23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 3 EYLÜL 1992 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAM 15 Türk Traktör U Baştarafi 1. Sayfada •muz. Atatürk Barajı'ru ve 20'ye ;yakun projeyi fınanse ediyorsu- xıuz. Daha doğrusu isühkaklan <>düyorsunuz." Demirel: Yaratıcıolun Toplantıda. "Sayın Sanver, söyleyin bakalım, bizden ne is- tiyorsunuz kurul olarak" dıyen Demirel, özelleştirme çalışma- lan sırasında pazarlık konu- sunda doğan sıkmtılann aşıl- ması için çaba gösterilmesi me&ajıru verdi. Bu mesajı "fı- yatlardan birazdaha fedakârlık yapılması" şeklinde yorumla- nan Başbakan, KOİ yöneticile- rinden özelleştirme çahşmalan konusunda daha "yaratıcr ol- malannı istedi. K.Oİ Başkanı Başkanı Üstün Sanver de, toplantıda Türk Traktör ile Trakmak Traktör ve Ziraat Makinalan Ticaret A Ş için en büyük hıssedar olan K.oç Grubu'nun kamu hissele- rine verdiği toplam 86 milyar liralık teklifın kabul edildiğini söyledi. Türk Kamu'nun, Trakmak'ta yüzde 45. Türk Traktör'de yüzde 35 oranında hissesi bulunuyor. Konya Şe- ker, Şekerbanİc ve Türk Oto- > motiv Endüstrileri (TOE) ihale- ' lerinin iptal edildiğini, bu kuru- luşlarda tekrar ihaleye çıkılaca- ğını bildiren Sanver, gündem- deki bütün kuruluşlann ele alınamadığını bildirdı. Sanver toplantıda ele alınan kuruluşla- n, Trakmak, Türk Traktör. Şekerbank, Şeker Sigorta, Gİ- MA ve TOE olarak sıraladı. Zaman kaybı nedeniyle, özel- leştirmede pazarlık usulü yeri- ne, şirket değeri dikkate alına- rak belirlenecek asgari bir değerle teklif alma yönteminin deneneceğini yineleyen Sanver, Başbakan Demirel'in "Çalış- malannm sürdürün" talimatı verdiğini bildirdi. Otoyollarda da çözüm ara- dıklannı, en sağlıkh yöntemi bulmaya çahştıklannı kayde- den Sanver, "'Otoyollan nasıl bitirebiliriz, aksatmadan açılış- lannı nasıl sağlayabiliriz, onun üzerinde çalışıyoruz" diye ko- nuştu. Sanver, KOYKnın Baş- bakan Demirel'in çağnsıyla önümüzdeki günlerde tekrar toplanacağını bildirdi. Toplantıya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ile bakanlar Tansu Çil- ler, Ekrem Ceyhun, Onur Kumbaraabaşı ve üst düzey bürokratlarda katıldı. Kumba- racıbaşı'nın, toplantının başın- da tartıştığı Ekrem Ceyhun'a, "bu kadar da olmaz ki! Bize yüklemeye çalışıyorlar" demesi dikkat çekti. Türkiye'ye ' • Baştarafi l. Sayfada ve zırhlı personel taşıyıcısına . karşılık Rusya'ya çeşitli mal ve hizmet verecek. Batıh savunma uzmanlanna göre Rusya'dan silah alma ka- ran askeri olmaktan çok siyasal nitelik taşıyor. Bu ilkir ilk ola- - rak, haziran ayında İstanbul'da t yapılan Karadeniz Ekonomik Işbirliği Konferansı'nda Baş- : bakan Demirel"le Rusya Devlet •» Başkanı Boris Yeltsin arasında • yapılan görüşmede şekillendi. ı Türkiye, bir süredir Güney- I doğu Anadolu'daki çatışmalar- i.da acil mukabele yeteneğini : geliştirmek istiyordu. Silahlı kuvvetler 2 milyar do- larlık bir proje kapsamında aç- tığı ihalede, 200 savaş helikop- teri için Batıh fırmalan teklif vermeye çağırdı. Hükümet ay- nca Amerikan FMC fırması ile zırhh araç yapımı için işbirliği halinde. Ancak bu proje, ordu ile gece görme aygıtlan konu- sundaki tartışmalar yüzünden . zaman zaman aksadı. Rusya'ya yaklaşma, güney- doğuda çatışmalann arttığı bir sırada, Türkiye'nin bu uzun va- : deli projelerin baalannı yeni- den gözden geçirdiğine işaret ı ediyor. Bu yılın başlannda Tür- , kiye, helikopter ihalesindekifir- malara, stoklardan 50 helikop- , ter satışı için teklif getirmelerini istedi. Geri kalan helikopterler, uzun vadeli üretim programı çerçevesinde Türkiye"ye za- manla teslim edilecek. Bu arada Türk polisi de, Amerikan Ca- dillac Gage fırmasından zırhlı personel taşıyıcısı alımı için mü- zakerelere girişti. Araçlann be- deli "Us Export Import Bank'- ın açtığı kredilerle karşılana- cak. Savunma Sanayii Müsteşar- hğı (SSM) Başkanı Vahit Er- dem geçen ay Moskova'ya bir heyet gönderdi. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, MI-17 nakliye he- likopterleri ile BTR-60 "sekiz tekerlekli zırhlı personel taşıyıcı ahmı konusunu incelemek için bir komisyonun kurulduğunu açakladı. Ancak Türk Silahlı Kuvvet- len böyle bir anlaşma ile ilgilen- ımdiğini bildirdi. Ordunun ayıca, ufak M1-24 Hind-D sa- va? helikopteri alımına karşı pcüsi uyardığı bildiriliyor. Türk basınında çıkan haber- le=R göre anlaşmanın mali por- tes 300 milyon dolar dolayın- da Irak'la savaştan önce Isviçre, Gîıneydoğu Anadolu'da kulla- nadığı gerekçesi ile Türkiye'ye sLkh saüşını yasaklamıştı. G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Önce ana muhalefetin güncel olaylara bakış açısını, öne sürdüğü değerlendirmeleri saptamak gerekiyor. Bir merkez yöneticisı ANAP'a egemen olan korkuyu açıkladı "Sayı ile önde olan ANAP'ı, muhalefetteki güçlü eikisiyle Deniz Baykal geçebilir'' dedi. • 0 zaman kamuoyundaki izlenim Baykal lehine değişe- cek. Çeşitli açılardan ana muhalefetin yıpranmasına, et- kenliğini giderek CHP'ye kaptırmasına yol açacak. Bir başkası hafif dalga geçti, "CHP'nin Meclis coğrafya- sını değiştirdiğini" söyledi. Meclis'in coğrafyası, parti gruplarının oturduğu sıralar demekmiş! Partilerarası istihbarat sürekli çalışıyor. Örneğin. ANAP'lı yöneticiler 18 SHP milletvekilinin istifalarını içeren yazılı metnin kurultaydan önce Baykal'ın elinde olduğunu söylüyorlar. Bu bir söylenti, yakıştırma değilmiş. Doğrulu- ğu, yadsınması olanaksız kesin bilgiymiş. 18i daha yükseltmek amacındaymış CHP yönetici kad- rosu. Bir zaman geçecek, belki iki, belki üç ay, CHP hükü- mette iki ya da üç bakanlık isteyecekmiş. ANAP gözü DYP'ye şöyle bakıyor Meclis grubu, SHP'- nin "kadrolaşma çabalanna " fena halde bozukmuş. özel- likle Sanayi ve Adalet bakanlıklarında Alevilere geniş yer verilmesi, çoğu bakanlığa SHP militanlarının yerleştiril- mesi DYP'lileri çileden çıkarıyor; "Asılhukumetbiziz, ama particilikte SHP kadar olamıyor, SHP'lilerin yaptıklarını yapamıyoruz" sızlanmasına yol açjyormuş. İçi ANAP'lıyı yakar örneğin, Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası "çıkmaya- cakmış". DYP'liler terör bölgelerinde kimi uygulamaların iki yıl ertelenmesine de karşı çıkıyorlarmış. Grup içinde "birlikte hareket etmeye azimli" milletvekili sayısı 100e çıkmış. Baykal, DYP içindeki kıpırdanmaları "duysa, hükü- meti sarsar"rruş. Sıra 7çe dönük değerlendirmelere" gelince ANAP'lılar hafif gazkesiyorlar. Fazlayüksekten uçmuyorlar Ayakları yere basıyor. TÖ ile birlikte hareket edenlerin, büyük kongreyi toplama çabalarından önemli ölçüde tedirgin ol- duklarını saklamıyorlar. Büyük kongre toplanmasın diye genel merkezde özel uğraşılar yokmuş. TÖ ile Semra özal'ın sağa sola sürekli telefon açtığını söylüyorlar. "Özel uğraşt "yı reddediyorlar, ama laf arasına öylesine öğeler sıkıştırıyorlar ki. sorunu bütün yönleriyle izledikle- rini, gerektiği yerde gerektiğı kadar •'mL/dafta/ec/"olduk- larını ortaya koyuyorlar. Savaşımı elden bırakmış halleri yok. Elbette, olamazda. Ancak delegelerin olağanüstü kongreye pek istekli olma- dığını öne sürerken, TÖ açısından önemli olan Malatya'yı örnek veriyorlar. Burada delegelerin pekçoğunun imza vermeye yanaşmadığını duyuruyorlar. TÖ ya da çevresi, Mesut Yılmazın karşısına çıkaracak- ları genel başkan adayının adını açıklasa, ANAP Genel Merkezi rahatlayacak. O zaman mucadele daha somutöl- çülere dayanacak. FakatTÖekibi özenle "lider adını"saklıyor! ilkgünden, hele kongrenın toplanıp toplanmayacağı henüz kesinleş- memişken, Mesut Yılmazın elıne koz vermeyi yeğlemi- yorlar. Partinin dışındaki ve içindeki gelişmeleri gözleyen ANAP yöneticilerinin önümüzdeki günlerde izleyeceği po- litikanm ana çizgisi şöyle özetlenebilir: TV kapalı, basın yazmıyor. Öyleyse vur partiyi miting alanlarına!.. Mardin ve Şırnak'ta çatışma 10 PKK'lı öldürüldü, 1 asteubay şehit oldu Haber Merkezi - Mardin ve Şırnakta çıkan çatışmalarda 10 PKK"lı öldürüldü. bir astsubay şehit oldu. İki köy korucusu da PKK militanlannca öldürüldü. Ağn'nın Musabey mezrasında- ki çatışmada şehit edilen üsteğ- men ve asteğmenin cenazelerin- de PKK aleyhinde sloganlar aiılırken Giresun'daki cenaze- de hükümet istifaya çağnldı. Balman'ın Sason ilçesinde TPAO ile Mobil"e ait petrol te- sislerine yapılan saldında ölen üç mühendisin, tesiste staj yap- tıklan. saldında Hollandalı bir mühendisin de yaralandığı bil- dinldi. Olağanüstü Hal Bölge Vali- liğfnden yapılan açıklamaya göre Mardin"in merkeze bağlı Yedikardeş köyünde cuma gü- nü çıkan çaüşmada 5 PKK'lı öldürüldü, astsubay Rıza Atan ile köy korucusu Mehmet De- mir de yaşamını yitirdi. Şırnak'- ın İdil ilçesi Kayalı köyü kırsal kesiminde önceİci gün çıkan ça- tışmada üç PKK"lı öldürüldü. Açıklamaya göre Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde devriye görevi yapan polis otosuna ateş açan bir PKK militanı da silahıyla birlikte yakalandı. Kıaltepe ilçe merkezinde po- lislerle çatışmaya giren iki PKK'h öldürüldü. Mardin Va- lisi Yahya Gür'ün verdiği bilgi- ye göre Mustafa Köse adlı esnaf. dükkanını açarken iki PKK'lının açtığı ateş sonucu yaralandı. Olay yerine gelen polislerle çatışmaya giren PKK militanlan öldürüldü. Bu arada Iğdır'ın Karakuyu köyünde önceki gece evinden alınan Mu- sa Çakır (35) adlı bir kö> koru- cusu, kurşuna dizilerek öldü- rûldû. Stajyer mühendisler Batman'ın Sason ılçesı yakın- lannda. TPAO ile Mobil şirketle- rinin ortak petrol tesisi olan Shellmobil'e önceki gece PKK'- run düzenlediği saldında yaşamı- nı yitiren mühendislerin Mustafa Ye'lkenci (28), Hakan Ba\lan (27) ve Hakan Yılmaz olduklan bildirildi. Genç mühendislerin Şelmo tesislerinde staj \aptiklan belirtildi. Mühendislerin cenazesi dün özel uçakla memlekeüerine gönderilmek üzere Ankara'ya götürüldü. Saldında yaralanan Hollanda- lı mühendis ile 4 personel Bat- man Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Hastanede tedavi gören yaralılardan Hasan Zengin olayı şöyle anlattı: "Kulede toplam 15 kişi çalışı- yorduk. Mühendisleri rehin al- dıktan sonra bizleri de kuleden indirdiler. Bir anda ellerindeki si- lahlarla üzerimize ateş actılar. Ben hafif yaralandığım için arka- daşlan >erden kaldırmaya çahş- üm. ama üç mühendis ölmüştü.'" Öte yandan önceki gece Bat- man'dakı petrol sahasında PK K'lılar tarafından öldürülen Petrol Mühendisı Mustafa Yel- kenci'nin cenazesi dün İstan- bul'a getırildi. Yelkenci. bugün İstanbul Fatih Camii'nde kıh- nacak öğle namazından sonra toprağa verilecek. Musabe>'deki çalışmada şehit edilen üsteğmen Mustafa Solak"- ın cenazesı dün İzmır'de toprağa verildı. Oğlunun Alsancak Hoca- zade Camıi'ndekı cenaze lörenın- de gözyaşlannı tutamavan 52 yaşındaki Tekel işcisi Halil Solak, "İdam etseler \ıne konuşacağım. İçim yanıyor. Ben hamallıkla ye- tiştirdim oğlumu. Özal'ın oğlu da askerlik yapar. falanın oğlu da askerlik vapar Herkesin oğlu as- kerlik yapar. Paralı yapar. para- sız yapar. Ama herkesin oğlu yapsın. Meclisteki anarşi önlen- sin. Meclis'te her gün 'sensin- bensin' kavgası var" diye konuş- tu. Sıkı güvenlik önlemleri altında yapılan cenaze törenine katılan çok sayıda kışi. "Kahrolsun PKK. bir Mustafa ölür bin Mus- tafa dirilir" yazılı pankartlar ta- şıyarak slogan attılar ve Harbiye Marşı'nı söyledıler. Aynı çatışmada şehıi olan as- leğmcn Nizamettin Şensoy'un cenazesi de, doğum yeri olan Gi- resun'un Keşap ilçesine bağlı Düzköy köyünde törenle topra- ğa verildi. AA'nın haberine göre Çınarlar Camii'ndeki törende konuşan Jandarma Binbaşı Na- zım Kılıçer. '"Koynumuzda bes- lediğimız o yılanın başını ezerek intikamını alacağız" dedi. Bu sı- rada törene katılanlar, "Hükü- met ıstifa", "Kahrolsun PKK", "Kahrolsun şehit kanını yerde bı- rakanlar" diye slogan attılar. Bir grubun da tekbır getırdiği görül- Öü. Ağn'daki çatışmada şehit olan uzman çavuş Şenol Coş- kun'un cenazesi de Nevşehir'in Kozaklı ilçesine bağlı Karasenir kasabasındd toprağa verildi. 1 O 17«rK*:l Q A ' J ^ ^ 1 <> 17.rK*:I Û O ' . T A D 6 ™ " " IŞS' Sendikalan Konfederas- 1 1 Jbylul öU d e n 1 1 E y l u l VI yev o n u .n u n ( D TS K ) 12Eyiüiün 12.ymü nedeniy le düzenlediği "12 E> lül 80'den 12 Eylül 92'ye" toplantısı geniş bir katılımla eski Sultanah- met Cezae\i'nde yapıldı. Toplantıda konuşan DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu, "DİSK yeniden örgutleniyor, peki ya o generaller? Bu ülke insanlarına acı. baskı ve yoksulluktan başka bir şey \enne- yen darbeciler neredeler" dedi. !>lebioğlu*ndan sonra konuşan DİSK Genel Sekreteri Süley man Çelebi, eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, Dr. Erdal Atabek. Mehmet Ali Aybar konuşmalannda 12 Eylül ve askeri rejimieri eleştirdiler ve bir daha 12 Eyluller yaşanmaması için mucadele edilmesi gerektiğini vurguladılar. Halkevleri Genel Başkanı Ahmet Yıldız da yaptığı konuşmada 12 EylüTü alaycı bir ifadeyle yerdi ve "Askeri bando ne kadar müzikse askeri adalet de o kadar adalettir" dedi. Daha sonra aralarinda gazetemiz yönetim kurulu üyesi avukat Atilla Coşkun. yazarımız İlhan Selçuk ile gazetemizden Şükran Ketenci, Deniz Teztel, avukat Fikret İlkiz'in de bulunduğu çeşitli gazeteci, avukat ve aydına plaket verildi. (Fotoğraf. HATİCE TUNCER) Iııöııü ve Baykardaıı ortak îmza ANK.\RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı Er- dal Inönü \e CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal. önlerine konan deftere sırayla imza attı- lar. Ardından konuklann alkış- lan arasında. gülerek el sıkıştı- lar ve birbirlerini kutladılar. Attıklan imza, yeni bir birlikte- lik sağlamıştı.. Ama İnönü ve Baykal. deftere koyduklan im- zadan kısa bir süre sonra yine ayn yollara yöneldiler. İnönü ve Baykal'ın ımzalan elbetteki SHP ve CHP'nin birlikteliği için değildi. İmzalar yalnızca, Halise De\ rimci ile Soner Kün- yeli'nin yaşamlannı birleştiri- yordu. Ama, SHP ve CHP bir- likteliği için atılacak imzalar açısından da alıştırma niteliği taşıyor muydu? Bu konudaki sorulara iki genel başkan, hiç de ilerisi için ışık tutacak yanıtlar vermediler. İnönü. " Yorum yok'" derken. Baykal." Baka- lım" diye geçiştiriyordu. İnönü ve Baykal. yollannı ayıran CHP kurultayının ar- dından dün. eski SHP PM üyesi Edip Servet Devrimci"nin nika- hında yanyana gelerek, tanıklık yaptılar. Devrimcı. CHPkurul- tayında Baykal'a karşı. Erol Tuncer'in listesinde mucadele vermişti. İnönü'nün nikah ta- nıklığı önceden belirlenmişti. Önceki gün yapılman tanıklık önerisine Baykal da. olumlu ya- nıt verince, Atakule nikah salo- nu. siyasi kulis merkezine dö- nüştü. Nikah salonuna ilk gelen CHP'de genel başkanlık ipini omuzlayamayan Tuncer oldu. "Kurultay, bu kez burada top- lanacak galiba?" sorusunu ya- nıtsız bırakan Tuncer. arka sıralarda eski SODEP Genel Başkanı Cezmi Kartay'ın yanı- na oturdu. Kısa bir süre sonra Atakule'ye gelen Baykal, İnönü"\ü beklemek zorunda kaldı. İnönü, Malezya kralını karşılamak için biraz gecikece- ğıni bildirmişti. Baykal. duru- mu ileten Devrimci'ye "neşeli"" bir bakış atarak, " Zaran yok. bekleriz sayın genel başkanımı- zı" demekle yetindi. Bekleme sırasında gazeteci- lerle alışveriş sohbetine başladı. Çevresinin ahş\eriş ya da don- durma yeme sırasında güzel fo- toğraf çekilebilecek dükkanlar- la dolu olduğuna ilişkin önerile- re Baykal pek itibar etmedi. Çünkü, " bugün (dün) yeterin- ce güzel fotoğraf olmuştu." Gazeteciler, Baykal'a yalnızca. blucin alışverişinin güzel ve an- lamlı fotoğraf olabileceğini be- lirttiler. Ama. Baykal da bu esprili öneriye, aynı biçimde karşılık verdi. " O fotoğrafı, Hürriy et'e \ ereceğim" CHP GYK'nın dün ilk top- lantısını yapan Baykal, bir neşe kaynağının da 12 Eylül'ün yıl- dönümünde bu işi yapmak ol- duğunu belirtti. Bu konu konu- şulurken. bir sorun ortaya çıktı. Bundan sonra 12 Eyluller. pro- testo duyguları ile mi mutluluk ile mi kutlanacaktı. Baykal'a göre. zaman içinde darbe unu- tulacak, mutluluk ile kutlana- caktı. Kısa süre sonra Atakule'ye gelen İnönü de. Devrimci'nın yakınlanna " alkışlayın, alkış- îayın" uyanlan arasında nikah salonuna girdi. İnönü, Baykal'- la karşılaşınca elini sıkarak, " Hayırlı olsun. Tekrar kutla- nm" dileklerini iletti. Partisin- den yeni aynlan Baykal'ın isti- fası, henüz İnönü'nün eline geçmemişti. İstifalan, "daha önce nasıl değerlendiriyorsa öy- le" değerlendiriyordu. İki lıder nikah salonuna doğ- ru ilerlerken, Bay kal çevresini " gelinle damat gelmeden bizi oturtmayın" diye uyarmayı ça- lıştı. Baykal'ın yakın arkadaşla- rı alçak sesle. "daha iyi. daha ıyı, ahşırsınız" diye mınldanır- ken, iki lider ön sıralara yan yana oturtuldular. Ancak, Bay- kal'ın yakın arkadaşlannın "ahşırsınız" sözlerini ne anlam- da kullandıklan anlaşılamadı. Arka sıralarda oturan Erol Tuncer ve Cezmi Kartay da dü- ğün sahibi Devrimcitarafından ön sıradaki liderlerin yanına alınırken. salondan alkışlar yükseldi. Alkışlann liderlerin biraraya gelmesi nedeniyle ol- duğu sanılırken, salona giren aelin ve damat için oldueu anla- şıldı. İnönü ve Baykal. iki yaşamı birleştirmek için deftere imza koy arken, nikahı kıyan Çanka- ya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen de. iki lidere bir istek- te bulundu. Taşdelen'in " Bu iki güzel genci evlendirmek için iki tanığımız var. Temennimiz Türkiye'de demokrasinin temi- natı olan sayın İnönü ve Sayın Baykal'ın bu iki güzel ınsanı güldürdükleri gibi tüm sosyal demokratlann da yüzünü gül- dürmesıdir" sözleri. alkışlarla karşılandı. Taşdelen'in sözleri. İnönü ve Baykal tarafından ıse tebessümle karşılandı. Gençler ve iki lider nikah defterine imza koy arken. salondakilerden bir bolümü gelin \e damat yerine İnönü ve Baykal'ın ayaklanna bakıyordu. Kafalardaki soru. " Acaba iki partinin birlikteliği için de böyle imza atacaklar mı bıçimindeydi. Havada tohıuıı, denizde doğum Dış Haberler Servisi - NASA I Amerikan Ulusal Havacıhkve Uzay Dairesi) tarafından fırla- tılan Endeavour uzay mekiğin- de, çok ilginç bir deney gerçek- leştirilecek: Yerçekimi dışında çiftleşme. ABD-Japonya işbirliğiyle hazırlanan proje uyannca, evli astronol çift Jan ve Mark Lee'- nin uzayda birleşmeleri hamile- likle sonuçlanırsa. bebeklerinin uzayda doğurulmasına da çalı- şılacak. Bunlardan amaç. çok yakın bir gelecekte. atmosfer dışında yerleşik düzene geçecek olan insanoğlunun. bu koşul- larda üreyip üreyemeyeceğini saptamak. Deneylerin bu denli yoğunlaştığı ve aynntılarla ilgi- lendiği çağımızda, görevli ast- ronotlar için de olsa, "yerleşik düzen" tanımlamasını kullan- mak. yanlış olmasa gerek. Yunuslarla doğum Yine bu günlerde, İsrail'de de 6 İngiliz kadın, doğum yapmak ıçın, Anayasa Mahkemesi ka- rarını bekliyor. İsrail Sağlık Bakanlığı yetkilileri. Kızılde- niz'de yunuslarla birlikte do- ğum yapmak için, hamilelikle- nnin 280. gününü bekleyen 6 İngiliz'in bu isteğine, "kamuya aıt yerlerde doğum yapmanın yasak olduğu" gcrekçesiyle karşı çıkmıştı. Eğer Anayasa Mahkemesi. hanımlann isteği doğrullusunda karar verirse. insanoğlunun. başka bir yaratı- ğın ortamında doğum yapması- nın ne gibi sonuçlar vereceği sorusu da yanıt bulmuş olacak. Helikopter alımı sonuçsuz ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Savunma Sanayii İcra Komitesi, helikopter tasanmını yine karara bağlayamadı. Ko- mitenin, bu tasanmla ilgılı ka- rara varamamasındakı en büyük eıkenin. Rusya'nın MI- 24 tipi helikopter önermesin- den kaynaklandıgı bildirildi. İcra Komitesi, dün Savunma Sanayii MüsteşarhğYnda saat 10.00'da bir araya geldi. Top- lantıya, Başbakan Süleyman Demirel, Genelkurmay Başka- nı Orgeneral Doğan Güreş ve Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz ile Savunma Sanayii Müsteşan Vahit Erdem de ka- tıldı. Edinilen bilgiye göre İcra Komitesi gündeminin birinci sı- rasında yer alan helikopter iha- lesine katılan fırmalann önen- leri bir kez daha değerlendirildi. İcra Komitesi, fırmalann öneri- lerinin müsteşarlık tarafından daha detaylı olarak yeniden de- ğerlendirilmesini kararlaştırdı. Edinilen bilgiye göre 1987 yıhn- dan bu yana ıhalc aşamasında olan helikopter tasanmının bu İcra Komitesi toplantısında da karara bağlanamamasının ar- dında, Rusya"nın çok daha ucuz fıyatta Türkiye"ye heli- kopter önermesi yatıyor. Rus- ya. Türkıye'ye Batıh fırmalann önerdikleri helikopterlerin üçte birine mal olan kendi helikop- terlerini öneriyor. İcra Komitesi toplanüsuıa katılan bir kaynaktan edinilen bilgiye göre. toplantıda zırhlı rriuharebe araçlannın top ve kule sistemleri için Fransız GI- AT firmasının teklifi de değer- lendirildi. Toplantıda aynca iki adet insansız hava aracının di- rek alımı da ele alındı. Kaynak- lar. bir iki hafta ıçerisinde zırhlı muharebe araçlannın top ve kule sistemleri ile insansız hava aracı alımı konusunda karar çı- kabileceğini bildirdiler. • Baştarafi 1. Sayfada olaydır. Siyasi ahlakı olanlar. böyle bir olay a gerek görmez- ler. Sıkıntılı bir dönem yaşıyo- ruz. Sol, ne zaman olumlu bir yola girse. içinden \e dışından sorunlarla karşılaşıyor. Ama biz, SHP olarak. sorunlara rağ- men olumlu işler yapmayı bece- riyoruz. Örgüt. birbirini tanır. belediye başkan aday adaylan konusunda eğilimini belirler- ken, arkadaşlar, bütün bunlan dikkate alacaklardır. Belediye başkan adaylan konusundaki son elemeyi de genel merkez olarak biz yapacağız." 1 kasım seçimlerinin. hükü- metin yanı sıra tüm sosyal de- mokratlan yakından ilgilendir- diğini kaydeden Selvi, "Parti içindeki bir hizip, seçim çalış- malanna katkılannı esirgerler- se, sadece SHP'ye değil. tüm sosyal demokratlara ihanet ederler" diye konuştu. GÖZLEM UCUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada sayılı yasa ile kaldırıldı. Şeyh Sait Ayaklanması'ndan sonra bölgede düzenin sağlanması görevi 'Üçüncü Ordu Müfettişliği'ne veril- mişti. Üçüncü Ordu Müfettişi, aynı zamanda, Diyarbakır, Ga- ziantep, Malatya, Erzurum ve Ağrı illeri sıkıyönetim ko- mutanlığı görevini de yürütmekteydi. Başındabirgeneralin bulunduğu 'ordumüfettişliği'ye- rine, İçişleri Bakanlığı'na bağlı başında bir sivil bürokra- tın bulunacağı 'umumi müfettişlik', 1927 yıhnın haziran ayında kuruldu, aynı yılın kasım ayında umumi müfettişli- ğin çalışma koşullarını belirleyen 17 maddelik tüzük Ba- kanlar Kurulu'ncayayımlandı. 31 aralık günü de Elazığ, Urfa, Bitlis, Hakkâri, Diyarba- kır, Siirt, Mardin ve Van illerini kapsamak üzere '1 Numa- ralı Umumi Müfettişlik' kuruldu ve Ibrahim Tali Öngören, umumi müfettiş' olarakgöreve başladı. 19 şubat 1934 tarihinde Edirne, Kırklareli, Çanakkale ve Tekirdağ illerini kapsayan bölge için '2. Umumi Müfet- tişlik' kuruldu ve bu göreve de 1. Müfettişlik görevini ta- mamlayan tbrahim Tali Öngören atandı. Başbakan ismet inönü, 1935 yılı yaz aylarında Doğu gezisine çıktı ve bu geziden sonra 6 Eylü! 1935 günlü Ba- kanlar Kurulu kararıyla Erzurum, Kars, Gümüşhane, Çoruh, Erzincan, Trabzon ve Ağrı illerini kapsayan '3. Umumi Müfettişlik' kuruldu ve bu göreve Tahsin Uzel atandı. 'Şeyh Sait Ayaklanması'nın bastırılmasından sonra hükümet, bölgede geniş çaplı silah toplama operasyon- larma girişti. Bu amaçla, 1925 yılının ağustos ayında Siirt bölgesinde 'Roçkotan', 'Raman' ve 'Beşiri' aşiretlerin- den silah toplandı. Genelkurmay, Dersim'de 'Koçuşağı' aşiretinin olası ayaklanmasını bastırma planını, bu silah toplama operasyonları sonrasına bırakmıştı. Bu 'silah toplama ve tedip hareketi' Siirt'in Sason ilçe- sinde pek etkili olmamıştı. Sason Harekâtı' 1932 yılında başladı, 1937 yılına kadar sürdü. 16 Mayıs 1926 günü de '1. Ağrı Ayaklanması'başlamış- tı. Bu ayaklanmanın bastırılmasından hemen sonra Der- sim'de Koçuşağı Ayaklanması' patlak verdi. Ayaklan- ma, 27 Kasım 1926 günü bastırıldı. Bu ayaklanmadan altı ay sonra Bitlis çevresinde 'Mutk't Ayaklanması' başlatıl- dı. 1927 yılı ağustos ayı sonunda bastırılan bu ayaklan- mayı, aynı yılın eylül ayındaki '2.Ağrı Ayaklanması' izle- di, bu ayaklanmayı da 'Bicar' ve 1929 yılı mayıs ayındaki 'Asi Resul', eylül ayındaki 'Tendürük' ayaklanmaları... Ayaklanmalar bir orman yangını gibi sürdü. 1930 yılı haziran ayında 'Savur Ayaklanması' başlatıldı. Bu ayak- lanmayı 'Zeylan've 'Oramar'ayaklanmaları izledi. Bu ayaklanmalar bastırıldıktan sonra da Türkiye Cum- huriyeti, 'Nasturi Ayaklanması' sırasında bazı subay ve 350erle Irak veSuriye'ye kaçan Yüzbaşı ihsan Nuri lider- liğindeki '3. Ağrı Ayaklanması' ile karşılaştı. Bu büyük çaptaki ayaklanmanın bastırılmasından sonra 'Pülümür Hareketi' başlatıldı. Hükümet, Dersim'de bir ayaklanma bekliyordu. Baş- bakan İsmet inönü, bu nedenle Doğu gezisine çıktı. Bu ayaklanmayı önlemek için başvurulması gerekli önlem- lerdüşünüldü. 1935 yılının eylül ayında bu amaçla çeşitli toplantılar ' yapıldı. Bu toplantılarda 'Dersim bölgesi işlerini yakından ve tam yetki ile ele alacak kuvvetli bir makam' oluşturulma- sı kararlaştıldı. Toplantılara, 4. Ordu Müfettişi Orgeneral Kazım Orbay, bu 'kuvvetli makama' getirilmesi düşünû- len Korgeneral Abdullah Alpdoğan ve Abidin özmen katıldı. 1935 yılında çıkarılan 'Tunceli Kanunu' ile Dersim'in adı Tunceli olarak değiştirildi. Bakanlar Kurulu, 1936 yılında Dördüncü Umumi Mü- fettişlik'ı kurdu ve Bingöl, Tunceli, Elazığ illerini bu müfet- tişliğe bağladı. Korgeneral Alpdoğan 'Genel Müfettiş, Tunceli Vali ve Komutanı' yetkisiyle bu göreve atandı. Abidin özmen de Diyarbakır, Urfa, Mardin, Siirt, Bitlis, Muş, Van ve Hakkâri illerini kapsayan 1. Umumi Müfet- tişliği'ne atandı. Yapılan toplantılar sonucunda çeşitli raporlar verildi. Olası bir ayaklanmadan kuşkulanan hükümet, Tunceli'- de yol yapmak, okul açmak, Türklük propagandası yap- mak, topraksız köylülere toprak dağıtmak' ve başta 'Yu- kan Abbas uşağı aşireti reisi Seyid Rıza' olmak üzere aşiret reislerini Batı Anadolu'ya sürmek gibi kararlar al- mıştı. 'Tunceli Ayaklanması' tam bu sırada başladı. Cumhuriyet döneminde 1925-1937 arasında yer alan ayaklanmalar ile hükümetin bu ayaklanmalar karşısında aldığı kararları ve uyguladığı önlemleri ve verilen rapor- ları okumadan bu dönemi genel ve soyut sözcükler ve kavramlarla anlamaya ve anlatmaya olanak yoktur. Gazetecinin görevi de bu alınan kararları ve verilen bu raporları bulmak ve bunlan yayımlamaktır... Ledsky,Kıbrıs'ta ödün istiyor • Baştarafi 1. Sayfada rek gereken katkılan yapacak- lannı dile getirdi. Çetin, 26 ekime kadar bu noktaya gelin- mesini ve görüşmelerin olumlu bir ortamda başlamasını diledi. Ledsky. Çetın'le görüşmesin- den önce bir basın toplantısı yaptı. Kıbns'ta Türk göçmen- ler yaratılmasını engelleyecek önerileri olduğunu söyleyen Ledsky, Gali haritasmın temel alınarak tartışmalann sürmesi için de Türk ve Rum liderlere yeni yöntemler sunacağını söy- ledi. New York'ta 26 ekimde baş- laması öngörülen Kıbns görüş- melerinin gerçekleşmesi konu- sunda "umutlu" olduğunu açıklayan Ledsky, Denktaşjn ve Rum lideri Yorgo Vasiliu'- nun ABD'ye dönmeye "söz vermiş" olduklannt hatırlattı. Denktaş'ın Nevv York'takı görüşmelerde masaya konan haritayla yeni Türk göçmenler doğacağını söylediğini bildiren Ledsky, Türk kamuoyuna bu konuyla ilgili açıklamalar yap- mak istediğini belirtti. Ledsky. bu konuda şöyle konuştu: "Yüzde yüz kesın olan konu, Türk tarafmda yeni yerinden edilmiş kişiler olmayacaktır bir süre. Bir anlayış ortamı doğ- GORULMUŞTUR tlhan Selçuk 7. bası 11.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. duktan sonra, Rumlar geri dönmeye başlayacak. O zaman ev \e iş yaratılması için projeler başlayacak. Kimse ev ve iş bu- lana kadar yerinden oynama- yacak. Kimse şimdiki evini kimseye bırakmayacak bir dö- nem. fsteyenler, yeni evlerine ve işlerine gidecekler." BM Genel Sekreteri Butros Gali ve yardımcılannın iki ta- rafla yaptıklan görüşmeler son- rasında. iki tarafı da tatmin etmeye yönelik bir harita hazır- ladıklannı söyleyen Ledsky, Gali'nin haritasının görüşme- lerde başlangıç noktası olarak alınması gerektiğini ve iki tara- fın kabul edeceği bir haritanın kendileri için de kabul edilebilir olacağını bir kez daha tekrarla- dı. Kıbns Rum ve Türk liderleri- nin, bir diğerinin yeteri kadar taviz vermediğini söylediklerini ve Nevv York'taki görüşmeler- de ilerleme sağlandığı konusun- da "kuşkulan" olduğunu belir- ten Ledsky, 26 ekimdeki görüş- melere kadar anlaşma sağlana- mamış olan konularda her iki tarafın da "taviz" vermesi ge- rektiğini sözlerine ekledi. Ledsky. 26 ekimdeki görüş- melerde öncelikle toprak ve ye- rinden edilmiş kişiler konusu- nun mu. yoksa anayasal konu- lann mı görüşüleceği sorusuna karşılık, görüşmelerde konula- nn hangi sırayla görüşüleceği- nin belli olmadığını söyledi. Ledsky, bugün Kıbns'a giderek yann Denktaş'la, salı günü Va- siliu ile görüşecek. Ledsky daha sonra Atina'ya geçecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle