Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhurıyeı Matbaacıhk ve Gazetecılık Turk Anonim Şırkeıı adına Berin Nadi Isıanbui Haberlerı: Şenay Kalkan, Dış Haberler: Ergua Balcı, Iş-Ekonomi: Şükran Kelrıci, Yurt Basan ve Yayaıv Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Tûrkocagı Cad.
• Gcnel Yayın Yöneımenı. Ozgen Acar • Genel Yayın Koordınatoru: Hikmel Çelinkayii Haberlerı. Mehratl Saraç, KıiItUr. Cdal Usler, Makaleler Sami Karaörcn, Spor- Abdulkadir 39/41 Cagaloğlu 34334 tst. PK: 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex:
# Yazı Işlerı Mudurlerı: Fusun Özbilgen (Sorumlu), Colal Başlangıç (Haber) O Gorsel Yucelman, Duzeltme: Abdullah Yazıcı 9 Muessese Mudur V. Erol Erkul • Koorüınator:
Yonetmen: Ali Acar • Duzenleme. Muslafa Sağlamer • Ankara Temsılcısı Cone>t Ahmel Korolsan • Muhasebe: Buknt Veoer • Idare-Hoseyin Gureı • Işletme: Öndcr Çelik •
Arcayurek, Haber Mudurlerr Mustafa Balbav. Işık Kansu, Izmır Temsilci V.: Strdar Kızık, Bılgı-Işlem: Nail Inal Bıleisayar Sistem: Müıüvct Çiler • Personel: Sevgi Boslaacıoğlu
Adana Temsılcısı. Çetin Yigenoğlu • Reklam Reha Işıtmao
22246, Fax. (1) 526 60 72 • Burolar. Aakara: Z. Gökalp BIv. Inkilap S. No:
19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex. 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tanin H. Zıya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax. (51) 89 53 60 • Adana: îndnü
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKAİM 14EYLÜL1992 İmsak 5.08 Guneş 6 36 Öğle- 13 04 Ikindr 16 36 Akşam: 19.23 Yatsı:2O45
Nûfusumuz
yaşianıyor
lANTALYA(AA)-
Akdenız Ünıversitesi Tıp
Fakültesı Halk Sağlığı
Anabilim Dalı öğretim üyesi
Prof. Dr. Necatı Dedeoğlu,
Türkiye"nın \aşlı nüfusunun
arttığınısöyledı.
Türkiye'dekı yaşlı nüfusun
artmasında.çocuk
ölümlennin azalması ve
bulaşıcı hastalıklarla
mücadeleninetkili olduğunu
beJırlen Prof Dr. Necati
Dedeoğlu, "Türkiye'deki
ortalamayaş. Kurtuluş
Savaşı sırasında45 iken
günümüzde 70'e yükseldi"
dedi. Türkiye'dekı 65yaşın
üstündekı nüfusun yüzde
birlerden yüzde 5'lere
çıktığını kaydeden Prof. Dr.
Necatı Dedeoğlu, konu ile
ilgili olarak şunlan söyledi:
"Avrupa'da65'ın üstündekı
yaşlı nüfusun oranı yüzde
15'tır. Bu nüfusun büyük
kısmı kendı ıhtiyaçlannı
kendısı karşılayabilmektedir.
Ancak Türkıve'de yaşlı
nüfus. bır başkasının
yardımına vebakımına
muhtaç durumdadır."
İlerisaat
uygulaması
• ANKARA(AA)-Gün
ışığından daha fazla
yararlanmak amacıyla
yapılan ileri saat uygulaması
27 eylülde sona eriyor. 25
martta başlatılan uygulama,
26 eylülü 27 eylüle bağlayan
gece sona erecek. Saatler
01.00'de bir saat geri
alınacak.
Evini yakana
ceza
• ANKARA(AA)-
Taşınmaz kültür varlığı
olarak tescil edilmiş tarihi
yalı, konak ve evlerini
yakarak yerine bina yapmak
isteyenleryandı. 2863 sayılı
Kültür veTabiat Varlıklannı
Koruma Kanunu'nda
yapılan değışıklikle evini
kundaklayanlara 500
milyona varan para cezalan
ve ağır hapıs cezalan geliyor.
AA muhabirinin edındiğı
bilgiye göre yenı yasal
düzenleme, binası yanmış ya
da yıkılmış kişinin yeni inşaat
yapamamasını vekurula
başvurduğunda aynı rölöve
ile eski binanın inşaasını da
zorunlu halegetiriyor.
Aydın'ı
beklemeyin
• ANKARA(UBA)-
Çevreden sorumlu Devlet
Bakanı Doğancan Akyürek,
Aydın isimli beyaz balinanın
Türkiye'ye geri döneceği
yoiundakı haberleri
yalaniadı Doğancan
Akyürek, UBA muhabirinin
sorusunu cevaplandınrken.
"Aydın hapşırsa bana haber
verirler. Türkiye'ye dönmesi
söz konusu degil. Gelecek
olsa haberim olurdu" dedi.
Homoseksüeller
• VVASHINGTON (AA) -
ABD'de başkanlık seçimi
kampanyası tüm hızıyla
devam ederken,
homoseksüel haklan
ekonomiden sonra en fazla
tartışılan konular arasında
yeralıyor. Newsweek dergjsi,
"Homoseksûeller ateş
alünda" başhğıyla bu haftaki
sayısında konuyu kapak
yaparken, yaptığı bir
araştırmada, Amerikan
halkının yüzde 45'inin
homoseksüel haklannın aile
değerlerini tehdit ettiği
görüşünde birleştiğini
bildirdi.
Aldatan eşe
tazminat cezası
• ANKARA(ANKA)-
Yargıtay. eş aldatmayı kişilik
haklanna ağır bir saldın
olarak yorumladı. 2. Hukuk
Daıresi. sadakatsiz davranışı
nedeniyle boşanmaya neden
olan kocanın. zedelenen
kişilik haklannın ağırlığı
dikkatealınarak uygun
miktarda manevı tazminatı
eşine ödemesi gerektiğine
kararverdi. Daireaynı
karannda, "Eğer boşanma
yüzünden kabahatsizolan
eşin, evlilikte beklediği
çıkarlannın zedelendiğini
kanıtlaması halinde
kendisine aynca maddi
tazminat daödenmesini"
istedi. Dairenın bu karanna
muhalefet şerhi koyan bır
üye, "kocanı n başkasıyla
zinada bulunması doğrudan
doğruya kadma karşı işlenen
bireylem değıldir. Kocanın
sadakatsiz tutumu ile
kadının çevresinde zor
duruma düşmesı arasında
uygun sebep-sonuç bağı
yokıur" diye-rek kadına
tazminat ödenmesine karşı
çıktı.
Günlerin kısaldığı bu dönemde daha karamsar olunuyor, ruhsal rahatsızlığı olan kişiler daha çabuk etkileniyor
Şiıııcli gripmevsimi, vitamineküsmeyinAN-
KARA
(Cumhu-
riyet Bü-
rosu)
Gün
içindeki
ısı
farklılı-
ğının
sonba-
hara birlikte artması, soğuk algınlık-
lannı ve grip olaylannı arttırdı. Nu-
mune Hastanesi Dahiliye Bölümü
Şefi Dr. Erdal Eskioğlu, gribe karşı
en etkili savunmanın vitamin \e fani-
layla yapılacağmı söyledı. Hacettepe
c.rrc
Ünıversitesı Tıp Fakültesi Psıkıyatn
Ana Bılim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Yusuf Savaşır da, sonbaharda yaşa-
nan hava değişiminin ruhsal ra-
hatsızlığı olan kişilen olumsuz etkile-
yeceğini bildirdi.
Sabah ve akşam saatlen arasında-
kı ısı farkının sonbaharla birlikte
arttığına dikkat çeken Eskioğlu, bu
nedenle sabah evden çıkarken, giysı-
lere özen gösterilmesını önerdi. Eski-
oğlu. vücudun ısı değişimme karşı
korunmavıp, üşütülmesi durumun-
da, üst solunum sıstemi enfeksıyon-
lanndan akciğer hastalıklanna kadar
uzanan bir dizi hastalığa yakalanma
riskınin artacağını vurguladı. Es-
kioğlu, soğuk algınlığının neden ola-
cağı grip ve nezlenın. bronşit gıbı ak-
cığer hastalıklanna zemın hazırlaya-
bileceğıne dıkkat çekti
Sabah güneşine aldanıp, kısa kollu
gıysilerle sokağa çıkanlann. ısının
gün ıçınde gıderek düşmesı nedeniv le
üşüteceklerinı kaydeden Dr. Eskioğ-
lu. vücudun ısı değişımıne karşı di-
rencınin arttınlmasında faniîanın
çok etkılı olduğunu bildirdi. Eskioğ-
lu. fanılanın yararlanyla ilgili olarak,
"Isıyı en zor geçiren sıkışmış havadır.
Fanila vücudu sardığı ıçın ıçerde
hava tutar" dedi. Isı değışıkliklerine
kaı>ı vücudun vitamin ile de takvıye
edilmesi gerektiğini bildiren Eskioğ-
lu, "Taze meyve ve sebzelerde. bu dı-
rencı arttıracak kadar bol vitamin
var. Pazarlarda me>ve fıyatlan belli
bir saatten sonra çok düşüyor Bu ne-
denle maddi durumu uygun olma-
yanlar bile vitamin almakta zorlan-
mazlar" dedi. Eskioğlu. yapay vita-
minlenn soğuk algınlanna karşı ko-
ruyucu olup olmadığı sorusuna, şu
karşılıp verdı:
"Örneğın, C vıtamıninin koru>oıcu
etkışi var tabiı. Ama doğal C vıta-
mınin koruyucu etkisı daha fazla.
Çünkü hıçbır meyve ve sebzeden yal-
nızca C vitamini almıyorsunuz Di-
ğer vıtamınleri de birlikte aldığınız
için, doğal yoldan vitamin almak
daha etkili."
Eskioğlu. soğuk algınlıgının ba-
şında doktora gitmeye gerek ol-
madıgını kaydetti. Eskioğlu, bu aşa-
mada çorba. ıhlamur gibi sıcak içe-
ceklerin de yararlı olduğunu, C vita-
minli eriyen asprinlerle ateş düşüren
ve boğazdaki tahrişi gıderen anügri-
pallerin ahnabıleceğini anlattı. Eski-
oğlu, ateşin yüksek olması durumun-
da. mutlaka doktora gitmek gerekti-
ğini söyledi. Eskioğlu, "Aspirin üst
solunum yoiundakı ödemi çözüyor.
Bu ödem ikınci bır ıluhap yapacak
mikrobun yerleşmesine neden ola-
cağından bu ödemı çözen asprinin
koruyucu etkısi oluyor " dedi.
HÜ psikiyatri Ana Bilim Dalı Baş-
kanı Prof. Dr. Savaşır, bahar dö-
nemlerinde kişiden kişıye değişmekle
birlikte bazı ruhsal rahatsızlıklann
abardığını, şiddetinde artışlar oldu-
ğunu bildirdi. Savaşır, şunlan söyle-
di:
"Günlerin kısaldığı dönemde mev-
sim depresyonlan dediğimiz bir-
takım hastalıklar nüksler gösteriyor.
Bazı hastalarda depresyon belirlileri
çıkıyor. Daha çok karamsarlık, işle-
rin gözünde büyümesi, hayattan
zevk alamama, iştahta azalma gibi
belirtıler çıkabilir. Bu depresyonlar
yaza doğru, günler uzamaya baş-
ladığında düzelmeye başlar."
1870'lerde Feriye Karakolu olan Ortaköy'deki tarihi bina yeniden düzenleniyor
Saıaykarakolundangençlikıııerkeziııe
• Abdülmecit tarafindan
yaptınlmış karakol binası
uzun ve acıklı bir öyküden
sonra Kabataş Lisesi Vakfı
önderliğinde özgünlüğü koru-
narak inşa ediliyor.
BAHAR ATLAMAZ
Ortaköy'de Kabataş Lisesi'ne biti-
şık bir harabe vardı, 40 yıldır terkedil-
miş. Feriye Karakolu 1870"lerde, bu-
gün Kabataş ve Galatasaray lıselen
olan Feriye Saraylannı korumak için
Abdülmecit tarafindan yaptınlmış.
Karakol binası uzun ve acıklı bir öy-
küden sonra Kabataş Lisesi Vakfı ön-
derliğinde özgünlüğü korunarak inşa
ediliyor. 1993'te dünya gençligine bir
kültür ve sanat merkezi olarak arma-
ğan edilecek Karakol'un dünü ve
yannı hakkında Kabataş Lisesi Mü-
dürü Korel Haksun veÇEKÜL
Vakfı Başkanı Prof. Metin Sözen'le
görüştük.
Karakolun tarihi
Çırağan Sarayı, uzantısı olan 10
kadar binayla birlikte 1300 metre bir
nhtım cephesi oluşturur. Bunlann en
önemlileri padişahın yakınlan için
yazlık olarak yaptınlmış, mimar Bal-
yan geleneğinin örneği Feriye Sa-
raylandır. "Fer'i" sözlük anlamı 2. de-
receden ilgili, yakın anlamına gelen
bir kelime. Bu binalann Ortaköy'deki
son parçası ise denize nazır bır sa-
rayak; 8 mermer sütunla süslü, 2 katlı
karakol binası.
Abdülaziz 30 Mayıs 1876'da taht-
tan indirilerek Feriye Dairesi'nde göz
hapsine alınır. Oda bugün Kabataş
Lisesi'ne dahil. Karakola muhafız
birlikleri yerleşir, 4 haziranda Abdü-
laziz kol damarlan kesilmiş bulunur.
Ceset Karakol'a taşınarak saklanır ve
nhtımdan nakledilir.
Karakol önce tütün deposu olur,
sonra da Tekel'ın kömür derx>su.
1950'lerde harap haldedir. 1990'da
Kabataş Lisesıne devredılır ve kötü
kaderi son bulur.
Lıse Müdürü Haksun, Kabataş Li-
sesi'nin 1925'ten ben bu binalarda ol-
duğunu ve karakola sahip olabilmek
için 1935'ten ben uğraşıldığını anla-
tıyor. Tekel'e ait bina yoğun çabalar
sonucu önce Hazine'ye, sonra Eğjtim
Bakanlığı'na geçmiş.
1985'lerde okullann otel yapılması
projesine karşı birleşen mezunlar.
1987'de vakıf kurarak okulu koru-
mak ve geüştirmek için Feyyaz Tokar
ve Cahıt Karaömer önderliğinde kol-
lan sıvamışlar. Proje ve planı yapan
iki mezun profesör Mehmet Küçük-
doğu ye Hasan Şener, başdanışman
ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Metin
Sözen başta olmak üzere birçok ba-
kanlık 25 milyar yardımla projeyı
destekliyor.
Karakol bınasının arkasında, cad-
deye bakan eski ambar, ahır ve manej
de restore ediliyor, sırada okulun çatı
ve tavan süslemeleri var.
Prof. Sözen projenin mantığını ve
amacını şu sözlerleanlattı: Bu kıyı bi-
nalanna eski kimliklerinı vermek,
aynı zamanda eskiyi değerlendinrek
çağdaş ışlev kazandırmak. Önemli
olan gençliğe Boğaziçi kültürünü ka-
zandırmak, yaygın anlamda sanat ve
ZÜRİH'TE BİR GECE KLÜBÜ
Abdülaziz, tahttan indirildiğinde Feriye Dairesi'nde gözaltına alııunıştı. V ıllar içinde yapı harabeye dönüştü.
Raksla da matemi
pek becerirdi Marie
ADEMSAGLAM
ZÜRİH - O da ötekiler gibi düş-
müştü bataklığa. Bu bataklık, geri
kalmış ülkenın batakhğından da be-
terdı. Kendi ülkesinde bir yerlerde so-
yunuyor olsaydı, müşteri de aynı geri
kalmışlığın ıçınden geldiğınden. hiç
değilse halden anlardı. Zengin ülke-
nin zengini. fakir ülkenin zengininden
de acımasız oluyordu. Sanat manat
anlamıyor, verdıği paranın karşılığını
ıstiyordu...
İsviçreli beyaz kadın tüccarlan, Ka-
merun'un unutulmuş bir köyünde
bulmuşlardı onu. Bu uygar batılılann
verdiği içkiyi içtiğinin ertesi sabahı,
bir gemide acmıştı gözlerini. Adı Ma-
ne'ydi. Yaşı ıse 21.
Zünh'te bir gece klübü. Ailecek
gidilen cinsinden. Sahnede biri striptiz
mi yapıyormuş, yoksa pazarda adam
domates mi satıyormuş; hiç bir fark
yokmuş gibi davranıyordu müşteri-
ler. Sahneye çıkanın, üzerindeki son
parçayı da fırlatıp attığını. ancak mü-
ziğin ritminden anlayarak sohbetleri-
ni kesen ve şöyle bir 45 derecelik kafa
dönüşüyle birlikte "lap lap" diye alkı-
şlayan ruhsuz eller. Hepsi bu kadar...
Ya Marie? Onun duygusu yok
muydu? Afrika'nın bilmem hangi kö-
yünden kalkıp geldikten sonra o
pınltıh vitrinler, neonlar, ağır püro ve
parfüm kokulan, kapitalizmin aa-
masız kurallan onda nasıl duygular
uyandınyordu? Harcamalıydı, har-
catmalıydı. Bunlan yaparken de el-
Geniş gulüşü, her nedense insana ağıt
gibi geliyordu Marie'nin...
bette harcanmabydı. Kömür karası
doğal afro saçlar, çok yakında Igora-
5'Ie boyanacaktı. Temiz kır havasının
etkisiyle kıpkırmızı olan dudaklann
büründüğu kirli sanyı, Lancomemas-
keleyecekti.
...Işte o gecenin son parçasına gel-
mişti sıra yine. Davulcu bagetkri ke-
nara bırakmış, daha iç gıcıklayıcı ol-
sun diye, süpürgeyı çıkarmıştı. Süpür-
genin, gerilmiş deri üzerindeki hışıra-
sı, klübü dolduran bankacılar ordu-
sunda neler uyandınyordu, anlamak
güçtü. Marie için ise, Duala Limanı'-
ndan kalkan geminin, derinden gelen
motor sesiydi bu.
AKIL HASTALIKLARINDA ARTIS
'Oynatmaya azkaldı'
• Akıl hastalıklan sonucu yaşamlannı yitirenlerin
»ayısında büyük artış olduğu açıklandı.
Feriye Karakolu'nun bugünkü inşaat hali ve mermer kolonlar. Projeyi birçok bakanlık destekliyor.
1993 vılında gençliğe çok değerli bir hazine armağan edilecek. (Fotoğraflar: ZAFER AKNAR)
kültür üretmelerini, dünya gençliği- rek. Ortaköy genel olarak böyle bir ler, plastik sanat atölyeleri yeralacak.
nin kaynaşmasını sağlamak. Kültü- tehlıkeye açık. Karakol'un içinde 1993'te gençliğe çok değerli bır Boğa-
rel mirası korurken dozaj çok önem- toplantı salonlan, bılgısayarmerke- ziçi hazinesi armağan edilecek, değe-
li, yann yozlaşmasını önlemek ge- zi. eğitim tarihi müzesi, kahcı sergi- rini bilelim.
ANKARA (ANKA) - Akıl denge-
sizlikleri, psikoz, sinir ve kişilik bo-
zukluklan. nevrozlar nedeni ile ya-
taklı tedavi gören hastalann sayısı her
yıl bir öncekine oranla artış gösteri-
yor. Bu çerçevede 1990 yılı içinde top-
lam 52 bin 614 kişi Sağlık Bakanlığı'-
na bağlı yataklı tedavi kurumlannda
tedavi gördü. Tedavileri yapılarak ta-
burcu edilen bu hastalar dışında, aynı
nedenle 461 kişinin de yaşamını yitir-
diğı bildirildi.
Sağlık Bakanhğı istatistikleri, ya-
taklı tedavi kurumlannda akıl has-
talıklan nedeni ile tedavi gören hasta-
lar arasında erkeklerin sayısının ka-
dınlardan daha fazla olduğunu orta-
ya çıkardı 1990 yılı içinde akıl hastalı-
klan nedeni ile tedavi gören hasta-
lann 28 bin 288'ini erkekler oluşturur-
ken kadınlann sayısı 24 bin 376 ola-
rak saptandı.
İstatistikler akıl hastalıklan sonucu
yaşamını yitirenlerin sayısında birön-
ceki yıla oranla artış olduğunu belirlı-
yor. 1989 yılında akıl düzensizlikleri.
psikoz, nevroz, sinir bozukluklan gibi
nedenlerle yaşamını yitirenlenn sayısı
244 iken bu sayı bir sonraki yılda yak-
laşık iki kat artarak 461'e yükseldi.
Çeşitli nedenlerle akıl sağlığını yiti-
rerek hastanelere başvuran hastalar
arasında en uzun süre hastanede% ya-
tanlarda yine erkekler... 1990yılı için-
de akıl sağlığı bozulduğu için hastane-
lere başvuran 28 bin 288 erkek toplam
730 bin 177 gün yatarak tedavi görür-
ken, 24 bin 376 İcadın toplam 448 bin
545 gün hastanede yatmak zorunda
kaldı.İstatistikler akıl düzensizlikleri
ve psikoz nedeni ile tedavi görenler
arasında ilk sırayı erkeklerin aldığını
belirlerken. kadınlann daha çok sinir
bozukluğu, nevroz ve kişilik bozuklu-
ğu nedeni ile tedavi gördüğünü ortaya
çıkardı. Akıl düzensizlikleri ve psikoz
nedeni ile hastaneye yatan erkek
sayısı 17 bin 953 iken, aynı nedenle te-
davi gören kadın sayısı 10 bin 914'e
yükseldi.
Kişilik bozukluğu, nevroz ve sinir
bozukluklan nedeni ile hastaneye
yatınlan kadın sayısmı 13 bin 462 ola-
rak belirleyen Sağlık Bakanlığı istatis-
tikleri, aynı nedenlerle hastaneye
yatınlan erkek sayısının 10 bin 335 ol-
duğunu ortaya çıkardı. Bu nedenlerle,
89 erkek ve 76 kadırun da tedavi edile-
meyerek yaşamlannı yitirdıği tespit
edildi. Bir öfıceki yılda ise aynı neden-
lerle yaşamını yitiren kadın sayısının
40, erkek sayısının da 47 olduğu vur-
gular.ırken, sinir bozukluklan, nevroz
ve kişilik bozukluklan nedeni ile mey-
dana gelen ölüm olaylannın 1990
yılında iki katına çıktığı gözlendi.
Türk gibi yaşayan Gundi ve Paul, kendilerini Almandan çok Türk gibi hissediyor
Yaşamları Türkleri araşturnakla geçiyor
MEHMET AKA
ADANA - Erciş, Ceylanpı-
nar, Kayseri. Tokat veGazian-
tep'e yerleşen Afganistan göç-
menlerinin arasında görebılirsi-
niz onlan.__Azerbaycan, Türk-
menistan. Özbekistan, Kırgızis-
tan, Kazakistan'ı da adım adım
dolaşmışlar. Gördükleri bir in-
sanın "yüzü ve gözü farklı olsa
da Türk olduğunu anlayabile-
cek kadar" deneyim kazanmış-
lar. "Bir Çinlinin ne düşündü-
ğünü bilemiyorlar, ama bır
Türkün gözlerinin içine bakın-
ca içini okuyabiliyorlar..."
Gundi Salk, Berlin Üniversi-
tesi Türkoloji Bölümü öğretim
üyesi. Eşi Paul'le 6 yıldır dur
durak bilmeden Türkleri araştı-
nyor. Paul de inşaat mühendisi
olmasına karşın Gundi kadar
bilgi sahibi olmuş Türkler hak-
• Gundi Salk ve
eşi Paul, 6 yıldır
dur durak bilme-
den Türkleri
araştınyorlar.
Almandan çok
Türk gibi hisset-
meye başlamışlar
kendilerini. Tür-
ki cumhuriyetleri
gezileri sırasında
her yerde Türk
sanmışlar onlan.
kında. Türkçesi Gundi kadar
mükemmel olmamasına karşın
"Türk sanılabilecek" kadar lyı.
Berlin'de bir Türk mahalle-
sınde yaşıyorlar. Komşulan-
nm, yakın dostlannın büyük
bölümü Türk. Aradan geçen
süra içensinde Almandan çok
Türk gibi hıssetmeye başlamış-
lar kendilennı. Türkleri araştır-
makla geçen ış yaşamından
sonra tatillenni geçırmek üzere
Türkiye'ye geliyorlaryıllardır.
Gundi Salk Türklere, 1985*te
minyatür İslam sanatlannı in-
celerken ılgi duymaya başladı-
ğını söylüyor. Türk sanatıyla il-
gili yazılan okudukça merakı
daha da artmış ve Berlin Üni-
versıtesıTürkoloji Bölümünde
bulmuş kendinı. Üç ay süren
Türki cumhuriyetleri gezisi sı-
rasında Salk çiftı hemen her
yerde Türk sanılmışlar önce.
Alman olduklannı söyledikle-
rinde daha da bir sıcak davranış
görmüşler. Bazı ilginç gözlem-
lerinı ise şöyle anlatıyorlar:
•Özellikle Azeriler çok sı-
cak insanlar.
• Kırgızlar'da Türklere kar-
şı çekingenlık var. Ülkeyı
neredeyse istila eden Türk
gruplanndan korkmuşlar.
• Kazaklar ve Kırgızlar bir-
bınneçok benziyor. Kimlıkleri-
ni destanlara göre biliyorlar.
İnsanlar yardımsever ve açık
yürekli.
•Özbekler misafırperver.
Sabahtan akşama kadar "otu-
ring. > eying" diyorlar.