Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SSAYFA CUMHURİYET 13EYLÜL1992PAZAR
PAZAR KONUKLARI
Berat Günçıkan, sokaktayalmzhğa terk edilen çocnklarkonusunuProf. Akyol ve GençleriKorumaDerneğiBaşkanı Kulca ile konuştu
Evlat edinmede
kolaylık sağlayacağız
va muhta<l çoc uklar Ço-
cuk Esirgeme Kurııımı içinde o/sıı/ı, uilesı-
ııı'jı Minııula ya da sokuktu olsun sürekli
Ttirkne'ııin gümleminde hulunuvor Bcı-
kcjnlığınız bu konunuiakı çocuklann ne
kudarma \untl rerehilhor''
AKYÖL:K.uruluşumuzun adı. 1983 yı-
lında çıkan 2828 sa>ılı yasa ıle Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğü olup. Devlet Bakanlı-
ğı'na bağlıdır.
I992 verılerine aöre 64 çocuk yuvasın-
da 7589 çocuğa. (0-I2 yaş) 89 yetiştirme
yurdunda ise toplam 11İOI korunmaya
muhtaç gence (İ3-18 yaş) bakım sağla-
maktadır. 1992 şubat ayı venlcnne göre
koruyucu aıle yanına yerleştirilen çocuk
sayısı 891, evlat edinen aıle sayısı ıse
2346'dır. Böylelikle 22 bın çocuğa hız-
met veriyoruz dıyebilıriz.
W^UkSHÇEK'ninreorganizasyomma
ve tteğişen politikalunlan ıızak tutulınası-
nıı gereksinme dnvulduğu savumıluvor.
Bu konuda görüsleriniz nedir?
AKYOL:Kurumumuz ıçin reorgani-
zasyonda temel hedefımiz öncelikle ko-
ruyucu-önlevici hızmetlere ağıdık ver-
mektir. Sosyal hizmete bakış açımızı.
özellikle sosyal güvenlik sistemi dışında
kaJan düşük gelirgruplannın yaşadığı uç
hizmet bırimlerine yönelik polıtıkamızı.
koruyucu-önleyıci hızmetlere ağırlık ve-
recek birşekıldeyenıbaştan bıçımlendır-
meyı planlıyoruz. Sorunlar onanlmaz
boyutlara ulaşmadan yapılacak. mesleki
ve ekonomik düzenlemelere önem v e ön-
celik verilecektir.Örneğın yoksulluk ne-
deniyle ailelerin dağılması. çocuklann
çbâKiı
>ocuklann pek çoğu her
bakımdan risk ortamında
yaşıyorlar. Bu çocuklar
sosyal, psikolojik, cinsel
istismardan emeğinin
sömürülmesine varan
kötü kullanımlann objesi
olabiliyorlar. Bu çocuklar
için mutlaka özel sağaltım
merkezlerinin kurulması
gerekiyor.
ortada kalması, erken teşhis ve yardım-
larla önlenebılır; "sokak çalışmalan" ıle
çahşan çocuklann istisman, suça ve za-
rarlı alışkanlıklara yönelmelen engelle-
nebilir. Asgan düzeyde beslenemeyen.
eğitim ve sağhk hizmetlerinden yararla-
namayan çocuk. genç ve ailelerin "ko-
runmaya muhtaç çocuk. gençveaıleler"-
olarak saptanması mümkündür. Böyle-
ce maddi ve mesleki yardımlarla bu
hizmetlerden yeterince vararlanmalan-
nın sağlanması. genç yetişkin suçluluğu-
nu. Tararlı alışkaihklan. kadın ve erkek
fahişeliğıni. sokak çocuklannın oluşu-
munu önleyecektır Yaygınkreş.gündüz
bakım evleri. eğitim merkezleri gibı çok
çeşitli koruyucu-önleyici hizmetler \ar-
dır. Böylece çok yönlü ve çok boyutlu
hizmetlerin uygulamaya girmesi plan-
lanmaktadır.
Öte yandan uluslararası sosyai hizmeı
çalışmalannı yakından izlemek. ortak
projeler üretmek ıçin bır bilgı bankasının
oluşturulması ve uluslararası bılgısavar
ağının kurulması planlanacaktır.
Kurumun politikalardan uzak tutul-
ması konusuna gelince; görevi devraldı-
ğımızda yaptığımız bir değerlendirmeye
göre, daire başkanı, şube müdürü. il ve
kuruluş yöneticilennin sadece yüzde l T-
si bu alanda özel eğitim görmüş eleman-
lardır. Bınncı dereceden maaş alan 179 kışı-
den sadece 76"sı, ikinci dereceden maaş
alan 135 kişiden sadece 5'i bu kadroyu
haketmiştir. Bu gerçek doğrultusunda
bundan böyle nitelikli. mesleki bilgı for-
masyonu olan kalıcı bir kadro oluşturu-
larak bu sorun aşılmaya çalışılacaktır.
mtmmSHÇEK dışmda kalan Tiirkive
genelınde 60 bin sokak çocuğu mevcııt. Bu
çocuklann toplum içinde birey olarak yer-
alması nasıl mümkün olur?
AKYOL:Konu koruyucu önleyıcı ça-
lışmalann önemine girer. SHÇEK'te
devlet olarak "beni veya çocuğumu ko-
ruyun"diyen kişı ya da ailelere yardım
verilmeye çahşılıyor. Üstelık tüm başvu-
rular karşılanamıyor. Başvurular. ger-
çek ihtiyaç gruplannın taleplerinin çok
azını oluşturmaktadır. Esas sorun sahip-
PROF.DR.
TÜRKÂN
AKYOL
1928 de İstanbul'da doğdu. 1953 'te
Ankara Universitesi Tıp
Fakültesi'nden mezun oldu. 1964'telıp
doçenti, 1969'da daprofesör oldu.
1971 yılmda 1. Erimhükümetine
parlamenıo dışından Sağhk ve Sosyal
Yardım Bakanı olarak atandı. 1980
yılmda Ankara Universitesi
Rektörlüğü 'ne getirildi. aynı yıl
L'niversitelerarası Kurul Baskanheı 'na
seçildi. 1987seçimlerinde Izmir
milletvekili olarakparlamentoyagirdi.
1991 vılı seçimlerine katılmayan
ancak SHP MYK'dayer alan Akyol.
YÖK Yönetim Kurulu üyeliğine atandı. 4
Marttan bu vana daparlamenıo
dışından Kadın ve Sosyal
Hizmetlerden Sorumlu Devlet
Bakanlığı 'mngöreviniyürütüyor.
leri temel eğitim, sağlık ve sosyal güven-
lik hizmetlerinden yararlanamayan
yoksul kesımdir. Bu grubun çoğunluğu-
nun kırsal bölge kökenli gecekondu aile-
len olduğunu söyleyebiliriz. Toplumsal
değişmenin doğal sonucu olarak ve göç,
hızîı kentleşme, nüfus artışı, işsizlik, yok-
sulluk gibi nedenlerle sayılan hızla artan,
marjınal sektörde çahşan veya sokakta
başıboş dolaşan bu çocuklar için, "Sos-
yal Hizmet MerkezJeri"nin açılması
planlanmızın arasındadır. Çocuklara aç
kaldığında sıcak bır yemek, temizlenme,
eğitim, ilkyardım. boş zamanlan değer-
lendirme, daruşma ve rehberlik hizmetle-
ri verebileceğiz. Bunun için özellikle bu
çocuklann yaşadıklan bolgelerde resrni
ve gönüllü hizmet veren kuruluşlarla iş-
birliği içinde olarak temel sağlık ve eği-
tim hızmetleri, bannma olanaklan, gelir
getincı programlan, rehberlik ve izleme
hızmetleri yaratılmalıdır. Çalışmak zo-
nında olanlann, çalışma koşullanrun iyi-
leştirilmesineyardımcı olabiliriz. Korun-
maya muhtaç çocuk alanının en önemli
kesimıni oluşturan sokak çocuklan için
ciddi ön hazır'ıklar ve araştırmalar yap-
tıktan sonra bunlara dayalı olarak yeni
hizmetler üreteceğiz.
WKH^Çoğunluğu madde bağımlısı, suça
eğilimli. tecavüzden cinayete birçok
olumsuzluğu yasamış sokak çocuklannın
rehabilitasyonu nasılgerçekleştirilebilir?
AKYOLjYukanda sayılan önleyicı
hizmetler verilemediğyçin bu çocuklann
pekçoğu her bakımdan risk ortamında
yaşıyorlar. Bu çocuklar sosyal. psikolo-
jik, cinsel istismardan emeğinin sömü-
rülmesine varan kötü kullanımlann
objesi olabiliyorlar. Bu çocuklar için
mutlaka özel sağaltım merkezlerinin ku-
rulması gerekiyor. Ancak konu tek başı-
na Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme
Kurumu'nun konusu değildir. Sağhk
Bakanlığı, tıbbi ve psikiyatrik ekip ve
sosyal hizmet uzmanlan eşgüdümü şart-
tır. Bu alanda spesifık olarak yapabilece-
ğımız hizmet, çok yönlü rehabilitasyonla
iigılidir
GUKI^DÇocukların aileleriyanında reha-
bilitasyonu. bunun içindehem ekonomik
hem de psikolojik olarak ailelerin destek-
lenmesibir göriiş olarak sunuluyor. Böyle
bir yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunu:'.'
ÂKYOL:Çağdaş bilgi ve anlayışa gö-
re, bir çocuğun beden ve ruh sağlığı için-
de gelişimi ancak "sağlıklı bır aile or-
tamf'içinde mümkündür. Yalnızca
parasal güçsüzlük ve ekonomik neden-
lerle çocuklanna bakamayan ve eğitim
kurumlanna gönderemeyen aileler. dev-
letin korumasını isteyerek bunlan Ço-
cuk Esirgeme Kurumu'na bırakıyorlar.
Sorun ekonomik nedenlerden kaynakla-
nıyor ise aileye parasal ya da gereksinilen
maddelerin yardımı yapılarak çocuklan-
nın "ev ve doğal aıle ortamf'içınde bü-
yütülmesi sağlanmalıdır ve bir ölçüde de
sağlanmaktadır. Bu konuda varolan.
yardım yönetmelıkleri yenıden düzenle-
nerek günün ekonomik koşullanna göre
parasal yardımlar gercekçi bir nitelik
alacaktır.
•••••&/ konuda yasal ve finansal so-
runlar nasılaşılabilir?
AKYOL: Bu yaklaşım. sağlıklı ve tu-
tarhdır. Aynca yasalar engel değildir.
Ancak, düzenlemeler ve yönetmeliklerin
güncelleştirilmesi gerekir. Bugün her bir
çocuk devlete ayda ortalama 2 milyon li-
ra dolayında bir maliyet getıriyor. O hal-
de "aile içinde" bakılması için mantıkh
bir ödeme rahatça karşılanabilir.
tKKKVCorunmaya muhtaç çocuklara yö-
nelik politikanız ve uygulamalarmız hangi
aşamadadır, uygulamada engellerlekarşı-
laşdıyor mu? Bu engellemelerin politik ve
sosyalyönü nedir?
ÂKYOL:Çok yönlü araştırma, incele-
me ve projelendirme aşamasmdayız.
Aynca evlat edinmeyi kolaylaştıracak.
devletin denetim ve gözetimi alunda
"koruyucu aile" modelini yaygınlaştıra-
cağız. Önce sorunlanmızın nitelik ve
boyutlannı saptamaya calışıyoruz. Bu-
nu tam anlamı ile gerçekleştirrnenin çok
zor olduğunu biliyorum. Örnekleme
araştırmalan ile sorunlann sayısal verile-
rini genelleştireceğiz.
Devletsokaktaki
çocuğa sahip çakmıyor
[Türkive de bugüne kadar tespit
edtlebilen yjklaşık 60 bin sokak çocuğu
var. Bu çocuklan sokağa çeken etken ne-
dir?
KULCA: Öncelikle, bir ailesi olan
ama çeşitli nedenlerle sokakta yaşamak
zorunda kalanlarla. kimsesiz. sokaktan
başka yaşama yeri bulamayan çocuklan
bırbirinden ayırmalıyız. Ekonomik ko-
şullann zorlaşması, boşanmalann art-
ması. çalışma yaşını sınırlayan çırakhk
vasası sokaktaki çocuk sayısının artma-
sında etken. Çırakhk yasası diyorum,
çünkü kırsal kesimden gelenler için ço-
cuklar bır geçim kaynağıdır. Yasayla,
çeşitlı ış yerlerinde çırak olarak çalışma-
lan engellenen yaşı küçük çocuklar için
sokakta su. çiklet satmak alternatif iş ko-
luoldu. Sonuçta da bu çocuklar sokağın
gerçek yükünü taşıyan, gidecek. sığına-
cak bir yeri olmayan sokak çocuklanyla
birlikte dılencilikten hırsızlığa organize
suçlara yöneldiler.
^••••/fr/ çocuklan sokakta hangi
tehliketer bekliyor?
ecavüz de bu çocuklan
bekleyen en büyük
tehlikelerden biri. Bugüne
kadar tespit edebildiğimiz
30-35 tecavüzcü var
İstanbufda. Bu çocuklara
tecavüzetmeleri
yetmiyormuşgibi şikâyette
bulunmalan halinde
öldüreceklerini söylüyorlar.
Kendi aralannda da tecavüz
olaylan oluyor. Çocuklar
susmak zorunda kabyorlar,
çünkü gerçekten ölümle
sonuçlanmış olaylar var.
Sokak kanunlan arasında
ispiyon en büyük suç.
KLLCA: Tıner ve bali başta olmak
üzere uyuşturucu kullanmaya başhyor-
lar. Bu da diğer uyuşturuculara gecit
oluşturuyor. Suçlanna gasp. adam ya-
ralama ve cinayet de ekleniyor. Kendile-
rine hiç kimse sahip çıkmadığı için çete-
lerin hakimiyetine giriyor, onlar adına
davranıyorlar. Tecavüz de bu çocuklan
bekleyen en büyük tehlikelerden bin.
Bugüne kadar tespit edebildiğimiz 30-35
tecavüzcü var istanbul'da. Bu çocuklara
tecavüz etmeleri yetmiyormuş gibi şikâ-
yette bulunmalan halinde öldürecekleri-
ni söylüyorlar. Kendi aralannda da teca-
vüz olaylan oluyor. Çocuklar susmak
zorunda kalıyorlar. çünkü gerçekten
ölümle sonuçlanmış olaylar var. Sokak
kanunlan arasında ispiyon en büyük
suç. Tecavüz ya da herhangi bir suç hak-
kında bilgi veren çocuk hem kendi gru-
bundan hem dediğerlerinden djşlanıyor,
bu yüzden de öldürülebiliyor.
W^£d kaçmak, Türkiye'de sıkça
YUSUF
AHMET
KULCA
1961 'de Keşmir 'de doğdu. 1969yılmda
babası ve üç kardeşiyle birlikte Çin
Halk Curnhıırıyeti'nden ayrılarak
göçmen olarak Türkiye 'yegeldi.
Babasmın ekonomik durumunun
yetersizliği nedeniyle kardeşleriyle
birlikte \ etiştirme t-urduna
verleştirildi. Zevtinburnu Mensucat
Santral Ortaokıdu'nu, Çatalca
Lisesi'nibitirdi. 4 Eylül 1981 de 18
ı asını doldurduğugerekçesivleyurttan
çıkarıldı. İkiyılsokaklardayaşadıktan
sonra kendiçabalanyla Istanbul
L'niversitesi Edebiyat Fakültesi
Pedaçoji Bölümü 'nde öğrenimini
sürdürdü. 1986 yılında mezun oldu.
Halengazetecilikyapıyor. Kurucuları
arasındapsikivatrist vepedagoglarm da
veraldığı "Barmacak YeriOlmayan
Çocuk ve Gençleri Koruma
Derneği' 'nin baskanlığımyürütüyor.
karşılaşılan olaylar arasında. Aile mı. ço-
cuğu sokağa itivor?
KULCA: Sokağın tehlikeli ama gi-
zemli yaşamı çekse de çocuk aileden
kopmamak için direniyor. Ailede çatış-
malar, çocukta sevgisizlik ve güven duy-
gusu eksikse mesajlar veriyor. Evden
kaçabilirim, beni daha çok sevin, sahip-
lenin diyor. Aile bu mesajı alamadığında
tek çözüm kaçmak oluyor. Boşanmış ai-
lelerde ise çocuk bunun nedeni olarak
kendisini görüyor. Anne ve babasını bu
nedenden kurtarmak için de evden kaç-
mayı yeğliyor. Bir süre sonra kaçtığma
pişman oluyor ama bu kezdayak korku-
suyla geri dönemiyor.
WtKKKUstanbul'un 15 bini aşkın sokak
çocuğunu barındırması çekimgûcünügös-
teriyor. İstanbul'u çekici kılan ne?
KULCA: Sadece İstanbul değil. tüm
büyük kentler sokak çocuklanna rahat-
lık veriyor. Çünkü küçük kentlerde ban-
namıyorlar, ya aileleri onlara kolayca
ulaşabiliyor ya da oralarda yaşayan in->
Ahmet Yusuf Kulca, özellikle kırsal kesimde çocuğa, 'kazanc kapısı' gözü ile bakılmasından yakındı.
sanlara hâlâ duyarlı kalabilmelen nede-
niyle sahiplenilıyorlar. Küçük kentlerde
rahathkla cirit atamıyorlar. Ankara bile
tercih edilen bir kent değil. İstanbul gibi
nüfusu on milyonun üzerinde olan bir
kentin insanlan arasında kaynayıp gıde-
ceklerini biliyorlar, çünkü kurumlar ye-
tersiz. insanlar da ilgisiz.
^BKB^Brezilya'da sokak çocukları-
mnpotansıyelsuçlu görülüp kitleler halin-
de öldüruldüğünü bilivoruz. Türk toplu-
munun sokak çocuklanna yaklaşımı na-
sıP
k 3 adece İstanbul değil,
tüm büyük kentler sokak
çocuklanna rahatlık veriyor.
Çünkü küçük kentlerde
bannamıyorlar, ya aileleri
onlara kolayca ulaşabiliyor
ya da oralarda yaşayan
insanlara hala duyarlı
kalabilmelen nedeniyle
sahipleniliyorlar. Küçük
kentlerde rahathkla cirit
atamıyorlar. Ankara bile
tercih edilen bir kent değil.
KULCA:Toplum bu konuda son de-
rece hoşgörüsüz. katı. Tramvayda, oto-
büste, banliyöde üstü başı dökülüyor
diyebu çocuklar araçtan ınmeyezorlanı-
yor.İşyerlennın, evlerin önünden dayak-
İa uzaklaştınlıyorlar.-Sürekh horlanma
çocuklan intikam almaya zorluyor. Ör-
nekleri var, grup halinde otobüse bini-
yor, bınsi iteklemeye başladığında bı-
çaklarla saldınyorlar. Arada gerçekten
i>i niyetle ılgilenen biri olduğunda ise bu
kişı erkekse karşılaştığı tecavüz olayla-
nndan sonra çocuğun erkek figüründen
nefret etmesı nedeniyle çaba sonuçsuz
kalıyor.
Bfen,
MÜCAOELE
lAÜCADELE
Kürt halkı boyun eğmeyecek
11. sayımız cıktı
-J ŞIRNAKTAM HABER ALJNAMIYOR
• Şırnak, Sılvan, Çukurca, Ağrı çevresı ve Cudı ha-
la gırılemeyen yerler arasında. Buralar gozlerden
uzak, içinde ne olup bıttığı oğrenılemeyecek bır
kapalı kutu halıne getırılmeye çahşılıyor
• Ozal'ın Irak'ta "duzen" arayışı
• HEP'ın arada sıkışıp kalan tavrı
• OZGUR-DER'lıler Şırnak ıçin yardım kampanyası
başlattı
• Mıllıyetçı polıtıkalar ve devrımcı eylem
J Küçiikarmutlu n«dan yıkılmak isteniyor?..
• Beledıye emekçılerr "Yakıp yıkanlar değil, çozum
uretenler olmak ıstıyoruz"
J SHP vaatlerinin hiçbirini gerçskleftiremodi;
aksine sisteme koltuk degnekliği yapıyor.
• Namuslu, halkını ve yurdunu seven SHP'lıler ger-
çeğı gormelı ve ıstıfa etmelıdırler
_1 Sehar Şahin, Rehberlik ve Dayanışma Maaala
rında yaşlyor
• Mahkemelerınızın kapısına kılıt vurun' Basın
emekçılerıne çağrı Fılıpınler'de gerılla hareke-
tı.. "Mehmetçık" de olsanız ne fark eder...
STUOIO PEINTTJRE
SANAT GALERİSİ
&
RESİM ATOLYESİ
GÜLSEREN KAYAU
\önetiminde
RESİMÇALIŞMALARI
rEŞVİKlYE KAIIPÇI SK.
Ü»/\ 232 23 I»
ÖZGÜRLEŞME
EYLEMİ: KÖY
ENSTİTÜLERİ
Mebmet Başaran
10.000 lira(KDV içinde)
Çağdas Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemeli gönderilmez.
İLAN
AMASYA KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Esas no: 1991/71
Karar no: 1992/26
Hâkim: H. Necati Aksoy 23657.
Kâtip: Sultan Kanar.
Davacı: Orman lşletme Müdurlüğü-Amasya.
VekiJi: Av. Firdevs Göztaş-Amasya
Davalı: Hüseyin Tokmak, Haii) oğ. Ormanözü K!den adresi
meçhul.
Dava: Kadastro tespitinin iptali.
Dava tarihi: 28.11.1990.
Karar tarihi: 12.5.1992.
Parsel no: 1391.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan da-
vanın yapılan açık yargılaması sonunda:
Mahkememizden verilen 12.5.1992 gıin 1991/71 E. 1992/26 K. sa-
yılı kararı ile davacı vekilinın açmış olduğu davanın kabulüne, Amasya
ili merkez Ormanözü Köyii, Uzungeriş mevlciinde, tarla niteliğinde,
1.750 m
J
alanında 1391 parselle ilgili komisyon karanmn iptaline, Hü-
seyin Tokmak'ın zilyetliği ile ilgili ibarenin beyanlar hanesinden si-
linmesine. orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline
6.800 lira bakiye harcın davaiıdan aiınarak Hazine'ye gelir kaydjna,
3.500 lira ücreti vekalet ile davacı tarafından yapılan 223.400 lira yar-
gılama gıderinin davaiıdan aiınarak davacıya verilmesine karar veril-
diği, davalının adresinin saptanamaması nedeni ile kararın tebliğ edi-
lemediği, isbu ilanın yayın tarihınden ıtibaren 15 gün sonra davalıya
tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur.
Basın: 50034
İLAN
AMASYA KADASTRO
MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 1991/204
Karar No: 1991/188
Hâkim: H. Necati Aksoy 23657.
Kâtip: Semra Aksakal 147.
Davacı: Orman lşletme MüdürJüğü/Amasya.
Vekili: Av. Firdevs Göztas-Amasya.
Davalı: Seyit Cebeci, İbrahim oglu, Ormanözü Klden adresi meç-
hul.
Dava: Kadastro tespitinin iptali.
Dava tarihi: 7.12.1990.
Karar tarihi: 12.7.191.
Parsei no: 1541.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan da-
vanın yapılan açık yargılaması sonunda:
Mahkememizden verilen 12.7.1991 gun 1991/204 Erl88 K. sayılı ka-
rarı ile davacı vekiliniu açmış olduğu davanın kabulüne, Amasya ili
merkez Ormanözü Köyü, Kilisealan mevkiinde, tarla niteliğinde, 5.806
m2
alanında 1541 parselle ilgili komisyon karannın iptaline, Seyit Ce-
beci'nin zilyetliği ile ilgili ibarenin beyanlar hanesinden silinmesine,
orman olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye 2.200 li-
ra harcın davaiıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına, 10.000 lira üc-
reti vekalet ile davacı tarafından yapılan 259.340 lira yargılaına gide-
rinin davaiıdan aiınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, da-
valının adresinin tespit edilememesi nedeni ile işbu karar davalıya tebliğ
edilemediğinden işbu ilanın yayın tarihinden ıtibaren 15 gün sonra
tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur.
Basın: 50040
1981 yılında devlete
ait yetiştirme yurdundan 18
yaşında olduğum
gerekçesiyle atıldım. O
yülarda bu kurumlarda . „*
kalan yaklaşık 19 bin çocuk
vardı. Burakam bugün de
aynı. Bu da devletin bu süre
içinde kurumlannı
yenileyemediğini,
geliştiremediğini
gösteriyor. Sokak
çccuklannı, diğer çocuklan
etkileyeceği düşüncesiyle bu
kurumlara almak istemiyor
devlet.
•IHBH/)('v/(7c ait kurumlar, bu ço-
cukların topluma kazandınlmasında ne
kadar etkili olabilir, bu konuda devlet ye-
terli çahayı harcıyor mu ?
KULCA: Ben. 1981 yılında devlete ait
yetiştirme yurdundan 18 yaşında oldu-
ğum gerekçesiyle atıldım. O yıllarda bu
kurumlarda kalan yaklaşık 19 bin çocuk
vardı. Bu rakam bugün de aynı. Bu da
devletin bu süre içinde kurumlannı yeni-
leyemediğini, geliştiremediğini gösteri-
yor. Sokak çoçuklannı, diğer çocuklan
etkileyeceği düşüncesiyle bu kurumlara
almak istemiyor devlet. Bu düşüncesin-
de hakh da olabilir ancak bunun yerine
sadece sokak çocuklanna ve sokaktaki
çocuklara yönelik çocuk sığınma evleri
açılabilir. Gönüllü kuruluşlar, vakıflar,
üniversitelerle ortaklaşa kurulacak bu
evlerde görevlendirilecek uzmanlar saye-
sinde çocuklar sokakta edindikleri alış-
kanhklardan kurtulabilir. kişilik bozuk-
luklan gideriletek yeniden topluma
kazandınlabilir.
Devletin üzerine düşenlerden biri de
korunmaya muhtaç çocuklan konu alan
2828 sayılı yasayı gerçekten uygulamak.
Bu uygulamayı gerçekleştirirken de bu-
nu sıyasi propagandalardan. reklamdan
uzak tutmak zorundalar.