27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10OCAK1993PAZAR HABERLER Epik Jan Züpchep Bilar'da • İçPolitikaServisi -Holianda Sosyal Tarih Enstitüsü Başkanı Prof. Eric JanZürcher,bırdizi konfernas vermek için Türkiye'ye geldi. "Milli mücadelede İtühatçılık" ve "Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası" adlı kitaplanyla tanınan Zürcher yann saat I9.00'da Bilar'da "Kemalizm vc Muhalefet" konulu bir konferansverecek. Otoyolvepul • ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başbakanlığı dönemindeki hükümet üyelerinin otoyol yapımı sırasında görevlerini kötüye kullandıkJan iddialannı inceleyenTBMM Soruşturma Komisyonu'nun hazırladığı raporun önümüzdeki hafta Meclis gündetnine girmesi bekleniyor. ANAP Ankara Milletvekili MustafaTaşar'm, devlet bakanlığı yapüğı dönemde 'pulyolsuzluğu' ile devleti zarara uğrattığı iddiaJannı jnceleyen soruşturma komisyonunun raporunun da, matbaadaki basım işleminin (amamlanmasının ardından hafta ıçinde Meclis Genel Kurulu'na gönderileceği bildırildi. Özden'e destek Yekta Güngör Özden, hukukçuların CMUK'u tartışdığı toplantıda konuştu: Mahkemebasketpotasıdeğil • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'e dinci kesimlerce yöneltilen tehdıtler ve eleştiriler. çeşitli meslek odalan ve birliklerince kınandı. Tiirk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi'ncedün yapılan açıklamada, "çağdışı zihniyetin Anayasa Mahkemesi'nin tüzel kişiliğine yönelik saldınlannın" arttığına dikkatçekilerek, "Laik, bilme saygılı,çağdaş, insan haklanna saygılı, hukukun üstünlüğü esasına dayalı toplum düzenimize yönelik çağdışi zihniyelin giderek Anayasa Mahkemesi üzerindeyo|unlaşan kara saldınsıni ülkeaydınlan olarak kınıyoruz" denildi. Tiirk Veteriner Hekimleri BirliğiGenel Başkanı Dr. Hasan Metin. Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Dr. Eser Cilasun, Tiirk Eczaalar Birliği Genel Başkanı Ahmet Uras.Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Cyesi Dr. Metin Bakkalcı. Tüm-Sağlık Sendikası adınu Kalender Aydıner. Tüm Belediye Memurlan Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Tekin Aray, Genel Sağlık İş Genel Başkanı ve Halkeyleri Genel Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Bülent llgaz. Eğıt-Şen Yönetim Kurulu Üyesi AlperÖztürk, Mülkiyeliler Birliği adına Sudi Kocaimamoğlu, Türkiye İnsan Haklan Vakfı Genel Şekteri Mahmut Tali Öngören, Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Altıntaş, Çağdaş Hukukçular Derneği adına Şenal Sonkan. Türkiye Mimar M ühendis Odalan Birliği Yönetim KuruJu Üyesi Hayrettin Kadıoğlu, KaradenizTeknik Üniversıtesi Mezunlan Derneği adına Eryavuz Tıyanfve Trabzon Kültür ve Davanışma Derneği temsılcilerinin ımza koyduğu ortak açıklamada ayrrca, Türk aydınlanna "din esasına dayalı yönetim özleyen metafizik zihniyete karşı" daha duyarlı olmalan çağnsı vapıldı. Ankara'da olaylı gece • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'nın üjkücü babalanndan FeridunÖncel, Bahçelievler semtinde bir kahvehanede oyun oynarken silahlı saldınya uğradı. Etimesgut Hava Lojmanlan yanındaki tren rayında ise Hasan Demırok adlı şahsın cesedi bulundu. Bahçelıevlerde dün akşam saatierinde meydana gelen olayda bir kahvehanede4 arkadaşı ile beraber tavla oynayan FeridunÖncel. aralannda çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle arkadaşJanyla tartışmaya başladı. Olayın büyümesi üzerine kimliği bclirlenemeyen bir kişi av tüfeği ile Feridun önccl, Hakan Vurumlu ve Feridun İnce adb kişileri yaraladı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldınlan Öncel"in durumunun ciddi olduğu belirtildi. öteyandan Elimesgut Hava Lojmanlannda önceden öldürülüp tren raylanna bırakılan Hasan Demirok adlı sahsın cesedi bulundu. • Özden, Anayasa Mahkemesi'ndeki görevine başlatıfmayan üye Prof.Dr. Süleyman Arslan'la ilgili gerici çevrelerin saldınsı- nın, kendisini ortadan kaJdırmaya yönelik olduğunu söyledi. Özden, "Anayasa Mahkemesi Başkanı, dünyanın hiç bir yerinde kimseden taJimat almaz. Bizyaşadıkça, bu ülkeyi kimsenin çiftli- ğiyapmayız"dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kanunu'nda(CMUK) yapılan değişik- Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta liklerle ilgili olarak düzenledikleri ortak Güngör Özden, Prof. Dr. Süleyman toplantıda konuşan Özden. Anayasa Arslan'ın Mahkeme'deki görevine baş- Mahkemesi başkanlanna yalnızca Tür- latılmaması üzerine gerici çevrelerin kiye'de değil, dünyanın hiçbir yerinde başlattığı saldınnın, kendisini ortadan hiç kimsenin talimal veremeyeceğini be- kaldırmaya yönelik olduğunu söyledi. lirterek, şunlan söyledi: Özden, "Laikliği, Atatürk devrimlerini, "Ben, anayasayı bir kere. iki kere çiğ- hukuk devletini savunduğum için, orta- nemeyi düşünmüyorum. Hiç çiğneme- dan kaldırmaya çahşıyorlar. Ama, öl- mektenyanayım. Anayasa Mahkemesi, mek var, dönmek yok" dedi. basket potası değil. Biz yaşadıkça. bu Türkiye Barolar Birliği ile baro baş- ülkeyi kimsenin çiftliği yapmayız. Tür- kanlannın Ceza Muhakemeleri Usulü kiye bugünlerin bazı karanlık bölmele- rine. 'Hiç bir şey olmaz. ne olacak canım aldırmayın. Devrimler ve aydınlar var" diye geldı. Bana göre, aynı anlayış sür- dürülürse. Türkiye gıderilmez ve onanl- maz sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Üstesinden gelemeyeceğimiz sorunlarla karşılaşabiliriz. Özellıkle Aıatürk iikele- ri yöniinden, Türkıye'nin hukuk devleti niteliğinden uzaklaşması yönünden, 'kara, yeşil, kırmızı" büyük çabalar var- dır. Saldınlann amacı. beni ortadan kaldırmak. Laikliği, Aıatürk devrimle- rini, hukuk devletini savunduğum için, ortadan kaldırmaya çahşıyorlar. Ama. ölmek var. dönmek yok." Özden'in bu sözleri. salonda bulunan baro başkanlan vc davetliler tarafından çoşkulu bir şekilde alkışlandı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ön- der Sav da, yaptığı konuşmada, CMUK'la getirilen yeni düzcnlemelerin gerçekleştirilmesinde sadecc barolann ve avukatlann çabası ve özverisinin yet- meyeceğini söyledi. En iyi yasanın bile yeteneksiz, iyi niyetten uzak uygulayıcı- lar elindc işlcmez hale geleceğini vurgu- layan Sav, şoyle dedi: "Yasa değişikliğıne rağmen, yakala- nan kişilere gerekli hukuki yardım sağ- lanamazsa, savunma ve gerektiğinde susma hakkı, zorla konuşturma eylem- leri ile çiğnenirse. karakollardan hala iş- kence sesleri gelirse. bu. baro ve avukat- lann, savunmanın ayıbı olmayacaktır. DGM'Jerin görev alanına giren suçlar- da, bu düzenlemelerin uygulanamaya- cağına ilişkin hükümler, yargılamadaki eşitlik kurallanna ve ulusİararası sözleş- melere aykın olmuşlur. Bu hukuk ayıbı temizlenmelidir." 68'lilerVakfı Başkanı Boya'nın üç gün süren kaybolma serüveni: Paııikyarataııkayıpbulundu izmir MEHMET DEMİRKAYA 68'liler Birliği Vakfı Başkanı avukat Namık Kemal Boya geçüğimiz pazartesi evinden çıküktan sonra üç gün kendısinden haber alına- madı. Boya'nın eşi ve arkadaş- lan karakollara, emniycle, gazetelere haıta JçişJeri Bakanlığı'na kadar haber verdi. Gün geçtikçe in- sanlann kaygılan arttı. Bir çok kayıp olaylan oluyor- du ve kaybolanlardan uzun süre haber alına- mıyordu. Boya'nın oldukça hare- ketli bir siyasi geçmişi vardı. Bu gerçek kaybol- masındaki endişeyi dc artınyordu. Namık Kemal Boya, bu "hoş" kaybolma olaymı ve sonrasını şöyle anlatıyor: "Avukatlığını yapuğım • Namık Kemal Boya'dan, evinden çıktıktan sonra üç gün haber alınamadı. Boya'nm eşi ve arkadaşları karakollara, gazetelere hatta İçişleri Bakanlığı'na kadar haber verdi. Bir çok kayıp olaylan oluyordu ve kaybolanlardan uzun süre haber ahnamıyordu. bir müşterimi, dolandıran bir kişiyi pazartesi saat 17.00 cıvannda Salı Pazan'nda gördüm. Bu- nun için bu kişiyi. devamlı ola- rak bulunduğu yerleri öğrene- bilmek için uzaktan takipctme- yc başladım. Kartal'a geçıik, oradan Eskihisar'a gıttık. Bur- sa'ya kadar gıtlik. Bir arkadaşı arayarak gelemeyecegjmi söy- ledim ve notu gerekli yerlere iletmcsini istedim. Bu arkadaş notu gerekli arkadaşlara doğru bir şekilde ilctmemiş. Bursa'da akrabalara uğradım, bir eski arkadaşı gördüm. Akşam gcç olunca da Bursa'da kalmaya karar verdim. Eşim merak et- mesin diye de evi aradım. Tele- fon açılmaymca cşimin yatmış olabileceğini düşünerek fazla da ısrar etmcdim. Eşimin me- rak ctmcsi durumunda vakfı arayıp kcndisine notumun ıleti- Jeceğini de düşünerek bu konu- yu önemsemcdim. Halta büro- yu aradım ve telesekreterc de aynnülı not bıraktım. Ertesi gün bir kaç kez evi aradım ama ne zaman aradıysam tefcfon sü- rekli meşgul çaldı. Takip etti- ğim kişinin izıni kajbedince de perşembc günü akşamı dön- düm. Eve gcldim. Kızım geldi apartman kapısına. Kapıyı açtı boynuma sanlıyor, sevinç çığ- lıklan atıyor. 'Ne oldu?', diye sorduğumda benim kayboJdu- ğumu sandıklannı söyledi. Ev- de bir sürü arkadaş beni bckli- yor. Notlanmın hiç birinı ala- madıklan için kaybolduğumu düşünerek sa^ solu arağa kaldırmışlar. Birindsi ilk not bıraktığım arkadaş gerekli olan kişilere notu ileımemiş. İkincisi telesekretere bıraktıaım not da. nasıl olmuşsa bir başka notu üzerine kaydctmiş bu yüzden anlaşılmaz bir hale gelmiş. Evi Bursa'dan aradığım da ise tclefonun süreklı meşgul calmasının nedeni de. eve doluşan ar- kadaşlann sağı solu arayıp beni sormalanndan kay- naklanıyormuş. O gece he- men emniyetı arayarak, kaybolmadığımı, bir lakım yanlışlıklar olduğu- nu söyledim. Beni etnniye- tc çağırdılar. gitıim. Emni- yeıte. benim bulunmam için altı kişilik bir lim ku- rulmuş. Her tarafta beni anyorlar. Emniyet yetkili- lerini bir türlü kaybol- madığıma ikna edemiyo- rum. Israrla benim ka- çınlıp kaçınlmadığımı so- ruyorlar. İkna cünek zor oldu. Arkadaşlar gözaltına alınmış olabilcccğimi. em- niyetin özcllikle bilgi vcr- mediğini düşünmüşler. Uyuş- turucu kullanıp kullan- madığımı araştırmışlar. Mafya ile karşı karşıya gcldığim bırda- vamın olup olmadığını sormuş- lar. Bm türlü senaryo kurmuş- lar. Burada şunu belirtmeliyim, benim aksi tcsadüfkrin üst üste gelmesiyle kaybolduğumun sanılması. nc diğer gözaltında kaybolma vc ne dc diğer olay- lan ortadan kaldınr. Kaybol- duğumun sanılmasından do- layı, üzülen ve arayanlardan özür dilivorum." İçişleri Bakanı Sezgin, yasa tasansma Bakanlar Kurulu'nda karşı çıktı Hükümette adli kollııkkrizi Stajyer avukata cezaevi serbestNECATj AYGIN • Demokratikleşme paketi içinde yer alan ve "suçlulan kovuşturma, suçlulan bulma, yakalama. suç delillerini toplamaVe adli makamlara teslim etme" görevleri olan "Adli Polis Teşkilatf nın kurulmasma ilişkin yasa taslağı Bakanlar Kurulu'nda görüşülmedi. Adalet Bakanı Şeyfi Oktay'ın toplantıda konuyla ilgili bilgi vermesinin ardından İçişleri Bakanı İsmet Sezgin taslağa karşı gktı. ANKARA (ANKA) - Adalet Bakanlığı lillerini toplama ve adli makamlara teslim tarafından haarlanan ve demokratikleşme etme" görevleri olan "Adli Polis Teşkilatı- paketinde yer alan "Adli kolluk teşkilaü" "nm kurulmasma ilişkin yasa taslağı Ba- kurulmasına ilişkin yasaya Bakanlar Ku- kanlar Kurulu'nda jîörüşülmedi. Adalet rulu'nda İçişleri Bakanı İsmet Sezgjn'in Bakanı Seyfı Oktay'ın toplantıda konuyla karşı çıktığı öğrenildi. Demokraukleşme ilgili bilgi vermesinin ardından İçişleri Ba- konusunda ortaya çıkan sorunlann çözü- kanı İsmet Sezgin taslağa karşı çıktı. Ko- nunun tartışılmaya başlaması üzerine tas- lak Bakanlar kurulu gündeminden çıkar- tıldı. Daha sonra "Adli kolluk" başta olmak üzere demokraukleşme paketi ko- nusunda koalisyon hükümeti üyeleri ara- y ç ç mü için Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun gö- revlendirildi. 1993'ün ilk Bakanlar Kurulu toplantı- sında hükümetin 1992 yılmda yaptığı, 1993 yılında da yapacağı demokratikleşme ile il- gili konular görüşüldü. Demokratikleşme paketi içinde yer alan ve "suçlulan kovuş- turma, suçlulan bulma, yakalama, suç de- y y sında çıkan anlaşmazlıklan çözümlemekle Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun görevlendi- rildi. Taslağa göre adli kolluk teşkjlatı 15 bin kişiden oluşacak ve soruşturma müfettişle- ri. adlı polis ile adli jandarma bırimleri ha- linde çalışacak. Adli kolluk teşkilatı, bu- lunduğu yerin cumhuriyet savcıfığma bağlı olarak çalışacak ve görev alanlan kunıl- dukian yer ile sınırlı kalacak. Adli kollukta soruşturma müffettişliğine. hukuk. siyasal bilgiler. idari ve sosyal bilimler fakültele- rinden mezun olanlar arasından sınavla seçilen ve altı ay eğitim görenler getirilecek. Adli kolluk, tüm Türkiye genelinde görev yaparken. genel kolluk hizmetlerinde yasal zorunluluk olmadığı sürece görevlendiril- meyecekler. Taslağa göre. her polis kara- kolunda "Adli kolluk kısmı" her emniyet müdürlüğünde "Adli polis şubesi". her jandarma karakolunda '"Adli jandarma kısmı". her ilçe jandarma bölük komutan- lığında "Adlı jandarma takımı" ve her il jandarma alay komutanlığında "Adli jan- darma bölüğü" oluşturulacak. İZMİR - Cezaevlerinde stajyer avukatlara uygulanan tuluklu ve hükümlüterlc gö- rüş yasağı kaldınldı. İzmir Barosu'nun gınşimi üzerine Cumhuriyet SavcılığYnın ka- ran İzmir 2. İdare Mahkemc- sı'nce iptal edildi. Baro. stajyer avukatlann. staj yaptıklan avukatın göze- timi altında cezaevine »gidip tutuklu ve hükümlülerle gö- rüşmeleri için İzmir Cumhuri- yet Başsavcıltğına başvurarak izın istcdi. Baronun bu istemı. ceza ve tevkifevlcnnin yönetı- mi ve cezalann infazına ilişkin tüzük hükümlerinde stajyer avukatlann tutuklu ve hü- kümlüleri ziyareı edebilmelc- rine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı gerekçe gösteri- lerek reddedildi. Baro yönctimi Cumhuriyet BaşsaycılığVnın ret karannın iptali için İdare Mahkemesi- ne başvurarak dava açtı. İzmir 2. İdare Mahkemesi Ba- ro'nun başvurusunu inceleye- rek slajyer avukatlann cezae- vine girişlerinin hukuka aykın olmadığı görüşüne vardı. Mahkeme şu karan verdi: "Avukatlık stajı yapıhrkcn yasayla getirilmış yükümlü- lüklere uyulmasının yanı sıra dcvletin üç temel erkindcn biri olan yargmın önemli bir unsu- ru sayılan avukatlık meslegi- nin de gereği gibi öğrenilebil- mesi ve kısa bir zaman sonra bu mesleğe başlayacak ojan genç hukukçulann iyi yetiş- tirilebilmesi, gerek kendileri ve gerekse toplumdaki bircy- ler açısından bir güvencc ola- caktır. Her ne kadar, slajyerin hükümlü ve tutuklularla gö- rüşmek üzere cezaevlcrine yalnız başına girebilmesine mevzuat uygun değil ise de kaülmasmda hukuka aykın- lık bulunmamaktadır." Mahkemenin bu karan- ndan sonra Cumhuriyet Baş- savcılığı, Adalet Bakanlığı'- ndan görüş istedi Adalet Ba- kanlığı'nın da mahkemenin karanna uyulmasını içcren görüşünü bildirmesi üzerine Buca Cezaevi'nde, stajyerlere uygulanan görüş yasağı kaldınldı. Sezgin, bölücülük ve devletgüvenliğine karşı suçlann kapsam dışı bırakıldığını söyledi Sezgin 'fişlemeyeson9 müjdesiverdiİstanbul Habw§ervisi - İciş- n m : 1 açısından sakıncalı bulunaıİstanbul HaberSenisi - İçiş- leri Bakanı İsmet Sezgin, çeşitli suçlan işledikleri gerekçesiyle fişlenen 1 milyon 300 bin kişi- den adi suçlarla ilgili olan 850 bininin kayıtlardan silindiğini açıkladı. Bakan Sezgin, siyasal suç savlan ile kaçakçılık suçJa- nndan kayıtlara geçcn 355 bin 541 kişiye ait iîşlcrden iizerinde son beş yıldır herhangi bir işlem yapılmamış olanlann da siline- ceğini bildirdi. Yurtdışına çıkışı için genel güvenlik sakıncası bulunan 5400 dosyadan iki bi- ninin incelendiğini söyleyen Ba- kan Sezgin, 1500'ünün yasa- ğının kaldınldığını belirterek, "Bölücü nitelıkteki suçlarla devlet güvenliği aleyhine işJen- miş suçlar dışında kalan tüm suçlar fişlemede kapsam dışı bı- rakılmışür" dedi. 'Fişleme amacını aştı' İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, dün bir basın toplantısı düzen- leyerek fişleme konusunda bil- giler verdi. Haber alma ve suç işleme potansiyeli yüksek kişi- lerin önceden belirlcnmesine yönelik fişleme sisteminin ama- cından çıkarak bireylerle devlet arasındaki ilişkilerin saptanma- Içişleri Bakanı Sezgin 850 bin kişininfişlerininsilindiğini açıkladı. (Fotoğraf: AA) sına yöneldığini vurgulayan Sezgin, askeri dönem ve sonra- sında güvenlik soruşturmalan ve benzeri soruşturmalar için sıklıkla bu yola başvunılduğu- nu anımsattı. Bu yöntemin de- mokratik olmadığına inandı- ğını, yanlış, hatalı ve yanlı kul- lanılmalan durumunda bireyle- rin anayasal hak ve özgürlükle- rinin kısıtlanmasıyla sonuçlan- dığını da vurgulayan Sezgin, şu bilgileri verdi: 1 milyon 300 bin suçfişige- çen yönetimden devir alınmış- tır. Bu suçfişlerinin300 bini si- yasal, 150 bini kaçakçılık, 850 bini de adi nitelikıeki suçlarla il- gilidir. Yaklaşık 300 bınt ise faı- linin fırarda olduğu suçlardır. Firari nitelikte olanlann 215 bi- ni askerlikle, 17 bini siyasal olaylarla, 5 bini kaçakçılık la, 70 bini ise adi suçlarla bağlantılı- dır. Bakanlığımız, yönergede yaptığ-, bir değişiklikle adi suç- larla ilgili fişlenen 850 bin kişi- nin lamamının, diğer suçlarla ilgili olan 355 bin 541 kişiye ait fişlerden de üzerinde son beş yıldır herhangi bir işlem yapıl- mamış olanlann silinmesine ka- rar verilmiştir. Karar uygu- lamaya sokulmuş ve bu yolda çalışmalara başlanmıştır." Yurt dışına çıkışı güvenlik 5400 dosyanm incelemeyc alm- dığını, sonuçlanan iki bin dos- yadan !500'ü üzerindekı yasa- ğın kaldınldığını da sözlerine ekleyen Bakan Sezgin. inceleme sonuçlandığında bu sayının bi- nin alüna düşeceğinın hesap- landığını söyledi. Vatandaşlıktan çıkanlan 227 kişiden 40'ının kendi istek ve iradeleri dışında haklannı yitir- diklerinin saptandığı ve durum- lannın düzcnJendiğını açıkla- yan Sezgin, geri kalan 175 kişi- nin ise 141, 142 ve 163. madde- lere bağlı yasal sakıncalannın kendiliğinden ortadan kalküğmı anlatü. Sezgin, asker- lik veya izinsiz olarak yabancı devlet vatandaşhğına geçiş ne- deniyle vatandaşlıktan çıkanlmış olanlara geri dönme- nin kolaylaştınldığını, hakla- nnda güvenlik soruşturmasının yapılmayacağını da bildirdi. Sezgin, 12 Eylül döneminin iz- lerinin silineceğini belirtti. Sez- gin, bir soru üzerinefişlemene- deniyle anayasal hak ve özgür- lükleri kısıtlanmış kişilerin yyi- tirilmiş haklannın telafisı için müracaat olursa dikkatc ala- caklannı sövledi. HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLAU " "Devlet Hayranlığı Edebiyatı.. •• "Nasıl olsa gerçekler ortada" diye, giderek arsızlık boyutlarma varan bir saldırı karşısında susmak yanlış. Kemalizmi "devlet hayranlığı", çağdaş Kemalizm de- mek olan demokratik solculuğu "çağdışılık'", sınırsız bir özelleştirmeciliği ise "ilericilik" sayan kalemler acaba "cehaletin cesareti" ile mi konuşuyorlar? Yoksa sık yi- nelenen yalan, giderek kafalarda doğruya dönüşür umudu içindeler mi? Anadolu Ajansı bir "devlet dairesi" olarak değil de bir anonim ortaklık olarak kurulduğunda yıl 1925'ti. Anapa ranın tümünü devlet koyduğu halde, payların yarısı çalı- şanlara ait idi. Daha sonra Türkiye'de ilk radyoyu da kuracak olan Telgraf Telefon Anonim Şirketi 1927de oluşturulduğun- da tüm payları özel kişilerindi. Atatürk, çok önem verdiği Türk Dil ve Tarih Kurumiarı için önerilen devletçi modelleri ve hatta Fransız Akade- misi modelini geri çevirmişti. Birer özel dernek gibi ya- pılanmalarını sağlamakla yetinmedi; parasal açıdan da devletten ve geleceğin siyasal iktidarlarından bağımsız kılmak için, onları kendi "mirasçıları" olarak belirledi. Bütün dünyada katılımcı demokrasinin, özerk kurum- ların moda olduğu bir dönemde mi yapıldı bunlar? Tam tersine.. Herşeyin devletin içinde olduğu, ailedahil hiçbir kuru- mun devlet denetimi dışında kalamadığı, faşizmin yük- selme doneminde ve bu yöndeki telkinlere karşın yapıl- dı!.. . • • • Sayın Demirel, 1965'teki ilk başbakanlığının daha ilk günlerinde, toprak reformuna karşı çıkarken "Tapuyu deldırtmem" dıyerek ünlenmişti. 1960'li yılların ortala- rında. bu ünune "ozgurlukçü-katılımcı demokrasi" ha- variliğini eklemek için de büyük çaba gösterdi. 12 Eylül yönetimi, değil tapusunu, Atatürk'ün vasiyet hakkını bile deldi. "Vârisleri" olan Türk Dil ve Tarih Ku- rumlan'nı devletleştirdi. "Ulu Önder"\n "miras"ına el koydu. Şimdi Sayın Demirel, bilmem kaçıncı kez yeniden ikti- darda. Hükümet, 1993'ün, demokrasinin sırtındaki kam- burların kaldırılacağı yıl olacağını açıklıyor. Bakıyorsunuz, özelleştirme şampiyonlarının listesin- de, "devletleştirilmiş"TTK ve f DK'dan iz yok... Çernobil'in Türkiye üzerindeki etkilerini bile bile halk- tan gizleyenler, TV ya da yazılı basında birer birer sergi- leniyor. Bilim adamlığı görünümü altında, ama "emir kulu" ezikliği içinde, Ne yapayım, üzerimde hükümetin bas- kısı vardı" ya sığınan YOK'çüleri bazen tiksinerek, ba- zen de acıyarak seyrediyorsunuz. Ve kendi kendinize soruyorsunuz: "Kim yaptı bütün bunları? Kemalistler mi, yoksa Kemalizmi ıçterıne sindi- remeyenler mi?" • • • Atatürk'ten 27 Mayıs Anayasası'na, Türkiye'ye bağım- sız ve demokratik ku: um anlayışını Kemalistler getirdi- ler. Halkevleri bile oldukça bağımsız ve demokratik bir yapjya sahipti. Köy Enstitüleri, bugünün yükseköğretim kurumların- da bile olmayan bir "katılımcı" ortam yaratmıştı. TRT'den üniversiteye kadar özerkliğin savunucusu, Kemalizm geleneğini sürdüren demokratik solcu ve sosyal demokratlar oldular. "Ceberrut devlet" özlemi ile askersel yönetim dönemlerini değerlendirmeye çalı- şanlar ise hep Kemalizm karşıtlarıydı. Cumhuriyeti ırkçı temele göre bolmek ya da kökten- dinci ilkelerle yıkmak ısteyenlerin Atatürk'e saldırmaları çok tutarlı.. Ama butoplumuçağataşımaksavından yola çıkanların, işe Kemalizmi yıpratmaya çalışmakla başla- maları çokaptaica.. Tıpkı "Cephe Hükümetleri"doneminde Kültür Bakan- lığı'na Atatürk düşmanlarının sığınmasının tutarlı olma- sına karşılık.. başında sosyal demokrat bir bakanın bu- lunduğu Kültür Bakanlığının "Baş Danışman"\nm bir Özalcı ve "ikinci cumhuriyetçi'" olmasındaki çarpıklık gi- bi!.. Sanık sayısı bir yılda yÜ2de 70 arttı, sava üçüncümahkemeyi deistiyor Diyarbakır^aîki DGM yetmîyor • Diyarbakır DGMHde geçen yıl yargılanan sanık sayısında rekor artış kaydedildi. Gözaltına alın- dıİctan sonra DGM'de yargılananlann sayısı 10 bine ulaştı. Bu 10 bin kişiden yaklaşık 5 bini tutuk- lu, geri kalan 5 binin de tutuksuz olarak yargılan- dıklan belirtildi. — =— suzu birbirinden ayırmaya ça- OSMAN YILDIZ lışjyoruz. Bölgede terör ve çe- DİYARBAKIR - DGM'de şjtl'kitlesel siyasi eylemler yo- 1992 y.lmda yaklaşık lObinki- gunlaştıp >Çm ıkı DGM yeter- şinin yargılandığı bildirildi. *\ k a ^ ° r - Yaıplamanın Sanık say'sında, önceki yıla f aha <* buk v e h a l a s ı z s o n u Ç" eöre yüzdc 70 oramnda artış lanmasııçınmevçutpersonelın İcavdedilirken. faili meçhul «>yjan»n arttınlarak 3. bir olaylan kapsayan 3 bin dosya- m f, h k e !| n e n ı n ^™lması şart- nın halen çözümlenemediği t ı r ı n o'r I • J L r^ öğrenildi. DGM Savcısı Bekir ^«f y j j ^ n b u y a n a P 1 " Selçuk, sanık savısmdaki artış yartakırDGM d e g or Vİen da- ncdcniyle üçüncü bir mahke- ) ! a a r arasmda yaklaşık 3 bin meye eereksinim duyduklannı f a ı ' ] m e Ç, h u l dosyanm henuz sövledi aydmlatılamadığı ogrenıldı. ' Yetkililer, faili meçhul olay- 10 kisi yargılandı ) a n ns o n i k i ^ 'Ç' n d e yoğun- 2—^— luk kazandığını, çözmek için Diyarbakır DGM'de geçen yıl büyük çaba harcadıklannı yargılanan sanık sayısında re- söylediler. korartış kaydedildi. Gözaluna 1 ve 2 nolu DGM'de geçen alındıktan sonra DGM'de yıl yaklaşık 6 bin dosyanm ele yargılananlann sayısı 10 bine ahndığını vurgulayan DGM ulaştı. Bu 10 bin kişiden yakla- savcısı Bekir Selçuk. 2681 dos- şık 5 bini tutukiu, geri kalan 5 yanm karara bağlandığını bil- binin de tutuksuz olarak yargı- dirdi. landıklan belirtildi. Sanık sayı- DGM'de 1992 yılmda gör sında meydana gelen yüzde 70 len davalar arasmda sadece bir oranındaki artış, 3. bir DGM'- sanığa idam cezasının verildi- nin kurulmasını gündeme ge- ğj. karann temyiz için Yargı- tirdi. 1 ve 2 nolu DGM'de gün- tay'a gönderildiğı açıklandı. de 60 dosyanm işlem gördüğü- Diyarbakjr Bolge Barosu nü kaydeden yetkililer, 3. Başkanı Av. Fethi Gümüş, DGM'nin kurulmasnın kaçı- özünde DGM'lere karşı ol- nılmaz olduğunu vurguladılar. duklannı, ancak sanık sayısm- 3. DGM'nin kurulması için daki artış nedeniyle 3. DGM'- Adalet Bakanlığı'na başvur- nin kurulmasının kaçınılmaz duklannı belirten DGM Sav- olduğunu belirterek, "Dava cısı Bekir Selçuk, "Bakanlık dosyasındakı artış nedeniyle buisteğimizeoîumluyanıtver- yargılamalarda tıkanma mey- di. Üçüncü mahkcmc için yer dana geliyor. Eğer DGM'ler anyoruz. Yargılamada müm- kaldınlmayacaksa yeni DGM kün olduğu kadar suçluve suç- açılmalıdır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle