15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 21EYLÜL1992 PAZARTESİ < EKONOMI Prof. Dr. Selçuk Abaç'ın araştırmasına göre kamu bankalan ameliyata alınmalı Orta ölçekli bankalar başarüılş-Ekonomi Servisi Bankacılık sektö- ründe 1991 yıhnın yıldıa orta ölçekli bankalar oldu. Orta ölçekli bankalar 1991 yıhnda rnevduaüannı vüzde 128 oranında, kredilerini yüzde 78.2 oranın- da, özsermaye kârlıhklannı ise yüzde 68.36 oranında arurdılar. IBAR tarafından hazırlanan 'Türki- ye'de Bankalar ve Bankacılık Sistemi" araştırmasını açıklayan Prof. Dr. Sel- çuk Abaç, bu araştırmayı 8 yıldır düzen- K olarak yaptıklannı vurguladı. Prof. Abaç, kamu bankalannın bağımsız de- netim raporlannı vermekten kaçın- dıkJannı belirterek "Bir tek Eximbank ve Türkiye Kaikınma Bankası. Odid ra- porlannı açıklamışlardır" dedi. Kamu bankalannın bankacılık sektö- rii içerisinde bir yük olduğunu belırten Prof. Dr. Selçuk Abaç,"Bu bünye der- hal ameliyata ahnmahdır" şeklinde ko- nuştu. Araştırmada kamu ve özel ban- kalann karşılaştırmasını da yapan Prof. Abaç, Tûrk bankacılık sektörünün grup bazında karşılaştırmah analıziru şöyle özetledi: - Kamu bankalannın öz kaynaklan yüzde 45, sektörün toplam öz kaynağı yüzde 65.6 oranında artü. - tçinde kamu bankalannın da bulun- duğu sektör konsolide net kân yüzde 46 oranında, kamu bankalannın yer al- madığı denetlenmiş sektör net kân yüz- de 102 oranında arttı. - Sektörün konsolide kredilerindeki arüş yüzde 64.2, kamu bankalan grubu kredileri ise yüzde 58.8 oranında arttı. - Kamu bankalannın da içinde bu- lunduğu sektör ortalama öz sermaye kaıiılığı yüzde 31.38, kamu banka- lannın yer almadıeı denetlenmiş banka- lann öz sermaye kârlılığı yüzde 55.32'- dir. -Kamu bankalannın içinde bulunduğu SIRAO1) 1 2 3 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 ÖZSERMAYENİN ORTALAMA GETİRİSİ (Net Kârı 10 Milyar TL'nin Üzerindefci Bankalar) SIRA<90) 1 3 5 19 7 13 21 8 17 18 10 14 24 27 6 11 9 23 4 15 25 12 16 22 26 20 Sektör ortalaması SEKTÖR Körfezbank T. Merchant Osmanlı Soc Generale BNP-AK-Dresdner Koç-Ame Türk Boston Tûtünbank TEB Holantse Akbank Garanti Iktisat S.Yatırım Interbank Demirbank Dışbank Egebank Yapı Kredi' T.S.K.B. Iş Bankası Sekerbank Esbank Türkbank Eximbank T.K.B. 19911%) 194.13 165.36 133.36 99.13 89.80 85.11 78.57 77 96 71.68 69.15 66.19 63.68 63.50 58.87 54.13 53.16 52 93 50.71 43 36 38 85 26 68 24.72 21.85 21.47 15.79 632 68.16 1990 (%) 150.91 125.36 63 08 29.70 59.06 47.70 27.01 56.31 40.65 38.08 53.40 46.48 - - 61.20 52.07 55.29 1.37 63.17 44.79 - 48.67 42.59 18.37 - 28.15 56.12 konsolide aktiflerin getiri oraru yüzde 1.91 iken kamu bankalannın yer al- madığı denetlenmiş aktiflerin getiri oranı yüzde 3.99'dur. Prof. Dr. Selçuk Abaç, özel bankalann enflasyonun üzerinde reel büyüme kay- dederİcen kamu bankalan grubunun büyüme oranının enflasyonun gerisinde kaldığını belirtti. Abaç, aynca kamu bankalan özkaynaklannın yüzde 45.2 oranında artış göstermesi nedeniyle bu grubun sektör öz kaynaklan içindeki payının yüzde 4.5 oranında gerilediğini ve yüzde 31. 1 'e indiğini de vurguladı. Kamu bankalannın sektör içinde yük olduğunu vurgulayan Prof. Abaç. bunu, farklı kapasitedeki öğrencilerin aynı sınıfta aynı eğitime tabi tutulma- lanna benzeterek"' bu sistem değiştiril- melidir" dedı. Sektörde en hızlı net kâr artışını ise yüz- de 227.6 ile yabancı bankalar gerçekleş- tirdi. Bağımsız denetimden geçmiş veri- lere göre hesaplanan ortalama öz ser- maye kârlılığında en yüksek oranı yüzde 68.36 ile orta ölçekli özel bankalar gru- bu gerçekleştirdi. Prof. Dr. Selçuk Abaç, bankacılık sfektörünün en dina- mik kesimini orta ölçekli bankalann oluşturduğunu belirterek "Türk ban- kaalığının geleceğini bu grup belirleye- cek" dedi. IBAR'ın araştırmasına göre çok şu- beli özel bankalar arasında aktif bü- yüklükte ilk üç sırayı İş Bankası, Yapı Kredi Bankası ve Akbank aldı. Orta öl- çekli bankalar arasında ilk üç sırayı Es- bank, Tûtünbank ve tnterbank pay- laştı. Küçük ölçekli bankalarda arasında aktif büyüklüklerine göre ilk sırayı Marmara Bank, Tekstilbank ve BNP- AK-DRESDNER ahrken yabancı bankalar arasında ise Osmanlı Ban- kası, Societe Generale, Chase Manhat- tan paylaştı. Selçuk Abaç, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı tarafından yayımlanan "Türk mali sisteminin göstergeleri" başhklı araştırmaya dayanarak 1992 yılı sonu ile ilgili sektör tahminlerini şöyle yapü: - Yılın ilk üç ayında yüzde 54 oranında yükselen kredi arüşının enflasyonun üzerine çıkması gerekir. - Hazine tarafından yayımlanan üç aylık verilere göre 1992 yılı sonunda ta- kipteki kredilerin net artış oranı yüzde 1500'übulacaktır. - Yıl sonunda toplam mevduat artışı yüzde 50-55 olacaktır. TL. mevduatında yüzde 31, döviz mevduatında ise yüzde 106 artış beklenmektedir. -1991 yıhnda sektördeki zarar patla- ması 1 trilyon 164 milyar liradır. Hazi- ne'nin açıklamasına göre bu yıhn ilk üç ayında 2 trilyon 682 milyar liraya çık- mıştır. 1992 yılı sonunda bu rakam 7 trilyon 236 milyara çıkacaktır. Merkez Bankası uyardı Paraııızı alırken dikkatle inceleyin • Merkez Bankası Emisyon Genel Mü- dürü Cenap Özgel, çok gelişmiş renkli fotoko- pi makinalan bulun- duğunu anımsatarak, herkesin aldığı parayı kontrol etmesi gerekti- ğini söyledi. ANKARA (Cmnhuriyet Bü- roau) - Merkez Bankası Emis- yon Genel Müdürü Cenap Öz- gel, yurttaşlan sahte paraya karşı dikkatli olmaya çağırdı. Özgel, ÇOİJL gelişmiş renkli foto- kopi makinalan bulunduğunu anımsatarak, "Herkes parayı alırken kontrol etmelidir" dedi. Piyasadaki bozuk para sıkıntısından Hazine ve Dış Ti- caret MüsteşarlığTnın sorumlu olduğunu belirten Özgel, ma- deni paralann daha küçük ve hafıf basılması gerektiğini söy- ledi. Özgel, dolaşımdaki 100 bin liralıklar ile 2 ekimde piyasaya çıkanlacak 250 bin liralık kağıt paralann güvenlik açısından "son derece iddialı" olduğunu, ancak yine de sahtesinin yapı- lmasının denenebileceğini söy- tedi. Bugünkü teknolojiyle, çok gelişmiş renkli fotokopi maki- 1991 sonunda 48.6 milyar dolar olarak gerçekleşmişti Dış borç 51 milyar dolara yükseldi ANKARA (ANKA) - Türkiyenin toplam dış borcu 51 milyar dolara dayandı. Hazine ve Dış Ticaret M üsteşarlığı'ndan edinilen verilere göre dış borç toplamı haziran ayı sonunda 50 milyar 961 milyon dolar olarak gercekleşti. 1991 yılı sonunda 48 milyar 661 milyon dolar olan dış borç. mart ayı sonunda 46 milyar 330 milyon dolara gerilemişti. Yılın ilk üç ayında gerçekleşen 2 milyar 331 milyon dolarlık azalmanın 2 milyar 178 milyon dolan kur farkından kaynaklanmış, dış borçta bu dönemde sağlanan net gerileme 153 milyon dolar olmuştu. Yıhn ıkinci üç ayından ise dış borçta 4 düzeyinde belirlendi. milyar 631 milyon dolarlık artış oldu. Yılın ilk çeyreğinde dış borçlan azaltıcı yönde etki yapan kur farkı, bu kez ters yönde etkide bulundu ve 4.6 milyar dolarlık artışın 2 milyar 202 milyon dolan kur farkından kaynaklandı. Böylece, ikinci üç aylık dönemde dış borçlar net 2 milyar 429 milyon dolar arttı. Dış borçlarda yılın ilk yansında kaydedilen artış 2.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu artışta kur farkının etkisi sadece 24 milyon dolar oldu. Dış borçtaki net artış 2 milyar 276 milyon dolar Hazine verilerine göre haziran ayı sonunda 50 milyar 961 milyon dolar düzeyinde bulunan dış borcun 40 milyar 758 milyon dolannı orta ve uzun vadeli, 10 milyar 203 milyon dolannı da kısa vadeli borçlar oluşturuyor. İlk alü ayda orta ve uzun vadeli borçlar bir milyar 214 milyon dolar artarken kısa vadeli borçlardaki artışın bir milyar 86 milyon dolara ulaştığı dikkati çekıyor. Bu değerlere göre altı ayda orta ve uzun vadeli borçlar yüzde 3.1 kısa vadeli borçlar ise > üzde 11.9 arttı. nalan üretilebildiğini kaydeden Özgel, özellikle büyük küpürlü banknot alımlannda paranın kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Özgel,şöyle konuştu. " Artık dünya öyle bir dünya ki. herkesin aldığı parayı kont- rol etmesi gerekir. Canının yan- masını istemeyen herkes, pa- rayı ahrken kontrol etsin. Pa- rayı ahrken bakın, tutun. Mut- laka kontrollerini yapın. Her- kes parasına baksın, tutsun, el- lesin, öyle alsın." GeUşmiş avrupa ülkelerinde büyük küpürlü banknotlann el değiştirmesi sırasında, alan kişi tarafından kontrol edilmesinin çok yaygın olduğunu anlatan Özgel, Türkiye'de de bu alı- şkanhğın yerleşmesi gerektiğini söyledi. Kağıt paralann foto- kopi yoluyla yapılabilecek sahtelerinin basit bir kontrolle anlaşılacağını belirten Özgel, paralann üzerinde kabartmalı basılan bölümler, emniyet teli. ışığa tutulduğunda görülebilen Atatürk portresi gibi bir çok emniyet unsuru olduğunu anı- msattı. Bin liralık kağıt paralann 3 ağustostan itibaren dola- şımdan kaldınldığmı anım- Merkez Bankasfnın sorumlu olmadığını söyledi. Madeni basma yetki ve sorumluluğu- nun Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda bulunduğunu belirten Özgel, Hazine'nin bu satan Özgel, bu paralann 10 yıl konuda eksik kaldığını öne sür- süreyle Merkez Bankası ve Merkez Bankasfnın bulun- madığı yerlerdeki Ziraat Ban- kası şubeleri aracılığıyla değiş- tirilebileceğini yineledi. Özgel. piyasada bozuk para sıkıntısı yaşandığını, ancak bundan dü. Türkiye'deki madeni para- lann çok büyük ve ağır olduğu- nu söyleyen Özgel, bu nedenle madeni paradan kaçıldığını sa- vundu. Özgel, Hazine'nin ma- deni paralan daha küçük ve ha- fıf basması gerektiğini söyledi. IMF, Avrupa para kriziııi göremedi •The Economist dergisine göre "IMF, fena halde yanıldı/7 • Avrupa'da yaşanmakta olan krizin temel nedenlerinden biri Derginin "Avrupa krizinin perde arkası" başhklı yorum yazısın- olarak dünya ekonomisinin bir türlü durgunluktan çıkamaması da, IMF'nin durgunluktan yakından çıkılacağı yönündeki tah- ve buna ek olarak durgunluktan çıkamıyor olmanm özellikle ya- minlerinin uzun bir süredir gerçekleşmediğine dikkat çekildi. tınmcı kesimler arasında yarattığı panik gösteriliyor. HAKANGÜLDAĞ IMFnin öngörüleri doğru çıkmadı. Dünya ekonomisinin durgunluktan çı- kacağını ve istikrarlı bir canlanmanın. durgunluğun yerini alacağını öne süren IMF; Avrupa'da yaşanan para krizini göremedi. Uzmanlar, IMF'nin ve diğer bazı uluslararası finans kuruluşlannın "durgunluktan yakında çıkılacağı" yö- nündeki tahminlerinin hem iş dünyasını hem de refah düzeylerinin artmasını bekleyen kesimler için inandına olmak- tan çıktığı görüşünde birleşiyorlar. Dünyanın önde gelen ekonomi ya- yınlanndan İngiliz The Economist'e göre "IMF, fena halde yanıldı." Dergi- nin "Avrupa krizinin perde arkası" baş- hklı yorum yazısında. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yayımlanan yan yıl raporunda bu kez de dünya ekonomisi- nin durgunluktan çıkışırun "hemen so- kağın ucunda" olduğunun söylendiği- ne, ancak bugüne kadar birçok kez tekrarlanan bu senaryonun "bir türlü gerçekleşmediğine" dikkat çekiliyor. Hiçbir ekonomistin ekonomik durgun- luktan ne zaman çıkılacağını gerçekten bilmediğinin anlaşıldığı belirtilen yo- rumda, "Gerçek, eski deneylere dayanı- larak standart reçeteler üretmenin çö- züm olmadığının görülmesidir" denili- yor. tlginç bir tesadüf eseri 17 eylülde Krizin nedeni Washington'da başlayan IMF-Dünya Bankası görüşmelerinde ekonomik can- lanmadan bahsedilirken Avrupa'da krizpatlayıverdi. Dünya Hasıla Ortalaması(GSYH) j Bir oncekıyıla göre değişım(%) ^" tarvmm gen davranacaklar. Dünya ekonomisi- nin bir türlü içinden çıkamadığı dur- gunluğa ek olarak ortaya çıkan belirsiz- lik. girişimcilerin cesaretini kıracak. Üstehk IMF gibi sonuçta doğrulan söy- lemeye zorunlu ya da en azından büyük yanılgılara düşme lüksü ohrıayan bir kuruluşun iş dünyası açısmdan bile gü- venirliliğini yitinmesinin, dünya ekono- tnisinde beklenen canlanmayı daha da geciktiren bir etki yapması kaçınıhnaz görülüyor. yonlarca spekülatif işlem, krizler için son derece "uygun" bir zemin hazırh- yor. Kâğıt üzerinde gözüken, ama ger- çekte karşıhğı olup olmadığı bilinmeyen ve trilyon dolarlarla ifade edilen "değer- ler". dünya ekonomisinin geleceği hak- kında oluşan en ufak bir belirsizlikte patlamaya hazır bir saatli bombayı an- dınyor. Onun için uluslararası finans kuruluşlan, dünya ekonomisinin gele- ceği hakkında olumsuz bir değerlendir- me yapmaktan özenle kaçınıyorlar. Ancak "yalancının mumu yastıya ka- dar yanar" sözünü bir kez daha ispat edercesine son krizde karşılaşıldığı gibi ekonominin yaşadığı gerçeklerle olması istenen birbirine her zaman uymuyor ve krizler patlak verdiğinde buna hazırlıkh olmayan kitlelerde panik başgösteriyor. ABD'li profesör Enver Shaikh'in yaptığı belirlemelere göre de profesyo- nel tahminciler. kamuoyuna yaptıklan açıklamalarda "ekonomik sorunlann birkaç ay içerisinde düzeleceği" senar- yosunu tekrarlayıp duruyorlar. Ancak özel görüşmelerinde özellikle ABD'de finans sektöründe işletmelerin büyük çöküş yaşayacağına ilişkin kaygılannı dile getiriyorlar. Shaikh. bugün IMF gi- bi uluslararası kuruluşlann yaptığınm, ikinci derecede önemli göstergelerdeki en küçük yükselmeyi ön plana çıkanp piyasalarda ıçi boş bir iyimserlik yay- mak olduğunu; ancak son yıllarda ABD'deki ve Japonya'daki borsa krizi. şimdi de Avrupa'daki para krizinde ol- duğu gibi birçok örneğinin görüldüğü- nü ve bunun son derece yanıltıcı ve teh- likeli olduğuna dikkat çekiyor. Shaıkh'e göre ise yapılması gereken ekonomideki kısa dönemli dalgalanma- lan tarihi olaylarla ilişkilendirip uzun dönemler incelenmeli. Böyle yapıldığın- da diyor Shaikh. "1947'de yüzde 14 olan şirket karlıhğının o tarihten bu ya- na sürekli bir düşüş eğilimi göstererek 1990'da yüzde 6"nın altına gerilediği gö- riilebilir. Bu da bu dönem boyunca yüz- de 5'ten fazla bir düşüş demektir." IMF'nin tahminlerinin Avrupa'daki para krizini dikkate almaması ve bunu önceden öngörmemesi, iş dünyasının da güvenini sarsü. Uzmanlara göre şimdi işadamlan yeni yaünmlar yapmak, işle- rini genişletmek gibi sonuçta ekonomi- nin genelinde büyümenin hızlanmasına yol acan faaliyetlerinde daha da çekin- Avrupa'da şimdi yaşanmakta olan krizin temel nedenleri olarak dünya ekonomisinin bir türlü durgunluktan çı- kamaması ve buna ek olarak durgun- luktan çıkamıyor olmanın özellikle ya- ünmcı kesimler arasında yarattığı panik gösteriliyor. Aynca uzmanlara göre üretimde karşıhğı bulunmayan ve bir anlamda gelecekte dünya ekonomisinin canlanacağına ilişkin "güvenlc" para piyasalannda ve borsada yapılan mil- Major'a sterlin darbesiLONDRA (AA) - ingiliz Sterlini'nin yüzde 10'avarandeğerkaybıyla sonuçlanan krizin ardından İngiliz seçmenlerin Başbakan John Major'a güvenleri azaldı. Nisan ayında Muhafazakâr Parti'nin zaferiyle sonuçlanan genel seçimlerden bu yana ilk kez yapılan kamuoyu yoklamalannda ana muhalefetteki işçi partisi yeniden önegeçti. Deserver gazetesi için Harris Kurumu tarafından gerçekleştirilen kamuoyu yoklaması Işçi Partisi'ne desteğin yüzde 38'den yüzde 44'e çıktığını. muhafazakârlara desteğin ise yüzde 44"den yüzde 36'ya gerilediğini gösterdi. Sunday Times gazetesi için Mori tarafından gerçekleştirilen kamuoyu yoklamasına göre de İşçi Partisi'ne destek yüzde 43. muhafazakârlara destek yüzde 39düzeyinde. İngiliz Sterlini'nin AT Döviz Kuru Mekanizması'ndan (ERM) çekilmesiyle sonuçlanan geçen haftaki krizin ardından yapılan kamuoyu yoklamalan İngilizlerin Sterlini'nin yeniden ERM'ye girmemesini istediklerini de ortaya çıkardı. TEKNOLOJİ VîTRİNİ Ekranda caıılı görüntü Screen Machine; canh görüntüleri bil- gisayar ekranında elde etmeye, herhangi bir andaki görüntüyü harddiske depola- maya imkan veren. IBM uyumlu 386 ya da Macintosh'a internal olarak takılan ek bir karta verilen isim. Bu aletle bir TV çeviricisi ile tüm tele- vizyon kanallan 16.7 milyon renk çözü- nürlüğünde (gerçek renklerde ve canh olarak) bilgjsayar ekranında izlenebili- yor. Yani bilgisayannızı bir TV alıcısı gibi kullanabilirsiniz. Ya da daha önce- den çekimi yapılmış görüntüleri bir vi- deo aracılığı ile ekranınızdan. hatta her- hangi bir video kamera ile çektiğiniz gö- rüntüleri aynı anda yine gerçek renkleri ile izleyebilirsiniz. İstediğiniz bir andaki görüntüyü bas- kıya sokmak üzere seçip harddiskte sak- layabıhr, daha sonra bu görüntülerin RGB, brightness, saturation ve contrast ayarlanru yapıp, X veya Y eksenlerine göre simetnlerini alabilirsiniz. Bu görüntüler üzerinde çok çeşitü gö- rüntü efektleri yapabihr, istediğiniz her- hangi bir font yazı ile görüntüyü süsleye- bilir, görüntülerin istediğiniz bölürnleri- ni alarak fotomontajlar haarlayabiürsi- niz. Polaroid slayt yaacı vasıtası ile dia üzerine de basabilirsiniz. Yahut fotoğraf kahtesinde (16.7 milyon renk ile) kağıt üzerine çıktı alabilırsiniz. Petrolun giderek azalması, tasarımcüan yeni benerji kaynaklan bulmaya zorlu- yor. Pek yakında otomobilinize benzin yerine hidrojen alıyor olabilirsiniz. Beııziıı öldii, yaşasın hidrojen Otomobil artık insan yaşamının aynl- maz bir parçası. Fakat egzoz gazlannın çevreyi kirlettiği iddiası en büyük handi- kapı. Bunun için sanayiciler çevreye dost ürünler geliştirmeye özen göstermeye başladılar. Bunlann fiyatlan birazpahah da olsa satışlan gün geçtikçe artıyor. Los Angeles'ta açılan çevreye dost ürünler fuan büyük meraklı kitlesinin ziyaretine uğradı. En büyük ilgiyi ise enerjisini ben- zin dışındaki yakıtlardan alan otomobil- ler sergisi gördü. Buradaki otomobillerden birisi, ahşıl- mış benzin yewne Amerikan uzay dol- muşunda olduğu gibi yakıt olarak hidro- jen kullanıyor. Otomobili üreten fırma, teknolojiyi NASA'dan aldığını belirte- rek bir depo hidrojenle 2000 kilometre yol yapılacağını açıkladı. Seri üretimine 2000 yıhnda geçileceğini açıklayan fir- ma, 180 kilometrelik hıza çok rahat ulaş- tığmı bildirdi. Böylece çok kişinin düşle- diği suyla giden otomobiller nihayet ha- yata geçiyor. Çünkü hidrojen, suda elde edilecek. Bu sergide ziyaretçiler, Nadir Hauli isimli bir mimann yaptığı kerpiç evi de il- giyle izlediler. Bildiğimiz kerpiçten yapı- lan evin yapımı bittikten sonra çamuru tam kurumadan içinde ateş yakıhyor. Böylece yüksek ısıda pişen evler diğerle- nnden çok daha dayanıidı oluyor, yazın klimaya, kışın ısıya çok az gereksinim duyuyor. Kitaphğıııız 2 cm'ye sığacak Bilgisayarlann hafızalan her geçen gün genişliyor. Mesleki ve diğer alanlar- da kullanılan bilgisayarlar için tırnak bojunda. içine yüzlerce binlerce sayfa bilgi sığan chipler elektronik yongalar geliştirmek, bir teknoloji y%nşı haline geldi. Yakın bir gelecekte, bugün ancak süper bilgisayarlarda bulunan hafiza ve becerilerin, cebimizde taşıyabileceğimiz küçük defterler haline geleceğini görece- giz- Kutsal kitaplar bile artık bir chipe yer- leşüriliyor. Tevrat ve İncil aşağı yukan 12 milyon bit tutmakta. Halen 16 milyon kapasiteli bir tırnak şeklindeki chip'e kutsal kitaplar sığdık- tan başka açıklamalara geniş yer kalı- yor. Yazıh metinler için belki bu kadan yeter artar, ama artık chiplerin üzerine renkK resimler ve çok karmaşık matema- tik işlemler de ilave edihyor. Bunun için chiplerin hafızasının genişlemesine gerek var. Bugünkü bilgisayarlann içindeki elektronik birimlerde, transistör ve ben- zeri yan iletken devreleri çok küçültül- müş şema resimler hah'nde fotoğYaf ve kimya teknikleri ile oluştunnak raüm- kün. Kocaman bir levha üzerine sığacak büyüklükteki şemalann tırnak büyüklü- ğündeki bir chip üzerine sığdınlması için çizgi biçimindeki bağlanülann artık ışık huzmeleri ile yapılması yeterli ohnuyor. Bunlann yerine daha ince olan röntgen, senkroton veya elektron ışınlan kullanı- hyor. EKONOMİ KiTAPLIĞl Türkiye AET Ortaklığı Türkiye AET Ortaklığı (Anlaşma- lar) ı Akbank Yayınları /1evfik Sa- raçoğlu j 740sayja / JUO.UOU TL'. Marmara Üniversitesi Jean Monnet Enstitüsü Doktora ve Lisansüstü Eğitim Bölümü öğretim Görevhsi Tevfık Sara- çoğlu'nun "Türkiye Avrupa Ekonomik Topluluğu Ortaklığı (Anlaşmalar)" kitabı Akbank'ın yayınlan arasında çıktı. 1972'den 197Ş'e kadar AET Türkiye Daimi Temsilcişi görevinde bulunan ve ha- len Marmara Üniversitesi Jean Monnet Enstitüsü'nde öğretim görevlisi olarak "Türkiye-AET îlişkileri" konulu dersi ve- ren Tevfik Saraçoğlu, AET ve Türkiye Or- taklığı'na ışık tutan bir inceleme yapü. Bu konudaki en kapsamlı çahşmalardan biri sayılan bu kitap. konuyla ilgilenenlerin ya- rarlanacağı bir kaynak niteliğinde. Bulaşık makinesi evlere gittikçe giriyor Bulaşık makinesi evlerde pek az bulunurken 1991 'de evde bu- laşık makinesi bulunma oranı yüzde 24'e ulaştı. Bu gelişme- nin sonucu olarak bulaşık makinesi deterjanı ve tuz tüketimi de arttı. Bulaşık makinesi deterjanı piyasasında % 51'lik bir artış kaydedildi. Türkler temizliğe daha çok para sarf ediyor. 1991 yıhnda banyo ve duş şampuanları kullanımında yüzde 54 bir artış oldu. Bütün kozmetik firmaları banyo ve duş şam- puanlarını piyasaya sürdüler ve tanıtımını yaptılar. Hepsi pi- yasadan daha fazla pay kapmaya çalışıyor. Peva Omnibus araştırması. Baz: 2.100 ev hanımı (İstanbul 800, Ankara 400, İzmir 300, Adana 150, Samsun 150, Erzurum 150, Gaziantep 150) MERKEZ BANKASI KURLARI 19 ETLOL i t « cu 1 ABOOolan 1 Alman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 Itaiyan Lireti 1 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali DOVtZ AUŞ 7433.10 4976.97 5442.52 707.24 240.94 1276.18 1572.48 1454.90 4421.84 1331.43 5757.63 597.04 59.63 6122.32 1216.84 12967.05 1982.11 SAT1Ş 7448.00 4986.94 5453.43 708.66 241.43 1278.74 1575.63 1457.82 4430.70 1334.10 5769.17 598.23 59.75 6134.59 1219.28 12993.04 1986.08 BBCTİF AUŞ 7425.67 4971.99 5360.88 706.53 238.53 1263.42 1556.76 1453.45 4417.42 1318.12 5751.87 591.07 58.73 6030.49 1204.67 12954.08 1952.38 U T * 7470.34 5001.90 5469.79 710.78 242.15 1282.58 1580.36 1462.19 4443.99 1338.10 5786.48 600.03 59.93 6152.99 1222.94 13032.02 1992.04 OAPRAZ KURLAR 1AMMUM I 1.4935 1.3657 10.5100 5.8245 4.7270 5.1090 1.6810 101.50 5.5823 1.2910 1245.00 124.66 1.2141 6.1058 3.7501 1.7445 1.3100 A M 1.4286 A M 10640.5711
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle