Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sal
Cumhuriyet!
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şırketi adına Berin Nadi tstanbul Haberleri: Şenay Kalkao, Dış Haberler: Ergua Balcı, tş-Ekonomi: Şukran Ketenci, Yurt
• Genel Yayın Yönetmeni: Özgea Acar • Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Ç«tinkaya Haberleri: Mehmel Saraç, Kültür: CHal L'ster, Makaleler: Sami Karaören, Spor Abdulkadir
Yazı Işleri MüdUrleri: Fiisun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) • Görsel Yüctlman, Duzeltme: Abdullah YUKI • MUessese Mudur V: Erol Erkut • Koordmatör:
Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme Muslafa Sagluner • Ankara Temsilcisi: Cün«yt Afamet Konılsan • Muhasebe: Bnlent Vener • tdare: Huseyin Gurer • Işleıme: Önder Çelik •
Arcayiırek, Haber Müdûrleri: Musufa Balbay, lş)k Kansu, tzmir Temsilci V.: Scrdar Kuık, Bilgi-tşlem: Nail tnal Bilgisayar Sistem: Münivel Çiler • Personel: Scvgi Bostancıoglu
Adana Temsilcisi: Çetin Yittnothı * Reklam: Rrha Işıtman
Basan ve Yayan: Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocajı Cad.
39/41 Cagaloğlu 343J4 Ist. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex:
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar. Ankara: Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No:
19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lzmin H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana; tnönü
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVİM:2,EYLÜL1992 lmsak:5.17 Güneş: 6.43 öğk: 13.02 tkindi: 16.28 Akşam: 19.11 Yatsı 20.32
Gizli katil'
bipertansiyon
•ADANA (AA) - Başta stres
üe yanlış beslenme
alışkanlıklan yüzünden
ortaya çıktığı belirtilen
hipertansiyonun, vûcutta
uzun süre sinsice
saklandıktan sonra ölümle
veya kalıcı körlükle
sonuçlanan birçok
rahatsızlığa yol açüğı
bildirildi. Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hipertansiyon ve Böbrek
Hastalıklan Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Yahya
Sağüker, çoğu kişinin
hipertansiyonu
bulunduğunu bilmemesi
nedeniyle, rahatsızlığın 'gizli
katil' olarak nitelendirildiğini
söyledi. Prof. Dr. Sağlıker,
hipertansiyonun, vûcutta 20
yıla yakın bir gelişim seyri
izledığini belirterek şu
bilgileri verdi: "Gûnlük
yaşamın sıkıntılan ve stres
sinir sistemini olumsuz
etkiler. Aynca aşın tuzlu,
yağlı ve hazır yiyecekler ile
şişmanlık, hipertansiyona
ortam haarlar.
Okulsıraları
saglıksız
• İZMİR (AA) - Çocuklann
gelişme dönemlerinde
günlerinin çoğunu okul
sıralannda geçirdikleri
hatırlatılarak saglıksız
sıralann, çocuklann iskelet
sisteminde bozuklukJara yol
açtığı bildirildi. Dokuz Eylül
Üniversitesi Tıp Fakûltesi
Ortopedi ve Travmatoloji
Anabiüm Dalı Başkanı Prof.
Dr. Mehmet Tiner,
çocuklardaki duruş ve
oturma bozukluklannın.
genellıkle ilkokul çağında
meydana geldiğini söyledi.
Prof. Tiner, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, ilkokul
çağındakı çocuklann iskelet
sisteminin hızlı bir büyüme
gösterdiğini belirtti.
Boşanmarekoru
• ANKARA (UBA) - Tûrk
kadınlannda en fazla
boşanma ilkokul mezunu
kadınlar arasında görülüyor.
Yüksekokul mezunu
kadınlar ile yönetim
kademesindeki kadınlar
arasında boşanma oranı
düşerken ev kadınlan ve
çalışan kadınlardahaçok
boşanma davası açıyorlar.
Devlet İstatistik Enstitüsü
verilerinden yaptığı
derlemelere göre 1990yılında
25 bin 712 kadın boşanmak
için mahkemelere
başvurarak eşinden aynldı.
En fazla boşanma oranı ise
20 ile 29 yaş arasındaki
kadınlarda görüldü. Bu
yaşlar arasında boşanan
kadınlann sayısı 11 bin 464,
60 yaş üzerindeki kadınlar
arasındaki boşanma oranı ise
çok düşük.
Kleopatra
kapısı
•TARSUS (Cumhuriyet
Gûuey tlleri Bürosu) - Tarihi
Kleopatra kapısı, iki yıl önce
aşın yağmurlardan gördüğû
zaran gidermek ve
'güzelleşmek' üzere restore
ediliyor. Kültür Bakaru Fikri
Sağlar'ın yakın ilgi gösterdiği
KJeopatra'nın, "Aslına rücu
edecek şekilde" süslenmesi
konusunda sıkı talimat
verildiği bildirildi. 4. yüzyılda
Bizanslılar döneminde
yapıldığı tahmin edilen
Içel'in Tarsus ilçe
merkezindeki Kleopatra
Kapısı, 1990şubatında
yağan aşın yağmurlann
etkısiyle gördüğü zarardan
kurtanlmaya çahşıbyor.
Yıkılma tehükesi geçirince
Tarsus Belediyesi'nin
kurduğu iskele sayesinde
ayakta durabilen tarihi kapı
aynı yıhn yaz aylannda
restore edilmek istenmiş ve
çalışmalara geçilmişti. Ancak
tarihi kapıyı meydana getiren
taşlann yerine aslından uzak
başka taşlann konması
üzerine yurttaşlar tarafından
tepkiler gösterilmişti.
Piton yılanıyla
dans
•MARITZBURG (AA) -
Güney Afrika'da, bir tanm
işçisi ağaçtan üzerine düşen
3.5 metrelik bir pilot yılanını
sıkarak ve ısırarak öldürdü.
Star gazetesinin haberine
göre Doğu Natal bölgesinde,
Edvvard Mikhize adlı işçi,
hayvanlan otlaürken üzerine
düşen pilot yılanı tarafından
"dört bir yandan"
çevrelendi. Karşısındaki
yılanla "mücadele etmek"
zorunda kalan Mikhize,
"düşmanını" önce
boğazından ısırdı. İşçi, daha
sonra yılanı kmrdı ve sonra
da başını taşla ezdi. Güçsüz
kalan ve kuvvetli darbeler
yiyen piton biraz sonra öldü.
Mikhize, öldürdüğü yılanın
derisini soyduktan sonra
gömdü. Bölgedeki birinanışa
göre öldürülen bir erkek
yılan gömülmediği takdirde,
aynı yılanın hayattaki dişisi
katilini bularak "intikam
alıyor."
Temizlik işçilerinin grevinin ardından kentli davranış biçimi nasıl olmalıydı tartışması gündeme geldi
îstanbullukendi sağhğmıkorııyaıııacb
HATİCE TUNCER
Belediye işçilerinin geçen günlerde Türkiye'-
nin çeşitli kentlerinde gerçekleştirdiği grev so-
nucu oluşan çöp dağlan, çöp toplama sistemi-
nin yeniden sorgulanmasıyla birlikte "Kentli
davranış biçimi nasıl olmalıydı" sorusunu da
gündeme getirdi. Batı kentlerinde zaman za-
man yaşanan temizlik işçilerinin grevlerinde,
kentli bir yandan bu demokratik haklara saygı
gösterip, bir yandan da kendi sağlığını koruya-
cak önlemleri alırken Türkiye kentlerinde özel-
likle İstanbul'da, kent insanı çöplerini gelişigü-
zel sokağa attı, kenti kirletti. Katı Atık Türk
Milli Komitesi Başkanı Prof.Dr.Kriton Curi.
İstanbul halkının temizlik işçilerinin grevi sı-
rasında tutumunu şöyle değerlendiriyor:
Çöp konusu öğrenilemedi
"Çöp konusunun daha gerektiği kadar öğre-
nilmediği, sorumluluklann henüz kavran-
madığı ve hatta aralanndan grup liderliği ya-
pacak insanlann azlığı ortaya çıktı.
Yoliarda yığılan çöplere baktığınız zaman
bunlann çok büyük bir kısmı evin içinde uzun
süre saklanabilecek atıklardı.
Mesela kartonlar, gazeteler, şişeler, evin
içinde sadece fazladan yer kaplayan, uzun süre
saklanabilecek şeylerdi. Evde saklandığı tak-
dirde, yalruz hacim kaplayacak olan çöpleri
yollara attık.
Yollara attıktan sonra bunlann üzerine di-
ğer pis çöpleri de döktüğümüz zaman hepsi
koskocaman bir pislik yığını haline geldi. İkin-
cisi, belediye koskocaman afışler, ilanlar koy-
muş olmasına rağmen halkın büyük bir kısmı
çöpleri sağlam torbalar içine koyup dışanya
bırakmadı. Hele hele mağazalann, restoran-
lann, muhallebicilerin büyük bir kısmı atıkla-
nnı olduğu gibi yollara döktü. Yollara dökü-
len atıklann sızıntı sulan toprağa indi. Etrafta
pis kokulann yayılmasına neden oldu. Arada
bir onlann üzerine atılan kireç, ne sinek prob-
lemini halletti, ne de sağhk açısından yeterli
önlem sayılabilirdi.
Yine torbalan yırtan, çöpleri etrafa dağıtan
kötü niyetli ve bilgisiz insanlara karşı çıkan
hiçbir kuvvet olmaması da düşündürücüdür.
Bu görevliler olabilirdi, halkın kendisi olabilir-
di. En sonunda insanlar çöplerle iç içe yaşa-
maktansa kendi aralannda para toplayıp bir
kamyon kiralayarak bu çöpleri uzaklaşürmak
yoluna, ya çekindikleri için ya da sorumluluk
yüklenmek istemedikleri için girmemişlerdir.
Çok az yerde böyle yapıidı.
'Grev vazgeçilmez hak'
Aslında demokratik ortamda grev vazgeçil-
mez bir haktır. Grevi polisiye önlemlerle dur-
durmamak lazımdır. Ancak yine gelişmiş top-
lumlarda halk da greve karşı, grevden doğacak
zararlara karşı kendisini koruma hakkına sa-
hiptir.
Anayasamızın yanılmıyorsam 56. madde-
sinde herkesin sağlıklı, temiz birçevrede yaşa-
masının anayasal bir hakkı olduğu söylen-
mektedir. Bir anayasal hakkı korumak için
başka bir anayasal hak katiyetle çiğnenemez.
En nihayet grevin tehir edilmesini tenkit eden-
ler olmasına rağmen ben bunun kaçınılmaz ol-
duğuna inanıyorum. Sebebi, halkın tamamıyla
tedbirsizliğinden ve bilgisizliğinden, çöpler
sağlığı tehdit edecek dereceye varmışlardır.
Ancak halkın bilgisizliğinden böyle bir şey ol-
duğu için grevin devam etmesine müsaade edi-
lemezdi. Çünkü bir insan kendi sağlığını koru-
masını bilmiyorsa. onu ölüme terk etmek ke-
sinlikle doğru değildir.
'Zorla da olsa sağlığı konımalıyız'
Zorla dahi olsa onun sağlığını korumava
başvurmamız lazım. Onun için çöp grevini Is-
tanbul'un bir daha inşallah görmeyeceği. an-
cak görürse de İstanbullulann, İstanbullulara
layık bir şekilde davranarak çevreye o kadar
büyük sorunlar yaratmadan atlatabilecekleri-
ne inanmak isterim."
Buna göre İstanbullu, grev sırasında kendi
sağlığını koruyamadı, yaşadığj çevreyi kirletti.
Ama İstanbuf'un, normal koşullarda da çöp
sorunu yaşadığı bilinen bir gerçek. Çöp kam-
yonu geciktiyse veya birkaç gün uğramadıysa
evlerde biriken çöpler bir komşu evin önüne
gece gizlice dökülür veya çöpler konteynerlere
değil de kenanna bırakıhr. Fatih Belediyesi
Başkan Yardımcısı Reşat Akçay'ın bu konuda
ilçe sakinlerine sitemi şöyle:
"Bizim hangi semtten hangi saatte çöpleri
alacağımız bellidir. İşyerlerinin yoğun olduğu
yerlerde her gün, konutlann yoğun olduğu yer-
lerden gün aşın çöpü toplanz. Buna rağmen
çöp kamyonlan toplama yaptıktan sonra va-
tandaş yine kapı önüne çöpünü bırakıyor.
Sonra bunlar dağılıyor, kirlilik yaratıyor. Hal-
buki bunlar, ertesi gün kamyonun geçeceği sa-
Hava kirliliğine de neden olan çöplüklere giren hayvaniar kanalıyla değişik hastalıkların yayılması beklenen bir olay.
ÇöpliMer hakkmda yanlışbilgiler
DERLEYEN: GÜL ATMACA
Arkeoloji profesörii VVilliam L. Rathje tarafından yüriitülen
20 yıllık çöp projesi sonucunda elde edilen veriler. ABD'de
insanlann çöplükler hakkındaki düşüncelerinin çoğunun
yanlış olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar. çöp sorunun
çözülmesi için bu konudaki
yanlış düşüncelerin silinip.
yerine doğrulannın konması
gerektiğini düşünüyor.
Amerikan Smithsonian
Dergisi'nde yer alan yazıda.
çöplükler hakkında yaygın
ama yanûş olan bilgiler şöyle
sıralanıyor:
1 )Fast-food tipi yiyeceklerin
ambalajlan, plastikler ve
çocuk bezleri Amerika Birleşik
Devletleri'nde çöp sorununu
yaratan başlıca maddeler.
2)Plastik artıklarçöplüklerdeçok fazla yer kapladığı ve uzun
sürede yok olmadığı için önemli bir problem.
3)Modern çöp toplama alanlannda çöpler hızlı bir kimyasal
ve biyolojik değişim geçiriyor.
4)Amerika Birleşik Devletleri. kapatılan çöp alanlannın
yerine yenilerini bulmakta zorlanıyor.
Yeni bilim dalı: Garboloji
Oxford sözlüğünde Garboloj i (Çöp Bılimi) olarak
adlandınlan bu bilim dah ,ınsanlann davranış veyaşam
biçimleri hakkında araşürmacılara bilgiler veriyor.
Amerika Birleşik Devleüerinde çöpler bilimsel yollarla
inceleniyor ve sınıflandınlıyor. Arizona Oniversitesi
profesörlerinden William L. Rathje ve arkadaşı
Cullen Murphy, yazdıklan "Rubbish' adh kitap ta yirmibeş
ton çöpü özenle incelediklerini ve kategorilere ayırdıklannı
söylüyorlar. Bu araşürmanın çöp krizini çözmek için
harcanan çabalara ışık tutacağı vurgulanıyor.
5)Amerikalılar artık daha fazla çöp üretiyor.
Çöp projesi kapsamında, birçok çöp toplama yerinde yapılan
araştırmalar. hazır jiyeceklerin konduğu karton veplastik
ambalajlannın, plastiklerin ve çocuk bezlerinin öyle herkesin
düşündüğü gibi çok yer kaplamadığını ortaya koydu.
Uzmanlar. "Fast-food ambalajlan, plastikler ve
çocuk bezleri
çöplüklerde diğer çöplerden
daha fazla gözeçarpıyor ve
günlük çöplerin önemli bir bö-
lümünü meydana
getiriyor. İnsanlar çöplüklerde
de en fazla bu maddeierin >er
aldığını düşünüyor" diyor.
Plastik artıklann çöplüklerde
diğer çöplerden daha fazla yer
kapladığı ve daha zor yok
olduğu diğer yanlış bir
düşünce. Halbuki kâğıt atıklar
\ üzde40 gibi bir oranla plastik atıklardan daha fazla yer
kaphyor. Örneğin gazete atıklan bile tek başına çöp toplama
alanlannın yüzde 13 gibi önemli bir kesimini oluşturuyor.
Buna karşın plastik atıklann diğer çöpler yanında kapladığı
yer sadece yüzde 16. Uzmanlar. günümüzde daha fazla plastik
üretilip tüketilmesine karşın çöp alanlanndaki plastik
atıklarda birartışın söz konusu olmadığını söylüyor.
ati bekleseler kirlilik olmaz." n e
durumda? İstanbul'un varolan çöp top- Bilim adamlan İstanbul'a nasıl bir çöp
Kentli, çöp konusunda eksik davran- lama sahalannın çağdışıhğı ve kent için toplama sistemi gerektiği sorusuna yanıt
makla suçlanırken Büyükşehir Belediyesi'- büyük bir kirlilik kaynağı olduğu konu- ararken ve konunun aciliyetini sık sık vur-
nin sorumluluğundaki büyük çöp sahalan sunda çevre uzmanlan görüş birliğinde. gularken. İstanbul Beledi\esi yetkilileri de
çöp sorununa çözüm getirecek olan sistemin
bir yıl içerisinde kurulacağını bildiriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koru-
ma ve Geliştirme Daire Başkanı Tuncer Çelik,
3030 sayılı yasanın ilçe belediyelelerine çöp
toplama işini verdiğini, büyükşehir belediyele-
rine ise çöp sahalannın işletilmesi görevini ver-
diğini belirtiyor ve uygulamayı şöyle anlatıyor:
Çöp sahalan
"Şu anda biliyorsunuz dört tane çöp sa-
hamız var. Halkalı, Kemerburgaz, Ümraniye
ve Aydınlı çöp sahası. Bu dört çöp sahasınm üç
tanesi hijyenik esaslara uyulmadan depolama
sahasıdır. Yani alışılagelmiş şekilde çöplerin
> ığılması olayıdır. Aydınlfyı ayn tutuyorum.
Buralarda zamanında acılırken önlemlerinin
alınması lazımdı. alınmamış. Şu andaki sistem-
de, çöp toplanıyor, gidiyor çöp araçlan çöpü
çöp sahasına döküyor. Çöp sahasında çöp itili-
yor. Üzerine bir miktar hafriyat artığı malzeme
dökülüyor, aksı takdirde kamyon çöpün üze-
rinde yürüyemez. Dökülen çöp sürülüyor, üze-
rine malzeme dökülüyor, o malzeme
sıkıştınlıyor. tekrar üzerine çöp dökmeye hazır
hale getiriliyor. Ama bu arada çevre koruyucu
önlemler alınmıyor. Alınması da o sahalarda
mümkün değil."
Tuncer Çelik, tabanı geçirimsiz olduğu ve
dökülen çöpün hiçbir şekilde dış ortama kanş-
madığı için eski bir taş ocağından çöplüğe dö-
nüştürülen Aydınlı köyündeki çöplüğü, öteki
çöp sahalanndan ayn tuttuğunu belirtiyor.
İstanbul çöplüklerinin şu andaki durumunu
Prof Dr. Curi şöyle anlatıyor:
'Çeşitli hastalıklar oluşabilir'
"İstanbul'da dört çöplükten bahsedilir, bun-
lan Kemerburgaz. Halkalı, Ümraniye, Aydınlı
olarak sayabiliriz. Ancak bu bilgi tam değildir.
Adalanmıan bile hepsinin ayn ayn birer çöp-
lüğü vardır. Çöpler, söylediğim yerlere götü-
rülmekte, kamyonlardan boşaltılmakta, kimi
adamlar tarafından geri kazanılabilecek mal-
zemeler toplandıktan sonra bir kepçe ile uçu-
ruma atılmakta ve burada bırakılmaktadır. Bu
çöpler anaerobik -oksijensiz- şartlarda çürüme
neticesinde metan gazı ve karbondioksit çıkar-
makta, metan gaa oluşmakta, çöpler kendi
kendine tutuşmakta. çöpler yanmaya baş-
lamaitadır. Yangın hem hava kirliliğine, hem
acayip kokulara sebebiyet vermektedir. Çöp-
lüklere genellıkle köpek, koyun, inek gibi hay-
vanlann gitmesini önleyecek hiçbir önlem
alınmamış olduğundan, bu hayvanlar kana-
lıyla şehrin içine değişik hastalıklann yayılma-
sı da son derece beklenilen bir olaydır."
Prof.Dr. Kriton Curi, Aydınlı çöp sahasının
da sağlıklı olmadığı inananda. Curi, düşünce-
lerini "Herhangi bir çöp sahası seçildiği zaman
çevTe etkisinın değerlendirilmesi lazım. Bildi-
ğim kadanyla böyle bir değerlendirilme yapı-
lmadı. Yapıldıysa bu açıklanmalıydı. İkincisi
Aydınlı bir çukurdur. Çöp sulan tabii drenajla
uzaklaşamazlar. Aynca Aydınlı çöplüğü halka
rağmen yapılmıştır. Aydınlı halkı çöplüğe nza
göstermemiştir. Benim demokrasi anlayışımda
bu yoktur" şeklinde dile getiriyor.
Çöplerin toplanması ve değerlendirilmesi
konusunda yüzden fazla araştırması olan Bo-
ğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof
Dr. Kriton Cun'nin, istanbul'un çöp sorunu-
na ilişkin diğer düşünceleri şöyle:
'Önce evlerdeki toplama'
••İstanbul'da çöp toplama bilimselden ziya-
de kanşık gelişme göstermiş bir istemde yapıl-
maktadır. Aslında çöp toplamadan söz eder-
ken belediyelerin yaptığı toplamadan önce ev-
lerde yapılan toplamayı ele almak lazım. Çün-
kü çöpün meydana geldiği andan belediyeye
teslim edilinceye kadar belü bir şekilde toplan-
ması, muhafaza edilmesi lazımdır. Aslında bi-
zim evlerin büyük bir kısmında plastiklerin
yaygınlaşmasından sonra ya bir poşet yahut da
özel bir çöp torbasına çöpler konmakta ve bu-
poşetler de çöpçüye verilmektedir.
Genelde çöpler bir torbaya doldurulurken
bir tehlikeli atık ya da geri kazanılabilir madde
düşüncesi göz önüne alınmadan doldunılu-
yor." Prof.Curi'nin vurguladığı "çöplerin geri
kazanımı" çağdaş çöp biliminin temelini oluş-
turuyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde özelh'kle
de Avrupa ülkelerinde çöpler yerinde aynma
tabi tutuluyor. Geri kazanılrnası mümkün
maddeler cinslerine göre ayn poşetlerde top-
lanıyor, daha sonra gerekli sanayi kuruluşlan-
na devrediliyor. Özellikle Danimarka ve Hol-
landa. bu konuda en ileri ülkeler. Çöpleri
yerinde aynma tabi tutmamak büyük değer
İcaybına neden oluyor ve geri kazanılması ola-
naksız hale geliyor. Çöplerin kaynağında ay-
nma tabi tutulması için halkın konuya duyar-
lılığı gerekli. Evlerde aynma tabi tutulacak
maddeleri şöyle sıralayabiliriz. Kâğıt, plastik,
cam. metaller. alüminyum aüklar.
Mavi tur düzenleyen yatlar 1991'in zarannı çıkardılar
6
Mavi yolcular' Akdeniz^e doyduBÜLENT ECEVİT
KAŞ - Akdeniz'in 'mavi yol-
cular'ı yatçılan mutlu etti. Ge-
çen sezonu kötü geçiren yatçı-
lar, bu sezonda yaralannı sardı-
lar.
Kaş ve Kalkan yöresinde
Bodrum'a Antalyaya tur dü-
zenleyen yatçılar, boş gün geçir-
mediklerini belirtiyorlar. 'Mavi
Tur'a katılan turistler, birbirin-
den güzel yüzlerce koya girip
serin sularda yüzüp, 'mavi yol-
cu' olmanın mutluluğunu yaşa-
dılar.
Kahraman Yatçılık'ın sahibi
Levent Kahraman. sezonun
çok iyi geçtiğini belirtiyor.
Kahraman'a göre hem mavi
yolculuk turu yapanlar hem de
günlük turlar düzenleyen yatlar
• Antalyalı yatçılar, bu sezon bol bir turist akını yaşadıklannı belirtiyorlar.
Günlüğü 700-8(X) marka kiralanan yatlarla 14 günlük mavi tura katılanlar irili
ufakh koylarda yüzüp, Akdeniz'in mavi sulanna doydular.
1991 yılının zarannı çıkardılar.
Kaş'tan başlayan turlar Antal-
ya'ya ya da Bodrum'a yapıh-
yor. Bodrum turu 14 gün sürer-
ken, Antalya'ya 7-8 gün sürü-
yor. 8-10 îcişilik grup, bu tur
için yata günlük 700-800 mark
ödüyor.
Levent Kahraman, yat turiz-
minin müşterilerinin zengin
müşteriler oiduğunu hatırlata-
rak, "Bölge ve Türk turizmi için
çok büyük bir gelir kapısı yat
turlan. O nedenle bu turistlen
küstürmemek için tüm turizm-
ciler olarak çaba göster-
meliyiz. Zaman zaman bazı
desteğe, yardıma gereksinme-
miz oluyor. İlgililerin yardımı,
yat turizmciliğinin gelişmesine
katkı olacaktır" dedi.
Kahraman, Kaş ve Kalkan
bölgesinde 25 yatın bulunduğu-
nu belirterek, "Bu yatlann hep-
si de iyi bir sezon geçirdi. Türki-
ye'ye kazandırdıklan döviz
miİctan azımsanacak kadar az
değildir" diye konuştu.
Almanya'dan sadece yat turu
yapmak isteyen turistleri geti-
ren Deniz Yat AŞ'nin yetkilile-
ri, zaman zaman çifte rezervas-
yon olaylannın görülmesine
karşın, sezonu verimli bir şekil-
de geçirdiklerini belirttiler. Fir-
ma görevlileri. kendi yatlann-
dan başka kiraladıklan yatlann
da bulunduğunu, ancak bu yat-
lann programı sezon başında
ayarlanmış olmasına karşın.
başka müşteri alarak Alman-
ya'dan kalkıp gelen turistleri
zor durumda bıraktıklannı
söylediler
. Bu durumun ortaya çıkma-
ması için >etkililerin gereken
özeni gösterip böyle davranan
yatlara belli bir cezanın veril-
mesi gerektiği savunuluyor.
Mavi turlann yanı sıra gün-
lük turlarda da patlama var.
Kaş ve Kalkan'dan Batık Şehir
Kekova'ya günlük turlar dü-
zenleniyor. Kişi başı 50 bin lira
olan bu turlara yerli ve yabancı
turistler katılıyor. Ancak bazı
vatlann kapasitesinden çok
fazla müşteri almalan, Sahil
Güvenlik tarafından eleştirili-
yor. Sahil Güvenlik Komutan-
lığı, yatlan bu konuda uyara-
rak fazla yolcu almamalannı is-
tedi.
Antalya'dan da Faselis ko-
yuna düzenlenen günlük turlar
kişi başı \emek dahil 40 mark.
Antalyalı yatçılar, özellikle haf-
ta sonlan limanda teknenın
kalmadığını. ilginin çok fazla
olduğunu belirtirken, yerli tu-
ristlerin de geçmiş yıllardan çok
daha fazla ilgi gösterdiğini söy-
Jüyorlar.
tUCA C E 2 A E V İ N D E y E M E K