25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sal Cumhuriyet! Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şırketi adına Berin Nadi tstanbul Haberleri: Şenay Kalkao, Dış Haberler: Ergua Balcı, tş-Ekonomi: Şukran Ketenci, Yurt • Genel Yayın Yönetmeni: Özgea Acar • Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Ç«tinkaya Haberleri: Mehmel Saraç, Kültür: CHal L'ster, Makaleler: Sami Karaören, Spor Abdulkadir Yazı Işleri MüdUrleri: Fiisun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) • Görsel Yüctlman, Duzeltme: Abdullah YUKI • MUessese Mudur V: Erol Erkut • Koordmatör: Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme Muslafa Sagluner • Ankara Temsilcisi: Cün«yt Afamet Konılsan • Muhasebe: Bnlent Vener • tdare: Huseyin Gurer • Işleıme: Önder Çelik • Arcayiırek, Haber Müdûrleri: Musufa Balbay, lş)k Kansu, tzmir Temsilci V.: Scrdar Kuık, Bilgi-tşlem: Nail tnal Bilgisayar Sistem: Münivel Çiler • Personel: Scvgi Bostancıoglu Adana Temsilcisi: Çetin Yittnothı * Reklam: Rrha Işıtman Basan ve Yayan: Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocajı Cad. 39/41 Cagaloğlu 343J4 Ist. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar. Ankara: Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lzmin H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana; tnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM:2,EYLÜL1992 lmsak:5.17 Güneş: 6.43 öğk: 13.02 tkindi: 16.28 Akşam: 19.11 Yatsı 20.32 Gizli katil' bipertansiyon •ADANA (AA) - Başta stres üe yanlış beslenme alışkanlıklan yüzünden ortaya çıktığı belirtilen hipertansiyonun, vûcutta uzun süre sinsice saklandıktan sonra ölümle veya kalıcı körlükle sonuçlanan birçok rahatsızlığa yol açüğı bildirildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıklan Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yahya Sağüker, çoğu kişinin hipertansiyonu bulunduğunu bilmemesi nedeniyle, rahatsızlığın 'gizli katil' olarak nitelendirildiğini söyledi. Prof. Dr. Sağlıker, hipertansiyonun, vûcutta 20 yıla yakın bir gelişim seyri izledığini belirterek şu bilgileri verdi: "Gûnlük yaşamın sıkıntılan ve stres sinir sistemini olumsuz etkiler. Aynca aşın tuzlu, yağlı ve hazır yiyecekler ile şişmanlık, hipertansiyona ortam haarlar. Okulsıraları saglıksız • İZMİR (AA) - Çocuklann gelişme dönemlerinde günlerinin çoğunu okul sıralannda geçirdikleri hatırlatılarak saglıksız sıralann, çocuklann iskelet sisteminde bozuklukJara yol açtığı bildirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakûltesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabiüm Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tiner, çocuklardaki duruş ve oturma bozukluklannın. genellıkle ilkokul çağında meydana geldiğini söyledi. Prof. Tiner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkokul çağındakı çocuklann iskelet sisteminin hızlı bir büyüme gösterdiğini belirtti. Boşanmarekoru • ANKARA (UBA) - Tûrk kadınlannda en fazla boşanma ilkokul mezunu kadınlar arasında görülüyor. Yüksekokul mezunu kadınlar ile yönetim kademesindeki kadınlar arasında boşanma oranı düşerken ev kadınlan ve çalışan kadınlardahaçok boşanma davası açıyorlar. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerinden yaptığı derlemelere göre 1990yılında 25 bin 712 kadın boşanmak için mahkemelere başvurarak eşinden aynldı. En fazla boşanma oranı ise 20 ile 29 yaş arasındaki kadınlarda görüldü. Bu yaşlar arasında boşanan kadınlann sayısı 11 bin 464, 60 yaş üzerindeki kadınlar arasındaki boşanma oranı ise çok düşük. Kleopatra kapısı •TARSUS (Cumhuriyet Gûuey tlleri Bürosu) - Tarihi Kleopatra kapısı, iki yıl önce aşın yağmurlardan gördüğû zaran gidermek ve 'güzelleşmek' üzere restore ediliyor. Kültür Bakaru Fikri Sağlar'ın yakın ilgi gösterdiği KJeopatra'nın, "Aslına rücu edecek şekilde" süslenmesi konusunda sıkı talimat verildiği bildirildi. 4. yüzyılda Bizanslılar döneminde yapıldığı tahmin edilen Içel'in Tarsus ilçe merkezindeki Kleopatra Kapısı, 1990şubatında yağan aşın yağmurlann etkısiyle gördüğü zarardan kurtanlmaya çahşıbyor. Yıkılma tehükesi geçirince Tarsus Belediyesi'nin kurduğu iskele sayesinde ayakta durabilen tarihi kapı aynı yıhn yaz aylannda restore edilmek istenmiş ve çalışmalara geçilmişti. Ancak tarihi kapıyı meydana getiren taşlann yerine aslından uzak başka taşlann konması üzerine yurttaşlar tarafından tepkiler gösterilmişti. Piton yılanıyla dans •MARITZBURG (AA) - Güney Afrika'da, bir tanm işçisi ağaçtan üzerine düşen 3.5 metrelik bir pilot yılanını sıkarak ve ısırarak öldürdü. Star gazetesinin haberine göre Doğu Natal bölgesinde, Edvvard Mikhize adlı işçi, hayvanlan otlaürken üzerine düşen pilot yılanı tarafından "dört bir yandan" çevrelendi. Karşısındaki yılanla "mücadele etmek" zorunda kalan Mikhize, "düşmanını" önce boğazından ısırdı. İşçi, daha sonra yılanı kmrdı ve sonra da başını taşla ezdi. Güçsüz kalan ve kuvvetli darbeler yiyen piton biraz sonra öldü. Mikhize, öldürdüğü yılanın derisini soyduktan sonra gömdü. Bölgedeki birinanışa göre öldürülen bir erkek yılan gömülmediği takdirde, aynı yılanın hayattaki dişisi katilini bularak "intikam alıyor." Temizlik işçilerinin grevinin ardından kentli davranış biçimi nasıl olmalıydı tartışması gündeme geldi îstanbullukendi sağhğmıkorııyaıııacb HATİCE TUNCER Belediye işçilerinin geçen günlerde Türkiye'- nin çeşitli kentlerinde gerçekleştirdiği grev so- nucu oluşan çöp dağlan, çöp toplama sistemi- nin yeniden sorgulanmasıyla birlikte "Kentli davranış biçimi nasıl olmalıydı" sorusunu da gündeme getirdi. Batı kentlerinde zaman za- man yaşanan temizlik işçilerinin grevlerinde, kentli bir yandan bu demokratik haklara saygı gösterip, bir yandan da kendi sağlığını koruya- cak önlemleri alırken Türkiye kentlerinde özel- likle İstanbul'da, kent insanı çöplerini gelişigü- zel sokağa attı, kenti kirletti. Katı Atık Türk Milli Komitesi Başkanı Prof.Dr.Kriton Curi. İstanbul halkının temizlik işçilerinin grevi sı- rasında tutumunu şöyle değerlendiriyor: Çöp konusu öğrenilemedi "Çöp konusunun daha gerektiği kadar öğre- nilmediği, sorumluluklann henüz kavran- madığı ve hatta aralanndan grup liderliği ya- pacak insanlann azlığı ortaya çıktı. Yoliarda yığılan çöplere baktığınız zaman bunlann çok büyük bir kısmı evin içinde uzun süre saklanabilecek atıklardı. Mesela kartonlar, gazeteler, şişeler, evin içinde sadece fazladan yer kaplayan, uzun süre saklanabilecek şeylerdi. Evde saklandığı tak- dirde, yalruz hacim kaplayacak olan çöpleri yollara attık. Yollara attıktan sonra bunlann üzerine di- ğer pis çöpleri de döktüğümüz zaman hepsi koskocaman bir pislik yığını haline geldi. İkin- cisi, belediye koskocaman afışler, ilanlar koy- muş olmasına rağmen halkın büyük bir kısmı çöpleri sağlam torbalar içine koyup dışanya bırakmadı. Hele hele mağazalann, restoran- lann, muhallebicilerin büyük bir kısmı atıkla- nnı olduğu gibi yollara döktü. Yollara dökü- len atıklann sızıntı sulan toprağa indi. Etrafta pis kokulann yayılmasına neden oldu. Arada bir onlann üzerine atılan kireç, ne sinek prob- lemini halletti, ne de sağhk açısından yeterli önlem sayılabilirdi. Yine torbalan yırtan, çöpleri etrafa dağıtan kötü niyetli ve bilgisiz insanlara karşı çıkan hiçbir kuvvet olmaması da düşündürücüdür. Bu görevliler olabilirdi, halkın kendisi olabilir- di. En sonunda insanlar çöplerle iç içe yaşa- maktansa kendi aralannda para toplayıp bir kamyon kiralayarak bu çöpleri uzaklaşürmak yoluna, ya çekindikleri için ya da sorumluluk yüklenmek istemedikleri için girmemişlerdir. Çok az yerde böyle yapıidı. 'Grev vazgeçilmez hak' Aslında demokratik ortamda grev vazgeçil- mez bir haktır. Grevi polisiye önlemlerle dur- durmamak lazımdır. Ancak yine gelişmiş top- lumlarda halk da greve karşı, grevden doğacak zararlara karşı kendisini koruma hakkına sa- hiptir. Anayasamızın yanılmıyorsam 56. madde- sinde herkesin sağlıklı, temiz birçevrede yaşa- masının anayasal bir hakkı olduğu söylen- mektedir. Bir anayasal hakkı korumak için başka bir anayasal hak katiyetle çiğnenemez. En nihayet grevin tehir edilmesini tenkit eden- ler olmasına rağmen ben bunun kaçınılmaz ol- duğuna inanıyorum. Sebebi, halkın tamamıyla tedbirsizliğinden ve bilgisizliğinden, çöpler sağlığı tehdit edecek dereceye varmışlardır. Ancak halkın bilgisizliğinden böyle bir şey ol- duğu için grevin devam etmesine müsaade edi- lemezdi. Çünkü bir insan kendi sağlığını koru- masını bilmiyorsa. onu ölüme terk etmek ke- sinlikle doğru değildir. 'Zorla da olsa sağlığı konımalıyız' Zorla dahi olsa onun sağlığını korumava başvurmamız lazım. Onun için çöp grevini Is- tanbul'un bir daha inşallah görmeyeceği. an- cak görürse de İstanbullulann, İstanbullulara layık bir şekilde davranarak çevreye o kadar büyük sorunlar yaratmadan atlatabilecekleri- ne inanmak isterim." Buna göre İstanbullu, grev sırasında kendi sağlığını koruyamadı, yaşadığj çevreyi kirletti. Ama İstanbuf'un, normal koşullarda da çöp sorunu yaşadığı bilinen bir gerçek. Çöp kam- yonu geciktiyse veya birkaç gün uğramadıysa evlerde biriken çöpler bir komşu evin önüne gece gizlice dökülür veya çöpler konteynerlere değil de kenanna bırakıhr. Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı Reşat Akçay'ın bu konuda ilçe sakinlerine sitemi şöyle: "Bizim hangi semtten hangi saatte çöpleri alacağımız bellidir. İşyerlerinin yoğun olduğu yerlerde her gün, konutlann yoğun olduğu yer- lerden gün aşın çöpü toplanz. Buna rağmen çöp kamyonlan toplama yaptıktan sonra va- tandaş yine kapı önüne çöpünü bırakıyor. Sonra bunlar dağılıyor, kirlilik yaratıyor. Hal- buki bunlar, ertesi gün kamyonun geçeceği sa- Hava kirliliğine de neden olan çöplüklere giren hayvaniar kanalıyla değişik hastalıkların yayılması beklenen bir olay. ÇöpliMer hakkmda yanlışbilgiler DERLEYEN: GÜL ATMACA Arkeoloji profesörii VVilliam L. Rathje tarafından yüriitülen 20 yıllık çöp projesi sonucunda elde edilen veriler. ABD'de insanlann çöplükler hakkındaki düşüncelerinin çoğunun yanlış olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar. çöp sorunun çözülmesi için bu konudaki yanlış düşüncelerin silinip. yerine doğrulannın konması gerektiğini düşünüyor. Amerikan Smithsonian Dergisi'nde yer alan yazıda. çöplükler hakkında yaygın ama yanûş olan bilgiler şöyle sıralanıyor: 1 )Fast-food tipi yiyeceklerin ambalajlan, plastikler ve çocuk bezleri Amerika Birleşik Devletleri'nde çöp sorununu yaratan başlıca maddeler. 2)Plastik artıklarçöplüklerdeçok fazla yer kapladığı ve uzun sürede yok olmadığı için önemli bir problem. 3)Modern çöp toplama alanlannda çöpler hızlı bir kimyasal ve biyolojik değişim geçiriyor. 4)Amerika Birleşik Devletleri. kapatılan çöp alanlannın yerine yenilerini bulmakta zorlanıyor. Yeni bilim dalı: Garboloji Oxford sözlüğünde Garboloj i (Çöp Bılimi) olarak adlandınlan bu bilim dah ,ınsanlann davranış veyaşam biçimleri hakkında araşürmacılara bilgiler veriyor. Amerika Birleşik Devleüerinde çöpler bilimsel yollarla inceleniyor ve sınıflandınlıyor. Arizona Oniversitesi profesörlerinden William L. Rathje ve arkadaşı Cullen Murphy, yazdıklan "Rubbish' adh kitap ta yirmibeş ton çöpü özenle incelediklerini ve kategorilere ayırdıklannı söylüyorlar. Bu araşürmanın çöp krizini çözmek için harcanan çabalara ışık tutacağı vurgulanıyor. 5)Amerikalılar artık daha fazla çöp üretiyor. Çöp projesi kapsamında, birçok çöp toplama yerinde yapılan araştırmalar. hazır jiyeceklerin konduğu karton veplastik ambalajlannın, plastiklerin ve çocuk bezlerinin öyle herkesin düşündüğü gibi çok yer kaplamadığını ortaya koydu. Uzmanlar. "Fast-food ambalajlan, plastikler ve çocuk bezleri çöplüklerde diğer çöplerden daha fazla gözeçarpıyor ve günlük çöplerin önemli bir bö- lümünü meydana getiriyor. İnsanlar çöplüklerde de en fazla bu maddeierin >er aldığını düşünüyor" diyor. Plastik artıklann çöplüklerde diğer çöplerden daha fazla yer kapladığı ve daha zor yok olduğu diğer yanlış bir düşünce. Halbuki kâğıt atıklar \ üzde40 gibi bir oranla plastik atıklardan daha fazla yer kaphyor. Örneğin gazete atıklan bile tek başına çöp toplama alanlannın yüzde 13 gibi önemli bir kesimini oluşturuyor. Buna karşın plastik atıklann diğer çöpler yanında kapladığı yer sadece yüzde 16. Uzmanlar. günümüzde daha fazla plastik üretilip tüketilmesine karşın çöp alanlanndaki plastik atıklarda birartışın söz konusu olmadığını söylüyor. ati bekleseler kirlilik olmaz." n e durumda? İstanbul'un varolan çöp top- Bilim adamlan İstanbul'a nasıl bir çöp Kentli, çöp konusunda eksik davran- lama sahalannın çağdışıhğı ve kent için toplama sistemi gerektiği sorusuna yanıt makla suçlanırken Büyükşehir Belediyesi'- büyük bir kirlilik kaynağı olduğu konu- ararken ve konunun aciliyetini sık sık vur- nin sorumluluğundaki büyük çöp sahalan sunda çevre uzmanlan görüş birliğinde. gularken. İstanbul Beledi\esi yetkilileri de çöp sorununa çözüm getirecek olan sistemin bir yıl içerisinde kurulacağını bildiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koru- ma ve Geliştirme Daire Başkanı Tuncer Çelik, 3030 sayılı yasanın ilçe belediyelelerine çöp toplama işini verdiğini, büyükşehir belediyele- rine ise çöp sahalannın işletilmesi görevini ver- diğini belirtiyor ve uygulamayı şöyle anlatıyor: Çöp sahalan "Şu anda biliyorsunuz dört tane çöp sa- hamız var. Halkalı, Kemerburgaz, Ümraniye ve Aydınlı çöp sahası. Bu dört çöp sahasınm üç tanesi hijyenik esaslara uyulmadan depolama sahasıdır. Yani alışılagelmiş şekilde çöplerin > ığılması olayıdır. Aydınlfyı ayn tutuyorum. Buralarda zamanında acılırken önlemlerinin alınması lazımdı. alınmamış. Şu andaki sistem- de, çöp toplanıyor, gidiyor çöp araçlan çöpü çöp sahasına döküyor. Çöp sahasında çöp itili- yor. Üzerine bir miktar hafriyat artığı malzeme dökülüyor, aksı takdirde kamyon çöpün üze- rinde yürüyemez. Dökülen çöp sürülüyor, üze- rine malzeme dökülüyor, o malzeme sıkıştınlıyor. tekrar üzerine çöp dökmeye hazır hale getiriliyor. Ama bu arada çevre koruyucu önlemler alınmıyor. Alınması da o sahalarda mümkün değil." Tuncer Çelik, tabanı geçirimsiz olduğu ve dökülen çöpün hiçbir şekilde dış ortama kanş- madığı için eski bir taş ocağından çöplüğe dö- nüştürülen Aydınlı köyündeki çöplüğü, öteki çöp sahalanndan ayn tuttuğunu belirtiyor. İstanbul çöplüklerinin şu andaki durumunu Prof Dr. Curi şöyle anlatıyor: 'Çeşitli hastalıklar oluşabilir' "İstanbul'da dört çöplükten bahsedilir, bun- lan Kemerburgaz. Halkalı, Ümraniye, Aydınlı olarak sayabiliriz. Ancak bu bilgi tam değildir. Adalanmıan bile hepsinin ayn ayn birer çöp- lüğü vardır. Çöpler, söylediğim yerlere götü- rülmekte, kamyonlardan boşaltılmakta, kimi adamlar tarafından geri kazanılabilecek mal- zemeler toplandıktan sonra bir kepçe ile uçu- ruma atılmakta ve burada bırakılmaktadır. Bu çöpler anaerobik -oksijensiz- şartlarda çürüme neticesinde metan gazı ve karbondioksit çıkar- makta, metan gaa oluşmakta, çöpler kendi kendine tutuşmakta. çöpler yanmaya baş- lamaitadır. Yangın hem hava kirliliğine, hem acayip kokulara sebebiyet vermektedir. Çöp- lüklere genellıkle köpek, koyun, inek gibi hay- vanlann gitmesini önleyecek hiçbir önlem alınmamış olduğundan, bu hayvanlar kana- lıyla şehrin içine değişik hastalıklann yayılma- sı da son derece beklenilen bir olaydır." Prof.Dr. Kriton Curi, Aydınlı çöp sahasının da sağlıklı olmadığı inananda. Curi, düşünce- lerini "Herhangi bir çöp sahası seçildiği zaman çevTe etkisinın değerlendirilmesi lazım. Bildi- ğim kadanyla böyle bir değerlendirilme yapı- lmadı. Yapıldıysa bu açıklanmalıydı. İkincisi Aydınlı bir çukurdur. Çöp sulan tabii drenajla uzaklaşamazlar. Aynca Aydınlı çöplüğü halka rağmen yapılmıştır. Aydınlı halkı çöplüğe nza göstermemiştir. Benim demokrasi anlayışımda bu yoktur" şeklinde dile getiriyor. Çöplerin toplanması ve değerlendirilmesi konusunda yüzden fazla araştırması olan Bo- ğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof Dr. Kriton Cun'nin, istanbul'un çöp sorunu- na ilişkin diğer düşünceleri şöyle: 'Önce evlerdeki toplama' ••İstanbul'da çöp toplama bilimselden ziya- de kanşık gelişme göstermiş bir istemde yapıl- maktadır. Aslında çöp toplamadan söz eder- ken belediyelerin yaptığı toplamadan önce ev- lerde yapılan toplamayı ele almak lazım. Çün- kü çöpün meydana geldiği andan belediyeye teslim edilinceye kadar belü bir şekilde toplan- ması, muhafaza edilmesi lazımdır. Aslında bi- zim evlerin büyük bir kısmında plastiklerin yaygınlaşmasından sonra ya bir poşet yahut da özel bir çöp torbasına çöpler konmakta ve bu- poşetler de çöpçüye verilmektedir. Genelde çöpler bir torbaya doldurulurken bir tehlikeli atık ya da geri kazanılabilir madde düşüncesi göz önüne alınmadan doldunılu- yor." Prof.Curi'nin vurguladığı "çöplerin geri kazanımı" çağdaş çöp biliminin temelini oluş- turuyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde özelh'kle de Avrupa ülkelerinde çöpler yerinde aynma tabi tutuluyor. Geri kazanılrnası mümkün maddeler cinslerine göre ayn poşetlerde top- lanıyor, daha sonra gerekli sanayi kuruluşlan- na devrediliyor. Özellikle Danimarka ve Hol- landa. bu konuda en ileri ülkeler. Çöpleri yerinde aynma tabi tutmamak büyük değer İcaybına neden oluyor ve geri kazanılması ola- naksız hale geliyor. Çöplerin kaynağında ay- nma tabi tutulması için halkın konuya duyar- lılığı gerekli. Evlerde aynma tabi tutulacak maddeleri şöyle sıralayabiliriz. Kâğıt, plastik, cam. metaller. alüminyum aüklar. Mavi tur düzenleyen yatlar 1991'in zarannı çıkardılar 6 Mavi yolcular' Akdeniz^e doyduBÜLENT ECEVİT KAŞ - Akdeniz'in 'mavi yol- cular'ı yatçılan mutlu etti. Ge- çen sezonu kötü geçiren yatçı- lar, bu sezonda yaralannı sardı- lar. Kaş ve Kalkan yöresinde Bodrum'a Antalyaya tur dü- zenleyen yatçılar, boş gün geçir- mediklerini belirtiyorlar. 'Mavi Tur'a katılan turistler, birbirin- den güzel yüzlerce koya girip serin sularda yüzüp, 'mavi yol- cu' olmanın mutluluğunu yaşa- dılar. Kahraman Yatçılık'ın sahibi Levent Kahraman. sezonun çok iyi geçtiğini belirtiyor. Kahraman'a göre hem mavi yolculuk turu yapanlar hem de günlük turlar düzenleyen yatlar • Antalyalı yatçılar, bu sezon bol bir turist akını yaşadıklannı belirtiyorlar. Günlüğü 700-8(X) marka kiralanan yatlarla 14 günlük mavi tura katılanlar irili ufakh koylarda yüzüp, Akdeniz'in mavi sulanna doydular. 1991 yılının zarannı çıkardılar. Kaş'tan başlayan turlar Antal- ya'ya ya da Bodrum'a yapıh- yor. Bodrum turu 14 gün sürer- ken, Antalya'ya 7-8 gün sürü- yor. 8-10 îcişilik grup, bu tur için yata günlük 700-800 mark ödüyor. Levent Kahraman, yat turiz- minin müşterilerinin zengin müşteriler oiduğunu hatırlata- rak, "Bölge ve Türk turizmi için çok büyük bir gelir kapısı yat turlan. O nedenle bu turistlen küstürmemek için tüm turizm- ciler olarak çaba göster- meliyiz. Zaman zaman bazı desteğe, yardıma gereksinme- miz oluyor. İlgililerin yardımı, yat turizmciliğinin gelişmesine katkı olacaktır" dedi. Kahraman, Kaş ve Kalkan bölgesinde 25 yatın bulunduğu- nu belirterek, "Bu yatlann hep- si de iyi bir sezon geçirdi. Türki- ye'ye kazandırdıklan döviz miİctan azımsanacak kadar az değildir" diye konuştu. Almanya'dan sadece yat turu yapmak isteyen turistleri geti- ren Deniz Yat AŞ'nin yetkilile- ri, zaman zaman çifte rezervas- yon olaylannın görülmesine karşın, sezonu verimli bir şekil- de geçirdiklerini belirttiler. Fir- ma görevlileri. kendi yatlann- dan başka kiraladıklan yatlann da bulunduğunu, ancak bu yat- lann programı sezon başında ayarlanmış olmasına karşın. başka müşteri alarak Alman- ya'dan kalkıp gelen turistleri zor durumda bıraktıklannı söylediler . Bu durumun ortaya çıkma- ması için >etkililerin gereken özeni gösterip böyle davranan yatlara belli bir cezanın veril- mesi gerektiği savunuluyor. Mavi turlann yanı sıra gün- lük turlarda da patlama var. Kaş ve Kalkan'dan Batık Şehir Kekova'ya günlük turlar dü- zenleniyor. Kişi başı 50 bin lira olan bu turlara yerli ve yabancı turistler katılıyor. Ancak bazı vatlann kapasitesinden çok fazla müşteri almalan, Sahil Güvenlik tarafından eleştirili- yor. Sahil Güvenlik Komutan- lığı, yatlan bu konuda uyara- rak fazla yolcu almamalannı is- tedi. Antalya'dan da Faselis ko- yuna düzenlenen günlük turlar kişi başı \emek dahil 40 mark. Antalyalı yatçılar, özellikle haf- ta sonlan limanda teknenın kalmadığını. ilginin çok fazla olduğunu belirtirken, yerli tu- ristlerin de geçmiş yıllardan çok daha fazla ilgi gösterdiğini söy- Jüyorlar. tUCA C E 2 A E V İ N D E y E M E K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle