Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EYLÜL1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CUMHURİYETTEN
OKURLARA
OZGENACAR
Mitolojik Basın Ozgürlüğü
"Başbakan Demirel'e 'Şırnak'a gidebilir miyim? Şımak'a
giriş serbest mi?' diye sordum. 'Elbette...' dedi. İçişleri Ba-
kanı Sezgin, Savunma Bakanı Ayaz'ın yanıtian da 'elbette...'
olmuştu.
Kalktım, önce Diyarbakır'a, sonra Şımak'a gittim. Kente 20
km kala görevliler 'Yasak...' dediler.
'Gazeteciyim... Oysa Başbakanınız, İçişleri ve Savunma ba-
kanlannız 'serbest' dediler. 'Nasıl yasak olur?' dedim.
'Yasak! Hemşehm yasak!' dediler ve olaylann üzerinden
10 gün geçmiş olmasına karşın yine de beni Şımak'a sok-
madılar.
Ankara'ya dönüp durumu aktardığım Basın Yayın Genel
Mûdürû, 'Boşuna gitmissiniz... Zaten kentte görûlecekbirşey
kalmamıştı kü' dedi."
Bu sözleri 1975 yılından beri tanıdığım bir yabancı gaze-
teci anlattı. Reuters ajansından ayrıldığımda halefım olan
Alan Cowell yıllarca Ankara'da çalışmıştı. Daha sonra Afrika
tutkusunu yenemeyip New York Times gazetesi için Afrika1
nın altını üstüne getirmek amacıyla Ankara'dan ayrılmıştı.
1986 noelinde Güney Afrika'dan sınırdışı edildiğinde gaze-
tesi kendisini Atina'ya atadı. Aynı zamanda Ankara, Balkan
başkentleriyle Ortadoğu'yu izledi. Aralarında yine Ankara da-
hil geniş bir alanı izlediği şu andaki görevi Roma Büro Şefli-
fli...
Aslında Alan, bu sözlerden önce konuşmasına "Bu kadar
yıldır Türkiye'ye gelir giderim. Ankara hâlâ basın ve halkla iliş-
kileri öğrenememiş..." sözleriyle başlamıştı. Nedenini sordu-
ğumda yukarıdaki öyküyü anlattı.
"Nasıl olmalıydı?" diye sorduğumda Alan, şu anlamda bazı
şeyler söyledi:
"Olay günü Türk gazetecileri dahi kente girememiş... Oy-
sa gazeteciler Şımak'a ilk dakikada girebiiselerdi olaylar bu
kadar büyûmezdi. Olaylan bûyüten doğru haberier değil, söy-
lentiler ve yaratılan mitolojik öykülerdir...
Hûkümet, biz yabancı gazetecileri de bir askeri uçağa dol-
durup, Diyarbakır'a götürür, oradan da yabancı dil bilen gö-
revlilerin eşliğinde kentte bizi gezdirtebilirdi. Bu görevliler dün-
yanın her yerinde olduğu gibi resmi bilgilerle beynimizi yıka-
yabilir, göstermek istediklerini gösterebilirlerdi. Bu arada 3-5
vatandaşla konuşmamız da sağlanabilirdi. Biz de gördükle-
rimizi birinci elden dünyaya aktarırdık. Oysa, şimdi değil ya-
bancı gazeteler, Türk gazetelerinde dahi mitolojik öyküler ya-
yımlanryor..."
• • •
"Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ)" Yürütme Ku-
rulu'nda 1971 yılında Türkiye ve 1972-78 yılları arasında üç
dönem Başkanlık Divanı'nda Avrupa temsilcisi olarak gorev
yaptım. 12 Mart döneminin Türkiye'deki basın özgürlüğünün
koşullan altında bu görevi yapmakta çok zorlanmıştım.
(IFJ), bugün yine sahnede...
(IFJ), Türkiye'deki basın özgürlüğüne konan engellerden
yine yakınmaya başladı. Şu günlerde (IFJ) Avrupa'daki Türk*
büyükelçilerini sıkıştırıyor.
"Uluslararası Düşünce Ozgürlüğü Eşgüdüm Komitesi
(IFEX)" Türkiye'de basın mensuplarına yönelik satdırıları şid-
detle kınıyor.
"İngiliz Insan Hakları Örgütü"nün yayın organı (ARTICLE
19) "Türkiye'de sansür, kurşunla sağlanıyor. Sansür cinayet-
tir..." diye yazıyor.
Merkezi New York'ta olan "Basın Mensuplannı Koruma
Komitesi(CPJ)" bir uzmanını Türkiye'ye basın özgürlüğünü
ve gazetecilerin korunması ile ilgili inceıeme yapmaya gön-
derdi.
Merkezi Paris'te bulunan "Sınır Tanımaz Gazeteciler ör-
gütü (RSF)" Paris'teki Türk büyükelçisiyle "sorunu" görüş-
mek istedi.
Helsinki İzleme Komitesi Yürütme Kurulu Başkan Yardım-
cısı Luis VVithman raporunda, "Gûneydoğu'daki olaylardan
ötürû Türkiye'de basının susturulmasına yönelik kampanya
rahatsız verici..." dedi.
"Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI)" başkanı Cushrov
Irani ve örgütün müdürü Peter Galliner Türkiye'de yine boy
gösterdi. (Türkiye'de ne zaman ekonomik düzen bozulur ve
Uluslararası Para Örgütü'nün (IMF) uzmanları ülkemize ge-
lirse basın ozgürlüğü için de (IPI) müdürü Türkiye'ye gelir.)
Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal
inönü ve Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile görüştüler. Düzenle-
dikleri basın toplantısında kaygılarını açık seçik kamuoyu-
na "DYPSHP koalisyonu kurulduğunda Batı'da 'özgür bir
Türkiye' imajı doğdu. Ancak Türkiye bugün bu kredisini
yiüriyor" sözleriyle duyurdular.
(IPI) temsilcisi Metin Toker'in istanbul'daki evinde verdi-
ği harika akşam yemeğinde Galiner ile Oktay arasındaki ko-
nuşmanın çevirmenliğini meslektaşım Oktay Ekşi ile birlik-
te yaptık.
Oktay, Galiner'e yeni basın yasa tasansını madde mad-
de anlattı. Galiner her madde için ya "çokgüzel..." ya "bra-
vo..." ya da "harika..." dedi. Yıllardır Türkiye'de basın öz-
gürlüğüyie ilgili gelişmeleri çok yakından izlemiş olan Gali-
ner, bu övgülerin ardından şu tepkiyi göstermekte gecikmedi:
"Sayın Bakan, harika bir yasa... Sizden de bu beklenir...
Ancak, değil bu tasanyı, öteki demokratikleşme tasarılarını
dahi hâlâ meclisten geçiremediniz. Önce koalisyon ortağını-
za bu tasanyı nasıl kabul ettireceksiniz? Diyelim ki hüküme-
te kabul ettirdiniz. Sonra, koalisyon ortağınızın demokratik-
leşmeye karşı çıkan 50 milletvekiline bu tasanyı nasıl kabul
ettireceksiniz?"
Oktay, hükümet prograrnındaki ilkeleri anımsattı. Galiner
de parlamento aritmetiğine dikkati çekti. Hiç kuşkusuz Tür-
kiye'de basın ozgürlüğü yine uluslararası örgütlerin günde-
minde acımasız bir biçimde ilk sıralara doğru yükseliyor!
• • •
Türk ekonomi çevreleri şu günlerde arkadaşımız Abdur-
rahman Yıldırım'ın adı çok tartışılan Nasrullah Ayan ile yap-
tıği mülakatı konuşuyor.
Dış Haberler servisimizin genç elemanı Erdal Güven, ön-
ce Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu ve ardından da Yu-
nan Dışişleri Bakanı Mihail Papakonstantinou ile birer özel
mülakat yaptı.
Daha sonra bir toplantıda karşılaştığım her iki konuk dı-
şişleri bakanı bana "Cumhuriyet'in bu genç gazetedsini" öv-
düler. Papakonstantinou bununla yetinmedi ve şunları da
ekledi:
"Cumhuriyet bizim için önemli bir gazete. Sadece ülkeni-
zin değil bölgemizin önde gelen gazetesidir. Size bir anımı
aktarayım. Yıllarca önce İran Şahı Rıza Pehlevi ile konuşu-
yordum. Hiçbir Yunan gazetesinin adını bilmiyordu. Bana şöy-
lededi: 'Dünyada New York Times'ın, Avrupa'da Le Monde'-
un ve bölgemizde de Cumhuriyet'in yazdıklarını yakından iz-
leyeceksin..."
Sağlıklı, başarılı ve muttu bir hafta dileğiyle...
ACIKAYBIMIZ
Anamureşrafından merhum Hacı Hasan Efendi ve merhume
Pembe Hanım'm kızı, merhum I>r. Hayreddin Nasuhoğlu eşi,
merhume Perihan Orhon ve Sabahat Karamanoğlu, Gülçin
Kutlay, Günay Yılmaz, Gülay önal'ın sevgili anneleri;
DUDU SAİME
NASUHOĞLU
vefat etmiştir. Cenazesi 15 Eylül 1992 Salı gûnü Söğütlüçeşme
Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakiben Karacaahmet
MezarlığTnda defnedilecektir. Allah rahmet eylesin.
AİLESİ
îlkokul, ortaokul ve liselerin kapılan, öğrencilerin yanı sıra pek çok soruna da açılacak
Tebeşîr karatalıtaya kavuşuyorANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Formalar ütülendi. ki-
taplar hazırlandı, kalem silgi,
"Ninja kaplumbağalı" çanta-
nın içinde yerini aldı. Yürekler
kıpır kıpır, birçoğu arkadaşlan-
na, öğretmenine, okuluna ka-
vuşacagı için sevinçli. 3 ay süren
yaz tatilinin ardından 67 bin
okulda 12 milyon öğrenci ve
500 bin öğretmen bugün ders-
başı yapıyor. 800 bin çocuk da
15 yıl sürecek eğitim basamağı-
na ilk adımı atıyor. Yeni öğre-
tim yıhyla birlikte sorurılar da
ba|Jjyor.
Oğrencilerden yaklaşık 7 mil-
yonu ilkokul, 2.5 milyonu or-
taokul ve 1 milyon 600 bini de
liselerde eğitim görecek. Yeni
öğretim yılında yeni ilave edilen
İstanbul Pertevniyal Lisesi ve
Denizli Lisesi ile birlikte toplam
28 okulda ilk kez İngilızee eği-
tim verilecek "hazırlık sınıfı"
uygulaması başlatılacak. Milli
Eğitim Bakanlığı'nca başlaülan
"açık lise" uygulamasıyla da
yaklaşık 10 bin civannda öğ-
renci televizyon yoluyla yapıla-
cak eğiümle liseye başlayacak.
1991-92 eğitim öğretim yılında
başlaülan ders geçme kredi sis-
temi bu yıl toplam 2 bin 972 li-
senin 1 ve 2. sınıflarda uygula-
nacak.
Yeni öğretim yıü Türkiye'de
bütün illerde aynı anda başla-
yacak. Güvenlik nedeniyle ka-
palı bulunan okullar dışında
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgesindeki illerde de bugün
dersbaşı yapılacak. Milli Eği-
tim Bakanlığı istatistiklerine
göre halen 178'i güvenlik nede-
niyle olmak üzere göç ve diğer
nedenlerle toplam 670 okulda
eğitim yapılamayacak. Bu ara-
da Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi'ne atanmak üzere
geçen nisan ayında kura çeken
16 bin 550 öğretmenden 14 bin
884"ü görevlerine başladı. Bu
öğretmenlerden bir bölümü-
nün güvenlik endi$esiyle geriye
dönebileceği belirtiliyor. Milli
Eğitim Bakanlığı verilerine gö-
re, en fazla yüksek öğretmen
ataması bu yıl içinde yapılacak.
Bakanlık, yeni alınacak 10 bin
öğretmenle, 1 yılda atadığı öğ-
retmen sayısını 16 bin 55O'ye
çıkardı. 1989-1991 yıllan ara-
sında yeterlilik sınavına giren
122 bin 500 öğretmenden ancak
39 bini öğretmen olarak atan-
mıştı.
Eğitim yılı yine sorunlarla dolu
olarak başlıyor. özellikle büyük
kentlerde yaşanan okul yetersızli-
p nedeniyle öğrenciler, baa okul-
larda 80-100 kişilik mevcuda
varan sınıflarda eğitim görecek-
ler. Milli Eğitim Bakanı Köksal
Toptan, yeni öğretim yılına baş-
larken, "kaynak yetersizliği"-
nden, okul müdürü parasızlık-
tan, öğretmen sistem değişikli-
ginden, öğrenci düşük eğitim
kalitesi ile kalabalık sınıflardan.
veli cüzdanının hafifleten masraf-
BakanToptan'danpembe tablo
AYŞE SAYIN
• Milli Eğitim Bakanı, 1992-93 öğretim yılında
öğrenime başlayan yeni öğrencinin sınıf geçmesin-
de, velilerin görüşünün de alınacağını söyledi.
lerini böylece çocuğun "seçme
ve seçilme"nin önemini küçük
yaşlarda algılamasını sağlaya-
caklannı ifade etti. Toptan bu
kurumlarda disiplin suçlannın
da tamamen kaldınldığını ifa-
de ederek. "Onaöğretim ku-
rumlannda da öğrenciyi suç
işlemez saydık. Disiplin suçla-
nndan öğrenci okuldan uzak-
laşünlmasın istedik. Yani öğ-
renciye suçu işlemeden müda-
hale edilecek bir yöntemi esas
alacağız" görüşüne yer verdi.
Aileyi eğitim sisteminin icine
katmak istediklerini belirten
Toptan, ilköğretim yönetmeli-
ğıyle bunun ilk adımının atıldı-
ğını vurguladı.
Köksal Toptan, ortaöğre-
tim kurumlan açısından halen
ANKARA - Milli Eğiüm Ba-
kanı Köksal Toptan, 1992-93
öğreüm yılında öğrenime baş-
layan yeni öğrencinin sınıf geç-
mesinde, velilerin görüşünün
de alınacağını söyledi.
Eğiüm alanında yapılan dü-
zenlemelerin başında ilköğre-
tim yönetmeliğinin geldiğıni
belirten Toptan, yöneüneliğin
getirdiği sistemle, öğrencinin
kendine güveninin pekişeceği-
ni, ilk kez bu yıl okullara çevre.
turizm, sağlık ve trafık dersle-
rinin konulduğunu söyledi.
Toptan. ilköğreümde getir-
dikleri bir başka yenilikle de
sınıf başkanlannın secimle be-
hrlenmesi vöntemini getirdik-
derslik sorunu olduğuna dık-
kat çekti ve "Ders geçme kredi
sistemine geçen okullarda bu
yıl kredi limitlerini doldurmak
gjbi sorunlar karşımıza çıka-
cak. Geçtiğimiz yıl ders geçme
kredi sisteminin cicim yıbydı.
Bu yıl zorluklar başlayacak.
Ders tekran yapan öğrencile-
rin neden olacağı derslik soru-
nu başlayacak" dedi. Bu yıl ilk
kez "açık lise" uygulamasını
başlatuklannı da belirten Top-
tan, "Kitap gönderme ve tele-
vizyon programı aracılığıyla
yapılacak açık lise eğitimi ile
özellikle kırsal kesimdeki yeüş-
kinler ile yine bu kesimde oku-
la gidemeyen genç kızlanmızın
liseye gidememe sıkmülannı
ortadan kaldırmış olacağız"
dedi. Anadolu liseleri önünde
binlerce çocuğun yığıldığını,
özel okullara milyonlarca lira
para aktıgına dikkat çeken
Köksal Toptan
Toptan, hazırlık lise uygula-
masıyla, çocuğa kendisine ye-
tecek kadar dil öğreüleceğini
bildirdi.
Bakan Toptan. öğrencinin
bu yıl ilk kez ders kitabı sıkıntı-
sı çekmeyeceğini ifade eden
Toptan, kitap içeriklerinde de
değişiklik yapılacağını söyledi.
lardan ve okul yöneümiyle ileti-
şimsizlikten yakıruyor.
Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtlayan eğitimciler ve öğrenciler,
milli eğitimde sürekli sistem deği-
şikliğinden "başlannın döndüğü-
nü" ifade ediyorlar.
Hale K., Ayfer A., ve Nursel
Ç. yabancı dil öğretmeni olarak
görev yapıyorlar. Ortak sorun
sistem değişikliğı ve kalabalık sı-
nıflar. "Yabana dil eğitimi en
fazla 20 kişilik sırufta yapıbr, biz-
de 50-60, baa okullarda 80'e ka-
dar çıkıyor" diyorlar. Öğrencile-
re 20 yıldır aynı kitaplan okut-
tuklanm belirten öğretmenkr,
"20 yılda neredeyse dünyada her-
şey değişti bizim kitap aynı, hiç
değişmedi" diye espri yapıyorlar.
Milli Eğiüm BakanhğYnın verdi-
ği "şartsız kurul" hakkı, sınıfta
kalmanın artık iyice olanaksız-
laştınlmasmın öğrenciyi "tem-
belliğe" ittiği görüşünü savunu-
yorlar. Gülenay Gündogan,
Aydınlıkevler Lisesi 2. sınıfında
okuyor. Ders geçme kredi siste-
mine göre öğretim yapan okulu-
nun ilk lise 2. sınıf öğrencilerin-
den. "Çok sayıda
seçmelı ders olmasına karşın,
bunlan okuyamıyoruz, çünkü
öğretmen yok diyor. Okulda fi-
zik. matematik ve geometri dışın-
da ders seçme olanaklan bulun-
madığını belirten Gündogan,
"Ömeğin bütün arkadaşlar bilgi-
sayar dersi almak isliyor, ama
sınıf yok, ders yok. Çok az sayıda
seçmeli ders olduğu için dersi biz
değil öğretmen seciyor" şeklinde
konuşuyor.
600 yıl önce öldürülen düşünür, dün anıldı
Şeyh Bedreddin'ler öhııez
'Şeyh Bedreddin'i Anma Gecesi'nde semah gösterileri de sunuldu. (HAYRETTtN SAĞANAK)
MLHARREMAYDIN
Yağmur çıselıyor Serez'in es-
naf çarşısında Bir bakırcı dük-
kanının karşısmda Bedreddin'-
im ağaca asılı'Yağmur çiseli-
yor Gecenin geç ve yıldızsız bir
saatıdir Ve yağmurda ıslanan
yapraksız bir dalda sallanan
Şeyh'imin çınlçıplak eüdir/
Yağmur çiseliyor/Serez Çarşısı
dilsiz, Serez Çarşısı kör/Hava-
da konuşamamanın ve görme-
menin kahrolası hüznü/Ve
Serez Çarşısı elleriyle kapamış
yüzünü...
Nazrm Hikmet, 1420 yılında
Serez Esnaf Çarşısı'nda bir ağa-
ca asılarak idam edilen ünlü bil-
ge ve düşünür Şeyh Bedreddin'i
bir şiirinde böyle anlatıyor. Gü-
nümüzden yaklaşık 600 yıl ön-
ce Osmanlı sömürü sistemine
karşı çıktığı için öldürülen Şeyh
Bedreddin. önceki gece adına
ilk kez düzenlenen anma gece-
sinde beyaz bir güvercinin ka-
natlannda tekrar gökyüzüne
uçtu...
Şeyh Bedreddin icin anıt me-
zar yapmak ve adına müze
oluşturmak amacıyla araştır-
macı-yazar Rıza Zelyut baş-
lAnlığında kurulan Şeyh Bed-
reddin Anıt Mezar Yaptırma
Komitesi ile Semah Kültür
Vakfı tarafından Açıkhava Ti-
yatrosu'nda gerçekleşürilen
geceye 2 bine yakın izleyici ka-
tıldı. Semah Kültür Vakfı Baş-
kanı Cafer Özer Koç. açılışta
yaptığı konuşmada çoğul de-
mokrasi ve laiklik prensipleri-
nin bir an önce yaşama geçiril-
mesi gerektiğini söyledi.
Şeyh Bedreddin Anıt Mezar
Yaptırma Komitesi Başkanı
Rıza Zelyut ise yaptığı konuş-
mada " Şeyh Bedreddin gibi
düşünürlerin 'ölümsüz' oldu-
ğunu dile getirdi.
Canlar Semah Grubu ile
Turhal Semah Ekibi'nin sun-
duğu semah göstenlerinden
sonra ise Figür Gösteri Sanat-
lan Topluluğu tarafından Şeyh
Bedreddin'in 1420 yılında öldü-
rülüşü dramatik olarak canlan-
dınldı.
Sayın,
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri!
MEB Talim ve Terbiye Kunılu'nun 20 Temmuz 1992 tarih, 2362 sayıh Tebliğler
Dergisi'nde yaymlanan kararıyla;
1. Lise 1, 2, 3. sınıflar için Türk Dili ve Edebiyatı, Kompozisyon ve Dilbilgisi
programlarının 1992-1993 öğretim yılından itibaren uygulanması;
2. 21.9.1957 tarih ve 215 sayıh kararı ile kabul edilen Lise 1, 2, 3. sınıflar için Türk
Dili ve Edebiyatı programının yürürlükten kaldırılması;
3. Bu programların uygulanmasında Talim ve Terbiye Kurulu'nca kabul edilen tavsiye
edilmiş kitapların kaynak kitap olarak okutuîması kabul edilmiştir.
Durum sayın Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerine önemle duyurulur.
Yeni müfredat programına göre hazırlanan TÜTk Dİİİ VG EuGbİyatl kitaplarımızı sunuyoruz.
NurerUĞURLU
TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI
LİSE1
MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun karar-
lanyla lise ve dengi okullarda okutuîması
eğitim ve öğretim açısından uygun bulun-
muş, duyuru 11.6.1990 tarih, 2314 sayıh
Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmıştır.
NurerUĞURLU
TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI
LİSE II
MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun karar-
lanyla lise ve dengi okullarda okutuîması
eğitim ve öğretim açısından uygun bulun-
muş, duyuru 25.12.1990 tarih, 2328 sayıh
Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmıştır
Nurer UĞURLU
TÜRK DİLÎ ve EDEBİYATI
LİSE III
MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun karar-
lanyla lise ve dengi okullarda okutuîması
eğitim ve öğretim açısından uygun bulun-
muş, duyuru 24.6.1991 tarih, 2339 sayıh
Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmıştır
Kitaplar dört renkli, resimli ve desenli basılmıştır. Bütün Liselerimize örnek Kitaplar gönderilmiştir.
ÖRGÜN YAYINLAR LTD. Nuruosmaniye Cad. No: 28 Cağaloğlu - istanbul Tel.: 527 39 49 - 526 37 34
Kültür Bakanı Sağlar'ın Çırağan Sarayı'nda verdiği yemeğe Prens
Henrik'in yanı sıra katılan yabancı davetliler mekâıun görkemim
vurguladılar.
Prens Henrîk, 350 yaşındaki
Sepetçiler'e hayran kaldı
Kültür Senisi - Uluslararası
"Açık Gün' dolayısıyla düzenle-
nen "Avrupa Nostra'IBI Top-
lantısı' dün Sepetçiler Kasn'n-
da gerçekleşti. 15 eylüle kadar
sürecek toplantılann bu yılki
gündemini 'Avrupa Kıyı Şerit-
lerinın Korunması' oluşturu-
yor. Toplantılarda deniz ve
sahil şeridinin korunmasıyla il-
gili öneriler tartışılıyor.
Açılıştan önce İstanbul Bü-
yükşehir Belediye Başkanı
Prof. Dr. Nurettin Sözen, Av-
rupa Başkanı Danimarka Pren-
si Henrik ve Avrupa Nostra
murahhas üyesi Sir Christop-
her Audland'a birer İstanbul
Ispanyol açılışı. Breyer devam yolu
Fıscher Spasky Fbdıer Spnsky
(Beyu) (Siyah)
Ie4 e5
2Af3 Ac6
3Fb5 a6
4Fa4 Af6
50-0 Fe7
6Kel b5
7Fb3 d6
8c3 0-0
9d3 Aa5
10Fc2 c5
11 Abd2 Ke8
12 h3 FK
13Afl Fb7
14Ag3 g6
15Fg5 h6
16Fd2 d5
17ed5 c4
18b4 cd3
19Fd3 Vd5
20Fe4 Ae4
21 Ae4 Fg7
22ba5 f5
23Ag3
24Ah4
25Ag6
26Af4
27Ke3
28Kdl
29fe3
30Kd8
31Af5
32Ad5
33 e4
34ed5
35Şf2
36Şe3
37Şd3
38 g4
39hg4
40 d6
41 g5
42 g6
43 g7
44d7
e4
Fffi
e3
Vd2
Vdl
Ke3
Kd8
Fd8
Fa5
Fd5
h5
Fc3
şnFb2
hg4
Şf6
Şe6
a5
Ff6
şnSiyah terk
eder...
madalyası verdi.
Danimarka Prensi Henrik,
konuşmasında Avrupa Nostra/
IBI Toplantısı'nın binlerce yıl-
lık zengin tarihi taşıyan İstan-
bul'da ve 1643'ten giinümüze
kalmış vOlağanüstü güzellikte"
diye nitelediği Sepetçiler Kasn'-
nda yapılmasından duyduklan
mutluluğu dile getirdi.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar
da akşam Çırağan Saray Te-
rası'nda Danimarka Prensi
Henrik onuruna bir yemek ver-
di. Yemeğe üniversite. sanat ve
basın çevresinden çok sayıda
da\ cıli katıldı.
Satranc
Spassky-
Fischer
at başı
Kültür Servisi - Satranç
"efsanesi" Bobby Fischerile
"ezeli" rakibi Boris Spassky
arasında Yugoslavya'nın
sayfiye merkezi Sveti Stefan
adasında oynanan 5 milyon
dolar (35 milyar TL) ödüllü
özel karşılaşmanın yedinci
oyununu Fischerkazandı.
Fischer'in Beyazlarla
oynayarak kazandığı yedinci
oyundan sonra durum 2-2
oldu. Bugüne kadar Fischer ve
Spassky ikişer kez birbirlerine
üstünlük sağlarken, 3 oyun da
berabere sonuçlandı.
Dün başlayan sekizinci
oyunda. 56 yaşındaki Rusasıllı
Fransız büyükusta Boris
Spassky beyazlarla oynuyor.