Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21EYLÜL1992 PAZARTESİ
12 DIZIYAZI
194O'lı yıllann sonu, konuşacak o kadar çok şey varki
Tutuklanaeağımız günü bekledik
Kar yağıyor. Ankara bu. KJŞI kış.
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nin
bahçesi bembeyaz. Rüzgâr, ordan
oraya savuruyor yerdeki beyazı. Son-
ra bir, iki, üç, dört... Geldikçe geliyor.
çoğaldıkça çoğahyor gençler. Bunlar,
genç Curnhuriyet'in gencecik çocukJa-
n. Kararlı, öfkeli, sevinçli, kaygılı,
ama mutlaka umutlu bakışlan var. Sı-
cacık, dokunulmamış... Kimi derse
giriyor, dersten çıkıyor kimi...
Sıdıka Umut, Dil ve Tarih Coğrafya
Fakültesi FeJsefe Bölümü'nde oku-
yor. Yıl, 1946. Bir arkadaşı, Ruhi
Su'yla tanıştınyor onu. Bugün, bam-
başka bir siyasi çizgide olan Nezihe
Araz'dır bu kişi. Ruîu Su ise o sıralar
yedek subay ve Opera'da çalışıyor.
IÇarşılaşmaları, tümüyle bir tesadüf.
Üç genç birlikte çıkıyorlar fakülteden.
Sıhhıye'den Ulus'a dek yürüyorlar.
Hava çok soğuk. Ama, bu soğuk bıle
üşütemiyor bu gençlerin yüreğini.
Gerçi, Sıdıka Umut'la Ruhi Su, birbir-
lerini ilk kez görüyorlar ama, Sıdıka
Umut, Ruhi Su'nun sesiyle çoktan ta-
nışık.
"1943-1945 yıllan. Ailemle Bursa'-
dayız. Çok şanslıyım. İlerici, demok-
rat bir ortam içindeyim. Ziraat mü-
hendisi olan ağabeyim Necmi Umut,
Ankara Ziraat Fakültesi'nde öğren-
ciyken Ruhi Su da konservatuvar öğ-
rencisi. Dost ve arkadaşlar. Evimizde,
on beş güııde bir pazarlan saat onda
radyomuz mutlaka açık. Çünkü o sa-
atte Ruhi Su, türküler söylüyor. Hepi-
rniz türküleri seviyoruz. Ruhi Su söy-
ledi mi daha da seviyoruz. Annem
dahil evde herkes ne işi varsa bırakı-
yor, radyo başında toplaşıyoruz. Çıt
çıkarmıyor kimse. Ve saat on oldu mu,
Ruhi Su türkülerine başlıyor. İki yıl,
hiç aksatmadan dinliyoruz onu."
Sıdıka Umut, Nezihe Araz ve Ruhi
Su, yürüyorlar. Sıdıka Umut, anlat-
tıkça anlaüyor. Ruhi Su'yu tanıdığını,
tüm türkülerini bildiğini, hatta söyle-
diğini, radyoda hiçbir programını ka-
çırmadığını... Ruhi Su, sadece dinlı-
yor. Hiç konuşmuyor. Bu, Sıdıka
Umut'a tuhafgelse de aldırmıyor, yine
anJaüyor... Her sözcüğüyle "ilerici-
yim" demek istiyor. Ruhi Su'dan hiç
ses yok! Sıhhıye-Ulus arası da ne denli
kısaymış meğerse! Yürüyüşlen bitti bi-
tecek... Birazdan aynlacaklar ve Sıdı-
ka Umut, o çok sevdiği; on beş günde
bir radyodan dinlediği Ruhi Su'nun
sesini hiç duyamayacak! Artık, Ulus'-
talar. Ayrılık zamanı. Tokalaşıyorlar,
"Hoşçakalın!" İşte, tam burada ağzını
açıyor Ruhi Su: "Lütfen, kusura bak-
mayın. Sizinle konuşamadım. Çok
soğuk. Ağzımı açmamam gerekiyor.
Çünkü, yann oyunum var" diyor. Ve-
dalaşıyorlar. Sıdıka Umut, hızla gjdi-
yoryurduna.
Eşi ve oğlu Ruhi Su'yu
anlatıyor
RUHİ SU'YLA
YAŞAMAK
Can Kartoğlu Gürses
Şimdi, 45 yıl sonra, Nişantaşı'nda
küçük bir evdeyiz Sıdıka Su'yla. Çok
aydınhk, çok resimli, çok çiçekli, çok
kilimli, çok sıcak evlerindeyiz. Sıdıka
Su, tane tane konuşuyor. Yeniden ya-
şıyor her anlattığını.
Üniversite yıUan
"Oniversite yıllannızı anlatır mısı-
nız?" diyorum. "Tabii" diyor, "Liseyi
Bursa'da okudum. O zamanlar, Nâ-
am, Bursa Hapishanesi'nde. Ben, onu
ziyarete gidiyorum. Benim, Dil ve Ta-
rih Coğrafya'da Febefe'de okumamı
öneriyor. Çünkü, öğretim görevlileri-
nin çok aydın kişiler olduğunu söylü-
yor. Behice Boran, Niyazi Berkes gi-
bi... Nâzırr.'ın sözünü dinliyorum ve
Ankara'da DTCFde okumaya başlı-
yorum. Nâzım'ı üniversite yülanmda
da olanak buldukça ziyaret ediyorum.
Yoğun eylemler yaşanıyor fakültede.
Kesin bir sağ-sol aynmı var. Ve benim
yönüm, daha faİcülteye giniigımde
belli: Solcuyum. Konserlere, tiyatrola-
ra gidiyorum. Folklor ekibindeyim.
Fakültedeki koroya katılıyorum. Ru-
hi Su'nun öğretmenliğinde türküler
söylüyorum..." Şaşınyorum. Araya
giriyorum: "Siz de mi türkü söylüyor-
dunuz?" Biraz rahatsız oluyor," Yoo"
diyor, "benim için türkü söylüyordu
demek, doğru olmaz. Ama, türküleri
hep çok sevdim. Doğum yerim Sıvas.
tlk, orada dost olduk türkülerle. Ora-
da tanıştım Aşık Veysel'le..."
Yani, 4O'lı yıMann sonunda Sıdıka
Umut'la Ruhi Su'nun konuşacaklan
çok şeyleri var. Hele, 195O'de Sıdıka
Umut'un ailesi Ankara'ya taşınınca,
Ruhi Su sık sık evlerine konuk olur.
Aralannda aşk yoktur. Mutlaka, poli-
tik konularla tartışılır, mutlaka Ruhi
Su, Sıdıka Umut'a türküler söyletir,
ona konser, tiyatro için biletler getirir.
Ve onu hep tartar. Güzel dostluk baş-
iamıştır işte.
Peki, sonra neler görür bu güzel
dostluk? "önce, 1951 tevkifaünı" di-
yor Sıdıka Su, "Tutuklanacağımızı
bekliyorduk. Böyle bir yıl geçirdik.
1951'in ortalannda evlenelim mi diye
düşünmeye başladık. Ve zamanı, bir-
birimize son derece tutkun geçiriyor-
duk. O zaman, disiplin işiydı örgütlü
olmak. Dışan gitmek diye bir şey yok-
tu. Dışan gitmek, gelişigüzel bir iş de-
ğildi. Ben, 11 Kasım 1952"degözaltına
alındım. Pek çok arkadaşım da gözal-
üna ahndı benimle birlikte. Fakülteyi
yi. Sansaryan'da hücrede olduğunu
söyledi. Hatta, dedi, sabah bir gürültü
duydum, onu da haarlıyorlar şandım,
ama baküm yok. Neden getirilmedi
bilerniyorum, diye sürdürdü sözünü.
Benim canım iyice sıkkuı. Artık, Har-
biye Askeri Cezaevi günleri başlamış-
tı. Ve ben, 10-15 gün sonra, bir gün,
orada Ruhi'yle karşılaşüm. Onu tanı-
yamadun desem abartmış olmam.
Çok zayıflamış, çok bitkindi. İşkence
görmüştü. Bu, hemen anlaşıhyordu.
Zaten, yaralan iyileşmediği için San-
saryan Han'da bir süre daha bekletil-
miş, sonra getirilmış Harbiye'ye. Onu
böyle görünce, benim nutkum tutul-
du. Hiçbir şey konuşamadım, sorama-
dım. Oysa, yanımdaki kız arkadaşla-
nm, erkek arkadaşlanmıza neler iste-
diklerini soruyorlardı. Ben, öyle
şaşırmıştım ki aklıma hiçbir şey gelmi-
yordu. Çok sonralan öğrendim; Ruhi
bana çok gücenmiş, neden bir şey iste-
yip istemedigini sormadığım için."
Ankara'dan İstanbuTa aynı trenle
mi getirildiklerini soruyorum. "Hayır,
aynı trende değilmişiz, ama aynı za-
manlarda Sansaryan Han'daymışız.
Orada, tüm soruşturmalanmız,' 1. Şu-
Bir gazete, fotoğraf altında bir yan, *tki tutukiu aralannda konuşuyor'
bitirmeme iki dersim vardı. Bir trenle,
Ankara'dan Istanbul'a getirildik. Be-
nim aklım fikrim, Ruhi'deydi. Acaba,
o da aynı trende miydi? Gözlerim hep
onu aradı durdu. Ruhi yoktu." Kısa
bir soluklanma, sonra yine devam sö-
ze: "Istanbul Emniyet Müdürlügü'ne,
yani Sansaryan Han'a getirildik. 2-2.5
ay onun hücrelerinde kaldım. Akhm
fîkrim, yine Ruhi'deydi. Nerdeydi
acaba? Yakalanmış mıydı? Sonra,
Sansaryan'dan Harbiye Merkez Ku-
mandanlığı Askeri Cezaevi'ne götü-
rüldük. Ben, arabada Ulvi Uraz'la yan
yanaydim. Hemen ona sordum Ruhi'-
be Mahsus Mahal'de alınan ifade' di-
ye başlardı. Yani, Sansaryan Han'ın
adı, tutanaklarda 'Mahsus Mahal' di-
ye geçerdi. Mahkûmlar arasında dil-
den dile bir türkü dolaşırdı. Bu, Mah-
sus Mahal'i hafife alan, onunla eğle-
nen bir türküydü. Şimdi anımsamıyo-
rum sözlerini... Evet, aynı zamanlarda
Ruhi'yle Sansaryan'daymışız. Üstelik.
o, benim orada olduğumu da biliyor-
muş" diye yarutlıyor Sıdıka Su. "Nasıl
olur?" diyorum. "Şöyle" diyor: "Ben.
çok güçsüzdüm. Sık sık hasta olur-
dum; anjin, grip. Asbnda, şimdi işken-
ce gören insanlan düşündükçe söyle-
yeceğimdem utanıyorum ama, orada
silie tokat döverler, hakaret ederler,
uykusuz bırakırlardı. Ben, dayana-
maz, mutlaka yere düşerdim. Yerler,
buz gibiydi. Hemen hastalanmıştım
orada da. Sonra, bir kanama başla-
mıştı. Ve bir türlü geçmiyordu. Bir ay,
iki ay sürmüştü bu. Sonunda, doktor
getirmek zorunda kalmışlardı. San-
saryan Han'da tabutluklar vardı. On-
lann önündeki geniş alanda görüş-
müştük doktorla."
Tek kişilik hücre: Tabutluk
Tabutluklar mı? Tabutluklar da
neydi acba? "Aaa, evet" diyor Sıdıka
Su, "Daracık hücrelerdi. Yereçömele-
meyeceğiniz, ancak biraz kaykılarak
sırtınızı dayayabileceğiniz, eniyle bo-
yuyla bir 'insanlık' hücrelerdi bunlar.
Emniyette, bir en alt katta hücreler
vardı, bir de üst katta penceresiz hüc-
reler ve tabutluklar. Bu en alt kattaki-
ler, tabutluk değildi ama, tabutluktan
da beterdi.
Peki, ne olmuştu tabutluklann
önünde? "Doktor, sormuştu. Yanı-
mızda, askerler de vardı. Ve yavaş
konuşmamı tembihlemişlerdi. Ağamı
her açüjpmda, daha da yavaş konuş-
mamı isüyorlardı. Mınl mınl konuşu-
yordum. Bazen de yükseliyordu sesim.
Ruhi anlattı, Harbiye Askeri Cezae '-
vinde Ruhi'nin kaldığı tabutluğun
önünde konuşmuşuz doktorla. Ruhi
de o zaman anlamış Sansaryan Han'-
da olduğumu. Üstelik hastayım. Oiçe-
ride, eli kolu bağlı. Mahsus Mahal'i
işte o tabutlukta düşünmüş. Mahsus
Mahal, işte o tabutlukta düşmüş yüre-
ğine Ruhi'nin:
"Mahsus mahal derler
Kaldım andanda
Kalınm kalınm
Dostlar yandadır
İki elleri
Kızıl kandadır kanda
Aman ölürüm
ölürüm kardeş
Aklım sendedir
Artar eksilmeyiz
Zindanlannda
Kolay değil derdin
Ucu derinde
Kumhan ırmağında Karaburun'da
Aman bulurum
Bulurum kardeş
Öfkem kındadır
Dirliğim düzenim
Dermanım canım
Solum sol tarafım
İmanım dinim
Benim beyaz unum
Ak güvercinim
Aman bilirim
Bilirim kardeş
Gelen gündedir"
StRECEK
DUYURU
MALATYA 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
ESAS NO: 1986/1798
KARAR NO: 1988/1021 b
Davacılar, Nusret Nebioğlu, Ünal Nebioğlu, Şayeste Nebioğlu ve
Gülay Oğuz tarafından davahlar, Maliye Hazinesi ve Hadice, Hacı
Cumali kın, Mustafa Ali oğiu Bayrambaiı, Şevki Mustafa oğlu, Ne-
bizade Hacunehınet oğlu Abdülkadir, Nebizade Hacı Mehmet oğlu
Abdulvahap, Hacıkalfa kızı Fatma, Karakaşzade Hacıhasan oğlu Sü-
leyman, Süİeymanoğlu Abdulvahap, Hacıkalfa kızı Emine, Karakaj-
zade Suleyman oğlu tzzet, Hacıkalfa kızı Zehra, Bekir kızı İmmihan,
Nebizade Abdullahoğlu Nuri, Bekir oğlu Cafer, Bekir oğlu Ali, Hü-
seyin oğlu Bekir, Hacı Mehmet oğlu Hacı Hüseyin, Hacı Mehmet oğlu
Hacı Mustafa, Hacı Mehmet kızı Hadice, Yaylacıoğlu Hacı Hüseyi-
noğlu tbrahim, Yaylacıoğlu Rabia, Yaylacıoğlu Vahap oğlu Hacı Ha-
lil, Yaylacıoğlu Vahap oğlu Hacı Ali, Yaylacıoğlu Vahap oğlu Fahri,
Gücükoğlu îsmail oğlu Hacı ömer, Mehmet, Yaylacı oğlu Hacı Hü-
seyin kızı Ümmi, Aişe, Kadir, Hacı Mehmet oğlu Vasıf, Hacı Meh-
met oğlu Talat, Hacı Mehmet oğlu İzzettin, Şevket karısı Aişi, Şev-
ket oğlu Celal, Şevket kızı Remziye, Şevket kızı Nadire, Alagözoğlu
Nadire oğlu Hikmet, Hacı Mehmet kızı Aişe, Nebizade Ahmet kansı
Aişe, Bettozade B, Ahmet oğlu Nuri, Sıdıka, Îsmail kansı Zaliha kızı
Zehra, tsmail oğlu tbrahim, tsmail kızı Safiye, Hacı ömer kızı Zeh-
ra, Bettozade Halis oğlu Reşat, Bettozade Halis oğlu Ahmet, Betto-
zade Halis kızı Sabiha, Bettozade Halis oğlu Saime, Ahmet, Meh-
met, Izzet, Zehra, Sıdıka, Mehmet oğlu ömer, Hamza kızı Zehra Er-
kal, GüraJ Nebioğlu aleyhine mahkememize açılan tapuda kayıt dü-
zeltilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda:
1- Tapu sicil müdürlüğü aleyhüıdeki davanın husumet yönünden
reddine, dava tarihinde yürürlükte bulunan tarife gereğince 11.000 TL
ücreti vekaletin davacılardan abnıp Hazine'ye verilmesine,
2- Bilirkişi raporuna göre davacılann sübût bulan davalannın ka-
bulüne, dava konusu Malatya merkez Uçbağlar Mahallesi, 176 ada,
10 parsel nolu taşınmaz tapusunun iptah'ne, anılan taşmmazın tümü
2195856OO sehim kabul edilerek bundan 8250399 sehiminin Hacı Cu-
mali kızı Hatice, 2051370 sehiminin Ali Bayrambaiı oğlu Mustafa,
736920 sehiminin Mustafa oğlu Şevki, 12767787 sehiminin Nebizade
Hacı Mehmet oğlu Abdulvahap, 1189600 sehiminin Hacıkalfa kızı Fat-
ma, 1501440 sehiminin Karakaszade Hacıhasan oğlu Suleyman,
3002880 sehiminin Karakaszade Suleyman oğlu Abdulvahap, 1801728
sehiminin Emine, İ501440 sehiminin Suleyman oğlu Izzet, 1801728
sehiminin Hacı Kalfa kızı Zehra, 2360075 sehiminin Hacı Bekir oğlu
Cafer, 2360075 sehiminin Hacı Bekir oğlu Ali, 2360075 sehiminin Hü-
seyin oğlu Bekir, 11078666 sehiminin Nebizade Hacımehmet oğlu Hacı
Hüseyin, 11078666 sehiminin Nebizade Hacı Mehmet oğlu Mustafa,
4205423 sehiminin Nebizade Hacı Mehmet kızı Hatice, 250240 sehi-
minin Yayhoğlu Hacı Hüseyin oğlu tbrahim, 102964 sehiminin Yaylı-
oğlu Vahap oğlu Hacı Halil, 3910 sehiminin Yaylıoğlu kıa Rabia, 9123
sehiminin Yaylı oğlu Vahap oğlu Hacı Ali, 9123 sehiminin Yaylıoğlu
Vahap oğlu Fahri, 417067 sehiminin Küçük oğlu tsmail oğlu Hacı
ömer, 178743 sehiminin Mehmet, 125120 sehiminin Hacı Hüseyin kızı
Immi, 125120 sehiminin Hacı Hüseyin kızı Ayse, 178743 sehiminin
Kadir, 17874 sehiminin Hacı Mehmet oğlu Vasıf, 17874 sehiminin Hacı
Mehmet oğlu Talat, 17874 sehiminin Hacı Mehmet oğlu tzzettin, 2234
sehiminin Şevket karısı Ayşe, 7821 sehiminin Şevket oğlu Celal, 3910
sehiminin Şevket kızı Remziye, 3910 sehiminin Şevket kızı Nazire, 8378
sehiminin Alagöz Mustafa oğlu Hikmet, 94% sehiminin Nebizade Ha-
cı Ahmet kansı Ayşe, 156400 sehiminin Hacı Mehmet kansı (Nebi-
zade) Ayje, 83413 sehiminin Bettozade Ahmet oğlu Nuri, b, 41707 se-
himinin Sıdıka, 22343 sehiminin Zeliha oğlu îsmail kansı Zehra,
104266 sehiminin Îsmail oğlu tbrahim, 52134 sehiminin Îsmail kızı
Safiye, 10425 sehiminin Hacı ömer kızı Zehra, 24329 sehiminin Bet-
tozade Halis oğlu Reşat, 24329 sehiminin Bettozade Halis oğlu Ah-
met, 12165 sehiminin Bettozade Halis kızı Sabiha, 12165 sehiminin
Bettozade Halis kızı Saime, 2287350 sehiminin Ahmet, 2134860 se-
himinin Memet, 1067430 sehiminin lzzet, 1067430 sehiminin Zehra,
1067430 sehiminin Sıdıka, 10674300 sehiminin Ömer, 17429423 sehi-
minin Hamza kızı Zehra Erkal, 40135055 sehiminin Sait oğlu Nusret
Nebioğlu, 30861558 sehiminin Hacı Mehmet oğlu Abdülkadir Yal-
vaç, 12379658 sehiminin Memet Hakkı kızı Şayeste Nebioğlu, 9121854
sehiminin Abdullah Nuri oğlu Unal Nebioğlu, 9121854 sehiminin Ab-
dullah Nuri kızı Gülay Oğuz, 9121854 sehiminin Bedri kızı Ümmü-
han Banu, 1954683 sehiminin Abdulmuin kızı Ayşe Nebioğlu ve
1079389 sehiminin ise Safiye adlanna müştereken tapuya tesciline, da-
vanın mahiyeti itibanyla 2500 TL harc alınmasına, peşin alınan 1200
TL harcm mahsubu ile bakiye 1.300 TL'nin davacılardan tahsiline, da-
vanın mahiyeti itibanyla davacılann yaptığı masraflann üzerinde bı-
rakılmasına, davacılar lehine davalılara masraf ve ücreti vekalet yük-
letilmesine yer olmadığına dair, davacılar vekili ile davalı Hazine ve-
kilinin yüzüne karşı diğer davalılann yokluğunda Yargıtay yolu açık
olmak uzere karar venlmış olup, ışbu karann yayınınüan ıtıbaren !i
gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı duyurulur.
Basm: 50151
İSTANBUL10. İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
GAYRÎMENKUL S ATIŞİLANI
DOSYA NO: 1992/72
Beşiktaş, Mecidiye Mahallesi'nde kain 42 pafta, 637 ada, 217 par-
sel sayılı 2162 m
!
sahalı K. Aptînın B-kapısı 120/3680 arsa paylı 2.
kat 6 nolu meskenin tamamı üzerindeki 300.000.000r TL'lik ipotekle
yükümlü olarak açıkarttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
Satış ilam ilgililerin adresine tebliğe gönderilmiş olup, adreste teb-
ligat yapılmaması veya adresleri bilinmeyenler için de işbu satış ilanı-
nın Uanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur.
tMAR DURUMU: Beşiktaş Bel. Bşk. tmar Müdînün 17.4.992 ta-
rihh' yazısına göre: Nazım ve uygulama planlan iptal edilmiş oldu-
ğundan Bahnumcu nazım imar planı çalışmalan yapılmakta olup plan-
lann tasdikinden sonra imar durumu tanzim edilebileceği anlaşılmıştır.
HALİHAZIR DURUMU: Satışa konu taşınmaz: Beşiktaş, Meci-
diye Mah. Balmumcu Çiftliği Barbaros Bulvan'nda kain 35 mesken-
li üç kapılı kâgir Apt.'nm 40 kapı nolu B-kapı Bulvar Apt.'ta 2. katta
120/3680 arsa paylı 6 nolu dairenin tamamıdır. Daire: Antre, salon,
hol, mutfak, koridor, banyo-WC, 2 oda ve sandık odasından ibaret-
tir. Oda zeminleri tahta döşeme, ıslak hacimler karo-mozaik döşeli-
dir. Bitişik daire salonu ile bu daire salonu arasındaki bölme duvan
mevcut değildir. Elektrik, su ve kalorifer tesisatı mevcut dairenin net
alanı 102 m"dir.
KIYMETİ: Tüm mülkiyetine 500.000.000r TL (beş yüz milyon li-
ra) kıymet takdir edihniştir. thale damga pulu bedeli, tellaliye resmi,
tapuda alım harcı ve tahh'ye masraflan alıcıya aittir.
ARTTIRMA ZAMANI ve YERİ: İlk açıkarttırması 2/11/1992 Pa-
zartesi günü saat 10.00"dan 10.30'a kadar tstanbul Adliye Sarayı Onun-
cu lcra Müdürlüğü'nde yapılacaktır. Arttırma şannamesi harkesin gö-
rebümesi için 23/10/1992 tarihinolen itibaren müdürluğümüzde açık
bulundurulacaktır. İlk açıkarttırmada teklif edilen bedel-muhammen
kıymetin V» 75'ini ve varsa rüçhanlı alacakhların bu gayrimenkul ile
temin edilmiş alacaklan mecmuunu asmadığı takdirde en çok arttı-
ramn taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on gün daha uzatılarak
onuncu 12/11/1992 Persembegünü saat 10.00'dan 10.30'a kadar yine
tstanbul Adliye Sarayı Onuncu lcra Müdürlüğü'nde yapılacak, ikin-
ci açıkarttırmada muhammen kıymetin % 40'ını bulması ve satış is-
teyenin alacağına ruçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması
ve bundan başka paraya çevinne ve paylaştınna masraflarını geçme-
si şartı ile en çok arttırana ihalesi yapılacaktır. Gayrimenkul kendisi-
ne ihale olunan kimse verilen mehil içinde ihale bedelini ödemezse
namına yapılan ihale fesh olunarak ttK'run 133. maddesi hükmü tat-
bik olunur. İki ihale arasındaki fark ve geçen günler 1t 30'dan he-
saplanacak faiz ve diğer zararlar aynca hükme hacet kalmaksızın alı-
cıdan tahsil olunur. îpoiek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ve irti-
fak hakkı sahiplerinin haklannı, faiz ve masrafa dair olan iddialann
dayanağı belgelerle 15 gün içinde icra dairesine bildirmeleri icap eder.
Aksi halde haklan tapu sicitiyle sabit olmadıkça satış bedelinin pay-
laşılmasmdan hariç kahrlar. Talep edildiği ve 9000 TL'lik posta pulu
gönderildiğinde şartnamenin bir örneği gönderilir. Arttırmaya işti-
rak etmek isteyenlerin arttırma şartnamesini okumuş ve mündereca-
tını aynen kabul etmiş ad ve itibar olunacaklardır. thaleye iştirak et-
mek isteyenlerin muhammen kıymetin V* 20'si nispetinde pey akçesi
veya milli bir bankanın teminat mektubunun tevdii mecburi olup, alıcı
binde üç damga resmirri ihaleyi müteakip ödemeye mecburdur. Fazla
bilgi edinmek isteyenlerin dosya numarası ile müdürlüğümüze müra-
caatlan ilan olunur.
Basın: 10419
BODRUM İCRA MEMURLUĞU'NDAN
GAYRtMENKULÜN AÇIKARTTIRMA İLANI
Dosya No: 1990/1406
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, ev-
safı:
Tapu kaydı: Bodrum Müsgebi Köyü Bağarası, Mevkii Sayfa: 514,
Pafta: 16, Parsel 535'te kayıtlı 5520 m
2>
lik gayrimenkul.
Vasfı: Gayrimenkul Bodrum Müsgebi Köyü Bağarası Mevkiinde
Orttakent'ten yalıya giden anayola olan uzaklığı 200 m'dir. Taşın-
maz içine araçla gitmek mümkündür. Yolu ve elektriği vardır. Ta-
şınmaz dere kenarında düzlük alanda taban arazidir. Parsel içinde
zeytin, badem ağaçlan bulunmaktadır. Ekilebilir, sürülebiUr nitelik-
tedir. Tam bir tarım arazisidir. tmar planı yoktur.
Değer: 220.800.000 TL.'dir.
Satış şartlan:
1- Satış 20/10/1992 günü saat 10.45'ten 10.55'e kadar Bodrum Hü-
kümet Konağı önünde açıkarttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttır-
mada tahmın edilen kıymetin "1* 75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa
alacaklan mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olu-
nur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü ba-
ki kalmak şartıyla 30/10/1992 günü aynı yerde ve aynı saatte ikinci
arttırmaya cıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanh alacaklılann ala-
cağını ve satış masraflarını gecmesi şartıyla en çok arttırana ihale olu-
nur ve muhammen bedelin % 40'ını verene ihale edilir. 2-
Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin 1» 20'si ni-
spetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat
mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde
20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pu-
lu, tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bede-
linden ödenir.
3- tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayri- menkul
üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı
dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazım-
dır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşnıa-
dan hariç bırakılacaklardır.
4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde odenmezse tcra
tflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. tki ihale
arasındaki farktan ve % 30 faizden ahcı ve kefilleri mesul tutulacak
ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için da-
irede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği
gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını ka-
bul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi aİmak isteyenlerin 990/1406 sayılı
dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmalan ilan olunur.
2/9/992
(*) tlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 37374
T.C
ANKARA 13. SULH CEZA MAHKEMESİ
. ESAS: 1991/1022
KARAR: 1991/1161
Hâkim: A. Sevinç Erdoğan
Kâtip: Hulya Dursun.
Sanık: Cihangir Dursun. Hüsnü Cemal oğlu, Sabahat'tan olma,
1960 doğumiu, Bayburt mcrkez nufusuna kayıtlı olup halen Uzgo-
renler Sokak 17/2 Demirlibahçe adresiniie oturur, kas>ap çalıştınr, ev lı,
3 çocuklu, sahıkalı.
Suç: Gıda maddeleri nizamnamesine muhalefet etmek.
Suç tarihi: 17.9.1991
Sanığın gıda maddeleri nizamnamesine muhalefet etmek suçundan
TCK'nın 398, 402/2, 647/4 uç ay curume vasıta kıldığı meslek ve sa-
natının taıılıne ve takdiren yedi gün işyerinin kapatılmasına, hukum
ozetinin kapama süresi kadar işyerinin goze çarpan bir yerine asıl-
masına, kararın kesinleşmesini müteakip hukum özetınin Ankara'da
tirajı 1O0.0O0 üzerinde bulunan bir gazetede ilan edılmesine, 1.000 TL
yargılama giderinin sanıktan tahsiı...^ ^...Jın yokluğunda Yargıtay
Lyolu açık olmak üzere karar verildi. 24/12/1991
Basın: 37663
BAKIRKÖY3.İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLANEN KIYMET
TAKDİRİ RAPORUNUN TEBLİĞİ
DOSYA NO: 1990/2985
Alacakh: Emlak Bankası A.Ş.
Vekili: Av. Rüştü Esin, Büyükdere Cad., Maslak meydanı, N: 43/3
İSTANBUL
Borçlu: Salih Tevfik Ketencioğlu, Bahçelievler 7. Sok, 19/6
ANKARA
Borç miktarı: 7.187.670. TL masrafsız. Ipoteğin çevrihnesi.
Bakırköy Kartaltepe Mah., Ataköy 9-10 mahallede kain tapunun
51-6-9 pafu, 1106 ada, 2 parselde kayıtlı 5981.29 m:
miktarındaki 13
bloktan ibaret 1067 meskenli kâgir apartmanın 92/89205 arsa paylı
A-ll blokta 9. katta 121 nolu meskenin tamamı borçlu Salih Tevfik
Ketencioğlu'na ait olup kıymet takdiri raporunda
İmar durumu: Bakırköy Belediye Başkanlığı tmar Müdürlüğü
10.1 1992 tarih 2505 sayılı imar belgesinde blok nizam inşaata müsa-
de edilmiş iskan sahasında olduğu bildirilmiştir.
Gayrimenkulün evsafı ve cinsi: Dairede 6 m21
lik bir antre 28 m2
bir
salon, 6 m
!
'lik bir mutfak, 5 m
2
bir koridor, 12 m
2
'lik bir yatak oda-
sı, 10 m!
'lik bir yatak odası ve koridor nihayetinde 6 m2
banyo ve tu-
valet bulunmaktadır. Dairenin net sahası 70 m
2
, inşaat sahası ise 90
m2
'dir. Binada elektrik, su, kalorifer, asansör, sıcak su mevcut olup
inşaatında kullamlan malzeme 1. sınıftır.
Gayrimenkulün bulunduğu mevkii, yöresi, imar durumu, yüzölçü-
mü, halihazır durumu, civarda emsal emlak alım satış rayiçlerine gö-
re, işçilik, kullamlan malzeme, getirdiği yıllık geliri, günün koşullan
göz önüne alınarak Ataköy 9-10 Kısım A-ll blok 92/89205 arsa paylı
9. katta 121 nolu dairenin tamamına 275.000.000. iira kıymet takdir
edilmiş olup yedi gün itiraza yedi gün ilave edilerek işbu kıymet tak-
diri raporu borçluya ilanen tebliğ olunur. 15.9.1992
Basın: 10500
POLITTKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Smm rıcapeünin NimetL.
Sinop ilinde nüfusun 18 bin olduğunu söylemiştim.
Şöyle bir bakarsınız Istanbul'un bir mahallesinden bile
azdır. Sinop u birlikte gezdiğimiz Dr. Ergün Kaya Diz-
daroglu'na bunu söylediğimde,
"Nüfus azdır..." dedi. "Gerçekten on sekiz bindir.
Bunun sekiz bini akrabamızdır. On bini de eşimiz, dos-
tumuz, yakınımız."
"Desene oylar çantada keklik."
"Amcam oğlu bu seçimde adaylığını koydu, kazana-
madı."
"Gelecek seçimde adaylığını koyar mısın?"
"Belli olmaz" dedi gülerek.
Dr. Ergün Kaya, Sinop'la ilgisini hiç koparmamış.
Çarşıya çıktı mı bir tarikat şeyhi gibi önüne çıkanla el
sıkışıyor, kucaklaşıyor, öpüşüyor, hal hatır soruyor.
Herkesin bir işine yaramış... Akşam sofrayı kurduğu-
muzda, bulunanların hepsi çocukluk arkadaşlarıydı.
Bağı hiç kopmamış... Herkes elinde bir çıkınla geldi.
BalıKların türlüsü, yemeklerin çeşidi... Aşçı Mukbil us-
tayla Müslim usta; biri mangalı yaktı, ızgaralar sarıldı,
öteki salatalan kotardı.
Onlar sofrayı donatakosunlar, biz Ergün Kaya ile ko-
nuşuyoruz.
"Görüyorum da çok eski bir aileden geliyora benzi-
yorsun."
"öyle" dedi. "Orta Asya'ya kadar gider."
Orta Asya'ya kadar gider mi bilmem, ama kente ya-
yılmışlardı. Ne yana baksanız adları görünüyordu: Diz-
daroğlu köyü, Dizdaroğlu çiftliği, Dizdaroğlu mahalle-
si, Dizdaroğlu çarşısı... Belki göl, akarsular dahi vardı.
Ahmet Muhip Dranas, Sinop'a geldiğinde Mukbil us-
tayla buluşurmuş.
"O büyük bir şair, biz aşçıydık, ama yıldızlarımız çok
banşıktı; şiirden şairden konuşurduk."
"Kimlerden şiir okurdunuz?"
"O okumazdı, ben okurdum."
"Kimlerden?"
"Şair Eşref, Neyzen, Mehmet Akif, Yahya Kemal'-
den. Bir gün hangi şiirini beğenirsin diye sordum. Ko-
lunu dirseğinden büktü, salladı, 'sallanmaz orda ne kol
ne de mendil' dedi. Gülüştük."
Oaha çok taşlama türünden şiirleri seçiyordu. Şiir iyi
de, yemeğe gelince ızgara barbunyalan, lüferleri dü-
şünüyorum şimdi... Tadı hala damağımdadır. Kimbilir
bir daha yemek kısmet olur mu? Rahmetli Muhip Dra-
nas da damağına düşkünlerdendi. Ustayla arkadaşlı-
ğmın kökü anlaşılıyor.
Rus pazarlan buraya kadar uzanmış... Bu pazarlan
daha önceleri Sarp sınır kapısında, Rize'de, Trabzon'-
da görmüştük. Şimdi karadan otobüslerle, kamyonlar-
la; denizden motorlarla, gemilerle gelip Sinop'a da
doluşmuştu. Bir pazar günü Rus pazarlannı gezerken
gördük, gelenler Azerilerdi.
"Men Azeriyem... Buraya Gürcistan üzerinden oto-
büslegelmişem..."
Rusya'da daha çok deniz ve uçak yolu vardı. Bunlar
nasıl olup buralara kadar karadan gelmişlerdi, derini-
ne varamadık. Günün bol güneşli ve pazar olmasından
yararlanan Sinoplular limanı doldurmuşlardı. Birbiri-
ne sırt sırta, omuz omuza yapışıktılar. Rusya'da dö-
tıüntü ne bulmuşlarsa getirmişlerdi. Alışveriş Türk
parasıyla oluyordu. Para birimi dolar. Doları yedi ile
çarpıyorlar, satışı denkleştiriyorlardı: ,
"Bu kaça?" . ;, •.
"Beş yedi, eder otuzbeş... Otuz beş İira."
Al gülüm ver gülüm... Alan da memnun, veren de
memnun... Demek sınır ticareti dedikleri buydu... İş ki
Rusya'ya sınırın olsun! Yalnız, Ukrayna'dan, Lit-
vanya'dan gelenlerin sattıkları daha geçerli mallar-
mış. öyle söylüyorlar...
Bugün altın kaplama kaşık, bıçak, çatallar gelmiş.
Kimse altın kaplama olduğunu bilmiyormuş. Sonra far-
kına varmışlar ki altın... Kapışmışlar. Altın değil bakır
çıkmış... Yakın illerin altın arayıcıları eli boş dönmüş-
ler.
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1
2 3
1/ Dağlık ve orman-
lık bölgelerde yaşa-
yan, güvercine ben-
zer bir kuş. 2/ Me-
hil... Bedenin ya da
beynin enerjik hare-
keti. 3/ Tanrılar ta-
rafından kendisine
verilen kutuyu mera-
kına dayanamayarak
açan ve umut dışın-
da bütün kötülükle-
rin dünyaya yayüma-
sına neden olan mi-
toloji kahramam. 4/
Doğal ve tarihsel
özelliklerinden dolayı konıma altına
alınan alan... Adın durum eklerinden
biri... llkel berüik. 5/ Sanat, hüner...
Emik Zola'mn tamnmış bir romanı.
6/ Gezinti yeri... Bir akademik un-
vanın kısa yazıüşı. 7/ Taht... Italya'-
da bir ova. 8/ Nişan... Istatistikte
uzun süreli eğilime verilen ad. 9/
Ateşte kızartılmış taze mısır ya da
buğday... Hayat arkadaşı.
YUKARIDAN AŞAGlYA: , ,
1/ Temayül. 2/ öğütülmüş tahıl... Kokusu hardala benzeyen ze-
hirli bir savaş gazı. 3/ özellikle doğaötesi konularda olumlu ya
da olumsuz yargıda bulunmaktan çekinme temetine dayanan fel-
sefe öğretisi. 4/ Muğla'nın bir Uçesi... Dar, uzun ve hafıf bir yanş
kayığı. 5/ Neodim elementinin simgesi... Kabul etmeyerek geri
çevirme, 6/ Kendir tohumu... Bir nota. 7/ Kimliği belirleneme-
yen uzay cisimlerine verilen ad... Kimi giysilerin bol olması için
yanlanna eklenen kumaş parçası. 8/ Elmastan sonra en sert rni-
neral 9/ Radyo dalgalannın yankısını alarak cisimlerin yerini
ve uzaklığını saptayan aygıt... Tavlada bir sayı.
TAŞINDIK
Şirketimiz Genel Müdürlüğü bugünden
itibaren yeni yerinde hizmete başlamıştır.
DEMİR SİGORTA A.Ş.
Meşrutiyet Cad. No:10 Beyoğlu 80050 İSTANBUL
Tel:251 51 40 (6 hat) Fax:251 51 46
İLAN
KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1980/584 vesayet
Kadıköy Zühtüpaşa Kızıltoprak Intaş Sitesi 1/blok D.22 sayılı yer-
de ikamet eden Necmettin Tülü Samur'a rahatsızlığı nedeni ile vasisi
vefat ettiğinden bu kerre kardeşi tlhan Samur vasi tayin edilmiştir.
tlan olunur.
Basın: 10438