Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10OCAK1993PAZAR
HABERLER
Epik Jan Züpchep
Bilar'da
• İçPolitikaServisi
-Holianda Sosyal Tarih
Enstitüsü Başkanı Prof. Eric
JanZürcher,bırdizi
konfernas vermek için
Türkiye'ye geldi. "Milli
mücadelede İtühatçılık" ve
"Terakkiperver Cumhuriyet
Fırkası" adlı kitaplanyla
tanınan Zürcher yann saat
I9.00'da Bilar'da "Kemalizm
vc Muhalefet" konulu bir
konferansverecek.
Otoyolvepul
• ANKARA (AA)-
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın başbakanlığı
dönemindeki hükümet
üyelerinin otoyol yapımı
sırasında görevlerini kötüye
kullandıkJan iddialannı
inceleyenTBMM Soruşturma
Komisyonu'nun hazırladığı
raporun önümüzdeki hafta
Meclis gündetnine girmesi
bekleniyor. ANAP Ankara
Milletvekili MustafaTaşar'm,
devlet bakanlığı yapüğı
dönemde 'pulyolsuzluğu' ile
devleti zarara uğrattığı
iddiaJannı jnceleyen
soruşturma komisyonunun
raporunun da, matbaadaki
basım işleminin
(amamlanmasının ardından
hafta ıçinde Meclis Genel
Kurulu'na gönderileceği
bildırildi.
Özden'e
destek
Yekta Güngör Özden, hukukçuların CMUK'u tartışdığı toplantıda konuştu:
Mahkemebasketpotasıdeğil
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden'e dinci
kesimlerce yöneltilen
tehdıtler ve eleştiriler. çeşitli
meslek odalan ve
birliklerince kınandı. Tiirk
Veteriner Hekimleri Birliği
Merkez Konseyi'ncedün
yapılan açıklamada, "çağdışı
zihniyetin Anayasa
Mahkemesi'nin tüzel
kişiliğine yönelik
saldınlannın" arttığına
dikkatçekilerek, "Laik,
bilme saygılı,çağdaş, insan
haklanna saygılı, hukukun
üstünlüğü esasına dayalı
toplum düzenimize yönelik
çağdışi zihniyelin giderek
Anayasa Mahkemesi
üzerindeyo|unlaşan kara
saldınsıni ülkeaydınlan
olarak kınıyoruz" denildi.
Tiirk Veteriner Hekimleri
BirliğiGenel Başkanı Dr.
Hasan Metin. Türk
Dişhekimleri Birliği Genel
Başkanı Dr. Eser Cilasun,
Tiirk Eczaalar Birliği Genel
Başkanı Ahmet Uras.Türk
Tabipler Birliği Yönetim
Kurulu Cyesi Dr. Metin
Bakkalcı. Tüm-Sağlık
Sendikası adınu Kalender
Aydıner. Tüm Belediye
Memurlan Sendikası
Yönetim Kurulu üyesi Tekin
Aray, Genel Sağlık İş Genel
Başkanı ve Halkeyleri Genel
Yönetim Kurulu Üyesi Dr.
Bülent llgaz. Eğıt-Şen
Yönetim Kurulu Üyesi
AlperÖztürk, Mülkiyeliler
Birliği adına Sudi
Kocaimamoğlu, Türkiye
İnsan Haklan Vakfı Genel
Şekteri Mahmut Tali
Öngören, Öğretim Üyeleri
Derneği Genel Başkanı
Mustafa Altıntaş, Çağdaş
Hukukçular Derneği adına
Şenal Sonkan. Türkiye
Mimar M ühendis Odalan
Birliği Yönetim KuruJu
Üyesi Hayrettin Kadıoğlu,
KaradenizTeknik
Üniversıtesi Mezunlan
Derneği adına Eryavuz
Tıyanfve Trabzon Kültür ve
Davanışma Derneği
temsılcilerinin ımza koyduğu
ortak açıklamada ayrrca,
Türk aydınlanna "din
esasına dayalı yönetim
özleyen metafizik zihniyete
karşı" daha duyarlı olmalan
çağnsı vapıldı.
Ankara'da olaylı
gece
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara'nın üjkücü
babalanndan FeridunÖncel,
Bahçelievler semtinde bir
kahvehanede oyun oynarken
silahlı saldınya uğradı.
Etimesgut Hava Lojmanlan
yanındaki tren rayında ise
Hasan Demırok adlı şahsın
cesedi bulundu.
Bahçelıevlerde dün akşam
saatierinde meydana gelen
olayda bir kahvehanede4
arkadaşı ile beraber tavla
oynayan FeridunÖncel.
aralannda çıkan bir
anlaşmazlık nedeniyle
arkadaşJanyla tartışmaya
başladı. Olayın büyümesi
üzerine kimliği
bclirlenemeyen bir kişi av
tüfeği ile Feridun önccl,
Hakan Vurumlu ve Feridun
İnce adb kişileri yaraladı.
Gazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi'ne kaldınlan
Öncel"in durumunun ciddi
olduğu belirtildi. öteyandan
Elimesgut Hava
Lojmanlannda önceden
öldürülüp tren raylanna
bırakılan Hasan Demirok
adlı sahsın cesedi bulundu.
• Özden, Anayasa Mahkemesi'ndeki görevine başlatıfmayan
üye Prof.Dr. Süleyman Arslan'la ilgili gerici çevrelerin saldınsı-
nın, kendisini ortadan kaJdırmaya yönelik olduğunu söyledi.
Özden, "Anayasa Mahkemesi Başkanı, dünyanın hiç bir yerinde
kimseden taJimat almaz. Bizyaşadıkça, bu ülkeyi kimsenin çiftli-
ğiyapmayız"dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kanunu'nda(CMUK) yapılan değişik-
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta liklerle ilgili olarak düzenledikleri ortak
Güngör Özden, Prof. Dr. Süleyman toplantıda konuşan Özden. Anayasa
Arslan'ın Mahkeme'deki görevine baş- Mahkemesi başkanlanna yalnızca Tür-
latılmaması üzerine gerici çevrelerin kiye'de değil, dünyanın hiçbir yerinde
başlattığı saldınnın, kendisini ortadan hiç kimsenin talimal veremeyeceğini be-
kaldırmaya yönelik olduğunu söyledi. lirterek, şunlan söyledi:
Özden, "Laikliği, Atatürk devrimlerini, "Ben, anayasayı bir kere. iki kere çiğ-
hukuk devletini savunduğum için, orta- nemeyi düşünmüyorum. Hiç çiğneme-
dan kaldırmaya çahşıyorlar. Ama, öl- mektenyanayım. Anayasa Mahkemesi,
mek var, dönmek yok" dedi. basket potası değil. Biz yaşadıkça. bu
Türkiye Barolar Birliği ile baro baş- ülkeyi kimsenin çiftliği yapmayız. Tür-
kanlannın Ceza Muhakemeleri Usulü kiye bugünlerin bazı karanlık bölmele-
rine. 'Hiç bir şey olmaz. ne olacak canım
aldırmayın. Devrimler ve aydınlar var"
diye geldı. Bana göre, aynı anlayış sür-
dürülürse. Türkiye gıderilmez ve onanl-
maz sorunlarla karşı karşıya kalabilir.
Üstesinden gelemeyeceğimiz sorunlarla
karşılaşabiliriz. Özellıkle Aıatürk iikele-
ri yöniinden, Türkıye'nin hukuk devleti
niteliğinden uzaklaşması yönünden,
'kara, yeşil, kırmızı" büyük çabalar var-
dır. Saldınlann amacı. beni ortadan
kaldırmak. Laikliği, Aıatürk devrimle-
rini, hukuk devletini savunduğum için,
ortadan kaldırmaya çahşıyorlar. Ama.
ölmek var. dönmek yok."
Özden'in bu sözleri. salonda bulunan
baro başkanlan vc davetliler tarafından
çoşkulu bir şekilde alkışlandı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ön-
der Sav da, yaptığı konuşmada,
CMUK'la getirilen yeni düzcnlemelerin
gerçekleştirilmesinde sadecc barolann
ve avukatlann çabası ve özverisinin yet-
meyeceğini söyledi. En iyi yasanın bile
yeteneksiz, iyi niyetten uzak uygulayıcı-
lar elindc işlcmez hale geleceğini vurgu-
layan Sav, şoyle dedi:
"Yasa değişikliğıne rağmen, yakala-
nan kişilere gerekli hukuki yardım sağ-
lanamazsa, savunma ve gerektiğinde
susma hakkı, zorla konuşturma eylem-
leri ile çiğnenirse. karakollardan hala iş-
kence sesleri gelirse. bu. baro ve avukat-
lann, savunmanın ayıbı olmayacaktır.
DGM'Jerin görev alanına giren suçlar-
da, bu düzenlemelerin uygulanamaya-
cağına ilişkin hükümler, yargılamadaki
eşitlik kurallanna ve ulusİararası sözleş-
melere aykın olmuşlur. Bu hukuk ayıbı
temizlenmelidir."
68'lilerVakfı Başkanı Boya'nın üç gün süren kaybolma serüveni:
Paııikyarataııkayıpbulundu
izmir
MEHMET
DEMİRKAYA
68'liler Birliği Vakfı
Başkanı avukat Namık
Kemal Boya geçüğimiz
pazartesi evinden
çıküktan sonra üç gün
kendısinden haber alına-
madı.
Boya'nın eşi ve arkadaş-
lan karakollara, emniycle,
gazetelere haıta JçişJeri
Bakanlığı'na kadar haber
verdi. Gün geçtikçe in-
sanlann kaygılan arttı. Bir
çok kayıp olaylan oluyor-
du ve kaybolanlardan
uzun süre haber alına-
mıyordu.
Boya'nın oldukça hare-
ketli bir siyasi geçmişi
vardı. Bu gerçek kaybol-
masındaki endişeyi dc
artınyordu. Namık Kemal
Boya, bu "hoş" kaybolma
olaymı ve sonrasını şöyle
anlatıyor:
"Avukatlığını yapuğım
• Namık Kemal Boya'dan, evinden çıktıktan sonra üç
gün haber alınamadı. Boya'nm eşi ve arkadaşları
karakollara, gazetelere hatta İçişleri Bakanlığı'na kadar
haber verdi. Bir çok kayıp olaylan oluyordu ve
kaybolanlardan uzun süre haber ahnamıyordu.
bir
müşterimi, dolandıran bir kişiyi
pazartesi saat 17.00 cıvannda
Salı Pazan'nda gördüm. Bu-
nun için bu kişiyi. devamlı ola-
rak bulunduğu yerleri öğrene-
bilmek için uzaktan takipctme-
yc başladım. Kartal'a geçıik,
oradan Eskihisar'a gıttık. Bur-
sa'ya kadar gıtlik. Bir arkadaşı
arayarak gelemeyecegjmi söy-
ledim ve notu gerekli yerlere
iletmcsini istedim. Bu arkadaş
notu gerekli arkadaşlara doğru
bir şekilde ilctmemiş. Bursa'da
akrabalara uğradım, bir eski
arkadaşı gördüm. Akşam gcç
olunca da Bursa'da kalmaya
karar verdim. Eşim merak et-
mesin diye de evi aradım. Tele-
fon açılmaymca cşimin yatmış
olabileceğini düşünerek fazla
da ısrar etmcdim. Eşimin me-
rak ctmcsi durumunda vakfı
arayıp kcndisine notumun ıleti-
Jeceğini de düşünerek bu konu-
yu önemsemcdim. Halta büro-
yu aradım ve telesekreterc de
aynnülı not bıraktım. Ertesi
gün bir kaç kez evi aradım ama
ne zaman aradıysam tefcfon sü-
rekli meşgul çaldı. Takip etti-
ğim kişinin izıni kajbedince de
perşembc günü akşamı dön-
düm. Eve gcldim. Kızım geldi
apartman kapısına. Kapıyı açtı
boynuma sanlıyor, sevinç çığ-
lıklan atıyor. 'Ne oldu?', diye
sorduğumda benim kayboJdu-
ğumu sandıklannı söyledi. Ev-
de bir sürü arkadaş beni bckli-
yor. Notlanmın hiç birinı ala-
madıklan için kaybolduğumu
düşünerek sa^ solu arağa
kaldırmışlar. Birindsi ilk not
bıraktığım arkadaş gerekli olan
kişilere notu ileımemiş. İkincisi
telesekretere bıraktıaım not da.
nasıl olmuşsa bir başka
notu üzerine kaydctmiş bu
yüzden anlaşılmaz bir hale
gelmiş. Evi Bursa'dan
aradığım da ise tclefonun
süreklı meşgul calmasının
nedeni de. eve doluşan ar-
kadaşlann sağı solu arayıp
beni sormalanndan kay-
naklanıyormuş. O gece he-
men emniyetı arayarak,
kaybolmadığımı, bir
lakım yanlışlıklar olduğu-
nu söyledim. Beni etnniye-
tc çağırdılar. gitıim. Emni-
yeıte. benim bulunmam
için altı kişilik bir lim ku-
rulmuş. Her tarafta beni
anyorlar. Emniyet yetkili-
lerini bir türlü kaybol-
madığıma ikna edemiyo-
rum. Israrla benim ka-
çınlıp kaçınlmadığımı so-
ruyorlar. İkna cünek zor
oldu.
Arkadaşlar gözaltına
alınmış olabilcccğimi. em-
niyetin özcllikle bilgi vcr-
mediğini düşünmüşler. Uyuş-
turucu kullanıp kullan-
madığımı araştırmışlar. Mafya
ile karşı karşıya gcldığim bırda-
vamın olup olmadığını sormuş-
lar. Bm türlü senaryo kurmuş-
lar.
Burada şunu belirtmeliyim,
benim aksi tcsadüfkrin üst üste
gelmesiyle kaybolduğumun
sanılması. nc diğer gözaltında
kaybolma vc ne dc diğer olay-
lan ortadan kaldınr. Kaybol-
duğumun sanılmasından do-
layı, üzülen ve arayanlardan
özür dilivorum."
İçişleri Bakanı Sezgin, yasa tasansma Bakanlar Kurulu'nda karşı çıktı
Hükümette adli kollııkkrizi
Stajyer
avukata
cezaevi
serbestNECATj AYGIN
• Demokratikleşme paketi içinde yer alan ve "suçlulan kovuşturma,
suçlulan bulma, yakalama. suç delillerini toplamaVe adli makamlara
teslim etme" görevleri olan "Adli Polis Teşkilatf nın kurulmasma
ilişkin yasa taslağı Bakanlar Kurulu'nda görüşülmedi. Adalet Bakanı
Şeyfi Oktay'ın toplantıda konuyla ilgili bilgi vermesinin ardından
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin taslağa karşı gktı.
ANKARA (ANKA) - Adalet Bakanlığı lillerini toplama ve adli makamlara teslim
tarafından haarlanan ve demokratikleşme etme" görevleri olan "Adli Polis Teşkilatı-
paketinde yer alan "Adli kolluk teşkilaü" "nm kurulmasma ilişkin yasa taslağı Ba-
kurulmasına ilişkin yasaya Bakanlar Ku- kanlar Kurulu'nda jîörüşülmedi. Adalet
rulu'nda İçişleri Bakanı İsmet Sezgjn'in Bakanı Seyfı Oktay'ın toplantıda konuyla
karşı çıktığı öğrenildi. Demokraukleşme ilgili bilgi vermesinin ardından İçişleri Ba-
konusunda ortaya çıkan sorunlann çözü- kanı İsmet Sezgin taslağa karşı çıktı. Ko-
nunun tartışılmaya başlaması üzerine tas-
lak Bakanlar kurulu gündeminden çıkar-
tıldı. Daha sonra "Adli kolluk" başta
olmak üzere demokraukleşme paketi ko-
nusunda koalisyon hükümeti üyeleri ara-
y ç ç
mü için Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun gö-
revlendirildi.
1993'ün ilk Bakanlar Kurulu toplantı-
sında hükümetin 1992 yılmda yaptığı, 1993
yılında da yapacağı demokratikleşme ile il-
gili konular görüşüldü. Demokratikleşme
paketi içinde yer alan ve "suçlulan kovuş-
turma, suçlulan bulma, yakalama, suç de-
y y
sında çıkan anlaşmazlıklan çözümlemekle
Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun görevlendi-
rildi.
Taslağa göre adli kolluk teşkjlatı 15 bin
kişiden oluşacak ve soruşturma müfettişle-
ri. adlı polis ile adli jandarma bırimleri ha-
linde çalışacak. Adli kolluk teşkilatı, bu-
lunduğu yerin cumhuriyet savcıfığma bağlı
olarak çalışacak ve görev alanlan kunıl-
dukian yer ile sınırlı kalacak. Adli kollukta
soruşturma müffettişliğine. hukuk. siyasal
bilgiler. idari ve sosyal bilimler fakültele-
rinden mezun olanlar arasından sınavla
seçilen ve altı ay eğitim görenler getirilecek.
Adli kolluk, tüm Türkiye genelinde görev
yaparken. genel kolluk hizmetlerinde yasal
zorunluluk olmadığı sürece görevlendiril-
meyecekler. Taslağa göre. her polis kara-
kolunda "Adli kolluk kısmı" her emniyet
müdürlüğünde "Adli polis şubesi". her
jandarma karakolunda '"Adli jandarma
kısmı". her ilçe jandarma bölük komutan-
lığında "Adlı jandarma takımı" ve her il
jandarma alay komutanlığında "Adli jan-
darma bölüğü" oluşturulacak.
İZMİR - Cezaevlerinde
stajyer avukatlara uygulanan
tuluklu ve hükümlüterlc gö-
rüş yasağı kaldınldı. İzmir
Barosu'nun gınşimi üzerine
Cumhuriyet SavcılığYnın ka-
ran İzmir 2. İdare Mahkemc-
sı'nce iptal edildi.
Baro. stajyer avukatlann.
staj yaptıklan avukatın göze-
timi altında cezaevine »gidip
tutuklu ve hükümlülerle gö-
rüşmeleri için İzmir Cumhuri-
yet Başsavcıltğına başvurarak
izın istcdi. Baronun bu istemı.
ceza ve tevkifevlcnnin yönetı-
mi ve cezalann infazına ilişkin
tüzük hükümlerinde stajyer
avukatlann tutuklu ve hü-
kümlüleri ziyareı edebilmelc-
rine dair herhangi bir hüküm
bulunmadığı gerekçe gösteri-
lerek reddedildi.
Baro yönctimi Cumhuriyet
BaşsaycılığVnın ret karannın
iptali için İdare Mahkemesi-
ne başvurarak dava açtı.
İzmir 2. İdare Mahkemesi Ba-
ro'nun başvurusunu inceleye-
rek slajyer avukatlann cezae-
vine girişlerinin hukuka aykın
olmadığı görüşüne vardı.
Mahkeme şu karan verdi:
"Avukatlık stajı yapıhrkcn
yasayla getirilmış yükümlü-
lüklere uyulmasının yanı sıra
dcvletin üç temel erkindcn biri
olan yargmın önemli bir unsu-
ru sayılan avukatlık meslegi-
nin de gereği gibi öğrenilebil-
mesi ve kısa bir zaman sonra
bu mesleğe başlayacak ojan
genç hukukçulann iyi yetiş-
tirilebilmesi, gerek kendileri
ve gerekse toplumdaki bircy-
ler açısından bir güvencc ola-
caktır. Her ne kadar, slajyerin
hükümlü ve tutuklularla gö-
rüşmek üzere cezaevlcrine
yalnız başına girebilmesine
mevzuat uygun değil ise de
kaülmasmda hukuka aykın-
lık bulunmamaktadır."
Mahkemenin bu karan-
ndan sonra Cumhuriyet Baş-
savcılığı, Adalet Bakanlığı'-
ndan görüş istedi Adalet Ba-
kanlığı'nın da mahkemenin
karanna uyulmasını içcren
görüşünü bildirmesi üzerine
Buca Cezaevi'nde, stajyerlere
uygulanan görüş yasağı
kaldınldı.
Sezgin, bölücülük ve devletgüvenliğine karşı suçlann kapsam dışı bırakıldığını söyledi
Sezgin 'fişlemeyeson9
müjdesiverdiİstanbul Habw§ervisi - İciş- n m : 1 açısından sakıncalı bulunaıİstanbul HaberSenisi - İçiş-
leri Bakanı İsmet Sezgin, çeşitli
suçlan işledikleri gerekçesiyle
fişlenen 1 milyon 300 bin kişi-
den adi suçlarla ilgili olan 850
bininin kayıtlardan silindiğini
açıkladı. Bakan Sezgin, siyasal
suç savlan ile kaçakçılık suçJa-
nndan kayıtlara geçcn 355 bin
541 kişiye ait iîşlcrden iizerinde
son beş yıldır herhangi bir işlem
yapılmamış olanlann da siline-
ceğini bildirdi. Yurtdışına çıkışı
için genel güvenlik sakıncası
bulunan 5400 dosyadan iki bi-
ninin incelendiğini söyleyen Ba-
kan Sezgin, 1500'ünün yasa-
ğının kaldınldığını belirterek,
"Bölücü nitelıkteki suçlarla
devlet güvenliği aleyhine işJen-
miş suçlar dışında kalan tüm
suçlar fişlemede kapsam dışı bı-
rakılmışür" dedi.
'Fişleme amacını aştı'
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin,
dün bir basın toplantısı düzen-
leyerek fişleme konusunda bil-
giler verdi. Haber alma ve suç
işleme potansiyeli yüksek kişi-
lerin önceden belirlcnmesine
yönelik fişleme sisteminin ama-
cından çıkarak bireylerle devlet
arasındaki ilişkilerin saptanma-
Içişleri Bakanı Sezgin 850 bin kişininfişlerininsilindiğini açıkladı. (Fotoğraf: AA)
sına yöneldığini vurgulayan
Sezgin, askeri dönem ve sonra-
sında güvenlik soruşturmalan
ve benzeri soruşturmalar için
sıklıkla bu yola başvunılduğu-
nu anımsattı. Bu yöntemin de-
mokratik olmadığına inandı-
ğını, yanlış, hatalı ve yanlı kul-
lanılmalan durumunda bireyle-
rin anayasal hak ve özgürlükle-
rinin kısıtlanmasıyla sonuçlan-
dığını da vurgulayan Sezgin, şu
bilgileri verdi:
1 milyon 300 bin suçfişige-
çen yönetimden devir alınmış-
tır. Bu suçfişlerinin300 bini si-
yasal, 150 bini kaçakçılık, 850
bini de adi nitelikıeki suçlarla il-
gilidir. Yaklaşık 300 bınt ise faı-
linin fırarda olduğu suçlardır.
Firari nitelikte olanlann 215 bi-
ni askerlikle, 17 bini siyasal
olaylarla, 5 bini kaçakçılık la, 70
bini ise adi suçlarla bağlantılı-
dır. Bakanlığımız, yönergede
yaptığ-, bir değişiklikle adi suç-
larla ilgili fişlenen 850 bin kişi-
nin lamamının, diğer suçlarla
ilgili olan 355 bin 541 kişiye ait
fişlerden de üzerinde son beş
yıldır herhangi bir işlem yapıl-
mamış olanlann silinmesine ka-
rar verilmiştir. Karar uygu-
lamaya sokulmuş ve bu yolda
çalışmalara başlanmıştır."
Yurt dışına çıkışı güvenlik
5400 dosyanm incelemeyc alm-
dığını, sonuçlanan iki bin dos-
yadan !500'ü üzerindekı yasa-
ğın kaldınldığını da sözlerine
ekleyen Bakan Sezgin. inceleme
sonuçlandığında bu sayının bi-
nin alüna düşeceğinın hesap-
landığını söyledi.
Vatandaşlıktan çıkanlan 227
kişiden 40'ının kendi istek ve
iradeleri dışında haklannı yitir-
diklerinin saptandığı ve durum-
lannın düzcnJendiğını açıkla-
yan Sezgin, geri kalan 175 kişi-
nin ise 141, 142 ve 163. madde-
lere bağlı yasal sakıncalannın
kendiliğinden ortadan
kalküğmı anlatü. Sezgin, asker-
lik veya izinsiz olarak yabancı
devlet vatandaşhğına geçiş ne-
deniyle vatandaşlıktan
çıkanlmış olanlara geri dönme-
nin kolaylaştınldığını, hakla-
nnda güvenlik soruşturmasının
yapılmayacağını da bildirdi.
Sezgin, 12 Eylül döneminin iz-
lerinin silineceğini belirtti. Sez-
gin, bir soru üzerinefişlemene-
deniyle anayasal hak ve özgür-
lükleri kısıtlanmış kişilerin yyi-
tirilmiş haklannın telafisı için
müracaat olursa dikkatc ala-
caklannı sövledi.
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KIŞLAU
" "Devlet Hayranlığı
Edebiyatı.. ••
"Nasıl olsa gerçekler ortada" diye, giderek arsızlık
boyutlarma varan bir saldırı karşısında susmak yanlış.
Kemalizmi "devlet hayranlığı", çağdaş Kemalizm de-
mek olan demokratik solculuğu "çağdışılık'", sınırsız bir
özelleştirmeciliği ise "ilericilik" sayan kalemler acaba
"cehaletin cesareti" ile mi konuşuyorlar? Yoksa sık yi-
nelenen yalan, giderek kafalarda doğruya dönüşür
umudu içindeler mi?
Anadolu Ajansı bir "devlet dairesi" olarak değil de bir
anonim ortaklık olarak kurulduğunda yıl 1925'ti. Anapa
ranın tümünü devlet koyduğu halde, payların yarısı çalı-
şanlara ait idi.
Daha sonra Türkiye'de ilk radyoyu da kuracak olan
Telgraf Telefon Anonim Şirketi 1927de oluşturulduğun-
da tüm payları özel kişilerindi.
Atatürk, çok önem verdiği Türk Dil ve Tarih Kurumiarı
için önerilen devletçi modelleri ve hatta Fransız Akade-
misi modelini geri çevirmişti. Birer özel dernek gibi ya-
pılanmalarını sağlamakla yetinmedi; parasal açıdan da
devletten ve geleceğin siyasal iktidarlarından bağımsız
kılmak için, onları kendi "mirasçıları" olarak belirledi.
Bütün dünyada katılımcı demokrasinin, özerk kurum-
ların moda olduğu bir dönemde mi yapıldı bunlar?
Tam tersine..
Herşeyin devletin içinde olduğu, ailedahil hiçbir kuru-
mun devlet denetimi dışında kalamadığı, faşizmin yük-
selme doneminde ve bu yöndeki telkinlere karşın yapıl-
dı!.. .
• • •
Sayın Demirel, 1965'teki ilk başbakanlığının daha ilk
günlerinde, toprak reformuna karşı çıkarken "Tapuyu
deldırtmem" dıyerek ünlenmişti. 1960'li yılların ortala-
rında. bu ünune "ozgurlukçü-katılımcı demokrasi" ha-
variliğini eklemek için de büyük çaba gösterdi.
12 Eylül yönetimi, değil tapusunu, Atatürk'ün vasiyet
hakkını bile deldi. "Vârisleri" olan Türk Dil ve Tarih Ku-
rumlan'nı devletleştirdi. "Ulu Önder"\n "miras"ına el
koydu.
Şimdi Sayın Demirel, bilmem kaçıncı kez yeniden ikti-
darda. Hükümet, 1993'ün, demokrasinin sırtındaki kam-
burların kaldırılacağı yıl olacağını açıklıyor.
Bakıyorsunuz, özelleştirme şampiyonlarının listesin-
de, "devletleştirilmiş"TTK ve f DK'dan iz yok...
Çernobil'in Türkiye üzerindeki etkilerini bile bile halk-
tan gizleyenler, TV ya da yazılı basında birer birer sergi-
leniyor.
Bilim adamlığı görünümü altında, ama "emir kulu"
ezikliği içinde, Ne yapayım, üzerimde hükümetin bas-
kısı vardı" ya sığınan YOK'çüleri bazen tiksinerek, ba-
zen de acıyarak seyrediyorsunuz.
Ve kendi kendinize soruyorsunuz: "Kim yaptı bütün
bunları? Kemalistler mi, yoksa Kemalizmi ıçterıne sindi-
remeyenler mi?"
• • •
Atatürk'ten 27 Mayıs Anayasası'na, Türkiye'ye bağım-
sız ve demokratik ku: um anlayışını Kemalistler getirdi-
ler.
Halkevleri bile oldukça bağımsız ve demokratik bir
yapjya sahipti.
Köy Enstitüleri, bugünün yükseköğretim kurumların-
da bile olmayan bir "katılımcı" ortam yaratmıştı.
TRT'den üniversiteye kadar özerkliğin savunucusu,
Kemalizm geleneğini sürdüren demokratik solcu ve
sosyal demokratlar oldular. "Ceberrut devlet" özlemi
ile askersel yönetim dönemlerini değerlendirmeye çalı-
şanlar ise hep Kemalizm karşıtlarıydı.
Cumhuriyeti ırkçı temele göre bolmek ya da kökten-
dinci ilkelerle yıkmak ısteyenlerin Atatürk'e saldırmaları
çok tutarlı.. Ama butoplumuçağataşımaksavından yola
çıkanların, işe Kemalizmi yıpratmaya çalışmakla başla-
maları çokaptaica..
Tıpkı "Cephe Hükümetleri"doneminde Kültür Bakan-
lığı'na Atatürk düşmanlarının sığınmasının tutarlı olma-
sına karşılık.. başında sosyal demokrat bir bakanın bu-
lunduğu Kültür Bakanlığının "Baş Danışman"\nm bir
Özalcı ve "ikinci cumhuriyetçi'" olmasındaki çarpıklık gi-
bi!..
Sanık sayısı bir yılda yÜ2de 70 arttı,
sava üçüncümahkemeyi deistiyor
Diyarbakır^aîki
DGM yetmîyor
• Diyarbakır DGMHde geçen yıl yargılanan sanık
sayısında rekor artış kaydedildi. Gözaltına alın-
dıİctan sonra DGM'de yargılananlann sayısı 10
bine ulaştı. Bu 10 bin kişiden yaklaşık 5 bini tutuk-
lu, geri kalan 5 binin de tutuksuz olarak yargılan-
dıklan belirtildi.
— =— suzu birbirinden ayırmaya ça-
OSMAN YILDIZ lışjyoruz. Bölgede terör ve çe-
DİYARBAKIR - DGM'de şjtl'kitlesel siyasi eylemler yo-
1992 y.lmda yaklaşık lObinki- gunlaştıp >Çm ıkı DGM yeter-
şinin yargılandığı bildirildi. *\
k a
^ °
r
- Yaıplamanın
Sanık say'sında, önceki yıla f
aha
<*
buk v e h a l a s ı z s o n u
Ç"
eöre yüzdc 70 oramnda artış lanmasııçınmevçutpersonelın
İcavdedilirken. faili meçhul «>yjan»n arttınlarak 3. bir
olaylan kapsayan 3 bin dosya-
m
f,
h k e
!|
n e n ı n
^™lması şart-
nın halen çözümlenemediği
t ı r
ı n
o'r
I
• J L
r^
öğrenildi. DGM Savcısı Bekir ^«f y j j ^ n
b u
y
a n a
P
1
"
Selçuk, sanık savısmdaki artış yartakırDGM
d e
g
or
Vİen da-
ncdcniyle üçüncü bir mahke- ) !
a a r
arasmda yaklaşık 3 bin
meye eereksinim duyduklannı
f a ı
'
] m e
Ç,
h u l
dosyanm henuz
sövledi aydmlatılamadığı ogrenıldı.
' Yetkililer, faili meçhul olay-
10 kisi yargılandı
) a n ns o n i k i
^ 'Ç'
n d e
yoğun-
2—^— luk kazandığını, çözmek için
Diyarbakır DGM'de geçen yıl büyük çaba harcadıklannı
yargılanan sanık sayısında re- söylediler.
korartış kaydedildi. Gözaluna 1 ve 2 nolu DGM'de geçen
alındıktan sonra DGM'de yıl yaklaşık 6 bin dosyanm ele
yargılananlann sayısı 10 bine ahndığını vurgulayan DGM
ulaştı. Bu 10 bin kişiden yakla- savcısı Bekir Selçuk. 2681 dos-
şık 5 bini tutukiu, geri kalan 5 yanm karara bağlandığını bil-
binin de tutuksuz olarak yargı- dirdi.
landıklan belirtildi. Sanık sayı- DGM'de 1992 yılmda gör
sında meydana gelen yüzde 70 len davalar arasmda sadece bir
oranındaki artış, 3. bir DGM'- sanığa idam cezasının verildi-
nin kurulmasını gündeme ge- ğj. karann temyiz için Yargı-
tirdi. 1 ve 2 nolu DGM'de gün- tay'a gönderildiğı açıklandı.
de 60 dosyanm işlem gördüğü- Diyarbakjr Bolge Barosu
nü kaydeden yetkililer, 3. Başkanı Av. Fethi Gümüş,
DGM'nin kurulmasnın kaçı- özünde DGM'lere karşı ol-
nılmaz olduğunu vurguladılar. duklannı, ancak sanık sayısm-
3. DGM'nin kurulması için daki artış nedeniyle 3. DGM'-
Adalet Bakanlığı'na başvur- nin kurulmasının kaçınılmaz
duklannı belirten DGM Sav- olduğunu belirterek, "Dava
cısı Bekir Selçuk, "Bakanlık dosyasındakı artış nedeniyle
buisteğimizeoîumluyanıtver- yargılamalarda tıkanma mey-
di. Üçüncü mahkcmc için yer dana geliyor. Eğer DGM'ler
anyoruz. Yargılamada müm- kaldınlmayacaksa yeni DGM
kün olduğu kadar suçluve suç- açılmalıdır" dedi.