23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 EYL0L1992PAZARTE5I OLAYLAR VE GORUŞLER Drflive Geee Ögretîınî.•. sonra yapılacak öğretim olarak tarumlanmakta- dır. Gece öğretimi, gelişmiş ülkelerde genellikle ^ _ _ gündüz çahşan gençlerin ve yetişkinlerin devam Çıkanlnıası düşünülen yasanın adı 'Paralı Öğretim Yasası" olmabdır. Öğre- etmesine olanak tanıyan bir öğretim şeklidir. tım programlan ve yonetmelıkler, bu yasa vesılesıyle yenıden gozden geçınl- melidir. Prof. A. EMEL GEÇKİNLİ İTÜKimya-MetalurjiFak.Öğr. Üyesi Yükseköğretim Kurumlannda, "İkilı ve Gece Öğretimi Yapılması" hakkındakı Milli Eğitım BakanlığVnda haarianan kanun tasansı, rek- törlüklere gönderilmiş bulunmaktadır. Eylül sonunda TBMM'den gececeği Sayın Bakan Köksal Toptan tarafından ifade edilen yasarun, üzerinde yeterince tartışılmadan ortaya çıkacağı bir gerçektir. Kısa vadeb çözüm olarak görülen. yükseköğrenim olanağından yoksun kalan yüz- bınlerce gencin ve ailesinin ümidi olan bu yasa- nın bir an önce çıkması ve uygulanabilmesi için ünıversitelerimizin tüm olanaklanru zorlayarak elınden geleni yapacağı şüphesizdir. İkili öğretim mi, gece öğretimi mi? Yasa taslağında. eece oğretımı, saat 17.00'den yapılacak gece eğitimine zorlamak anlamsızdır. Kaldı ki, lam gün çahşan bir kişinin, saat 17.00'- de öğretim kurumunda derse gelmesi mûmkün değildir. Gece öğretiminin en önemli ön koşulu, lyış- kusuz can güveniiğinin sağlanmasıdır. Güpe- gündüz terörün kol gezdiği ülkemizde gece öğre- timine kalkışrnak olağanüstü sakıncalıdır. Öte yandan, öğretim üyeleri ve görevli öbür perso- nelin kampusta yaşamadığı, büyük şehir üni- versıtelerinde gece öğretimini sürdürmenin güç- lüğü ortadadır. Burada belirtilmeyen dığer nedenler de gözönüne abndığında, gündüzyapı- labilecek bir eğitım modelinin daha akılcıl oldu- ğu şüphesizdir. Yasa taslağında, "ikili öğretim"de normal öğ- retimden sonra başlayan öğretim olarak tanım- lanmaktadır. Oysa, halen üniversitelerimizde sabah saat 09.00'dan öğle tatili yapdarak saat 18. 00'e kadar. haftanın 5 günü eğitim yapılmakta- dır. Dolayısıyla, ikili öğretim ne zaman yapıla- caktır? Kaldı ki, bazı ünivers'telerde halen gece eğitimi de deyam etmektedir. Adı ne olursa ol- sun bu öğretim, kapasite arttınlarak yapılacak "paralı" bir öğretimdir. Üniversitelerimizde, hafta sonu, yaz dönemi ve uzun yanyıl tatilleri devreye sokularak, paralı eğitimin gündüz ger- Arkası 15. Savfada PENCERE 12'den... ARADABIR ŞERAFETTfN UZUNER Yük. Mühendis Güneydoğu'dan ••• Belki de dünyamız, duyumsamadığımız kendi ekseni çevresindeki dönüşünden daha hizlı bir bilimsel devi- nim içindedir. Bilimsel devinime koşut siyasal ve top- lumsal devinımde de başdöndürücü bir seyir izlemek- tedir. örneğın, sosyalist ideolojinin çökmesi, Sovyet- ler Birliği'nin dağılması, bütün toplumsal ve ekonomik dengeleri altüst etmiştir. içinde bulunduğumuz bu de- ğişim ve dönüşüm, bireysel ve toplumsal değer yargı- larını etkileyerek ortaya yeni bir dünya görüşü, buna bağımlı yeni bir değer yargısı oluşturmuştur. örneğin tüm ekonomik görüşler, pazar ekonomisi görüşü çev- resinde odaklaşmış, dünkü sosyalistler, çarçabuk libe- ral oluvermişlerdir. Bu keskin dönüşüm, olgunlaşma- dan, ekonomik ve toplumsal kargaşayı süreçleştire- cektir Dikkat edilirse toplumsal ve ekonomik dönü- şümler hep ulusçuluk ekseni çevresinde yoğunlaş- maktadır. Tarih olmuş öç alma ve düşmanlık kalıtları günümüze taşmarak, çağımıza yakışmayan, gereksiz jç boğuşmalara dönüşmüştür. Tüm birikim ve varsıllıkları yok etmeye yönelik etnik çatışmalar uzun süre silin- meyecek gözyaşı, iğrenti, bulantı bırakarak süreceğe benzemektedir. Bulgu, yargı, yorumdan yoksun bu karmaşanın nelere gebe olduğu belirsizdir. Ülkemiz bu onanmaz ortamın bitişiğindedir. O ba- kımdan ülkemiz zor bir sınav geçirmektedir. Hiçbir parça, bütününden büyük olamaz. Eunun bilincinde ol- mak, toplumsal yarınımıza güç katar. Bugün ülkemizin yasama, yürütme yargı erklerinde özlenen bütünlük, uyumluluk zincirinde kopukluklar vardır. Demokratik- leşme süreci duraksamalara uğramaktadır. Bu bakım- dan siyasilerimiz birbirlerine çalım atma yerine tüm siyasal birikimlerini şişinmeden ortaya koyarak, ülke- mizin birlikteliğini korumak zorunluluğundadırlar. Içe- rikten yoksun siyasal didişmeler, ülkemizi yakınımız- daki kargaşanın içine sokabilir. Bu satırları okuyanlar, "Ülkemiz zaten bu kargaşanın içindedir" diyebilir. Biz o kanıda değiliz. Batı Avrupa'da da görülen benzer te- rörün yıkımına karşın, bağımsızlık kazanamamıştır. Bizde de olacağı odur. Yeter ki güvenlik güçleri, çeri- sel güç yerine akıl gücünü demokratik hukuk düzenine uyumlu kullanabilsin. İçinde yaşadığımız terörün özü- nü ekonomik yoksulluk oluşturmaktadır. Bin yıllık bir- likteliğin birikiminin çarçabuk yok olduğunu sanmak büyük yanılgıdır. O nedenle terörün kaynaklandığı ve yuvaland»ğı Güneydoğu yöremizin, zaman geçirilmek- . sizin varsıllaştınlması kaçımlmazdır. Kalkındırmada savsaklama, terörü uzatır durur. "Şehitlerimizin kam yerde kalmayacaktır" tekerlemesinin yinelenmesi ça- re olamaz. Olmek-yaşamak çizgisinde olan bireylerin kolaylıkla aldatılacağı, toplumbilimsel bir kuraldır. Gü- neydoğu'da ulusal gelirin birey başına düşeni 400 do- lar dolaylarındadır. Bu miktar, Türkiye ortalamasının beşte biridir. Gelir dağılımındaki çarpıklık giderilme- den teröre çözüm bulmak olanaklı değildir. Bugüne gelinmesinin özünde yatan hep çerisel önlemlerin ekono- mik önlemlerin önüne konmasıdır. Bugün de güven- sizlik öne sürülerek, yatırımlara girilmemektedir. Bu tutum temelden yanlıştır. Pahası ne olursa olsun yatı- rım yapılmalı. O yöre insanının karnı doymalıdır. Dev- letin yanında olduğunu o zaman duyuracaktır. Yatırım- dan amaç, tok insanlarının yaygınlaştırılmasıdır. Kısacası, işe ve çalışmaya aç bu yöre insanlarımızın yazgısı varsıllığa dönüştürülmelidir. Böyle bir oluşu- mun özlemini çektiklerini orada çalıştığım 1967-68 yıl- larında özümde duymuştum. O yöremizde işsizlik aşırı boyutlardadır. Ağalık beylik etkinliğini sürdürmekte- dir. Korkuyla kandırılmaya uygun bir ortam süreçleş- miştir. Yineleyelim: Demokratik hukuksal düzen için- de, hoşgörü, daha çok yatırım, daha çok iş, akıla dayalı güvenlik önlemleriyle sorunun uzun dönemde çözümü olasıdır. Hoşgörü ve yatırım kesinlikle güvenlik önlem- lerinin önüne geçirilmelidır. GAP'ı çabuklaştırmak, şimdiden tarıma dönük sanayi yatırımlarına öncelik vermek, petrol aramalarını hızlandırmak, Batman Pet- rol Rafinerisi'ni büyütmek, Diyarbakır'da petrol rafine- risi kurmak, o yörenin tümünde konut yapımına olanca ağırlığı vermek, küçük sanayi sitelerini yaygınlaştır- mak, yapımlarını, sürümcemede bırakmamak, başlan- mış olan tüm sanayi ve tarım yatırımlarını bitirmek, toprak ve iz halindeki karayollarını en kısa zamanda trafiğe açmak alınacak ivedi önlemlerin başlıcalandır. Bu tür yatırımlardan kaçınmak bahane aramaktır. İHALEİLANI HAZİNE BİLGt SİSTEMLERİPROJESİ HAZÎNE VE DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIGI (HDTM) Kredi No: 3477-TU 1. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Hazine Bilgi Sistemleri Pro- jesi finansmanı için Dünya Bankası'ndan çeşitli döviz kurlannda bir kredi almıştır. Bu kredinin bir kısmının, temel bilgi analiz kolaylık- lannı sağlayacak kişisel bilgisayarlar ile HDTM elemanlannın koor- dineli bilgi analizini sağlayacak, bilgi iletisünini ve paylasımını ko- laylaşüracak ve eloktronik haberleşme, yazdım paylasımı dahil olmak üzere ek iletişim hizmetleri sağlayacak bir yerel bilgisayar ağı aümı yapılacaktiT. 2. HDTM; uygun fırmalan, LAN server, Laptop, PC-80386, PC 80486, Dot Matrix ve Laser yazıalar için gerekJi donanım ve yaa- lımlan temin etmek üzere kapalı zarf usulü teklif vermeye davet eder. 3. llgili firmalar, ihale dokümanlannı inceleyebilmek ve daha ge- niş bilgi edinebilmek için aşağıda belirtüen adrese müracaat edebilirlen Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Ekonomik Araştırmalar ve De- ğerlendirme Genel Müdürlüğü tnönü Bulvarı, Emek- ANKARA/TÜRKtYE Telefon: 90-4-212 8907 — Fax: 90-4-223 5807 4. llgili fîrmaJar yukanda belirtüen adrese yapacaklan müracaat ile ihale dokümanlarımn tamamını, geri iade edilmemek üzere ode- yecekleri 100 Amerikan Dolan veya karşüığı Türk Lirası mukabilin- de satın alabilirler. thale dokümanlan 25 Eylül 1992 tarihinde hazır olacaktır. 5. îhale dokümanlan bedeü, HDTM'nin TC Merkez Bankası An- kara şubesindeki, aşağıda belirtüen hesaplansdan biıine "Hazine thale Dokümanı" açıklaması ile yatırılabilir: Hesap No: 85 döviz hesabı, Hesap No: 411 ve 415 TL hesabı. tlgüilerin, ödedikleri ihale bedeli karşılığmda Merkez Bankası'ndan dekont almalan ve bunu ihale dokümanlannı alırken ibraz etmeleri gerekmektedir. 6. Firmalar, tekliflerini ihale bedelinin % 5'i (beş) tutannda yatı- racaklan gecici teminat makbuzuyla birlikte .0 Kasım 1922 saat 17.00'ye kadar yukanda belirtilen adrese teslim etmeleri gerekmektedir. 7. Teklifler, 11 Kasım 1992 saat 10.00'da yukanda beiirtilen adres- te firma temsilcilerinin hazır bulunması ile açılacaktır. Basın: 37649 Ş e h ı r 1 e r a r a s ı y o 1 c u 1 u k 1 a r ı n y e n i o t o b ü s ü M e r c e e s - B e n z 0 3 0 4 S o r u m 1 u 1 u k t a ş ı y o r Bu sorumluluk 25 yıl önce başladı. Yaşadığı- sistemiyle sağlam ve güvenli. Giivenli bir yolcu- nuz ülkenin hayallerini, urautlarını, beklentile- luğun gerektirdiği optimum yükseklikleki rini tüm gerçekliğiyle taşıyabilmenin sorumlu- sağlam karoseri, uyumlu renklerle döşeli şık ve luğu. Bugün, bu sorumluluğun sayısı daha da ferah atmosferi, çift camlı ses ve ısı izolasyonlu artıyor... Bugün Mercedes-Benz Türk, yolcu- panoramik pencereleri, eşit ısı dağılımı sağla- luğumuzun tarihine bir sayfa daha ekliyor... yan termostatlı konvektör kaloriferi, sıcak 0 304! Şehirlerarası yolculukların yeni otobüsü soğuk servis için kullanışlt mutfağı, tuvaleti, Mercedes-Benz 0 304'ün 340 PS turbo intercooler geniş bagajıyla ayrıcalıklı ve konforlu. V6 yeşil motoru; Avrupa'nın 1993'den itibaren Bugün, şehirlerarası yolculukların yeni oto- şart koştuğu tüm standartlara uygun Türki- büsü 0 304, Türk yolcusu ve sürücüsüne 25 yıbnı ye'nin ilk ve tek motoru. Güçlü, sessiz, ekono- adamış Mercedes-Benz Türk güvencesiyle yola mik ve çevre dostu. Hem sahibine hem doğaya çıkıyor. Mercedes-Benz 0 304, insanlarımızın karşı duyarh. Üretilen her Mercedes-Benz 0 304 hayalleri ve gerçekleri için, gelişmiş uluslararası otobüste standart olarak bulunan; ani duruş- teknolojisiyle daha fazla konfor, daha fazla larda tam güvenlik sağlayan ABS, frenleme gü- cünü hıza göre otomatik ayarlayan tam elektronik retarder, yağ soğutuculu orijinal Mercedes-Benz şanzıman ve isteğe bağlı anti-patinaj ASR fren güven ve çok daha fazla sorumluluk taşıyor. Mercedes-Benz Mercedes-Benz Türk A.Ş. 12 sayısında bir gizem mi var? Hedef tahtasının tam ortasında niçin 12 yazıyor? Neden herkes 12'yi nişanlıyor? Bir 'düzine' neden 12'den oluşuyor? Alevilikte "72/mam"ınanlamı ne?.. Bir yıl 12 ay... Saatin kadranındaki 12 sayı, bir çembere göre dizilmiş; akreple yelkovan, günde iki kez 12'nin üzerinde buluşu- yorlar. Roma Imparatorluğu'ndan çıkarılan yasaların en ünlüsü "12 Levha Kanunu" diye anılır. . j Şekspir'in oyunlarından bi- ri: "12'nciGece!.." Sonra 12 Mart... Ve 12 Eylül... 12 Eylül; ülkemizi dünyanın gözünde batıran, toplumu ka- ranlığa boğan, 2000 yılına doğru Türkiye'nin gidişini uy- garlığın tersine tersine çevi- ren, kara bir leke gibi tarihi- mizin sayfalarına yapışan, baskı rejiminin adı. 12 Eylül'ün 12'nci yıldönü- mü 1992'de yaşandı. 12 Eylül hukuku bugün de sırtımızda kambur. Arkadaşımız Deniz Teztel, "Süngünün Ucundaki Hukuk" adıyla yayımladığı yazı dizısinde 12 Eylül yargı- lamalarını olabildiğince ser- giledi: "12 Eylül de 650 bin kişi gö- zaltma alındı... Hemen her- kes işkence gordü... Bir mil- yon 700 bin kişi fişlendi... 230 bin kişi yargılandı... 100 bin kişi örgüt üyesi olmakla suç- landı... 14 bin kişi vatandaş- lıktan çıkarıldı... 308 kişinin dosyası idam için Meclis'e yollandı... 49 kişi idam edil- di..." Peki, sonuç ne oldu? Hiç... Sıfıra sıfır, elde var sıfır... 12 Eylül, kan davalarını ço- ğaltarak, terörü sulayıp to- humlamak için yatırım yaptı. Dünyanın en büyük roman- cılarından bin -belki de birin- cisi- sayılan Dostoyevski, Çarlık Rusyası'nda kürek ce- zasına çarptırılmıştı. içeri atıldığmda koğuş arkadaşları kuşkuyla karşıladılar Dosto- yevski'yi; çünkü okumuş yaz- mış biriydi, kendilerinden değildi. Yazar, zindanda dört yılı aşkın bir süre kaldı; birce- henneme düşmüştü ve ilerde yazacaklarını belleğine kazı- yordu. Cezasının bitimınden önce salıverildi. Koğuşları dolaşarak arkadaşlarına, 'al- lahaısmarladık' diyor, ellerini sıkıyordu. Olayı şöyle anlatır. ' Nasırlı ve sert birçok el, bana doğru uzandı. Ama eli- mi arkadaşça sıkanların sayı- sı çok değildi. Kimileri arka- larını döndüler bana; selamı- ma karşılık vermemekte direndiler. Kimileri de kin do- lu bakışlar fırlattılar. Benim şimdi başka bir adam olmaya gittiğimi kavrı- yorlardı." Dostoyevski'nin yaşam öy- küsünü okurken, son tümce- nin altını çizdim. Koğuştaki- lerle vedalaştıktan sonra Dostoyevski atölyeye gider; demirciler zincirlerini söke- cekler... Bir çekiç vuruşuyla zincir- lerdûşer... Dostoyevski eline alır onla- rı, uzun uzun seyreder; o, ar- tık "bir başka adam" olmuş- tur. Demirhaneden çıkar, göğe bakar. • Belirli bir süreçten geçtik- ten sonra, bir başka insan olmak, hem kolay hem de- ğii... "Ziverbey İşkence Köşkü"- nden çıktıktan sonra uzun süre düşünmüştüm. Bana iş- kence edenlere bir "iyilik" yapmak, kafamdan geçmedi değil. intikam duygularını kinle bilemek çok kolay!.. Elinde olanaklar varsa, uygu- lamaya da koyabilirsin. Üste- lik senin bir şey yapmana da gerek yok. işi ihale edersin, olur biter. Ama, bu yolu tut- mak insanın kendine karşı saygısızlığını oluşturmuyor mu? intikam almak şöyle dur- sun; zamanla işkencecileri- me acımaya başladım. 12 Mart'ta uç verdi; 12 Ey- lül'den sonra kesintisiz sür- dü; toplumun içine sürekli kin tohumları ekiliyor; intikam duygularını keskinleştirmek için elden gelen yapılıyor; in- sanı insana karşı canavarlaş- tırmak için sanki büyük bir çaba van heryanda bunun iz- lerinı görüyorum; kitlelerin kan güdülerini körüklemek, geçmişteki kan davalarını gü- nümüze getirerek gençleri kışkırtmak neye yarayacak? Kan davalarını bir yana bı- rakarak çağdaş bir kişi gibi düşünmek çok mu güç?.. Herkes Dostoyevski ola- maz; ama, herkes insan öla- bilir... Kolej öğretmeninden İngilizceders. Tel:3261670 (17'den sonra)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle