20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYLÜL1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CUMHURİYETTEN OKURLARA OZGENACAR Mitolojik Basın Ozgürlüğü "Başbakan Demirel'e 'Şırnak'a gidebilir miyim? Şımak'a giriş serbest mi?' diye sordum. 'Elbette...' dedi. İçişleri Ba- kanı Sezgin, Savunma Bakanı Ayaz'ın yanıtian da 'elbette...' olmuştu. Kalktım, önce Diyarbakır'a, sonra Şımak'a gittim. Kente 20 km kala görevliler 'Yasak...' dediler. 'Gazeteciyim... Oysa Başbakanınız, İçişleri ve Savunma ba- kanlannız 'serbest' dediler. 'Nasıl yasak olur?' dedim. 'Yasak! Hemşehm yasak!' dediler ve olaylann üzerinden 10 gün geçmiş olmasına karşın yine de beni Şımak'a sok- madılar. Ankara'ya dönüp durumu aktardığım Basın Yayın Genel Mûdürû, 'Boşuna gitmissiniz... Zaten kentte görûlecekbirşey kalmamıştı kü' dedi." Bu sözleri 1975 yılından beri tanıdığım bir yabancı gaze- teci anlattı. Reuters ajansından ayrıldığımda halefım olan Alan Cowell yıllarca Ankara'da çalışmıştı. Daha sonra Afrika tutkusunu yenemeyip New York Times gazetesi için Afrika1 nın altını üstüne getirmek amacıyla Ankara'dan ayrılmıştı. 1986 noelinde Güney Afrika'dan sınırdışı edildiğinde gaze- tesi kendisini Atina'ya atadı. Aynı zamanda Ankara, Balkan başkentleriyle Ortadoğu'yu izledi. Aralarında yine Ankara da- hil geniş bir alanı izlediği şu andaki görevi Roma Büro Şefli- fli... Aslında Alan, bu sözlerden önce konuşmasına "Bu kadar yıldır Türkiye'ye gelir giderim. Ankara hâlâ basın ve halkla iliş- kileri öğrenememiş..." sözleriyle başlamıştı. Nedenini sordu- ğumda yukarıdaki öyküyü anlattı. "Nasıl olmalıydı?" diye sorduğumda Alan, şu anlamda bazı şeyler söyledi: "Olay günü Türk gazetecileri dahi kente girememiş... Oy- sa gazeteciler Şımak'a ilk dakikada girebiiselerdi olaylar bu kadar büyûmezdi. Olaylan bûyüten doğru haberier değil, söy- lentiler ve yaratılan mitolojik öykülerdir... Hûkümet, biz yabancı gazetecileri de bir askeri uçağa dol- durup, Diyarbakır'a götürür, oradan da yabancı dil bilen gö- revlilerin eşliğinde kentte bizi gezdirtebilirdi. Bu görevliler dün- yanın her yerinde olduğu gibi resmi bilgilerle beynimizi yıka- yabilir, göstermek istediklerini gösterebilirlerdi. Bu arada 3-5 vatandaşla konuşmamız da sağlanabilirdi. Biz de gördükle- rimizi birinci elden dünyaya aktarırdık. Oysa, şimdi değil ya- bancı gazeteler, Türk gazetelerinde dahi mitolojik öyküler ya- yımlanryor..." • • • "Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ)" Yürütme Ku- rulu'nda 1971 yılında Türkiye ve 1972-78 yılları arasında üç dönem Başkanlık Divanı'nda Avrupa temsilcisi olarak gorev yaptım. 12 Mart döneminin Türkiye'deki basın özgürlüğünün koşullan altında bu görevi yapmakta çok zorlanmıştım. (IFJ), bugün yine sahnede... (IFJ), Türkiye'deki basın özgürlüğüne konan engellerden yine yakınmaya başladı. Şu günlerde (IFJ) Avrupa'daki Türk* büyükelçilerini sıkıştırıyor. "Uluslararası Düşünce Ozgürlüğü Eşgüdüm Komitesi (IFEX)" Türkiye'de basın mensuplarına yönelik satdırıları şid- detle kınıyor. "İngiliz Insan Hakları Örgütü"nün yayın organı (ARTICLE 19) "Türkiye'de sansür, kurşunla sağlanıyor. Sansür cinayet- tir..." diye yazıyor. Merkezi New York'ta olan "Basın Mensuplannı Koruma Komitesi(CPJ)" bir uzmanını Türkiye'ye basın özgürlüğünü ve gazetecilerin korunması ile ilgili inceıeme yapmaya gön- derdi. Merkezi Paris'te bulunan "Sınır Tanımaz Gazeteciler ör- gütü (RSF)" Paris'teki Türk büyükelçisiyle "sorunu" görüş- mek istedi. Helsinki İzleme Komitesi Yürütme Kurulu Başkan Yardım- cısı Luis VVithman raporunda, "Gûneydoğu'daki olaylardan ötürû Türkiye'de basının susturulmasına yönelik kampanya rahatsız verici..." dedi. "Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI)" başkanı Cushrov Irani ve örgütün müdürü Peter Galliner Türkiye'de yine boy gösterdi. (Türkiye'de ne zaman ekonomik düzen bozulur ve Uluslararası Para Örgütü'nün (IMF) uzmanları ülkemize ge- lirse basın ozgürlüğü için de (IPI) müdürü Türkiye'ye gelir.) Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal inönü ve Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile görüştüler. Düzenle- dikleri basın toplantısında kaygılarını açık seçik kamuoyu- na "DYPSHP koalisyonu kurulduğunda Batı'da 'özgür bir Türkiye' imajı doğdu. Ancak Türkiye bugün bu kredisini yiüriyor" sözleriyle duyurdular. (IPI) temsilcisi Metin Toker'in istanbul'daki evinde verdi- ği harika akşam yemeğinde Galiner ile Oktay arasındaki ko- nuşmanın çevirmenliğini meslektaşım Oktay Ekşi ile birlik- te yaptık. Oktay, Galiner'e yeni basın yasa tasansını madde mad- de anlattı. Galiner her madde için ya "çokgüzel..." ya "bra- vo..." ya da "harika..." dedi. Yıllardır Türkiye'de basın öz- gürlüğüyie ilgili gelişmeleri çok yakından izlemiş olan Gali- ner, bu övgülerin ardından şu tepkiyi göstermekte gecikmedi: "Sayın Bakan, harika bir yasa... Sizden de bu beklenir... Ancak, değil bu tasanyı, öteki demokratikleşme tasarılarını dahi hâlâ meclisten geçiremediniz. Önce koalisyon ortağını- za bu tasanyı nasıl kabul ettireceksiniz? Diyelim ki hüküme- te kabul ettirdiniz. Sonra, koalisyon ortağınızın demokratik- leşmeye karşı çıkan 50 milletvekiline bu tasanyı nasıl kabul ettireceksiniz?" Oktay, hükümet prograrnındaki ilkeleri anımsattı. Galiner de parlamento aritmetiğine dikkati çekti. Hiç kuşkusuz Tür- kiye'de basın ozgürlüğü yine uluslararası örgütlerin günde- minde acımasız bir biçimde ilk sıralara doğru yükseliyor! • • • Türk ekonomi çevreleri şu günlerde arkadaşımız Abdur- rahman Yıldırım'ın adı çok tartışılan Nasrullah Ayan ile yap- tıği mülakatı konuşuyor. Dış Haberler servisimizin genç elemanı Erdal Güven, ön- ce Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu ve ardından da Yu- nan Dışişleri Bakanı Mihail Papakonstantinou ile birer özel mülakat yaptı. Daha sonra bir toplantıda karşılaştığım her iki konuk dı- şişleri bakanı bana "Cumhuriyet'in bu genç gazetedsini" öv- düler. Papakonstantinou bununla yetinmedi ve şunları da ekledi: "Cumhuriyet bizim için önemli bir gazete. Sadece ülkeni- zin değil bölgemizin önde gelen gazetesidir. Size bir anımı aktarayım. Yıllarca önce İran Şahı Rıza Pehlevi ile konuşu- yordum. Hiçbir Yunan gazetesinin adını bilmiyordu. Bana şöy- lededi: 'Dünyada New York Times'ın, Avrupa'da Le Monde'- un ve bölgemizde de Cumhuriyet'in yazdıklarını yakından iz- leyeceksin..." Sağlıklı, başarılı ve muttu bir hafta dileğiyle... ACIKAYBIMIZ Anamureşrafından merhum Hacı Hasan Efendi ve merhume Pembe Hanım'm kızı, merhum I>r. Hayreddin Nasuhoğlu eşi, merhume Perihan Orhon ve Sabahat Karamanoğlu, Gülçin Kutlay, Günay Yılmaz, Gülay önal'ın sevgili anneleri; DUDU SAİME NASUHOĞLU vefat etmiştir. Cenazesi 15 Eylül 1992 Salı gûnü Söğütlüçeşme Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakiben Karacaahmet MezarlığTnda defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESİ îlkokul, ortaokul ve liselerin kapılan, öğrencilerin yanı sıra pek çok soruna da açılacak Tebeşîr karatalıtaya kavuşuyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Formalar ütülendi. ki- taplar hazırlandı, kalem silgi, "Ninja kaplumbağalı" çanta- nın içinde yerini aldı. Yürekler kıpır kıpır, birçoğu arkadaşlan- na, öğretmenine, okuluna ka- vuşacagı için sevinçli. 3 ay süren yaz tatilinin ardından 67 bin okulda 12 milyon öğrenci ve 500 bin öğretmen bugün ders- başı yapıyor. 800 bin çocuk da 15 yıl sürecek eğitim basamağı- na ilk adımı atıyor. Yeni öğre- tim yıhyla birlikte sorurılar da ba|Jjyor. Oğrencilerden yaklaşık 7 mil- yonu ilkokul, 2.5 milyonu or- taokul ve 1 milyon 600 bini de liselerde eğitim görecek. Yeni öğretim yılında yeni ilave edilen İstanbul Pertevniyal Lisesi ve Denizli Lisesi ile birlikte toplam 28 okulda ilk kez İngilızee eği- tim verilecek "hazırlık sınıfı" uygulaması başlatılacak. Milli Eğitim Bakanlığı'nca başlaülan "açık lise" uygulamasıyla da yaklaşık 10 bin civannda öğ- renci televizyon yoluyla yapıla- cak eğiümle liseye başlayacak. 1991-92 eğitim öğretim yılında başlaülan ders geçme kredi sis- temi bu yıl toplam 2 bin 972 li- senin 1 ve 2. sınıflarda uygula- nacak. Yeni öğretim yıü Türkiye'de bütün illerde aynı anda başla- yacak. Güvenlik nedeniyle ka- palı bulunan okullar dışında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki illerde de bugün dersbaşı yapılacak. Milli Eği- tim Bakanlığı istatistiklerine göre halen 178'i güvenlik nede- niyle olmak üzere göç ve diğer nedenlerle toplam 670 okulda eğitim yapılamayacak. Bu ara- da Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu Bölgesi'ne atanmak üzere geçen nisan ayında kura çeken 16 bin 550 öğretmenden 14 bin 884"ü görevlerine başladı. Bu öğretmenlerden bir bölümü- nün güvenlik endi$esiyle geriye dönebileceği belirtiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine gö- re, en fazla yüksek öğretmen ataması bu yıl içinde yapılacak. Bakanlık, yeni alınacak 10 bin öğretmenle, 1 yılda atadığı öğ- retmen sayısını 16 bin 55O'ye çıkardı. 1989-1991 yıllan ara- sında yeterlilik sınavına giren 122 bin 500 öğretmenden ancak 39 bini öğretmen olarak atan- mıştı. Eğitim yılı yine sorunlarla dolu olarak başlıyor. özellikle büyük kentlerde yaşanan okul yetersızli- p nedeniyle öğrenciler, baa okul- larda 80-100 kişilik mevcuda varan sınıflarda eğitim görecek- ler. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, yeni öğretim yılına baş- larken, "kaynak yetersizliği"- nden, okul müdürü parasızlık- tan, öğretmen sistem değişikli- ginden, öğrenci düşük eğitim kalitesi ile kalabalık sınıflardan. veli cüzdanının hafifleten masraf- BakanToptan'danpembe tablo AYŞE SAYIN • Milli Eğitim Bakanı, 1992-93 öğretim yılında öğrenime başlayan yeni öğrencinin sınıf geçmesin- de, velilerin görüşünün de alınacağını söyledi. lerini böylece çocuğun "seçme ve seçilme"nin önemini küçük yaşlarda algılamasını sağlaya- caklannı ifade etti. Toptan bu kurumlarda disiplin suçlannın da tamamen kaldınldığını ifa- de ederek. "Onaöğretim ku- rumlannda da öğrenciyi suç işlemez saydık. Disiplin suçla- nndan öğrenci okuldan uzak- laşünlmasın istedik. Yani öğ- renciye suçu işlemeden müda- hale edilecek bir yöntemi esas alacağız" görüşüne yer verdi. Aileyi eğitim sisteminin icine katmak istediklerini belirten Toptan, ilköğretim yönetmeli- ğıyle bunun ilk adımının atıldı- ğını vurguladı. Köksal Toptan, ortaöğre- tim kurumlan açısından halen ANKARA - Milli Eğiüm Ba- kanı Köksal Toptan, 1992-93 öğreüm yılında öğrenime baş- layan yeni öğrencinin sınıf geç- mesinde, velilerin görüşünün de alınacağını söyledi. Eğiüm alanında yapılan dü- zenlemelerin başında ilköğre- tim yönetmeliğinin geldiğıni belirten Toptan, yöneüneliğin getirdiği sistemle, öğrencinin kendine güveninin pekişeceği- ni, ilk kez bu yıl okullara çevre. turizm, sağlık ve trafık dersle- rinin konulduğunu söyledi. Toptan. ilköğreümde getir- dikleri bir başka yenilikle de sınıf başkanlannın secimle be- hrlenmesi vöntemini getirdik- derslik sorunu olduğuna dık- kat çekti ve "Ders geçme kredi sistemine geçen okullarda bu yıl kredi limitlerini doldurmak gjbi sorunlar karşımıza çıka- cak. Geçtiğimiz yıl ders geçme kredi sisteminin cicim yıbydı. Bu yıl zorluklar başlayacak. Ders tekran yapan öğrencile- rin neden olacağı derslik soru- nu başlayacak" dedi. Bu yıl ilk kez "açık lise" uygulamasını başlatuklannı da belirten Top- tan, "Kitap gönderme ve tele- vizyon programı aracılığıyla yapılacak açık lise eğitimi ile özellikle kırsal kesimdeki yeüş- kinler ile yine bu kesimde oku- la gidemeyen genç kızlanmızın liseye gidememe sıkmülannı ortadan kaldırmış olacağız" dedi. Anadolu liseleri önünde binlerce çocuğun yığıldığını, özel okullara milyonlarca lira para aktıgına dikkat çeken Köksal Toptan Toptan, hazırlık lise uygula- masıyla, çocuğa kendisine ye- tecek kadar dil öğreüleceğini bildirdi. Bakan Toptan. öğrencinin bu yıl ilk kez ders kitabı sıkıntı- sı çekmeyeceğini ifade eden Toptan, kitap içeriklerinde de değişiklik yapılacağını söyledi. lardan ve okul yöneümiyle ileti- şimsizlikten yakıruyor. Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlayan eğitimciler ve öğrenciler, milli eğitimde sürekli sistem deği- şikliğinden "başlannın döndüğü- nü" ifade ediyorlar. Hale K., Ayfer A., ve Nursel Ç. yabancı dil öğretmeni olarak görev yapıyorlar. Ortak sorun sistem değişikliğı ve kalabalık sı- nıflar. "Yabana dil eğitimi en fazla 20 kişilik sırufta yapıbr, biz- de 50-60, baa okullarda 80'e ka- dar çıkıyor" diyorlar. Öğrencile- re 20 yıldır aynı kitaplan okut- tuklanm belirten öğretmenkr, "20 yılda neredeyse dünyada her- şey değişti bizim kitap aynı, hiç değişmedi" diye espri yapıyorlar. Milli Eğiüm BakanhğYnın verdi- ği "şartsız kurul" hakkı, sınıfta kalmanın artık iyice olanaksız- laştınlmasmın öğrenciyi "tem- belliğe" ittiği görüşünü savunu- yorlar. Gülenay Gündogan, Aydınlıkevler Lisesi 2. sınıfında okuyor. Ders geçme kredi siste- mine göre öğretim yapan okulu- nun ilk lise 2. sınıf öğrencilerin- den. "Çok sayıda seçmelı ders olmasına karşın, bunlan okuyamıyoruz, çünkü öğretmen yok diyor. Okulda fi- zik. matematik ve geometri dışın- da ders seçme olanaklan bulun- madığını belirten Gündogan, "Ömeğin bütün arkadaşlar bilgi- sayar dersi almak isliyor, ama sınıf yok, ders yok. Çok az sayıda seçmeli ders olduğu için dersi biz değil öğretmen seciyor" şeklinde konuşuyor. 600 yıl önce öldürülen düşünür, dün anıldı Şeyh Bedreddin'ler öhııez 'Şeyh Bedreddin'i Anma Gecesi'nde semah gösterileri de sunuldu. (HAYRETTtN SAĞANAK) MLHARREMAYDIN Yağmur çıselıyor Serez'in es- naf çarşısında Bir bakırcı dük- kanının karşısmda Bedreddin'- im ağaca asılı'Yağmur çiseli- yor Gecenin geç ve yıldızsız bir saatıdir Ve yağmurda ıslanan yapraksız bir dalda sallanan Şeyh'imin çınlçıplak eüdir/ Yağmur çiseliyor/Serez Çarşısı dilsiz, Serez Çarşısı kör/Hava- da konuşamamanın ve görme- menin kahrolası hüznü/Ve Serez Çarşısı elleriyle kapamış yüzünü... Nazrm Hikmet, 1420 yılında Serez Esnaf Çarşısı'nda bir ağa- ca asılarak idam edilen ünlü bil- ge ve düşünür Şeyh Bedreddin'i bir şiirinde böyle anlatıyor. Gü- nümüzden yaklaşık 600 yıl ön- ce Osmanlı sömürü sistemine karşı çıktığı için öldürülen Şeyh Bedreddin. önceki gece adına ilk kez düzenlenen anma gece- sinde beyaz bir güvercinin ka- natlannda tekrar gökyüzüne uçtu... Şeyh Bedreddin icin anıt me- zar yapmak ve adına müze oluşturmak amacıyla araştır- macı-yazar Rıza Zelyut baş- lAnlığında kurulan Şeyh Bed- reddin Anıt Mezar Yaptırma Komitesi ile Semah Kültür Vakfı tarafından Açıkhava Ti- yatrosu'nda gerçekleşürilen geceye 2 bine yakın izleyici ka- tıldı. Semah Kültür Vakfı Baş- kanı Cafer Özer Koç. açılışta yaptığı konuşmada çoğul de- mokrasi ve laiklik prensipleri- nin bir an önce yaşama geçiril- mesi gerektiğini söyledi. Şeyh Bedreddin Anıt Mezar Yaptırma Komitesi Başkanı Rıza Zelyut ise yaptığı konuş- mada " Şeyh Bedreddin gibi düşünürlerin 'ölümsüz' oldu- ğunu dile getirdi. Canlar Semah Grubu ile Turhal Semah Ekibi'nin sun- duğu semah göstenlerinden sonra ise Figür Gösteri Sanat- lan Topluluğu tarafından Şeyh Bedreddin'in 1420 yılında öldü- rülüşü dramatik olarak canlan- dınldı. Sayın, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri! MEB Talim ve Terbiye Kunılu'nun 20 Temmuz 1992 tarih, 2362 sayıh Tebliğler Dergisi'nde yaymlanan kararıyla; 1. Lise 1, 2, 3. sınıflar için Türk Dili ve Edebiyatı, Kompozisyon ve Dilbilgisi programlarının 1992-1993 öğretim yılından itibaren uygulanması; 2. 21.9.1957 tarih ve 215 sayıh kararı ile kabul edilen Lise 1, 2, 3. sınıflar için Türk Dili ve Edebiyatı programının yürürlükten kaldırılması; 3. Bu programların uygulanmasında Talim ve Terbiye Kurulu'nca kabul edilen tavsiye edilmiş kitapların kaynak kitap olarak okutuîması kabul edilmiştir. Durum sayın Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerine önemle duyurulur. Yeni müfredat programına göre hazırlanan TÜTk Dİİİ VG EuGbİyatl kitaplarımızı sunuyoruz. NurerUĞURLU TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI LİSE1 MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun karar- lanyla lise ve dengi okullarda okutuîması eğitim ve öğretim açısından uygun bulun- muş, duyuru 11.6.1990 tarih, 2314 sayıh Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmıştır. NurerUĞURLU TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI LİSE II MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun karar- lanyla lise ve dengi okullarda okutuîması eğitim ve öğretim açısından uygun bulun- muş, duyuru 25.12.1990 tarih, 2328 sayıh Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmıştır Nurer UĞURLU TÜRK DİLÎ ve EDEBİYATI LİSE III MEB Talim ve Terbiye Kurulu'nun karar- lanyla lise ve dengi okullarda okutuîması eğitim ve öğretim açısından uygun bulun- muş, duyuru 24.6.1991 tarih, 2339 sayıh Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmıştır Kitaplar dört renkli, resimli ve desenli basılmıştır. Bütün Liselerimize örnek Kitaplar gönderilmiştir. ÖRGÜN YAYINLAR LTD. Nuruosmaniye Cad. No: 28 Cağaloğlu - istanbul Tel.: 527 39 49 - 526 37 34 Kültür Bakanı Sağlar'ın Çırağan Sarayı'nda verdiği yemeğe Prens Henrik'in yanı sıra katılan yabancı davetliler mekâıun görkemim vurguladılar. Prens Henrîk, 350 yaşındaki Sepetçiler'e hayran kaldı Kültür Senisi - Uluslararası "Açık Gün' dolayısıyla düzenle- nen "Avrupa Nostra'IBI Top- lantısı' dün Sepetçiler Kasn'n- da gerçekleşti. 15 eylüle kadar sürecek toplantılann bu yılki gündemini 'Avrupa Kıyı Şerit- lerinın Korunması' oluşturu- yor. Toplantılarda deniz ve sahil şeridinin korunmasıyla il- gili öneriler tartışılıyor. Açılıştan önce İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, Av- rupa Başkanı Danimarka Pren- si Henrik ve Avrupa Nostra murahhas üyesi Sir Christop- her Audland'a birer İstanbul Ispanyol açılışı. Breyer devam yolu Fıscher Spasky Fbdıer Spnsky (Beyu) (Siyah) Ie4 e5 2Af3 Ac6 3Fb5 a6 4Fa4 Af6 50-0 Fe7 6Kel b5 7Fb3 d6 8c3 0-0 9d3 Aa5 10Fc2 c5 11 Abd2 Ke8 12 h3 FK 13Afl Fb7 14Ag3 g6 15Fg5 h6 16Fd2 d5 17ed5 c4 18b4 cd3 19Fd3 Vd5 20Fe4 Ae4 21 Ae4 Fg7 22ba5 f5 23Ag3 24Ah4 25Ag6 26Af4 27Ke3 28Kdl 29fe3 30Kd8 31Af5 32Ad5 33 e4 34ed5 35Şf2 36Şe3 37Şd3 38 g4 39hg4 40 d6 41 g5 42 g6 43 g7 44d7 e4 Fffi e3 Vd2 Vdl Ke3 Kd8 Fd8 Fa5 Fd5 h5 Fc3 şnFb2 hg4 Şf6 Şe6 a5 Ff6 şnSiyah terk eder... madalyası verdi. Danimarka Prensi Henrik, konuşmasında Avrupa Nostra/ IBI Toplantısı'nın binlerce yıl- lık zengin tarihi taşıyan İstan- bul'da ve 1643'ten giinümüze kalmış vOlağanüstü güzellikte" diye nitelediği Sepetçiler Kasn'- nda yapılmasından duyduklan mutluluğu dile getirdi. Kültür Bakanı Fikri Sağlar da akşam Çırağan Saray Te- rası'nda Danimarka Prensi Henrik onuruna bir yemek ver- di. Yemeğe üniversite. sanat ve basın çevresinden çok sayıda da\ cıli katıldı. Satranc Spassky- Fischer at başı Kültür Servisi - Satranç "efsanesi" Bobby Fischerile "ezeli" rakibi Boris Spassky arasında Yugoslavya'nın sayfiye merkezi Sveti Stefan adasında oynanan 5 milyon dolar (35 milyar TL) ödüllü özel karşılaşmanın yedinci oyununu Fischerkazandı. Fischer'in Beyazlarla oynayarak kazandığı yedinci oyundan sonra durum 2-2 oldu. Bugüne kadar Fischer ve Spassky ikişer kez birbirlerine üstünlük sağlarken, 3 oyun da berabere sonuçlandı. Dün başlayan sekizinci oyunda. 56 yaşındaki Rusasıllı Fransız büyükusta Boris Spassky beyazlarla oynuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle