Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK1993 PAZAB
12 DIZIYAZI
Yuptdışında
İngilizce
n a s ı I
öğrenilir?
FİGEN ATALAY
HÜRRİYETUYMAZ
-1-
Orada bir dil var uzctkta•—^ ir dil bir insan olmaktan çıktı ve ışegirerken doldurulanformlarda,
m 3 terfılerde.yükseköğrenimdekikariyerbasamaklarmda "olmazsa
m~\ olma:"halegeldi. Bugünpekçokinsan tekdilindeyeterlıolmadığmı
-*-J düşünüy or ancak bu tek dılı öğrenmek hâlâ büyük bir sonot. Özelbir
okuldaöğrenimgörmediyseniz, ortaokul velisedea!mışolduğunuzderslerle,"Yes, it
isabook''yada ''Mr.andMrs. Bronn''dışmdahiçbirşeyikolaykolayİngilizce
olarak ifadeedemezsiniz. Buyüzdenpek çok k'ışi, normalöğreniminibitirdûctensonra
kucak dolusupara harcayarak "ikiinsan "olmayaçalışıyor. Ancak,yıllardan buyana
bu cephedenyükselen şikayet. Türkiye 'deyabancı dilin hâlâ öğrenUemediği ve
öğretilemediğiyolurida. Durum böyle olunca da her geçen yıl büyük bir çoğunluk,' 'Bu
if ancakyurtdışınaa olur''görüşünedahafazlasahip çtkıyor. Bunun için de bütün
olanaklarmı seferberederek, yurtdışma çıkmanın yollarını arıyor. Ancak, bursların
''ulaşılmazhğı''. kurslarınsafahişfiyatları karşısında tam bir umutsuzluğa düşülüyor.
Gıtmekten umudukesenler de başıa işyerleriolmak üzerepek çok yerde "ikincistnıj
vatandaf"muamelesigörmektenyakımyorvekendini "eksik"hissediyor.
Cidebilenlerin bir bölümü. kendinegüven duygusu içinde Türkiye 'ye dönerken,
bazıları dayarüışseçimleryüzünden maddi ve maneviyıkıma uğramış veüsielik dil
öğrenememiş olarakgelıvor. Yöntem vokluğunda kişisel çabalarıyla dilöğrenmek
uğnınayülarcaparabirikıiripyurtdısınagidip,yahuzca "turistikgezi"yapıp
dönenkruı sayısı hiçdeaz değil. Çünkü, İngiltere 'debiniaşkm, ABD 'de ise dil
• • •
öğrelimiveren vaklaşıkikibinokulbulunuvor.Buokullararasından "enuygunu"nu
seçmek çok zor. Yurtdışma öğrencigönderenfîrmalar. okulseçi/nine veişlemlere
yardıma oluyorlar. Ancak, aralarında öğrenciyide okulu da dolandıranlar var. Bu
durum, bu işi çok ciddiyapan, güyenilirfırmalara da zaman zaman kuşkuyla
vaklaşılmasma neden oluyor. Bu arada.yurtdıştndakibir okulayüzmifyonlardökerek
dil öğrenmekten umudunu kesen genç kızlar ve hattaerkekler, "aupair'' liği tercih
ederekyabancı dillermıgeliştirmeye çalışıyor. Dil öğrenmek için büyük umutlarla
çıkdanbuyolda ise zamanzaman başlarmaotmadık şeylergelebiliyor. Ancak, bunun
yanı sıra, basına olumsuz hiçbirşeygelmeden ellerinde serti/akalarıykı Türkiye 'ye
dönenlerederastlanıvor. Sonuçta, "Ben mutlaka İngilizce öğrenmeliyim"diyenler,
üjkemizdehâlâ çoğunlukta \eyûlardv bir yöntem arayışında. Biz deyurtdışında
İngilizce öğrenmek isteyenleriaydmlatmak için bu diziyihazırladık. Dizimizde.
İngiltere ve A BD 'dekidil okullarmm listesinden, A BD ve İngiliz konsoloshJclarıyla
sıkı iletişim içinde çalışan British Council ve Fullbrighyetkilileri,yurtdısınaöğrenci
gönderen acentelerlegörüşmelere, dil öğrenimiiçinyurtdışmagidip, dönmüş
öğrencilerle röportajlarakadar öğrenmek istediğmizherşeyien ince ayrmtısınakadar
bulacaksvuz. Ilk günlerdedizimiz,parasıylayurıdışındakidil okullarmagitmek
isteyenlere seslenecek. Daha sonrakigünlerde ise smırlı olanaklan ile"Aupair'' veya
' 'çalısan öğrenci''statüsündegitmek isteyenlerebu durumun olumlu veolumsuz
yönierianlatılacak.
Iki dil iki iıısaıı; ama nasıl?
Araştırmaya gerek göriilmeden kurs seçimi yapılması, genelllkle turistik gezhe dönüşüyor.
İngilizce öğrenmek istiyor ve ."Bu iş
Türkiye'de zor" diyorsunuz. Ya zoı-
ginsiniz ya da yaşamınızın en önemli
amacı haline gelmiş yabancı dil tutku-
su nedeniyle yemiyor, içmiyor yurtdı-
şma gitmek için para biriktiyorsunuz.
ABD ya da tngiltere'de belirli bir sü-
re "dili yaşayarak" öğrenim görecek
kadar dolarlannız, poundlannız oldu.
Bu ülkelerde arkadaşınız ya da akra-
banız olmadığıru, okullar, yaşam tarz-
lan, kültürleri ile ilgili hiçbir bilgirüz
olmadıgını varsayalım. Peki, şimdi ne
yapmalı? Dil okullannı nasıl tanıya-
cak, hangisini scçmeniz gerektiğine
nasıl karar vereceksiniz? Amacuuza en
uygun eğitimi, hangi Ulkede, e kadar
sürede ve hangi okulda sağlayabilece-
ğinizi nasıl belirleyeceksiniz? Aile ya-
nında kalmayı İngilizce öğrenmek için
gerekli görüyorsanız, daha öne hiç ta-
nımadığınız, kültürüne uzak bir grup
insanla belirli bir süre aynı çatı altın-
da yasamayı göze alıyor musunuz?
Alacagınız sertifıka ya da diplomanın
Türkiye'deki geçerliliğini nasıl öğrene-
ceksiniz? Okulu seçtikten sonra neler-
TÜRK KIZINI İNGİLTERE'YE GETİREN DUYGU, SICAKLIĞINIKORUMAKTA
Selma24'ünde; çok gençve hayliyaşlı!
VXRDAER ERKOCA
LONDRA-Selma'nın
30'una daha 6 yıl var, ama
20'sini aşah 4 yıl oldu.
Nereden baktığı,
hedeflerinin boyutuna bağlı.
Selma'nın hedefleri
açısından kritik bir yaş.
Herşeye sıfırdan başlayacak
kadar genç, yeni büyük
hedefleri gerçekleştirmek
için kaybcdecek pek zamanı
olmaması açısından yaşlı.
Böyle düşünmesine rağmen
son iki ytldırönüne koyduğu
hedefe ulaşmak için
zamanını istediği gibi
kullanamamanın
rahatsızhğı içinde. Selma,
İstanbul Universitesi
İşletme Fakültesi'nden
mezun Siyasal Bılgiler'de
master ve doktora yapmak
istiyor, amacı okulda
kalmak. Kendını hazır
hisscttıği zaman asistanlık
sınavına girecek. bunun
onündeki tek engel
İngılızcesi Bu nedenle bir
yılı biraz aşkm zamandır
Londra'da;eviniikiTürk
arkadaşıyla paylaşıyor.
Arkadaşlanndan biri
kendisı gıbi öğrenci ve alü
aydır Londra'da; dığeri beş
yıldır Londra"da, yedi ay
önce tanıştığı İtalyan
sev gilisinın yaruna gitmek
için para biriktiriyor. Çok
paraya ıhtiyaa var. çünkü
Italya'ya yerleşmek istiyor.
Selma kendini çok şanssız
buluyor. Londra'ya
geldiğinden ben daha iyisini
bulamadığı için bir türlü
yolu. Bakımevinde temizlik
yapmak, günde yalruzca iki
saatini almakla kalmıyor;
ruhsal durumunu öylesine
etlyliyorki.İngilizceye
konsantre olmak için "
psikolojisini uygun bir hale
getirmeye çalışırken ya
kendini koyu bir Türkçe
muhabbetin içinde buluyor,
ya da Türkiye'den gelirken
getirdiği Türkçe
kimi zaman içini bir umut
kaplıyor, kimi zaman
karamsarlığın en kötüsüne
kapılıyor. Beş >ıldır
l-ondrada kaİan ev
arkadaşının İngilizce
sorunlannı çözmesi
moralinı düzeltip calışma
temposunu arttınrken
televizyondaki kimi haber
programlannı anlama
düzeyi fena halde moralini
• İstediği düzeyin dahaçok altında. Ancak, lise ikincisi olmasınayol açan
diapünirtegüveniyor. 'Tempoyu yakaladım mı, 6-7 ay sonra
küçümsenmeyecek birdüzeyle Türkiye'ye dönerim" diyor.
değiştıremedıği işı,
şanssızlığınm en iyi kanıtı.
Haftada beş gün ikişer saat
akıl hastalannın kaldığı bir
bakımevinin temızliğini
yapıyor. Kimi zaman iki üç
ay gibi uzun aralar vermiş
olsa bile günde iki saat de
kursa gidiyor. Arasıra
günübirlik işler bulduğunda
ise kursu boşlamaktan
sakınmıyor, çünkü bu
türden işler, bırikmiş
borçlannı ödemenin tek
kıtaplanndan birini
okurken...
İngilizce'de istediği düzeyin
daha çok alünda olmasına
karşın, birzamanlaronu lise
ikincisi yapan çalışma
temposuna ve disiplinine
hâlâ güveniyor. O tempoyu
yakalarsa. altı yedi ay sonra
küçümsenmeyecek bir
düzey le Türkiye'ye
döneceğini düşünüyor.
Ölçtüğü şeyiere bağlı olarak
İngilizce düzeyine ilişkin.
boz,uyor. Sık sık Woody
Allen"ın hıziı okuma
yöntemi hakkında yaptığı
mizahı hatırlıyor: "Savaş ve
Banş'ı okudum. Oldukça
başanhydım. Sanınm olay
Rusya'da geçiyordu".
İngiİizce öğrenme hedefini
üniversitenin ilk yıllannda
belirlediği halde, içindeki
duygusal ibrenin vaktin
dolduğunu göstermesi için
İngıiızce'nin önüneçıkardığı
engellerin yeterince
birikmesi gerekiyordu.
Üniversite bitiminde mali
denetçi olarak çalıştığı
şirkette hesap konusunda en
iyi ekmanlardan bın olduğu
halde asistan olabilmesinin
onündeki tek engelin
İngilizce olmasını da bir
yana koyuyor. Ancak,
vaktin geldiğini hissettiren
son damla, iş için gidilen
Antalya'da, lüks otellerden
birinin lobisinde oturup
televizyonda bir İngilizce
parça dinlenirken duyduğu
birsöz, bardağı taşınyor:
' Bazıları suparçantn
sözlerinıanlamıyor, ne vazık
değilmil"
Kendisini, en az beş altı
yıldır Hackney'de yaşayıp
da İngilizce konuşan
müşterilerini
anlayamamaktan hiç de
rahatsızlık duymayan Türk
dükkan sahipleriyle
karşılaştırdığında, kendi
psikolojısındc. özcllikle 801ı
yıllann ikinci yansmda
egemen olan "Birdil (elbette
İngilizce), bir bilgisayar"
semptomunun payıru
görmeden edemiyor.
Öğrenciler ne diyor?
Hiç Türk yok
CEM AYTAK-İngılızceyıhiç
bilmiyordum. Bu^vaz İngıltere'yegitmeye
karar verdim. Önce ingiliz Konsolosluğu'na
gjttim daha sonra da bir acenteye
başvurdum. Burada bütün okullarhakkında
bılgialdım veacentanınönerdiği okulu
seçtim. Eylüldede okula başladım.
Bir yıl sürey le bu okulda dil öğrenimi göreceğım. Daha sonra
dil sınavını kazanabilırsem işletme alanında yüksek öğrenim
görmek istiyorum.
Dil, yaşaıııııalı
NAİL ERGİN - Lise ve üniversite sırasında
kurslara gittim ve İngilizce'yi orta dcrecede
öğrendim Türkiye'de ne kadar kursa da
gitseniz belli bir dereceye kadar
öğreniyorsunuz. Dili. yaşayarak öğrenmek
gerek. Bu nedenle İngjltere^yegitmey^
istiyorum. Bu konuda bilgi alabiîmek için British Council'a
gittim ama kapalıydı. Tanıtıcı yazılan görünce bu acenteye
geldim. Bir miktar param var ama henüz nasıl bir araştırma
yapacağımı. okulu nasıl seçeceğimi bilmiyorum. Aracı
kurumlardan bir tanesinde karar kılacagım. Okullann
broşürleri çok güzel ama İngiltere'ye dil okullanna gidip düş
kınkhğına uğramış tamdıklanm var.
Bu olay büyük bir maliyet gerektiriyor. Paramın boşa
gitmesini istemıyorum. Rehberlığe ihtiyaam var.
yapmanız gerekli? Okuldan alacagınız
akseptans, vizenin garantisi mi? Mil-
yonlarla ifade edilen okul ve konak-
lama ücretlerinin boşa gitmesini nasıl
engelleyeceksiniz?
Bu dizide, bütün bu sorulara yanıt
ararnaya cakjtık. Türkiye'de yurtdıjın-
da yabancı dil eğitimi ile ilgili resmi
ve özel kuruluşlarla görüşerek, olayı
tüm boyutlarıyla size aktarmayı
amaçladık.
Liste veriliyor
Aslında, bütün bu işlemler saıldığı
kadar zor değil, ancak öğrenci "Ben
yapamam" derse British Council, de-
netimi altındaki okullann Türkiye
temsilciliğini yapan acentalann ad, ad-
res ve telefonlannın bulunduğu bir lis-
teyi öğrenciye veriyor. Dizinin üerle-
yen bölümlerinde daha aynntüı olarak
yer vereceğimiz acentalar, tüm yazış-
malan öğrenciden ücret almadan,
okuldan aldıklan komisyon karşılığın-
da gerçekleştiriyor. Ancak, ub acen-
talar, ne British Council'in ne de baş-
ka bir kurumun denetimi altında de-
ğil, Törilyen, "Şu okullann acentala-
n şunlar diyoruz ama onlann üzerin-
de denetimimiz yok" diyor.
Beyoğlu'ndaki ÖRS Turistik Iş Mer-
kezi'nde bulunan binada pazartesi,
çarsamba, perşembe 13.30-İ6.00 ara-
sı, çarsamba aynca sabah 9.30-12.00
arası egitim danışmanlığı hizmeti ve-
rilen British Council'in, Ankara ve Iz-
mir'de de bürolan var. Törüyen'in eği-
tim amacıyla Ingiltee'ye gitmek iste-
•-"jTOİerç son sözü şunlar:
"İngiltere'ye herhangi bir şekilde
eğitim amaçlı giden kişiler önce bize
başvursunlar. Denetimimiz altmda ol-
mayan 750 okul için iyi ya da kötü de-
miyoruz. Ama içleride kalitesiz okul-
lar da var. Bize danışanlar tarafsız ve
sağbkh bilgi alacaklar!'
British Council ofislerinin adres, te-
lefon ve fax numalaraı şöyle:
The British Concil
9 Kırlangıç Sokak, Gaziosmanpasa,
ANKARA
Tel: 428 31 65-69
Fax: 427 61 82
The British Council
ÖRS Turistik İş Merkezi, istiklal
Cad. 251/253
Kat: 5 Beyoğlu 80060 İSTANBUL
Tel: 252 74 74-78
Fax: 252 87 07
The British Council
1481 Sokak No: 9 Alsancak. İZMİR
Tel: 22 04 59
Fax: 22 35 38
StRECEK
British Council denetimli okullar (1)
Ahhev Colleges Wells Road. Malvern H'ells,
Wonestershire WR144JF
Tel. 9.9.44.684 8923 00
Faks: 9.9.44.6848927*7
Başvuru R. BellerbyyadaD. Arronsmith
Haflalık kurs ücreti: 270- 370pound
Aherdeen Centre for Englisiı 68 Polmuir Road
AbeerdeenAB12TH
Tel: 9.9.44.224 58 09 68
Faks: 9.944.224 57 56 55
Başvuru Mrs. Perviz
Haftahk kurs ücreti: 70-90 pound
Ahon Language SchootlS St John's Road.
Clifıon.BnsiolBS82hd
Tel: 9.9.44.272 73 03 54
Faks: 9.9.44.272 73 8696
Başvuru: D Berrington
Haftahk kurs ücreti: 137 50-146.85 pound
Academy Inıernatıonal3 Queens Gardens,
Baysvvater. London W2 3BA
Tel: 9.9.44.71 262 69 82 yada 262 1084
Faks:9 9.44.71 2620854
Başvuru John Htnvvood
Haftabk kurs ücreti: 65-95 pound
Alexander.\ InternationalScAoo/Harlovvbury
House.Old RoadOld Haıiovv, EssexCMl7ÖHE
Tel: 9.9.44.279 42 21 22veva420220
Faks: 9.9.44.279 44 55 84
Başvuru: Ann Alexander
Haftahk kurs ücreti: 250-360 pound
Angh European Sludy Tours 8 Cebndge Mevvs
Porchcster Road, London VV26EU
Tel:9.9.44.71.2294435
Londra, tngilizce'nin başkentidir
Faks: 9.9.44.71.792 87 17 Başvuru: Mrs. Ruth
Fenton
Haftahk kurs ücreti: 250 pound
Anglo World Bournemouth 136 Poole road.
Westboume. Bournemouth, Dorset BH49EF
Tel: 9.9.44.202.75 22 00
Faks:9.9.44.202.75 2299
Başvuru: Gerry Witt
Haftahk kurs ücreti. 195-265 pound
Anglo WorldCambridge 75 Barton Road,
CambridgeCB39LJ
Tel: 9.9.44.223.35 77 02
Faks: 9.9.44.223.31 1939
Başvuru: Okul müdürü
Haftahk kurs ücreti: 195-265 pound
Anglo WorldEducation (VK) Ltd. 130 136
Poole Road Bournemouth. Dorset BH4 9EF
Tel: 9.9.44.202 75 22 88
Faks: 9.9.44.202.75 2299
Başvuru: Brian Heap
Haftahk kurs ücreti: 392.5 pound
Anglo WorldLondon 8 Quenn's Road.
Hendon, London NW42TH
Tel: 9.9.44.81.202 43 51 veya 202 43 61
Fax: 9.9.44.81 20205 14
Başvuru: Carolle Raynor
Haftabk kurs ücreti: 195-265 pound
Anglo WorldOxford\m Banbury Road.
Oxford.OX26JU
Tel: 9.9.44.865.51 5808
Faks: 9.9.44.865.3100 68
Başvuru: Simon Fenn
Haftahk kurs ücreti: 195-265 pound
Anglo Contmental Schoolfor Juniors 29-35
Wimbome Road, Bournemouth BH2 6NA
Tel: 9.9.44.202.55 74 14
Faks: 9.9.44.202.55 61 56
Başvuru: Mr.R.Sanders
Haftahk kurs ücreti: 285-380 pound.
BIZEVf KOY
Mahmut Makal
13. bası 20.000 lira (KDV içinde)
Çağdas Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaioğlu-tstanbul
Ödemeti göoderilmez.
ATATÜRKTEN DÜŞÜNCELER
Yayına hazırlayan
Enver Ziya Karal
6. bası 25.000 lira (KDV ıçinde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbui
Ödemeli göBderilmez.
GÖKKU5AĞI OYUNCULARI
ve DENÎZ
yanııis ritsos
Yönefen: Cezmi Baskın »Türkcesı Özdemir İnce
Pazartesi - Salı: 18 30
ANKARA SANAT TİYATROSU SALONUNDA
Tel 4250256 ^•••.. r •*>•• ••.:•. -.y - . J - J -' • « — ,• T : •
K u l t ı ı t B a k a n l t g ı n ı n M a d d l K u l k ı l G r y l a
AYNADA (ANILAR-2)
Mücap Oflaoğln
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağoloğlu-tstanbul
Ödemeli göoderilmez.
ÇALIŞANLARIN SORULARI
SORUNLARI
Yılmaz Şipal
20.000 Ura (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
ANKARA NOTLAM
MUSTAFA EKMEKCİ
Araç'tan Kopan Çığlık...
Dort buçuk yaşındakı Belgı, annesine sordu:
-Neden Noel Baba var da, Noel Anne yok?
Yılbaşı gecesi, en üst kattaki Muzaffer'lerdeyiz:
-Turgut Bey, saç boyasını nereden getirtiyor?
Sınıf arkadaşıyız, saçlarım aktan yoğa karışmış; küçük
kardeşi Korkut'un saçı sakalı ağarmış. Onunkiler kapka-
ra, olacak şey degil!
67 yaşında, genç mi görünmek istiyor? Hacı Tö, Çan-
kaya'ya tırmanalı erinçsiz. "Nasıl olsa, burada çok kala-
mam, günümü gün edeyim!"dese bile ı-ıh, tatsız. Bunla-
rın, yani orada haksız oturduğunun hesabını bir gün
vereceğini düşünmek, deli mi ediyor onu?
-İnsan, en iyisi kendisini aklayacak mahkemede mi
yargılanmalı? "Ben mahkeme-i kübrada (kıyamet gü-
nünde) hesap veririm!" de diyemez. Diyemez, çünkü
kimse yemez! Mahkeme-i kübra, 'Yüce Divan'dır...
Babaların çocuklar üzerindeki etkileri çok önemli. Ha-
cı TÖ'nün babası da, annesinin yanında daha silik kalı-
yor. Baba çok içiyor. Anne, gençliğinde Atatürkçü' bir
bayan öğretmen. Malarya'daki Ismet Paşa anıtının arka-
sındaki yazıyı o yazmış. Sonra, Nakşibendi tarikatına
giriyor. Olünce, oğlu, Kenan Bey den rica ediyor, "Ana-
mın Nakşibendi şeyhinin ayakucuna gömülmesine izin
verin!" diyor. Kenan Bey, işin içyüzünü de bilmediğin-
den onaylıyor gitsın! Konu, Danıştay'a götürülüyor.
Şimdi gündemde, 'radyasyon' olayını Türk halkından
saklayan Hacı TÖ'nün hükümetinin sorumluluğu var.
Bugün' gazetesi, olayın baş sorumlusu olarak, Hacı
TÖyü gösterdi. "Özalyüzünden 150bin çocuk ölecek"
diye yazdı. Hacı TÖ'den çıt yok! Yalnız o mu? Kulağının
üstüne yatıp, PKK'yı ülkenin başına dert eden, onun ikti-
darının aymazlığı değil mi? Enflasyon canavarını kim
besledi, büyüttü böyle biperva? Ayakkabıcıya gidip, fi-
yatları görünce "Zam yapın, zam!" dıyen akıllara seza,
görülmemiş zeka kimindi?
Eski bir arkadaşımdan mektup aldım, Numan Baya-
zıt'tan. Mektubunun ilginç bir bölümü var, şöyle:
"Sevgili Ekmekçi,
1958-1960 arası sürgün günlehmde Antalya'da tekel
emekçisi, kısa boylu, yuvarlak yapılı, çekik gözlü, es-
mer, fatar görünümlü Hilmi Baykal ile tanıştım. Emekli-
ler kahvesini -Borsa' diye anılırdı- mesken tutmuştu
birkaç arkadaşıyla. Antalya'nın yerlilerinden evienmiş.
Oğlu Deniz, benim eşim Feride ile ilkokul, lise yıllarmı
birlikte geçirmişler. Karısı Olcay da aynı yılları birlikte
yaşamış.
Baba kökeni Kafkaslar'a dayanan, sürekli dalgalı, kö-
püren Deniz..."
Mektup böyle gidiyor. Numan Bayazıt, Deniz Baykal'-
ın "birleştiricigörünüp, bölücü, parçalayıcı, yok edici bir
yapıya sahip olduğunu" yazıyor. "Turk solu içinde, bir
koltuk uğruna neler yaptığının, fanatik sağ kesimde dahi
bir eşine rastlanamadığının..." bilinmesini istiyor.
Mektupta, ilgimi çeken nokta, Deniz Baykal ın Kafkas
kökenli olabileceğiydi. Gözleri çekikti. Sovyetler Birtiği-
ne gittiğimde:
-Orada, Sovyetler
1
in Baykal Gölü projesi hakkında bil-
gi alabilirsen sevinirim! demişti.
Jeton yeni düştü. Oeniz Bey, soyadının geldiği 'Bay-
kal' gölünden yararlanmak mı istemişti?
Çocukluğu, Kastamonu'nun Araç ilçesinde geçmişti.
Baba, Antalya'dan evliydi, ama görevi Araç'ta Tekel
memurluğuydu. Bir 'Ankara Notlan'nda Hilmi Baykal'ın
çok içki içtiğini yazmrştım, Baykatoılar' kızmışlardı.
"Neden babasının çakırkeyf dolaştığını yazıyorsun" di-
ye. Tekelcinin içkici olması ayrıdır da, ondan yazmıştım!
Herkes içer, ben de severim içkiyi. Dikkat ettim, Deniz
Bey çok içmez! Bülent Bey de ağzına içkifcoymaz;onun
babası Fahri Bey de çok içermiş. Okkalarla içermiş.
Araç ılçesini gördüm. Oradaki çağdışı yaşam, yüreğimi
parcaladı. Ağaç kovuğunda yoksul insanlar bannıyor-
lardı. Deniz Bey, Bosna-Hersek gösterisinden sonra, bir
de çocukluğunun geçtiği Araç ilçesine uğrasın!
Araç Belediye Başkanı Bahtiyar Yaşar telefon etti: 29
Aralık 1992 günlü Hürriyet'te okumuş: "Elazığ, Diyarba-
kır, Erzurum, Zonguldak" cazibe merkezi 'oluyor' diye.
Hemen telefona sanlmış, şöyle dedi özetle:
"-Kastamonu ili istila görmemiş, milli mücadelede
büyük yararlıklar göstermiş, geride binlerce yetim bıra-
kan, gaziler ve şehitler kenti. Kastamonu ili, vatanın,
birliği, bütünlüğü, selameti ve geleceği için üstlendiği
görevi lazlasıyla yerine getirmiştir. Silahlan bırakıp, hiz-
met ve ekonomik hareketlilik başlayınca, Kastamonu
adında bir vilayet gündeme bile gelmemiş, sonucunda
da insan erozyonu başlamıştır. Bugün yalnız Istanbul'da
600.000 Kastamonulu bulunmaktadır. Biz hâlâ veriyo-
ruz. Ormanlanmızı tıraşlama kesip göturen devlet. hazi-
nesini doldurup, başka hizmetleh tasarlarken, Kasta-
monu bundan nasibini alamamaktadır. Yalnızca sahne-
lerde sanatçı olduğunu zanneden, olaylann temeline
inecek düzeyde olmayan kişilerin hicivlerinde nasibini
almaktadır.
Kastamonu ilininyatınmlarda 'cazibe merkezi'haline
getirilmek istenen illerarasında olmayışını protesto edi-
yor, bu hususta artık, en etkin karar ve eylemleri günde-
me getireceğimizin bilinci içinde olduğumuzu belirtmek
istiyorum...''
• • •
Düzeltme: 31 Aralık salı günü çıkan 'Ankara Noüarf-
nda, yarlıgama' sözcüğü, 'yargılama' olarak çıkmış.
Yarlıgama', mağfiret', bağışlama' demek.
BULMACA
2 _3_ 7 8
I
9
:
SOLDAN SAĞA:
1/ Bir erkeğin ilk eşi üze-
rinc aldığı kadın... Bir
oyun ya dafilmdeaniden
yaratılan komik durum-
İar. 2/ Kaplıca... Motorlu
taşıtlann elektnğıni sağ-
layan aygıt. 3/ Damıtma
yoluyla elde edilen ve ko-
layca ucan maddelerin 6
eski adı... Zerdüştlerde 7
din adamı. 4/ Sahip...
Yapraklan likör yapı- 8
mında ve hekimlikte kul- 9
lanılan bir bitki. 5/ Par-
lak beyaz renkli bir element. 6/
Tepetitavuk da denilen ve Amazon
bölgesinde yaşayan kuş... Tavlada
bir sayı. 7/ Akdeniz bölgesinde bir
dağ... İngiltere ve ABD'de kullanı-
lan arazi ölçüsü birimi. 8/ Saniye-
de bir jullük iş yapan bir motorun
güç birimi... Kömürleştirilecek
ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla
dolu olan ve dışı çamurla sıvanan
kümbet. 9/ Eli açık.cömert, yiğit...
Dişi deve.
YL KARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Türk halk müzığinde,ritimsizuzun havalann karşıü olarak
ritimli ezgilere verilen ad. 2/ Bartın ilinin bir ilcesi... Mihrak. 3/
Büyük çivi... Yelkenleri indirip kaydırmaya yarayan ip. 4/ Ak-
linyumun simgesi... Kumarda ortaya sünülen para. 5/ Süs taşı
olarak kullanılan mor renkte kuvars. 6/ Kaba bir seslenme sö-
zü... Kemiklerin yuvarlak ucu. 7/ Alışveriştc hile yapma... Me-
safe. 8/ Yankı... Modaalıkta, dekorasyonda, maroken eşya
yapımında kullanılan deri taklidi sentetik malzeme. 9/ Çeşitü
ağaçlann sütünden elde edilerek kablo yapımında ve dışcıükte
kullanılan kaucuğa benzer bir madde.