23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYÜL1992PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Yeni AE6 Lavamat • İş-Ekonomi Senisi - Yeni AEG La\amatlarsaöşa sunuldu. Birçok üstün özelliğe sahip olan yeni AEG Lavamatlar. şık \e modern bir görünümüne sahip. Panelin içine gömülü olan program düğmeleri basıldıgı zaman ortaya çıkıyor. Yeni AEG Lavamatlann bir başka önemli özelliği ise "özel yünlü programı." Suyun sıcaklığı kaçdereceye ayarlanırsa ayarlansın. AEG Lavamat yünlüleri otomatik olarak 40derecede yıkıyor. Aynca. yeni AEG Lavamatlarda en yüksek devi rde bile sarsıntıyı önleyen UKS sistemi ve deterjandan, elektrikten. sudan tasarruf sağlayan eko-sistem var. Mobil Delvac Kulûbû • İş-Ekonomi Senisi - Mobil Oil Türk AŞ tarafından dizel araç sürücüleri için kurulan Mobil Delvac Kulübü, üyelenni kazalara karşı sigortalıyor. Mobil Delvac Kulübü Ferdi Kaza Sigortası'ndan yararlanan üyelere, kaza sonucu ölüm veya kaza sonucu maluliyet halindetam 100 milyon TL. ödenecek. Digital Olivetti anlaşması • İş-Ekonomi Senisi - Digital İtalya. Olivetti fırmasının % 4.3"lük payını temsil eden 20.500.000 adet hisse senedini satın aldı. 26 Haziran 92 tarihinde açıklanan, Digital ve Olivetti fırmalan arastndaki anlaşma uyannca yapılan bu alışverişte, söz konusu hisseler, Olivetti'nin holding şirketi CI R'dan ve Olivetti Sendikası üyelerinden satm alındı. Anlaşma uyannca Digital I994yılısonuna kadar. işbirliğınin gelışimine bağlı olarak 20.500.000 hisse daha satın alabilecek. Digital. I993yılı haziran ayı sonuna dek, şirketin % l .89"luk payını temsil eden 9.500.000 hisseyi daha alarak toplam % 9.95'lik birpaya sahip olacak. Devrektaş'ta işçi çıkarımları • İş-Ekonomi Senisi - Devrektaş Yonga, Levha ve Sunta Fabrikasf nda çalışmakta olan 53 işçi işten çıkanldı. İşçiler maaşlannın düşük olması nedeniyle bir ay önce Ağaç-İş Sendikası'na üye oldular, sendika yetki için işverene müracaat etti. Bunun üzerine işveren itiraz süresi olan 6 iş gününü doldurmaya bir gün kala 53 işçinin iş aktini feshetü. Kapadokya'da turizm • NE\ ŞEHİR (Cumhuriyet) - Kapadokya bölgesindeki turistik tesisler artık yavaş yavaşkapanıyor. Ürgüp ilçesinde yoğunlaşan turistik tesislerde kış sezonu için de hazırlıklar özellikle yerli turistlere yönelik olarak başlatıldı. Kısa adı K.APTİD olan Kapadokya Turistik İşletmeler Derneği'nin yönetim kurulu üyesi Fatih Ersü, bu yıl beklenilen oranda turist artışının sağlanamadığını belirterek "Geçen yıl Körfez savaşı ile büyük bir kriz atlatan bölge turizmcileri buyıl birşeyler beklemişti. ama bu istenilen '• düzeyde gerçekleşmedi." idedi. Kıdem tazminatlan • ANKARA(ANKA)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, çalışanlann kıdem tazminatlannı güvence alüna almak için"Kıdem Tazminaü Sandığı' kuracaklannı • açıkladı. Çalışma Bakanı ' Moğultay.ANKA'ya yaptığı açıklamada. işverenlerin bazı durumlarda kıdem tazminatını ödemekte güçlük çektiklerini ve hatta ödeyemediklerini belirtti. Bu durumda işçinin mağdur olduğuna dikkat çeken Moğultay, işçilerin kadem tazminatlannı güvence alüna almak amaayla tazminatlan tek bir havuzda toplamayı ' düşündüklerini bildirdi. Nestle'nin kârı •ZÜRİH(AA)- ; Dünyanınen büyük gıda maddeleri üretıcisi, • İs\içre'ninenünlü markalanndan Nestle, yılın . ilk yansında kânnın geçen . yıtn aynı donemıne göre - yüzel6.5oranındaartarak 794.3 milyon dolardan 928 • rrdyon dolara yükseldiğini '. açkladı. Dünya Bankası Türkiye'de kadının durumunu inceledi: Kalkmmakadınsız olmuyorANKARA (AA) - Ve kadın- lar. bizim kadınlanmız. ve hiç yaşamamış gibi ölen ve sofra- mızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen... Ozanın şıirinde öküzle sım- geleşen tanmsal mülkiyet ve ekonomisi, sanayileşmeyle yer değiştirirken, kadınlann top- lumdaki yeri. bu değışme hızı- nın gerisinde kaldı. "Ekonomik kalkınma ve in- san kaynağı, gelişimi açısından Türkiye'de "kadın'ın durumu"- nu ınceleyen Dünya Bankası, kadının ekonomiye \e kalkın- maya entegrasyonu gerçekleştı- riimezse, ülke gelişmesinin sağ- lanamayacağını vurguladı. Türkiye'de kadınlara karşı birçok yasal ve geleneksel zor- luklar ve aynmcüık bulundu- ğuna değınilen Dünya Ban- kası'nın "Türkiye'de kalkınma- da kadınlann rolü" hakkındaki hizmete özel raporunda. kadın- lann iş ve sosyal hayatta karşı- laştığı zorluklar ve çözüm öne- rileri yer aldı. Kadın nüfusa yapılan yatı- nmlann ekonomiyı güçlendire- ceği belırtilen raporda. bu yatı- nmın ailenin sağlık \e beslen- mesi ile çocuklann eğitiminde oynadığı rol nedeniyle kuşak- tan kuşağa daha geniş çapta yayılacağı kaydedildi. Tür- kiye'de kadınlann, insan kay- nağı ve verimlitik aracı olarak karşı karşıya bulunduklan zor- lama ve-jusıtlamalann hafifle- tilmesi durumunda. "Türkiye'- nin devam edegelen hızlı İcal- kınması ve Avrupa ile entegras- yonu da kolaylaşacaktır" deni- lerek şöyle devam edildi: "Kadınlann öğretimi, eğiti- mi. sağlığı ve üretime kadınla- nn katılmalan için uygun yatı- nmlar yapılmazsa. ekonomide kayıp üretim, üretim potansiye- li gerilemesi, aile refahı ve yûk- Kadııılarm 4 silahı' eğitim KADIN ÜCRETLİLER (12 Türkiye 1990 yaş)nüfus:38 milyon 596 bin İşsiz kadın Işi olan kadın 579 bin 5 milyon 909 bin %75 ucretsız aıle ıscısı kadın %15ucretlı kadın %2 ısveren kadın Çalışmayan Nüfus: 17 milyon 945 bin %6 kendı hesabınacalısan kadın %3.3 gecıcı ıscı kadın İş-Ekonomi Senisi- Tür- kıye'de kadınlar nufus yansını oluşıurmalanna karşın. iş yaşa- mındaki >erleri sırurh. Ekono- mik olarak akıif olan her 100 kişiden 3l'i kadın. 6 milyona yakın kadın işeücünün dörtte üçü ise. kırsal kesim ağırlıklı üc- retsiz aile işçilei. Ücretli kadın sayısı 9laO bin. işsiz kadın sayı- sı ise 579 bin. DİE verilenne dayanılarak DİSK Araştırma Merkezinin ayhk büheninde yapılan değer- lendirmede kadınlann elındeki tek silahtn eğitim olduğu vur- gulantyor. Kadınlann ancak eğitim düzeylennı yükselterek. erkek egemen iş dünyasmda yer edinebildikleri açıklanıyor. Lise ve dengi okul mezunu 100 er- kekten 15'i, kadından ise 30'u iş dünyasında bir yer ediniyor. Ücretli erkeklern %8'i üniver- site mezunu iken. ücretli kadın- larda bu oran %14'e yükseli- yor. İşsizlik erkekleri olduğu gibi kadınlan da okımsuz etkiliyor. Her yüz kadın ışgücünden 9*u işsiz. Gcnç işsizler 12-24 yaş arasındaki işsizler. kadın işsiz- lerin yüzde 62'nnı oluşturuyor. Buna 25-34 ya; grubudaeklen- diğinde işsiz kjdınlann yüzde 86'sını oluşturcjı 12-34 yaş gru- bu kadın sayısa 500 bine ulaşı- yor. DİSK'in araştırmasına göre. gerek eğitim oianaklannın ge- nişlığı. gefekse yaşarrun pahalı oluşu ve iş fırsatlannın taşraya göre daha fazla olması büyük kentlerde kadın çalışanlann sa- yısını artmcı etki yapıyor. Tür- kiye'de kadın ücretlilerin ço- ğunluğu İstanbul, Ankara \e Izmir'de toplanıyor. 1985 nufus sayımına göre. her 100 kadın ücretlinin 43'ü üç büyük ilde ça- lışıyor. Kadın ücretlilerin diğer Anadolu kentlerine dağılımın- da. gıda. tekstil dallannda uz- manlaşmış iller belirleyicı. Kadın ücretlilerin yüzde 72'si üç büyük kentle birlikte Tür- kiye'nin batısındaki 11 kentte faal. Dünyada 1980'li yıllarda da- ha çok kadın iş yaşamına katıl- mış. Ancak sayısal artış kadının statüsünü aynı oranda yükselt- memiş. Erkeğe göre daha az ücret almaya. daha çok yanm günlük işler üstlenmeye ve işsiz kalmaya aday olma konumlan sürüyor. Sanayileşmiş ülkeler- de kadın lehine yükseliş söz konusu. Avrupa Komisyonu raporuna göve topluluk üyesi ülkelerde 100 işgücünden 40'ı kadın. 1985 sonrası yaratılan iş olanaklanndan ise üçte iki bir çoğunlukla kadınlar yararlan- dı. Sanayileşmiş ülkelerde de ka- dın işsiz sayısı erkeklere göre çok daha fazla. İtalya. Belçika. İspanya. ve Hollanda'da bu oran \an vanva. sek nüfus artışı şeklindeki olumsuz sonuçlara katlanılmak durumunda kalınacaktır. Türkiye'nin hem ekonomisi- nin verimliliğini hem de kadın nüfusunun statüsünü yükselt- me yolunda karş\ karşıya oldu- ğu sorunlar, büyük ölçüde OECD ülkelerinin 2'nci Dünya Savaşı sonrasında ve yeni en- düstrileşen ülkelerin ise bugün karşılaştıklan sorunlann aynı- sıdır. Tanm ekonomisinden en- düstri ekonomisine geçiş ve bu- nun 30 yıllık sürede sosyal do- kuda doğurduğu değişiklikJer nedeniyle. Türkiye'ye kadın- lann işgücüne katılımlannda bir düşüş söz konusudur. Bu düşüş eğilıminın tersine dönme- si beklenebilir. Eğer kadınlann işgücüne katılışında beklenen bu artışın verimliliğe yansıması isteniyorsa, kadın işgücünün prodüktivitesini arttıncı ön- lemlerin alınması gereklidir." Erkek egemen toplum Dünya Bankası raporuna göre, Türk kadınlannm büyük çoğunluğunun yaşam modeli, ailede. toplumda ve ekonomide erkek egemen kurumlara şart- lanmış durumda. Ancak kadı- nın eve kapanıp kalması ve er- keğin 'himaye' sağlaması yo- lundaki geleneksel kural, eîco- nomik ve demografik gelişme- ler nedeniyle sürekli değişiyor. Toplumda tutucu kesimindeği- şime karşı aldığı tavır da rapor- da şöyle ifade ediliyor: "Ne var ki bu değişime. top- lumun tutucu unsurlan tarafın- dan karşı çıkılmaktadır. Nite- kim 1980'li yıllarda bu tutucu kesim kadının eş ve anne olma rolüne yeniden ağırlık kazan- dırma yönünde etkılerde bu- lunmuşlardır." Dünya Bankası raporuna göre. Türkiye'de kadınlann iş- gücüne katılma oranlan da, sanılanın aksine geriliyor. 1955 yılında yüzde 70 olan bu oran, hızlı bir düşüşle 1990 yılında yüzde 33'e geriledi. Koç'tan öğütler BURSA (AA) - İşadamı Veh- bi Koç, yöneticilere 7 öğüt vere- rek "İşe alacağınız kimsenin ai- lesi çok zengin olmamalı" dedi. Bursa'nın Orhangazi ilçesin- de kurulu bulunan Asil Çelik'in yayın orgarunda "Sanayici Vehbi Koç'un Yöneticilere 7 Öğüdü" başlıklı bir yazı yayım- ladı. Vehbi Koç, seçilecek ele- manın memleketi, ailesi ve gö- rünüşü üzerinde durmak gerek- tiğini belirterek "Alınacak ele- manın nereden aynlıp size gel- diği, bulunduğu ışte ne kadar çalıştığı çok önemlidir. Bir ele- man çok yer değiştirmişse, ben kolay kolay almam" dedi. Koç'un diğer öğütleri ise şöyle: -"İşe aldığınız elemanla an- laştıktan sonra güvendiğiniz sağlık kurumundan kontrolden geçirmek çok faydalıdır." - "Alacağınız gencin özel ha- yatı hakkında başlangıçta iyi bilgi sahibi olmak gerekir." - "İşe alacağınız kimsenin ai- lesi çok zengin olmamalı. "Ya- nn babam ölecek, elime şu ka- dar para geçecek. Ben filanca işi tutacağım' gibi düşünceleri olursa sizin işinize bağlana- maz." - "Firmanın büyüklüğüne göre, üniversitelerin son sırufla- nndan yetenekli elemanlar ah- nırsa, bunlan çok daha iyi yetiş- tirmek mümkündür." Konuk yazar Ekonomide durgunluk sürüyor GÜLTEN KAZGAN Türkiye ekonomisi 1988'den ben -1990'daki fıyat makaslanyla yaratılan geçici GSMH artışı bir yana- durgun- luktan kurtulamıyor. 1992'de GSMH'- nin % 5 gibi bir hızda büyüyeceği bek- lentisi de giderek solmakta. Enflasyon hızında yaz aylannda gözlenen durak- lama ise kısmen. satışsızlığın getırdiği zamlan yavaşlatma zorunluğuna bağlı bir olay. 1980-87 döneminde, Türkiye'de büyü- meyi, büyük altyapı yatınmlanyla ka- mu kesimi ve izlenen politikalar sayesin- de ihracat kesimi sürükledi. Düşük reel ücretler, ihracat teşvikleri ve reel de\a- lüasyonlarda bunlan. Ekonomide can- hlık yaraıan bu öğelerin hepsi bugün için tükenmiş bulunuyor. Enflasyonu yavaşlatmak için kamu yatınmlan kısı- lıyor. reel ücretler artıyor, teşvikler kalktı, reel devalüasyonlar durakladı. İhracat ise 1988'den (11.7 milyar dolar) 1991 sonuna kadar (13.6 milyar dolar) sadece % 16.2 oranında artabildi: ıçinde bulunduğumuz yıl ise dolar değerindeki iniş çıkışlar dolayısıyla zigzaglı bir seyir izliyor, fakat ciddi bir sıçrama olmadığı anlaşılıyor. Buna karşılık, durgunluğa giren eko- nomide ithalat "tam gaz" sürmekte. 1988'de 14.3 milyar dolardan 1991'de 21 milyar dolara çıktı; yani % 47 ora- nında arttı. İhracat 1.9 milyar. oysa it- halat 6.7 milyar dolar artış gösterdi. Bu yıl da ihracatın çok üstünde seyreden it- halat olgusu sürmekte. İhracat ve itha- latın artış hızlanndaki bu fark, dış tica- ret açığını hızla büyütüyor. Ancak dur- gunluk üzerine olan etkisi, küçümsenir gibi değjl; çünkü iç pazardaki toplam arz (iç üretim artı ithalat) icinde itha- latm payı giderek artmakta. Bu noktada tanm ve imalat sanayiin- deki duruma bakmak gerekiyor, çünkü ıthal mallan bunlarla rekabet edivor. manm enflasyonu dizgjnlemek açısın- dan yaran vardın ancak durgunluğu yoğunlaştırdığına da kuşku yoktur. 1988'den bu yana OECD ülkeleri cid- di bir durgunluk yaşıyor; kervana katı- lan Doğu Avrupa ile BDT ülkelerinin bunalımı ise çok boyutlu; gelişmekte olan ülkelerin bunalımı da buna eklenı- yor. Durgunluğu aşmanın başlıca yolla- nndan biri. "agresif' dış tıcaret politi- İ988'den bu yana OECD ülkeleri ciddi bir durgunluk yaşıyor; kervana katılan Doğu Avrupa ile BDT ülkelerinin bunalımı ise çok boyutlu; gelişmekte olan ülkelerin bunalımı da buna ekleni- yor. Durgunluğu aşmanın başlıca yollanndan biri, "agresif dış ticaret politikası izlemektir; bir yandan ihracatı çeşitli teşviklerle pompalarken bir yandan ithalatı bsmaktır. Tanmda katma değer. 1991 sonunda 1988'in altındadır (1987 sabit fiyatlany- la. sırasıyla 13991 milyar ve 14907 mil- yar TL) ve söz konusu dönemde sürekh düşmüştür; imalat sanayiinde ise 1988'- de 17.5 trilyondan 1991'de ancak 20.2 trilyon TL'ye çıkabilmiş, % 15.6 ora- nında artabilmiştir, Bu iki kesımin top- lam katma değeri ortalama % 10 kadar artarken ithalatın % 47 oranında ari- ması, iç pıyasadaki toplam mal sunu- munda ithalatın payında büyük bir sıç- rama olduğunu gösterir. Tabii, bu sıçra- kası izlemektir: bir yandan ihracatı çe- şitlı teşviklerle pompalarken bir yandan ithalatı kısmaktır. Ekonomi yazınında "komşuyu fakirleştirme politikası" diye bılınen bu politika. durgunluğu komşu- ya ihraç ederken ülkeyi rahatlatır. Bu- gün Türkiye söz konusu politikanın et- kısı altına girmiş, "küreselleşiyoruz" derken komşulan tarafından fakirleşti- rildiğı bir noktaya gelmiştir. İşın bir diğer boyutu, dumping fiyat- lanyla ihracatın, Türkiye'yi etkisi altına almış olmasıdır. Özellikle. BDT ülkeleri DUŞUNCELER SALİH N. NEFTÇİ Cumhupiyefe Teşekkür Bu yazıyla Cumhuriyet gazetesinin pazartesi günleri bana açmak nezaketini gösterdiği köşeye veda ediyorum. Bu kolay bir karar değil. Cumhuriyet köklü ve ciddi bir kurum. Cumhuriyet'ten görmüş olduğum yakınlığı unut- makda kolay değil. Ama bazen mesleki kararlar almak gerekiyor. • • • 1991 yılının yaz aylarında Türkiye'de yaşanan kronik enflasyonu Latin Amerika ülkelerindeki enflasyonlarla kı- yaslama olasılığını bulmuştum. Bir süre sonra ortaya bazı gerçekler çıkmaya başladı. Kamu maliyesindeki bozulma, KİT'lerin durumu ve TL talebinin reel anlamda azalması ekonomiye ciddi bir yaklaşım gerektiriyordu: "Ekonominin radikal tedbirlere ihtiyacı vardı." Ama ciddi bir stabilizasyona gitmek, Latin Amerika'da kolay olmamış, yıllar almıştı. Cumhuriyet gazetesinin bana yazı yazma fırsatını ver- mesi, işte o zamana rastladı. • • • Doğru. Belki aralık 1991'den bu yana KlT'ler, bütçe açık- ları gibi sorunlar ağırlaştı. Tanmsal fiyatlardaki anormal düşüş, önümüzdeki aylar- da yerini anormal bir artışa bırakacak. Genel trendlerin değişmediği durumlarda bu mevsimlik hareketlerin basit bir sonucu. Ama olumlu gelişmeler de var. • • • Ekonomiyi yakından izleyen çevreler, bugün konulara daha hâkim. Stabilizasyonun reçetesi artık iyi biliniyor. Stabilizasyonun gerekliliği de. Ekonomi basını artık siyasi demeçlerin gerisindeki ger- çekleri kolayca göruyor. Iktisadi yorumlamasını rahatça yapabiliyor. Ekonomide gündem belli. MERKEZ BANKASI KURLARI n EYLH i m 1 ABODolan 1 Alman Markı 1 Avustralya Doian 1 Avusturya Şilini 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fın Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hotlanda Ftorini 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 Italyan Lireti 1 Japon Yeni 1 Kanada Doları 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S Arabistan Riyali DMZ 7233.50 5025.01 5247.90 714.42 243.59 1299.12 1622.81 1476.22 4458.79 1374.67 5671.12 656.70 58.41 5912.14 1272.38 14012.75 1928.98 7248.00 5035.08 5258.42 715.85 244.08 1301.72 1626.06 1479.18 4467.73 1377.42 5682.48 658.01 58.52 5923.99 1274.93 14040.83 1932.85 UUII MJ» 7226.27 5019.96 5169.18 713.71 241.16 1286.13 1606.58 1474.74 4454.33 1360.92 5665.45 650.13 57.53 5823.46 1259.66 13998.74 1900.05 UTft 7269.74 .5050.19 5274.20 718.00 244.81 1305.63 1630.94 1483.62 4481.13 1381.55 5699.53 659.99 58.70 5941.76 1278.75 14082.95 1938.65 ÇAPRAZ KURLAR 1 ABD00UM 1 4395 Ataan Martu 1 3784 Avmtntya Dotan 10.1250 Awtbırya$JH»l 5 5680 DMbMrka KroMi 4 4574 HR Markkas4 4.9000 Fnnsu Fraagı 1 6223 Hotamda Hortnt 93 45 issaıryol Pnatası 5 2620 1.2755 1101 50 123.85 1.2235 5.6850 3.7499 1SMK 1ECH: SOR: SOR: isvtç Kraaı ISVIÇIV n H Ş halyMUraliJMMTMI KaudaMan mnvç luON SJUafeistM RtyaM 1.9372 ABOMan 1.4058 AIO Dttan 1.4640 U O M a n 10611.22 TL > sebz e cenneti Türkiye'nin meyve ithalatı, değer olarak bu yılın ilk beş ayında g e ç e n yûm a y n ı jönemine göre yüzde 109.2 oranında arttı. Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarlığı verilenne dayanarak > apılan hesaplamal ara göre geçen > ılın 5 ayında > apılan rne\ v e ithalatı, değer olarak 6 milyon 552 bin dolar iken bu rakam, bu yıl aynı dönemde 13 mıJvon 707 bin dolara yükseldi. Söz konusu dönemlerin karşılaştırmasında mey\e it- halatı ise miktar olarak yüzue 115 oranında artn. Bu \üın ilk beş ayında, değer olarak 10 milyon 387 bin dolar, miktar olarak da 47 bin 360 tonluk ithalat ile muz, en fazla ithal edilen meyve çeşidi un\anını kazandı. Özellikle sınır ticareti kapsamından çıkarı- hnasından ve normal ticari yollarla Türkiye'ye getirilmeye başlanmasından sonra elma da ithali hızla artan me\ >eler arasına girdi. Aynı tarihler arasuıda, Türkiye''de yetiştirilemeyen meyve çeşitlerinden kivinin ithalatı için 270 ton karşıhğında 133 bin dolar. ana- nas için 80 ton karşılığında 33 bin dolar döviz c-dendi. Söz konusu dönemde, 442 bin dolarlık hurma. 13 bin dolarlık limon, 65 bin dolarlık portakal, 14 bin dolarlık greyfurt, 27 bin dolarlık karpuz, 228 bin dolarlık iızüm ve 135 bin dolarlık kayısı ithal edildi. ile D. Avrupa ülkelerinin paralannın konvertibl olmadığı ve çoklu kurlarla tanımlandıklan bir yana. üretim mali- yetiyle fiyatlan arasında hiçbir bağ yok- tur. Sınır ticareti yoluyla bu dumping mallan iç piyasayı istila etmektedir. De- mır-çelik, cam ve cam eşya. porselen ve diğer bazı sanayiler. Türkiye'de bu ne- denle bunalıma girmiştir. Serbest piyasa ekonomısinin kuralları içinde üretim ve satış yapmayan, parası konvertibl ol- mayan ülkelerle serbest ticaret yapıl- maz. Anlaşılan. bu politikayı üretenler. kontrollü ekonomılerle serbest ticaretin getireceği sakıncalan öngörememişlir. Aynca tanm ve işlenmiş lanm ürünleri- nin. başta AT, sübvansiyonlu ihraç fı- yatlan, gelışmekte olan ülkelerin (başta, Çin Halk Cumhuriyeti ve diğer Uzak- doğu ülkeleri) sınai mamullerinin dum- ping fiyatlan Türk piyasasını allak bul- lak etmektedir. Enver Sedat döneminde Mısır. "açık kapı" politikası dediklen serbest ithalat politikasıyla Nasır döneminde kurulan sanayii değil geliştirmek. muhafaza da- hi edememiştir. Çeşitli hizmet gelırleri. petrol gelın ile ithalatını karşılamaya çalışmaktadır. Fakat cn önemlisi, bü- yük bir ithalatçı tüccar kesimi oluşmuş ve bugün Mısır'ın sanayileşmesi önünde en büyük engeli oluşturmaya başlamış- tır. İşin bir de bu boyutu vardır; Türki- ye, Mısırlaşmamalıdır. Durgunluğu aşmak için yollardan bi- ri "komşuyu fakırleştirme" politikası- nın etkisinden iç pazan kurtarmaktır. MERCEDES-BENZ TÜRK A.Ş. ELEMAN ARIYOR İHRACAT bölümünde görevlendiritmek üzere, aşağıdaki özelliklere sahip eleman aranmaktadır: Almanca veya İngilizce bilen Yurtiçi veya yurtdışı satış tecrübesi olan Yurtdışı seyahatlere çıkmaya istekli İnsan ilişkileri kuvvetli Teknik konulara ilgi duyan Askerlikle ilişkisi olmayan Adayların ALMANCA veya İNGİLİZCE özgeçmiş, diploma fotokopileri ve fotoğraflarını içeren müracaatlarını aşağıdaki adrese göndermeleri veya şahsen başvurmaları rica olunur. Mercedes-Benz Mercedes-Benz Türk A.Ş. Personel Müdürlüğü Burmalı Çeşme Sokak Askeri Fırın Yolu No:2 34022 Davutpaşa-İSTANBUL İLAN AMASYA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1991/143 Karar No: 1991/239 Hâkim: H. Necati Aksoy 23657. Kâtip: Scmra Aksakal 147. Davacı: Orman tşletme Müdürlüğü-Amasya. Vekili: Av. Firdevs Gözlaş-Amasya. Davalı: Mustafa Tmgır, Hasan oğlu, Ormanözü K. Amasya. Dava: Kadastro tespitinin iptali. Dava tarihi: 3.12.1990. Karar tarihi: 19.9.1991. Parsel no: 1533. Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan ka- dastro tespitinin iptali davasımn yapılan açık yargılamast sonunda: Mahkememizden verilen 19.9.1991 gün 1991/143 Er239 K. sayılı ka- rarı ile davacı vekilinin açrmş olduğu davanın kabulüne, Amasya ili merkez Ormanözü Köyü, Kepez mevkiinde, tarla niteliguıde, 1533 sayüı parselle ilgili komisyon kararımn ıptaline, Mustafa Tıngır'ın zilyetliği ile ilgili ibarenin beyanlar hanesinden silinmesiae, orman olarak Ha- zine adına tapuyu kayıt ve tesciline, 2.700 lira bakiye harcın davah- dan tahsili ile Hazine^ye geür yazılmasına, 10.000 lira ücreti vekalet ile davacı tarafından yapılan 348.700 lira yargılama giderinin davalı- dan alınarak davacıya verilmesine karar verildigi, davalının adresinin saptanamaması nedeni ile işbu karar tebliğ edilemediğinden, işbu ilanın yayın tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ila- nen tebliğ olunur. Basın: 50033
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle