Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12OCAK1993SAU 16 SPOR Alanya yenilgisi sonrası futbolculara ateş püskürdü Gordoıriıçiledeııçıkardılarİkinci yan hazırhklannı Antalya'da sürdü- ren Beşiktaş'ta Alanyaspor yenilgisi teknik direktör Gordon Müne'i kızdırdı. Milne , yaptığı konuşmada "Beşiktaş'ı bekleyen en büyük tehüke rakiplerini hafife almaktır. Alanyaspor maç boyunca bizden iyiydi ve kazandı. Rakipleri hafife almak bize puan kaybettirir" dedi. ANTALYA (Cumhuriyet) - mücadele eden Alanyaspor'a İkinci yan hazırbklannı Antal- 2-1 mağlup olan Sıyah-Beyazb ya'da sürdüren Beşiktaş'ta ekibin teknik direktörû Gor- Alanyaspor yenilgisinin şoku don Milne, antrenman öncesi atlatıldı. yaptığı konuşmada futbolcula- 2. ligde klasman grubunda ra ateş püskürürken çalışma temposunu da arttırdı. Takımın oldukça formda ol- masına karşın baa futbolcu- lann kendilerini antrenmanlara vermediğını söyleyen İngiliz teknik adam, Alanyaspor'a maçı ciddiye almadıklan için yenildiklerinı vurguladı. Kendilerini çok zor bir 2. yannın beklediğini de söyleyen Gordon Milne, futbolculan- ndan toparlanmasını istedi. Milne. konuşmasmı şöyle sür- dürdü. "Beşiktaş'ı bekleyen en büyük tehbke maçlan hafife al- maktır. Alanyaspor maç bo- yunca bizden iyiydi ve kazandı. Ikincı yanda derby maçlardan çok dığer ekiplerle oynaya- cağımız maçlar beni düşündü- rüyor. Yine rakibi hafife alırsak umulmadık puanlar kaybe- debüiriz." Gordon Milne, özel maçlann lig için ölçü olamayacağıru da söyledi. Alanya yenilgisine sün- ger çektiklerini belirten Milne, sakatlann ve eksiklerin de kendilerini olumsuz yönde etki- lediğini söyledi. Milne, "Madi- da yok. B. Ali, Ulvi, Rıza sakat. İkinci yan başlayana kadar eksiklerimizi giderdiğimiz tak- dirde ilk yandan daha başanlı sonuçlar elde ddebiliriz" diye konuştu. Futbolcular boş vakitlerini kamp yapılan otebn lobisinde arkadaşlanyla sohbet ederek geçırirlerken aynı kentte kamp yapan G. Antepspor'un eskı Beşiktaşh futbolculan Cem üe Hamit de arkadaşlanyla sürekli görüşüyorlar. Antalya'da, Ko- caeüspor'un Beşiktaş'la yapa- cağı maç büyük ilgi çekti. Yan- nki karşılaşmada Atatürk Stadı'nın dolması bekleniyor. Beşiktaş'ta Rızakorkusu Beşöctaş ikinci yan hazniıklarmı Anralya'da sürdürüyor. Dün Antalya Köy Hizmerieri sahasutda bir çalışma yapan Beşiktaş'ta Rıza'ıun sakatlığı sörüyor. Antremıanlarda kendira aşın zorlayan kaptan Rjza'nm dizindeki şişlik iıunedi. Dizme buz tedavisi uygulanan kaptanın dımunumm ciddi oktnğu açıklandı. Rıza'ıun menisküs oimasmdan korkuhıyor. Sakatbğı sûren B. Ali ise anrrenmanda arkadaşlanodan ayn olarak düz koşu yaptı. Beşiktaş'm siyahi oyuncusu Madida ise G. Afrika kupasnda G. Afrika Milli Futbol Takımı'nda forma giydiği için Antalya'daki kampa katümadı. Aynca Mutiu üe yedek kaleci Aydm da antrenmana çıkmadı. Gordon Milne >e antrenörler Kamuran Yavuz, Bahattin Baydar yönetinünde yaklaşık 1.5 saat çalışan Si\ ah-Beyazİıiann koodisyon ve teknik ağn-lıklı antrenmanında, Metin ve Turan'ın isteksiz olduğu gözlendi. (Fotoğraf: ARİF KIZILYALIN) BASKETBOL Efes Pilsen Olimpia LEVENT YÜCELMAN Basketbol Avrupa Kupa Galipleri Kupası'ndaki tem- silcimiz Efes Pilsen yan fınal grubu ö.maçında bugün Smelt Olimpia ile Ljublijana'- da karşı karşıya gebyor. Gru- bunda 3'ü deplasmanda ol- mak üzere oynadığı 5 maçı ka- zanan ye yan finab garantı altına alân Efes Pılsen'in bu maçı aldığı takdirde grup bi- rinaliği büyük ihtimalle ke- sinleşecek. Slovenyanın Ljublijana kentindeki maç saat 21.00'de başlayacak. Smelt Olımpija- Efes Pilsen karşılaşmaşı TV- 3'de saat 23.00'den itibaren banttan yaymlanacak. Hala Tivoli spor salonundaki karşı- laşmayı Italyan Paolo Zanon ile Avusturya'h Peter Poiger hakem ikılisi yönetecek. Kupa maçı için dün maçın oynana- cağı salonda bir antrenman yapan Efes Pilsen Sion otelin- de kampa çekilerek maç saati- ni beklemeye başladı. Bu maç iki takım için de büyük önem taşıyor Efes Pilsen grup birin- cüığine ulaşıp yanfinaldegüç- !ü Yunan ekibi Aris ile karşı- laşmak istemezken Smelt Olimpia da yan fınal şansını yakalamak için sahadan galip aynlmak zorunda. Efes Pilsen îstanbul'da oynadığı ilk maçı etkili savun- ması ile 69-52 kazanmıştı. Bu maçta 4'ü üçlükten olmak üzere 16 sayı üreten Taner, 10'u hücum olmak üzere top- lam 15 ribaunt alan Larry takımın en etkili oyuncu- lanydı. Gunun ıcınden • Futbol Federasyonu tarafın- dan düzenlenen 'Temsilci Semineri' İstanbulda başladı. Maçka Oteli'nde 3 gün süre- cek seminere, futbolumuza geçmiş dönemlerde 31 eski şöhret isim katılıyor. Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzık, semineri açılış konuş- masmda, artık özerk bir yapı- ya kavuşturulan Futbol Fede- rasyonu bünyesinde temsilci- lik bölümünün kurulmasının zorunluluk haline geldiğini söyledi. • Mersin'de 20 Ocak çar- şamba günü Israil ile özel bir karşılaşma yapacak olan Ümit Milh Futbol Takımı açıklandı. Antrenör Fatih Te- rim tarafından açıklanan aday kadro şu isimlerden olu- şuyor: Rüştü (Antalya), Feti (Bursa), Alpay (Altay), Müj- dat (Samsun), Metin (Kon- ya). Sergen (Beşiktaş), Halil Ibrahim. Bülent (Kocaeli), Yılmaz, Murat (Hatay), Vol- kan (Ad.Demirspor), Emin (Göztepe), Şenol (Karşı- yaka). • G.Saraylı Muhammed- in 1 ay daha hastanede kala- cağı açıklandı. Mjllı futbolcu- nun tedavisini İ.Ü. Çapa Tıp Fakültesı Hastanesi'nde sür- düren Doç.Dr. Orhan Barlas, Muhammed'in sağlık duru- munun çok ıyı olduğunu, an- cak şu aşamada taburcu edil- mesinin söz konusu olmadığı- nı söyledi. Kuşadas/nda G.Saray heyecanı • Kuşadaklar, San-Kjnnızıhlara büyük sevgi gösterisinde bulunurken Oten, özer Türk Stadı'nın iiçedeki tek stat kamp yapılan otelin önünde geniş güvenlik örüemleri aJındı. olduğunu ve bu nedenle Galatasaray'a antrenman ıznı vermediklerini söylerken, Kuşadası Stadı'nda sadece maç izni ve- "Galatasaray'ın yeri elbette ayndır. Ama rilmesiiseSan-Kırmızılılannçabşmaprog- bu statta antrenman yaptırmıyoruz. Stadı ramını altüst etti. Yapılan görüşmeler dmlendirmek için milyarlarca lira harca- sonrası Söke Stadı veSökeZiraatKunımu dık"dedi. sahası Galatasaray'a verildi. Saha sorunu- nun çözümlenmesinin ardından San-Kır- Galatasaray futbol şube sorumlusu ve mızıhlar Söke Stadı'nda bir çabşma yaptı- Ege Seramik'in sahiplerinden Adnan Po- lar Oldukça soğuk bir havada yapılan lat, teknik direktör Feldkamp'a, Al- çalışmada teknik direktör Feldkamp kale- manya'dakı villasında kullanması için ci Hayrettin ile özel olarak ılgılendi. fayans hediye edildi. Feldkamp, "Bugüne kadar aldığırn en ağır hediyeydı. Teşekkür Kuşadası Belediye Başkanvekili Hüsnü ederim" dedi. LATİFSANSÜR SÖKE -İkinci yan hazırlıklanna başla- yan Galatasaray'ın 10 günlük Kuşadası kampı dün başladı. Ligikincisi San-Kırmı- zıb ekibin Kuşadası'na gelmesi, ılcede gü- nün konusu oldu. Kuşadablar futbolcula- ra sevgi gösterisinde bulunurken güvenlik güçlen kamp yapılan Fantasia Otel'ın önünde önlem aldılar. Aynca Kuşadası'- nda direklere ve meydanlara Galatasaray bayraklan asıldı. İkinci kez göreve gelen başkan alt yapıya önem vereceklerini söyledi Şeııen Trabzonsporözedönecek ÖMERGÜNER TRABZON - Trabzonspor'- un olağan genel kurul toplantı- sı. her bakımdan olgun, yapıa bir hava içinde geçti. Söz alan üyeler. yeniden görev alacak yönetıalere. çok güzel ve çok olumlu mesajlar verdıler. Bun- lardan en önemlilen, Trabzons- por'un bir Anadolu takımı oluşu ve gücünü, kuvvetinı Anadolu'dan almış olması.. 100 bin üyenin hedeflendıği bir üye kampanyasının açılması ve bu kampanyanın yurtdışında da sürdürülmesı ve "öze dö- nüş" için özel bir çabşmaya başlanması... Kongre öncesi Sadri Şener ile Mustafa Günaydın arasında başkanlık çekışmesi gibi bir ha- va yaratılmasına karşm toplan- tının; bir savaşımdan öte, Trab- zonspor'un içinde bulunduğu ve aşması gerekb sorunlann di- le getirilrnesi. çözüm için öneri- ler üretilmesi bakımından ve de Trabzonsopr'un kuruluşundan bu yana ilk kez katılımı yüksek bir kongrenin yaşanması, öze- likle Trabzonspor için büyük bir kazanç oldu. TRABZONSPOR TEMPO \1JKSELTT1- Ikmd yan haariıklannı Antalya'da sürdüren Trab- zonspor cabşma temposunu yükseltti. Bordo-Mavfli ekip, dün sabah. öğle ve akşam ofanak üzere üç çahşma > aptı. Akşam calışması sonrası yorgun düşen Trabzonspor'un teknik direktörû Leekens. tem- podan bir hayli memnun okluğunu söylerken ikinci yan Trabzonspor'un fırtma gjbi eseceğini söykdL Dünkü çalışmada omzuna darbe gelen B. Soner sakanandL(Fotoğraf. ARİF KJZIL YALIN) Kongrede oy kullanan 1267 üyeden 934'ü, yönetimi onay- layarak başkan Sadri Şener ve arkadaşlanna yeniden güven ve görev verdi. Başkan Şadri Şe- ner, kongre öncesi "kim kaza- nacak" şekbndeki soruyu, "Trabzonspor kazanacak" de- mişti. Gerçekten de kazanan Trabzonspor oldu. Şener, kongrede sonuçlann açıklan- masından sonra yaptığı konuş- mada, "Trabzonsporlu üyele- rin güvenine layık obnak için daha çok çabşacağız" dedi. Şe- ner, "Trabzonspor gerçekten çok büyük bir camiadır. Kong- re artık gerilerde kaldı. Bana oy verenier de vermeyenler de Trabzonspor'un başansı için el ele vereceklerdir, Başkan Sadri Şener, Trabzonspor'da yeni bir dönem, yeni bir anlayı- şın perdesi açıldı" dedi. f^SES^ı -Trophy'de dört fînalist belli oldu Doğaylamücadele ARİFKIZILYALIN KEMER - •'Büyük serüven" Camel-Trophy'de uluslararası secmelere katılacak 4 maceraa, Antalya-Kemer'de yapılan zorlu yanşmalar sonrası belb oldu. Aralık ayı başında Ankara ve Îstanbul'da yapılan ön elemeleri aşıp Türkiye fınaline kalan 12 kişi, 3 gün ve gece boyunca An- talya'nın karla kaplı dağlannda zorlu bir mücadele örneği verdi. Kemer'den 45 kilometre uzak- lıktakı 950 metre rakımlı Ovacık vadısinde gerçekleştinlen Türki- ye elemelerinde yanşmacılar bir- birlerinden çok doğa koşullan ile savaştı. tlk gün yön bulma, fızik dayanıklıbk ve araba sürûş dal- lannda yanşan adaylar ikinci gün köprü kurma, mekanik, raf- ting testlerinden geçti. Hiçbir tek- nolojik yenilikten yararlanma- dan dağda kurulan çadırlarda kalan yanşmacılar, araçlarla nor- mal zamanda bile çıkılamayacak tepelere. karla kapb zeminde tır- mandılar. Eski Camel Trophy şampiyonu Ali Oeveci, Galip Gürel, Bülent özler, Metin Kap, Ali Haydar Albayrak, Can Gümüşçüoğlu, Cem Tokyürek ve Süha Çola- koglu'ndan oluşan secıci kurul, Malezya 93 öncesi. Itaiya'da yapılacak uluslarası secmelere Doğan Akçora, Hakan Dalokay, Aytek Sermet ve Yılmaz Koyun- culoğlu'nun katılmasma karar verdi. Aynca Beşir Ustaoğlu da yedek yanşmacı olarak fınale kaldı. Dağdaki büyük mücadele son- rası sonuçlann açıklanmasıru şampanya patlatarak kutlayan 5 maceraa. önümüzdeki günlerde araç eğiümi için Ingıltere'ye gıde- cekler. Ingiltere dönüşü, 16 ülke yanşmaasının mücadele edeceği Italya secmelenne katılacak olan bu dörtlüden ilk ikiye girecek sporcular mayıs aymda Makz- ya'da yapılacak 'Camel-Trophy'- de Türkiye'yi temsil edecekler. Uluslararası seçme hakkını elde eden yanşmaalardan Do- ğan Akçora 31 yaşında. Antal- ya'da ticaretle uğraşan Akçora, 4 çeker araç kullanmada bir hayli usta. 30 yaşındaki Hakan Dalo- kay ise mımarlıkla uğraşıyor. Ankara eski Belediye Başkanı Vedat Dalokay'ın oğiu olan Ha- kan Dalokay da usta bir Land Rover sürücüsü. Finale kalan di- ğer ıki yanşmacıdan Aytek Ser- met 33 yaşında. Izmirli aday Yılmaz Koyuncuoğlu ise 36yaşı- nda ve çıftçilikle uğraşıyor. Camel Trophy Antalya seçmelerinde, yağan karla biıiikte etaplar daha da zorlaştı. Fotoğraf: ARİF KIZILYALIN) I J t V A T OTr ABDUÜLKADtR YtCELMAN Akın Öngör üe basketbolun ekonomisini konuştuk Basketseyircisikalite veiyihizmetbeküyor Akın ÖNGÖR 1945'te Zonguldak'ta doğdu. Ankara'da Ankara Koleji'ni bitirdikten sonra 1967'de ODTÜ'den mezun oldu. Ankara Koleji'nde, dahasonra Fenerbahçe'de3yû basketbol oynadı. Basketbolu bıraktıktan sonra bankacüığa geçti. Halen Garanti Bankası Genel Müdürü. Eski dostlann yıllar sonra yeniden karşılaş- ması ve yine bir spor ortamında buluşması, eski anılann tazelenmesi öylesıne güzel bir duygu ki... Fenerbahçe'de oynadığı yülardan tanışıyoruz Akın öngör ile. Ancak bu kez, Basketbol Federasyonu üyesi ve federasyo- nun ekonomik planlamaaa olarak görüşüyo- ruz. - Sizirt Fenerbahçe'deoynadığmız 71-74yıl- larında basketbolgenel olarak amatördü. Ger- çi ufak tefek paralar yine söz konusuydu, ama bugünkü gibi milyonlar yoktu. Bugün ise özel- likle de Turgay Demirelfederasyonu "her şeyi devletten beklemeyelim" felsefesi ile işbaştna geldı. Yeni sponsorlarla yeni bir atıltma girişen bufederasyonun milyonlar, milyarlar dönen bu çarkı nasıl işleteceğini konusalım isterseniz. Çünkü bugün basketbolun ekonomik çarkı yep- yeni bir model olarak do'nmeye başladı. - Evet, 25 yıl önceki koşullar bugün artık geçerli değil. Dünyada çok degışiklılder oldu. Türkiye'de de öyle. Sa- dece basketbolun değil, her sporun bir altyapısı olması ge- rekir. Bu sadece spor için de geçerli değil. Herhangi bir iş- letmenin bir altyapısı ol- mabdır. bir ekonomik yapısı olmabdır. Federasyonun ge- nel müdürlük bütcesinden kullandığı belirli bir para var. Ama bugün sokaktaki vatan- daş bile biliyor ki ağır borç- lann altında bütçesinı ucu Her işletmede olduğu gibi basketbohın da ekonomisi sağiam temeiier üstüne oturtulursa Türk basketboludahagüçlü olacak, iyi yerlere jjgelecek vedünyada dahaüstdüzeyde mücadele etmeşansını yakaiayacaktır. ucuna denk getirmeye cabşan bir devlet var. Bu nedenle de ne siyasilerin ne de bu konu ile ilgili olanlann tatmin edılmedıği bir bütçe or- taya çıkıyor. Kısıtlamalarla istenilen para aynlarnıyor elbette. Böyle olunca o bütçenin yanında baa yeni kaynaklara gerek duyul- malıdır. Biz beürli faab'yetlerin yapılmaa ile yeünecek bir federasyon değilız. Bunun için de hem sporcu açısından altyapıyı hem de eko- nomik kaynaklarla güçlü bir temeb oluştur- mayı amaçladık. O zaman Türkiye'de basket- bolun okullara girmesi daha sağbkb olacaktır. O zaman yetişecek gençler gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında rekabetçı ortamda daha güçlü olacaktır. O zaman kendi antrenörlen- miz daha bibnçb ve daha bılgıb olacakur. O zaman Türk basketbolu Avrupa da ve dünya- da daha üst düzeyde mücadele etme şansı ya- kalayacaktır. Ama bütün bunlann olması için altyapıda ekonomik bir temel oluşturmak şarttır. - Bu konuda girişimleriniz ne noktada? - Önce şunu söyleyeyim, basketbol vakfı kurduk. Bu vakıf sayesinde birtakım maddi imkanlar yaratmaya çabşıyoruz. Basketbol ordusunun kurulması, beden eğiümi öğret- menlerinin eğıtimden geçmesi, bunlan yapar- ken kendilerine birtakım araç ve gereçlerin ve- nlmesı, altyapıdan başlayarak A taknna kadar organizasyon hep fınansman isteyen işlerdir. Bu ekonomik gû'cü yaratabi- lirsek bu ülke için az şey yapmış sayılmayız. Temel amacımız işte bu. - Almanya'da bir sistem ku- rulmuş. şöyle ki: Örneğin de\- let basketbola bir bütçe vere- cek, önce soruyormuş. "Senin bütçen ne kadar." Eğer Abnan basketbolfederasyonumm büt- çesi, varsayalım 500 bin mark ise devlet''Ben de 500 bin mark veriyorum" diyormuş. Yani, - Bir de Lütfi Kırdar Salonu tartisması var. Ama galiba bu iş artık bitmiş sayütr. Yarayı kaşımaya gerekyok. Ama birgerçek var, Abdi İpekçi Salonu'na seyirci gitmiyor. Lütfi Kırdar'ın kapanısma tepkinin altında yatan ne- den de o. Gitmek isteseniz gidemiyorsunuz, dönmek isteseniz ne taksi, ne otobûs, ne dol- muş... gece karanlığmda mezarlıklar arasında biryer. Basketseverler de haklı. tsyan echyorlar elbette. Ama bir Belçika milli maçı oynadtk, belediye otobüsler gönderdi, Basketbol Fede- rasyonu güzel bir organizasyon yaptı, Abdi İpekçi Salonu 'na o gece tam 14 bin kişi geldi. Federasyon acaba belediye ile işbirliği içine gi- rip lig maçlarında da aynı organizasyonu sağla- yamaz mı? - Ben Lütfi Kırdar'da, o günkü adı ile Spor ve Sergi Sarayı'nda spor yaptım. Sergj sarayı hiçbir zaman basketbolun emrinde değüdı, tam hizmet veremedi. Ama şehrin tam göbeğinde bir yer- deydi. Istanbul Belediyesi çok güçlü bir kurum. Bu kurumla dalaşmak yerine bir uzlaşma- ya gitmek, maç günleri belirli yerlerden otobüslerle vatan- daşlan Abdi Ipekçi'ye götür- mek ve maç sonrası da yine be- brli semtlere otobüs kal- dırmak bence en akla yakın gelen çözümdür. Üstelik bele- diye açısından iyi bir reklam da olur. Spora da, vatandaşa da iyi bir hizmet olur. - Yani, salonumu aldm. ama Ben inamyorum îcl arîık herkes her şeyİD en iyisini, en kaiitelisini istiyor. Basketbol seyircisi dekaîite anyor, yeni birşeyler bekiiyor. Pazarlamada esasmüşteridir. Basketboîda ^yircidir. Seyircisi tatminedecek her şey basketbol adına artîdır. "Sen ne kadar toplayabtiiyorsan ben de o kadar katkıda bulunuyorum" demek bu. Bizde de bu görüş yavaş yavaş uygvianacak. Çünkü gidiş onu gösteriyor, sporun da bir ekonomisi var el- bette. Siz ekonomik yapdaşma içinde ne gibi gelişmeler kaydettiniz? - Federasyonun yapısı zaten bu görüşün so- nucu oluşmuş. Başkan Turgay Demirel bu fe- derasyonu kurarken zaten bunu düşünmüş. Federasyonumuzda ışadamlan var, bankacı- lar var, sanayiciler var, spordan gebne kişiler var. Demirel geniş vizyonlu bir arkadaş. Va- ten vakıf kurmamn altında bu ekonomik yapüaşma var. - Ya vakıflaşmantn dışmda?.. - Var ikinci bir girişimimiz, var. MiUi takım ulusun takımıdır. MiUi takımı ulusal kuruluş- lann sponsorluğu ile özdeşleştirmek. örne- ğin TTİY ulusal bir kuruluşumuzdur. Milli maçta gördünüz, formamızın göğsünde, ulu- sai bir kuruluşumuz olan THY'nin arması vardı. Türk ulusunun malı olan, Türkiye adını dünyanm dört bir yanında temsil eden kuru- luşlanmız neden basketbol milü takımmın da sponsoru obnasın? Basketbol Milli Takımımız THY'nin amblemini dünyanm dört bir yanında oynadığı maçlarda taşırsa bu çok etkili bir promosyondur. İşte bunun karşılığı da, basketbola akacak bir fınans de- mek ür. Biz de Aimanya'daki sistemi baş- latmış sayıhnz. önce biz elimizden geleni ya- pabm, ondan sonra devlete gjdelim, "şunlan şunlan yapacağız" diyelim. Yani kısaca biz şimdi kendi ev ödevimizi yapıyoruz. otobüsünü ver demek gibi bir şey. - Tabii o da "ben zonınlu olarak salonu aldım, ama spora hizmet etmek benim de amaçlanmın içinde, işte size de otobüs veriyo- rum" demek belediye başkanına yakışan bir prensiptir. Biz Belçika maçını öğrencikre bedava yapük. çok da iyi yapük. Şimdi sanıyorum bir milli maç daha yapsak yine salonu dolduru- ruz. Biz özellikle öğrencilere hitap ediyonız. Bizim seyircimiz onlar. bizim futbol seyirci- miz çok çok azdır. Ankara'da böyle bir sıkıntımız yok, salonumuz tam şehrin gö- beğinde. Izmir de öyle. Ama biz Istanburda yine eski seyirci kalabalığını sağlamak için eli- mizden geleni yapacağız. - Burada bir soru aklvnvza geliyor. Yabancı sayısmıazalttık. 9 + l'edöndük,seyirciazakh. Sizce bu seyircinin azalması eski heyecan ve re- kabetin ortadan kalkması ile ilgili mi?8+2'ye döndük şimdi. A caba seyircide yenidenpatlama olabilir mi? Tabii bunu play-off için düşünüyo- rum. - Ben şuna inanıyorum ki dünyada herkes artık hizmetın en iyisini ıstıyor. Buzdplabı alırken de, sınemaya gittığirnızde de, bir lo- kantaya gittiğimizde de iyi hizmet bekliyoruz. Yani en iyisini istiyoruz. Bir eskiyi düşünün, bir şimdikini. tstanbul'dan Ankara'ya otobüsle gideceksi- niz, iki kath, tuvaletli, hostesli, televizyonlu otobüsler. Eski- den var mıydı bunlar? Hizmet kadar kabte de artıyor. Spor seyircisi de kabte ıstiyor, yeni bir şeyler beküyor. İşte basket- bol da bunu ne derecede başa- rabilirsen seyirci de o kadar artar. Pazarlamada esas müş- teridir, yani seyircidir. Seyirci- yi tatmin edecek her şey artıdır. Bence bu federasyon değişiklik getirmenin avan- tajını kullanıyor. Eskilere bir şey söylerniyorum tabii. Ama yeni federas- yon, eskilerin yapüklannın üzerinde tama- men değişik birtakım olaylar yaratmak isti- yor. Biz aynı camianın çocuklan olarak deği- şiklik getiriyoruz, Yaptığımız o kadar sadece. Yabana sayısını yeniden 1 'den 2'ye çıkarmak sadece cazibe arttıncı bir düşüncedir. - Ancak 2 yabancı oynatıldığmda Türk bas- ketçisine yer kahnıyor, bu da yeni gençlerin ye- tişmesini engelliyor gibi bir görüş de var. - Olabilir, doğrudur da. Ama bir olayı de- ğerlendirirken getirdiklerine ve götürduideri- ne bakmak gerekir. Biz, 2 yabana karannın getirdiğinin götürdüğunden fazla olduğu gö- rüşünü kabul ettik. Şimdi acık söyleyelim, bazı şeyleri biz de yabancılardan öğrendik. - Peki daha cazip olacak diye 3 'üncüyabant da düşünülebilir mi? - Yok, onu düşünmedik doğrusu. Gerek de yok. - Avrupa kupalarında takımlarımtzm tur at- laması için 3'üncü yabancı gerekiyor diyenler var. 3 yabancı olsun, ama ikisi oyunda olsun gibi. Şimdi Efes 'in 3 yabancıst olsa.finaloyna- mak işten bile değil. - Valla bu görüşe kimse karşı çıkmaz. Ama bu konu federasyonumuzda hiç konuşul- madı. - 2000 yılında Türk basketbolu ne durumda olabilir? - Mutlaka bugünkü yerinden çok daha ileri- de obnası gerekir. Yok eğer böyle değilse biz- ler görevimizi tam olarak yapmamışız demek- tir.