27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 1993 PAZAR* CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 GUNCEL CÜNEYT ARCAYtREK • Baştarafi 1. Sayfada yanlısı görünmek isteyen Deniz Baykal da kabul ediyor. Ona göre, birleşme olgusu genel seçimden önce gerçekleşmez! Üstelik, aylarca önce öne sürüten koşullarda da belir- gin hiçbir değişim görülmüyor. Elbette İnönü, bir öneri gelirse değerlendirmeye hazır olduğunu söylüyor. Ne var ki Baykal, hâlâ eski savını yineliyor. Genel baskan "kim olursa daha iddialı bir sosyal demokrat hareket or- taya çıkacağını bulmak" gerektiğinde direniyor. Bu irdelemenin altındaki gerçeği basite indirgersek; Baykal, Erdal inönü'nün liderlığınde başarı sağlanama- yacağını içeren eski görüşünü tazeliyor. Ne çare, "arka- iaş grubunun" SHP'den ayrılmasından mutluluk duy- Juklarını gizlemeyen yöneticiler, Baykal'ın liderliğinde biryere varılamayacağı inancını taşıyor. Dün sabah kurultaya girmeden önceki kısa söyleşi- mizde İnönü, son küçük kurultayın hükümet kurulmadan bir yıl önce yapıldığını, şimdi "bir yıllık icraatın değer- lendirileceğinden" söz ediyordu. Inönü'ye göre her ilden iki kişinin konuşacağt dünkü toplantıda, daha çok "işsizliğe, iş alanlarınm açılması- na, örgütün kimi yerel ve atama isteklerine yönelik" eleştiriler yapılacaktı. Değişiklik yok Oysa günlerdir küçük kurultayda SHP'li bakanlara ağır hücumlar olacağı söyleniyor. Hatta isim verilerek kimilerinin, -örneğin başta Onur Kumbaracıbaşı- değiş- tirileceği öne sürülüyor. Gözlediğimiz kadarıyla eleştiriler ne dozda olursa ol- sun, genel başkanda bakanları değiştirmek gibi bir eği- lim yok. Tam tersine, bugünkü statukoyu korumaya dönük kararlılık seziüyor. örneğin, "Bakanlardan bir şikâyet bekliyor musu- nuz?" sorusuna, tam tersi görüşü içeren bir yanıt vere- rek, "Bakanlann /craaf/anndan şikâyet olacağtnı sanmı- yorum "diyor. Ya kabinenin SHP kanadında bir değişiklik?.. "Yok yok. Öyle bir şey söylenmeyecektir." Ya söylenirse? "Bakanların icraatlannı herkes beğe- niyor aslında." İnönü'nün dünkü konuşması, koalisyona verdiği de- ğeri, bu hükümetin sürüp gitmesini istediğini açık biçinv de ortaya koyuyor. ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ın öne sürdüğü "koalis- /on tipini" reddediyor. İki tür koalisyon hükümeti oldu- ğunu söylüyor. llki icraat yapmak için gelir. Bizimki gibi, demeye getiriyor. Kurulduğu gün ömür biçmelere kar- şın hâlâ ayakta, seçim öncesi vaatlerini yerine getirme- yeçalıştığını belirtiyor. Ikinci tip koaiisyon bir seçim yasası yapar, ülkeyi seçi- me götürür, diye anlatıyor. Üzerinde bile durmuyor. Zaman söylemiyor, ama DYP-SHP ortaklığının dört yıl süreceğini dokunduran bir üslup kullanıyor. CHP'nin doğuş kurultayına, SHP'den kopmalara, çal- kantılı günlere... Ve, üç partinin birleşmesine değinmi- yor bile Erdal İnönü. Üç sosyal demokrat parti var, "zararı yok" diyor. "En büyükSHP." Ûfak taşlar atyor CHP'ye. "Ad alınmakla büyük parti olunmuyor "diyor. Kapılar kapanıyor. Kürsü eleştirilere açılıyor. HAVA DLRUMU TURKIYE'DE DUNYADA IVIeteorolOii Genel Mü- dürlCığü'nden alınan bılgı- ye gore Marmara, Kara- denız, lc Anadolıj nun kuzey ve doğusu, Doğu Akdenız ıle Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu yağtştt, dığer yerier parcalt az bu- lutlu geçecek. Yağıstar Doğu Akdenız kjyılarında yağmur dığer yerlerdekarlakarışıkyağmurvekarşeklindeolacak Haastcaklı- ğı azalacak Ruzgar. kuzey ve doğu yonterden hafıf. ara sıra orta kuvvette ese- cek Denızierımızde rüzgar, Marmara ve Egede yıldız ve poyraz, Karadenız ve Akdenız de yıldız ve karayelden 3-5, yer yer 6 kuvvetınde saatte 10-21, yer yer 27 denız mıli hızla esecek Van Golü'nde hava, kar yağışlı geçecek Adana AJyon Ağn Ankara Artatya Aydın Bursa Canrttate Edime Erzunım EsJuşehır Istanbul tzmiT Kars Konya Samsun Trateon Zonguldak Y 1? 4" B -2' -10' K -4* -12- K 0" -5- B 8' V B 9" -1" K 3' -2" K 4" -T K 41 -4* K 3" -5' K -6"-14' K -V -ff K 4" Y B 8' V K -ff-14* B -3*W K 4* V K 4" V K -3* -8* Amsertam A/Tvnan Atma Bağdat Briteel Cenevre Frarttfurt Lefkoşa Merataj Londra Madnd Mılano Muskova Munfc Pare Prag Hyad Roma Y r Y 14- B 8* Y 16" Y r A 91 B 8' Y 12" K 0' Y 8' A 12" A 7" B -4' B 6" B 1? B 6" A 25- A 9" B 8' ac* ^ bduHu ^yafrnuriu 1 sslı fcarlı f-aç* B^jututtu frgöneş* K-tert S-s«siı Y-yağmurlu Cumburiyet Vakfı kuruluşundan sonra Berin Nadi, Vakfin aıııacı • Baştarafi 1. Sayfada yayınladığı ılk sa>isında kurucusu Nadir Nadi'nin kalemiyle bebrlemiş- tir. Cumhuriyet ne hükümet ne de parti gazetesıdır. Cumhun- yet yalnız Cumhunyet"in bilim- sel ve yaygın anlalımıyla de- mokrasinin savunucusudur. Seiçuk ve yönetim kuuhı ûyderMn baalan bir arada. Cumhuriyet açtığı "aydınlanma" yolunda huriyet Gazctesi'ni Yunus akhn bağnazbktan. bilimin din- Nadı'nin ölûmünden sonra her den bağımsızlaşması, laiklik il- çeşitgüçlüğekarşıyanmyûzyıl- _ kesinin toplumca benimsenme- hk savaşımla hiç ödün verme- Kİ11*|1İCI11 si için çaba gösterecekıir. tnsan den yöneten ve kurumlaşüran -I^t**- U 1 U U hkl temel özgürlükler Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslannı yıktnaya çalışan her kuvveie karşı mücadele edeceklir. Clkemizde her anla- mıyla gerçek bir demokrasi ku- rulması için bütün varlıgıyla çalışacaktir. Cumhurivet. Atatürk devrim ve ılkelerinin haklan ve bildirgesini demokrasinin ev- rensel anayasası olarak benim- seyen Cumhunyet. amaçlannı ancak Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin ba- ğımsızlığı ve bütünlüğü kapsa- mında ulaşılmasmı temel ilke sayar. Cumhuriyet Gazetesi'ni kuran Yunus Nadi, kurumlaş- tıran Nadir Nadi'dir. Cumhuriyet Türkiyesi'nin te- melleri atılırken kurulan Cum- Nadir Nadi, 20 Ağustos 1991 günü gözlerinı yaşama kapa- tnıştır. Kimliği, ilkeleri ve amaçlan bu uzun süre içinde belirlenip toplumda kök salan Cumhuriyet'i aynı yörüngede yaşatmak, Cumuriyet Türki- yesi'ne, topluma ve Cumhuri- yet okurlanna karşı bir ödev niteliğine dönüşmüştûr. Cum- huriyet Vakfı, bu amacı yerine getirmek için kurulmuştur." Radyasyon buhıtu halktaıı gizlendi OLAYLABIN ARDENDAKI GERÇEK Baftarafi I. Sayfada Atom Enerjisi Kurumu ra- porlannda, Karadeniz sahillc- rinin kirlenmcsine ilişkin alm- h j b j ö l d ^ ^ ^mt an kesınlMe ortaya çtana- h j b j ö n l c m d e n b'l'r Zamnm hukumeuhalk.^j. ö , ^ y ymhf büg, vernuş'nukr? HaJkl ^ ^ lsaklamışlar mıdır? Ya da ellerin- debilgiyokken, radyasyon tehli- kesi olmadığına ıliskin açıkla- malar yaparak loplumun sağlı- ğıyla oynamışlar mıdur? 'Kim Korkar Radyasyondan' • Baftarafi 1. Sayfada çaltşmalar yapılabitir; kimi so- mutolaylar üzerinde durulabilir; . . ama, bu yaklaşım biçimivle bir <«"' y<vı dtismde bu yanıtları yere varüamaz: çünkü her olay- bulacaksmız. Ommtüzdeki gün- da ya da olguda, neden-sonuç l erde radyasyon konusu Mec- Uifküerini saplamak kolav de- '«'<• geleceğine göre şimdükn ğildir; vanliflara sürüklenebili- aydınlanmak gereksinmesi için- cak bir kirlenmcnin olmadığ) söyleniyor. 3 mayıs tarihinde gelen bulutun Trakya için alın- mış aynntılı önlem ve ölcümleri verilirken, Sinop batısmda ka- lan bir bölgenin sadece kirlcn- diğj vurgulamyor. Oysa sonra- ki yıllarda Türkiye'nin bildiri- mi ilc çizilmiş dünya bulut harekeüne ilişkin haritada, mcrkczdcn kopan bir bulut parçasının Doğu Karadeniz'i kirletmiş olduğu görülüyor. ay- nı harila üzerinde-5 mayıs günü için bu bölgede merkez larafın- dan çizilmiş bir kirlenme bölge- si kaydı da var. O tarihie Doğu Karadcniz'de ölçüm yapma- dıklan için mi kirlenmenin bil- gisi ve sonuçlan yok? Raporlannda, tabi zamanın- da haiktan saklanarak, 10 ma- yıs sonrasında ölçüm yaptıklan ve 7-8-9 mayıs tarihlerinde Çer- nobildcki ıkinci patlama ile gclmiş bulutun bilgısı var. Onun da ölçümü verihniyor. Neden? Kirlenme Trakya'dan daha fazla olduğu halde hiçbir uyan yapılmamış ve önlem alınmamış olmadığı anlaşılma- sın diyc mi? Kaldı ki elimizde ocak ayında, yani 8 ay sonra, Çay-Kur'a verilmiş değerler var. Trakya'nın birkaç katı bir kirlenmenin söz konusu oidu- ğunu ortaya koyuyor. Ona da gerek yok. Elbette çayın kuu- lulması sonucu yoğunlaşma ile Özemre'nin sonraki ıürafına • Baftarafi I. Sayfada Osman Nuri Torun." Bcrin Nadi'nin başkan oldu- ğu vüfiıfla, Osman Nuri Torun başkan vekilliğine, Atilla Co^- kun genel sekreterliğe. Alcv Coşkun isc gcncl saymânlığa gctırildilcr Derbıl. Özcr Erol Erkut ve Nezih Neyzı ise denet- lcmc kunılu üyclcn olarak alandıtar. göre 89 bin bekerele kadar bir kirlenme söz konusu olabildiği- ne göre. bu kirlenme halktan nasıl saklanabildi? Kirlenme az da olsa, bile bile insanlann ön- lem almadan tehdil altmdakaL- masına hangi siyasal güç karar verdi? Kaç kişinin kansere yakalan- dığmı, kirlenmcnin, hafif mi ağır mı olduğunu degil. asıl bunlan, bile bile insan sağhğı ile oynanmasını tartışmamız, so- rumlulannı araştırmamız ve hesap sormamız gerekmiyor mu? riz. Buna karşm fu sorularm va- • * • İSTANBUL BUYIIKSEHİR BELEDİYESİ KULÎUR ISLERI DAİRE BASKANLIĞI KUTUPHANE VE MUZELER MUDURLUGU OCAK 1993 KULTUR ETKINLIKLERİ SERGİLER 11-30 Ocak 1993 Ginş "Alatürk Kilaplığı Kartposlal Kolcksiyonundan Scçmclcr: Bir Zamanlar Saraybosna" HOcak-SŞubatl993 Scrgi Salonu LalcÇavuldur Enstalasvon Scrgisi 16-31 Ocak 1993 ÜslOkuma Salonu Ayın Ycni Kitaplan Scrgisi Yayınolar Birliğj işbirliği ılc düzcnlcnmişiır. SÖYLEŞİLERDE • BUHAI^TA 11 Ocak 1993 Pazartesi Toplanlı Salonu Pancl'Yorum -HHKuşağı Tarlışıyor" _ KalılanlanÖğrena Derncklcri.Özgür Karadunıan. Banş. Soydan. Uğur Yü/başıoğlu Düzcnlcvcn: Tuncay Gürhan Saat: 16.00 !2Ocak1993Salı Toplanlı S;ılonu SANAT TARİHİNDEYENİ YAYINLAR "11. Mahmut"un İstanbul'u" Konuklar: Cahil Kayra-Erol Üyepa/arcı Düzcnlcycn: Dr Ncşc Yıldıran Saat 16.(K) 13Ocak 1993 Çarşamba Toplantı Salonu KARİKATÜRÜMÜZ - SORGULAN1YOR "Gcnç Karikalürcülcrin Önü Tıkahmı?" Katrianlar: Gürbüz Doğan Ekşioğlu, YurdagünGökcr, MuhittinKöroğlu, İsmct Lokman. Nchar Tüblek Düzcnleycn: Faruk Şüyun Saat: 16.00 14 Ocak 1993 PdMMimlın rcrşefnoc Toplantı Salonu İLETİŞİMBİLİM VEEDEBİYAT İLİŞKİLERİ Konuk: Ünsal Oskay Düzcnleyen: Envcr Ercan Saal: 16.00 15Ocakl993Cuma Toplanlı Salonu "Tank ZafcrTunaya vcCumhuriyeti Savunmak" Konuşmacılar: Prof.Dr. Bülcnt Tanör. Prof.Dr. Zafcr Toprak Düzcnlcycn: Yüccl Dcmirel Saat: 16.00 16Ocak 1993 Cumartesi Toplantı Salonu Alcvilik vc Bckluşılik Araşlırmalan Konuşmacılar: Prof.Dr. Ircnc Mclikoff. Atilla Özkınmlı Dü/cnleycn: PEN YazarlarDcrncğivc Türkiye Yazarlar Scndikası Saat: 16.00 Türkiye'de dergiciliğin sınırları degişiyor ff'nin objeMfflndenEP muhabirleri Sedat Aral ve Vedat Yenerer, Bosna'daki savaşın gizli kalmış yüzünü görüntülediler, yazdıbr... Sırplara karşı, Boşnalclarla omuz omuza sor/asan Sırplar... Yahudilerden Boşnaklara destek..."Tecavüzle hamile kaldım, çocuğumu bir gazeteciye verdim"... EP Butros Gali'ye sordu: 'Soykınm yok mu?"... Bosna Hersek saflarında bir Las Vegaslı Rambo... Devlet Başkan Yardımcısı Ganiç'le söyteşi... Karaborsa Ukraynalı BM askederinin elinde... Boşnaldarh mücahitierin "domuz eti" kavgası, savaş çocuklan, cephede futbol maçı... • Menderesı "flzal pofifflaya dönK|6Cck" Aydın Menderes ile Özal, Demirel, devlet ve "sağ" üzerine: "Hem KIT'leri özelleştirebilir hem yeni KtTler lcufobiliriz." • Istantad'da t * Biahtfe itöara geU İlginç bir 'doğrudan demokrasi" deneyi, Sangazi'yi maholle meclisleri yönetiyor. • İBlrefleştttçe Işstz kdıyornz Şaşırmak mı lazmn, firmalar büyüyöp tekelieşfikçe, işsiz sayısı azalryor Posbıyık kılkuyruga karşı: Video oyunlan pazannda müthiş rekabeU Körfez Savaşı'nın ikinci yıldönümünde ABD'nin savaş suçları • Nükteer santral ihalesine yeşil tepki: Biz enayi miyiz? • "Çekoslovakyalılaşamadılar", Çekoslovakya'yı da parçaladılar • Isveçte refah devtetinln sonu, sosyal haklar ktörtlanıyor • Future 2001 'e bin yıl var, elektronik bankacılık o kadar kolay mı?« Ve böyle bölündü dünya... Bir "Amerika'nın fethi" tartışması • Aşçının çamaşırları: Rossini'yi sever misiniz? • Cinsellik üzerine sürrealist geyik muhabbetleri THE ECONOMIST TURKÇE : THE ECONOMIST'IN TELİF HAKLARI YALNIZ EP DE ÖZEL EK: TASARRUF SAHİBİNİİLGİLENDİREN HERŞEY EP YATIRIM'DA BU PAZAR VE HBt PAZAR BAYİNİZDL. SÖZÜN BİTTİĞİ YER L p âten. (feraiş ve narat kenü GOZLEM UĞUR MUMCU • Baftarafi I. Sayfada Aslına bakarsanız "anayasayı ihlal suçu" olarak bili- nen suç da böyledir. Ceza Yasası'nda "anayasayı ihlal suçu" yoktur. Suç "anayasayı ihlale teşebbüs"\ür. Anayasayı ihlale teşebbüs edenler, bu aşamada ba- şansız olurlarsa yargılanırlar. Bu aşamayı geçip anaya- sal düzenı silah yoluyla değiştirmeyı başarırlarsa, yar- gılanamazlar; tersine, yıktıkları düzenin yetkilerini yargılarlar! Bu açıdan anayasa ve Ceza Hukuku, "yumruğu kuv- vetli olanın hukuku"dur... 27 Mayıs İhtilali genç subaylarca gerçekleştirildi. Menderes hükümeti ve zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun, bu genç subayları ihtilalin başında yakalasalardı, ihtilalciler, Ceza Yasası'nın 146. maddesi gereğince yargılanırlardı. Genç subaylar başarılı oldular, Cumhurbaşkanı Ba- yar'ı, Başbakan Menderes'i, Bakanlar Kurulu üyelerini, DP milletvekillerini ve Genelkurmay Başkanı'nı yargıla- dılar. 1960 İhtilali'nden üç yıl sonra Albay Talat Aydemir ba- şarısız bir ihtilal girişiminde bulundu. Başansız olduğu ve eylemi, "anayasayı ihlale tesebbüs " aşamasında kal- dığı için yakalandı, yargılandı ve ölüm cezasınaçarptırıl- dı. 12 Eylül 1980 olayı Silahlı Kuvvetler içındeki bir örgü- tün başkaldırarak, emir-komuta zincirini kırarak yöneti- mi ele geçirmesi değildir. Böyle olsa. bu başkaldırma eylemine "ihtilal" denilebilirdi. 12 Eylül, Silahlı Kuvvet- ler'in emir-komuta zinciri içinde yapıldığı için "darbe"- dir. Silahlı Kuvvetler, emir-komuta zinciri içinde yönetime el koymaya karar vermişse, bu eyleme, devlet adına kim karşı koyabilir? Hükümet, karşı koyma kararı alsa bile bu karannı nasıl uygulayabilir'' Ihtilallerin de darbelerin de yazısız kuralları vardır. ih- tilallerin, darbelerin, kendi hukuklarını yaratmaları bu kuralların en önemlisidir. 27 Mayıs ihtilali, 1961 Anayasası'nı, 12 Eylül darbesi de 82 Anayasasfm getirmiştir. Geçici 15. madde 1982 Anayasası'na da özgü deâildir. 1961 Anayasası'nın geçici 4. maddesi de 27 Mayısîhtilal yönetıminın eylem ve işlemleri konusunda da yargı yo- lunu kapatmıştır. 1965 seçimlerinde ıktidar olan Adalet Partisi. 27 Mayıs İhtilali ne karşı olmasına karşıydı. ama ne yapabildi? 1961 Anayasası'nın 4. maddesinideğiştiripihtilalcileri yargılayabildi mi? AP. 12 Mart 1971 darbesi ile iktidardan düşürülünce ne yaptı? Darbecı generaller tarafından oluşturulan Nihat Erim hükümetme bakan ve guvenoyu verdi. AP milletvekilleri. Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığın- daki Sıkıyönetim Mahkemesi'nın verdiği ölüm cezalan- nı TBMM'de sevinç çığlıkları ile onayladılar. General Elverdi, bir süre sonra AP milletvekili olarak TBMM'ye girdi. istanbul Erenköy'de kurduğu "Ziverbey İşkence Evi" ile gençleri, subayları, generalleri, "burası Kontr-gerilla merkezidir, burada Kanun manun yoktur" diye işkenceli sorgulardan geçirten Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral FaikTürün, AP'nin cumhurbaşkanı adayı oldu. SHP de Hasan Esat Işık gibi bir onur anıtı dumrken. bir başka darbeci generali- Orgeneral Muhsin Batur'u- Çankaya Köşkü için aday gösterdi. Bugünkü Cumhurbaşkani, 12 Eylül darbesinin emir. komuta zinciri içinde ve emirle Ulusu hükümetine baş- bakan yardımcısı olan bir eski bürokrat değil midir? Demokrasimizdeki sağcısı-solcusuyla sivil kadrolar bir "yedeksubay taburu"gibidir Bu kadroların yalnızca "duhul" ve "terhis" tarihleri ayrıdır, o kadar! Hükümet partilerLseçimlerden önce Özal'ı Çankaya'- dan indireceklerini davul-zurna ile ilan etmemişler miy- di? Sonra ne oldu? Anayasanın geçici 15. maddesini değiştirme girişimi de sakın buna benzemesin? ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ • Baştarafi 12. Sayfada cıvıtmıyorlar, yaymıyorlar; çok yoğun birtemsil çıktı or- taya. Kese yoğurdu gibi.. - Ama mesaj aynı değil mi? - Mesaj aynı, onun özünü verdi Uzman söyledi, "Bu kadar trajediye uygun şey nasıl kaçar?" dedi. Güzel şey- ler söylediler. Yani, bir yazar olarak, benim moralimi tazelediler. Son yıllarda, nasıl diyeyim, çok kırgmım. Be- ni sorarsan Mustaiacığım, bak söyleyeyim, bir adam, bir memlekette edebiyata hizmet verir de, bu kadar dostla- rı, bu kadar şeyi varken, nasıl diyeyim, hatta hatta hızını kesmek için en yakınlarının karşısına çıktığını görürse üzülür o yazar. Neler oluyor? Ben bir şey söyleyeyim. dünyanın hiçbir yerinde, Türkiye'deki koşullarla yaşa- maz bir oyun yazarı. Mesela, bir adama nişancı derler, ne yapar o adam? Çeker tabancasını tak, atar 12, atar 12 vurur. Üç kere vurduktan sonra, onun adı "nişancı" olur! Ben 32 kere vurdum, hala banadiyorlar ki, "Eserini gön- der, tetkik edelim de gerekirse oynarız, yahut da oyna- mayız!" - Neresi diyor bunu? - Bu, Istanbul ŞehirTiyatrosu böyle diyor, Devlet Tiyat- rosu böyle diyor, bana "ret" yanıtları gelir, bilmem ne gelir. Bana, 25 yaşındayken "ret" yanıtı gelirdi, bugün de geliyor! Özür dilerim, bu memlekette kim yargılaya- cak beni? Ben yetişkin bir eleman olamamışsam, "yetiş- kinim" diyecek kim var? işte ortada. En "velut" tiyatro yazarıyım, 30'a yakın eserim var. 29, otuza yakın dedim, bir eksik! Bunu bana halk yapmıyor; sanat çevreleri, çeşmenin başında musluğu açıp kapama yetkisi olanlar yapıyor... TASCI EMLAK "Gayrimenkulde güven" Gavrimenkullerinizi satmak istiyorsanız Cankaya, Gaztosmanpasa, Kavaklıdere, Ayrancı, Kızılay, Bahceli'den daire, arsa, villa, büro, apartman, otel işhanı, mağazalarınızı bildiriniz. Saygılanmızla... Emlak Müşaviri Ş. Adem Yavıu Sok. 16/19 Kızıfay-ANKARA >Tel: 425 04 96- 417 47 43-417 48 29-417 47 81 • Fax: 41824 90 YUZYUZE Atillâ Dorsay ?X).000 lira (KDV i?inde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul ödemeii gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle