29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLÜL1992PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HAFTAMN SANAT ÇIZELGESI 11 Sergi Sinema Yasemin Gülerhan'ın ödüllü"Kompozisyon tablosu" AKM'de serjpleniyor. • htaiis Karakurt resim sergisi de yann Beyoğlu Yapı Kredi Sanat Galerisi'nde başlıyor. Scrgi 9ekimekadaraçık kalacak. • Sabri Berke), Selçuk Demirel, Mengü Ertel, Zeki Fındıkoğlu, Mehmet Güler, Güngör İblikçi, Mürşide tçmeli, Ergin İnan. Fevzi Karakoç, Mehmet Koyunoğlu. Hayati Misman, Mithat Şen, Süleyman Saim Tekcan, Avis Alhnan, Yynn Shaler (ABD), Gudron Von Leitner. Jan Voss (Almanya), Ricardo Vea (Arjantin). Davoud Emdadian (Azerbaycan), ReneCarcan(Belçika). Arthur Luiz Piza (Brezilya). Daniela Jordanova, Lyubomir Yordanow (Bulgaristan), Tania Virtanen (Finlandiya), Christine Barbe, Gilout Brillant(Fransa),JavierAbad, Salvador Dali, Joan Miro (İspanya), Alberto Giacometti (İsviçre)gibi sanatçılann katıldığı 'orijinal sanatsal baskılar' (gravür-litografi-serigrafı) sergisi yann Tem Sanat Galerisi'nde açılıyor. Her gün saat 17.30'da audio - visual tanıüm programı yapılacak. Sergi 31 ekime kadar açık kalacak. f 24708 99) •Ahmet Yeşil, Mehmet Akbaba, Yasemin Gülerhan, Serap Demirağ, Şev ket Güray Canberk'in ödüllü eserlerınin de bulunduğu Tekel Geleneksel 6. Resim Sergisi. 22 eylüle kadar Atatürk Kültür Merkezi Sanat Galerisi'nde. {2515600) •Tayfun Pirsetimoğlu'nun desen sergisi Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde 30 eylüle kadar açık kalacak. (5751220) • Mehmet Kavukçu resim sergisi, 20 eylüle kadar Bü>ükada Anadolu Klüp'te. •Habib Gerez ve Maria Kıiıçlıoğlu'nun resim sergileri bugün saat 18.00'de Türkiye Iş Bankası Erenköy Sanat Galerisi'nde başlıyor. Sergi 2 ekime kadar açık kalacak. (35601681 • Muhsin Bilyap, İlhan lrem, Sohban Koloğlu, Nermin Pura ve Asiye Ulaş'ın karma resim sergisi 16 - 30 eylül tarihlerinde Beyoğlu Emlak Bankası Sanat Galerisi'nde izlenebilir. • Rafael Masautov ve Timur Masautov'un resim sergileri 16 eylül çarşamba günü Beyoğlu Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açılacak. Kiev - Ukrayna doğumlu Timur Masautov'un resimleri vedesenleri fıgüratif, modern. realist ve sembolistir. Sanatçının resimleri Türkiye, ABD, Fransa'da özel koleksiyondadır. • 12. Grafik Ürûnler sergisinin ödül ve açılış kokteyli 16 eylül çarşamba günü saat 18.00'de Dolmabahçe Sarayı 1. Hareket Köşkü'ndedüzenleniyor. Sergi 28 ekime kadar pazartesi ve perşembe dışında her gün 10.00 -16.30 arası açık kalacak. •Ali Koçak'ın 'Atölyemde Resim Sergisi' 19 eylül cumartesi günü Maltepe Ali Koçak Atölyesi'nde açılıyor. Sergi 5 ekime kadar açak kalacak. • Sami Lim resim sergisi bueün saat 18.30'da Beyoğlu Yapı Kredi Kaam Taşkent Sanat Galerisi'nde açılıyor. 1986 yıbnda ölen sanatçı kendi calışmalannda Rönesans ustalannın kullandığı 'sabit oranlar kanunu'nu vurgulayarak resimlerin kurgusunu bu değerlere göre yapmıştır. Sergi 9 ekime kadar açık kalacak. •Çocuklu Filmter Haftası'nda, bugün Steve Barron'un yönettiği "Ninja Kaplumbağalar(I)', yann (II) gösterilecek. Çarşamba günü yönetmenliğini Brian Levant'ın yaptığı başrollerinde Michael Oliver ve Laraine Newman'ın oynadığı "Problem Çocuk II', perşembe günü de Ivan Reitman'm yönettiği'Ana Okulu Polisi' izlenebilir. (Beyoğlu Sineması) • Doğadaki Umut Yönetmenliğini John Mc Tiernan'ın yaptığı fılmde Sean Çonnery ve Lorrain Bracco başrollerde. İnsanlardan kaçan bir bilim adamı Güney Amerika'nın ormanlannda kanseri tedavi edecek mucize formülü arar. (Beyoğlu Emek, ŞişliKent, Maslak Mövenpick, Kadıköy Reks, Bakırköy Sinema 74,ÇemberlitaşŞafak) • Alien 3 Alien serisinin üçüncü filmi sezonun en iyi fılmlerinden biri olarak nitelendiriliyor. David Fincher'ın yönettiği fılmde Sigourney Weaver, Charles Dance ve Charles S. Dutton başrolü paylaşıyor. (Şişli Srte, Beyoğlu Dünya, Kadıköy Süreyya, Çemberlitaş Şatak, Bakırköy Incirli) • Gecenin ötesi Jean Eliasberg'in yönettiği fılm, hamile kansını bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla on beş yıl cezaevinde kalan Ben'in öyküsü üzerine kurulu. Başrollerde Rutger Hauer, Natasha Richardson var. (Beyoğlu Fitaş, Kadıköy Kadıköy) •Suç Imparatoriuğu Yönetmenliğini Michael Karbelnıkoffun yaptığı fılmde Christian Slater, Anthony Quinn, Richard Grieco, Costas Mandylor, Patrick Dempsey rol ahyor. Filmde Lucky Luciano ve Meyer Lansky gibi gerçekten yaşamış iki mafya patronunun maceralan anlatılıyor (Kadıköy Sanat Merkezi, Bahçelievler Karya) • Cotette Wolfgang Treu'nun yönettiği fılmde Mathilde May ünlü yazar Colette'in fırtınalarla dolu yaşamınını gözler önüne getiriyor. Geçen sezon Çıplak Tango'da izlediğimiz Mathilda May ile Klaus Maria Brandauerbaşrolleri paylaşıyor. Colette 18 eylülde sinemalardaYÇember/rtaş Şatak) • 'Tampopo' Şeytan Tüyû, Yönetmenliğini Juzo Itami'nin yaptığı fılmde Tsutomu Yamazaki, Nobuko Yaşamış en göz alıcı, çarpıcı kadınlardan biri olan GabrieUe Colette'in yaşam öyküsû- nü yansıtan filmde Mathilda May başrolde oynuyor. Miyamoto, Koji Yakusho, Fukumi Kurado başrollerde. Yiyecekler ve bunlarla ilgili kurallar, güldürü için pek uygun gibi görünmüyorsa da yiyeceklerle ilgili birdia gülünçöyküden oluşan Tampopo bunun tam tersini kanıtlıyor. Film, 18 eylülde göstenmegiriyor. (Beyoğlu Beyoğlu) Gösteri / Söyleşi •Şiir Haftası bugün Bilar'da saat 20.00'de Haydar Ergülen'in "80'ler Şiiri Üzerine 10 İddia" söyleşisiyle başlıyor. Yann Seyhan Erözçelik'in katıldığı "80 Şiirinin Geçmişle ve Kendisiyle İlişkisi", çarşamba günü Orhan Alkaya ile "80'li Yıllardan 90'lara Geçerken Türk Şiiri", perşembe günü Küçük İskenderile "80'ler Şiirinin özgünlüğü", cuma günü Ahmet Oktay ile "80'lerde Yeni Eğilimler, Yeni Açılımlar" söyleşileri gerçekleştirilecek. 19 eylül cumartesi saat 15.00'te ise Haydar Ergülen, Seyhan Erözçelik, Akif Kurtuluş, Küçük İskender, Ahmet Oktay'ın katılacağı "Bir Dönemin Bilançosu" paneli düzenleniyor. (2494286) • Mizah Krtapları Şentiği yann jstanbul Büyükşehır Belediyesi Karikatür ve Mızah Müzesı'nde başlıyor. 16 eylül çarşamba günü saat 18.00'de Kamil Masaracı ve Gökhan Gürses kitaplannı imzalıyorlar. 18 eylül cumartesi günü saat 18.00'de Uluslararası Simavi Karikatür Yanşmasdürisisöyleşiyapacak.24eylül- Perşembegünü 18.00'de Ergin Gülen'in yönetip Köksal Çiftçi, Mahmut Akgün, Gürbüz D. Ekşioğlu, Sami Caner'in katılacağı 'Ülkemizde Karikatür Yanşmalan* paneli gerçekleştiriliyor. • KentJer Küttûrieriyle Yaşariar' söyleşi ve dıa gösterisi, 16 eylül çarşamba günü saat 18.30'da Okiay Ekinci tarafından Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Mûzik • Sefahattıane'de yann saat 22.00'de UğurSancfnın cazgitardinletisi gerçekleştirilecek. Cuma akşamı dî. saat 22.30'da Tibet Ağırtan ve Mehçen Öztürk'ten "ritm and blues' dinlencbilir. Müzeter• AYASOFYA MÜZESİ: Pazartesi dışında her gün saat 09.30-17.00 arası. • ARKEOLOJİ MÜZESİ: Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk'ten oluşuyor. Pazartesi dışında her gün saat 09.30-17.00 arası. • AYNALIKAVAK KASRI: Pazartesi, perşembe günleri dışında her gün saat 09.30-16.00 arası. • AŞİYAN MÜZESİ: Cumartesi ve pazardışında her gün saat 08.30-12.00 ve 13.00-17.00 arası. •IASKERİ MÜZE: Pazartesi, salı günleri dışında her gün saat 09.30-12.00 ve 13.00-17.00 arası. • BELEDİYE MÜZESt: Cumartesi, pazar dışında her gün saat 09.00-12.00 ve 13.00-17.00 arası açık. • DOLMABAHÇE SARAYI MÜZESİ: Pazartesi, perşembe dışında her gün saat 09.00-16.00 arası. • DENİZ MÜZESİ: Salı günleri dışında her gün saat 09.00-17.00 arası. • HALİ MÜZESİ: Pazartesi günleri dışında her gün saat 09.00-17.00 arası. • HİSARLAR MÜZESİ: Pazartesi dışında her gün saat 10.00-17.00 arası. • INŞAAT VE SANAT ESERLERİ MÜZESİ: Pazartesi dışında her gün saat 09.00-17.00 arası. • KARİYE MÜZESİ: Salı günleri dışında her gün saat 09.30-12.00 ve 13.00-17.00 arası. • KİLİM VE DÜZ DOKUMA YA YGILAR MÜZESİ: Pazartesi dışında her gün saat 09.00-17.00 arası. • RESİM VE HEYKEL MÜZESİ: Pazartesi ve salı dışında her gün saat 12.00-16.00 arası. •SAĞLIK MÜZESİ: Salı günleri dışında her gün saat 10.10-17.00 arası açık. •SADBERK HANIM MÜZESİ: Çarşamba dışında her gün saat 10.30-16.00 arası. •TANZİMAT MÜZESİ: Cumartesi ve pazar dışında her gün saat 08.30-12.30 ve 13.00-17.00 arası. •TÜRK VAKIF HAT SANATLARI MÜZESİ: Pazartesi dışında her gün saat 09.00-17.00 arası. •TOPKAPI SARAYI MÜZESİ: Salı günleri dışında her gün saat 09.30-17.00 arası. •TÜRK İSLAM ESERLERİ MÜZESİ (Ibrahim Paşa Sarayı): Pazartesi dışında her gün saat 10.10-17.00 arası. • Y1LD1Z ŞALE KÖŞKÜ: Pazartesi, perşembe günleri dışında her I3 Y A P I K R E D İ S E R G İ L E R 3i Kredi Sanat Galerileri Eylül 1992 Programı Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi Sami Lim Resim Sergisi 14Eylül-9Ekim 1992 Istikiâl Caddesi-Beyoğlu Istanbul Yapı Kredi Beyoğlu Sanat Galerisi Halis Karakurt Resim Sergisi 15Eylül-9Ekim 1992 Istikiâl Caddesi-Beyoğlu Istanbul Yapı Kredi Setbaşı Sanat Galerisi Cahit Yıimaz Çini-Yazma Sergisi 23Eylül-16Ekim 1992 Atatürk Caddesi No: 25 Setbaşı Bürsa Yapı Kredi Balıkesir Sanat Galerisi Osman Kehri Suiuboya Resim Sergisi 24Eylül-16Ekim 1992 Ali Hikmet Paşa Meydanı No: 4 Balıkesir Yapı Kredi Kemal Satır Sanat Galerisi Türk Bestekâr Portreleri Resim Sergisi 30 Eylül-27 Ekim 1992 Inönü Caddesi No: 73 Dörtyolağzı Adana YAPI^KREDi "hizmette sınır yoktur" Faruk Güvenç kısa, anlamlı ve dopdolu yaşamında çabasından hiç vazgeçmemişti Çoksesli müziğiııyılmayansavaşçısı • 10 yıl önce yjtirdi- ğimiz Faruk Güvenç, evrensel bir dil olan müziğin en zor konu- lanru bile açık ve akıcı bir dille anlata- rak, çoksesli müziğin toplumca benimsen- mesi için yaşam boyu mücadele vermişti. NURAN BAYER Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın viyola sanatçısı ve müzik eleştirmeni Faruk Güvenç, 12 Eylül 1982'de ara- mızdan aynldı. TRT Ankara Oda Orkest- rası'nı, şefı Gürer Aykal ve k-> mancı Suna Kan ile birlikte kurması: radyoda, televizyon- da çoksesli müziği sevdirme yo- lunda yılmadan çaba gösterme- si, Opus dergisini uzun süre tek başına, en nitelikli müzik dergi- si olarak çıkarması, Cumhur- başkanlığı Senfoni Orkestrası'- ndaki çalışmalan, çağdaş Türk bestecilerinin eserlerinin tanıtıl- masında, yorumlanmasında gösterdiği yoğun ve bilinçli ça- balan, açıklamaü plak konser- leri ve müzik eleştirmenliği... Işte Faruk Güvenç'in kısa, anlamlı ve dopdolu yaşamının bir özeti. Evrensel bir dil olan müziğin en zor konulannı bile açık ve akıcı bir dille anlatarak çoksesli müziğin toplumca be- nimsenmesi için yaşam boyu mücadele veren Faruk Gü- venç'in 56 yılhk, kısa ama an- lamlı yaşamında verdiği hiz- Fanık Güvenç bir bayrak yanşçsıydı, ama bayrağı teslim edecek kişi yoktu... metlerden biri Opus dergisiydi. 5 Ekim 1962'de yayın hayatma başlayan bu dergi, Güvenç'in kendi çabasıyla ve öz kaynakla- rını tüketinceye kadar ancak 33 sayı çıkabildi. Onun özverisinin ve ideallerinin adeta bir simgesi olan bu derginin sayfalannı aralayıp, Güvenç'in, C.S.O.'- nun bölge konserlerinden (bir zamanlar C.S.O. Anadolu'da konserler verirdi) sonra yazdığı eleştiriden birkaç satın aktara- lım sizlere: "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eylül ayı içerisinde büyük bir yurt gezisine çıktı, çe- şitü illerde ve ilçelerde konserler verdi. Bu gezinin ilk yansına ben de katıldım. Okuyuculan- ma hem gördüklerimi hem de yurt gezileri konusundaki dü- şüncelerimi söylemek isterim. Ama bu işi, 'kendi dairem aleyhinde imiş gibi tefsir edilme ihtimali olması muhtemel gibi görünen" hiçbir sözcüğü ağ- zımdan kaçırmadan yapmak zorundayım. Güç, imkansızdi- yeceksiniz. Bütün frenlerimi, bütün ustahğımı kullanacağım ve size pembe ışıklar alünda gerçekleri göstermeye calışaca- ğım. Çünkü memleketçilik oynamaktan vazgeçip meselele- rin üzerine eğilme zamanı gel- miştir. Tedavi yollan üzerine konuşabilmek için her şeyden önce hastalığa doğru teşhis koymak zorundayız..." Artık ne TRT Ankara Oda Orkestrası ne C.S.O.'nun bölge konserleri ne de Faruk Güvenç var. Kimse de zaten teşhis ve te- davi yollan arama çabasında değil artık. Faruk Güvenç bir bayrak yanşçısıydı, ama bayrağı teslim edecek kişi yoktu... Onun yeri- nin doldurulamayacağını bili- yordu herkes. Güvenç'in ölü- münden 3 ay sonra Profesör Koral Çalgan, gazetede yer alan satırlannda şöyle diyordu: "Faruk'un yerine sen yaz de- dikleri zaman bir an duraladım. Duralamak ne söz, bir süre di- rendim bile. Faruk'un tüm bu işleri yanda bırakıp erken git- mişliğine mi yanarsın. yoksa kendi deneyimsizliğime mi? Kolay mı, kültürlü gerçek bir aydının, yaa ustasının ardın- dan müzik yazılannı sürdüre- bilmek. Faruk, yıllannı verdiği deneyimli okuyucusuyla bü- tünleşmiş, yazılannı ilgiyle oku- tan, yazmadığı zamanlarda kendini aratan bir yazardı..." Bugün çoksesli müziği toplu- ma bir 'öcü' gibi sunanlann Fa- ruk Güvenç'ten öğrenecekleri çok şey vardı. Bunu anlamak için Haldun Taner'in 19 Eylül 1982 tarihinde yazdığı bir yazıyı okumalan bile yeterli olurdu: Faruk Güvenç'i şöyle anlatıyordu Taner " Yirmi dört yıl önce Erdek'te bir halk fesüvali düzenlediği- miz sıralarda sahil kahvelerin- de, balıkçılara, göçmenlere, ba- şörtülü kadınlara, hayatlannda ilk defa, çoksesli müziğin esas- lannı şaşılacak bir indirgeme yeteneğiyle anlatırken onu gör- meliydiniz. İleriye yatınm yapan didak- tik bir ukalalıktan uzak, öylesi- ne zeki ve yaman bir üslup ve ünı yakalamıştı ki, bunu yapar- ken karşısında onu dinleyenle- rin başkaldırmaya yüz tutan aşağılık kompleksleri bir anda süpürülüp giderdi." Faruk Güvenç'e 10 yıl sonra "merhaba" derken onun kur- duklannın yıkılmasının, 30 yıl önce başlattığı çoksesli müziği sevdirme çabasınııj ancak bir arpa boyu yol almasının aasını da duyumsuyoruz. Anısına sonsuz saygıyla... Yönetmen Sinan Çetin, Gökhan Akçura'nın savlannı yanıtladı Filıııiıııiziıı onun seııaıyosııyla ilgisi \ okKültür Servia-Yönetmen Sinan Çe- tin, son filmi Berlin in Berlin'in konu- sunun kendisine ait olduğunu öne sü- ren Gökhan Akçura'nın savlanna yanıt verdi. Gökhan Akçura'nın fılmde kul- lanılan konunun, 1983 yılında yazdığı Sınıf adlı filmin konusu olduğu iddiası- na karşılık Çetin, Türk halkına ait ve "ocağına düşmek" deyimiyle dile getiri- len töreden hareketle bir eser meydana getirmek için kimsenin Akçura'dan izin ahnak zorunda olmadığını söyledi. Sinan Çetin, yıllar önce Gökhan Ak- çura'nın avansını alarak kendisi için se- naryo yazdığını ancak yaalan senar- yonun başanlı olmadığından kullanı- lmadığını vurguladı. Hiçbir yönetmenin beğenmediği bir senaryoyu fılm yap- mak zorunda olmadığını belirten Sinan Çetin, Akçura'nın çeşitli savlar ileri sür- mesine ve kendisinden saygısız bir üs- lupla söz etmesine bu olayın neden olduğunu ifade etti. Gökhan Akçura'nın senaryosunun bütün haklannı kendisine sattığına iliş- kin bir mukaleve olduğunu anımsatan Çetin, "biz isteseydik o senaryoyu da fıl- me alabilirdik. Ama fılmimizin o senar- yo ile hiç bir ilgisi yoktur. Zaten kendisi de şifahi görüşmelerde herhangi bir hak talebinde bulunmadığmı söylemekte- dir"dedi. Sinan Çetin, son yıllarda aynı temayı işleyen bir kitap yaaldığına, iki filmin de çekildiğine dikkat çekerek, "Bu tö- reden hareketle bir eser meydana getir- mek ıçın kımse Bay Akçura'dan izin al- mak zorunda değildir. Çünkü adı üs- tünde, bir töre söz konusu olduğuna göre, kimse bir geleneği kendisinin icat cttiğini söyleyemez" görüşünü dile ge- tirdi. Berlin in Berlin adlı filmin henüz montaj aşamasında olduğuna değinen Sinan Çetin, henüz kimsenin izlemediği ve ne olduğu bilinmeyen bir fılm üzerin- de hak iddia etmenin "ciddi bir kötü ni- yetin ürünü değilse, bir mantıksızlık" olduğunu savundu. Akçura'ya hukuk yolunun açık oldu- ğunu bir çok kez bildirdiğini, basın yo- luyla da açıkladığıru söyleyen Sinan Çe- tin, Gökhan Akçura'nın kişilik haklan- na saldında bulunmasının tek nedeni- nin "bu yolla kendine bir şöhret edin- mek"olduğunu ileri sürdü. Yasalann "bu yakışıksız ve çirkin yolu" kapadığına ve bir takım şahı- slann ona buna saldırarak kendilerine menfaat sağlamalanna engel olduğuna değinen Sinan Çetin, "bu nedenle kişili- ğime yönelik saldınlann hesabını adalet önünde soracağımı Bay Akçura bilme- lidir"dedi. TorontoFesüuı 'Rosa' Toronto'da • Işıl Özgentürk'ün 'Seni Seviyorum Ro- sa'sı şenliğin Asya Ufuklan bölümünde gösterilecek. Nizamet- ün Ariç'in 'Beko'nun Türküsü' adlı Kürtçe filmi de festivalde. MEHMET BASUTÇU TORONTO- Işıl özgen- türk'ün gerçekleştirdiği ilk film olan "Rosa Seni Seviyo- rum", 10 eylül akşamı başla- yan 17. Toronto Festivaller FestivalT'nin "Asya Ufuk- lan" (Aşian Horizons) bölü- münde gösterilecek. Değişik şenliklere daha önce katılan ya da henüz yeni tamamlanmış fılmlerden olu- şan festival programında, bu yıl 338 uzun metrajlı fılm bu- lunuyor. Amerika kıtasının en büyük ve en popüler sine- ma şenliği olan Toronto Fes- tivaller Festivali'nin en önemli özelliği, Kanada sine- ması dışında ödül dağıtmıyor olması. Başka bir farklıüğı ise, film- lerin seçimini yapan beş seçi- cinin, ortak -bir program üze- rinde anlaşmak yerine, tek tek kendi listelerini özgürce oluşturmalanndan kaynak- lanıyor. Bu yöntem, festivalde su- nülanfilmlerindeğişik beğeni ve duyarlıklara seslenen renk- li bir mozaik oluşturması so- nucunu doğurmakta. Festi- valin on gün içinde yaklaşık iki yüz elli bin seyirci topla- masında, kuşkusuz bu çok sesli secimin de rolü bulun- maktadır. Toronto'da "Gala" başlıgı alünda toplanan ve genellikle Amerikan sinemasınm loko- motiflerinden oluşan filmler arasında, Woody Allen'in "Kocalar ve Kanlar" (Hus- bands and Wives) adlı son fıl- mide var. Yönetmenin eski eşi Mia Farrovv ile arasındaki anlaşmazhğın kamuoyuna, hem de tatsız özel yanlanyla yansıması nedeniyle, ilgiyle beklenmekte. 19 eylül günü son bulacak olan 17. Toronto Festivaller FestivalT'nin "The Edge" bö- lümünde toplanan 37 film arasında, geçen hafta Vene- dik Festivali'nde izlediğimiz, Nizamnettin Anç'ın "Beko'- nun Türküsü" adlı filmi de yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle