26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18EYLÜL1992CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER Gali halâ umutlu •!X.EW YORK(AA)- Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ButrosGali.yıllık raporunda, Kıbns korı usunda 26ekimde New Yor k'ta yapılacak görüşmelerde anlaşma belclentisini yineledi. BM Genel Sekreteri, önceki gün yayımlanan 47 sayfalık genel değerlendirme raporunda, Kıbns konusuna sadece bir paragraf ayırdı. Güvenlik Konseyi'nin, geçen ay kabul ettiği 774sayılı kararada değinen BM Genel Sekreteri raporunda şöylediyor: "Güvenlik Konseyi'nin 774 sayılı karanndada yansıtıldığı eabı Kıbns görüşmeleri 26ekimde yeniden başlayınca, iki lider anlaşma sağlanması jçin dojrrudan ve kesintisiz görüşmelerini sürd üreceklerdir." Abhazya'ya acil yardım •ANKARA(ANKA)- Türkiye. Gürcistan tarafından işgal edilmeye çalışılan AbhazyaÖzerk Cumhuriyeti'ne acil insani yardım gönderme karan aldı. Dışişleri bakanlığı larafından yapılan açıklamaya göre, bir süredir devam eden ve ağır can ve mal kaybına neden olan silahlı çatışmalar nedeniyle buicarann alındığı bildirildi. Kararagöre. bugün Abhazya'nın Gdauta kentine 15 ton acil yardım malzemesi gönderilecek. Gönderilecek malzemenin, 6 ton un, 4 ton irinç, 4 ton şeker ile bir lon ilaç ve tıbbi malzemeolduğu bildirildi. Hüseyin-Talabani göPüşmesi • AMMAN(Reuter)- Ürdiin Kralı Hüseyin'in, Londra'da Kuzey Irak Kürt hareketi KderlerindenCelal Talabani ile görüştüğû • bildirildi. IrakhŞii bir Müslüman kaynağın verdiği bilgiye göre, iki lider arasındaki görüşme geçtiğimiz pazar günü gercekleşti. Bazı Batılı diplomatlann da doğruladığı görüşmenin içeriği hakkında bilgi verilmedi. Ürdün Krah Hüseyin, KörfezSavaşı sırasında Irak lideri Saddam Hüseyin'i desteklemişti. Siyasi gözlemciler, Kürt lideri ile . görüşmesinin, Ürdün'ün politikasında keskin bir dönüşolabıleceğıni belirttiler. Enternasyonal sona erdi • BERLİN (AA) - Sosyalist Enternasyonal'in Berlin'de düzenlenen 19. Kongresidün yayınlanan sonuç bildirgesi ile sona erdi. Bildiri taslağında yer alan, başta Bosna-Hersek olmak üzere, eski Yugoslavya cumhuriyetlerindeki sorunun askeri müdahaleye gidilmeksizın çözülmesi yolundaki öneri, SHP heyeûnin girişimleri sonucu değiştirildi. Bunun yerine bildiriye, "Sosyalist Enternasyonaİ eski Yugoslavya'daki savaşın ' askeri müdahaleye gerek kalmadan çözülmesini yeğler" ifadesi konuldu. Mali anlaşmazlık yüzünden siyasi birlik tehlikeye düştü Avrupa birliğiniparaböldü• Birleşik Avrupa planının temelinde ya- tan, siyasi birliğin ekono- mik ve parasal birlikle perçinleşmesi idi. Bunu sağlamak üzere kurulan Avrupa Döviz Sistemi (ERM), üyeler arasında- ki ekonomik güç farkhlığı nedeniyle şimdi işlemez durumda. EDtPEMtLÖYMEN Sterlininengellenemezdüşüşü LONDRA - Dört ay sonra siyasi ve ekonomik birliğe geç- meye hazırlanan Avrupa Top luluğu'nun (AT), üyelerin para konusundaki anlaşmazlıklan yüzünden birlik ve bütünlük hayalleri suya düş- mek üzere. Birleşik Avrupa Devletleri planlan- nın temelinde yatan ana fıkir, siyasi bir- liğin, ekonomik ve parasal birlik ile per- çinlenmesiydi. Bunu sağlamak amacıy- la kurulan Avrupa Döviz Sistemi (ERM) şimdi, üyeler arasındaki ekono- mik güç farkhlığı nedeniyle işlemez du- 1979-91 arasında Thatcher döneminde İngüiz ekonomisindeki canlanmanın temelinde özelleşürme ve Kuzey Denizi Petrol geliri yatıyordu. Popüler kapitalizmi destekleyen Thatcher, temel vergi oranını ve şirket vergi oranlannı düşürebildi. Faiz oranlan da düşürüldü. İç talep-arttı. Enflasyon yükselme eğiliminegirdi. Ekonomi hızlandı. Bu dönemde AT konusunda işadamlan ve partisinin bir kanadı hevesli ve heyecanlıydı. Thatcher'ın AT karşıtı tutumu, parti içi bir darbe ile sonuçlandı. Thatcher görevden aynldı. Onun maliye bakanı, başbakan oldu. Enflasyonu dizginlemek için faiz oranlan arttınldı. Ekonomi yavaşlamaya başladı. ancak sterlinin mark karşısında sürekli değer kaybı ile birlikte, ekonomi bu kcz de durgunluğa girdi. Enflasyon yüzde4'ün altına indi. iş dünyası rekabetçi gücünü kaybetti. Avrupa Döviz Sistemi'ndeki (ERM) güçlü paralann, sterlini koltuklamasına umut bağlandı. Sistem gereğince, paralar ancak belli oranlarda dcğer kazanıp-kaybediyordu. Ancak sterlin sürekli değer kaybettikce Almanlar huzursuzlaştılar, Bundesbank, Almanya'daki yüksek faiz oranını gönülsüz biçimde sadece çeyrek puan indirmekle yetindi. Sterlini ayakta tutmak için 10 milyar, lireti tutmak için 50 milyar markı sokağa atan Almanya, sonunda desteğini çekti. Sterlin düştü Fransa, yüzde 13 ile İngiltere ve yüzde 10 i!e İtalya ve diğerleri izlediler. Bugünkü bunalımın temelinde işte bu oranlann "ger- çekçi olmadığının anlaşılması" yatıyor. İngiliz ve İtalyan ekonomile- ri, aradan geçen süre içinde ye- terince güçlü olmadıklannı, bü- yüme hızını tutturamadıklannı gösterdiler. rumda. Almanya ve Fransa gibi güçlü ekonomiler bir yanda, İngiltere, İtalya, İspanya, Portekiz gibi zayıf ekonomiler ve diğerleri bir yanda. Son bunalım, ERM içinde, güçlü ekonomilerin borusunun ötmesi gerek- tiğini, zayıf ekonomilerin de buna uy- ması gerektiğini, ya da sistemin dışınına çıkarak paralannı dalgalanmaya bırak- malan gerektiğini gösterdi. Bu. AT için- de "birinci ve ikinci sınıf üyeler" aynmı- nın da fiilen kabulü anlamına geliyor. 1979 yılında başlayan Avrupa Para Sistemi (EMS) uyannca, "ilerki bir ta- rihte" AT içinde tek para (ECU) uygu- lamasına geçilmesi öngörülüyordu. ECL'nun değeri 1989"da saptandığın- da, AT ekonomileri, güçleri oranında temsil edildiler. En büyük pay yüzde 30 ile Almanya'nın oldu. Onu yüzde 19 ile Ancak, EMS gereğince, bu paralar aynı zamanda birbirine bağlı kurlar şeklinde Döviz Sis- temi içinde de işlem gördükleri için gerçek değerleri düştüğü halde, işlem değerleri sabit kalı- yordu. Almanya, bunun değiş- tirilmesi gerektiğini savunur oldu. İngiltere için tek seçenek, devalüasyona gitmekti. Bunun siyasal sorumluluğunu göze alamayan hükümet, faiz oranlannı art- tırarak çare aradı. Ama sicrlınc p;ıra piyasalannda güven kalmamışü. So- nuçta, Sterlin'in değerini ATdeğıl, piya- sa belirlemiş oldu. Fiilen yüzde 10-15 dolayında bir devalüasyon gercekleşti. Liret. peseta ve diğer paralar için dc av- nı ilke geçerli. ALMANYA Parapiyasası altüstoldu DÎLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN - Alman Bankalar Birliği dün yaptığı açıklamayla AT bünyesindeki parasal ön- lemleri "gecikmiş" olarak nite- ledi ve bütün kurlann yeniden düzenlenmesi gerektiğini sa- vundu. Alman Merkez Bankası Yönetim Kurulu da Frank- furt'ta olağanüstü toplantıya girdi. Toplantı sonucunda faiz- lerin düşürülmesi veya yûksel- tilmesi yönünde yeni bir karar beklenmiyordu. Almanya'da uzmanlar AT- deki büyük parasal çalkantılan "son beş yıldır ihmal edilen kur ayarlamalannın intikamı" ola- rak görüyor. Kurlann adım adım ayarlanması gerektiği, li- ret ve sterlinin daha önceden devalüe edilmesinin gerektiği vurgulanıyor. Hükümetlerin paralannın değeri düştüğü hal- de buna milli gurur yüzünden resmiyet kazandırmadıklan ve şimdi devalüasyona gitmek zo- runda kaldığı vurgulanıyor. AT ülkelerinde yaşanan de- valüasyonlar sonucu mark da- ha da değer kazandı. Bu, kuş- kusuz markın birleşmeden son- ra istikrannı korumaya çahşan Alman Merkez Bankası'ru ra- hatlattı. Ama bu kez de Alman ekonomisini başka bir tehlike bekliyor: Ihracatta tıkanıkhk. Markın değer kazanmasıyla it- halat ucuzlarken ihracat paha- lanarak zorlanacak. Alman ödemeler dengesınde ihracatın aldığı önemli' yer düşünül- düğünde markın değer kazan- ması mutlaka olumlu bir olgu kabul edilmiyor. Alman gazeteleri dünkü yo- rumlannda pazar günü Fran- sa'da gerçekleştirilecek Maast- richt oylamasına da değindiler. Avrupa'da para piyasasının al- tüst olması ve "para birliği" oy- lanacakken ulusal devletlerin kendi paralanna hakim ola- mayışı Fransızlan "korkuta- cak" bir olgu olarak değerlen- diriliyor. Pazar günü Fransa'da sandıktan "hayır" çıkma olasılığı artmış görünüyor. Alman kamuoyunda yapılan son anketler halkın yüzde 85'- inin Avrupa Para Birliği'ne karşı olduğunu ve markın istik- ranndan kuşku duyduğunu kanıtladı. Almanlar şu sırada her ne kadar ceplerinde liret, peseta veya sterlin değil de mark olduğuna şükrediyorsa da Avrupa Birliği'nin getirecek- lerinden endişeli. Avrupa"daki mali deprem Avusrralya'yı da etkiledi. Sydney döviz borsasındaki aracılardan biri teiefon yağdıran müşterilerine bilgi veriyor. (Fotoğraf: REUTER) italyanekonomisi sorunlubirdönemde Doc.Dr. NfÜZHET KAHRAMAN Devalüasyon sonrasında değişik eko- nomik ve politik görüşler ortaya çık- maktadır. Genellikle, İtalyan üretinin devalüe edilmesi ekonominin icinde bu- lunduğu durum nedeniyle gereklilik olarak değerlendirilmektedir. Hükümet ekonomik reformlar için 3 yıl süreli tam yetki isteğjni sürdürmektedir. Karşıt partiler, hükümete bu yetkinin verilme- sinin ekonomide anarşi doğuracağım öne sürmektedir. Bunun yanı sıra, bazı politikacılar ye- ni bir hükümet kurulinası isteklerini gündeme getirmektedir. İtalya ekono- misini "gereğinden fazla olgunlaşmış bir domates"e benzeten İtalya Merkez Bankası'nın Başkanı CIAMPI, müda- halenın gerekliliğini savunarak sözkonu su devalüasyon uygulamasının yanı sıra süratle vergisel önlemlerin ahnmasına şiddetle gereksinim duyulduğunu belirt- mektedir. Neler olabikcektir Bu devalüsyon sonrasında yurtiçi fi- yatlarartacaktır. Fiyat artışlan, aynı za- manda, enflasyon oranını yükseltecek- tir. İşçi sendikalan şimdiden enflas- yonun artacağı kuşkusu karşısında fı- yatlar üzerinde denetim önermektedir. Zaten istikrarh olmayan politik ortam giderek istikrarsızlığını sürdürecek; hal- kın hükümetlere güveni azalacakür. Artan kamu açıklannın giderilebil- mesi için fınansal ve vergisel düzenmeler yapıması kacınılmaz olacaktır. Nite- kim, İtalya Merkez Bankası ısrarla bu önlem üzerinde durmaktadır. Kamu harcamalannda kısıntıya gidilecek, aşın ve lüks tüketimde daralma meydana ge- lebilecektir. Kamu açıklannın kapatıl- masında bir diğer önlem de özelleştirme uygulamasıyla devlet gelirlerine destek yaratılmasıdır. Bu nedenlc, İtalya'da özelleştirme çalışmalan hızanlandınla- caktır. Devalüasyon sonrası İtalya'da ke- merlerin sıkılacağı, vergi denetiminden uzak kalanlann uykusunun kaçacağı, kamu harcamalannın frene basılacağı, kamu açıklannın azaltılması için ciddi önlemlerin alınacağı ve,ve>a alınması- nın gerekli olacağı bir döneme girilmek- tedir. İtalya'nın tanmsal, endüstriyel kaynaklan ile turizm arzının çeşitliliği ve üstünlüğü ciddi ve tutarlı politikalar uygulamaya sokulabildiği ölçüde İtal- ya'yı zengin ülkeler arasında güç kılabi- lecektir. İtalya'nın şu anda cektiği sıkınüya, İngiltere'de çekmekte ve İngiliz Sterlini dünya para piyasalannda değer yitirme sürecini sürdürmektedir. Sterling'in de- valüsyonu çeşitli müdahalelerle şimdilik önlenebilmektedir. İtalya'nın karşılaştı- ğı ekonomik güçlüklerin daha az veya daha çok boyutta olanıyla karşılaşmâya aday Ortak Pazar ülkeleri ise, Yunanis- tan, Portekiz ve İspanya olarak görül- mektedir. Sonuç İtalya devalüasyon sonrasında. eko- nomisinde onanmlar ve atılımlar yapa- bilmek için istikrarh bir politik ortam içerisinde kamu gelirlerini çoğaltmayı, kamu giderlerini azaltmayı sağjayabile- cek politikalan uygulamaya sokmak durumundadır. Ekonomisini güçlendi- rcbıldiğı, ulusal gelirini artırabildiği tak- dirde uluslararası para piyasalan eko- nomisini daha iyi ve hızlı bir gelişmeye yeniden sokabilecek olanaklar genişlet için gerekli dış kredileri de sağlayabile- cektir. Aksi takdirde, İtalya ekonomisi- ne sıkınülıdöneminisürdürecektir. Ancak, unutulmamahdır ki, Avrupa para piyasalannda beliren güçlükler bu- gün özellikle İtalya, İngiltere ve daha birçok Avrupa ülkesini etkisi altına al- mıştır. Avrupa Birliği'ne geçişte önemli bir geçit durumunda olan Maastricht Anlaşması'nın Fransa'da yapılacak 20 Eylül 1992 tarihli referandumda kabulü veya reddi, Avrupa Ortak Pazar Bir- liği'nin ekonomik ve mali entegrasyo- nunu gerçekleştirme hızını artıracak veya azaltacaktır. Bilindiği gibi Dani- marka halkı Maastricht Anlaşması'na "Hayır" demiştir. Ardından diğer Av- rupa ülkelerinden de "hayır" veya "evet" kararlan Ortak Pazan ve Avru- pa Para Sistemini etkileyecektir. Bu ne- denle, İtalya ve diğer Avrupa ülkeleri de Avrupa Para Sistemi'nin olumlu veya olumsuz etkisi ile karşı karşıya bulu- nabilecektir. İLAN BURSA ALTINCI ÎCRA MÜDÜRLÜGÜ 1991/3454 Kambiyo sen«leri (çek, poliçe ve emre muharrer senet) üzerinde haciz yotuyla yapılacak takip taleplerinde ödeme tmri. Alacaklı: Muiz Moşe Vekili: Av. Hasan Koç, Tayfun Gündoğdu, Keresteciler Caddesi Göz- açan lşhanı Bursa Borçlu: 1. Mustafa Işık, 2. Ahmet Keskin, 3. Nusret Gökkurt. Av- rupa işhanı No: S1/6-C Ulu Cadde Bursa Alacak miktan: 17.222.000.— liranın icra masrafı ve vekü ücreti *fe54 faizi ile tahsili talebi vukanda adı geçen borçlulara normal yollar- dan tebligat yapüamadığından, ödeme emrinin Türkiye'de münteşir bir gazete ile ilanen tebügine karar verilmiştir. Bu nedenle: Yukanda yazılı borç ve masraflan işbu ödeme emrinin tebligi ta- rihinden itibaren on gün içinde ödemeniz, takibin dayanağı senet kam- biyo senedi niteliğinı haiz degilse (5) gün içinde mercie şikayet etmcnız, takip dayanağı senet aitındaki imza size ait degilse yine bu (S) gttn içinde aynca ve açıkça bir dilekçeyle tetkik mercüne bildirmeniz, aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın sizden sadır sayılacağı, im- zanızı haksız yere inkâr ederseniz takip konusu alacagın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edileceginiz, borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya ihmal edildigi veya alacagın zatnan asımına ugradı- jl veya yetki itirazuuz varsa bunu sebcpleriyle birlikte beş gün içinde tetkik mercüne bir dilekçeyle bildirerek merciden itiraan kabulüne dair bir karar getirmediginiz takdirde cebri icraya devam olunacagı, üiraz edümedigi ve borç ödenmedigi takdirde on gün içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olunacagınız, hiç mal beyanında bulunamaz veya hakikate aykın be- yanda buiunursanız hapisle cczalandınlacağınız, tşbu ilanın yayım- lanmasından itibaren İS gün sonra tebliğin yapılmış sayılacağ, ilan olunur. 16.7.1992 Basın: 36944 İLAN İZMİR 7. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN Davacı Ahmet Seyfettin Erlevent vekili tarafından davalı Meryem Erlevent aleyhine açılan boşanma davasımn mahkememizde yapılan yargüama sonunda; Mahkememizin 2.7.1992 tarih 991/1055 esas 992/507 sayılı karan ile lzmir Ui Konak Uçesi Selçuk mahallesi c: 87/3, s: 32, k: 194'te nü- fusa kayıtlı Mustafa Hilmi oglu 945 diu Ahmet Seyfettin Erlevent ile Hayrullah kızı 1960 d.lu Meryem Erlevent'in MKînun 131. mad- desi gereğince boşanmalanna, 250.000 TL. vekâlet ücreti ile 154.000 TL. mahkeme masrafının davahdan ahnarak davacıya verilmesine, 4100 TL. ilam harcımn davahdan alınmasına dair verilen karar ilanen lz- mir Fatih Cad. Kazım Dirik Mah. 205 Sokak No: 2 D/6 adresinde davalı Meryem (Butel) Erlevent'e tebliğ olunur. 3.8.1992 Basın: 37176 İLAN TORBALIKADASTRO HÂKİMLİĞt'NDEN 1989/158 Esas 1992/197 Karar Davaa Maliye Hazinesi tarafından davahlar Halil tbrahim Duman, Mustafa Solbaş ve Ah' Kırhoglu aleyhine açılan tespite itiraz davası- mn yapılan yargılaması sonunda; Torbalı ilçesi Torbalı mahallesi 303 ada 1 parsel ile 302 ada 1, 2, 3 no.lu parseller hakkında açılan işbu davada; davamn başından beri kendisine tebligat yapılamayan ve baska adresi bilinmeyen dahili da- valı Hamit Cin'e mahkememizce verilen 22.5.1992 tarihli kararın ila- nen tebliğine karar verilmis olmakla; Davacı Hazine'nin davasımn reddine ve dava konusu parsellerin da- vahlar adına tapuya tesciline dair verilen 22.5.1992 tarihli karann da- hili davalı Hamit Cin'e tebligi yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 2.9.1992 Basın: 37105 URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1989/846 Karar No: 1991/82 Davacılar Ahmet Dalbağh ve diğeri vekili tarafından davahlar Ca- nan Şahin, Armağan Şahin, Tülay Şahin aleyhine Güvendik köyü 1312 parselin 200 m"lik kısmının tapu kaydının iptali ile müvekküleri adı- na tapuya tesciline ilişkin davamn yapılan açık yargılaması sonucun- da mahkememizin 21.3.1991 tarihli karan davacı vekili tarafından tem- yiz edilmiş, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 5.3.1992 tarih ve 1992/1194-2B40 sayıh ilam ile "yapılan keşifte düzenlenen krokide lzmir Çeşmeaitı yoluna olan cephede satıcuun evi bulunmaktadır. Bu- nun arkasmdaki çıkmaz sokağa olan arsa cephesi gözetilerek bir yer tespiti mümkündür. Çünkü satış vaadinde çıkmaz sokaktan satıcının yararlanmak amacı ile bir yol tefrikine gitmediği, bu hususun satış vaadi sözleşmesinde işlenmediğinden açıkça anlaşılmaktadır. Ifraz mümkün degilse payh tescilin bir seçenek olarak münakaşa edilmesi, bütün deliller bir arada değerlendirilerek bir sonuca vanlması" ge- rekçesiyle bozulmasına dair karar verilmis olup Yargıtay karan ad- resleri bulunamayan davahlar Canan Şahin, Armağan Şahin ve Tü- lay Şahin'e tebligat yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 37327 VAN1. İCRA MÜDÜRLÜGÜ Dosya No: 1988/375 Esas Alacaklı: PTT Genel Müd. vekili Av. Gulnihal Kavasoğlu. Borçlular: Necibe, Ertuğrul, Müzeyyen, Muzeyyen, Ahmet, Meh- met, Yüksel, Okuy Esmeray, PTT Yanı No: 18 Tatvan. Mevzu: İlanen tebliğ. Alacaklı vekilinin, borçlu M. Sait Esmeray varisleri hakkında faiz masraflan hariç 5.817.452 TL.sı borçtan dolayı girişilcn icra takibin- de varislerin mevcut adreslerine tebligat yapılamadığından 7201 sayı- lı Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi gereğince borçlu varislerine ila- nen tebliğ olunur. Borçlulann borca karşılık herhangi bir itirazlan mevcutsa ilandan itibaren 15 gün içinde ilgüi icra dairesi ve ilgili mahkemeye mttraca- atlan tebliğ olunur. 4.9.1992 Basın: 50135 POLTIİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Yugoslavya, BM'den Nasıl Dışlanabilir? Sırbistan ve Karadağ'dan oluşan yeni Yugoslavya'nın BM üyeliğinin askıya alınması için AT ve Türkiye'nin baş- lattığı girişim önemlidir. Girişim gerçekleşirse, Yugoslav- ya uluslararası toplumda tam bir yalnızlıâa gömülür. AT'nin dönem başkanlığını yürüten lngiltere'nin BM nezdindeki Büyükelçisi Sir David Hannay, salı günü genel kurul toplantısının açılışında yaptığı konuşmada yeni Yu- goslavya'nın, Yugoslavya Federal Sosyalist Cumhuriyeti'- nin sandalyesine sahip olmadığını belirterek üyeliğinin askıya alınmasını istedi. Toplanuda konuşan Türkiye'nin BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mustafa Akşin de yeni Yugoslavya'nın BM ve tiim organlannın çalışma- ları dışında bırakılmasını istedi. AT ve Türkiye'nin girişimleri çok yerindedir. Bosna Her- sek'te dünyanın gözleri önünde pervasızca katliamlar iş- leyen bir ülkeye Karşı BM'nin böyie bir tavır alması artık zorunlu olmuştur. Ancak Türkiye ile AT'nin girişimlerinin gerçekleşmesi, hukuksal açıdan zor olabilir. AT ve Türkiye, girişimlerini BM Anayasası'nın 5. maddesine dayanarak yapmışlardıC Bu maddeye göre Güvenlik Konseyi tarafından caydırıcı ya da zorlayıcı önlemler alman bir BM üyesinin üyelik hak- ları, Güvenlik Konseyi'nin tavsiyesi üzerine genel kurul ta- rafından askıya alınabilir. Yani Güvenlik Konseyi, "Bu ül- keye karşı caydırıcı önlemler sonuç vermedi. BM üyeli- ğinin askıya alınmasını tavsiye ediyorum" der. Bunun üzerine genel kurul toplanarak Güvenlik Konseyi'nin tay- siyesini görüşür ve üyeliğin askıya alınmasına karar verir. Yugoslavya'nın üyeliğinin askıya alınması için önce Gü- venlik Konseyi'nin genel kurula bu yolda tavsiyede bulun- ması gerekiyor. İşte sorun da burada çıkıyor. Güvenlik Konseyi'nin tavsiye kararına beş daimi üyenin katılması gerekiyor. Başka bir deyişle daimi üyelerden biri vetosu- nu kullanabilir. Rusya'nın "geleneksel dost" Sırbistan'a yaptırım uygulanması konusunda hevessizolduğu bilinen gerçek. Moskova, Güvenlik Konseyi'nin, Sırbıstan'ın üye- lik hakkının askıya alınmasını tavsiye etmesini engelleye- bilir. Rusya vetosunu kallanırsa, Yugoslavya'ya karşı yapa- cak bir şey kalmaz mı? ' Kalır. Hukuksal açıdan BM yasasına fazla uygun olmamakla birlikte, Dünya Teşkilatı başka yola başvurarak 1974'te Güney Afrika'ya uygulanan yontemi uygulayabilir. O yil Güvenlik Konseyi'ndeki Afrikalı ülkeler ırkçı Güney Af- rika'nın BM'den atılmasını öngören bir karar tasarısı sun- muşlar, ancak tasarı ABD, İngiltere ve Fransa tarafından veto edilmişti. Bunun üzerine Cezayir Dışişleri Bakanı Bu- tiflika'nın dönem başkanlığını yaptığı genel kurul ilginç bir yola başvurdu. Genel kurul, Güney Afrika heyetinin sun- duğu itimatnameyi (her heyet sunar) kabul etmedi. Aynı zamanda bir Karar tasarısı kabul edilerek itimatnamesi geri çevrilen bir heyetin genel kurula alınmayacağı kuralı kondu. Genel kurulda veto mekanizması olmadığından Batılı ülkeler bu kararın çıkmasını engelleyemediler ve Güney Afrika, toplantılann dışında kaldı. Genel kurulun bu yönteminde gerçi hukuka aykırılık yoktu. BM yasasının 21. maddesine göre genel kurul kendi kurallarını kendisi sap- tar. Ancak genel kurulun Güney Afrika'yı toplantılann dı- şında bırakması BM yasasının bir maddesine ters düşmüstü. Bu da 9. madde idi. Bu maddeye göre genel kurul "tüm" BM üyelerinden oluşur. Yani BM üyesi olan bir ülkenin genel kurul toplantılarının dışında bırakılmasına olanak yoktur. Oysa, Güney Afrika, BM üyeliği devam ettiği halde genel kurul toplantılarının dışında bırakılmıştır. özetle, Rusya Güvenlik Konseyi'nde vetosunu kullana- rak Yugoslavya'nın üyeliğinin askıya alınmasını engelle- diği takdirde Güney Afrika'ya karşı 1974'te uygulanan yön- temle, Belgrad'ın en azından genel kurul toplantılarına katılması önlenebilir. Ama bu yol da "kitaba uygun " olmakla birlikte BM yasa- sının ruhuna uygun olmaz. Çetin, dış politikayı değerlendirdi: Bosna'da askeri müdahale sart ARZU ÇAKIR Derneği'nin (TÜGİAD) İstan- bul'da düzenlediği " Türk dış politikasının Bosna-Hersek olaylanna ve K.KTC konusu- na yaklaşımı' konulu toplantı- Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin, Türkiye'nin coğrafi konu- mu dolayısıyla çevresinde olu- şan sorunlar karşısında, aktif dâ/dış^litikadaki'son^geİiş- ve dinamik bir dış politika izle- m e ]e ri anlattı mek zorunda olduğunu belirt- T o p l a n t l d a K l b n s k o n u s u . tı Çetın Turkıyenm Bosna- n a dadeginen Dışişleri Bakanı Hersek tekı msan kıyımm! H j k m e l ^ e ü n K l b n s k o n u s u . kaygıyla ızledıgını, BM, AT ve n u n jürkiyç-nin u l u s a l ^ ^ AGIK gıb. kuruluşlann yavaş M u ğ [ i n u J v e a d a d a y a ş a n a b i . hareket etmelennın bu kuru- H r ,g e r ç e k ç i ,o r a d a k i Türklerin luşlara duyulan şaygınlıgı a ş a m ı n ı n g ü v e n c e a l u n a a l a . azalttıgım soyleyerek Tur- c a k k a ,1 C ] b j r ö z u m d e n y a n a kıye nın Bosna-Hersek te as- o l d u ğ u n u ^ ^ Çeün, New ken guç kullanılrnadan, bura- Y o r k V kabul' veya Tef için da akan kanın durdurulama- gidiiemeyeceğini ve 'çözüm yacağı mancını taşıdığmı be- i ç i n ç ö z ü m a r a m a n ı n - ya rarsız 'ı r l t '- oluduğunu ifade ederek, bu- Dışişlen Bakanı Hikmet Çe- g ü n k ü d u r umun yalnızca tın, Türkiye Genc işadamlan Ru m lara yaradıgını beürtü. AMASYA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1991/190 Karar No: 1991/245 Hâkim: H.Necati Aksoy 23657. Kâtip: Semra Aksakal 147. Davacı: Orman tşletme Müdürlüğü/Amasya. Vfekili: Av. Firdevs Göztaş, Amasya. Davalı: Ömer San, Ibrahim oğ. 1328 d.lu, Ormanözü K!den (ölü) Mirasçılan: a) Fatma San, b) Semra San, c) Fethiye San, d) Emine San, e) Mehmet San, 0 Fatma San, g) Hüsamettin San adretleri meçhul. Dava: Kadastro tespitinin iptali. Dava tarihi: 5.12.1990. Karar tarihi: 19.9.1991. Pareel no: 1925 Davacı vekili tarafından davahlar aleyhine mahkememize açılan davamn yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizden verilen 19.9.1991 gün 1991/190 E, 245 K. sayıh karan ile davaa vekilinin açnııs olduğu davamn kabulüne, Amasya ili merkez Ormanözü köyü, Uzungeriş mevkiinde, tarla niteliginde, 4.650 m 2 alanında 1925 parsel sayılı taşınmazm komisyon kararuun iptaline, orman olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ömer San'mn zilyetliği ile ilgili ibarenin beyanlar hanesinden silinmesine 2.700 lira bakiye harcın davalı mirascılarından müştereken ve müteselsilen ahnarak Hazine'ye gelir kaydına, 8.000 lira ücreti vekalet ile davacı tarafından yapılan 442.700 lira yargılama giderinin davalı mirascılarından müştereken ve müteselsilen ahnarak davacıya verilmesine karar verildiği, davalı mirasçılarımn adreslerinin saptanamaması nedeni ile karar tebliğ edilemediğinden isbu^ilamn yayın tarihinden itibaren 15 gün sonra kesinleşmis sayılacağı ilanen tebliğ olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle