Katalog

12OCAK1993SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Antalya'da sanata ilgi •ANTALYA(AA)- Antalya Devlet Güzel Sanatlar Galensi'nde, (ADGSG) 1992"de açılan 29 sergiyi 50 bin kişi izledi. Özellikle yaz mevsiminde sayılan artan yabancı turistlerin sergilere oldukça ilgi gösterdikleri bildirildi. Galeride geçen yıl, 21resim,5 fotoğraf, 2 el sanatlan ve 1 karikatür sergisi açıldı. Galeride Antalyalı sanatçılann yanısıra Burdur, Isparta, Bursa ve Ankara gibi ıllerin sanatçılan da sergiler açtı. Aynca nisan ayında gerçekleşiirilen "Uluslararası Sanat Workshop" çerçevesinde dünyanın çeşitli ülkelennden gelen sanatçılann yapıüan da galeride sergilendi. Karayalçın AKM alanı peşinde • ANKARA (UBA)- Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Atatürk Kültür Merkezi alanının peşinde olduğunu behrterek," 160 hektarlık alan 12 yıldır Kültür Bakanbğının elinde, ama buraya AKM binası dışında hiçbir şey yapılmamış. En büyük korkum alanın mezbelelık haline gelmesi" dedi. Karayalçın kent düzenlemeleri çabşmalan kapsamında, Atatürk Orman Çiftüğini de ele alarak "Central Park'" örneği bin kentsel park haline dönüştürmek istediklerini belirtti. Ahşap Heykel *empozyumu • Kültür Servisi- Değirmendere Belediyesi ve Mimar Sinan Üruversitesi ortak sanat çabşması doğnıltusunda, 5-30 temmuz 1993 tarihkri arasında," 1. Değirmendere Ahşap Heykel Sempozyumu" gerçekleşitirilecek. Değirmendere Belediye Başkanı Ertuğrul Akahn, "BeUemizde gerçekleştirmekten onur duyacağımız sempozyumun, Mimar Sinan Üniversitesi bilim adamlan ve sanatçılannca, bu yıl ilkini ulusal düzeyde yapacağız. önümüzdeki yıllardan . .. itıbaren de uluslararası niteüğe büründüreceğiz" dedi. Ankara Film Festivalî edülleri • KüJtûr Servisi - Beşincı Ankara Uluslararası Film Festivali'nde Çankaya Belediyesi'ninde kaükılanyla 850 milyon lira tutannda para ödülü dağıtılacak. 5-14mart tarihleri arasında yapılacak olan festivalde, uzun ve kısa metrajlı, belgesel, canlandırmafilmleriylevideo çalışmalan dallannda yanşma düzenleniyor. Çankaya Belediyesi'nin üçüncü kez sağladığı ödül parasıyla. uzun metrajb film yanşmasında "en iyi film"e 200 milyon, kısa film, belgesel ve canlandırma filmlerine 280 milyon, sinema karikatürleri dabnda da 10 milyon lirabk ödül verilecek. Bu yıl aynca film oyunculanna ve teknisyenlere de para ödülü verilmesi planlandı. Sualtı fotojjraflanı •ÇANAKKALE(AA)- Çanakkale Yüzme lhtisas Kulübü, amatör ve profesyonel dalgıçlann Çanakkale sahıllerinde çektikleri suala fotoğraflannı sergileyecek. Çanakkale Yüzme lhtisas Kulübü Başkanı Dr. Naci Hasan Efendi, 12 ocakta Sanat Galerisi'nde açılacak olan sergide. Çanakkale yöresinde çekılen batık gemiler, sualtı canblan, kabuklu deniz hayvanlan ve denizalü su oluşumuyla ilgib' çekilen fotoğraflann yeralacağını belirtti. Kaleiçi'yle dayanışma -ergisi4 Kühûr Senisi - Birgrup sanatçı Antalya Kaleıçi Sanat Evi'ne destek olmak amacıyla bir "dayanışma" sergisi açtı. Ali Kotan, Artin Dernirci, Bihrat Mavitan, Basri Erdem, Dilek Demirci, Eray özcan, İbrahim Çiftcioğlu, Muhsin Kut, Nevhiz Tanyeli, Orhan Benli, OnıçÇakmaklı,S.Saim Tekcan, Su Yücel, Settar Birecikü, Ursula Katipoğlu, Umut Geneç ve Yücel Dönmez'in kaüldığı sergi Dadyados-t Sanat Galerisi'nde 20 ocaga dek açıkkalacak. (363 1743) Yazar, düşünür, çevirmen ve eğitimci Sabahattin Eyuboğlu'nu 20 yıl önce yitirmiştik Karanhğı asıl yenen 'mavf• 1947'de enstitülerin yozlaşmaya başlamasm- dan sonra öğretmenli- ğini , yazarlığını, çevir- menliğini, sanat tarihçili- gini kapatılamaz bir ens- titü olarak sürdürdü Eyuboğlu. • 'Mavi', sanat ve ya- şam demekti ona göre. 'Kara' da para. Ka- ranlığı asıl yenen gûneş değil, 'mavi'ydi.. MEHMET BAŞARAN Dostlanyla Gargantua çevi- risini sürdürürlerken, imece sı- cakbğı icinde duruverdi Eyu- boğlu'nun yüreği; hümanizma- run büyük savunucusu Rabe- lais'nin aydınlık düşüncelerini Türkçe söyleme çabasındayken tükendi soluğu. Düşündüğü gi- bi yaşayan, yaşadığı gibi düşü- nen, bunu en temiz yaşamak sa- yan büyük ekin ve sanat ada- mımıza yakışan bir sondu bir bakıma. Üzücü yanı şuydu olayın: Yüreğinden Anadolu sevgisi, insan sevgisi tüten; bize bizi bul- durmaya çahşan aydınımıza çıkarcıbğın, kara gücün ettikle- ri... 27 Mayıs'tan sonra üniver- siteden uzaklaştınlması, Ba- beuf ün 'Devrim Yazılan' adb kitabını çevirdi diye yargılan- ması, gjzli örgüt kurucusu sayı- lıp 1971'de Maltepe Cezaevi'ne tıkılması... Yürek bunabmı ge- çırrruş 65 yaşındaki bir insana, düşünüre, yazara böyle dav- ranmak düpedüz cinayet sayıl- maz mıydı? En olgun, en verim- !i çağında, o burukluğun etki- siyle gitti Eyuboğlu... Cezaevin- den çıkışından kısa bir süre son- ra yaşamı süresince 'insana', 'dostluğa', 'sevgiye', 'imeceye", insanı insan yapan değerlere bağlanrruş, ürettikleriyle o de- ğerlere kan vermiş gönül adamımızı. bilgemizi 20 yıl ön- ce 13 Ocak 1973'te yitirdîk. 'Sabahattin Eyuboğlu Çiçek- lemesi' adb şiirinde şöyle diyor- du koca ozan Fazıl Hüsnü Dağlarca: 'Suçun neydi? Sevmek derin- / Yaşannuşı, yaşayaoı, 13 Ocak 1973'te, 65 yaşında yitirdiğiıniz Sabahattin Eyuboğlu, Sankız türbesinde. yaşayacağ»sevmek / Koşmadaa, atılmadan. devrimlere girişme- den / Birleşdrirken oğul kız / En eski çağlarla en yeni çağı sev- mek...' Yaşamı sanata dönüştürme... Severek, paylaşarak, ürete- rek. yaşamı sanata dönüştür- mek... Düşüncelerini, yaayla, sözle, fotoğrafla dile getirdiğin- de: 'Insanla dostça bir söyleşi kurmak, onunla bir gerçegi paylaşmak, doğru ve güzelde onu eyleme itelemek amacını güder'Eyuboğlu. (A.Erhat) Telif, çeviri altmışı aşkın ya- pıt. Tercüme Bürosu'nun ba- şındayken yüzlerce klasiğin di- limize kazandınhnası çabası, üniversitedeki. Yüksek Köy Enstitüsü'ndeki, Teknik Üni- versite'deki dersleri, belgesel fıhncibğimizdeki (arkadaşlany- la) öncü çabşmalan: yaşanmışı, yaşayanı, yaşayacağı derinle- mesine sevmenin çiçeklenmesi- dir. Batı ekinini özümlemiş bir kafayla eğilir kendi değerleri- mize ilk yazılannda, halk bil- mecelenmizde Valery'nin dize- lerindeki pınltıyı yakalar. SabahattinEyuboğtubugünamhyor Kiütfir Serrisi- P.E.N Yazariar Dernegi'nin düzenledıği *Sabahattiıı Eyuboğiu'nu anma topiantısı' bugûn saat 18.00'de Atatürk Kültür Merkezi Sinema Salonu'nda gerçekleştiriİecek. ToplaBtuuft açdış konuşmasını Kurucu Baş- kan Yaşar Keraai yapacak. Vedat Günyoi, Mehmet Başaran, Şâkran Kurdakul, Cevat Çapan, Atüla özlanmlt, Aamet Cemal ve Cen- gbt Bektaş, Eyaboğlu'nun değişîk yönteri üze- rinde konıışacaklar. P.E.N.'inbuyılilk kezgerçekleştirdiği "Saba- hattin Eyuboghı Deneme Yanşmasî"nda de- receye gtrenfcrin ödûBeri veriknesindea sonra Sabahattin Eypboğlu'nun kısafilmlerindenör- uekter gösteriiecek. Seçici kurulunu Vedat Gûnyol, Cevat Çapan, Konur Enop,Alpay Kabacalî ve Atiua Biriaye'nin ofuşturdûğö yarışmada, Zeki Çoşkun'un çahşnıası birind- Hkle değerlendirM. Hahık Cengiz,!dil Akıdü ve Çigdeaı tpsâ de mansiyon aîdılar. Düşün ve sanat yaşamımızda bir dönemdir Sabahattin Eyuboğlu İBiesi,çağdaş lnmuuüzmaycb ŞÜKRAN KURDAKUL Sabahattin Eyuboğlu düşün ve sanat yaşamımızda bir dö- nemdir. Yaalan, denerneleri, cevirileri, sanat tarihçiliği, öğ- retmenliği, filmleri ve eylem adambğı ile yaratıcıkğı ve gü- zelliği özünde taşır bu dönem. Eskimeyen eski ile yeniyi, ulusalla evrenseli, duyarlıkla bi- linci, ben'le biz'i kafa yormakla eleştiriyi beraberinde geürmiş- tir. Kendi değerlerimiz ve Batı.. Bu ilkeyi yaraüya dönüştü- ren her çabanın yanında göre- bilirsiniz Eyuboğlu'nu. Yunus Emre'yi, Nazım Hik- met'i hangi amaçla Fransızca'- ya cevirmisse, Montaigne'i, Ba- beuf ü aynı hevesle Türkçe'ye kazandırmışür. Çağdaş hümanizma.. Tercüme Bürosu, Milh Eği- tim Bakanbğı, Hasanoğlan Köy Enstitüsü ve üniversitede- ki çabşmalannda da bu ana il- keden saptığı görübmemiştir. Eyuboğlu için aslolan; türkü- şarkı, oyun-tiyatro, masal- öykü, sarayb-halk, yöneten- yönetilen, okumuş-ezberci, şa- ir-ozan dualizmi icinde yüz- yıllar boyunca arayarak, İcen- dinde olanı geliştirmeye çabşa- rak, kendi kültürünü yaratan silenlere, demokrasiyi kasaba eşrafının oy pazarlamasına dö- nüştürenlere sabır ve inatla di- rendi Eyuboğlumuz. Yunus Emre'yi dünyaya ka- zandıran adamı. Babeuf ü dili- mize çevirmekten sanık olarak ağır ceza mahkemelerinde yar- gılayan kafalann arkasında • Yunus Emre'yi dünyaya kazandıran adamı, Babeuf ü dilimize çevirmekten sanık olarak ağır ceza mahkemelerinde yargılayan kafalann arkasında hangi odaklann bulun- duğunu daha iyi görebiliyoruz bugün. halk kaynağına eğılmektır. Çünkü "Halkımızın tarihi, Anadolu'nun tarihidir." Bu kaynaktan aldığı güçle di- limizi yeniden Osmanlılaşür- mak isteyenlere, bilime karşı hurafeye, düşünceye karşı yıldı- n silahlanna başvuranlara, ya- ratma özgürlüğüne düşman ke- hangi odaklann bulunduğunu daha iyi görebiliyoruz bugün. Ve ayırdında okluğumuz başka gerçekler daha var kuşkusuz. .Sabahattin Eyuboğlu döne- mi karşıtlan Köy Enstitüleri'ni kapatmakla toprağm adamla- nnın bilinçlenmesine yasak ko- yabildiler mi? Hazırlanmasına büyük katkılarda bulunduğu edebiyat kitaplannın okunmasını önle- mekle edebiyaümızın çağdaş- laşmasını engelleyebildiler mi? Kurtuluş Savaşı felsefesinden nasibini alamamış devletlilerin kapitalizme ve emperyahzme karşı direnen yüzbinleri ikide bir -12 Mart'ta Eyuboğlu'nu da tutuklamalan gibi- kışlalara toplamakla demokratikleşme savaşımını önleyebildüer mi? Sabahattin Eyuboğlu döne- mi Azra Erhat'larla, Vedat Günyol'larla, Melih Cevdet'- lerle, Yaşar Kemal'lerle, Bedri Rahmi'lerle, Ruhi Su'larla do- nanmış bir okuldur. Sanatı, tarih bilincini, erde- mi, özveriyi, benle-biz arası- ndaki uyumu, birükteliği, dü- şünceyi ve eylemi; uygarüğın, çağdaş insancılığın vazgeçilmez ilkleri sayanlann okulu. öğretenlere, öğrenenlere merhaba. Fransız yazınına, Batı yazınına Türk gözüyle bakar. Ona göre yaklaşık dört yüz yıldan beri gerçekçidir Batı yazını: 'Her okul gerçeğe yeni bir boyut kat- mış, her tepkı gerçeğin bir per- desini acmışür.' Türk gerçegi- nin aynası olmak zorundadır Türk yazını da. Kimileri 'Turan', 'Orta Asya' diyedursun, 'Bizim Anadolu' der Eyuboğlu; sağlam topraga basar ayağını. "Biz bu topraklan yoğurmu- şuz, bu topraklar da bizi. Onun için en eskıden en yeniye ne var- sa yurdumuzda öz malımızdır bizim. Halkımızın tarihi, Ana- dolu'nun tarihidir." (Mavi ve Kara) Kat kat uygariıklar beşiği Anadolu'ya kök salmarun, ya- şamımıza dennlerden özsu kat- manın, en eski çağlaria en yeni çağı sevmenin ekin anlayışıdır bu. Köy Enstitüleriyle gırişilen eğitim karizması da böyle bir anlayışın ürünüdür. Bir yandan Avrupa'ya serbest düşünmesi- ni, hiçbir kitabın ve dogrnanın kölesi olmadan yaşamayı öğre- ten Montaigne'nin 'Deneme- ler'ini çevirirken, öte yandan Hasanoğlan'daki 'Metinlerte Batı Edebiyatı' derslerine ko- şar. Şöyle yazar kardeşı Bedri Rahmi'ye: "Ben Hasanoğlan'da derse başladun. Haftada bir gün, bir gece orada kalıyorum. Şimdiye kadar yapüğım işlerin en güze- lini yaptığımı sanıyorum. Te- miz ve gürbüz bir coşku içinde- yim. Dört saatlik dersimin dışında enstitünün sanat, dil ve kitapbk işlçriyle uğraşıyorum. ... Ankara benim için her gün biraz <Jaha Hasanoğlan oluyor. Buradayken oradayım. Mat- baayı kurduk, derginin (Köy Enstitüleri Dergisi) ikinci'Sayı- sını hazırbyoruz..." (Kardeş Mektuplan) Açık hava tiyatrosu... Ensti- lünün çeşitli yerlerine konan ünlü yontulann kopyalan... Tohum Saçan Köylüyontusu... Emişen uygarbldann, ekınlenn özgün bir şavkıdır bozkırlar- da... 1947'den, enstitülerin yozlaş- tınlmaya başlamasından sonra: "Gördük nasd yerın^ Hasa- noğlan Nasıl yeşerirmiş insan Ve nasıl biçilinniş'' diyecek, öğretmenbğini, yazarbğını, çe- virmenliğiru. sanat tarihciliğira kapatılamaz bir enstitü olarak sürdürecektir Eyuboğlu, düşün ve sanat ocağına dönecektir evi, çağdaş yazmımızın, sanatımı- an hamurunda çok şey vardır o ocaktan. Mavi-Sanat Sağbğında Mavi ve Kara adı altında toplamışü Eyuboğlu yazılannı. 'Mavi' sanat demek- ti, yaşam demekti ona göre, 'Kara' da para!.. 'ölüm karası- na, yüz karasına, kasvet karâsı- na karşı içimizi erince ulaştıran renk 'mavi'ydi. Karanbğı asıl yenen gûneş değil, maviydi, sa- nattı yani. 'Sanat Üzerine Denemeler ve Eleştiriler I-H' ile 'Yunus Emre- ye Selam'la, 'Pir Sultan Abdal'- la, 'Köy Enstitüleri Üzerine'yle, altmışa yakın çeviri kitabıyla, belgesel filmleriyle sesleniyor bugün bize Eyuboğlu: 'Dost- luk' diyor, 'sevgi' diyor, 'imece' diyor; yaşanmışı, yaşayanı, ya- şayacağı sevdiriyor derinleme- sine. Aramızdan aynlışının 20. yı- bnda saygıyla 'Merhaba!' diyo- ruz Eyuboğlu'na. PARİS (ANKA)- Yaşar Kemal, Fransa'nın bâş- kenti Paris'te kurulması kararlaştınlan Dünya Kültür Akademisi'nin 42 kurucu üyesi arasında yer aldı. Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand'ın gi- nşımi ile oluşturulan aka- deminin kurucu üyeleri 29 Ocak günü Paris'te birara- ya gelerek kuruluş işlemini tamamlayacaklar. Türkiye, Yaşar Kemal'- le dünyadaki 200'ü aşkın ülke arasından 21 ülkenin temsilcileri arasına girdi. Nobel Banş ödülü sahi- bi Elie Wiesel'in girişimi üzerine gecen kasım ayı- F r a n s a Cumhurbaşkam François Mıtterand'ın gınşınu ile oluşturulan aka- Montalanı (Italya), Yu- nda kaleme ahnan Dünya «temınin kurucu üyeleri arasına Yaşar Kemal de Türkiye'den kabldı. n y Lotman (Rusya), Ye-. Kültür Akademisi' şartında 'Amerika'nın hayal gücünün tüm olanaklannı seferber hudi Menuhin (İngiltere), Andre Miguel keşfınden 500 yıl sonra uygarbklann har- etmeyi' amaçladıklanna değiniliyor. (Fransa), Toni Morrison (ABD), Ins Mur- manlanarak, merkezleşmesi' amaa belir- Akademinin amaçlan arasında ; kültür- doch (ingiltere), K.Raman Narayan (Hin- tildi. Nobel banş, edebiyat, tıp, bilim ödül- lerin içice eecerek aralannda oluşan yeni distan), Cyntia Ozick (Hindistan), Octavia lü isimlerle birlikte Yehudi Menuhin, Um- berto Eco, Frederico Fellini, Octavia Paz, Perez de Cuellar gibi tanınmış sanat, kültür ve politika adamlannın yer aldığı kurucu üyeler tarafından hazırlanan Dünya Kül- tür Akademisi Şartı'nda, "bir bölüm in- sanbğn diğeri üzerinde uyguladığı kıyıcıbk ve zulüm döneminin kapanması" arzusu Nazım Hikmet Şiir Ödülü Nazım'a değer yapıtbulunarnadıKültür Seoisi -Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nın dü- zenlediği Nazım Hikmet Şiir Ödülü sonuclan açıklandı. 468 dosyanın kaüldığı yanşmada ödüle ya da mansiyona değer yapıt bulunamadı. Seçici kurulunu Ataol Behramoğlu, Asım Bezirci, Konur Er- top, Attila İlhan, Alpay Kabacab, Şüİcran Kurdakul ve Ahmet Oktay'ın oluşturduğu Nazım Hikmet Şiir Odülleri'nde 468 dos- yanın incelendiği ancak ödüle ya da mansiyona değer hiçbir yapıt bulunamadığı belirtildi. 5 ocak sab günü Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi'nde toplanan seçiciler kurulu, şu açı- klamadı bulundu: "Yapılan görüşmeler sonu- cunda ödüle ve mansiyona de- ğer cabşma görülmemiş, ancak yanşmaya ilıksu' rumuzuyla katılan Ali thsan Özeren (lzmir), '141142 rumuzuyla katılan Atilla Aşut (Ankara) ve '626589' rumuzuyla katılan Adnan Satıcı'nın kimi şürleri ilgiye değer bulunmuştur." llki bu yıl "şiir" dabnda dü- zenlenen Nazım Hikmet ödü- lü, önümüzdeki yıllarda da gerçekleştiriİecek. Öte yandan Nazım Hik- met'in doğumunun 91. yıb ne- deniyle vakıf çeşitli etkinlikler düzenüyor. Etkinbkler kapsamı- nda 15 ocak cuma günü Atatürk Kültür Merkezi Konser Salo- nu'nda bir anma topiantısı gerçekleştiriİecek. Toplantıya konuş- macı olarak Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile gazetemiz yazan İl- han Selçuk katılacak. Nazım Hikmet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Nevzat Şenol'un yöneteceği toplantının sanatcisi ise, çabşmalannı 13 yıldır Hol- landa'da sürdüren Meral Taygun. Tiyatro sanatçısı Taygun, "Bir Garip Yolculuk" başhğıyla sunacağı Nazmı şiirleriyle, yıllar sonra ilk kez Türk izleyicisinin karşısına çıkacak. Nazım Hikmet gecesinin biletleri, Atatürk Kültür Merkezi gişelerinde saüşa sunuldu. Nazım ı anmaetkinlikleri Kültür Servisi - Pendik Belediyesi yeni yıl 15-17 ocak tarihleri arasında "Doğum Gününde Nazım Hikmet'i Anma Günleri" başlığı alünda bir dizi etkinlik hazırbyor. Belediye'nin kültür-sanat etkinbİcleri kapsamında düzen- lenen etkinlikler, 15 ocak cuma günü saat 19.30'da Pendik Be- lediyesi Atatürk Kültür Evi'nde sahnelenecek "Mutlu Ol Nazım" adb oyunla başlayacak. Nazım Hikmet'in şiirleri ve Vera Tulyakova'nın anılanndan, Ataol Behramoğlu'nun sah- neye uyarladığı oyunu, Dilek Türker-Tiyatro Ayna sunacak. Nazım Hikmet'i anma etkinlikleri, 16 ocak cumartesi günü saat 15.00'te Pendik Belediye Başkanı Burhan Köseoğlu'nun konuşmasırun ardından, Afşar Timuçin'in sunacağı, "Nazım Hikmet ve Şeyh Bedrettin Destanı üzerine" başbkb konferansla sürecek. Ayru gün, konferans sonrasında, saat 16.00'da Tuncel Kurtiz'in "Şeyh Bedrettin-Günümüz İçin Bir Ayin" adb gösterisi de izlenecek. Tuncel Kurtiz'in gösterisi, 17 ocak pazar günü saat 15.00'te Mülkiyeliler Birliği'nde (Kuruçeşme) tekrarlanacak. STemur Köran'ın resim sergisriS Bir ovun faııtezisi Kültür Seni- si- Temur Kö- ran'ın üçüncü kişisel resim sergisi Teşviki- ye Sanat Gale- risi'nde yer alı- yor. I.D.G. SA. Yüksek Resim Bölü- mü'nü bitiren sanatçı, M. S.Ü. Devrim Erbil atölye- sinden mezun oldu. Sezer yer alan yaası- n A n sa 9^ a y ****** * * g * « W * . nda Temur Köran'ın üslubundaki bazı ilgınç değerler yönün-' den genç ressamlar arasında birdenbire boy gösterdiğine dik- kat çekerek, fıgür nfsmindeki tazelenmeye katkıda bulunduğu-' nu belirtiyor. Figür resminin tüm dünyada yeniden canlanma koşullannı aradıgtnı vurgulayan Sezer Tansuğ, bu uyanışm, fıgürü özgür ı bir çevresel atmosferler kuşatma eğibminin yanısıra, oluşumla- j ra yeni ve tazelenmiş izlenımler vermeye yönelik olduğuna de- ğinerek; "Temur Köran'ınresmindekitazehk deresmingerek-, sindiği bu çevresel atmosfer kavrayışına yatlon obnasından kaynaklanıyor. Figüratif motiflerin tuval dokusuna yerleştirdi- ğj tüm koşullar, doğal çevre kesitlennin yorumlandığı değerler- •" le birleşiyor ve bu birleşimden ritmik hareketkrin ajgılandığı bir oyun fantezisi bile doğuyor"diyor. ' 29 ocakta Paris'te toplanacak akademinin üyeleri arasında Yaşar Kemal de yer alıyor 'Dünya Kültür Akademisi 9 kuruluyor (Fransa), Aung San Suu Kyı (Birmanya), Mauri- ce Bejart (Fransa), Jo Benkovv (Norveç), Luci- ano Berio (İtalya), Um- berto Eco (İtalya), Fe- derico Fellini (İtalya), Harris Memel Foto (Fil- dişi Sahili), Bronisav Gemerek (Polonya), François Gros( Fransa), Francoise Heritier- Auge (Fransa), İsmali Kadare (Arnavutluk), Junzo Ka- wada (Japonya), Yaşar Kemal (Türkiye), Leszec , i Kolakowski (Polonya), k İJoshua Lederberg PÜ(ABD), Jacques Le GofT(Fransa), Rita Levy- ibşki biçimlerinin dayanacağı değer sistem- Paz (Meksika), Javıer Pere de Cuellar lerinin yeniden yapılanması ve yaraülması (Peru), Michelle Perrot (Fransa). Paul Ri- sorunu ön planda yer alıyor. 29 ocakta Pa- coeur (Fransa), Salman Rüşdi (Ingilte- ris'te biraraya gelerek kuruluşu gerçeUeş- re), Richard Serra (ABD), Jorge Semprun ürilecek olan Dünya Kültür Akademisi'- (Ispanya), Wolie Soyinka (Nıjerya) Ken- nin 21 ülkeden 42 kurucu ve atanmış üye zo Tange (Japonya), Anton Tapıes (Ispan- listesi şöyle: yaX Liv Ullmann (Norveç), Mario Vargas EU Wiesel (ABD), Per Ahlmark (İsveç), Llosa (Peru), Rudolf Von Thadden (Al- vurgulanarak, 'insanlığın akıl ve yaraüa jO rge Amado (Brezilya), Jacques Attaü manya)ve Zvi Yavetz (lsrail). Hitit SanatıP r o f . D r . A . M u h i b b e D a r g a Anadolu uygarlık tarihine ışık tutan özgün bir yapıt. 375 sayfa, mat kuşe kâğıt. Büyük boy. 335 adet renkli ve siyah-beyaz fotoğraf. çizim ve harita. Şömiz icinde liiks cilt. Fiyatt 400.000 Tl Goıcl Dağttun: Tcl 5262513-519 1449 IMMTiAktKİlaBuıYvruıSuı.TCTk.V$. Td 2490462- 5120190-10Hn rtfirii Yıytn p^rtın SUL »» Tk. U4. Jti. Td 528 5615-527OI53 Ena Y^maiılı w MUffikk UİŞU. Td 2512858- 252 0560 AKBAIMK