Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 3 EYLÜL 1992 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAM 15
Türk Traktör
U Baştarafi 1. Sayfada
•muz. Atatürk Barajı'ru ve 20'ye
;yakun projeyi fınanse ediyorsu-
xıuz. Daha doğrusu isühkaklan
<>düyorsunuz."
Demirel: Yaratıcıolun
Toplantıda. "Sayın Sanver,
söyleyin bakalım, bizden ne is-
tiyorsunuz kurul olarak" dıyen
Demirel, özelleştirme çalışma-
lan sırasında pazarlık konu-
sunda doğan sıkmtılann aşıl-
ması için çaba gösterilmesi
me&ajıru verdi. Bu mesajı "fı-
yatlardan birazdaha fedakârlık
yapılması" şeklinde yorumla-
nan Başbakan, KOİ yöneticile-
rinden özelleştirme çahşmalan
konusunda daha "yaratıcr ol-
malannı istedi.
K.Oİ Başkanı Başkanı Üstün
Sanver de, toplantıda Türk
Traktör ile Trakmak Traktör
ve Ziraat Makinalan Ticaret
A Ş için en büyük hıssedar olan
K.oç Grubu'nun kamu hissele-
rine verdiği toplam 86 milyar
liralık teklifın kabul edildiğini
söyledi. Türk Kamu'nun,
Trakmak'ta yüzde 45. Türk
Traktör'de yüzde 35 oranında
hissesi bulunuyor. Konya Şe-
ker, Şekerbanİc ve Türk Oto-
> motiv Endüstrileri (TOE) ihale-
' lerinin iptal edildiğini, bu kuru-
luşlarda tekrar ihaleye çıkılaca-
ğını bildiren Sanver, gündem-
deki bütün kuruluşlann ele
alınamadığını bildirdı. Sanver
toplantıda ele alınan kuruluşla-
n, Trakmak, Türk Traktör.
Şekerbank, Şeker Sigorta, Gİ-
MA ve TOE olarak sıraladı.
Zaman kaybı nedeniyle, özel-
leştirmede pazarlık usulü yeri-
ne, şirket değeri dikkate alına-
rak belirlenecek asgari bir
değerle teklif alma yönteminin
deneneceğini yineleyen Sanver,
Başbakan Demirel'in "Çalış-
malannm sürdürün" talimatı
verdiğini bildirdi.
Otoyollarda da çözüm ara-
dıklannı, en sağlıkh yöntemi
bulmaya çahştıklannı kayde-
den Sanver, "'Otoyollan nasıl
bitirebiliriz, aksatmadan açılış-
lannı nasıl sağlayabiliriz, onun
üzerinde çalışıyoruz" diye ko-
nuştu. Sanver, KOYKnın Baş-
bakan Demirel'in çağnsıyla
önümüzdeki günlerde tekrar
toplanacağını bildirdi.
Toplantıya Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü ile bakanlar Tansu Çil-
ler, Ekrem Ceyhun, Onur
Kumbaraabaşı ve üst düzey
bürokratlarda katıldı. Kumba-
racıbaşı'nın, toplantının başın-
da tartıştığı Ekrem Ceyhun'a,
"bu kadar da olmaz ki! Bize
yüklemeye çalışıyorlar" demesi
dikkat çekti.
Türkiye'ye
' • Baştarafi l. Sayfada
ve zırhlı personel taşıyıcısına
. karşılık Rusya'ya çeşitli mal ve
hizmet verecek.
Batıh savunma uzmanlanna
göre Rusya'dan silah alma ka-
ran askeri olmaktan çok siyasal
nitelik taşıyor. Bu ilkir ilk ola-
- rak, haziran ayında İstanbul'da
t yapılan Karadeniz Ekonomik
Işbirliği Konferansı'nda Baş-
: bakan Demirel"le Rusya Devlet
•» Başkanı Boris Yeltsin arasında
• yapılan görüşmede şekillendi.
ı Türkiye, bir süredir Güney-
I doğu Anadolu'daki çatışmalar-
i.da acil mukabele yeteneğini
: geliştirmek istiyordu.
Silahlı kuvvetler 2 milyar do-
larlık bir proje kapsamında aç-
tığı ihalede, 200 savaş helikop-
teri için Batıh fırmalan teklif
vermeye çağırdı. Hükümet ay-
nca Amerikan FMC fırması ile
zırhh araç yapımı için işbirliği
halinde. Ancak bu proje, ordu
ile gece görme aygıtlan konu-
sundaki tartışmalar yüzünden
. zaman zaman aksadı.
Rusya'ya yaklaşma, güney-
doğuda çatışmalann arttığı bir
sırada, Türkiye'nin bu uzun va-
: deli projelerin baalannı yeni-
den gözden geçirdiğine işaret
ı ediyor. Bu yılın başlannda Tür-
, kiye, helikopter ihalesindekifir-
malara, stoklardan 50 helikop-
, ter satışı için teklif getirmelerini
istedi. Geri kalan helikopterler,
uzun vadeli üretim programı
çerçevesinde Türkiye"ye za-
manla teslim edilecek. Bu arada
Türk polisi de, Amerikan Ca-
dillac Gage fırmasından zırhlı
personel taşıyıcısı alımı için mü-
zakerelere girişti. Araçlann be-
deli "Us Export Import Bank'-
ın açtığı kredilerle karşılana-
cak.
Savunma Sanayii Müsteşar-
hğı (SSM) Başkanı Vahit Er-
dem geçen ay Moskova'ya bir
heyet gönderdi. İçişleri Bakanı
İsmet Sezgin, MI-17 nakliye he-
likopterleri ile BTR-60 "sekiz
tekerlekli zırhlı personel taşıyıcı
ahmı konusunu incelemek için
bir komisyonun kurulduğunu
açakladı.
Ancak Türk Silahlı Kuvvet-
len böyle bir anlaşma ile ilgilen-
ımdiğini bildirdi. Ordunun
ayıca, ufak M1-24 Hind-D sa-
va? helikopteri alımına karşı
pcüsi uyardığı bildiriliyor.
Türk basınında çıkan haber-
le=R göre anlaşmanın mali por-
tes 300 milyon dolar dolayın-
da
Irak'la savaştan önce Isviçre,
Gîıneydoğu Anadolu'da kulla-
nadığı gerekçesi ile Türkiye'ye
sLkh saüşını yasaklamıştı.
G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Önce ana muhalefetin güncel olaylara bakış açısını, öne
sürdüğü değerlendirmeleri saptamak gerekiyor.
Bir merkez yöneticisı ANAP'a egemen olan korkuyu
açıkladı "Sayı ile önde olan ANAP'ı, muhalefetteki güçlü
eikisiyle Deniz Baykal geçebilir'' dedi. •
0 zaman kamuoyundaki izlenim Baykal lehine değişe-
cek. Çeşitli açılardan ana muhalefetin yıpranmasına, et-
kenliğini giderek CHP'ye kaptırmasına yol açacak.
Bir başkası hafif dalga geçti, "CHP'nin Meclis coğrafya-
sını değiştirdiğini" söyledi. Meclis'in coğrafyası, parti
gruplarının oturduğu sıralar demekmiş!
Partilerarası istihbarat sürekli çalışıyor. Örneğin.
ANAP'lı yöneticiler 18 SHP milletvekilinin istifalarını içeren
yazılı metnin kurultaydan önce Baykal'ın elinde olduğunu
söylüyorlar. Bu bir söylenti, yakıştırma değilmiş. Doğrulu-
ğu, yadsınması olanaksız kesin bilgiymiş.
18i daha yükseltmek amacındaymış CHP yönetici kad-
rosu. Bir zaman geçecek, belki iki, belki üç ay, CHP hükü-
mette iki ya da üç bakanlık isteyecekmiş.
ANAP gözü DYP'ye şöyle bakıyor Meclis grubu, SHP'-
nin "kadrolaşma çabalanna " fena halde bozukmuş. özel-
likle Sanayi ve Adalet bakanlıklarında Alevilere geniş yer
verilmesi, çoğu bakanlığa SHP militanlarının yerleştiril-
mesi DYP'lileri çileden çıkarıyor; "Asılhukumetbiziz, ama
particilikte SHP kadar olamıyor, SHP'lilerin yaptıklarını
yapamıyoruz" sızlanmasına yol açjyormuş.
İçi ANAP'lıyı yakar
örneğin, Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası "çıkmaya-
cakmış". DYP'liler terör bölgelerinde kimi uygulamaların
iki yıl ertelenmesine de karşı çıkıyorlarmış. Grup içinde
"birlikte hareket etmeye azimli" milletvekili sayısı 100e
çıkmış. Baykal, DYP içindeki kıpırdanmaları "duysa, hükü-
meti sarsar"rruş.
Sıra 7çe dönük değerlendirmelere" gelince ANAP'lılar
hafif gazkesiyorlar. Fazlayüksekten uçmuyorlar Ayakları
yere basıyor. TÖ ile birlikte hareket edenlerin, büyük
kongreyi toplama çabalarından önemli ölçüde tedirgin ol-
duklarını saklamıyorlar.
Büyük kongre toplanmasın diye genel merkezde özel
uğraşılar yokmuş. TÖ ile Semra özal'ın sağa sola sürekli
telefon açtığını söylüyorlar.
"Özel uğraşt "yı reddediyorlar, ama laf arasına öylesine
öğeler sıkıştırıyorlar ki. sorunu bütün yönleriyle izledikle-
rini, gerektiği yerde gerektiğı kadar •'mL/dafta/ec/"olduk-
larını ortaya koyuyorlar.
Savaşımı elden bırakmış halleri yok. Elbette, olamazda.
Ancak delegelerin olağanüstü kongreye pek istekli olma-
dığını öne sürerken, TÖ açısından önemli olan Malatya'yı
örnek veriyorlar. Burada delegelerin pekçoğunun imza
vermeye yanaşmadığını duyuruyorlar.
TÖ ya da çevresi, Mesut Yılmazın karşısına çıkaracak-
ları genel başkan adayının adını açıklasa, ANAP Genel
Merkezi rahatlayacak. O zaman mucadele daha somutöl-
çülere dayanacak.
FakatTÖekibi özenle "lider adını"saklıyor! ilkgünden,
hele kongrenın toplanıp toplanmayacağı henüz kesinleş-
memişken, Mesut Yılmazın elıne koz vermeyi yeğlemi-
yorlar.
Partinin dışındaki ve içindeki gelişmeleri gözleyen
ANAP yöneticilerinin önümüzdeki günlerde izleyeceği po-
litikanm ana çizgisi şöyle özetlenebilir:
TV kapalı, basın yazmıyor. Öyleyse vur partiyi miting
alanlarına!..
Mardin ve Şırnak'ta çatışma
10 PKK'lı öldürüldü, 1 asteubay şehit oldu
Haber Merkezi - Mardin ve
Şırnakta çıkan çatışmalarda 10
PKK"lı öldürüldü. bir astsubay
şehit oldu. İki köy korucusu da
PKK militanlannca öldürüldü.
Ağn'nın Musabey mezrasında-
ki çatışmada şehit edilen üsteğ-
men ve asteğmenin cenazelerin-
de PKK aleyhinde sloganlar
aiılırken Giresun'daki cenaze-
de hükümet istifaya çağnldı.
Balman'ın Sason ilçesinde
TPAO ile Mobil"e ait petrol te-
sislerine yapılan saldında ölen
üç mühendisin, tesiste staj yap-
tıklan. saldında Hollandalı bir
mühendisin de yaralandığı bil-
dinldi.
Olağanüstü Hal Bölge Vali-
liğfnden yapılan açıklamaya
göre Mardin"in merkeze bağlı
Yedikardeş köyünde cuma gü-
nü çıkan çaüşmada 5 PKK'lı
öldürüldü, astsubay Rıza Atan
ile köy korucusu Mehmet De-
mir de yaşamını yitirdi. Şırnak'-
ın İdil ilçesi Kayalı köyü kırsal
kesiminde önceİci gün çıkan ça-
tışmada üç PKK"lı öldürüldü.
Açıklamaya göre Diyarbakır'ın
Bismil ilçesinde devriye görevi
yapan polis otosuna ateş açan
bir PKK militanı da silahıyla
birlikte yakalandı.
Kıaltepe ilçe merkezinde po-
lislerle çatışmaya giren iki
PKK'h öldürüldü. Mardin Va-
lisi Yahya Gür'ün verdiği bilgi-
ye göre Mustafa Köse adlı
esnaf. dükkanını açarken iki
PKK'lının açtığı ateş sonucu
yaralandı. Olay yerine gelen
polislerle çatışmaya giren PKK
militanlan öldürüldü. Bu arada
Iğdır'ın Karakuyu köyünde
önceki gece evinden alınan Mu-
sa Çakır (35) adlı bir kö> koru-
cusu, kurşuna dizilerek öldü-
rûldû.
Stajyer mühendisler
Batman'ın Sason ılçesı yakın-
lannda. TPAO ile Mobil şirketle-
rinin ortak petrol tesisi olan
Shellmobil'e önceki gece PKK'-
run düzenlediği saldında yaşamı-
nı yitiren mühendislerin Mustafa
Ye'lkenci (28), Hakan Ba\lan
(27) ve Hakan Yılmaz olduklan
bildirildi. Genç mühendislerin
Şelmo tesislerinde staj \aptiklan
belirtildi. Mühendislerin cenazesi
dün özel uçakla memlekeüerine
gönderilmek üzere Ankara'ya
götürüldü.
Saldında yaralanan Hollanda-
lı mühendis ile 4 personel Bat-
man Devlet Hastanesi'nde tedavi
altına alındı. Hastanede tedavi
gören yaralılardan Hasan Zengin
olayı şöyle anlattı:
"Kulede toplam 15 kişi çalışı-
yorduk. Mühendisleri rehin al-
dıktan sonra bizleri de kuleden
indirdiler. Bir anda ellerindeki si-
lahlarla üzerimize ateş actılar.
Ben hafif yaralandığım için arka-
daşlan >erden kaldırmaya çahş-
üm. ama üç mühendis ölmüştü.'"
Öte yandan önceki gece Bat-
man'dakı petrol sahasında
PK K'lılar tarafından öldürülen
Petrol Mühendisı Mustafa Yel-
kenci'nin cenazesi dün İstan-
bul'a getırildi. Yelkenci. bugün
İstanbul Fatih Camii'nde kıh-
nacak öğle namazından sonra
toprağa verilecek.
Musabe>'deki çalışmada şehit
edilen üsteğmen Mustafa Solak"-
ın cenazesı dün İzmır'de toprağa
verildı. Oğlunun Alsancak Hoca-
zade Camıi'ndekı cenaze lörenın-
de gözyaşlannı tutamavan 52
yaşındaki Tekel işcisi Halil Solak,
"İdam etseler \ıne konuşacağım.
İçim yanıyor. Ben hamallıkla ye-
tiştirdim oğlumu. Özal'ın oğlu da
askerlik yapar. falanın oğlu da
askerlik vapar Herkesin oğlu as-
kerlik yapar. Paralı yapar. para-
sız yapar. Ama herkesin oğlu
yapsın. Meclisteki anarşi önlen-
sin. Meclis'te her gün 'sensin-
bensin' kavgası var" diye konuş-
tu.
Sıkı güvenlik önlemleri altında
yapılan cenaze törenine katılan
çok sayıda kışi. "Kahrolsun
PKK. bir Mustafa ölür bin Mus-
tafa dirilir" yazılı pankartlar ta-
şıyarak slogan attılar ve Harbiye
Marşı'nı söyledıler.
Aynı çatışmada şehıi olan as-
leğmcn Nizamettin Şensoy'un
cenazesi de, doğum yeri olan Gi-
resun'un Keşap ilçesine bağlı
Düzköy köyünde törenle topra-
ğa verildi. AA'nın haberine göre
Çınarlar Camii'ndeki törende
konuşan Jandarma Binbaşı Na-
zım Kılıçer. '"Koynumuzda bes-
lediğimız o yılanın başını ezerek
intikamını alacağız" dedi. Bu sı-
rada törene katılanlar, "Hükü-
met ıstifa", "Kahrolsun PKK",
"Kahrolsun şehit kanını yerde bı-
rakanlar" diye slogan attılar. Bir
grubun da tekbır getırdiği görül-
Öü.
Ağn'daki çatışmada şehit
olan uzman çavuş Şenol Coş-
kun'un cenazesi de Nevşehir'in
Kozaklı ilçesine bağlı Karasenir
kasabasındd toprağa verildi.
1 O 17«rK*:l Q A ' J ^ ^ 1 <> 17.rK*:I Û O ' . T A D 6
™ " " IŞS' Sendikalan Konfederas-
1 1 Jbylul öU d e n 1 1 E y l u l VI yev o n u
.n u n ( D
TS K
) 12Eyiüiün 12.ymü nedeniy le düzenlediği "12 E> lül 80'den 12 Eylül 92'ye" toplantısı geniş bir katılımla eski Sultanah-
met Cezae\i'nde yapıldı. Toplantıda konuşan DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu, "DİSK yeniden
örgutleniyor, peki ya o generaller? Bu ülke insanlarına acı. baskı ve yoksulluktan başka bir şey \enne-
yen darbeciler neredeler" dedi. !>lebioğlu*ndan sonra konuşan DİSK Genel Sekreteri Süley man Çelebi,
eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, Dr. Erdal Atabek. Mehmet Ali Aybar konuşmalannda
12 Eylül ve askeri rejimieri eleştirdiler ve bir daha 12 Eyluller yaşanmaması için mucadele edilmesi
gerektiğini vurguladılar. Halkevleri Genel Başkanı Ahmet Yıldız da yaptığı konuşmada 12 EylüTü
alaycı bir ifadeyle yerdi ve "Askeri bando ne kadar müzikse askeri adalet de o kadar adalettir" dedi.
Daha sonra aralarinda gazetemiz yönetim kurulu üyesi avukat Atilla Coşkun. yazarımız İlhan Selçuk
ile gazetemizden Şükran Ketenci, Deniz Teztel, avukat Fikret İlkiz'in de bulunduğu çeşitli gazeteci,
avukat ve aydına plaket verildi. (Fotoğraf. HATİCE TUNCER)
Iııöııü ve Baykardaıı ortak îmza
ANK.\RA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Başkanı Er-
dal Inönü \e CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal. önlerine
konan deftere sırayla imza attı-
lar. Ardından konuklann alkış-
lan arasında. gülerek el sıkıştı-
lar ve birbirlerini kutladılar.
Attıklan imza, yeni bir birlikte-
lik sağlamıştı.. Ama İnönü ve
Baykal. deftere koyduklan im-
zadan kısa bir süre sonra yine
ayn yollara yöneldiler. İnönü
ve Baykal'ın ımzalan elbetteki
SHP ve CHP'nin birlikteliği
için değildi. İmzalar yalnızca,
Halise De\ rimci ile Soner Kün-
yeli'nin yaşamlannı birleştiri-
yordu. Ama, SHP ve CHP bir-
likteliği için atılacak imzalar
açısından da alıştırma niteliği
taşıyor muydu? Bu konudaki
sorulara iki genel başkan, hiç de
ilerisi için ışık tutacak yanıtlar
vermediler. İnönü. " Yorum
yok'" derken. Baykal." Baka-
lım" diye geçiştiriyordu.
İnönü ve Baykal. yollannı
ayıran CHP kurultayının ar-
dından dün. eski SHP PM üyesi
Edip Servet Devrimci"nin nika-
hında yanyana gelerek, tanıklık
yaptılar. Devrimcı. CHPkurul-
tayında Baykal'a karşı. Erol
Tuncer'in listesinde mucadele
vermişti. İnönü'nün nikah ta-
nıklığı önceden belirlenmişti.
Önceki gün yapılman tanıklık
önerisine Baykal da. olumlu ya-
nıt verince, Atakule nikah salo-
nu. siyasi kulis merkezine dö-
nüştü.
Nikah salonuna ilk gelen
CHP'de genel başkanlık ipini
omuzlayamayan Tuncer oldu.
"Kurultay, bu kez burada top-
lanacak galiba?" sorusunu ya-
nıtsız bırakan Tuncer. arka
sıralarda eski SODEP Genel
Başkanı Cezmi Kartay'ın yanı-
na oturdu. Kısa bir süre sonra
Atakule'ye gelen Baykal,
İnönü"\ü beklemek zorunda
kaldı. İnönü, Malezya kralını
karşılamak için biraz gecikece-
ğıni bildirmişti. Baykal. duru-
mu ileten Devrimci'ye "neşeli""
bir bakış atarak, " Zaran yok.
bekleriz sayın genel başkanımı-
zı" demekle yetindi.
Bekleme sırasında gazeteci-
lerle alışveriş sohbetine başladı.
Çevresinin ahş\eriş ya da don-
durma yeme sırasında güzel fo-
toğraf çekilebilecek dükkanlar-
la dolu olduğuna ilişkin önerile-
re Baykal pek itibar etmedi.
Çünkü, " bugün (dün) yeterin-
ce güzel fotoğraf olmuştu."
Gazeteciler, Baykal'a yalnızca.
blucin alışverişinin güzel ve an-
lamlı fotoğraf olabileceğini be-
lirttiler. Ama. Baykal da bu
esprili öneriye, aynı biçimde
karşılık verdi. " O fotoğrafı,
Hürriy et'e \ ereceğim"
CHP GYK'nın dün ilk top-
lantısını yapan Baykal, bir neşe
kaynağının da 12 Eylül'ün yıl-
dönümünde bu işi yapmak ol-
duğunu belirtti. Bu konu konu-
şulurken. bir sorun ortaya çıktı.
Bundan sonra 12 Eyluller. pro-
testo duyguları ile mi mutluluk
ile mi kutlanacaktı. Baykal'a
göre. zaman içinde darbe unu-
tulacak, mutluluk ile kutlana-
caktı.
Kısa süre sonra Atakule'ye
gelen İnönü de. Devrimci'nın
yakınlanna " alkışlayın, alkış-
îayın" uyanlan arasında nikah
salonuna girdi. İnönü, Baykal'-
la karşılaşınca elini sıkarak, "
Hayırlı olsun. Tekrar kutla-
nm" dileklerini iletti. Partisin-
den yeni aynlan Baykal'ın isti-
fası, henüz İnönü'nün eline
geçmemişti. İstifalan, "daha
önce nasıl değerlendiriyorsa öy-
le" değerlendiriyordu.
İki lıder nikah salonuna doğ-
ru ilerlerken, Bay kal çevresini "
gelinle damat gelmeden bizi
oturtmayın" diye uyarmayı ça-
lıştı. Baykal'ın yakın arkadaşla-
rı alçak sesle. "daha iyi. daha
ıyı, ahşırsınız" diye mınldanır-
ken, iki lider ön sıralara yan
yana oturtuldular. Ancak, Bay-
kal'ın yakın arkadaşlannın
"ahşırsınız" sözlerini ne anlam-
da kullandıklan anlaşılamadı.
Arka sıralarda oturan Erol
Tuncer ve Cezmi Kartay da dü-
ğün sahibi Devrimcitarafından
ön sıradaki liderlerin yanına
alınırken. salondan alkışlar
yükseldi. Alkışlann liderlerin
biraraya gelmesi nedeniyle ol-
duğu sanılırken, salona giren
aelin ve damat için oldueu anla-
şıldı.
İnönü ve Baykal. iki yaşamı
birleştirmek için deftere imza
koy arken, nikahı kıyan Çanka-
ya Belediye Başkanı Doğan
Taşdelen de. iki lidere bir istek-
te bulundu. Taşdelen'in " Bu iki
güzel genci evlendirmek için iki
tanığımız var. Temennimiz
Türkiye'de demokrasinin temi-
natı olan sayın İnönü ve Sayın
Baykal'ın bu iki güzel ınsanı
güldürdükleri gibi tüm sosyal
demokratlann da yüzünü gül-
dürmesıdir" sözleri. alkışlarla
karşılandı. Taşdelen'in sözleri.
İnönü ve Baykal tarafından ıse
tebessümle karşılandı. Gençler
ve iki lider nikah defterine imza
koy arken. salondakilerden bir
bolümü gelin \e damat yerine
İnönü ve Baykal'ın ayaklanna
bakıyordu. Kafalardaki soru. "
Acaba iki partinin birlikteliği
için de böyle imza atacaklar mı
bıçimindeydi.
Havada
tohıuıı,
denizde
doğum
Dış Haberler Servisi - NASA
I Amerikan Ulusal Havacıhkve
Uzay Dairesi) tarafından fırla-
tılan Endeavour uzay mekiğin-
de, çok ilginç bir deney gerçek-
leştirilecek: Yerçekimi dışında
çiftleşme.
ABD-Japonya işbirliğiyle
hazırlanan proje uyannca, evli
astronol çift Jan ve Mark Lee'-
nin uzayda birleşmeleri hamile-
likle sonuçlanırsa. bebeklerinin
uzayda doğurulmasına da çalı-
şılacak. Bunlardan amaç. çok
yakın bir gelecekte. atmosfer
dışında yerleşik düzene geçecek
olan insanoğlunun. bu koşul-
larda üreyip üreyemeyeceğini
saptamak. Deneylerin bu denli
yoğunlaştığı ve aynntılarla ilgi-
lendiği çağımızda, görevli ast-
ronotlar için de olsa, "yerleşik
düzen" tanımlamasını kullan-
mak. yanlış olmasa gerek.
Yunuslarla doğum
Yine bu günlerde, İsrail'de de
6 İngiliz kadın, doğum yapmak
ıçın, Anayasa Mahkemesi ka-
rarını bekliyor. İsrail Sağlık
Bakanlığı yetkilileri. Kızılde-
niz'de yunuslarla birlikte do-
ğum yapmak için, hamilelikle-
nnin 280. gününü bekleyen 6
İngiliz'in bu isteğine, "kamuya
aıt yerlerde doğum yapmanın
yasak olduğu" gcrekçesiyle
karşı çıkmıştı. Eğer Anayasa
Mahkemesi. hanımlann isteği
doğrullusunda karar verirse.
insanoğlunun. başka bir yaratı-
ğın ortamında doğum yapması-
nın ne gibi sonuçlar vereceği
sorusu da yanıt bulmuş olacak.
Helikopter
alımı
sonuçsuz
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - Savunma Sanayii İcra
Komitesi, helikopter tasanmını
yine karara bağlayamadı. Ko-
mitenin, bu tasanmla ilgılı ka-
rara varamamasındakı en
büyük eıkenin. Rusya'nın MI-
24 tipi helikopter önermesin-
den kaynaklandıgı bildirildi.
İcra Komitesi, dün Savunma
Sanayii MüsteşarhğYnda saat
10.00'da bir araya geldi. Top-
lantıya, Başbakan Süleyman
Demirel, Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral Doğan Güreş ve
Milli Savunma Bakanı Nevzat
Ayaz ile Savunma Sanayii
Müsteşan Vahit Erdem de ka-
tıldı. Edinilen bilgiye göre İcra
Komitesi gündeminin birinci sı-
rasında yer alan helikopter iha-
lesine katılan fırmalann önen-
leri bir kez daha değerlendirildi.
İcra Komitesi, fırmalann öneri-
lerinin müsteşarlık tarafından
daha detaylı olarak yeniden de-
ğerlendirilmesini kararlaştırdı.
Edinilen bilgiye göre 1987 yıhn-
dan bu yana ıhalc aşamasında
olan helikopter tasanmının bu
İcra Komitesi toplantısında da
karara bağlanamamasının ar-
dında, Rusya"nın çok daha
ucuz fıyatta Türkiye"ye heli-
kopter önermesi yatıyor. Rus-
ya. Türkıye'ye Batıh fırmalann
önerdikleri helikopterlerin üçte
birine mal olan kendi helikop-
terlerini öneriyor.
İcra Komitesi toplanüsuıa
katılan bir kaynaktan edinilen
bilgiye göre. toplantıda zırhlı
rriuharebe araçlannın top ve
kule sistemleri için Fransız GI-
AT firmasının teklifi de değer-
lendirildi. Toplantıda aynca iki
adet insansız hava aracının di-
rek alımı da ele alındı. Kaynak-
lar. bir iki hafta ıçerisinde zırhlı
muharebe araçlannın top ve
kule sistemleri ile insansız hava
aracı alımı konusunda karar çı-
kabileceğini bildirdiler.
• Baştarafi 1. Sayfada
olaydır. Siyasi ahlakı olanlar.
böyle bir olay a gerek görmez-
ler. Sıkıntılı bir dönem yaşıyo-
ruz. Sol, ne zaman olumlu bir
yola girse. içinden \e dışından
sorunlarla karşılaşıyor. Ama
biz, SHP olarak. sorunlara rağ-
men olumlu işler yapmayı bece-
riyoruz. Örgüt. birbirini tanır.
belediye başkan aday adaylan
konusunda eğilimini belirler-
ken, arkadaşlar, bütün bunlan
dikkate alacaklardır. Belediye
başkan adaylan konusundaki
son elemeyi de genel merkez
olarak biz yapacağız."
1 kasım seçimlerinin. hükü-
metin yanı sıra tüm sosyal de-
mokratlan yakından ilgilendir-
diğini kaydeden Selvi, "Parti
içindeki bir hizip, seçim çalış-
malanna katkılannı esirgerler-
se, sadece SHP'ye değil. tüm
sosyal demokratlara ihanet
ederler" diye konuştu.
GÖZLEM
UCUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
sayılı yasa ile kaldırıldı.
Şeyh Sait Ayaklanması'ndan sonra bölgede düzenin
sağlanması görevi 'Üçüncü Ordu Müfettişliği'ne veril-
mişti.
Üçüncü Ordu Müfettişi, aynı zamanda, Diyarbakır, Ga-
ziantep, Malatya, Erzurum ve Ağrı illeri sıkıyönetim ko-
mutanlığı görevini de yürütmekteydi.
Başındabirgeneralin bulunduğu 'ordumüfettişliği'ye-
rine, İçişleri Bakanlığı'na bağlı başında bir sivil bürokra-
tın bulunacağı 'umumi müfettişlik', 1927 yıhnın haziran
ayında kuruldu, aynı yılın kasım ayında umumi müfettişli-
ğin çalışma koşullarını belirleyen 17 maddelik tüzük Ba-
kanlar Kurulu'ncayayımlandı.
31 aralık günü de Elazığ, Urfa, Bitlis, Hakkâri, Diyarba-
kır, Siirt, Mardin ve Van illerini kapsamak üzere '1 Numa-
ralı Umumi Müfettişlik' kuruldu ve Ibrahim Tali Öngören,
umumi müfettiş' olarakgöreve başladı.
19 şubat 1934 tarihinde Edirne, Kırklareli, Çanakkale
ve Tekirdağ illerini kapsayan bölge için '2. Umumi Müfet-
tişlik' kuruldu ve bu göreve de 1. Müfettişlik görevini ta-
mamlayan tbrahim Tali Öngören atandı.
Başbakan ismet inönü, 1935 yılı yaz aylarında Doğu
gezisine çıktı ve bu geziden sonra 6 Eylü! 1935 günlü Ba-
kanlar Kurulu kararıyla Erzurum, Kars, Gümüşhane,
Çoruh, Erzincan, Trabzon ve Ağrı illerini kapsayan '3.
Umumi Müfettişlik' kuruldu ve bu göreve Tahsin Uzel
atandı.
'Şeyh Sait Ayaklanması'nın bastırılmasından sonra
hükümet, bölgede geniş çaplı silah toplama operasyon-
larma girişti. Bu amaçla, 1925 yılının ağustos ayında Siirt
bölgesinde 'Roçkotan', 'Raman' ve 'Beşiri' aşiretlerin-
den silah toplandı. Genelkurmay, Dersim'de 'Koçuşağı'
aşiretinin olası ayaklanmasını bastırma planını, bu silah
toplama operasyonları sonrasına bırakmıştı.
Bu 'silah toplama ve tedip hareketi' Siirt'in Sason ilçe-
sinde pek etkili olmamıştı.
Sason Harekâtı' 1932 yılında başladı, 1937 yılına kadar
sürdü.
16 Mayıs 1926 günü de '1. Ağrı Ayaklanması'başlamış-
tı. Bu ayaklanmanın bastırılmasından hemen sonra Der-
sim'de Koçuşağı Ayaklanması' patlak verdi. Ayaklan-
ma, 27 Kasım 1926 günü bastırıldı. Bu ayaklanmadan altı
ay sonra Bitlis çevresinde 'Mutk't Ayaklanması' başlatıl-
dı. 1927 yılı ağustos ayı sonunda bastırılan bu ayaklan-
mayı, aynı yılın eylül ayındaki '2.Ağrı Ayaklanması' izle-
di, bu ayaklanmayı da 'Bicar' ve 1929 yılı mayıs ayındaki
'Asi Resul', eylül ayındaki 'Tendürük' ayaklanmaları...
Ayaklanmalar bir orman yangını gibi sürdü. 1930 yılı
haziran ayında 'Savur Ayaklanması' başlatıldı. Bu ayak-
lanmayı 'Zeylan've 'Oramar'ayaklanmaları izledi.
Bu ayaklanmalar bastırıldıktan sonra da Türkiye Cum-
huriyeti, 'Nasturi Ayaklanması' sırasında bazı subay ve
350erle Irak veSuriye'ye kaçan Yüzbaşı ihsan Nuri lider-
liğindeki '3. Ağrı Ayaklanması' ile karşılaştı. Bu büyük
çaptaki ayaklanmanın bastırılmasından sonra 'Pülümür
Hareketi' başlatıldı.
Hükümet, Dersim'de bir ayaklanma bekliyordu. Baş-
bakan İsmet inönü, bu nedenle Doğu gezisine çıktı. Bu
ayaklanmayı önlemek için başvurulması gerekli önlem-
lerdüşünüldü.
1935 yılının eylül ayında bu amaçla çeşitli toplantılar
' yapıldı.
Bu toplantılarda 'Dersim bölgesi işlerini yakından ve
tam yetki ile ele alacak kuvvetli bir makam' oluşturulma-
sı kararlaştıldı. Toplantılara, 4. Ordu Müfettişi Orgeneral
Kazım Orbay, bu 'kuvvetli makama' getirilmesi düşünû-
len Korgeneral Abdullah Alpdoğan ve Abidin özmen
katıldı.
1935 yılında çıkarılan 'Tunceli Kanunu' ile Dersim'in
adı Tunceli olarak değiştirildi.
Bakanlar Kurulu, 1936 yılında Dördüncü Umumi Mü-
fettişlik'ı kurdu ve Bingöl, Tunceli, Elazığ illerini bu müfet-
tişliğe bağladı. Korgeneral Alpdoğan 'Genel Müfettiş,
Tunceli Vali ve Komutanı' yetkisiyle bu göreve atandı.
Abidin özmen de Diyarbakır, Urfa, Mardin, Siirt, Bitlis,
Muş, Van ve Hakkâri illerini kapsayan 1. Umumi Müfet-
tişliği'ne atandı.
Yapılan toplantılar sonucunda çeşitli raporlar verildi.
Olası bir ayaklanmadan kuşkulanan hükümet, Tunceli'-
de yol yapmak, okul açmak, Türklük propagandası yap-
mak, topraksız köylülere toprak dağıtmak' ve başta 'Yu-
kan Abbas uşağı aşireti reisi Seyid Rıza' olmak üzere
aşiret reislerini Batı Anadolu'ya sürmek gibi kararlar al-
mıştı.
'Tunceli Ayaklanması' tam bu sırada başladı.
Cumhuriyet döneminde 1925-1937 arasında yer alan
ayaklanmalar ile hükümetin bu ayaklanmalar karşısında
aldığı kararları ve uyguladığı önlemleri ve verilen rapor-
ları okumadan bu dönemi genel ve soyut sözcükler ve
kavramlarla anlamaya ve anlatmaya olanak yoktur.
Gazetecinin görevi de bu alınan kararları ve verilen bu
raporları bulmak ve bunlan yayımlamaktır...
Ledsky,Kıbrıs'ta ödün istiyor
• Baştarafi 1. Sayfada
rek gereken katkılan yapacak-
lannı dile getirdi. Çetin, 26
ekime kadar bu noktaya gelin-
mesini ve görüşmelerin olumlu
bir ortamda başlamasını diledi.
Ledsky. Çetın'le görüşmesin-
den önce bir basın toplantısı
yaptı. Kıbns'ta Türk göçmen-
ler yaratılmasını engelleyecek
önerileri olduğunu söyleyen
Ledsky, Gali haritasmın temel
alınarak tartışmalann sürmesi
için de Türk ve Rum liderlere
yeni yöntemler sunacağını söy-
ledi.
New York'ta 26 ekimde baş-
laması öngörülen Kıbns görüş-
melerinin gerçekleşmesi konu-
sunda "umutlu" olduğunu
açıklayan Ledsky, Denktaşjn
ve Rum lideri Yorgo Vasiliu'-
nun ABD'ye dönmeye "söz
vermiş" olduklannt hatırlattı.
Denktaş'ın Nevv York'takı
görüşmelerde masaya konan
haritayla yeni Türk göçmenler
doğacağını söylediğini bildiren
Ledsky, Türk kamuoyuna bu
konuyla ilgili açıklamalar yap-
mak istediğini belirtti. Ledsky.
bu konuda şöyle konuştu:
"Yüzde yüz kesın olan konu,
Türk tarafmda yeni yerinden
edilmiş kişiler olmayacaktır bir
süre. Bir anlayış ortamı doğ-
GORULMUŞTUR
tlhan Selçuk
7. bası 11.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
duktan sonra, Rumlar geri
dönmeye başlayacak. O zaman
ev \e iş yaratılması için projeler
başlayacak. Kimse ev ve iş bu-
lana kadar yerinden oynama-
yacak. Kimse şimdiki evini
kimseye bırakmayacak bir dö-
nem. fsteyenler, yeni evlerine ve
işlerine gidecekler."
BM Genel Sekreteri Butros
Gali ve yardımcılannın iki ta-
rafla yaptıklan görüşmeler son-
rasında. iki tarafı da tatmin
etmeye yönelik bir harita hazır-
ladıklannı söyleyen Ledsky,
Gali'nin haritasının görüşme-
lerde başlangıç noktası olarak
alınması gerektiğini ve iki tara-
fın kabul edeceği bir haritanın
kendileri için de kabul edilebilir
olacağını bir kez daha tekrarla-
dı.
Kıbns Rum ve Türk liderleri-
nin, bir diğerinin yeteri kadar
taviz vermediğini söylediklerini
ve Nevv York'taki görüşmeler-
de ilerleme sağlandığı konusun-
da "kuşkulan" olduğunu belir-
ten Ledsky, 26 ekimdeki görüş-
melere kadar anlaşma sağlana-
mamış olan konularda her iki
tarafın da "taviz" vermesi ge-
rektiğini sözlerine ekledi.
Ledsky. 26 ekimdeki görüş-
melerde öncelikle toprak ve ye-
rinden edilmiş kişiler konusu-
nun mu. yoksa anayasal konu-
lann mı görüşüleceği sorusuna
karşılık, görüşmelerde konula-
nn hangi sırayla görüşüleceği-
nin belli olmadığını söyledi.
Ledsky, bugün Kıbns'a giderek
yann Denktaş'la, salı günü Va-
siliu ile görüşecek. Ledsky daha
sonra Atina'ya geçecek.