Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21EYLÜL1992 PAZARTESİ
HABERLER
Köşk'ten
açıklama
• ANKARA (AA)-
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü
KayaToperi,HEP
Kongresi'nin
Cıamhurbaşkanlığı
tarafından özel kameralarla
izlenmesinin söz konusu
olmadığını bildirdi. Toperi,
bir soru üzerine yapuğı
açı klamada, Çankaya
Köşkü ve Okluk Koyu'ndaki
yazdık konutta bu konuda
herhangi birdüzenleme
yapılmadığı gibi, kongrenin
video bandının da talep
edilmediğjni. Zengerfirması
tarafından kongrenin naklen
yayınlandığının ve banda
alındığının da bilinmediğini
kaydetti.
SHP-CHPtercihi
• t ZM İR (AA) - SHP tzmir
ll Başkanı Turan Karakaş,
başta İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yüksel
Çakmur olmak üzere,
şimdiye dek partıden
aynlmamış olmalanna
karşıhk,"HâlâSHP-CHP
ikilemini yaşayanlan" bir an
önoe tercihlerini yapmaya
çağırdı. Karakaş, "Çift
kimlikli, ne yapacağı belli
ofanayan, inancı zayıf
kimselen partimizde
istemiyoruz"dedi. Karakaş,
sağJıklı siyasal partilerin,
içten ve ciddi olduklannı,
hiçbir şekilde iki yüzlülüğû
kendilenne taktik olarak
seçmediklerini vurguladı
ANAPtan
• ANKARA (ANKA)-
ANA P genel başkan
yardımcıianndan Lütfullah
Kayalar, hükümetin, çiftçiye
peşin ödeme yapıldığı
yolundaki tüm
propagandasına karşın
Tanm Satış Kooperaü'fi
Birlikleri'nin çiftçiye l trilyon
250 milyar lira borcu
bulunduğunu bildirdi.
Lütfullah Kayalar,
düzenlediği basın
toplantısında, kooperatif
birliklerininçiftçiden I.5
trilyon liralık iirün aldığıru,
ancak l trilyon 250 milyar
liralık bölümün henüz
ödenmediğini söyledi. Peşin
ödemelerin yapılmamasında
Sanayi ve Ticaret
Bakanhğı'nı suçlayan
Kayalar. "Hükümetin,
özellikle Sanayi
Bakanlığı'nın üreticimizin
hakkını bir an önce
vermesini, ayçıcegi, fındık,
pamuk. üzüm, incir
üreticisinin alacaklannı bir
an önce ödemesini talep
etmekteyiz ve uyarmaktayız"
dedi.
ÖZÜR
Gazetemizin dünkü baskısın-
da birinci sayfada yer alan "De-
terjanda Cephanelik" haberi-
nin devamı kimi baskılara
teknik bir hatadan ötürii gire-
merniştir. Okurlanmızdan özûr
dileriz.
Ahmet Türk'ün, üçüncü turda seçilebildiği HEP kurultayına delege katılımı azdı
HEP 'bölünme' sînyali verdi
• Türk'ün "emrivaki"
adaylığına tepki, kuruJ-
taya katılımı yan yanya
etkiledi. Özellikle büyük
kent delegelerinin katıl-
madığı kurultayda
Türk, tek aday olmasına
karşın ancak üçüncü
turda seçilebilirken, lis-
tesi de üç fire verdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - HEP'in. PKK yanlısı
gösteriler nedeniyle tepkileri
üzerine toplayan kurultayı,
"bölünme" sinyali vererek so-
nuçlandı. Mardin Milletvekili
Ahmet Türk'ün son anda ger-
çekleşen "emrivaki" adaybğı.
kurultaya katılımı yan yanya
etkiledi. özellikle büyük kent
delegelerinin katılmadığı kurul-
tayda Türk, tek aday olmasına
karşın ancak üçüncü turda seçi-
lebilirken, listesi de üçfireverdi.
HEP Genel Başkanhğı'na
aday olan, eski Genel Başkan
Feridun Yazar ile Şırnak Mil-
letvekili Mahmut Alınak'ın,
parti üst kurullannın kurultay
öncesinde yaptıklan toplantıda
dışlanarak yerlerine Ahmet
Türk'ün tek aday olarak seçil-
mesi, parti tabanında tepkilere
yol açtı. HEP'in 504 delegesin-
den yaklaşık 200'ü kurultaya
gelmezken. gelenlerin de önem-
li bir bölümü oy kullanmadj.
Böylece, kurultaya tek genel
başkan olarak giren Türk. ilk
iki lurda salt çoğunluğu sağla-
yamadı. İlk turda 241 delegeoy
kullandı. bunlardan da 23'ü ge-
HEP'in 2. olağanüstü kongresine delege ilgisi az, kongre çoşkusu çoktu
çersız sayıldı. Salt çoğunluk için
253 oyun gerektiği kurultayda
Türk. ancak 218 oy alabildi.
!lk tur oylamanm ardından
delegelerin bir bölümünün da-
ha salondan aynlması üzerine.
yine salt çoğunluk gereküren
ikinci tur için parti yönetimi 20
delegeye oy kullandırttı ve böy-
lece salt çoğunluk gerektirme-
yen üçüncü tura hemen geçil-
mesi sağlandı. İlk turda ortaya
çıkan sonuç Türk ve kendisini
destekleyen milletvekillerinin
yüzlerinin asılmasına yol açtı.
Üçüncü turda salonda buJunan
94 delege oy kullandı ve Türk,
bu delegelenn oylanyla Fehmi
Işıklar ve Feridun Yazar'dan
sonra partinin üçüncü genel
başkanı oldu.
Ahmet Türk'ün 85 kişilik
çarşaf liste için hazırlattığı
anahtar liste de tabanda baa
delegelerin tepkilerine yol açtı.
Birçok delegenin listede yer
alan bazı isimlere tepki göster-
diği gözlendi. Oylama sonu-
cunda Türk'ün anahtar listesi,
kaülımın yan yanya gercekleş-
tiği kuruitayda yine de üç fire
verdi. Anahtar listede yer alan
Salih Şahin, Zeki Albayrak ve
Nesim Kılıç secilemezken, yer-
lerine Serhat Bucak, Mustafa
Demir ve Abdülselam Çakır
Parti Meclisi üyesi oldular.
Kurultay için hazırlanan lis-
tede önce 5 milletvekiline yer
verilmek istenmemesinin
önemli sorun yaratüğı öğrenil-
di. Bu milletvekillerinin göster-
dikleri tepki. Şırnak Milletveki-
li Orhan Doğan ve Muş Millet-
vekili Sırn Sakık tarafından
yumuşatılmaya çalışıldı. Do-
ğan ve Sakık, gönüllü olarak
listeden çekildiklerini söyleye-
rek, bu milletvekillerinin tepki-
lerini azaltmaya çalıştılar.
Ancak. Sakık ve Doğan'ın bu
önerileri kabul edilmedi.
Kurultayd<J tabanın özellikle
Mahmut Almak'a büyük ilgi
gösterdiği gözlendi. Alınak, ko-
nuşmak için kürsüye gelirken,
gençler tarafından omuzlara
alınarak, yoğun alkışlar arasın-
da kürsüye getirildi. Alınak'ın
konuşması sık sık alkışlarla ke-
sildi.
Kurultaya katılımın bu denli
düşük gerçekleşmesi, bazı HEP
çevrelerince, "tabanın bölünme
sinyali verdiği" yorumlanna
yol açtı. Aynı çevreler, "taba-
nın, daha bağımsız bir tutum ve
politika izlenmesinden yana
olan Alınak'a sıcak baktığını"
öne sürdüler. Aynı çevreler,
Anayasa Mahkemesi'ndeki da-
varun kapatma ile sonuçlanma-
sı halinde kurulacak yeni parti-
de Alınak'ın Türk'ün yerine
genel başkanlığa getirilebilece-
ğini savundular.
HEP'in genel başkan adayla-
n Feridun Yazar ve Mahmut
Alınak. Türk'ün anahtar liste-
sinde yer aldılar ve böylece Par-
ti Meclisi'ne seçildiler. Alınak,
Cumhuriyet'in sorusu üzerine,
Parti Meclisi üyeliği dışında
parti yönetiminde herhangi bir
görev almayacağını söyledi.
Yazar'ın da aynı şekilde davra-
nacağı belirtiliyor.
Kongreye soruşturma
Ankara DGM, HEP'in ikin-
ci olağanüstü kongresiyle ilgili
olarak soruşturma başlattı.
DGM Başsavcısı Nusret Demi-
ral, kongreye ilişkin belgeleri
incelemeye aldıklannı ve incele-
me sonunda gerekeni yapacak-
lannı bildirdi.
HEP Genel Başkanı Ahmet Türk:
Demirel sorıuıa tek yönlü bakıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Halkın Emek Partisi
Genel Başkanı Ahmet Türk,
partisinin önceki gün yapılan
kongresinde PKK lehine göste-
riler yapılmasının, '"sıkınülann
ifadesi" ve "boşalma" olarak
kabul edilmesi gerektiğini söy-
ledi. Türk, "CHP kurultayla-
nnda, mitinglerinde atılan slo-
ganlar. CHP'nin inisiyatifıyle
mi atılıyordu?" dedi. Başbakan
Süleyman Demirel'in "PKK'ya
destek, cinayete destektir" yo-
lundaki demecini değerlendiren
Türk, Demirel'i sorunu tek
yönlü ele almakla suçladı.
Türk, "PKK içindckilerin çoğu
bizim ailemizden, köyümüzden
olan insanlann çocuklandır"
diye konuştu.
HEP'in 2. olağanüstü kong-
resinde Genel Başkan seçilen
Türk, Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlarken, önceki gün yapılan
kongrede PKK ve PKK'nın li-
deri Abdullah Öcalan (Apo)
lehine yapılan gösterilerin anla-
yışla İcarşılanması gerektiğini
söyledi. Türk, şöyle konuştu:
"İnkar edilmek, susturulmak
istenen bir halk var. Yoğun
baskılar var. Böyle bir parti ku-
rultayında iç boşalma olarak
kabul edebiliriz, görebiliriz.
Aynca kurultayımızı izleyenle-
rin sayısı 5 binin altında değildi.
Böyle coşkulu kalabalıklarda,
böyle şeyler olur. Gecmişteki
CHP kurultaylannda. miting-
lerinde atılan sloganlar, CHP'-'
nin inisiyatifiyle mi atılıyordu ?
Hayır. Halk her zaman mesaj
verecek, halk her zaman bazı
sloganlar atacaktır. Bu durum,
varolan sıkıntıîann ifadesidir.
Böyle algılamak lazım."
HEP'in kendi programı ol-
duğunu, özgür iradesiyle bu
programı gerçekleşü'rmeye ça-
hştığını belirten Türk, "Kong-
re. PKK'nın değil. HEP'in
kongresidir" dedi. Türk, Baş-
bakan Demirel'in HEPkongre-
sini değerlendirirken söylediği
sözien şöyle değerlendırdi:
"Biz halkımıza destek çıkıyo-
ruz, însardanmıza destek çıkı-
yoruz. Köyünde, evinde, tarla-
sında öldürülen insanlara des-
tek çıkıyoruz. Bu insanlann
öldürülmesi de bir olaydır. Peki
Sayın Başbakan bu konuda ni-
ye bir açıklama yapmıyor? Her-
gün faili meçhul cinayeüer,
Hizbi-kontra cinayetleri, evin-
den alınıp ortadan kaldınlan
insanlar... Kimse sorunu tek ta-
raflı ele almamalıdır. Biz olayı
tek taraflı ele almıyoruz. Sayın
Başbakan da olayı tek tarafb
ele almamalıdır.. Biz, askerin de
ölmesini istemiyoruz. Onlar da
esnaf, çiftçi, işçi çocuğu, bir üre-
ticinin kardeşidir. Biz tüm in-
sanlann ölmemesi için mücade-
le ediyoruz. Ama PKK içinde
bulunan insanlar da orada ya-
şayan insanlann, hatta çoğu ai-
lemizden, köyümüzden, civar
köyümüzden olan insanlann
çocuğudur."
' Yasal PKK'
onay görmüyor
Haber Menkezi- HEP'in 2.
Olağanüstü Kongresi'nde
"PKK yasallasmalıdır" sözleri
tepkiyle karsılandı. Başbakan
Yardımcısı İnönü. PKK'nın
terörist bir örgüt olduğunu ve
yasallaşmasının mümkün ol-
madığını söyledi. Genelkur-
may Başkanlığı'nda görevli üst
düzey bir yetkili de, "Dünya-
nın hangi ülkesinde eşkiya ör-
gütü yasallaşmış da, devletin
yönetiminin karştsına otur-
muştur? Bu kanın üstünde na-
sıl yürürler?"değerlendirmesi-
ni yaptı.
Izmir'de gazetecilerin soru-
Jannı yanıtlayan, Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü. HEP
2. Olağanüstü Kongresi'ne es-
ki Gene) Başkan Feridun Ya-
zar'm PKK'nın yasallaşmasını
istediğinin anımsatılması üze-
rine şunlan söyledi:
"Terorizm yasadışıdır.
Onun için ne demek istedikle-
rini anlamıyorum. Yasal terö-
rist olmaz. Tarif olarak tero-
rizm yasadışı bir iştir. Tero-
rizm yasallasamaz. Onun için
ne dediklerini bilmiyorum, ne
demek istediklerini anlamıyo-
rum."
Genelkurmay Başkaniığı'n-
dan üst düzeyde bir askeri
yetkili, HEP'in Ankara'da ya-
pılan kurultayında, PKK'nın
yasallaşması yolundaki talebi-
nin kabul edilemeyecegini söy-
ledi. Askeri yetkili, Genelkur-
may Başkanlığı'nın "bu
maiuyette ortaya konuimuş
düşüncelere cevap verecek bir
siyasi makam olmadığını" be-
lirterek, "Mehmetçik yalnız
Silahlı Kuvvetlerin Mehmetçi-
ği değil ki, Mehmetçik milletin
Mehmetçiği, Mehmetçik dev-
letin emaneti, devletin bu tüm-
celere siyasi tepkisini koyacak
makamlar da belli. O makam-
lar bunun tepkisini gösterirler"
dedi
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz da HEP'in PKK'-
nın yasallaşmasına ilişkin öne-
risinin hatırlatılması üzerine
"HEP, evvela kendisi yasallaş-
malıdır" diye konuştu.
BÎZBİZE
ERDAL ATABEK
Bahçelerde Börülce...
Duya duya sözlerini aklımızda tuttuğumuz bir türküydü:
"Bahçelerde börülce,
Oynar gelin görümce..."
Geçen hafta aynı günde oynanan Avrupa kupaları futbol
maçlarını ertesi gün veren bir spor gazetesi şu başlığı at-
mıştı:
"Fenerbahçe Botev'in anasını iyice belledi..."
Başka bir spor gazetesinin bir maçla ilgili yorumu da
"Anasını ağlattı" deyimiyle veriliyordu. "Anasını belleten"
değerli spor gazetesinin Trabzonspor maçıyla ilgili man-
şeti de zekice bulunmuş bir sözcük oyununa dayanıyordu:
"Trabzonspor Turku'yu Hami'le bıraktı." Bu buluşla "Ha-
mi ile bırakb" sözcükleri yerine "Hamile bıraktı" sözcükle-
ri kullanılıyor, böylece futbol takımlarımızın rakipleri olan
Avrupa takımlarına neler yaptığı "okuyanların yüreğini fe-
rahlatan" buluşlarla anlatılıyordu. Bu arada Isveç'in Göte-
borg takımı da bizim Beşiktaş'ı 2-0 yenmişti ama, olsundu;
onlar bizim anamıza bir şey yapamazlardı. Zaten o soğuk
beyinli Isveçliler'in de aklına bile gelmezdi böyle şeyler.
"Başkasının anası'na karşı aşırı ilgi duymak bizim paten-
timizdeolmalıydı.
Şimdi şöyle yorumlar duyulabilir: "Efendim, bunları bü-
yütmemek gerekir. Bu bir maçtır, işin içine biraz heyecan
katmakte ne var ki? Bu kere biraz ipin ucunu kaçırmışlar,
yani bunca konu arasında bu mu önemli?" Evet önemli,
çünkü bu sadece spor gazetelerinde yer alan deyimler
değil de ondan. Toplu olarak 30 bin futbol seyircisinin bir-
likte yaptığı "tezahürat" başka sözcüklerle mi yapılryor?
Buna öyle "çirkin tezahürat" diyerek, "hertoplumda öyle-
leri bulunur" açıklamasıyla bakarak toplumsal refleksleri-
mizi anlayamayız. Atılan her golü cinsel bir yengi olarak
kutlamak, cinselliğe de nasıl baktığımızı anlatıyor. Sporla
-özellikle de futbolla cinselliği böyle sarmallayıp hayattaki
bütün beklentilerin yerine koymak aslında önemli sosyo-
lojik, psikolojik araştırmaların konusu olacak nitelikte.
Günlük hayatında itilip kakılan, derdini kimselere anlata-
mayan, ekonomik sıkıntıların yükünü taşımaktan yorulan
"sokaktaki adam'ın ruhsal bir boşalımı yaşanıyor diye dü-
şünebiliriz. Ya da "işte, egemen ideoloji, kendi yarattığı
bunalımları yaşayan insanlann bilinçlenmesini istemediği
için onu futbolla avutuyor" tanısını koyabiliriz. "Çaresiz bı-
rakılmış insanın isyanını dile getiren çığlığı" yorumunu
yapabiliriz. Ama çok değişik nedenlerle olsa da dile getiri-
len imgelerin böylesine saldırgan olması çok düşündürü-
cü değil mi?
"Bahçelerde kereviz" ya da "Fincanı taştan oyarlar"
türkülerinin ikinci dizelerini değiştirip bir "sözlü cinsel sal-
dın" haykırışının nakaratı yapmanın arka planında spor
mu var, cinsellik mi? Belki de bunlar değil ama "şiddet"
var. Cinselliği de sporu da "şiddet yoluyla yenme" aracı
sayan toplumsal davranışın arkasında beliren fon aslında
ürkütücü değil mi? Bu davranışla içimizdeki değişik sorun-
larabakışımız arasında düşündürücübağlantılaryokmu?
"Kes sesini, sen ne anlarsın?' diye susturulan insanın,
"atacaksın iki tokat, bak ne oluyor?" diye düşünülen yön-
temin, "asacaksın namussuzlan, herkese ders olsun" bi-
çiminde önerilen çözümün karşısında "çok doğru" diye-
rek başını sallayan bir onaycı davranış biçimi demokrasi-
nin karşısındaki asil toplumsal tehlike değil mi?
Çağdaş-uygartoplum olmanın yolu; haktanıyıcı, kendini
denetleyici, kendi kusurunu da kabul edici, eşitlikçi insan-
ların toplumu olmaktan geçiyor. "Haklı"nın yerine "güçlü'-
yü koydunuz mu, kendinizi güçlü bulduğunuz zaman "za-
lim", güçsüz olduğunuz zaman da "sünepe" olmaktan
kurtulamazsınız. Oysa "insan olmak" ne zalim olmaktır,
ne de sûnepelik. .
"Şiddet toplumu" olmanın ipuçlarım sadece spor alan-
larına özgü sayıp da anlayışlı bir gülümsemeyle bakıp
geçersek çok yanılırız. Aslında orada gördüklerimiz, artık
gizlenmesi gerekmeyen, denetimden çıkmış bir toplu dav-
ranış olarak önemlidir. Yoksa, insanlanmızda "gizli şiddet
eğilimi" yaygın biçimde yaşıyorsa, karşımıza çıkan her
sorunu şiddet yoluyla çözmek bize kolay geliyorsa, top-
lumsal bir tehlike içindeyizdemektir. Böyle bir tehlike; aile
içi ilişkilerden eğitime, Kürt sorununun çözümünden de-
mokrasinin geleceğine kadar bütün toplumsal ölçeklerde
yaşanan sorunların üzerine düşen karanlık bir gölge olur.
Karanlık gölgeleri zamanında göremezsek, "Bahçeler-
de börülce - Oynar gelin görümce" gibi henüz elimizin
uzanamadığı türküyü birlikte söyleyip oynamak işe yara-
maz...
HABERLERTJV DEVAMI
ScuuttFıum'nda 'sanatpazm'Musa Anter öldürüldü
AHUANTMEN
Bu yıl yaklaşık 17 milyar lira
değerinde sanat eseri banndı-
rajı 2. İstanbul Sanat Fuan,
TÜYAP Sergi Sarayı'ndaki
6500 kişilik görkemli açılışın-
dan sonra 27 eylüle dek sürecek
günlük 'maraton'una başladı.
Geçen yıla oranla iki katı bir
alanda(7 bin metrekare)42 ga-
leriyle birlikte plastik sanatlarla
ilgili çok sayıda yan kuruluşu
da kapsamına alan fuar, öteki
sanatlara göre plastik sanatlara
daha 'yabancT kalan ve hatta
galeriye gitmeye çekinen 'so-
kaktaki insan'a Türkiye'de bu-
gûn resim ve heykel sanatlan-
nın vardığı noktayı çok geniş
bir yelpaze içinde sunuyor.
Plastik Sanatlar Derneği ile
TÜYAP'ın işbirliğiyle düzenle-
ncn 2. Istanbul Sanat Fuan,
henüz kavuşamadığunız bir
çağdaş sanat müzesinin boşlu-
ğunu bir ölçüde, çok kısıtlı bir
süre içinde doldursa da 20 bin
lira ödeyerek fuan gezen izleyici
jçin bu etkinlik, yalnızca bir
"fuar", galerici için işe gercekte
olması gerektiği gibi, bir "pa-
zar".
Plastik Sanatlar Derneği'nin
bu etkinüği, hem izleyici, hem
sanatçı, hem de galerici tarafın-
dan "çok olumlu" olarak de-
ğerlendirilse de bu yıl ikincisi-
nin de düzenlenmesiyle birlikte
daha ciddi bir boyut kazanan
İstanbul Sanat Fuan'nın bir
"galeriler fuan" olduğu, dola-
yısıyla kültürel boyutundan
çok özellikle koleksiyoncuyu
çekmek, ya da yeni koleksiyon-
cular kazanmak için düzenle-
nen bir "sanat pazan" olması
gerektiği boyutu da galericiler
arasında tartışma konusu.
Sanat Fuan'na 31 sanatçının
toplam 1 milyar lirayı aşkın res-
miyle kaulan Galeri Baraz'ın
sahibi Yahşi Baraz, bu tür bir
fuan galericılerin düzenlemesi
gerektiğini düşünüyor: "Gale-
riler fuan, genellikle galericile-
rin ve profesyonellerin yaptığı
fuarlardır. Yurtdışında bu tür
fuarlar mutlaka galericılerin
yönlendirmesiyle yapılan işler-
dir. Türkiye'de bunu Plastik
Sanatlar Derneği ele aimıştır ki
dünyanın hiçbir yerinde böyle
bir örnek yoktur. Çünkü PSD
bir ressamİar grubudur, başın-
da da bir ressam vardır ve res-
sam hiçbir zaman bir galerinin
sorununu bilemez. Galeriler
fuan açıldığı halde, galeriler ta-
nıulmamışür."
Plastik Sanatlar Derneği
Başkanı Hüsamettin Koçan
ise, bu tür tarüşmalann yerine,
"yapılan işe" bakılması tarafta-
n. Bu tür fuarlann dünyada
profesyonel fuarcılık şirketle-
rince düzenlendiğine dilflcat
çeken Koçan, "Türkiye'de bu
işin bizim aracılığımızla yapıl-
ması, böyle bir teşebbüsü birisi-
nin yapması ve bizim de Tür-
kiye'de sanat alanırun iyileştiril-
mesi gerektiği gibi bir temel
misyonu üstlendiğimiz için ol-
du.
Benim geleceğe yönelik
beklentim, giderek bu fuar ya-
pısmdaki genel sergi kalitesinin
yükseltilmesiydi ki bu da ancak
profesyonelleşmeyle mümkün.
Ben profesyonelleşmeyi PSD
bunu bıraksın, galericiler yap-
sın olarak görmüyorum" diyor.
Bu tür tarüşmalann yanı sıra
fuara kaülan galerilerden Gale-
ri Nev'in sahibi Haldun Dos-
toğlu da fuardaki "genel hava'yı
yansıtan bir noktayı değerlen-
diriyor: İzleyici meraklı ve fuar
bu merakı gidermek için galeri-
lerden daha özgür bir ortam.
"Halk galeriye gitmiyor. Gale-
rinin kapısından içeri ginmeye
çekinen bir kesim var. Onlar
için burası çok ideal bir yer. Bu
kesim, sanatla kurduğu ilişkiyi
bu kadar özgür olarak hisseder-
se, galerilere de gelebileceğini
belki farkeder, o bariyerler yıkı-
lır."
En pahalı yapıtlar
Ramko Sanat Galerisi
1760-70 tarihli, ressamı bilinmi-
yor 350 milyon lira
Urart Sanat Galerisi Şe-
nol Yorozlu 55-150 milyon
lira arası
Galeri Baldem Evgeniy
Plesovskih 50-100 milyon li-
ra arası
Garanti Sanat Galerisi
Neşet Günal.... 50 milyon lira
Galeri Artist Fiİcret Mu-
alla 60miJyon lira
Galeri Pago Mehmet Pe-
sen .... 65 milyon lira
Arkeon Sanat Galerisi
Yunus Tonkuş 110 milyon
lira
Vakko Sanat Galerisi
Franco Adami yaklaşık 100
milyon lira
Tem Sanat Galerisi Saüh
Coşkun 60 milyon lira
Exclusive Sanat Merkezi '.
Erol Akyavaş ...yaklaşık 70
milyon lira
Galeri Baraz Jonathan
Adolphe, Hilo Chen, David O'-
Connell.... yaklaşık 110 milyon
lira.
Fransa'dan 'evet'
• Baştarafı 1. Sayfada
yapılan sondajlara dayanan
resmi olmayan ilk sonuçlanna
göre, halkın yüzde 51.5"i Avru-
pa Birliği'ni sağlayacak Ma-
astricht Anlaşması'nı onayla-
dı. "Hayır" oylan ise, yüzde
48.5 olarak belirlendi.
Fransa İçişleri Bakanı Paul
Quiles de, halkoylamasında
Maastricht Anlaşması'nın
onaylandığını "resmen" açık-
ladı. Quiles, ilk sonuçlann
alınmasmdan hemen sonra
yaptığı açıklamada, "Elime
ulasan bilgiler, Cumhurbaşka-
nı tarafından halka sorulan
soruya Fransa'nın evet dediği-
ni gösteriyor" dedi.
Quileş'in açıklamasının ar-
dından İçişleri Bakanüğı tara-
fından yayımlanan resmi so-
nuçlara gpre de 13 milyondan
fazlası sayılan oylann yüzde
50.54'ü Avrupa Birliği'ni
onayladı. Reuter, yüzde 49.46
olan hayır oylannın önemli
bölümünün kırsal bölgelerde-
ki sandıklardan çıktığını bil-
dirdi.
Fransa'da Avrupa Birliği'-
nin kaderini belirleyen bir oy-
lamaya dönüşen halkoylama-
sından çok az tarkla da olsa
evet sonucunun alınması, bırli-
ği destekleyen çevreler tarafın-
dan sevinçle karsılandı.
Almanya Başbakanı Hel-
mut Kohl. Fransız halkının
karannı memnuniyetle karşı-
ladığını belirtti. Kohl, diğer
Avrupa Toplulugu (AT) ülke-
lerinin de, Maastricht Anlaş-
ması'nın 1 Ocak 1993 tarihin-
den itibaren yürürlüğe girmesi
için onay vereceklerini umdu-
ğunu söyledi. Alman Merkez
Bankası Başkanı Helmut Sle-
singer de, sonuçlann resmiyete
kavuşmasının ardından borsa-
larda yaşanan para krizinin
sona ereceğini kaydetti.
İtalya Başbakanı Guiliano
Amato. sonuçtan memnunluk
duyduğunu açıkladı. Amato,
"Kırk yıldır Avrupa'nın kurul-
masına çalışan ülkelerden biri
olan İtalya için bu sonuç çok
sevindiricidir" dedi.
Avusturya Cumhurbaşkanı
Thomas Klestil de, sonuçtan
sonra yaptığı açıklamada,
"Avrupa ve Avusturya için iyi
bir gün" dedi. Klestil, Fransa'-
nın Avrupa'yı birbirine daha
çok yaklaştırdığım belirtti.
• Baştarafi 1. Sayfada
Anter'e yakın mesaleden açı-
lan ateş sonucu vucuduna 3
kurşun işabet etti..Kurşunlar-
dan birinin sol bacağına, diğeri-
nin göğsünün sol kısmına.
üçüncü kurşunun da kafatası-
nın üstünden girip çenesini par-
çalayarak dışan çıktığı belirtil-
di. Anter'e yapılan otopside
v ücuda giren mermi çekirdeklc-
rine rastlanmadığı, kurşunlann
üçünün de vücudu parçalaya-
rak dışan çıktığı öğrenildi. Yet-
kililer. Anter'e.yapılan silahlı
saldınnın yakın mesafeden ol-
duğunu belirtirlerken, buna
özellikle kafasına isabet eden
kurşunun yaklaşık 1 metreden
Anter
GDoğu'da
öldürülen
9. gazeteci
Haber Merkezi - Gazeteci -
yazar Musa Anter'in dün gece
öldürülmesiyle birlikte, Güney-
doğu'da öldürülen gazeteci sa-
yısı 9'a çıktı.
Güneydoğu'da son 7 ay için-
de öldürülen gazeteciler ise şöy-
le
15 Şubat 1992'de 2000'e
Doğru Dergisi'nden Halit
Güngen, 24 Şubat 1992'de Yeni
Ülke Gazetesi'nden Cengiz Al-
tun, 23 Mart'ta Sabah Gaze-
tesi'nden İzzet Kezer, 2 Hazi-
ran'da serbest gazeteci Mecit
Akgün. 8 Haziran'da Özgür
Gündem'den Hafız Akdemir.
30 Temmuz'da Özgür Halk
Dergisi'nden Çetin Abayay. 1
Ağustos'ta Özgür Gündem'den
Yahya Orhan, 5 Ağustos'ta yi-
ne Özgür Gündem'den Burhan
Karadeniz ve son olarak da Öz-
gür Gündem Gazetesi yazan
Musa Anter vurularak öldürül-
dü.
atıldığını eklediler.
Diyarbakır Belediyesi'nin
düzenlediği Kültür ve Sanat
Festivali etkinliklerine katılan
Anter, 3 gündür bulunduğu
kentte okurlanna kitaplannı
imzahyordu.
Orhan Mıroğlu ise vucuduna
isabet eden 2 kurşunla ağır ya-
ralandı.
Bu arada Isveç'in Eskils-
tuna kentinde yaşayan Anter'in
üç cocuğundan ortaca oğlu
Dicle Anter olay üzerine tepki-
sini, "Böyle bir adamın öldü-
rülmesi Türkiye Cumhuriyeti
için kara bir lekedir" sözleriyle
dilegetirdi.
Dicle Anter. babasının Kürt
halkının herkes tarafından bili-
nen sembolü olduğunu belirte-
rek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın her tarafında her
halk kendi özgürlüğii için mü-
cadele veriyor. Halklann kendi
haklannı istemesi çok doğal.
Babamın Diyarbakır'da bir
kültür etkınliğine katılıp daha
sonra da kurşunlanarak öldü-
rülmesi çok iğrenç. Kim yaptıy-
sa ortaya çıkartılmalı."
SAVUR SHP İLÇE
BAŞKANI ÖLDÜRÜLDÜ
Mardin'in Savur ilcesine
bağlı Durusu ve Pınardere
köyleri arasında pusu kuran
PKK militanlan, önceki gün
saat 15.30 sıralannda Pınarde-
re mevkiinde sekiz aracı dur-
durdular. PKK'lılar araçlar-
dan yolculan indirdikten
sonra kimlık kontrolü yaptı-
lar. PKK militanlan, yolcular
arasında bulunan SHP Savur
İlçe Başkanı Nizamettin Açan,
Dereiçi Köyü Muhtan Cercis
Yüksel ile ilçede bakkallık
yaptığı bildirilen Hüseyin
Gündoğdu'yu diğerlerinden
ayırarak kurşuna dizdiler. Di-
ğer yolculara bir süre PKK
propagandası yapan ve marş-
lar söyleten militanlar olay ye-
rinden uzaklaştılar.
PORTRE/ İLHAMİSOYSAL
43 yıllık gazeteciydi
Geçirdiği trafik kazası sonucu
ölen Milliyet gazetesi
yazarlanndan İlhami Sosyal,
1928 yılında Karadeniz
Ereğlisi'ndedoğdu. İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni
bitiren SoysaL gazeteciük
mesleğine 1949 yılında Bursa
Ant gazetesindesayfa sekreteri
olarak başladı. Büyük Doğu,
Son Ha\adis. Kısmet, Yeni
Ankara Postası. Karagöz.
Ekspres. Son Posta. Hareket,
Akşam. Hür Anadolu. Devrim,
Yeni Ortam ve Milüyet gibi
gazetelerdemuhabirlik. sayfa
sekreterliği, yazı işleri müdürlüğü
veya^arhk yaparak gazeteciük
mesleğini sürdürdü.
Basın yanşmalannda alü kez
başan ödülü kazanan Soysal,
aynca Zonguldak'da Yeni Ses,
Adapazan'nda Akşam
Haberleri. Eskişehir'deSakarya
gazeteleri ile Pazar Postası.
Gündem. Akis. Kim ve Yön adlı
dergilerde görev yapü. 'Sıfıra
Sıfır Elde Var Sıfır'. "20. Yüzyıl
•
Istanbul
9
da
SHP
adaylan
(STANBUL (AA) - Avcılar
ilçesinden Kemal Bozan, 1 Ka-
sım yerel ara seçimlerine SHP'-
den belediye başkan adayı ola-
rak katılacak.
Delegeîer arasında dün yapı-
lan oylama sonucunda. İstan-
bul'daki 6 ilçede yapılacak bele-
diye başkanlığı seçimleri için
SHP'den şu isimlerada> olarak
belirlendi:
Maltepe'den İsmet Şengül,
Güngören'den Baki Durmuş,
Bağcılar'dan Seyit Ali Güneş,
Tuzla'dan Sinan Şen. Bahçeli-
evler'den Beyzade Özkahra-
man ve Avcılar'dan Kemal
Bozan.
ŞiirAntolojisf. 'Günün Içinden',
"Dünya'da ve Türkiye'de
Masonluk ve Masonlar', 'Niçin
Masonluk Değir ve' 150Tikler'
adiı inceleme-araştırma kitaplan
yayımlanan İlhami Soysal, bir
sürede TürkiyeGazetecikr
Sendikası başkanvekilliği
görevinde bulunmuştu.
Parlamento Muhabirleri
Derneği üyesi ve Basın Şeref
Kartı sahibi olanSoysaJ, evü ve
birçocuk babasıydı. 64 yaşında
ölengazeteci-yazar İlhami
Soysal. son olarak Milliyet
gazetesinde araşürmacı serbest
yazar olarak çahşıyordu.
IDıaıııi So\sal
• Baştarafi 1. Sayfada
plakalı yolcu otobüsü ilecarpış-
tı. Kazada ağır yaralanan Soy-
sal'a ilk müdahale kaldınldığı
Ayvalık Devlet Hastanesi'nde
yapıldı. Burada yapılan ilk
nıuayenesinde göğüs tramvası
teşhisi konulan İlhami Soysal,
iç kanama şüphesi üzerine Ay-
valık Devlet Hastanesi'nden
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne sevk edildi. An-
cak Soysal. hastaneye yetiştiri-
lemeden yolda yaşamını kay-
betti.
îlhami Sosyal'ın ölümüyle
sonuçlanan kazadan sonra 34
JRR 53 plakalı otobüsün şofö-
rü gözaltına alındı.
SAVAŞ
YILLARINDA
BİR SÜRGÜN
Kemal Sülker
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-Istanbul
Ödemrii gönderilmez.