Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
İmtiyaz sahıbı Berin .Nadi • Genel Yayın Yonetmenı Ozgen Acar •
Genel Yayın koordınatoru Hikmel Çetinkaya • Yazı tşlerı Muduru
CeUI Başlangıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme. Mustafa
Saglamer • Anlcara Temsılcısı Cunryt Arca>urek Haber Mudurlen
Mastafa Balbay, Işık Kansu Izmır femsıla V Serdar Kızık Adana
Temsilcisı Çetin Yigeno£lu
istanbul Haberlen Şcaay Kalkan Dış Haberler- Ergun Bakı tş-Ekonomı: Şokran krlenci
Yurt Haberlen: Mdund Saıaç Makaleler Sami Karaoren Spor AMulkadir Yucelman Du-
zeltme Abdullab Yancı • Muessese Mudür V. Erol Erkul • Koordınatör Ahmet
Korulsan • Muhasebe: Buteat Yeaer • İdare- Hnseyin Gurer • tşletme Onder Çelik
• Bılgi-Işlem: Nail tnal • Bilgısayar Sıstem: Munıvet Çiler • Reklam. Rcba Işıtman
Basım Cumhurıyet Matbaacıhk ve Gazetecılık TA.Ş • Yayımlayan: Yeni GOn Haber
Ajansı Basıft ve Yayıncılık A Ş. Turkocağı Cad 39/41 Cagaloglu 343Î4 Ist PK: 246
istanbul Tel- 512 05 05 (20 haı), Tetex 22246, Fax (1) 513 85 95 • Bûrotar Aakarr:
Z Gökalp Blv lnkılap S No. 19/4, Tel. 433 II 41-47, Telex 42344, Fax: (4) 433 05 65 •
liBrir H. Ziya Blv 1352 S 2/3 Tel. 83 12 30, Telex 52359, Fax (51) 89 53 60 • Adaoa:
Inönü Cad 119 S No 1 Kat 1, Tel 59 37 52 (4 haı), Telex: 62155, Fax. (71) 59 25 78
TAKVİM:!2OCAK1993 Imsak 5 50 Guneş 7 20 ÖğJe.12 17 İkındj. 14 42 Akşarrr17 03 Yatsı 18 28
Şûriltû
öMürüyor
• ANKARA (ANKA) -Doğu
Afrika'da zûrafalann
kamyon motorlanndan
çıkan gürültüden öldükleri
bildirildı. TÜBİTAKın
yayın organı Bilim ve Teknik
dergisinde yer alan bir
yazıda. Doğu Afnka
bozkırlannda zürafalann
kontrol ve tedavılerini yapan
bakıalann zürafalan bakım
merkezine götürmek ıçın
kamyona koyduklannda,
kamyonlann motor
gürültüsünden zürafalann
öldüğü bildirildi.
Zürafalann, kamyonlann
motor gürültülerini daha
önce hayatlannda hiç
duymadıklannı ve başa çıkıp
çıkamayacaklannı
bılemedıkleri yırtıcı bir
hayvanın sesi sanarak
korkudan öldüğü bildirildi.
Dianave
Fergie'ye yeni
IATİNA(AA)-İngiliz
sarayının sorunlu gelinlen
Diana ve Fergie'nin bundan
sonraki hayatlannın bir
bölümünü New York'ta
geçirecekleri öne sürüldü.
ABD'nin en çok satan
magazin dergilerinden
Enquırer'in haberinegöre
Sarah Ferguson önümüzdekı
günlerde New York'a
gelerek bir komisyoncunun
kendisi içın seçtiği üç lüks evı
gezecek. Prenses Diana'nın
daha önce S milyon dolara
New York'ta bırev aldığını
yazan dergı. ıkı gelinin
evlennın bırbınne yakın
olmasını istedıklerini de
beürttı Amerikandergısi,
Fergie'nin sevgilisi Johnny
Bryan'ın aylardan beri New
York'a taşınması ıçın
kendisini ikna etmcyc
çalıştığını. ancak kızıl saçlı
gelının bu karan almasında
kesin etkıyi Prenses
Diana'nın yaptığını bejirtti.
Kısırlığa çare
içinvakîf
• ANKARA (AA) - Çocuk
sahıbı olmak özlemıyleyanıp
tutuşan ailelenn sorunlannın
çözümü için vakıf yoluyla
çalışmalar yapılacak.
Ankara'da üç kişi, kısırlığa
çare bulmak içın vakıf
oluşturdu. "Türkıye
tntertilite (kısırhk) Vakfı"
adıyla kurulan vakfın mal
varlığı 13 milyon 500 bin lıra
nakit, çeşitli arsalar, 28 tıbbi
kitap ve 4 yağüboya resim
olarak belırlendi. Prof. Dr.
Mulaam Yıldınm. Mehmet
Gedıközer ve Murat
Yıldınm tarafından kurulan
vakfın, çocuğu olmayan
hastalann tanı ve tedavisinde
yardıma olacağı bildirildi.
Vakfın aynca, doğum
kontrolü. nüfus ve aile
planlaması konusunda
çahşanlara yardıma olacağı
ve ülke genelinde bu
çalışmalara destek
sağlayarak katılacağı
belırtildı.
bağnHPmış
• NEWYORK(AA)-
Herkese çok garip gelse \e
"olmaz böyle şey' denilse de
bilim adamlan arpalann
bağırdığını öne sürdü. Bilim
adamlanna göre kökleri
kaynar suya batınlan arpalar
cığlıkatıyor.Türkiye
Bılımsel ve Teknik Araştırma
Kurumu(TÜBÎTAK)
tarafından yayımlanan Bilim
Teknik Dergısi'nındoğa
sayfalannda yer alan kısa bir
haberde şöyle denildi:
"Serada yetıştirilen altı sıralı
arpa (hordeum vulgare)
fıdesinin kökleri kaynar suya
batınldığında bitkinin
aniden bağırdığı
saptanmıştır. Kuşkusuz bu,
insan ve hayvanlann
çıkardıklan seslerbenzeri
değıl, çok duyarlı elektronik
aletlerîe kaydedilen
sinyallerdir."
Bayan M^jor'dan
TûPk mutfağına
• LONDRA (AA) - İngiltere
Başbakanı John Major'ın eşi
Bayan Norma Major,
başkent Londra'nın "çekici
yanlan" arasındaTürk
mutfağının da bulunduğunu
söyledi. Sunday Express
gazetesinde yayımlanan
"hayran olduğum kent
Londra" başlıkh uzun
yazısında Bayan Norma
Major, başkentin kendisi için
çok çekici yanlan
bulunduğunu, bunlar
arasında zengin yabancı
mutfaklann önemli yer
tuttuğunu kaydetti.
İstanbıü'da düzenlenen Yotre Beaute Dergisi'nin sergisinde, modanın ve kadının 60 yıllık değişim süreci anlatılıyor
Modada eskıye döıriis çok moda• 60 yıllık sürede ne
modada ne kadında
olağanüstü bir değişiklik
gözleniyor. 1930'larda
moda neyse, 1993'te de
neredeyse aynı.
• Yumuşak renkler,
kalm yüksek topuklar
şimdidevar. 196O'lann
hippilerinin yırtık
jeanleri, mini etekleri hiç
yadırganmıyor.
• Geçmiş yıllann moda
dergilerini kanştırdı-
ğınızda o günlerin
giysilerine baktığınızda
hiç yadırgamıyorsunuz
bile...
CANANSONUK
Gazetelerden moda dergileri-
ne, televizyondan radyo prog-
ramlanna tüm iletişım araçlan-
nın, her mevsım başhca konusu
olan moda için "tuhafür, snob
ve rahatsızdır, insanlann para-
sını çarçur ettırir, hafif, uçan,
kararsızdır, zorbadır. kendinı
bıze zorla kabul ettirir, hayasız-
dır" denir.
Kimler ister, bu yıl koyu
renkler ve ağırbaşlı biçimlerle,
gelecek yıl kadınsı. bir başka yıl
erkeksi görünüşlerle boy gös-
termemizi? Yüzlerce binlerce
insan, zihin güçlerini, yetenek-
lerini, zamanlannı, emellerinı
niçin ve ne amaçla moda denen
salgmın emrine venr?
Modacılar...
Modaalar, insan psıkolojisi-
nı, özellikle çılgın bir moda ta-
kipçisı olan kadın psıkolojisını
öylesine iyi bilıyorlar ki plajlar-
da kürk, metrelerce kann ıçınde
mayo sergileyip, bizi gelecek
mevsimlere gelecek yıllara ha-
nrlıyorlar.
Ancak modaalar, her yıl de-
ğiştırdiklen modaya, kesin bir
çizgi ve renk zorunluluğu getır-
miyorlar. Dolayısıyla kadına,
kendi tarzıru bulma şansı tanı-
yorlar.
Sanayilcşmeyle birlikte gün-
cellik İcazanmış görünse de
moda, U.yüzyılda rönesans ha-
reketleriyle ortaya çıkıyor.
1930'LARDAN BUGÜNE- 63 yılda ne modada ne de kadının görünümünde çok fazla değişiklik oltnuş. IVÎodacdar artık kesin bir çizgi getirmiyorlar modaya.
Yüzyıllar önce salt belırli kıtle-
lerin ayncahk simgesı olan mo-
danın inişli çıkışlı grafiğı içinde
Chnstian Dior, 1947'de moda-
da eskıye dönüsü getınyor.
1950'lerde Gabrielle Chanel de
klasik anlayışı, yeniden hakim
kıhyor.
İstanbul Fransız Kültür
Merkezı Sergi Salonu'nda Vot-
re Beaute Dergısrnın "1933 yı-
lından Günümüze Güzellığin
Evrimf'isımli sergide, modanın
ve kadının 60 yıllık değişim sü-
reani gözler önüne seriyor Ser-
giyı gezdığınızde, bu 60 yıllık
sürede, ne modada ne de kadı-
nın görünümüride olağanüstü
bir değişiklik olmadığmı görü-
yorsunuz. İşte kanıü..
1930; MODA:Kadınsı yu-
muşak renkler, kaün yüksek to-
puklu ayakkabılar, dökümlü
etekJer
MAKYAJ:RenkJer doğal,
allık belirgın, ince çizilınış kaş-
lar.
SAÇ:Uzun toplu saçlar. bir
kaşın üzenne inen küçük ke-
narlı şapka.
1940; MODA: Geniş vatka-
lar, kadınsı şık ceketler, dar diz
altına*etekler, koyu renk kürk
etoller.
MAKYAJ:Koyu mat du-
daklar, kalm kaşlar.
SAÇ:Genye taranmış saç ve
tüylü şapka.
1950; MODA:Dizın hemen
altında bol kabank. gostenşlı
etekler, vücudu saran bhızLr,
uzun dirseğe kadar uzanan be-
yaz eldivenler.
MAKYAJr Gözlerde eyeli-
ner.SAÇ: Yumuşak kıvnmlı,
bukleli saçlar.
1960; MODA: tlk kez min.
etek modaya giriyor. Sahte ta-
kılar, uzun çizmeler, kalm to-
pukJar, renkli çoraplar, kübik
desenler.
MAKYAJ: Kömür siyahı
gözler, soluk bir cilt, donuk
renklı dudakJar.
SAÇ: Kısa düz sevimli saçlar.
1970; MODA:Kural tanıma-
yan hıppı tarzı. Eskimiş blueje-
anler, diz altından bollaşan
bahriyeli tipi pantolonlar, bon-
cuk süslemeler, mantar topuklu
ayakkabılar.
MAKYAJ: Doğal görünüm.
Dudaklarda. parlatıa ile çekici
bir görünüm
SAÇ: Uzun, düz ve kahküllü
saçlar.
En parlak dönem
1980; MODA:Modanın en
zengin dönemı. Uzun dökümlü
etekler. blazer ceketler, ipek
bluzlar ve düz ayakkabılar.
MAKYAJ:Renklerin uyum-
llu kanşımı, göz kapaklannda
yumuşak gölgeler, yanaklarda
yine yumuşak renkler. Dudak-
lar gece koyu kırmızı, gündüz
soluk.
SAÇ: Kısa saç geri geliyor.
Uzunluk çene hizasında. Penr
80'li yıllann başında var sonra
daha sadeleşiyor.
1990; MODA: Vücudu saran
pantolon ve etekler, düz sade
kumaşlar.
MAKYAJ: Doğal ve mat.
Makyajdan çok, cilt bakunı
önem kazanıyor.
SAÇ: Sağlıklı, parlak, kısa,
bakımı kolay saçlar.
1993; MODA:Safari görün-
tü, bol uzun, yırtmaçb etekler,
elbiseler, bol pantolonlar, ipekü
keten, yünlü keten, ipek ku-
maşlar.
MAKYAJ: Eyeliner Ue belir-
ginleştirilmiş gözler, gece koyu,
gündüz pastel ama çarpıcı be-
lirgin bir makyaj. Kaşlar yine
incelıyor.
SAÇ: Yine sağlıklı, bakımlı
uzun, kısa, topuz, açık ama,
dalgalı saçlar.
Soğuk günlerde, içimi rahat yumuşak kırmızı şaraplann tercih edilmesi gerekiyor
Şarap karanlığı ve sessizliği severİSTANBUL (AA) - Şarap
uzmanı ve tadıma Çetin Yit-
mener, şarap ıçımınde, incelik
ve aynntılan bilmenin önemli
olduğunu vurguladı.
Tadımcı Çetin Yıtmener,
"soylu içkı" olarak bilinen şa-
rabm hangı ortamlarda saklan-
ması, iciminde dikkat edilmesi
gereken konular ve özellikleri
hakkında açıklamalarda bu-
lundu.
Şarapçılığm önemli bir sek-
tör ohnasına rağmen Türkiye'-
de ihmal edildiğini kaydeden
Yıtmaner, "Turizmde de şarap
konusu ihmal ediliyor. Bu sektö-
re milyarlarca lira yaunhyor, ama
beş yıldızlı otellerin büyük ço-
ğunluğunda şarabı usulüyle su-
nabilecek garson yok" diye ko-
nuştu. ÜUcemizde şarabın it-
halinin yasak olduğunu hatırla-
tan Yitmener, bu nedenle tu-
ristlere yalnızca yerli şarap su-
nulabileceğini kaydetti.
Yitmener'in verdiği bilgiye
göre, bu içkiyi korumak çok
önemli. Şişe içindeki gelişmesı-
ni ve değişimini çok yavaş ta-
mamlayan şarap. mevsim ko-
şuilanndan fazla etkilenmiyor.
Ancak parlak aydınlatma ve
ışık şaraba zarar veriyor. Şa-
rap, karanlığı sevıyor. Bu yüz-
den kileri, odayı veya muhafaza
edildıği yeri, özellikle loş bir
Şarap "sessizliği" de seviyor;
hareketten, sallanmaktan ve
çalkalanmaktan hoşlanmıyor;
sigara dumanı ve kirli hava da
zarar venyor.
Yemek öncesi, sonrası
Yemekten önce içilecek kuru
bir tath şarap ıyi bir 'apentif
Yemek sırasında kuru şarabın
tercih edilmesi daha uygun, bu
ortamda 'roze' türü şarap da
içilebilir. 'Seçilen şarabın, yenı-
len yemeğin tadını gölgede bı-
rakmaması şart'. Şarap ıle ye-
meğin tam bir uyum içinde
tadılması gerekiyor.
Yemekten sonra da, rahatla-
mak amacıyla hafif bir şarap ya
da 'yan dömisek' bir beyaz şa-
rabın içilmesi uygun.
Soğuk günlerde, içimi rahat
ve yumuşak kırmızı şaraplar
tercih edilmeli, sert şaraplardan
ve içkilerden kaçımlmah. Sıcak
yaz günlerinde ise soğuk ve ha-
fif beyaz şaraplar, roze şaraplar
tercih edilmeli. Sıcak günlerde
özellikle köpüren cinsten şarap-
lar icilebılır.
Beyaz şarap, ınsana heyecan
verecek poüsiye, korku filmleri
ve maç ızlerken içümeli. Kırmı-
zı şarabın ıse duygu ve düşünce-
leri harekete geçirdiğinden,
konser, yanşma, açıkoturum
programlan izlenirken içilmesi
tavsiyeedilir
Erkek erkeğe şarap içerken,
sonbahar uzümlennden yapıl-
mış ve kalitelı bir şarap, kadın
kadına ıse ortamına göre seçim
yapılması yerinde bir karar.
Doğum günlerinde, nişan ve
düğünlerde ıse açıhş kaliteli bir
sek şarap ya da şampanya üe
yapılmah.
Ortadoğu'nun önemli sulak alanıydı
Amıkgölüyeniden
oluşturulacak
• 92kilometrekarelikgenişliğiylebirzamanlarsadece
Türkiye'nin değil, tüm Avrupa ve Ortadoğu'nun
önemli sulak alanlannın en başında gelen Amik
Gölü'nün yeniden oluşturulmasını isteyenlerin arasına
Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaraabaşı da
katıldı.
MEHMET YAPICI
ADANA - 1960'h yıllarda
kurtularak tanma açılan Ha-
tay'daki Amik Gölü'nün yeni-
den oluşturulması tartışılma-
ya başlandı. Bayındırlık ve
îskan Bakanı Onur Kumba-
racıbaşı'nın. gölün kurutul-
masıyla sağlanan ekonomik
kazanımlann. ayıplannın ge-
risinde olduğunu vurgulaması
ve Amık Gölü'nün yeniden
oluşturulmasından yana gö-
rüş açıklaması, çevTeciJen
umutlandırdı.
Endüstrileşen" tophımlann
ve özellikle ABD'nin 100 yılı
aşkın bır süre önce tanmsal
alan kazanmak, taşkın tehli-
kesini azaltmak ve sağlık ko-
şullannı düzeltmek gibi gerek-
çelerle kurutmaya başladığı
genış sulak alanlann, bekle-
nen yarardan çok zarar ver-
dikleri ortaya çıktı.
maz Gölü, Kahramanmaraş'-
ta ki Gavur Gölü ve kurutulan
diğer bırçok sulak alanın, bu-
gün için ciddi ekonomik ve
çevresel sorunlara yol açtıklan
yapılan araştırmalarla da doğ-
rulandı. Tanma açılan bu
alanlann her geçen gün verim-
sizleştiği, ekosistemlerin gide-
rek yok olmaya başlayarak
bölgenin doğal dengesinin bo-
zuknasına da yol açtıklan sap-
tandı.
Türkiye'de bu oluşumlann
tümünün bır arada yaşandığı
Hatay'daki Amik Gölü'nün
eski haline getirihnesi görüşü,
hükümet tarafından da be-
nimsendi. 92 kilometrekarelik
genişliğiyle bir zamanlar sade-
ce Türkiye'nin değil, tüm Av-
rupa ve Ortadoğu'nun önemli
sulak alanlannın en başında
gelen Amik Gölü'nün yeniden
oluşturulmasını isteyenlerin
arasına bilim adamlan ve
doğa konımacılann yanısıra
ışıkla aydmlatmak gerekli. Şarap jçmefc bir keyifolduğu kadar tören de aslında. Fransızlann ünlü şarabı Beaujolais üretkisi de keyifle şarabını yudumluyor.
Yaratıcılığı öldürüyor, sosyalleşmeyi de engelliyor
Bilgisayar çocuklardaruhsal bozukluk yapıyor
• Özellikle okul öncesi yaşlarda bilgisayarla taru-
şan çocuklarda, mekanik ilışki nedeniyle yaratıalı-
ğın ortadan kalktığı öne sürülüyor. Uzun bir süreyi
bilgisayann başında geçiren çocuk arkadaş aramı-
yor.Uzmanlara göre çocuk, arkadaş gereksinimini
bilgisayarla giderdiğinden sosyalleşme azalıyor.
İSTANBUL(AA) - Büyükler
kadar çocuklann da en büyük
dostu bilgisayarlann, özellikle
kücük yaştakiler için oldukca
tehlikeli bir oyuncak olduğu
bikürikli.
İstanbul Üniversitesi uygula-
ma ana okulu pedagoglanndan
Nurten Yaman ve Psıkıyatnst
Doç. Dr. Nusret Kaya, "dost"
bilgisayann çocuklarda yaratı-
cılığı öldürdüğünü ve çevreyle
iu'şİusini bozarak topluma ya-
banalaşürdıgını söylediler.
Bilgisayar oyunlannın, ço-
cuklarda el ve göz koordinas-
yonunu sağlamada olumlu et-
kısınin bulunduğunu belırten
pedagog Nurten Yaman, bilgi-
sayarlann zararlannın da gö-
zardı edilmemesi gerektiğini
vurguladı.
Özellikle okul öncesi yaşlar-
da bilgisayarla tanışan çocuk-
larda, mekanik ilişki nedeniyle
yaratıcılın ortadan kalktığını
ıfade eden Yaman, uzun bir sü-
reyi bilgisayann başında geçi-
ren çocuğun arkadaş aramadı-
ğmı bildirdi.
Nurten Yaman şöyle konuş-
tu:
"Çocuk, arkadaş gereksini-
mini bilgisayarla giderdiğinden
sosyalleşme azabyor ve çocuk
kendini toplumdan soyutluyor.
Çocuk tek başına makinayla
savaşıyor. Sonuçta oynadığı
oyunlarda başan kazansa bile,
hazzı tek başına tadıyor. Bu du-
rum çocukta psikolojik bozuk-
luklara neden oluyor. Çocukla-
n televızyon ekranlanndan
koparmaya çalşırken, bilgisa-
yann ekranlanna mahkum et-.
tık."
Çocuklar için önemli tek şe-
yin, yaşıtlanyla berber olmak
ve bırçok şeyı birlikte paylaş-
mak olduğunu anlatan Yaman,
"bizim okulumuzda, ne televız-
yon ne de bılgisayar var. Bunla-
nn yenne, çocuklara yaraüalık-
lannı ön plana çıkartacak
oyuncaklar venyoruz' dedı.
Bilgisayar oyunlannın bir "
hastalık" olduğunu belirten
Psikiyatrist Nusret Kaya ise,
özellikle bilgisayar ekranlann-
dan yayıian manyetik dalgala-
nn çocuklar için zararlı olduğu-
na dikkat çekti.
Uzun süre ekranlardan yajo-
lan dalgalara maruz kalan ço-
cuklann, beyin ve sinir sistemle-
rinin olumsuz yönde etkılendi-
ğıne ışaret eden Kaya, "Bu
durum çocuklarda sara nöbet-
lenne bile yol acabiliyor. Ek-
randan uzun süre yayıian par-
lak ışıklar baa kişileri etkileye-
rek, sara nöbeti geçirmelerinı
sağlar" diye konuştu.
Bilgisayarla kurulan ıhşki-
nin, çocuğun toplumla yaban-
cılaşmasına da yol açtığını anla-
tan Kaya, "Bilgisayar çocuğun
denetiminde olduğu için onun
her dediğinı yapıyor. Ama in-
sanlar yapmıyor. Bilgisayarla
kurduğu bu dost, yani tek yanh
ve mekanik ilişlciyi çocuk, diğer
insanlarla kuramıyor ve bu du-
rum onda ruhsal bozukluklara
neden oluyor" dedi.
Çocuklara bilgisayan yasak-
lamanın da yanlış olduğunu
vurgulayan Kaya, ekran başın-
da günde en fazla ikı saat geciril-
mesi gektığini söyledi.
Ailelerin, özellikle bilgisayar
oyunlannı seçerken duyarlı ol-
malan gerektiğini bildıren Ka-
ya, savaş oyunlannın çocuklar-
da saldırganlık duygulannın
gelişmesıne de neden olduğunu
sözlenne ekledı.
Türkiye'de de 196O'lı yıllar- Bayındırlık ve Iskân Bakanı
da aralannda Hatay'daki Onur Kumbaraabaşı da
Amik Gölü, Mersin'deki Ay- katıldı.
D O G A M Ö Z E S İ l