Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12OCAK1993SALJ CUMHURİYET SAYFA
Domatesçiler
birlik kundu
•BŞUSTAFAKEMAL-
A(ÂA)-Bursa'nın
Mustafakemalpaşa
ilçesindeki doraates
üreticileri, kendi aralannda
"ÇiftçüerBirliği"ni
oluşturarak salça fabrikalan
ilesorunlannı tartışrnaya
başladılar. Çiftçiler Birbği ve
llçe Ziraat Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Osman
Ünal başkanlığındaki 10
kişiden oluşan heyet, ilçede
faabyet gösteren Akfa Salça
Fabrikası yöneticileriyle
örûştü.
Asbestboruda
yeni standart
•ANKARA(ANKA)-
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,
asbestli çimentodan yapılmış
basınçh sıvı iletici borulara
ilişkin standardı değişürdi.
Bakanhğm Resmi Gazete'de
yayımlanan tebliğinegöre
asbestli çimento boru ve
maşonlan standardı
yürûrlüklen kaldınlarak
yerine "asbest ve çimentodan
yapılmış basınçb sıvı ıleten
boru ve bağlanü parçalan"
standardı getirildi. Yeni
standart yayın tarihinden
itibaren altı ay sonra
yürürlüğe girecek.
difertemaaş
yerine sabun
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep'in Nizip ilçesınde
1955 yılında sabun ve
zeytinyağı üretimi için
kurulan Ulfet, kapanma
tehlikesi yaşıyor.
Sermayesinin yûzde 50'si
Merkez Bankasrna. yüzde
49'u Sanayi ve Ticaret
ıkanhğı'na bağlı birliklcre,
yüzde bin de özel teşebbüse
ait olan Ülfet'in ekonomıye
kazandınlması için 25 milyar
irahk destek ıstendı.
İşçMenSönmez'e
tepki
• BURSA (AA) - Sönmez
Endüstri Holding'e ait
Sönmez ASF Fabrikasf nda
;abşan yaklaşık 600 işçınin
cıdemlennin sıfırlanarak
ısgari ücretle yeniden işbaşı
yapünlması, tepkilere yol
açü. Türk-lş'e bağlı Teksif
Sendikası Bursa Şubesi
Başkam Mehmet Metin
yaptığı açıklamada işveren
tarafından kıdemlerio,,(>l
, /,,,
sfirlanmasına tepki "
gösterdiklerini belirtti.
Tarım için
sempozyum
AANKARA (UBA) - Ta-
haftası nedeniyle "Tanmsal
Destekleme
Politikalan-Sorunlar-Çözü-
mler" konulu sempozyum
yapılacak. TMMOB Ziraat
Mühendisleri Odası
tarafından düzenlenen
seminerin açış konuşmalannı
Ankara Üniversıtesi
Rektörü Prof.Dr. Günal
Akbay. Ziraat Mühendisleri
Odası Mahir Gürbüz ve
Siyasi Parü Temsilcileri
apacaklar.
MPM program
toplantısı bugün
•abnomi Scrvisi
Prodüktıvite Merkezi'nin
1993YıbtşProgramını
Oluşturma Toplantısı bugün
saat 11.OO'demerkezin
konferans salonunda
yapılacak. Çeşıtli kamu ve
özel kesım yöneticileri, işçi ve
işveren üst kuruluşlan
temsilcileri ve yüksek
öğretim kurumlan
yöneticileri ile bilim
adamlanrun kaülacaklan
toplantıda katıbmcılar,
MPM'ninl993yılında
gerçekleştireceği projelere
ilişkin değerlendirmeler
yapacaklar, önenlerde
bulunacaklar.
Kurşunsuzbenzin
konferansı
•ffooomi Senisi -TÜP-
Yönetim Kurulu Başkanı ve
Ger.el Müdürû M. Kemal
Işık bugün, Maçka Parksa
Oteli'ndesaatl9.00'da
"Doğannı Dostu Kurşunsuz
Benzin" konulu bir
konferans verecek.
Çimentoya zam
•ANKARA (AA) - Fransız
firmalar yönetimindeki
Ankara Çimento Fabrikası,
' -babvedökme
, -iientonun ton satış fıyatına
ortalama yüzde 8-9 arasında
zam yaptı. Yeni düzenleme
ile KD V hariç 510 bin liradan
satılan torbali çimentonun
ton saüş fiyatı 550 bin liraya,
dökme çimentonun fiyatı ise
450 bin liradan 490 bin liraya
yükseltildi.
BİZİMKÖY
Mahmut Makal
13. bası 20.000 lıra (KDV içmde)
Çağdaş Yayınları Turkocağı
Cad. 39-4! Cağaloğlu-tsıanbul
Ödemeii gönderilın».
Türkiye'deki yabana sigara fabrikalan Tekel'in sonunu hazırlıyor
Çanlar tütün için çalıyor• ABD'de yayunlanan
tütün dergisi Tobacco
Reporter, 1990 yılında
dünya pazannda yüzde
9.7'ük paya sahip olan
Türkiye'nin 2000 yılında
yüzde 2.5'lik bir paya
kalacağını öne sürdü.
MERİHAK
İZMİR - Tütün üretiminin ve
ıhracaünın aruş gösterdiği son yı-
Uarda Türkiye'nin dünya tütün
pazanndaki payını önemli ölçü-
de yitireceği öne sürüldü.
ABD'de yayımlanan Tobacco
Reporter dergisi, dünya tütün tü-
ketiminin 2000 yılında 7.945 mil-
yon ton olacağıru beürtti. Dergi-
ye göre, 1990 yılında dünyada
1.015 milyon ton olan tütün dış
satımı da, 2000 yılında 1.293 mil-
yon tona çıkacak.
Yabancılann müdahalesi
Tütün Eksperleri Dernegi Baş-
kanı Mehmet Çizmeli, 1755
Sayıb Kararname'ye göre Türki-
ye'de kurulu yabana sigara şir-
ketlerinin yüda 2 milyon kilog-
ram üretime geçmesi durumunda
pazara müdahale edebilecekleri-
DUNYA TUTUN PAZAR PAYLAR11990
Arjanlin %4.6
Zımbabve
%12.3 .
ABD %4.6
EMgarista
%3.4
%3.2
ndistan %6.7
Yunanisten %11.7 Tayland %3.5
DUNYA TÜTUN PAZAR PAYLARI 2000
0iğer%2Ö.6 ABD %24.1
Tûrkiye
%2.5
Brezily.
%19.9
ulgaristan
%6.4
Zimbabve
Malavı %6.4 Yunanistan
%8.g
ni, bunun da üretimi azaltacağını
ileri sürdü. Çizmeli, gerekli ön-
lemler alınmadığı takdırde tütün-
de elde edılen pazann kaybedık-
ceğini de söyledi.
Çizmeli, üreümın düzenlenme-
sı için gerekli kararlann alınmas-
nda geç kahndığmı söyledi.
ANAP döneminde çıkarulan,
1755 Sayıb Karamame'yi 'talih-
siz bir karar' olarak değerlendi-
ren Çizmeb, "O kararnameye gö-
re marka olarak ithab yapılan tü-
tün ve sıgaralann bazılan Türki-
ye'de üretime başladı. Bazılannın
ise inşaatlan sürüyor. Bunlar
marka bannda 2 milyon kilo
yıllık üretimine geçerse Tekel'in
yapüğ ithalat, fiyatlandırma. pa-
zarlaîna ve dağıtım kendilerine
gecmiş olacak. Böylece ithalat
imkanı ortadan kalkacak. Kendi
markalannın ithabni ve fıyat-
landırmasını kendilen yapacak-
lar. Böylece Türk tütününde arz
talep dengesi değişecek. Çünkü
yabana sigaralarda genelde yüz-
de 10-20 oranlannda Türk tütü-
nü kullanıbr.
Brezilya ve Zimbabve'nin
Türk tütününe eş kalıtede tütün
üretimi için çabşmalar yaptığını
bebrten Çizmeb, tüketimde pazar
payını arttıranfirmanınüretime
müdahale edeceğini bebrtti. Tü-
ketimde pazar paylannın art-
masıyla, içim zevkinin değişeceği-
ni de vurgulayan Çizmeli, "Şimdi
sorun, 'Tekel 2000 sigarası hangi
tütünden yapıbyor' diye, birçok
kişi 'yerb tütün' der. Oysa yerb
tûtûn yûzde 10-15civannda kul-
lanıbyor. Tekel 2000'in de pazar
payı şu anda yüzde 16. Bu, içim
zevkini değiştiriyor. Marlboro da
aynı tütünü kullanıyor. Yılbk
üretimi 2 mılyonu gecince pazara
müdahale edecekler, fiyat lcı-
racaklar. Böylece Tekel 2000 içi-
cimiz öbür tarafa gececek, bütün
bunlar dünya pazanndaki
payımızı düşürecekur" dedi.
Çizmelı,Türkıye'nin tütün dış
saümından sağladığı gebrin yüz-
de 75-80'inin tütün abmı için dı-
şanya gittiğini de bebrtti.
Müteahhit firmalar çimento, petrol ve ilaç sendikalannı yok ediyor
Taşeronlar 'ahtapotun kolları'.. . maas alan işçilerin ^ r milyon ründe kurulu Petrol-lş Sendi- runda kaldıklannı ana
• Çeşitli sektörlerde yaygmlaşan ve sendikalann
soluğunu kesen taşeronlar, özellikle çimentoda,
işçilerin önce işsiz kalmasına, sonra da aynı işi 'yan
ücretle' yapmaya razı olmasına yol açtılar.
Ekonomi Servisi - Taşeron bin işçinin de daha düşük ücret-
uygulamalan bir yandan işçileri
daha düşük ücrctlerle çalışma-
ya zorlarken, diğer yandan da
sendikalann üyelerini bir anda
yok ediyor
Özelleştirilen çimento fabrik-
lanndan son iki yıi içinde beş
bin işçinin işten çıkartıldığı, 6
lerle taşeron firmalara gecirildi-
ği belirtıldi. Bu fabrikalarda iç
hizmetler, paketleme ve taş
ocagı gibi bölümlerin müteah-
hit fırmalara verildiğini açıkla-
yan Çimse-İş Sendikası Genel
Başkanı Tamer Eralan, bura-
larda çalışan ve 3,5 milyon lira
maaş alan işçilerin TT milyon
üraya sendikasız çabştınlmaya
başiandıklannı söyledi. Çimen-
to işverenlerini, mütahit fırma-
larla sözlemelerini feshetmeye
çağıran Eralan, "Müteahittleri
çıkartsınlar, buralardaki ücret-
leri oturup konuşabm. Bu du-
rumdaki işçiler için daha dü-
şük, işletmelerdeki işçiler için
daha yüksek ücret isteyeceğiz "
diye konuştu.
Özellikle kamu kuruluşlan-
nın taşeron uygulamasma gitti-
ği petrol, kimya ve lastik sektö-
l-lş
kası Genel Teskılatlanma Sek-
reteri Mansur Burgucu da sen-
dikalanna üye 7 bin işçinin bu-
lunduğu PETKİM'de 2 bin
500, TÜPRAŞ'ta da tahliye,
mekanik ve elektrik bakım
atölyelerinde bin 300 taşeron iş-
çisinin çalıştınldığını açıkladı.
Burgucu, kamuya ait Petlas las-
tik fabrikasında bin taşeron ış-
çisini örgütlemek için iki buçuk
yıl uğraştıklannı ve taşeron fır-
malann degiştirilmesi nedeniy-
le işçileri üç kez örgütlemek zo-
ancak so-
nunda devletin pes ederek bu iş-
çileri kadroya aldığını anlattı.
Bazı işlerin taşeron fırmalara
verilmesinin yam sıra iş-
letmelenn bölünmesi nedeniyle
de sendikalann üye kaybettik-
lerini bebrten Mansur Burgucu
şöyle bir örnek olay aktardı: "
Ibrahım Ethem İlaç Fabrikaa'-
ndaki ürutelerde 14 ayn işyeri
kuruldu. İşçiler ücer, dokuzar
bu işyerlerine dağıuldr Hem
toplusözleme yetkimizi hem de
106 üyemizi kaybettik."
Havadagvev buhrthm varEkonomi Servisi - Hava-İş Sendikası
önümüzdeki hafta, Türk Hava Yollan ve
HAVAŞ işyerlerinde çabşan toplam 10 bin
500 işçı adına grev karan ahyor. Üjay bo-
yunea kamu işveren seiKjikası TÜHİS'lç,
sürdünilen toplu ış sözleşmesı görüşmele-
rinden sonuç alamadıklannı açıklayan Ha-
va-İş yöneticileri, TÜHİS'in önerdiği bi-
rinci altı ay yüzde 30, ikinci altı ay yüzde
20, üç ve dördüncü altı aylarda da yüzde
15'erbk ücret zamlannı kabul etmelerinin
mümkün ohnadığmı beurtüler. THY yö-
neticileri ise gıydirilmiş brüt ortalama üc-
retlerin 11 milyon 292 bin bra olduğunu ve
önerdikleri ücret zammının, çabşanlara
enflasyon oranının üzerinde bir artışı geti-
recegini bebrterek "Bunu beğenmeyerek
greve çıkıbrsa doğacak sorunlardan sendi-
kanın sonımlu obnaa lazım" diye ko-
nuştular.
THY'de mevcut ortalama brüt ücretin 5
milyon bra, HAVAŞ'ta da 3 milyon 800
bin lira olduğunu belirten Hava-İş sendika
yöneticileri, birinci altı ay için iş gruplanna
göre yüzde 59 ile yüzde 122 oranında ücret
artışı istediler. Buna karşıbk, TÜHİS'in bi-
Hava-lş'e göre uyuşmazlık tablosu
todrtı
Vasıfsız ışçı 5.273.955 2.475.720 3.180.871 3.274.139
ŞoföfOperatör 6.880.567 3.342.768 11.611.155 4.430.811
Lısanslı teknısyen 9313.063 5.246670 16.480.244 6.938.721
Hostes 12.087.227 7.684.482 21.007.735 10.162.727
Pılot 25 933285 19.553.235 42.742.398 25.859.153
Mühendıs 14.209.972 7.669.088 22204.293 10.139.724
Bilet satış memunj 7946938 4.099.524 13.216.962 5.421620
rinci altı ay yüzde 30, ıkincı altı ay yüzde
20, üçüncü altı ay yüzde 15. dördüncü altı
ayda da yüzde 15 ücret zammı önermesi
üzerine görüşmeler uyuşmazhkla sonuç-
landı.
Ücret uyuşmazhğının yam ara 50 idari
madde üzerindeki uyuşmazbk da giderile-
medi. TÜHİS'i tüm kamu işyerleri için hü-
kümetin çızdigi şablonu uygulamakla suç-
layan sendika yöneticileri önerilen ücret
zammını kabul etmeyeceklerini, ancak de-
ğişik bir teklif gelmesi haünde de görüşme-
ye hazır olduklannı bebrttiler.
THY yöneticileri ise "Bizim tekbfimiz
çabşanlan enflasyon altında bırakmayan
bir ücret artışı veribnesine yönebktir. Buna
rağmen greve çıkılacaksa, herhalde başka
niyetler vardır" görüşünü savundular.
KONUK YAZAR BURHAN ÖZBEY SEKA Teftiş Kurulu Bfk.
EkonomideHüzün, Özelleştirme
zelleştirme konusunda adı-
mlar hızlandırılmaya baş-
landı. Gazetelerde, Kamu
Ortaklığı Idaresi nin tam
sayfa ilanlarını görüyoruz.
SEK ve Yem Sanayii satışa
çıkarılmış durumda. önemli işlevieri olan
ve ekonomide güçlü konumlarda bulunan
devlet kurumlan bir bir özel sektörün mül-
kiyetine devrediliyor.
1993 Türkiyesi'ne demokratikleşme ve
insan haklarını savunarak giriyoruz, dü-
şüncenin özgürlüğüne inanıyoruz ve ana-
yasamtza göre herkesin savunduğu ilke-
leri ve düşüncesini açıkça söyleyebilmek
özgürlüğünde olduğunu da kabul ediyo-
ruz. O halde, düşünceden korkmayalım ve
düşünceyi susturmayalım.
Kim ne derse desin, biz
diyoruz ki özelleştirme ide-
ali Türkiye'de yanlış
platformlara oturtuluyor ve
yanlış yörüngelerde uy-
gulamaya konuluyor.
Kimi kuruluşlar dışında,
Türkiye'de özelleştirme ol-
gusuna adım atılması
yanlıştır ve çok erkendir.
özelleştirmenin, ortadi-
rek denilen ve ulusun en
büyük kesimini oluşturan
dar ve sabit gelirli katmanına hiçbir yararı
yoktur. Bu kesimin, özelleştirmeden
bırakın yarar görmeyi, zarar görecek or-
tamlarla karşılaşması olasıdır özelleştiri-
lerek KİT'lerde çalışan dar ve sabit gelirli-
leri bekleyen en büyük tehlike, sokağa
ablıp işsiz kalmaktır.
Türkiye'de işsizlik sigortası yoktur. Kısa
sürede iş değiştirmek ve iş bulmak olanak-
sızdır. Bize örnek gösterilen dış ülkelerde-
ki özelleştirmenin Türkiye ile aynı açıdan
değerlendirilmesi yapılamaz. Oralarda
KlT'ler sanlmış olabilir. Ama o ülkelerde
üreticiler, tüketiciler bizdeki gibi örgütsüz
değildir. örgütsel güvenceyle yaşamları
ve gelecekleri gözetilmiş, korunmuş birey-
Kimi
kuruluşlar dışında
Türkiye'de
özelleştirme
olgusuna adım
atılması yanlıştır
ve çok erkendir.
ler, ortada kalıp intihar umarsızlığına
düşmüyorlar.
Birer devlet kurumu olan KlT'ler, kimi
alanlarda fiyatları dengeleyici ve bu işlev-
leriyle tüketiciyi koruma rolü oynamakta-
dırlar.
Bu olguyu çok sayıda KİTte görebilmek
olanaklıdır. Işte SEKA, işte Yem Sanayii,
işte SEK, işte TÜGSAŞ, bu kuruluşların,
ekonomiye katkıları yanında, toplumsal ki-
mi gereksinimlerin bireylere, tüketiciye
hakça ve adaletle ulaşmasını sağlamak
fonksiyonları vardır.
SEKA, Türkiye kağıt sanayiinde çok
önemli bir yere sahiptir. SEKA'da 1936 yı-
lında 4.000 ton/yıl kapasiteyle üretime baş-
lanılmış, bugün yaklaşık 600.000 ton/yıl ka-
pasiteye ulaşılmıştır.
SEKA'nın, varlığıyla özel
sektörün de ürettiği kağı-
tlarda fiyatı dengede tutma
yönünde önemli işlevi var-
dır. Fiyatını, normal kar
marjmda, hatta kimi cins
kağıtlarda topluma hizmet
açısından çok az kar payı ile
belli seviyede tutan SEKA,
özel sektör kağıt fabrika-
larının anlaşarak fiyatları
astronomik rakamlara çı-
karmak olgusunun barajı,
dengeleyicisidir. SEKA da
bir KlTtir, ama bizce ülke
ekonomisine zarar değil,
yarardır. Yeter ki fınansal açıdan destek-
lensin, teknolojik açıdan günün koşullarına
uygun yenilensin.
SEK'in sattşı gündemde, bu yönde ba-
sında çıkan kimi yazılarda da olaya aklın
yolu ile bakanların belirttiği gibi, SEK özel-
leştirildiği zaman, süt fiyatlarının normali-
nin iki kab olarak tüketiciye ulaşacağını
söylemek bir kehanet olmayacaktır.
Biz, doğru bildiğimizi, inandığımızı söy-
lemeye devam edeceğiz. KfT'lerin özelleş-
tirilmesi bugün için yarar değil zarardır.
Bu yanlışlığın faturasını, KİT'lerde çalı-
şan 600 bin işçi, memur öderse çok yazık
olacaktır.
ARAŞTIRMA
Kamar'da
değişim
ANKARA (ANKA) - Ka-
muoyu ve piyasa araşürmacı-
lığı alanında faaliyet gösteren
Kamar'ın ortakbk yapısı de-
ğişti. Şirketin sermayesi
arttınbrken adında da deği-
şıkbğe gidildi.
Şirketin daha önce 10 mil-
yon bra olan sermayesi 200
milyon braya çıkanldı. Ser-
maye arttınmından sonra
şirketin ortakbk yapısında da
değışıklik oldu. Daha önce
ortak olan ve halen Kültür
Bakanlığı Müsteşan görevin-
de bulunan Emre Kongar şir-
ketten aynldı..
"Kamar Kamuoyu Araştı-
rma Anonim Şirketi" olan şir-
ketin adı "Kamar Kamuoyu
ve Medya Araştırmalan Ano-
nim Şirketi" olarak degişüril-
di.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAJV KETENCt
Hükümet Karar Noktasmda
Biz bilgisayar başında iken kamu sözleşmeleri için kri-
tik son pazarlık görüşmelerinden biri daha sürüyordu.
Toplusözleşmelerin önemli bir dönemecini belirleyen
maden işçileri için pazarlık yapılıyordu.
Biliyorsunuz son zamanlarda Cumhurbaşkanı Ozal, sık
sık o günleri anımsatarak, maden işçilerine fazla para ve-
rildiği imajını yerleştiriyor. Maden işçilerinin, dünya işçi
sınrfı tarihine geçen en büyük direnişleri ile Türkiye'de
toplusözleşme politikalarında bir sıçramaya yol açbklan,
bütün sözleşmelerde işçilere alınan daha iyi hakların ya-
ratocısı oldukları bir gerçek. Ancak aşırı ücret aldıkları hiç
doğru değil.
Sayın Ozal gerçeklerı tersyüz etmede öylesine başarılı
ki işçi ücretlerinin yükselişınden yana olmayan taraflar,
hatta yanında olanlar, gerçekten en yüksek ücret
tırmanışını madencinin aldığını sanıyor. Madenci, direni-
şi ile ücret arbş oranında bir brmanışı getirdi. Ancak kendi
ücret ortalaması geçmişten çok düşük kaldığı için, kamu-
oyuna çok abarblı yansıblan zamlarla, kamu ücret ortala-
malannın ilersinde değil, gerisinde kaldı.
Sayın özal'ın kamuoyunda tersyüz ettiği bir başka ger-
çek daha var. Toplumda herkes, eski MESS yönetici kim-
liğinin ağır bastığını, kamuda ücret tırmanışına karşı oldu-
ğunu, bu çerçevede de madenci ücretindeki artışa
kızdığını düşünüyor. Ozal çıkışları ile bir yandan madenci
direnişini desteklemiş olan OYP ve SHP koalisyon hükü-
metini sıkıştırıyor. diğer yandan da işveren cephesine
mesaj veriyor. Kimse kamuda asıl ücret brmanışının sa-
hibinin özal'ın o dönemdeki kendi partisinin, ANAP oldu-
ğunun ayınmına varamıyor. Doğru, Sayın özal o dönem-
de kendi partisine ve başbakanına, madenci sözleşmesı-
ne ilişkin çıkışmıştı. Ancak 1991in kamu sozleşmelerine
ilişkin hiç söz söylediğinin anımsayabilir misiniz? Oysa
seçim yabrımı olarak asıl ücret artşı, ANAP hüümetieri
döneminde, 1991 sözleşmelerinde oldu.
1991 sözleşmeleri ile kamu işçisi, bugünkü yaşam dü-
zeyine göre asla çok yüksek olmayan 5 milyonluk bir üc-
ret ortalamasına ulaşmış bulunuyor Madenci ise halen 3
milyon civarında ve 1991 sözleşmelerinin ücret düzeyine
çıkmak istiyor. Koalisyon hükümetı ise 1992 sözleşmeleri
ile ücretleri daha asağı çekmiş durumda. 1992'de sözleş-
mesi imzalanmış kamu işçisi, 1991 de sözleşmesı ımza-
lanmış olandan daha düşük ücret alıyor. Kavga da bur-
dan çıkıyor.
Hükümet bir karar ve dönüm noktasında. İşveren cep-
hesi bahar eylemleri, yaz eylemleri, madenci direnişi ve
seçim tavizleri ile gelen ücret brmanışının durdurulması
konusunda tavır koyuyor. özel sektör asla ücretlerde be-
lirleyici, öncü rolü kendi mücadelesi ile vermek istemiyor.
Grevleri goze alarak ücretleri aşağı çekmek gibi bedeli
olan bir rolü üstlenmek yerine, bunu kamunun, sonuç ola-
rak siyasi iktidarın yapmasını istiyor ve bekliyor. Bu zaten
Türkiye'de hep böyie oldu. Ücretler kamu öncülüğünde
tırmandı. 12 eylül sonrasında ve Özal hükümetlerinin
1988e kadar olan dönemlerinde ise yine kamu öncülü-
ğünde ücretler aşağı çekildi. işçi çok ciddi ölcülerde yok-
sullaştırıldı. Sonraki yıllann iyıleştirilmesinin şimdi yeni-
den durdurulması isteniyor. Hükümet kamu sözleşmele-
rinde ücretleri aşağrçekmeye zorlanıyor.
Hükümet zorlu bir dönemeçte. İşveren cephesinin iste-
mi doğrultusunda ücretleri aşağı çekme konusunda dire-
n^bilir. Ancak işler daha önce 1992 için imzalanan kamu
sözleşmeterindeki gibi değil. Türk-lş'te yönetim deûjş-,
miş. Örgüttenmeye hazır pusuda bekleyen DİSK ve Hak-
Iş var. 12 Eylül öncesinin havasından değişik, aralannda
anlaşma olmasa da işçi çıkarlannda ittifak havası koku-
yor. Koalisyon hükümeti, sözleşme bekleyen kamu işçile-
rinin ücretlerinin, 1991 ANAP hükümetınin verdiği ücretle-
re çıkmamasına, aşağı çekılmesıne çalışırsa çok güç du-
rumda kalabilir. Hiç duşünmediği, hazır olmadığı bir pat-
iama ile karşı karşıya gelebilir.
Sendikal hareket, Türk-Iş-OİSK ve HAK-İŞ koalisyon
hükümetine program ve protokolündeki demokratikleş-
me, 12 Eylül hukukundan arındırma, sendikal haklan geri
verme vaatlerinden ötürü çok sıcak bakblar. 1992 boyun-
ca olağandışı bir yumuşaklık içinde davrandılar, destek
verdiler. Ancak sorunların birikmesi ile de aşağıdan
aşağıdan, fazla görünmeyen ve ciddi bir birikim var. Türk-
lş'te sürpriz yönetim ittıfakı ve değişıkliğinin tek nedeni
aşağıdan gelen bu birikim. Bir kıvılcımla patlayabilir. İşte
bu nedenle içinde bulunduğumuz günlerde hükümetjn,
çok krib'k bir dönemeç ve kararlar noktasında olduğunu
düşünüyoruz.
Ekonomik ilişkilerde hedef bağımsız Türki cumhuriyetier ile sınırlı değil
19 Türk tophımu sırada•TOBB'nin Türk cumhuriyetleri konu alan
araştırmasında, Sovyetler Birliği dağüdıktan sonra
ba^msızhğını kazanan Orta Asya Türk
cumhuriyetlerinin yanı sıra eski SSCB ve Çin topraklan
üzerinde bağımsızlık kazanmamış 19 Türk topluluğu
daha bulunduğuvurgulandı.
Ekonomi Senisi - Sovyetler
Bırligı dağıldıktan sonra ortaya
çıkan 5 Türk cumhuriyeti ile
ekonomik ilişkiler ağır aksak
yürürken eski SSCB topraklan
ile Çin'de Türkiye ile ilişki kur-
mayı bekleyen daha 19 Türk
topluluğu daha bulunduğuna
dikkat çekildi.
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birbği'nin "Türk Cumhuriyet-
leri" konulu araşürmasında,
henüz bağımsızlık kazanama-
yan bu topluluklardan 7 tanesi-
nin "muhtar cumhuriyet" ol-
duğu belirtildi. TOBB'nin
araştırmasında Orta Asya'daki
bağımsız Türk cumhuriyetle-
rinde olduğu gibi, bunlann pek
çoğunda da zengin ekonomik
kaynaklar
edildi.
bulunduğu ıfade
Ekonomik avantajlar
TOBB Başkam Yabm Erez,
Prof. Dr. Ilhan Uludağ tara-
fından Azerbaycan Parîamen-
tosu danışmanı ve Bakü Üni-
versitesi öğretim üyesi Sabh
Memedov'un katkılanyla hazı-
rlanan araşürmanın önsözünde
bu ülkelerin Türkiye için ifade
ettiği ekonomik avantajlara
dikkat çekildi. Türk cumhuri-
yetlerde bulunan altın, uran-
yum, krom, petrol gibi zengin-
üklerden söz eden Erez, şu gö-
rüşleri savundu:
'Türkiye'nin dünyaya acıl-
masmda 90 milyonu Türkler-
den oluşan 300 miryonluk
Bağımsız Devletler topraklan,
ülkemiz ile müşterek dünya gö-
rüşü ve tüketim abşkanbklanna
sahip insan gücü ile büyük bir
iküsadi potansiyele sahiptir.
Orta Asya Türk cumhuriyetle-
rinde ücretlerin Türkiye'ye
oranla düşük oluşu, zengin ye-
raltı ve yerüstü kaynaklanna
sahip oluşlan nedeniyle ucuz
girdi temini. uluslararası reka-
bette büyük avantajlan oluş-
turmaktadır. İşte bu şartlarda,
tüketim ahşkanlan, hayat tarz-
lan, dünyaya bakış acılan bi-
zim gibi olan Türk cumhuriyet-
leri, Türkiye için avantaj sağla-
makta ve büyük pazar yarat-
maktadır. Türk sanayicisi or-
tak yaünmlar yaparak direkt
Türk sermayesi ile girerek veya
Batı ile işbirliği yaparak burada
yer alabibr."
1917de Sovyet Birliği'nin
kurubnasından başlayarak bu-
güne kadar ortaya çıkan siyasi
Muz veretim,silalıalahm
MANİLA (AA) - Dünya ekonomisindeki
durgunluk aedeniylekalkmcjakta olan
üîkeleriri yanısıra, geiişıniş ülkelerin dafai
zorianaıası karşısmda, eski SSCBve Doğo
Avrupa ik kapitaHstdünyaran kıyısında
kalmış bölgdere özgün sanılan takas
ticaret yeruden canlanma beürtüeri
gösteriyoı.
Bunun eoyeni örneğt oiarak, ekonomik
reformları hiziandıran ve döviz sıkıntısı
çeken FiEpinier. Rusya'ya, muz satsp
karşth|taâa silah almayı planiıyor.
Bu takas ticareönj önerisini ditegetiren
FüipinleT'in Rusya'ya yeni tayinedilen
Bûyükeicia RomuaJdoOng, Rusya'run
muza, Filipinkr'indesılahaıhtiyaa
oidu|una işaret etti.
Filiptater, ABD'sia bu ööcedeki a^eri
ûslen kapatmaa veardındandaaskeri
yardımlan azattmasıkarştsında, stkh itfaa-
latında, ABD'ye olan bağjmlılığıni azalöp,
yeni kavTiaklara yönelmek istiyor.
Dünya genelinde özeflikledöviz sıkınösı
çeken eski SSCB Cumimriyeüeri iie bazı
Doğu Avrupa ûlketeri, artik, yeniden ve
akça başvurduklan takas ticareti
yöntemiyk, genellikie silah satıp,
karşılığında petrol ve doğalgaz gibi enerji
mal ve hizmetleri ik müteahhitlik hizmetleri
abyofkr.
ve sosyal değjşimi de anlatan
araşürma, bağımsız ve
bağımsızbğım henüz kazana-
mamış Türk toplumlanru eko-
nomik potansiyelleri ile ortaya
koyuyor.
Önemli bir kaynak
Bu anlamda Türk müteşeb-
bisleri için önemb bir kaynak
oluşturacağı ifade edılen araştı-
rmada, Kazakistan. Özbekıs-
tan, Türkmemstan, Kırgızis-
tan, Azerbaycan gibi bağımsız
cumhuriyetlerinyanısıra"Tata-
ristan, Başbrdistan, Çuvaşıs-
tan, Yakut-Saka, Kabardin-
Balkar. Kınm-Tatar ve Tiva"
gibi muhtar cumhuriyetlerle,
Karacay, Çerkes, Hakas, Gor-
no-Altay, Dolgan, Sznyan-
Uygur" muhtar bölgeleri ve
hiçbir miUi muhtariyete sahip
bulunmayan "Karaimler,
Kınmçak, Nogay, Şors, Ahı-
ska, Iran'daki Azeriler" gibi
Türk topluluklardan söz edildi.
Üretim ileri seviyede
Muhtar cumhuriyetlerden
Tataristan ve Başkırdistan'ın
zengin petrol ve doğalgaz kay-
naklanna sahip bulunduğu, .
Çavuşistan'ın tanm ve hay-,
vancıbğın yanı sıra elektrik üre-';
timi, otomotiv ve beyaz eşya ile ;
gıda sanayii, Yakut-Saka'nın ;
elmas, yakut gibi değerb' metal-;
lerle, uranyum, demir, kömür
üretiminde ilen seviyede oldu-
ğu vurgulandı. Kabardin-Bal-
kafda ağır sanayi, metalurji ve
elektrik eneıjisi üretiminin, Tı-
va'da da kömür, demir, civa,
altın gibi degerli madenlerin,
Kınm-Tatar'da da Yalta, Si-
vastopol gibi ünlü dınlenme te-
sisleri sayesinde tunzmın geliş-
miş bulunduğu kaydedildi.