Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18EYLÜL1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR 11
SINEMA ATİLLA DORSAY
Yılın en iyi takvimleri
Kültür Servisi- Türk Pazarlama Vakfı
tarafından düzenlenen "Yılın Takvimi"
yanşmasında, Sami Güner'in
fotoğraflanndan oluşan ve Cem Ofset
tarafından hazırlanan Denizbank
takvimi ile Marsa ve Egeseramik
takvimleri ödüledeğerbulundu.
Yanşmanın seçicı kurulunu Prof. Önder
Küçükkerman, Prof.Haluk Kabaalioğlu.
Yurdaer Altıntaş, Ali Üstündağ, Alp
Orçun ve İpet Altınay'dan oluştu.
Müjdat Gezen'den
liselilere
Kültür Servisi- M üjdat Gezen Sanat
Merkezi(MSM), bütün bölümlerindeen
çok 3 dersten beklemeli olan lise son sınıf
öğrencılerini 30 MSM'ye kabul edecek.
Oğrencilerin en son 30 eylüle dek
başvurmalan gerekiyor. (Adres:
Kayışdağı cad. Ziverbey durağı no:48
Kadıköy.tel: 3465109-3488072)
"Rıfat Ilgaz Kültürevi"
Kültür Servisi- Bakırköy Belediye
Başkanlığı Kocasinan'da açtığı
kültürevine, yazar Rıfat Ilgaz'ın adını
verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce
de yapımı onaylanan "Rıfat Ilgaz
Kültürevi'nin 400 kişilik tiyatro salonu,
küt üphanesi, çocuk yuvası, aşevi ve sergi
salonlan bulunuyor. Adının bir
kültürevine verilmesinden çok mutlu
olan yazar Rıfat Ilgaz duygulannı şöyle
dilc getirdi: "Birdikili ağacım bileyokken
Kastamonu'da, Cide ve Akçakoca'da
adımın verildiği bir sokağım, iki caddem
vebirparkırnınolmasınasevinirkenbu
görkemlı kültürevine de adımın verilmesi
beni yaşama tekrarbağladı."
'Baykas'tan
pomantik atak
• Kültür Servisi- Terminator,
Commando, Conan gibi kaslannı bol bol
sergilediği hareket ve şiddet dolu fılmlerle
büyük ün yapan Arnold
Schvvarzenegger, şimdi de bir aşk fılmi
çevirmek istiyor. Son fılmi Terminator
2'den bu yana zamanının büyük
bölümünü senaryo yığınlan arasında
geçiren Schwarzenegger, kız arkadaşı
ölmekte olan bir komedyenin anlatıldığı
"Time Flies"da hem "aşkı" hem
"komediyi" bulduğunu düşünüyor.
Ancak yeni fılmi konusunda henüz kesin
karar veremeyen 'bay kas'm gönlünü
çelen senaryolar arasında, sinemada
canlandırdığı sert erkek imajıyla alay
eden "The Last Action Hero" ya da
dünyanın ilk hamile erkeğinin anlatıldığı
"Oh Baby" de bulunuyor.
Schwarzenegger, daha Önce
Kindergarden Cop (Anaokulu Polisi) ve
Danny de Vito ile birlikte oynadığı Twins
(îkizler) gibi fılmlerde komedi alanında
da başanlı olduğunu kanıtlamıştı.
"Oyun YazmaTekniği"
seminerleri
• ANKARA (AA) - Kültür Bakanbğı ile
üniversitelerin tiyatro bölümlerinin
işbirliğj ile Ankara, İstanbul ve İzmir'de
"Oyun Yazma Tekniği" seminerleri
düzenlenecek. İlki 26-30eylül tarihleri
arasında Ankara Üniversitesi DilTarih
ve Coğrafya Fakültesi Tiyatro
Kürsüsü'nde düzenlenecek olan
seminerlere amatör ve profesyonel tüm
oyun yazarlan katılabilecek. "Oyun
Yazma Tekniği" seminerleri aynca
İstanbul ve İzmir'de deçeşitli tarihlerde
düzenlenecek.
Avrupa yolcusu
sergiler
• ANKARA (AA) - Galeri Mi-Ge,
çağdaş 10 Türk ressamının eserlerini
Londra, Lahey. Moskova ve Paris'te
sergileyecek. İstanbul'danOktay
Anılanmert, Fahrettin Baykal. Gül
Derman. Alev Ermiş Mavitan ve Bihrat
MavitanileAnkara'danNadide
Akdeniz, Yalçın Gökçebağ, Gencay
Kasapçı. Kayıhan Keslrinok ve Hambike
Tangudur'un yapıtlan daha önce Galeri
Mi-Ge'de biray süreyle sergilenmışti. Söz
konusu sanatçılann eserkri, Avrupa
yolculuğuna çıkmadan önce Plastik
SanatlarDerneği'nin(PSD) 18-27 eylül
tarihleri arasında düzenleyecegi 2.
İstanbul Sanat Fuan'nda sergilenecek.
"Basic
lnstinct-2"
• Kültür Servisi- Basic Instinct (Temel
İçgüdü)filminingördüğü büyük ilgi
üzerine fılmin yapımcılan, hemen Basic
Instinct-2 için kollan sıvadılar. İlk fılmde
ilişki kurduğu erkekleri öldüren bir
kadını canlandıran Stone, ikinci fılmde
de aynı karakteri devam ettirmek için
tam 7 milyon dolar alacak. Bazı cüretb'
sahneleri nedeniyle gösterildiği her yerde
tartışma konusu olan Basic Instinct'in
erkek oyuncusu Michael Douglas ise
ikinci fılmde yer almıyor. Basic Instinct,
"fılmde aşağılandıklan ve kötü olarak
tanıüldıklan" gerekçesı ileözellikle
homoseksüellerin ve lezbiyenlerin
şimşeklerini üzerine çekmişti.
Istatistiklere göre fılm sadece İngiltere'de
10 haftada 13.3 milyon sterlin hasılat
sağladı.
Lenin'j Maximillian
Schell oynayacak
• Dış Haberler Servisi - Sovyetler'in bir
zamanlardünyayı titreten lideri Stalin'in
ha>atını konu alan bir fılmde Sovyet
devnmini gerçekleştiren Lenin rolünü
Maximillian Schell oynayacak. Ünlü
>ıldız Maria Schell'in kardeşi olan Alman
sinemasının aktörü Schell, Nürnberg
Duruşması ve Genç Aslanlar fılmlerinin
unutulmaz oyuncusu ve Oscar ödüllü bir
• oyuncu. Bilindiği gibi daha önce teklif
edilen Lenın rolü için hiçbir aktör evet
dememişti.
Bilim kurgu, korku ve "hapishane filmleri"nin karması
\aratık-Kadın astronot üçüncü rauntta
Aiien 3 Yönetmen: David
FincherjSenaryo: David Gi-
ler, Walîer Hill, Larry Fergu-
sonjGörünîü: Alex Thomsonf
Müzik: Elliot Goldenthal/
Oyuncular: Sigourney Wea-
wer, Charles Dance, Charles
S.Dutton, Paul McGann, Bri-
an Glover/Bir Fox fılmi.
Yaratık geri dönüyor. Zavalh kadın ast-
ronot Ripley'in ondan kurtulma şansı yok.
İlk fılmde, kendi içinde oldukça tutarlı bir
mantık ve ileri teknolojinin görsel verileriy-
le bezenmiş bir fantastik dünya kurmuştu
yaratıcılar... O filmi, uzun yıllar önce Pa-
ris'te, geceyansından sonra bir sinemada
Atıf Yılmaz'la birlikte izlediğimi anımsıyo-
nım. Ytlmaz pek sevmemişti. Ama ben,
kendi adıma, fantastik sinemada nerdeyse
yeni bir dönem açan bir başyapıt izledigi-
min farkındaydım.
• Bu üçüncü bölümde, ilk iki
fflrnin temiz, net, sağhklı tekno-
lojik verilerinin yerini, Ame-
rikan sinemasının tipik "ha-
pisrıane fılmleri"ne özgü,
alabildiğine kirli, korkulu
bir çevre almış.
Sonra ikinci "Yaratık" geldi. Ripley'i ye-
niden canavann kollanna düşünmek için
senaryocular oldukça hayalgücü harcamı-
şlardı. James Cameron'un fılminde Ridley
Scott'un "şiirsel karabasaru" yoksa da,
daha mekanik. daha soğukkanh, ama aynı
ölçüde ürkünç bir atmosfer egemendi.
Astronot Ripley'in her türlü mantık,
hatta manüksızhk gereği, bu 2 korkunç se-
rüvenden sonra uzaya bir daha adım atma-
ması ve ne denli sevimsiz olsa da 21.
Yüzyıl'ın dünya gezegeninde, rahatlıkla
hak ettiği emekli maaşıyla. terliklerini gıyip
TV'sinin başından aynlmaması gerekirdi.
Ancak Ripley'in doymak bilmez macera
tutkusu (daha doğrusu, Fox şirketinin pa-
zar hesaplan), Ripley'i canavarla bir kez
daha karşı karşıya geüriyor.
Bu üçüncü bölümde, ilk 2 fılmin temiz,
net, sağlıklı teknolpjik verilerini, Amerikan
sinemasının tipik "hapishane fılmlerT'ne
özgü, alabildiğine kirli, korkulu, pis,
sağlıksız bir çevre almış. (Bunda, bu tür
Astronot Ripiey rolünde Sigourney Weawer korkunç koşullarda doktorla \ aşadığı kısa süreli aşka da trajik bir boyut katıyor.
fılmlerin ustası Walter Hill'in -senaryo aşa-
masındaki- katkısından kuşkulanmak
mümkün). Fiorina adh bir ırak güneş geze-
genindeki eski maden ocaklan çoktan bo-
şaltılmışür, ancak biravuç tutuklu, dünya-
ya dönmektense, burada kalmayı seçmiş-
lerdir. Sonra bir gün, bu haşin, acımasız.
ışıksız erkek dünyasına bir kadın iner.
Dünyadan yollanan "yaratık"m saldınsı-
na uğrayarak tüm personeli öldürülen bir
gemide sağ kalan tek insandır o... Bir kb-
pekle birlikte, Fiorina gezegenine iner. Ge-
minin yaratık tarafından yok edildiğini an-
ladığında, ilk 2 fılmi gördüğü (hatta "biz-
zat" oynadığı) için yaratığın nerde olduğu-
nun da çok iyi bilincindedir. Ama köpeği
hesaba katmaz!..
"Yaratık'ın bu 3. ve olasılıkla son bö-
lümü, gerçekten de ilk 2 bölümden oldukça
farklı. Fiorina gezegeninin korkunç görü-
nümü, aslında Amerikan bilimkurgu sinc-
ması içinde büyük bir yenilik değil. Gelece-
ği böylesine korkunç ve karanlık bir deko-
ra indirgeyen sayısızfilmvardı: '"Açlık"tan
"Tek Adam"a, "New York'tan Kaçış"tan
"Terminator" serisine dek...
Ama bilımkurgusal bir korku fîlmiyle
bir hapishane filmi atmosferinın harman
cdilmesi. kuşkusuz belli ölçüde bir yenilik
sayilabilir. Tümüyle kafası kazınmış oyun-
culara Sigourney Weawer'in de katılması,
yalnızca bir "yıldız özverisi" imajı sağlamı-
yor. Ripley'in bu korkunç koşullar altında
doktorla (benzersiz Charles Dance) ya-
şadığı kısa süreli aşka da trajik bir bovut
katıyor. Aşk, her yerde, her koşulda, kahra-
manlann alabildiğine pis ve çirkin gözük-
tüğü koşullarda bile yaşanabilir!..
"Yaratık" ise yine bildiğiniz gibi: Şekil-
siz, her yerde hazırvenaar,karnında"çocu-
ğunu taşıv an" birisini ayırt edip saldırma-
• Görkemli fınalde ise Rip-
ley'in bir canavar da olsa,
karnındaki yarauğı okşayarak
bir ateş denizine düşmesi, ciltler
dolusu bir kitaba bedel bir "an-
nelik içgüdüsü"
yacak denlı "akıllı". Onu astronotlann
üzerine bilinçli olarak salan "şirket"|e,
uluslararası olmayı çoktan aşıp gezegenler
arası olmaya yönelmiş ve tüm evreni yöne-
ten çıkar ve sermaye kuruluşlanna değgin
ılgınç ipuçlan veriliyon Dolayh bir kapita-
lızm eleştirisi mi? Hele bu ürkünç şirketin
ilk temsilcisi olarak uzay gemisinden ilk
çıkan Bond çantah Japon, çağdaş Batıhnın
kımi temel korku ve kaygılan konusunda
ayn bir ipucu.
Film, zaten bu tür ruhbihmsel, kimi yer-
de açıkça Freudçü. kolektif bilinçalüna y&
nelik işaretlerle dolu. Finalde ise (gerçekten
görkemli bir fınal bu), Ripley'in bir cana-
var da olsa, karnındaki yaraüğı okşayarak
bir ateş denizine düşmesi ciltler dolusu ki'-
taba bedel bir "annelik içgüdüsü" ve başka
şeyler simge-toplamı.
"Alien 3", ilk 2 fılmin düzeyinde değihe
de meraklılannı oldukça eğlendircbilecek
(veya korkutabilecek: Bakışa bağlı!) bir'
film. Fantastik meraklılan izleyebilir.
Bir aşk öyküsü ve ekolojik mesaj içiçe
Yokolan^yağtnuromıaıılarAıaağrt
Doğadaki Umut (Medicine
Man)\ Yönetmen: John
McTiernan/Senaryo: Tom
SchulmanjOyuncular: Sean
Connery, Lorraine Bracco/
Bir Amerikan yapımı.
Amazon ormanlan, son yıllarda dünya
kamuoyunun ilgisini çeken çevre olayla-
nnın ve sorunlanrun başlannda geliyor.
Dünya üzerinde doğanın en ilkel ve vahşi
biçimiyle, en doğal haliyle varolmayı sür-
dürdüğü bu bitki4ve hayvan-böcek cen-
netinde, yıllardır başlayan ciddi tahrip sü-
rerse, yitirilecek yalnızca eşsiz bir doğâ ha-
zinesi değil, dünyanın önemli bir bölü-
münü etkileyecek olan bir doğal denge de-
ğil mi?
Çeşitli uluslararası örgütü, şarkıcıyı, sa-
natcıyı harekete geçiren bu olay, bu yıl izle-
yeceğimiz ılgınç bir canlandırma sine-
masının yanısıra konulu bir fılme de yol
açmış. Bu hafta izlediğimiz film, bu alanda
yapılmış çok yeni, çok taze bir yapım.
Dünyayla hemen aynı zamanda izliyoruz
Amazon ormanlannda araştırmalar ya-
pan ve kansere karşı çare olduğunu sandığı
bir ilaç bulur gibi olan bir bilim adamının
öyküsü bu... Bir ilaç şirketinin olup biteni
anlaması için yanına gönderdiği, bilgili. ye-
tenekli, meraklı, ama cinsel veduygusal so-
runlan konusunda yaya kalmış bir genç
kadın, bilge doktorla çatışmayla başlayıp
sevgiye dönüşen bir ilişki kuruyor. Bu ara-
da, sözkonusu ilaç da yeniden ortaya
çıkıyor, ama ormanın üzerinden geçen yol-
la birlikte yok edilen kannca yuvalan bu
konudaki umudu suya düşürüyor..
"Doğadaki Umut", açık ve İcör kör par-
mağım gözüne bir ekolojik mesaj veriyor.
Böyle bir mesaja karşı olmamız elbette söz-
konusu değil. Ama eleştirilebilecek olan,
bu mesajın^ John McTiernan'ın "Preda-
tor", "Zor Ölüm", "Kızıl Ekim" gibi fılm-
lerinde belirgin olan, o tür filmler için etkili
"çekiç gibi" bir anlaumla ve üstelik eski
Hollyvvood güldürülerini anımsatan bir
kadın-erkek çauşması esprisiyle verilmiş
olması.
Tiemanvari bir anlatım, eski salon ko-
Sean Connery ve Lorraine Bracco "Doğanın Umudu" filminde.
inandırmaN^n, doyurmayan bir fılm
çıkıyor. Yine de, özellikle tüm çevrecilerin
dirisi, doğrusu birbirleriyle pek iyi kaynaş-
mıyor. Ve ortaya, oyunculanıun başansına,
medilerine dönüş yapan biraz yapay bir dekorlannın güzelliğine ve kimi çekimleri- bu fılmi izlemesi ve desteklemesi gerektiği
kadın-erkek ilişkisi ve amaçlanan doğa bil- nin nefes kesıciliğine karşın, sonuç olarak görüşündeyim.
YENt BAŞLAYANLAR:
Beklenmedik ölçüde başanlı bir gerilim
Eskitemalarayenikılık
Gcceran Ötesâ (Past Midnight)/Yönetmen): Jean Eli-
asbergjOyuncular: Rutger Hauer, Natasha RichardsonjBir
New Line Pictures yapımı.
Reklamsız, gürültü-
süz gösterime çıkan, pek
fazla kozu olmadığı için
de yeterli seyircı çeke-
meyen bir film, aslında
bu haftanın belki de en
ilginçfilmi.Ne plursa ol-
sun, koskoca İstanbul'-
da sadece iki sinemada
gösterime çıkan bu fil-
min, daha çok seyirci
çekmesi beklenirdi. Si-
nemaseverlik, hazır re-
çetelere, reklamı
yapılmış filmlere, bol
starh yapımlara değil,
biraz "kapalı kutu"
filmlere ilgi göstermeyi
de gerekürir. Sinemase-
verlik, biraz da merak.
biraz da keşfetme zevki,
biraz da risk demektir.
Ne dersiniz, sevgjli sine-
maseverler?
Jean Eliasberg'in her-
' halde ilk. fılmi olan "Ge-
cenin Ötesı". bizlere si-
nemanın 1930-40'larda
pek ilgi duyduğu bir
öyküyü anlatıyor: Suçlu
olduğundan. giderek
tehlikeli bir katil oldu-
ğundan kuşkulandığı bir adama aşık olan bir kadının öyküsü. Adam gerçekten de
kansını, karnındaki çocukla birlikte doğramış bir katil midir? Yoksa bir hataya kur-
ban mı gitmiştir? Haklı olan mantık mıdır. yoksa yürek mi?
Bu eski usül gözüken öykü. aslında oldukça çağdaş verilerle donanmış bicimde
karşımıza geliyor. Son derece sağlam yaalmış bir senaryo, iniş-çıkışlanyla, filmin
sürpriz finalini hiç bir biçimde açık etmiyor. İnceden inceye sürdürülen bir gerilim,
gerçekten de türün eski başyapıtlannı ("Şüphe", "Rebecca", 'İşıklar Sönerken", vs-)
anımsatıyor. Eliasberg, sinemaya iyi bir başlangıç yapıyor gerçekten...
Ve de oyuncular... "Bıçak Sırtı-Blade Runner"dan beri, sanşın fıziğini çağın en teh-
likeli beyazperde görüntülerinden biri haline getirmiş olan Hollandah Rutger Hauer,
bu kez daha durmuş oturmuş (hemfizikselhem oyunculuk açısından) bir kompozis-
yonla karşımıza geliyor. Avrupa sinemasının yeni ve yükselen oyuncusu, geçen yıl
ölen yönetmen Tony Richardsonla Vanessa Redgrave'in kızlan Natasha Richard-
son ise gerçekten de yeteneklı kişıliğini bir kez daha kanıtlıyor.
"Gecenın Otesi", bu tür psikolojik gerilim filmlerini sevenleri memnun bırakacak
düzeyli bir fılm. Bir yerlerde yakalarsanız (çünkü sarunm afışten hemen kalkıyor) iz-
lemeye çalışın...
Rutger Hauer (solda) ve Natasha Ricbardson, "Gecenhı
Ötesi" filminin bir sahnesinde. •
Seni Seviyonım Rosa - lşıl Özgentürk'ün
Sevgi Soysal'dan uyarladığj ve merakla
beklenen ilk filmi. Sumru Yavrucuk baş-
rolde. IBevoğlu Atlas, Osmanber Gazi,
Kaüıköy KSMl
İndochine - Fransız hindiçinisinde bir za-
manlar. olgun yaşta bir kadınla gencecik
bir yerli kızın aşklan arasında kalan yakı-
şıklı bir subayın öyküsü. Fransızlann.
"RüzgârGibiGeçti"si olarak tanıtılangös-
terişh bir film. egzolik dekorlarda aşk ve
serüven. Regis VVargnıer yönetiminde
Catherine Deneuve, Vuncent Perez, Jean
Yanne oynamışlar. I Kadıköy, Fenerbahçe.
Şişli Novabaran. Bevoğlu Fitaş)
Mathilda May
Collette (Beco-
ming Collette) -
Ünlü Fransız ya-
zan. kadın özgür-
lük hareketierinin
öncüsü Collette'in
genç kuhk övkü-
sü. John Huston"-
un oğlu Dann\
Huston'un >önel-
tiği edebi tatta bir
film. Mathilda
May. Klaus Maria
Brandauer oynamışlar. f Beyoğlu Sinepop,
Çemberlitaş Şafak)
Keşif (Christopher Colombus) - Amenka"-
nın kcşfınin 500. yıldönümü dolayısıyla çe-
kilcn 2 fılmden biri. John Glen'in fılminde
Tom Selleck ve Marlon Brando başroller-
de. (Şişli Kent, Kadıköy Kadıköv. Be\oğlu
Lale, Bakırköy Renk)
Tampopo - "Yemek. erolizm. güldürü vc
sinema merakhlan için" dıye lanıtılan ve
genç bir Japon sinemaciMnın ımzasını taşı-
yan modern bir Japon usulü güldürü. (Be-
yoğlu Beyoğlu ı
Atillâ Dorsay'm Yıldız Tablosu
Fiimin Adı
Alien-3
Doğadaki Umut
(Medicine Man)
Gecenin ötesi
(Past Midnight)
29. Cadde
(29. Street)
Dönüşüm
(Sleepwalkers)
Gösterifdiği ginemalar
ŞişU Site, Kadıköy Süreyya, Beyoğlu Dünya,
Ç.Taş Şafak, Bakırköy İncirli
Beyoğlu Emek, Şişli Kent Kadıköy Reks,
Maslak Mövenpick, Bakırköy 74, Ç.Taş Şafak
Beyoğlu Fitaş Kadıköy Kadıköy
Harbiye AS, Pendik Oscar, Kadıköy As
Şişli Kent, Kapı Sur,
Kadıköy Hakan Beyoğlu Fitaş Cep
De&eriendirme
• • •
• •
• •
• •
• Sıradan • • Görülebilir • • • Gerçekten ilginç • • • • Başyapıt