27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel İmtiyaz sahıbı Berin .Nadi • Genel Yayın Yonetmenı Ozgen Acar • Genel Yayın koordınatoru Hikmel Çetinkaya • Yazı tşlerı Muduru CeUI Başlangıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme. Mustafa Saglamer • Anlcara Temsılcısı Cunryt Arca>urek Haber Mudurlen Mastafa Balbay, Işık Kansu Izmır femsıla V Serdar Kızık Adana Temsilcisı Çetin Yigeno£lu istanbul Haberlen Şcaay Kalkan Dış Haberler- Ergun Bakı tş-Ekonomı: Şokran krlenci Yurt Haberlen: Mdund Saıaç Makaleler Sami Karaoren Spor AMulkadir Yucelman Du- zeltme Abdullab Yancı • Muessese Mudür V. Erol Erkul • Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe: Buteat Yeaer • İdare- Hnseyin Gurer • tşletme Onder Çelik • Bılgi-Işlem: Nail tnal • Bilgısayar Sıstem: Munıvet Çiler • Reklam. Rcba Işıtman Basım Cumhurıyet Matbaacıhk ve Gazetecılık TA.Ş • Yayımlayan: Yeni GOn Haber Ajansı Basıft ve Yayıncılık A Ş. Turkocağı Cad 39/41 Cagaloglu 343Î4 Ist PK: 246 istanbul Tel- 512 05 05 (20 haı), Tetex 22246, Fax (1) 513 85 95 • Bûrotar Aakarr: Z Gökalp Blv lnkılap S No. 19/4, Tel. 433 II 41-47, Telex 42344, Fax: (4) 433 05 65 • liBrir H. Ziya Blv 1352 S 2/3 Tel. 83 12 30, Telex 52359, Fax (51) 89 53 60 • Adaoa: Inönü Cad 119 S No 1 Kat 1, Tel 59 37 52 (4 haı), Telex: 62155, Fax. (71) 59 25 78 TAKVİM:!2OCAK1993 Imsak 5 50 Guneş 7 20 ÖğJe.12 17 İkındj. 14 42 Akşarrr17 03 Yatsı 18 28 Şûriltû öMürüyor • ANKARA (ANKA) -Doğu Afrika'da zûrafalann kamyon motorlanndan çıkan gürültüden öldükleri bildirildı. TÜBİTAKın yayın organı Bilim ve Teknik dergisinde yer alan bir yazıda. Doğu Afnka bozkırlannda zürafalann kontrol ve tedavılerini yapan bakıalann zürafalan bakım merkezine götürmek ıçın kamyona koyduklannda, kamyonlann motor gürültüsünden zürafalann öldüğü bildirildi. Zürafalann, kamyonlann motor gürültülerini daha önce hayatlannda hiç duymadıklannı ve başa çıkıp çıkamayacaklannı bılemedıkleri yırtıcı bir hayvanın sesi sanarak korkudan öldüğü bildirildi. Dianave Fergie'ye yeni IATİNA(AA)-İngiliz sarayının sorunlu gelinlen Diana ve Fergie'nin bundan sonraki hayatlannın bir bölümünü New York'ta geçirecekleri öne sürüldü. ABD'nin en çok satan magazin dergilerinden Enquırer'in haberinegöre Sarah Ferguson önümüzdekı günlerde New York'a gelerek bir komisyoncunun kendisi içın seçtiği üç lüks evı gezecek. Prenses Diana'nın daha önce S milyon dolara New York'ta bırev aldığını yazan dergı. ıkı gelinin evlennın bırbınne yakın olmasını istedıklerini de beürttı Amerikandergısi, Fergie'nin sevgilisi Johnny Bryan'ın aylardan beri New York'a taşınması ıçın kendisini ikna etmcyc çalıştığını. ancak kızıl saçlı gelının bu karan almasında kesin etkıyi Prenses Diana'nın yaptığını bejirtti. Kısırlığa çare içinvakîf • ANKARA (AA) - Çocuk sahıbı olmak özlemıyleyanıp tutuşan ailelenn sorunlannın çözümü için vakıf yoluyla çalışmalar yapılacak. Ankara'da üç kişi, kısırlığa çare bulmak içın vakıf oluşturdu. "Türkıye tntertilite (kısırhk) Vakfı" adıyla kurulan vakfın mal varlığı 13 milyon 500 bin lıra nakit, çeşitli arsalar, 28 tıbbi kitap ve 4 yağüboya resim olarak belırlendi. Prof. Dr. Mulaam Yıldınm. Mehmet Gedıközer ve Murat Yıldınm tarafından kurulan vakfın, çocuğu olmayan hastalann tanı ve tedavisinde yardıma olacağı bildirildi. Vakfın aynca, doğum kontrolü. nüfus ve aile planlaması konusunda çahşanlara yardıma olacağı ve ülke genelinde bu çalışmalara destek sağlayarak katılacağı belırtildı. bağnHPmış • NEWYORK(AA)- Herkese çok garip gelse \e "olmaz böyle şey' denilse de bilim adamlan arpalann bağırdığını öne sürdü. Bilim adamlanna göre kökleri kaynar suya batınlan arpalar cığlıkatıyor.Türkiye Bılımsel ve Teknik Araştırma Kurumu(TÜBÎTAK) tarafından yayımlanan Bilim Teknik Dergısi'nındoğa sayfalannda yer alan kısa bir haberde şöyle denildi: "Serada yetıştirilen altı sıralı arpa (hordeum vulgare) fıdesinin kökleri kaynar suya batınldığında bitkinin aniden bağırdığı saptanmıştır. Kuşkusuz bu, insan ve hayvanlann çıkardıklan seslerbenzeri değıl, çok duyarlı elektronik aletlerîe kaydedilen sinyallerdir." Bayan M^jor'dan TûPk mutfağına • LONDRA (AA) - İngiltere Başbakanı John Major'ın eşi Bayan Norma Major, başkent Londra'nın "çekici yanlan" arasındaTürk mutfağının da bulunduğunu söyledi. Sunday Express gazetesinde yayımlanan "hayran olduğum kent Londra" başlıkh uzun yazısında Bayan Norma Major, başkentin kendisi için çok çekici yanlan bulunduğunu, bunlar arasında zengin yabancı mutfaklann önemli yer tuttuğunu kaydetti. İstanbıü'da düzenlenen Yotre Beaute Dergisi'nin sergisinde, modanın ve kadının 60 yıllık değişim süreci anlatılıyor Modada eskıye döıriis çok moda• 60 yıllık sürede ne modada ne kadında olağanüstü bir değişiklik gözleniyor. 1930'larda moda neyse, 1993'te de neredeyse aynı. • Yumuşak renkler, kalm yüksek topuklar şimdidevar. 196O'lann hippilerinin yırtık jeanleri, mini etekleri hiç yadırganmıyor. • Geçmiş yıllann moda dergilerini kanştırdı- ğınızda o günlerin giysilerine baktığınızda hiç yadırgamıyorsunuz bile... CANANSONUK Gazetelerden moda dergileri- ne, televizyondan radyo prog- ramlanna tüm iletişım araçlan- nın, her mevsım başhca konusu olan moda için "tuhafür, snob ve rahatsızdır, insanlann para- sını çarçur ettırir, hafif, uçan, kararsızdır, zorbadır. kendinı bıze zorla kabul ettirir, hayasız- dır" denir. Kimler ister, bu yıl koyu renkler ve ağırbaşlı biçimlerle, gelecek yıl kadınsı. bir başka yıl erkeksi görünüşlerle boy gös- termemizi? Yüzlerce binlerce insan, zihin güçlerini, yetenek- lerini, zamanlannı, emellerinı niçin ve ne amaçla moda denen salgmın emrine venr? Modacılar... Modaalar, insan psıkolojisi- nı, özellikle çılgın bir moda ta- kipçisı olan kadın psıkolojisını öylesine iyi bilıyorlar ki plajlar- da kürk, metrelerce kann ıçınde mayo sergileyip, bizi gelecek mevsimlere gelecek yıllara ha- nrlıyorlar. Ancak modaalar, her yıl de- ğiştırdiklen modaya, kesin bir çizgi ve renk zorunluluğu getır- miyorlar. Dolayısıyla kadına, kendi tarzıru bulma şansı tanı- yorlar. Sanayilcşmeyle birlikte gün- cellik İcazanmış görünse de moda, U.yüzyılda rönesans ha- reketleriyle ortaya çıkıyor. 1930'LARDAN BUGÜNE- 63 yılda ne modada ne de kadının görünümünde çok fazla değişiklik oltnuş. IVÎodacdar artık kesin bir çizgi getirmiyorlar modaya. Yüzyıllar önce salt belırli kıtle- lerin ayncahk simgesı olan mo- danın inişli çıkışlı grafiğı içinde Chnstian Dior, 1947'de moda- da eskıye dönüsü getınyor. 1950'lerde Gabrielle Chanel de klasik anlayışı, yeniden hakim kıhyor. İstanbul Fransız Kültür Merkezı Sergi Salonu'nda Vot- re Beaute Dergısrnın "1933 yı- lından Günümüze Güzellığin Evrimf'isımli sergide, modanın ve kadının 60 yıllık değişim sü- reani gözler önüne seriyor Ser- giyı gezdığınızde, bu 60 yıllık sürede, ne modada ne de kadı- nın görünümüride olağanüstü bir değişiklik olmadığmı görü- yorsunuz. İşte kanıü.. 1930; MODA:Kadınsı yu- muşak renkler, kaün yüksek to- puklu ayakkabılar, dökümlü etekJer MAKYAJ:RenkJer doğal, allık belirgın, ince çizilınış kaş- lar. SAÇ:Uzun toplu saçlar. bir kaşın üzenne inen küçük ke- narlı şapka. 1940; MODA: Geniş vatka- lar, kadınsı şık ceketler, dar diz altına*etekler, koyu renk kürk etoller. MAKYAJ:Koyu mat du- daklar, kalm kaşlar. SAÇ:Genye taranmış saç ve tüylü şapka. 1950; MODA:Dizın hemen altında bol kabank. gostenşlı etekler, vücudu saran bhızLr, uzun dirseğe kadar uzanan be- yaz eldivenler. MAKYAJr Gözlerde eyeli- ner.SAÇ: Yumuşak kıvnmlı, bukleli saçlar. 1960; MODA: tlk kez min. etek modaya giriyor. Sahte ta- kılar, uzun çizmeler, kalm to- pukJar, renkli çoraplar, kübik desenler. MAKYAJ: Kömür siyahı gözler, soluk bir cilt, donuk renklı dudakJar. SAÇ: Kısa düz sevimli saçlar. 1970; MODA:Kural tanıma- yan hıppı tarzı. Eskimiş blueje- anler, diz altından bollaşan bahriyeli tipi pantolonlar, bon- cuk süslemeler, mantar topuklu ayakkabılar. MAKYAJ: Doğal görünüm. Dudaklarda. parlatıa ile çekici bir görünüm SAÇ: Uzun, düz ve kahküllü saçlar. En parlak dönem 1980; MODA:Modanın en zengin dönemı. Uzun dökümlü etekler. blazer ceketler, ipek bluzlar ve düz ayakkabılar. MAKYAJ:Renklerin uyum- llu kanşımı, göz kapaklannda yumuşak gölgeler, yanaklarda yine yumuşak renkler. Dudak- lar gece koyu kırmızı, gündüz soluk. SAÇ: Kısa saç geri geliyor. Uzunluk çene hizasında. Penr 80'li yıllann başında var sonra daha sadeleşiyor. 1990; MODA: Vücudu saran pantolon ve etekler, düz sade kumaşlar. MAKYAJ: Doğal ve mat. Makyajdan çok, cilt bakunı önem kazanıyor. SAÇ: Sağlıklı, parlak, kısa, bakımı kolay saçlar. 1993; MODA:Safari görün- tü, bol uzun, yırtmaçb etekler, elbiseler, bol pantolonlar, ipekü keten, yünlü keten, ipek ku- maşlar. MAKYAJ: Eyeliner Ue belir- ginleştirilmiş gözler, gece koyu, gündüz pastel ama çarpıcı be- lirgin bir makyaj. Kaşlar yine incelıyor. SAÇ: Yine sağlıklı, bakımlı uzun, kısa, topuz, açık ama, dalgalı saçlar. Soğuk günlerde, içimi rahat yumuşak kırmızı şaraplann tercih edilmesi gerekiyor Şarap karanlığı ve sessizliği severİSTANBUL (AA) - Şarap uzmanı ve tadıma Çetin Yit- mener, şarap ıçımınde, incelik ve aynntılan bilmenin önemli olduğunu vurguladı. Tadımcı Çetin Yıtmener, "soylu içkı" olarak bilinen şa- rabm hangı ortamlarda saklan- ması, iciminde dikkat edilmesi gereken konular ve özellikleri hakkında açıklamalarda bu- lundu. Şarapçılığm önemli bir sek- tör ohnasına rağmen Türkiye'- de ihmal edildiğini kaydeden Yıtmaner, "Turizmde de şarap konusu ihmal ediliyor. Bu sektö- re milyarlarca lira yaunhyor, ama beş yıldızlı otellerin büyük ço- ğunluğunda şarabı usulüyle su- nabilecek garson yok" diye ko- nuştu. ÜUcemizde şarabın it- halinin yasak olduğunu hatırla- tan Yitmener, bu nedenle tu- ristlere yalnızca yerli şarap su- nulabileceğini kaydetti. Yitmener'in verdiği bilgiye göre, bu içkiyi korumak çok önemli. Şişe içindeki gelişmesı- ni ve değişimini çok yavaş ta- mamlayan şarap. mevsim ko- şuilanndan fazla etkilenmiyor. Ancak parlak aydınlatma ve ışık şaraba zarar veriyor. Şa- rap, karanlığı sevıyor. Bu yüz- den kileri, odayı veya muhafaza edildıği yeri, özellikle loş bir Şarap "sessizliği" de seviyor; hareketten, sallanmaktan ve çalkalanmaktan hoşlanmıyor; sigara dumanı ve kirli hava da zarar venyor. Yemek öncesi, sonrası Yemekten önce içilecek kuru bir tath şarap ıyi bir 'apentif Yemek sırasında kuru şarabın tercih edilmesi daha uygun, bu ortamda 'roze' türü şarap da içilebilir. 'Seçilen şarabın, yenı- len yemeğin tadını gölgede bı- rakmaması şart'. Şarap ıle ye- meğin tam bir uyum içinde tadılması gerekiyor. Yemekten sonra da, rahatla- mak amacıyla hafif bir şarap ya da 'yan dömisek' bir beyaz şa- rabın içilmesi uygun. Soğuk günlerde, içimi rahat ve yumuşak kırmızı şaraplar tercih edilmeli, sert şaraplardan ve içkilerden kaçımlmah. Sıcak yaz günlerinde ise soğuk ve ha- fif beyaz şaraplar, roze şaraplar tercih edilmeli. Sıcak günlerde özellikle köpüren cinsten şarap- lar icilebılır. Beyaz şarap, ınsana heyecan verecek poüsiye, korku filmleri ve maç ızlerken içümeli. Kırmı- zı şarabın ıse duygu ve düşünce- leri harekete geçirdiğinden, konser, yanşma, açıkoturum programlan izlenirken içilmesi tavsiyeedilir Erkek erkeğe şarap içerken, sonbahar uzümlennden yapıl- mış ve kalitelı bir şarap, kadın kadına ıse ortamına göre seçim yapılması yerinde bir karar. Doğum günlerinde, nişan ve düğünlerde ıse açıhş kaliteli bir sek şarap ya da şampanya üe yapılmah. Ortadoğu'nun önemli sulak alanıydı Amıkgölüyeniden oluşturulacak • 92kilometrekarelikgenişliğiylebirzamanlarsadece Türkiye'nin değil, tüm Avrupa ve Ortadoğu'nun önemli sulak alanlannın en başında gelen Amik Gölü'nün yeniden oluşturulmasını isteyenlerin arasına Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaraabaşı da katıldı. MEHMET YAPICI ADANA - 1960'h yıllarda kurtularak tanma açılan Ha- tay'daki Amik Gölü'nün yeni- den oluşturulması tartışılma- ya başlandı. Bayındırlık ve îskan Bakanı Onur Kumba- racıbaşı'nın. gölün kurutul- masıyla sağlanan ekonomik kazanımlann. ayıplannın ge- risinde olduğunu vurgulaması ve Amık Gölü'nün yeniden oluşturulmasından yana gö- rüş açıklaması, çevTeciJen umutlandırdı. Endüstrileşen" tophımlann ve özellikle ABD'nin 100 yılı aşkın bır süre önce tanmsal alan kazanmak, taşkın tehli- kesini azaltmak ve sağlık ko- şullannı düzeltmek gibi gerek- çelerle kurutmaya başladığı genış sulak alanlann, bekle- nen yarardan çok zarar ver- dikleri ortaya çıktı. maz Gölü, Kahramanmaraş'- ta ki Gavur Gölü ve kurutulan diğer bırçok sulak alanın, bu- gün için ciddi ekonomik ve çevresel sorunlara yol açtıklan yapılan araştırmalarla da doğ- rulandı. Tanma açılan bu alanlann her geçen gün verim- sizleştiği, ekosistemlerin gide- rek yok olmaya başlayarak bölgenin doğal dengesinin bo- zuknasına da yol açtıklan sap- tandı. Türkiye'de bu oluşumlann tümünün bır arada yaşandığı Hatay'daki Amik Gölü'nün eski haline getirihnesi görüşü, hükümet tarafından da be- nimsendi. 92 kilometrekarelik genişliğiyle bir zamanlar sade- ce Türkiye'nin değil, tüm Av- rupa ve Ortadoğu'nun önemli sulak alanlannın en başında gelen Amik Gölü'nün yeniden oluşturulmasını isteyenlerin arasına bilim adamlan ve doğa konımacılann yanısıra ışıkla aydmlatmak gerekli. Şarap jçmefc bir keyifolduğu kadar tören de aslında. Fransızlann ünlü şarabı Beaujolais üretkisi de keyifle şarabını yudumluyor. Yaratıcılığı öldürüyor, sosyalleşmeyi de engelliyor Bilgisayar çocuklardaruhsal bozukluk yapıyor • Özellikle okul öncesi yaşlarda bilgisayarla taru- şan çocuklarda, mekanik ilışki nedeniyle yaratıalı- ğın ortadan kalktığı öne sürülüyor. Uzun bir süreyi bilgisayann başında geçiren çocuk arkadaş aramı- yor.Uzmanlara göre çocuk, arkadaş gereksinimini bilgisayarla giderdiğinden sosyalleşme azalıyor. İSTANBUL(AA) - Büyükler kadar çocuklann da en büyük dostu bilgisayarlann, özellikle kücük yaştakiler için oldukca tehlikeli bir oyuncak olduğu bikürikli. İstanbul Üniversitesi uygula- ma ana okulu pedagoglanndan Nurten Yaman ve Psıkıyatnst Doç. Dr. Nusret Kaya, "dost" bilgisayann çocuklarda yaratı- cılığı öldürdüğünü ve çevreyle iu'şİusini bozarak topluma ya- banalaşürdıgını söylediler. Bilgisayar oyunlannın, ço- cuklarda el ve göz koordinas- yonunu sağlamada olumlu et- kısınin bulunduğunu belırten pedagog Nurten Yaman, bilgi- sayarlann zararlannın da gö- zardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Özellikle okul öncesi yaşlar- da bilgisayarla tanışan çocuk- larda, mekanik ilişki nedeniyle yaratıcılın ortadan kalktığını ıfade eden Yaman, uzun bir sü- reyi bilgisayann başında geçi- ren çocuğun arkadaş aramadı- ğmı bildirdi. Nurten Yaman şöyle konuş- tu: "Çocuk, arkadaş gereksini- mini bilgisayarla giderdiğinden sosyalleşme azabyor ve çocuk kendini toplumdan soyutluyor. Çocuk tek başına makinayla savaşıyor. Sonuçta oynadığı oyunlarda başan kazansa bile, hazzı tek başına tadıyor. Bu du- rum çocukta psikolojik bozuk- luklara neden oluyor. Çocukla- n televızyon ekranlanndan koparmaya çalşırken, bilgisa- yann ekranlanna mahkum et-. tık." Çocuklar için önemli tek şe- yin, yaşıtlanyla berber olmak ve bırçok şeyı birlikte paylaş- mak olduğunu anlatan Yaman, "bizim okulumuzda, ne televız- yon ne de bılgisayar var. Bunla- nn yenne, çocuklara yaraüalık- lannı ön plana çıkartacak oyuncaklar venyoruz' dedı. Bilgisayar oyunlannın bir " hastalık" olduğunu belirten Psikiyatrist Nusret Kaya ise, özellikle bilgisayar ekranlann- dan yayıian manyetik dalgala- nn çocuklar için zararlı olduğu- na dikkat çekti. Uzun süre ekranlardan yajo- lan dalgalara maruz kalan ço- cuklann, beyin ve sinir sistemle- rinin olumsuz yönde etkılendi- ğıne ışaret eden Kaya, "Bu durum çocuklarda sara nöbet- lenne bile yol acabiliyor. Ek- randan uzun süre yayıian par- lak ışıklar baa kişileri etkileye- rek, sara nöbeti geçirmelerinı sağlar" diye konuştu. Bilgisayarla kurulan ıhşki- nin, çocuğun toplumla yaban- cılaşmasına da yol açtığını anla- tan Kaya, "Bilgisayar çocuğun denetiminde olduğu için onun her dediğinı yapıyor. Ama in- sanlar yapmıyor. Bilgisayarla kurduğu bu dost, yani tek yanh ve mekanik ilişlciyi çocuk, diğer insanlarla kuramıyor ve bu du- rum onda ruhsal bozukluklara neden oluyor" dedi. Çocuklara bilgisayan yasak- lamanın da yanlış olduğunu vurgulayan Kaya, ekran başın- da günde en fazla ikı saat geciril- mesi gektığini söyledi. Ailelerin, özellikle bilgisayar oyunlannı seçerken duyarlı ol- malan gerektiğini bildıren Ka- ya, savaş oyunlannın çocuklar- da saldırganlık duygulannın gelişmesıne de neden olduğunu sözlenne ekledı. Türkiye'de de 196O'lı yıllar- Bayındırlık ve Iskân Bakanı da aralannda Hatay'daki Onur Kumbaraabaşı da Amik Gölü, Mersin'deki Ay- katıldı. D O G A M Ö Z E S İ l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle