15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2SEYLÜL1992PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER Saraybosırfya uçuşlarbaşladı • ZAGREB (AA) — Eski Yugoslavya'daki BM koruma güçlerinin, SaTaybosna'ya yönelik diLzenli uçuşları önceki gün yeniden başlattığı bildirildi. BM koruma güçleri larafından yayınlanan biidiride, Bosna-Hersek'te çatışan Sırp, Müslüman ve Hırvatlar'ın, Saraybosna'ya yönelik ucuşlann güvenliğini garanti edeceklerine ilişkin taahhiıtleri doğrultusunda bu kararın alındığı kaydedildi. Bu arada, Saraybosna'da dün sabah günün ilk ışıklarıyla birlikte silah sesleri duyulurken, Bosnah Sırplar\n haber ajansı SRNA, Sırpların Tjentiste köyünü ele geçirdiklerini bildirdi. Tacikistan kaynıyor I MOSKOVA (AA) - İç savaşın patlak vermek iizere olduğu Orta Asya Cumhuriyeti Tacikistan'da silahlı bir grubun, Rus birliklerine ait bir füze bataryasını basarak, tesisin komutanı ile 5 askeri rehin aldığı bildirildi. İnterfaks Ajansı'nın bildirdiğine göre, çatışmalann yoğun olarak meydana geldiği ülkenin güneyindeki Kurgan tepe bölgesinde bulunan Lx>monosovo tesisini basanlar, 12 uçaksavar füzesine de el koydular. Rusya Savunma Bakanhğı'nın bir sözcüsü de olayı doğruladı, ancak ayrıntıların henuz bilinmediğini söyledi. Kafkasya'da bir kriz dana • MOSKOVA (AA) — Kafkaslar'daki gergin bölgelere şimdi de Rusya Federasyonu'na bağlı Kuzey Kafkasya'daki cumhuriyetlerden Kabardino-Bolkar ekleniyor. ttar-Tass'ın bildirdiğine gore, 800 bin nüfuslu ve Muslümanlann çoğunlukta olduğu bu küçük ülkenin başkenti Nalçik'te kızgın göstericilerin Devlet Başkanı Valeri Kokov'un istifası için düzenledikleri gösteri hükümet binasına ve yerel televizyon tesisine saldırıya dönüştü ve cumhuriyette iki ay süreyle olağanüstü hal ilan edildi. Irakh muhalifler • ŞAKLAVA (AA) — Irakh 30 kadar muhalefet grubunun tem&ilcisi, yönetici kadrolannın oluşturulması konusundaki bir anlaşmanın ana hatlarını belirlediler. Sekiz örgütü bir araya getiren Kürdistan Cephesi Temsilcisi Kamal Fuad, Irak'ın kuzeyindeki Erbil bölgesinde çarşamba gününden bu yana süren toplantıda delegelerin, iki Arap, bir Şii, bir Sünni ve bir Kürt'ten oluşacak Başkanlık Konseyi oluşturulması konusunda uzlaştıklarını söyledi. Fuad'a göre, muhalefet gruplarının temsilcileri ayrıca, 20-25 üyeli bir yürütme komitesi ve 174 üyeli meclis oluşturulması konusunda da anlastılar. Almanya'da yeni saldınlar • FRANKFURT (AA) — Almanya'da sığınmacı yurtlarına ve yabancılara yapılan saldınlar sürüyor. Salzwedel'e bağlı Henningen sığınmacı yurduna önceki gün bir grubun molotof kokteyli attığı bildirildi. Polis, saldırganların kaçtığını, ancak olayda yaralanan olmadığını açıkladı. Frankfurt yakınlarındaki Darmstadt'ta polis sığınmacılann kaldığı barakalara molotof kokteyli atan üç kişiyi tutukladı. Çeçen lideri KKTC'ye grtti • tSTANBUL (AA) — Özerk Çeçen Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Covhar Dudaev, bağımsızlıklarmı kan dökmeden, dostluk içinde elde etmek istediklerini bildirdi. Ankara'dan İstanbul'a gelen Covhar Dudaev, dün bir basın toplantısı düzenledi. Dudaev, 300 yıldır özgürlük yolunda müeadele içinde olan ülkisinin, bir yıl önce Ru<ya Cumhuriyeti'nden bagımsızlığını ilan ettiğini anhtarak, hürriyet ve denokrasinin kolay kazanılamayacağınm bilinci içirde bağımsızhk m ü;adelelerinin devam ettiŞini belirtti. Katılımın yüksek olduğu Romanya seçimlerinde devlet başkanını ikinci tur belirleyecek Ion Iliescu önde ffidiyorseçimlerinde Uiescu'nun partisi önde. An- cak, tek başına hükümet kura- cak oyu elde edemediği için ülkeyi koalisyon bekliyor. Dış Haber- ler Servisi - Romanya'da dün yapılan seçimlerde halen devlet başkanlığı görevini yü- rüten Ion Ili- escu . aynı göreve yeni- den seçilmek için gerekli oy oranına çok yaklaş- masına kar- şın, yeterli oyu elde edemedi. Bu nedenle. devlet başkanlığı seçimi için ikinci tur oylama- ya gidilmesi bekleniyor. Parlamento seçimlerinde ise hiçbir parti tek başına iküdara gelebilecek oyu alamadı. Romanya'da yaklaşık 16.4 milyon seçmen devlet başkanını ve parlamento Seçimlerde iki parti basa guresti halen parlamentoda üçte iki çoeunluğu da elinde bulunduruyor. Demokratik Konvansiyon. seçimlerin en güçlü ikinci partisi ise 18 muhalif Dış Haberler Servisi - Romanya'nın geleceğini belirleyecek gözüyle bakılan genel seçimlerde çekişme iki parti arasında geçeceğe benziyor: Demokratik Ulusal Kurtuluş Cephesi, partıyi çatısı altında toplayan Halen devlet başkanlığı görevini Demokratik Konvansiyon. sürdüren Ion İliescu'yu destekleyen Demokratik Konvansiyon Başkanı Demokratik Ulusal Kurtuluş Emil Constantinescu, İliescu Cephesi, büyük ölçüdeeski komünist yönetimini, çok kötü koşullarda kadrolardan oluşuyor. Piyasa bulunan ülkeekonomisine ivme ekonomisini savunmakla birlikte kazandıramamakla suçluyor. devlet denetimindeveaşamalı bir Constantinescu, tek çareyi radikal geçiş sürecini benimseyen Cephe, reformlara gidilmesinde görüyor. tLtESCU - Bir daha kazandı. kez üyelerini belirlemek iizere dün sabah ye-' rel saatle 06:00'dan itibaren sandık başı- na gitti. Kaülımın çok yüksek olduğu seçimlerde oy kullanma oranırun yüzde 86 olduğu belirtildi. Sandıklann şaat 21:00'de kapanması- nın hemen ardından Romanya televiz- yonunda yayınlanan ilk sonuçlara göre, eski komünist lider Iliescu oylann yüzde 48'ini aldı. Iliescu'nun en önemli rakibi 18 muhalif paruden oluşan Demokratik Konvansiyon'un başkanı Emil Cons- tantinescu ise oylann yüzde 33'ünü ala- bildi. Bükreş Üniversitesi Rektörü Constantinescu, radikal reform yanlısı bir program izliyor. Diğer adaylardan millıyetçi Gheorghe Funar'ın da yüzde 10 oranında oy aldığı belirtildi. Sandıklardan alınan ilk sonuçlann resmi sonuçlara da ayru şekilde yansı- ması durumunda, devlet başkanlığı se- çimleri için 11 ekimde ikinci turoylama- ya gidilecek. Çünkü, Romanya anaya- sasına göre, bir adayın devlet başkanı seçilebilmesi için oyİann yüzde 50'sin- den fazlasını alması gerekiyor. Romanya televizyonunun, Romanya seçim enstitüsü IRSOP ve Alman IN- SAF şirketinin ortak izdüşümlerine (projeksiyonlanna) dayanarak verdiği ilk sonuçlara göre, iliescu'yu destekle- yen Demokratik Ulusal Kurtuluş Cep- hesi de toplam 81 partinin yanştığı meclis ve senato seçimlerinde yüzde 27. 5*lik oranla en çok oyu aldı. Constanti- nescu'nun Demokratik Konvansiyon'u da oylann yüzde 23'ünü elde etti. Iliescu"nun daha önce liderliğini yap- üğı ve 1989 yılında Stalinist lider Niko- lai Çavuşesku'yu kanlı bir devrim ile devirerek iktidara gelen Ulusal Kurtu- luş Cephesi ise, yüzde 11 oranında oy alarak, üçüncü parti konumuna yerleş- ti. Aşın sağa partilerin de oylann yûzde 13'ünü alarak, mecliste önemli bir güç oluşturmalan bekleniyor. İlk sonuçlara göre Romanya'yı bir koalisyon hükümeti bektiyor. Ancak, nasıl bir koalisyon oluşturulacağı konu- sunda henüz belirli bir gırişim söz konu- su değil. Seçimlere katılan 81 siyasi parti ara- sında Romanya'da yaşayan Türk azın- lığı temsilen iki de Türk partisi yer alı- yor. Türk Azınlıklan Birliği ve Roman- ya Türk Tatar Müslüman Demokratik Birliği partileri, seçim yasası uyannca yüzde 3 oy barajıru aşamasalar da par- lamentoya temsilci gönderebilecekler. Clinton, Bush'la arayı açıyor• CNN televizyonu ile Time dergisinin ortakla- şa düzenledikleri son nabız yoklamasına göre Bill Clinton oylann yüz- de 49'unu alırken, Baş- kan Bush yüzde 37'de kaldı. NEVVYORK (Ajanslar) - ABD'de CNN televizyonu ile Time Dergisi'nin birlikte yap- tıklan son kamuoyu yoklama- sına göre Demokrat Parti başkan adayı Bill Clinton. ra- kibi Başkan George Bush'la arayı açıyor. Sonuçlan önceki gün yayım- lanan yoklamaya göre bağım- sız Ross Perot'un adayhğını koymaması durumunda, yüzde 37'lik Bush'a karşı Clinton yüz- de 49 ile önde. Daha önce. adaylıktan çekil- diğini açıklayan Sanayici Ross' Perot'un tekrar aday olmayı düşündüğünü açıklamasından sonra yapılan bu ilk yoklamaya göre Perot. seçmenlcrin yü/de 17"sinin, Clinton yüzde 43'- ünün, Bush yüzde 32'sinın oyu- nu alabilecek. Bir ay önce yapılan bir ka- muoyu yoklamasına katılan seçmenlerden yüzde 4O'ı Bush'a, yüzde 46'sı Clinton'a oy vereceklerini söylemişlerdi. Demokratlann başkan adayı Clinton'ui en büyük kozu Amerikalıların iktisadi bunaluna gösterdikleri tepki.(Ftoğraf:REUTER) "Çöl Ayısı" General Norman Schwarzkopf anılannda içini döktü: Türkiye için Riyad'la kavga ettim SCHVYARZkOPF - ÎJginç açıklamalarda btıkndu. • General Schvvarzkopf anılannda Irak'a saldın- nın Türkiye'den başlatılmasını isteyen Suudi Ara- bistan Savunma Bakanı Prens HalicTe çıkıştığını ve "Bu da nereden çıktı?" dediğini yazıyor. S. Arabistan Savunma Ba- kanı Prens Halid, Iraka karşı oluşturulan koalisyonda, Arap birliklerine komuta ediyordu. Halid, 1990 yılının son günle- rinde verdiği bir demeçte. "İrak'a karşı harekâün S. Ara- bistan yerine Türkiye'den baş- laması gerektiğini" söylemişti. Schvvarzkopf. bu demeç kendisinine iletildiğinde çok şaşırdığını, ardından Suriye'- nin Irak'a saldınva katılmama karannın kendisine iletildiğini ve bu iki konu için prensi \>xx- lup çıkıştığını anlattı: "Prens odama geldiğinde. VVASHINGTON (AA) - Körfez Savaşı'nda Amerikan birlikliklerine komuta eden General Norman Schvvarz- kopf, saldınnın Türkiye'den yapılmasını öneren Suudi Ara- bistan Sav unma Bakanı Prens Halid ile sert biçimde tartıştığı- nı anlattı. Schwarzkopf. Körfez Savaşı anılannı topladığı "It Doesn't Take A Hero" adlı kıtabında Türkiye ve Surive konusunda farklı karar uygulatmak iste- yen Prens Halid'e çıkıştığı için, prensin kendisine "küstüğü- nü" vazdı. Arap ülkesi olan Irak'a karşı S. Arabistan'dan saldırmanın yanhş olacağını söylemeye ha- zırlanıyordu ki ben başİadım: Türkiye'den saldırma fıkri de nereden çıktı? Kral Fahd, Suu- di Arabistan'dan saldın karan almadı mı? Hem biz bu büyük tahkimatı neden burada yapı- yoruz. İki aydır neden habire asker geldiğini zannediyorsun. Prensin diplomatik manevra yorumlanru dinleyecek du- rumda dcğildim ve devam et- tim: Hem bu Suriye işi de nere- den çıktı? Suriye 30 yıldır Irak'ın en büyük düşmanıydı. Şimdi savaşma fırsatı elde ede- cekken yan çiziyor. Ya Suriye korkuyor >a da işi kendi adına başkalannın yapmasını isti- vor. S. Arabistan'da bir prense böyle hitap edilmeyeceğini bili- yordum. Ama yine de söyleye- ceklerimi söyledim. Halid, "Bu kadan yeter' deyip odadan çıktı." Koalisyonda çatlak General Schvvarzkopf, kita- bının bundan sonraki bölü- münde Türkiye konusundaki tartışmaya bir daha değinmi- yor ve Suriye'ye ağırlık veri- yor: "Suriye'nin çatışmaya gir- memesi. koalisyonda önemli bir çatlak yaratacaktı. Aynca Suriye tanklannm, Kuveyt'e girecek Mısır birliklerini des- teklemesi gerekiyordu. Yoksa Mısır kolunun yeterli gücü ol- mayacaktı." FKÖ Lideri, Şam ile Tel Aviv'in banş anlaşması yapmalanndan korkuyor Arafat, Suriye ile IsraiPden kuşkulu • Yaser Arafat, Fransız Le Monde dergisine ver- diği demeçte, "Suriye ile İsrail, Camp David'i tek- rarlamaya hazırlamyor- lar" dedi. Dış Haberler Servisi- FKÖ li- deri Yaser Arafat, Suriye ile İs- rail'in ayn bir banş anlaşması yapmalanndan korktuğunu söyledi. AFP'nin haberine göre Fran- sız "Le Monde" gazetesine demeç veren Arafat, "İsrail Başbakanı İzak Rabin seçim kampanyası sırasında Filistinli- lerle banş yapmak istediğini söylüyordu. Oysa şimdi Suriye ile banş yapmaya çalışıyor. Is- rail'le Suriye, Camp David ola- yını tekrarlamak üzereler" şek- linde konuştu. Eski Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat'ın 1979'da israil Başbakanı Begin'le imzaladığı banş anlaşması. Arap dünya- sında sert tepkilere yol açmış, Enver Sedat "hain" olarak nite- lenmişti. Enver Sedat'a en sert hücumlan yöneltenlerden biri de Suriye lideri Hafız Esad ol- muştu. Arafat. İsrail'le banş görüş- melerini v ürüten Filistin heyeti- ne talimat veren FKÖ'nün. Batı Şeria ve Gazzede özerk yönetim konusunda sonuna kadar ısraretmc\e kararlı oldu- ğunu söyledi. Araplar'la İsrail arasındaki banş görüşmelerinin 7. turu 12 ekimde Washington"da başla- \acak. Öte yandan İsrail'in işgal topraklannda (Batı Şeria. Gaz- ze Şeridi) yaşayan 2 milyon Fi- listinlinin, üç günlük "yeni yıl bajramf" süresınce İsrail'e gi- rişlen. bir gü\enlik önlemi ola- rak yasaklandı. AA"nın habenne göre. 27 e>- lül pazar günbatımından 30 ey- lül çarşamba günbaümına kadar 3 gün sürecek "Roş Ha- şana" bayramı dolayısıyla İs- rail'e. ancak özel izinli Filistinli- ler girebilecek. Geçen yılki bayram kutlama- lannda bu tür bir önlem alın- madığı. ancak Ortadoğu banş göriişmeleri devam ederken meydana gelen şiddet olaylan- nın bu güvenlik önleminin alın- masına yol açtığı bildiriliyor. Musevilerin yeni yıl kutiama- sı dolayısıyla ulusa hitaben konuşan İsrail Cumhurbaşkanı Haim Herzog. "İsrail kuruldu- ğundan beri. hiçbir yeni yıl kut- laması yoktur ki banş ve huzur için dilekte bulunulmamış ol- sun" dedi. Herzog. İsrail televizyonun- daki konuşmasında. banş süre- cinin ışletildiği şu zaman içinde. "İkili temaslarda olsun, çok ta- raflı görüşmelerde olsun, düşle- nen banş için umutlarıru" vur- guladı... POLITIKADA SORONLAR ERGUN BALCI Maastricht BölünmesiAvrupa'da Maastricht tartışması tüm şiddeti ile sürüyor. Bu tartışma sırasında yaşlı kıta iki kampa bölünmekte olduğu izlenimini veriyor. Başını Almanya ile Fransanın çektiği grup, Maastricht anlaşmasının yeniden görüşülmesine ya da öngördüğü hedeflerde değişiklik yapılmasına kesinlikle karşı çıkıyor. Geçen cuma Brüksel'de yapılan Hıristiyan Demokrat Par- tileri toplantısına katılan Lüksemburg, Belçika, Hollanda ve Yunanistan başbakanları, Şansölye Helmut Kohl ile bir- likte Maastricht anlaşmasına bağlılıklarını ve anlaşmanın yeniden görüşülmesine gerek olmadığını vurguladılar. Böylece Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve Yunanistan, Fransa ile Almanya'ya resmen katılmış oldular. Karşı kampta ise Ingiltere ile Danimarka yer alıyor. Da- nimarka, gelecek yıl Maastricht anlaşması konusunda yeni bir referandum yapmayı planlıyor. Ama referandum- dan önce anlaşmaya bazı ekler yapılmasını istiyor. Ingil- tere'nin durumu ise ilginç. Bu ülke 10 gün önce Avrupa'yı sarsan mali depremden ve Avrupa Döviz Sistemi'ndeİo (ERM) üyeliğini askıya almasından sonra Maastricht an- laşması konusunda Danimarka'nın "radikalizmini" bile geride bırakan bir tutuma girdi. Başbakan John Major, ge- çen hafta başında yaptığı açıklamada, Maastricht anlaş- masını parlamentonun onayına sunmadan önce Dani- marka'nın tutumunun açıklığa kavuşmasını bekleyeceğini söylemişti. Major, perşembe günü Avam Kamarası'nda, sterlin krizinin görüşüldüğü sırada yaptığı açıklamada ise Maastricht anlaşmasının Ingiliz parlamentosunda onay- lanması için yeni bir koşul öne sürerek Avrupa Komis- yonu'nun AT ülkelerinin içişlerine giderek daha fazla ka- rışma eğiliminin frenlenmesini istedi. Major "Bu konuda tatmin olduktan ve Danimarka'nın tutumu açıklığa kavus- tuktan sonra anlaşmayı Parlamento'nun onayına sunaca- ğız" dedi. Böylece AT içinde Danimarka'dan sonra ingiitere ikinci "asi çocuk" olarak sahnede boy göstermeye başladı. in- giitere, Fransa'daki referandumdan bir gün sonra 21 eylül- de AT Dışişleri Bakanları'nın New York'ta yaptığı toplantı- da Maastricht anlaşmasının yeniden görüşülmesini iste- miş, bu isteği diğer 11 ATortağı tarafından reddedilmişti. The Independent gazetesi, haberi 1. sayfada manşette, yedi sütundan "ingiitere Maastricht konusunda yainız kal- dı" başlığı ile vermişti. Maastricht anlaşması konusundaki bu bölünmenin yanı sıra bir de ekonomik gerçeklerin zorlaması ile meydana gelebilecek bölünme var. AT içinde ekonomileri güçlü olan Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg'- un tek para birimi ile ortak Merkez Bankası hedeflerine doğru programlanan şekilde yol almaları bekleniyor. Bu- na karşılık ekonomileri daha zayıf olan İngiitere, Italya, Portekiz, Ispanya, Irlanda ve Yunanistan'ın tek para biri- mine daha uzun vadede geçmeleri düşünülüyor. Henüz somut niteliğe kavuşmamış olan bu tasarıya "iki vitesli Avrupa" deniyor. Avrupa'da son 10 gün içinde ortaya çıkan diğer ilginç bir gelişme ise Alman-Fransız yakınlaşması. Fransa'daki re- ferandumun ardından Fransız Frankı'nın hedef olduğu ağır baskıları Fransa ve Almanya merkez bankaları birlik- te göğüslediler. Frank, Alman Merkez Bankası'nın desteği sayesinde devalüe edilmekten kurtuldu. Bonn la Paris arasındaki bu yakınlaşmaya karşılık, Almanya ile İngiitere arasındaki ilişkiler giderek gerginleşiyor. İngiitere, önceki hafta meydana geten mali depremden Almanya'yı sorum- lu tutarak Alman Merkez Bankası'nın izlediği yüksek faiz politikasını eleştirmişti. Almanya ise Başbakan Major'un, Maastricht anlaşmasını onaylamak için koşullar öne sür- mesinden tedirginlik duyuyor ve ingiltere'nin bu işten sıy- rılmak istediğinden kuşkulanıyor. Özetle, AT'nin hızlı biçimde birlesmesini öngören Maastricht anlaşmasının, şimdilik ortakların bölünmesine yol açtığı gözleniyor. "Acele işe şeytan karışır" atasözü yoksa doğrulanıyor mu dersiniz? PAKİSTAN CUMHURBASKAN1 TÜRKİYE'DE Görüşmelerde ağırlık Orta Asya'ya verilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Pakistan İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gulam İshak Han, resmi bir ziyarette bulunmak amacıyla bugün Ankara'ya geliyor. Gö- rüşmelerde. Orta Asya'daki siyasi ve ekonomik gelişmele- rin gündemin üst sıralannda yer alması bekleniyor. İshak Han'ın. eski Cumhur- başkanı Kenan Evren'in 1989 yılında yaptığı ziyaretin karşı- lığı olarak yapacağı ziyaret sı- rasında Orta Asya cumhuri- yetlerinin uluslararası top- lumla bütünleşmelerine ye ekonomik gelişmelerine Pakis- tan ve Türkiye'nin yapabilece- ği katkılar gözden geçirilecek. Aynca bazı Orta Asya cumhu- riyetleri. İran. Pakistan ve Tür- kiye'nin üye olduğu Ekono- mik İşbirlığı Örgütü (ECO) çerçevesindeki faaliyetlerin gözden geçirileceği bildiriliyor. Dışişleri yetkilileri, İshak Han'la yapılacak görüşmeler- de Dağlık Karabağ. Balkan- lar, Bosna-Hersek. Kafkaslar ve Afganistan'la ilgili gelişme- lerin ele alınacağmı bildiriyor- lar. Kaynaklar, iki ülke arasın- daki geliştirilecek konulann, Başbakan Süleyman Demirel*- in Pakistan'a yapması planla- nan gezisi sırasında ele alınaca- ğmı ifade ediyorlar. Ankara açısından. İran'ın Orta Asya'da etkinlik sağlama çabalanna karşın Pakistan'la olan ilişkileri önem kazanıyor. Pakistan'ın 1991 yılındaki ya- sa değişikliği ile "Islami kural- lara göre yönetilen ülke" statü- süne girmesine rağmen Türki- ye ile Pakistan arasındaki "is- tisnai" ilişkiler devam edıyor. Bağlantısızlar grubunda yer alan Pakistan'ın Kıbns konu- sunda Türkiye'ye verdiği des- teğin ve Türkiye'nin Kaşmir konusunda Pakistan'a desteği- nin iki ülke açısından önemli olduğu belirtiliyor. Pakistan Cumhurbaşkanı İshak Han'ın, Kaşmir sonınu konusunda son gelişmeleri Türkiye'ye aktaracağı da bildi- riliyor. Dışişler kaynaklan. Hındistan'da Pakistan ve Hin- distan'ın müsteşarlar duzeyin- de vaptıklan toplantılarda İs- lamabad'ın Hindistan'ı görüş- melerde bulunmaya çalıştığını kaydederek Pakistan'ın soru- nun görüşmelerle çözülmesi yolundaki girişimlerini Tür- kiye'nin desteklediğini bildiri- yorlar. PORTRE İSHAK HAN Partilerüstü lider Pakistan'ı 1988 yılında sivil yönetime geçiren Gulam ishak Han (77), sorunlara pragmatik açıdan yaklaşan ve "partilerüstü" görünümde bir cumhurbaşkanı olarak tanınıyor. Eski Cumhurbaşkanı General ZiyaÜl-Hak'ınl988 yılında bir kazada ölmesinden üç ay kadar sonra cumhurbaşkant seçildi. Aynı zamanda uluslararası düzeyde tarunan bir iktisatçı. Ziya Ül-Hak'ın 1988 ağustosundaki ölümünden sonra senato başkanı olarak vekaleten cumhurbaşkanı oldu. Bir ay sonra yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasında tarafsız kışiliğının. ikna gücünün ve dürüst bir politikacı olmasının etkili olduğu söyleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle