28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13EYLÜL1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER Crev Selanik'e sıçrıyop • ATİNA(AA)- "Yunanistan hükümetinin, Atiraa Otobüs İşleünesi'ni ( EA S) özelleştirmesi üzerine işsiz kalan yüzlerce şoför, yaklaşık bir aydır Atina'da sürdürdükleri gösterilerini hafta sonunda Selanik'e taşıyacaklar. EAS çahşanlan sendikası, Başbakan Kortstantin Mitsotakis'in açıhşını yapacağ) 57. . Uluslararası Selanik Fuan önünde protesto gösterisi yapma karan aldı. Bu karar ,çerçe\esinde. EAS çalışanlannı Selanik'e götürecek en az 60 otobüsün bu akşam ya da yann sabah Atina'dan hareketedeceği bildirildı. Abhazya'da ateşkes • MOSKOVA(AA)- Gürcistan'a bağlı Abhazya Özerk Cumhuriyeti'nde çatışmalara sahne olan bölgedeki Gürcü ve Abhazya kuvvetlerinin birbirlerinden uzaklaştınldıklan bildirildi Çarpışan Gürcü ve Abhazya laraflan arasında Rusyanın arabuluculuk faaliyetini yürüten yetkili Yun Vorobyov. itar-TASS'a yaptığı açıklamada, söz konusu birliklerin çatışma hattı olan Gunista Nehri'nin ; iki yanında birbirlerinden ' uzaklaşmaişleminin ' geceyansı tamamlandığını söyledi. ABD, Suudilere F-15 satacak .•ST.LOUIS(AA)-ABD " Başkanı George Bush, Suudi Arabistan'a 72 adet F-15 savaş uçağı satılmasını onayladı. BeyazSaray'dan yapılan açıklamada. uçak satışının "45 yıllık ABD-Suudi askeri işbirliği ilişkisinin mantıklı ve gereklı birdevamı"olarak nitelendirildi. Açıklamada. Bush'un, Suudi Arabistan'a 9 milyar dolar değerindeki uçak satışını onayladığını St. Louis'deki McDonnell Douglas tesislerine yaptığı ziyaret sırasında açıkladığı belirtildi. Sırpjetlerine Irak uygulaması • DışHaberlerServisi- ABD yönetimi. Sırbistan'ın Bosna-Hersek'teki Sırp birliklerini havadan desteklemesini engellemek amacıyla. Irak'ın kuzey ve güneyinde oluşturulan uçuşa kapalı bölgelerin bir benzerini Bosna-Hersek'te de oluşturmayı planhyor. Reuter'in haberine göre Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili önceki gece yaptığı açıklamada, Başkan George Bush ve yönetiminin Bosna-Hersek'te uçuşa kapalı bölge oluşturulmasını 1 çok ciddi bir biçimdeele aldığını söyledi. Erivan Karabag'ı BM'ye taşıyacak • MOSKOVA(AA)- Dağlık Karabağ sonınunun çözümünde artık Avrupa Güvenlik ve İşbirliği ' Konferansf nın (AGİK) arabuluculuğundan bir şey beklemediğini açıklayan Ermenistan, meseleyi başta Birleşmiş Milletlerolmak ûzere başka platformlara taşımayı planlıyor. Ermeni Dıştşleri Bakanlığı Sözcüsü Haçik Terteryan, dün Erivan'da yaptığı açıklamada, "Ermenistan, Karabağ probleminin AGİK'in arabuluculuğuyla çözülebileceği ihtimali bulunduğunu görmüyor, dolayısıyla bu süreci devam ettirmek için herhangi bir sebep yok" dedi. Sözcü. bu dunımda Erivan'ın başka altematifarabuluculara başvurmayı düşündüğünü, bunlann başında da anlaşmalann uygulanması için daha etkili yollara sahip ~ olan BM'nin geldiğini söyledi. Ankara'ya yeni İngiliz elçi • LONDRA (AA) - İngiltere Kraliçesi Elizabeth, tngsltere'nin Ankara Bmükelçisi SirTimothy Öaunt'ın yerine Peter John Goulden'in atanmasını onayladı. 1961 yılında Dışşleri Bakanhğı'na giren Peter John Goulden, 1963 yılında İstanbul'daki İngiliz Btoşıonsolosluğu nda görev yaptıktan sonra aynı yıl Amara'daki elçilikte üçüncü tatp olarak çahştı. Manila, Dıolin ve Brüksel'deki yur.dışı görev lerden başka dhşijteri bakanlığının çeşitli lcaüemelerinde çalışan Oojlden. evli ve ilcıçocuk babası Sezgin, Tahrarn PKK için uyardı. Iran îçişleri Bakanı Halkın Mücahitleri'ininTürkiye'deetkinlikgöstermesinden yakındı Iran'daterör zirvesi gerginbaşladı• İçişleri Bakanı Sezgin'in, PKK terörünü görüşmek üzere geldiği Tah- ran'da, Özarın. Alan Sınır Karakolu'nun baskınından sonra söylediği "Ben olsaydım, İran'a girerdim" sözleri, Türk heyetini güç durumda bı- raktı. Türkiye, PKK'ya karşılık îran'a karşı Kürt kozunu oynayacak. TURAN YILMAZ TAHRAN - Türk-İran "terör zirvesi" gergin başladı. Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın, PKK'nın Alan Karakolu'na yapı- lan baskın sonrasında İran topraklanna gir- mek gerektiği yolundaki sözlerine Tahran tepki gösterdi. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. İranlı yetkili- lere, PKK'nın yalnızca Türkiye için değil, Suriye, Irak ye Iran için de tehlike olduğunu dile getirdi. İran İçişleri Bakanı Hocatulis- lam Abdullah Nouri de, Türkiye'de İran aleyhtan faaliyet gösteren Halkın Mücahit- leri gibi gruplar olduğundan yakındı ve "Her iki üîkede de, birbirlerinin aleyhine fa- aliyet gösteren örgütler varsa, bunu birlikte önleyelim"dedi. PKK'nın. İran sınınndan sızarak, Tür- kiye'de eylemlerini yoğunlaştırması üzerine. çantasında İran yönetımini sıkıştıracak bel- ge ve bilgilerle Tahran'a gelen İçişleri Bakanı Sezgin. Özal'ın sözlerine duyulan tepkiden kaynaklanan gergin atnosfer ile karşılaştı. Sezgin, Türkiye'de eî konulan İran'a silah taşıyan Kıbns Rum bandıralı geminin, he- nüz bu konudaki yargt karannın kesinleş- memesine karşın. serbest bırakılacağını be- lirterek, İran'm Özal'ın sözlerinden kaynak- lanan tepkisini yumuşatmaya çahştı. Sezgin. bu konudaki açıklamasını Mehabad Havaa- lanı'nda kendisini karşılayan İran İçişleri Bakanı Hocatubsam Abdullah Nouri'ye yaptı. Sezgin. gemiyle ilgili İstanbul DGM'- nin 30 eylülde vereceği karar öncesi, "Gemi- yi serbest bıfakacağız" derken, yanında ge- tirdiği Yargıtay'ın, Montrö Antlaşması'na göre gemiye el konulamayacağına ilişkin ka- rannın bir kopyasmı de Nouri'ye iletti. Sezgin. Tahran'daki görüşmelerde. İran yönetiminin önüne getireceği rejim aleyhtan Halkın Mücahitleri örgütü konusunda da bılgi verdi. Türk güvenlik güçlerinin son günlerde gerçekleştirdiği çeşitli operasyonlar sonucunda gözaltına aîdığı 25 İranlıyla ilgili dokümanlan da Tahran'a getiren Sezgin, bu konuda hazırladığı dosyayı ve Türkiye'nin, bu kişilere kesinlikle destek vermediğine iliş- kin belgeleri, dünkü resmi görüşmede Nou- ri'ye iletti. Türk tarafının, resmi görüşmelerde. PKK'ya karşı. İran yönetiminin rahatsızlık duyduğu Kürt kozunu, dolaylı olarak masa- ya getireceği öğrenıldı. Türk-İran-Irak sınınndaki Zive bölgesindeki Kürt hareketi- nin, İran yönetimini rahatsız ettiği belirtili- yor. Bu rahatsızlığın, özelliklc, Çekiç Güç'ün kontrolündeki Kuzey Irak'tan bu bölgeye sızacak Kürtlerin yaratacağı eylemlerinden kaynaklandığı ifade ediliyor. Türk tarafının, İran'm PKK konusunda etkin önlemler ala- rak. sınırdan sızmalanna olanak tanıma- vnası halınde. Kuzey Irak'tan İran'a olası sız- malan önlemek amacıyla girişimlerde bu- lunabileceğini dolaylı olarak gündeme geti- receği öğrenıldi. Türk- İran görüşmelerinde; Türk tarafı, masaya, yakalanan PKK militanlannın vi- deoya alınan ifadelerini getirdi. PKK mili- tanlannın, İran topraklannda eğitim yaptık- lannı ve İran'da kamplan bulunduğunu söyledikleri bu video kasetlerin yanı sıra, PKK Lideri Abdullah Öcalanın kardeşi Os- man Öcalan'ın. İran'da bulunan kamplan yönettiğı yolundaki bilgilerde, İranlı yetkıli- lere iletildi. Resmi göriişmeleTe katılan bir üst düzey Türk yetkili de, soru üzerine, İran yönetimi- nin, PKK'ya destek verdiğini sanmadıklan- nı, ancak Türk-İran ve Irak sınınndaki Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgede, İran yönetiminin tam anlamıyla bir otorite kuramadığını savundu. PKK konusunda Suriye'de yaptığı temas- lan da anımsatan Sezgin, bu temaslann ar- dından PKK'nın kuzeye yönelerek eylemle- rini buradan sürdüreceğine ilişkin saptama- larda bulunduklannı, daha sonra gerçekle- şen Perihan ve Alan karakollanna saldınla- nn bu değerlendirmeleri doğruladığını anım- sattı. Sezgin'in bu sözleri üzerine İran İçişleri Bakanı Abdullah Nouri, Türkiye'de düş- manlan olduğunu, Halkın Mücahitleri Ör- gütü ile İran Kürdistan Demokratik Partisi üyelerinin Türkiye'de İran aleyhtan faaliyet sürdürdüklerini ileri sürdü. Almanya'da Dazlakmüzik gruplan, şarkılannda Türklere nefret kusuyor Irkçılığmgıdas^Türkclüşıııaıılığı• Almanya'da halen çok tutulan 'Yamyamlar Şarkısı'nda "Tramvayda bir Türk görürsen \e sana kışkırtıcı gözlerle bakarsa ona vur. bıçağını çek ve on yedı kez batır" deniyor. DÎLEK ZAPTÇIOĞLU BERLtN - Yabancılara yö- nelik saldınlar gazetelerin man- şetlerinden inerek artık nere- deyse kanıksanırken ırkçı-faşi- zan düşüncelerle beslenen Daz- laklar özellikle Doğu Alman- ya'da terör estirmeyi sürdürü- yor. Kendilerine "Halkın Öfkesi" gibi adlar yakıştıran Dazlak müzik gruplan. ırkçılığı açıkça Türk düşmanlığıyla işliyorlar; ömeğin çok tutulan Yamyam- lar Şarkısı'nda "Tramvayda bir Türk görürsen Ve sana kışkır- tıcı gözlerle bakarsa , Ayağa kalk ve bir tane vur , Bıçağını çek ve on yedi kere batır" veya "Onlan zindana tık Toplama kampına yolla Ama nihayet buradan defet Çocuklanru öl- dür Kadınlanna saldır / Irkla- nnı ortadan kaldır Onlardan böyle kurtulacaksın" diyorlar. Dazlak gruplannın "Kan ve Şeref' adlı şarkısında ise şöyle deniyor: "Atalanmızın göz yaş- lannın intikammı alacağız. Her yerde kitleler halinde yabana- lar görüyorum, bu Almanya olamaz, buna inanamıyorum." 1992 yılının ilk altı ayında altı yabancı, dazlaklann saldınsına kurban gjtti. Kundaklama olaylan geçen yıla oranla üçe katlandı. Dazlaklarda ateşli si- lah ve bıçak kullanımı arttı. Al- man Anayasası Koruma Teşki- latı'nın değerlendirmesine göre "Gelişmeler çok endişe verici ve şiddet dalgasının durulma olasıhğı yok". Devletin güvenlı- ğini tehdit eden akımlan izleyen teşkilat ilk kez bu yılki raporun- da Almanya'da "aşın sağın aşın soldan daha tehlikeli hale geldiğini" belirtti. AVRUPA KONSEYI Bosna, BM'ye havaleedildi ERDAL GÜVEN Özellikle Doğu Almanya terör estirmeyi sürdüren Dazlaklann ateşli silah ve bıçak kullammında büyûk artış görülüyor. EnazlObin Dazlaklann sayısı en az on bin olarak tahmin ediliyor. Bunlann üçte biri batıda, üçte ikisi eski Demokratik Almanya topraklannda yaşıyor. Başta bir "gençlik kaprisi" olarak kü- çümsenen Dazlak hareketi ar- tık aşın sağa ait bir fenomen. hatta örgütlü bir güç sayılıyor. Bunun. yanı sıra Doğu'da yapı- lan anketler gençlerin üçte ikisi- nin "Yabancılar gitmeli" dedi- ğini. yansının Dazlaklara sem- patı duyduğunu, dörtte birinin ise "Yabanalar kaba kuvvetle defedilmeli" dediğini gösteri- yor. Enternasyonalizmi kendisine bayrak eden, halklann kardeş- liği üzerine kurulu bir sistemde yetişmiş insanlarda neofaşist ve ırkçı düşüncelerin taraftar top- layacağın kim tahmin ederdi? Buna pek çok neden gösterili- yor. Soğuk bir duş gibi gelen re- jim değişiklıği, işsizlik. geleceğe güvensizlik. Devletin "kardeş sosyalist ülkelerden" işçi veya öğrenci olarak getirttiği ya- banalara eskiden beri alttan alta beslenen düşmanhk. Kapa- lı diinyanın yarattığı dar düşün- ce yapısı. Küçükten itibaren parti örgütlerine girmeye ve di- siplınli da\ ranmaya alışkın genıçlenn özgürlüğü içine sindi- renıeyişi. Bırleşmeden sonra güçlenen aşağılık kompleksleri- nin yabanalar sırtından çıkanl- ması. Doğu Almanya'nın Rostock kentinde iki hafta önce mülteci- lere saldıran aşan sağolann mahkemesine önceki gün baş- landı. Sava '"toplum huzurunu bozmak"la ve mülteci yurduna saldırmakla suçladığı yedi sanı- ğın altı ayla on yıl arasında ce- zaya çarptınlmasmı talep edi- yor. Hukuk devleti kurallanna uygun olarak sanıklara toplu cezalar veremeyen mahkeme. her sanığın işlediği suçu tanık- larla tek tek kanıtlamak zorun- da. Saruklar 21 yaşından küçük olduğu için gençlik mahkeme- lerinde yargılanıyorlar. Sanık- lar birbirini aklayan ifadeler ve- rirlerken, tanıklar ise korkudan ifade vermekten kaçındıklann- dan dolayı bu tür davalar ge- nellikle beraatle sonuçlanıyor. Bu arada Batı Berlın'de yaşa- yan 150 bine yakın vatandaşı- mızın da ilk günlerdeki endişe- leri biraz yatıştı. Kreuzberg, Neuköln, Wed- djng gibi Türklerin yoğun- laştığı semtlerde Türk gençleri devriye gezerek Dazlak sızmasını engelliyor. Polise gü- venmeyen çoğu Türk aile genç- lerin korumasını olumlu karşı- lıyorlar. Gençlenmız arasında ise korkudan çok öfke hakim. Türkiye'nin girişimiyle İstanbul'da toplanan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi. Bosna-Hersek sorunu karşısın- da doğrudan inisiyatif al- maktan kaçınarak Birleşmiş Milletler(BM) Güvenlik Kon- seyi'ni "gerekli her türlü önle- mi almaya" çağırmakla yetin- di. Başka bir deyişle. Avrupa eski Yugoslavya'da iç savaşın durdurulması için topu BM'ye attı. Toplanü ardından eski Yu- goslavya'ya ilişkin olarak yayımlanan bildiri. başta Tür- kiye olmak üzere Bosna- Hersek'te sü- ren kanlı sa- vaşa, gelinen aşamada an- cak BM ön- cülüğünde ör- gütlenecek bir «askeri eylemle son verilebile- ceğini savu- nan ülkelerle, böyle bir eyle- min savaşa ancak boyut kazandıra- cağına inanan Yunanistan. İngiltere ve diğer ülkeler arasında van- labılen uzlaş- mayı yansıtı- yordu. Bildıride, "etnik temiz- lik' kınanıyor, "oldu bitti" politikasıyla yaratılacak oluşumlan tanınmayacağını açıklanıyor ve ad belirtilerek başta Sırbistan ve Karadağ ol- mak üzere tüm güçlerden ege- men Bosna-Hersek Devleti'ne yönelık saldınlanna son ver- meleri isteniyordu. Aynca, Genel Sekreter Catherine Lalumiere'ye eski Yugoslav- ya'da işlenen insanhk suç- lannın kov uşturulması için bir "ceza mahkemesi' oluşturul- ması için "zemin yoklamak"la görevlendinhyordu. Yabancı diplomatlar NATO. Batı Avrupa Birliği- (BAB) ya da BM gibi askeri yaptınm olanaklan bulunma- yan Konsey'den "ancak bu kadar beklenebileceği" yönün- Avrupa Konseyi . Bakanlar Komitesi, Bosna-Hersek konusunda doğrudan insiyatif kullanmaktan kaçınarak,BM Güvenlik Konseyi'ni "gerekli tüm önlemleri" almaya , çağırmakla yetindi. de görüş belirtirken. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, toplanü ardından düzenlenen basın toplantısında "her şeye karşın, alınan karan bugüne dek atılmış en ileri adım" olarak niteledi. Avrupa Konseyi Ge- nel Sekreteri Catherine Lalu- miere de "her türlü önlem" ifa- desinin gelinen aşamada askeri müdahaleyi de pekala içerebi- leceğine dikkat çekti. Toplantı sonucunda aynca, BDT üyesi 11 ülke ve Gürcis- tan temsilcileriyle Konsey üye- bi ülkelerin lemsitcileri arasın- da yapılan ikili görüşmeler ardından. Azerbaycan ve Er- menisıan'ın Dağhk Karabağ sorunu çözülme- dikçe Konsey'e üyeliklerinin ger- çekleşemeyeceği belirtilmekle bir- likte tüm üye adaylan ile Kon- sey arasında iliş- kileri sıkılaştır- ma ve söz konu- su ülkelere de- mokrasi ve ser- best pazar eko- nomisine geçişle- rinde destek ver- me karan alındı. Bu bağlamda, Konsey Genel Sekreteri Cathe- rine Lalumiere'- in.Türkiye'yisöz konusu ülkeler için bir model olarak göster- dıkten sonra An- karanın omuz- larına büyük bir yük sorumluluk bındiğini belirt» mesi dikkat çekti. Lalumiere, bu yükün taşınmasında Av- rupa'nın Türkiye'ye destek ve- receğını de belirtti. Toplantıda. Fransa Cum- hurbaşkanı Mitterrand'ın, Avurupa Konseyi'ne üye 27 ülkenin devlet ve hükümet başkanlannı bir araya getirecek bir zirve düzenlenmesi önerisi de kabul edildi. Konsey Genel Sekreteri Catherine Lalumie- re, zirvenin büyük olasılıkla 1993'ün ekim ayında Avustur- ya'nın başkenti Viyana'da dü- zenleneceğini açıkladı. Yapı- lacak zirvede, Avrupa'nın ye- niden yapılanmasında Avrupa Konseyi'nin üstlenebileceği iş- levlerelealınacak. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Catherine Lalumiere Cumhuriyet'e demeç verdi: Terörü kınıyorıız ama îşkenceye de karşıyız KÜRŞATAKYOL Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Catheri- ne Lalumiere. "terorizmın Türkiye'nin siya- si yaşamını zehirlediğini". ancak "terör fail- lerinin işkence görmeden cezalandınlmala- n" gerektiğini belirtti. Lalumiere. "bir model" olarak Türk demokrasisinin eski Sovyetler Birliği ülkelerine karşı sorumluluk taşıdığını söyledi. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Lalu- miere. îstanbul'da önceki gün sona eren Bakanlar Komitesi olağanüstü toplantısın- dan hemen sonra Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı: - Öncelikle, az önce sona eren toplantılarm hir değerleıulirmesini vapar mısınız? LALUMİERE - Pek çok nedenle çok iyi bir toplantı olmuştur. Birincisi. organizas- yon çok başanlıydı. İkincisi. Türk misafır- perverliği mükemmeldi. Daha da önemlisi, Türkiye'nın inisiyatifıyle A%rupa Konseyi dışişleri bakanlanyla eski Sovyetler Birliği dışişleri bakanlan bir araya gelmiştir. lkinci olarak, bu toplantıda Avrupa Kon- seyi ile eski Sovyetler Birliği üyeleri arasında pek çok şey değerlendirilmiş, yönelmeler be- lirlenmiştir. Avrupa Konseyi ile AGİK ara- sındaki ilişkıler bakımından, bağlantılann güçlenmesi konusunda irade belirmiştir. İlk kez 1993 yılında Avrupa Konseyi üyelerinin devlet başkanlan düzeyinde toplanması ka- rara bağlanmıştır. LALUMÎERE - Terörizm Türkiye'nin âyasaJ hayatını zehirliyor. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Aynca. Bosna-Hersek konusunda çok müzakere edilen bir bildiri kabul edilmiştir ki bu, gerçek bir ilerleme anlamına gelmek- tedir. Bosna'daki tıajik durum karşısında dünya topluluğunun bir şey yapamaması bir yanlış anlamaya da vol açmaktadır. - Toplantı sonrasmda yayımlanan eski Yu- goslavya ile ilgili bildiride, BM 'ye gerekli tüm önlemierin almnuısı çağrısmda bulunuldu. Ba- stn topluntısında. "Bu önlemierin içerisinde askeri müdahale de oluhilir, bu anlanu da içe- rebilir" dedinız. Pekala. neden bildiride doğ- rudan bu ifadevikullainıaktan kuçındını:? LALUMİERE - Soruyu bana değil. bura- da yer alan bazı devletlere yöneltmek gereki- yor. Ben bazı sözcüklerin yer almasını isteye- bilirim, fakat bazılan da istemiyor. Şunun da dikkaünizi çekmesi gerekir ki kabul edi- len metin. 27 ülkenin vardığı bir uzlaşmadır. Bazı ülkeler daha güçlü bir metin istediler ki bunlan arasında Türkiye de var. Bazı ülkeler de daha ılımlı bir metin istediler. Bunlann arasındaki bir uzlaşma metni idi bu. 27 ülke- nin kompozisyonunu dikkate aldığınız za- man, sağlanan metin bugün (önceki gün) yaymılanan bildiri olmuştur. - Türkiye'nin, eski Sovyet ülkelerine örnek olması için "demokrasi ve insan haklarına sa- hip çıkması" gerektiğini sövlediniz. Ancak "böyledir" değil, "olması gereklidir" gibi bir ifade kullundımz. Buradan yola çıkarak, Tür- kiye 'de demokrasinin durumu nedır? LALUMİERE - Demokrasi daima eleşti- rilebilir. Türkiye'de olduğu gibi. diğer ülke- lerde de. Şimdi. gerçek. varolan duruma bakacak olursak. Sovyetler Birliği'nin güne- yindeki ülkeler için Türkiye bir model olabi- lir. Atatürk'le birlikte bir Müslüman pozis- yonunu koruyarak, modernızmin büıün gereklerini yerine getirmiştir Türkiye. Kabul edilenlerin başında demokratik bir idare, ço- ğulcu. çok partili, altematif partileri olan bir idare. Bunun yanı sıra Türkiye, insan haklan konusunda da önemli bir adım atmış. Avru- pa İnsan Haklan Konvansiyonu'nu imzala- mış ve insan haklannın korunmasını Avru- pa İnsan Haklan Mahkemesi'ne tevdi etmiş- tir. Bütün bunlar, Türkiye'yi güneydeki ülke- ler için bir model haline getiriyor. Aynı za-' manda, Türkiye'ye bir de sorumluluk yüklü- yor: Bir model olarak Türkiye'nin bunlan yerine geürmemesi bir aksaklık yaratıyor. - Türkiye 'nin güneydoğusunda son yıllarda artan ve son günlerde aşın ölçüde şidaetlenen bir terör var. Nevruz'un ardından Şırnak'ta yaşananlar bilinivor. Bu olaylar, Avrupa Konseyi'nin Türk demokrasisine bakış açısını ne şekilde etkiliyor? Bu olaylar Türk demok- rasisine zarar verir nü? Ne şekilde zarar verir? LALUMİERE - Türkiye'nin güneydoğu- sunda yaşanan terörizm kınanmalıdır. Av- rupa Konseyi de bunu kınamaktadır. Buna rağmen bu terörün failleri insan haklanna sahip olmalıdır. Yani. insan haklan sözleş- mesinin hükümlerine göre muhakeme edi- lip. hüküm giymelidir. Cezalandınlmah, ama işkence görmemelidir. Doğal olarak te- rörizm, Türkiye'nin siyasi yaşamını zehirle- yen bir unsur olmuştur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle