15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirkeıı adına Berin Nadi [sıanbul Haberleri: Şenay Kalkan, D15 Haberler: Ergun Balcı, tş-Ekonomi: Şükran Kelenci. Yurt • Genel Yayın Yoneımenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Çetinkaya Haberlen: Mehmel Saraç, KUltur: Celal Üster, Makalcler: Sami Karaören, Spor: Abdulkadir • Yazı lşlerı Müdtirlerı: Füsun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangrç (Haber) • Görsel Vucelman, Duzeltme: Abdııllah Yancı • Muessese Mudur V.. Erol Erkul • Koordinator: Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme: Mustafa Saglamer • Ankara Temsılcisı: Cıineyı Abmel Korulsaa • Muhasebe. Bulenı Ventr • Idare: Huse>in GUrer • Işleıme: Önder Çeük # Arca>urek, Haber Mudurleri: Mustafa Balbay, Işık Kansu, Izmir Temsılcı V.: Serdar Kmk, Bilgı-Işlem. Nail lnal Bilgisayar Sistem: Munnel Çikr 9 Personel: Sevgi Bostancıoglu Adana Temsilcısi: Çetin Yigenoglu • Reklam: Reha Işıtman • Dış llişkıler: Hiılya Akyol Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 İst. PK: 246 Utanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar: Ankara: Z. Gokalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 II 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Izmir H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: lnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 7S TAKVİM:13EYLÜLI992 Imsdk- 5 07 Güneş-6.35 Öğle 13.05 fkindı 16 37 Akşam: 19 25 Yatsı: 20.47 Batı, çocuk felcini yendi •ATLANTA(AA)- Çocuk felci \akasının Batı yanmkürede azaldığı ve özellikle Amerika kıtasında bir v ılı aşkın bir süredir bu hastalığa rastlanmadığı bildirildi. Pan-Amerikan Sağlık Organizasyonu, Batı yanmkürede en son çocuk felci vakasının geçen yıl 23 ağustosta görüldüğünübelirtti. Baü yanmkürede hastahğın yok olması. çocuk felci aşısının yoğun bir bıçımde kullanıimasına bağlanırken Avrupa, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Asya'da hastahğın halen görülmekte olduğu kaydediliyor. Poligonda atış serbest •I ANKARA (UBA)- Türkiye'de siiaha olan tutkunun yeniden canlanmasıv la dünyada yaygın olan poligon yatınmlan da gündeme geldi. Tabanca sahiplerininşuanda Türkiye'de sadece Ankara MKE poligonlannda aüş yapma imkanı var. Oysa silahla ilgili olarak çıkan 3684sayılıyasanın değişmesi ile birükte yalnızca silah edinme yasağı ortadan kalkmakla kalmıyor, talim için atış poligonlan kurulmasına da serbestlik geürilıyor. Gençler için proje • İSTANBUL(AA)- Bakırköy Belediyesi ile tstanbul Özel Fatih Koleji ve Fen Lisesi tarafından, "Gençler Arası Çevre ve Sağlık Proje Yanşması" düzenlendi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada. gençleri çevreyedaha duyarlı hale getirmek ve gençlerin, çevreyle ilgili problemlere bilimsel çözüm yollan bulabilmesini sağlamak amacıyla düzenlenen yanşmaya, Türkiye'nin dışında Azerbaycan. Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan. Türkmenistan ve KKTC'den de gençlenn katılacağı belirtildi. Moda yuzanmız Necla Sey- hıın rahatsızlığı nedeniyle ara verdiği vazılarııuı önümüzdeki hufta devam edecek. 60'ından sonra seks daha güzel, yaşlandıkça seksin diğer dili duyarlılık artıyor Hiçbirzaıııaıı yaşlıdeDış Haberier Servisi- Rahip- yazar Andrew Greeley, 'Günahın Bedeli" adlı yeni ro- manında "arzunun vaftiziyle' il- gili eski Katolik düşüncesine yeni bir yonım g,etiriyor. Greeley'in bu romanını diğer "best seller' romanlanndan ayı- ran özellik, romanın kahra- manlanndan kadının 51, erke- ğin 56 yaşında o'ması. Bir kitap eleştirmeninin romanın kahra- manlannı şehve. düşkünü orta yaşlı Chicagolular olarak ta- nımlamasından >onra. Chicago Üniversitesi: nde sosyolog olan Andrew Greeley, savunmaya geçti ve 60 yaş sonrasında da seksin iyi ve veıimli olduğunu kanıtlayacak bilimsel veriler sundu. Newsweek'te yer alan haber- de Greeley, 6 bin kişiyi kap- sayan ulusal kamuoyu araş- tırması sonuçlarını incelediğin- de, 60 yaş üzerirdeki evli çiftle- rin yûzde 37'sinin haftada en az bir defa seks yaptıklanru söylü- yor. 60 yaşında seksüel açıdan aktif evli erkckler. eşleriyle yalnız başına uyuyan 20 yaşın- daki bekâr erkeklerden daha mutlu. Seks yapma sıklığı yaşla beraber azalıyor. 50'li yaşlann erken devrelerinde evli çiftlerin ıııız Açıkhavada mı suyun altındamı daha iyi' Evli erkek ve kadınlar 20 yaş 60 yaş Dışarıda açıkhavada seks yapanlar %55 %20 Haftada bir seks yapanlar %80 %37 Bırbırlerının elbısesını çıka- ranlar %70 %27 Beraber çıplak yuzenler %46 Kaynak 60 yaştan sonra seks adında Andrew Greeley tara- fından hazırlanan bir rapor Gallup Orgamzasyonu ve Ulusal Arastırr.a Merkezı nın yaptığı arastırmalar tnsanlar yaşlandıkça eşlerine karşı daha anlayışlı davranışlar geliştıriyorlar. Arastırmalar, 60 yaş ü/erindeki evli çiftlerin yüzde 37'sinin cn az haftada bir seks > aptıklarını ortaya çıkarıyor. Rahip-yazar Greeley yüzde 61'i en az haftada bir seks yapıyorlar. *Bu daha da iyi olabilir' diyen Greeley, en mut- lu çiftlerin 60 yaşın üzerinde olan ve haftada bir seks yapan- lar olduğunu belirtiyor. Gree- ikilik bir kesim, kapı dışında ve ley'in sunduğu veriler, bu in- havuzda sevişmek gibi cinsel sanlann yüzde doksanının eşle- rini fıziksel olarak çok çekici bulduklanru gösteriyor. Üçte deneyimlerde bulunduklanm söylüyor. Bütün bu veriler, ra- hip-yazar ve aynı zamanda sos- yolog olan Greeley'in, seksüel ihtirasın ve zevkin sadece genç- ler ve güzeller için olmadığı so- nucuna varmasını sağhyor. Boş yuvaJar gerçekten mutlu yuva- lara dönüşebilir. Greeley'in fıkirleri birçok araştırmacı tarafından pek yeni sayılmasa da iyi karşılaruyor. New York'ta Mount Sinai Tıp okulunun Geriatri (yaşlılık ve onun hastalıklanna bakan bi- lim) biriminin başkanı Robert N.Butler, "İnsanlar yaşlandık- ça, eşlerine karşı daha anlayışlı davranışlar geliştiriyorlar ve seksin diğer bir dili olan du- yarlılık artıyor. Geç yaşlarda seks daha az narsizm ve bencil- lik içeriyor" diyor. Birçok araştırma, kilolannı kontrol altında tutabilen yaşlı insanlann sekste de aktif ol- duklannı ortaya koyuyor. Seks yaşlı insanlann sağhklı kal- masına da yardımcı oluyor. Greeley, yaşlı insanlann seks yaptıklan için mi mutlu olduk- lan, yoksa mutlu olduklan için mi seks yaptıklan sorusuna he- nüz yanıt bulamadığıru itiraf ederken, bu ikisi arasındaki iliş- kinin nedenselliğe dayan- madığını, karşılıklı olduğunu vurguluyor. Enfeksiyon hastalıklan Türk kadınları daha dayanıklıİZMİR (AA) - Türk ka- yaygın şekilde görülen bir ra- dınlannın, enfeksiyon hasta- hatsızlık var. Ülkemizdeki lıklanna karşı Avrupalı bayanlann, bu rahatsızlığa hemcinslerine göre daha da- yakalanma riskinin, Avrupa yanıklı olduğu bildirildi. ülkelerindeki kadınlara göre Dokuz Eylül Üniversitesi çok daha düşük olduğu da Tıp Fakültesi Kadın Hasta- bir gerçektir." lıklan ve Doğ_um Anabilim Dalı Öğretim Uyesi Doç. Dr. Ateşli hastalıklara karşı dayanıklılığın, Türkiye'nin Namık Demir, kadın hasta- kırsal kesimleriyle kentlerde lıklan konusunda, ülkemiz- yaşayanlar arasında da be- de yeterli bir bilimsel araştır- lirgin bir farklılık gösterdiği- ma bulunmamasına rağmen ni anlatan Demir, şöyle de- kadınlanmızın, Avrupalı ba- vametti: yanlara göre ateşli hastalık- "Doğal şartlar. toprakla lara karşı daha dirençü ol- yoğun şekilde uğraşmak, te- duklannın belirlendiğini miz hava ve doğa ile iç içe söyledi. b l k b ü d k ti "Çoğu esmer tenl, Türk kadmı ile genelhkle bevaz tenli. sanşın Avrupalı ba- yanlar aras.nda bazTfarklı- [ hklar var. İklım koşullan da ^u yu k .. ^ j 1 bu farklılıkta önemlı bir rol k ı s a s u , r e d e gecmesıne yar- oynuyor. Bu koşullann, en- d ı m c ı o l u >o r - feksiyon hastahklan konu- Kentlerde yaşayan kadın- sunda, bayanlanmızı Avru- lanmızın yapısal dirençleri palı hemcinslerine göre daha kent yaşamının getırdığı dayanıklı kıldığı bir gerçek- stres, suni ve kanserojen tir. Aynca, İskandinav ülke- maddeleri içeren gıdalann lerindeki kadınlarda, bacak tüketilmesi gibi olumsuz damarlannda tıkanma şek- faktörler yüzünden kolayca linde kendini gösteren ve kınlabiliyor. ğ ç ç bulunmak, bünyedekı anti- £ o r l a n . Çoğaltiyor Bu da ^ ^ hastohklara karş!da -vanı ,k ,ll 1 l a l ı yo r .v e e n " [ hastalıklann, vucutta ^u yu k MODA BU YII. ÜTOPYA İLE OYNUYOR - Uzun, siyah, biçimli ve güzel: Philipe Venet, Yves Saint-Laurent, Emanuel Ungaro ya da Jean-Louis Scherrer yeni bir kadmsılık peşinde. Sanatsal bir hava. Gergin, uzun yırrmaçlı etekler. Mini sevenler de sakın umutsuzluğa kapılmasın. Picrre Cardin, kısa etek ve ceketlerle onları da düşünmüş. Moda bu yıl ütopya ile oymıyor. Paco Rabanne kadını fîiturist kafeslere sokuyor. Kadın yine de halinden hoşnut. Dışanda ter kokuları, tişört ve uzun bermuda şortlu insanlar. İçerideki salondaysa Neobarok bir tarz, şampanya ve sezonun parföm kokuları. Paris bir pazar gününü yaşıyor. Modada yaşanan heyecan ânlaşılabilir. Çünkü so- run sadece kadının kış sezonunda nasıl giyineceği değil. Para. (Fotoğraflar: FRANKFURTER ALLGEMEINE ZEITUNG) MSAINLAR İSMAİL GÜLGEÇ Rosa'nıntalihsizBoğaz yolculuğu HANDANŞENKÖKEN Vapurlar ve sinemalar yavaş yavaş yaşamımızdan silinip gi- derken, her gün kirlenen Bo- ğaz'da. bir Sinema Vapuru'- nda, mehtabın eşliğinde fılm gösterimi izleyebilmek, yaşamı daha katlanır hale getirebilir miydi? TÜRSAK (Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı- )tarafından düzenlenen gecede. bu sorunun yanıtı "evet" olabi- lirdi; eğer 'çağ atlayan" ülke- mizde, son andaki terslikler ya da gerekli önlemlerin ahnması konusundaki umursamazlık ol- maşaydı... Önceki gece Boğaz'da.ilk kez bir Sinema Vapuru yüzdü. Yol- culan: sinema. tiyatro, müzık, iş, basın. politika dünyasının tanınmış simalanydı. Kaba- taş"tan kalkan süslü ve coşkulu vapur. Beyk'oz'a doğru ağır ağır yol alırken, güverteye ve salona doluşan konuklar. içkı- lerini alıp, sohbete koyubnuştu. Davetiyelerin 250 bin liraya sa- tıldığı gecede. Alarko ve Kava- la kuruluşlannın katkılanyla düzenlenen kokteylde, garson- lar, kanepe ve ara sıcaklarla dolu tepsileri. bir uçtan bir uca boşalmadan götürebilme göre- vini üstlenmişlerdi. Konuklar. ellerinde kürdanlarla garsonla- nn peşine düşmüştü. Sinema Vapuru Beykoz'a ya- naştığında, alt kattaki sahnenin hazırlıklan henüz tamamlan- mıştı. TÜRSAK Yönetim Ku- rulu üyesi Osman Kavala'nın açış konuşması yaptığı gecede, önce "En İyi On Türk Filmi" ödül töreni gerçekleştirildi. Konuşmasında "Hep. icine gençlerin ve sanatçılann doluş- tuğu bir kültür gemisi hayal"- ettiğini" söyleyen Kültür Baka- nı Fikri Sağlar, ülkenin her yanında. sanatın her alanında bir dizi şenlik gerçekleştirildiği- ni. böyle bir etkinliğin. gençli- ğin ve insanımızın. ülkesine ve bu ülkenin kültürel değerlerine sahip çıkmasına yönelik şenlikii bir uygulama olacağı inananı taşıdıgını belirtiyordu. Sanki bu düş gerçekleşiyor ve ilk çr- neğini birlikte yaşıyorduk. Üs- Görüntüsüz \esessiz sinemadan ömekler (Fotograf: İBR.AHİM GÜNEL) teük bundan böyle geleneksel hale getirilecekti. Vapurun önüne kurulan sah- nede. 1991-92 Sinema Başan Ödülleri, Bakan Sağlar tarafın- dan. 10 filmin yönetmen ve yapımcılanna sunulurken, içki- lerini yudumlayarak töreni izle- yenler, yoğun dedikodu ve eleş- tiri fırsatını hiç kaçırmadı. Ödül törenine Yavuz Turgul, ömer Kavur, Tunç Başaran ve Saba- hattin Çetin'in katılmamalan da. gecenin konulan arasmday- dı. Konuklar arasındaki Avru- pa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı ve Eurimages Baş- kanı Gaetano Adinolfı "kendi- ni evinde gibi hissettiği" Sinema Vapuru'nda yaptığı konuşma- sında, örgütün üyesi 21 ülkenin ulusal sinemasının gelişmesi için yaklaşık 60 milyon dolarla 130 filme destek verdiklerini. Türkiye'den de birçok filme katkıda bulunduklanm söyle- yerek, "Yaşasın Türk Sinema- sı; uzun yıllar yaşasın" dileğin- de bulunuyordu. Programda saat 21.OO'de Işıl Özgentürk'ün "Seni Seviyo- rum Rosa" adlı fılminin göste- rileceğinin belirtilmesine kar- şın, saat 23.00 olmuş ve henüz gösterim başlamamıştı. Gece- nin sunucusu Candan Sabun- cu, bir terslik olduğunu açıkla- yıp. bunun giderilmesi için 'dört bir yandan ampul arandı- ğını' itiraf edince, içkileri tüke- tip, kannlannı doyuramayan- lar, hemen karaya attılar kendi- lerini. Bu arada sinema perdesi kurulurken, filmde aryalan ses- lendiren Yıldız İbrahim'ova, Önder Foçan'ın gitan eşliğirıde küçük bir dinleti sunuyordu. Birara perdeye filmin sessiz görüntüsü yansıyınca. alkışlar haşladı. Ancak, kısa süre sonra kaptanın geriye dönüş anonsu duyulduğunda, hemen herkeste artık fılm izleme hevesi de kal- mamıştı zaten. Koltuklarda sı- zıp kalanlar. birbirlerine sanlıp Boğaz'ı seyredenler, filmi çok- tan unutmuştu. Göstçrimin sunulmamasının nedeni, bir elemanın hata sonu- cu ses lambasını patlatmasıydı. Yönetmen Işıl Özgentürk, filmi sessiz göstermenin 'cinayet'- olduğunu söylüyor. yapımcı Ali Özgentürk de deneme sonu- cu anza giderilemediği için filmi gösterimden çekiyordu. Geceyi düzenleyen TÜR- SAK'ın proje sorumlusu Nu- ran Duru, bu çok büyük tatsız- lığın daha sonra yapacaklannı etkilemeyeceğini. bir daha ke- sinlikle böyle bir hatanın tek- rarlanmayacağını belirtiyordu. TÜRSAK üyeleri arasında bu- nun bir rezalet olduğu ya da gecenin yalnızca bir fılm galası olmadığı. olayın büyütülmeme- si gerektiği tartışılıyor, bazılan istifa edecegini açıklıyordu. Gecenin sonuna doğru kol- tuklann üstünde duran 'sahip- siz" bir çanta, umutsuz sinema- severleri heyecanlandınyordu. Vapurun güvenlik güçleri ve Beykoz'dan gelen polisler çan- tayı çevreleyip, "bomba" olası- lığını araştınrken, yine yapılan bir anonsla. sahibinin Osman Kavala olduğu belirleniyordu. Heyecan ve coşkuyla yola koyulan Sinema Vapuru, hü- zünle tekrar Kabataş'a yanaştı- ğında, "Türk Sineması gerçek- ten ufka doğru yelken açıp gidiyor mu?" diye düşünmeden edcmivorduk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle