Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13EYLÜL1992PAZAR CUMHURtYET SAYFA
KULTUR 11
Pavarottiitiraf
etti
• LONDRA (REUTER) -
İtalyan tenor Luciano
Pavarotti, cuma günü
Londra Hyde Park Otel'deki
basın toplantısından sonra
mendili> le boğazmı sıkar gibi
yaptı. Gazetecilerin kilosuyla
ilgili yönelttikleri soruya
yalnızca balık, meyve ve
sudan oluşan birrejim
uyguladığı yanıtını veren
Pavarottı. buna rağmen
ekmek ve pasta yediğini de
ıtirafetti
Scarlett finali
yarın
ANKARA (AA)- 17 Scarlett
finalıstınden bin yann Cemal
Reşıt Rey'deseçilerek 4
ekimde Amenka'da
yarışacak. Finali ShowTV
naklen yayımlayacak.
Kalabalık jüride her daldan
önemli isimler var. 'Rüzgar
Gibi Geçti' fılmi dekor ve
kostümlerlecanlandınlacak.
Clark Gable'ı ise tiyatrocu
Hüseyin Köroğlu
canlandınvor.
Ihlamur
Kasrı
Kültür Servisi-Milli Saraylar
Daire Başkanlığı'nın
Ihlamur Kasn'nda değişik
yaş gruplanndan çocuklann
düzenlediği sanat çalışmalan
çeşitlı dallarda
yayginlaştınhyor. Milli
Saraylar Daıre Başkanı
Tiirkan İnce, 6-8 yaş grubu
öğrenctlcrc. bu arada veh ve
öğretmenlereyoğun yerleşim
merkea ıçınde tarihi bir
çevreyitanıtmak,
öğrencılerin bilgi ve
becerilerini arttırmak için
Ihlamur Kasn'nda
düzenlediklen resim
çalışmalannın sürdüğünü
belirtti.
TRT'den istifa
ANKARA(L'BA)-Hafıf
müzık bestecilerinden Durul
Gence. 4 yıldır görev yaptığı
TRTHafıfMüzik
DenetlemeKurulu
üyelieınden istıfa etti.
Haceuepe. ODTÜ ve Bilkent
ünıversitelennde öğretim
görevlisı olan Gence, yoğun
programı ve müzık
projelennin yanında
ıstıfasına gerekçe olarak
"yapılanışesaygı
duy ulmamasını" gösterdı.
Tarihi Şehirler
Sempozyumu
ANKARA (ANKA)- Bugün
başlayan. Avrupa'run
Külturel ve Doğal Mirasını
Koruma Dernekleri
Uluslararası Federasyonu
toplantısına Danimarka
Prensı Henrik başkanlık
edıyor. Kültür Bakanı Fikri
Sağlar'ın da katılacağı
herkese açık panel yann
Sepetçiler Kasn'nda.
Etkinlikler ayın 15'mde sona
erecek.
İstanbul'da 16-18 eylül
arasında düzenlenen 7.
Av rupa Tarihi Şehirler
Sempozyumu'nda "şehirlerde
büyüme ve tarihi mirasın
korunması arasındakı denge'
tartışılacak.
18 eylülde 3 sinemada gösterime girecek 'Indochine'de Catherine Deneuve başrolde
Catherine,Vietnanrisevdi• 'Indochine' (Hindiçi-
ni) adlı fılm önümüzdeki
günlerde Beyoğlu Fitaş,
Şişli Nova Baran ve Pira-
mit sinemalarında göste-
rilmeye başlayacak.
• 3,5 saatten 2.5 saate
indirilen fılm 1930'lu
yıllann Vietnamı'nda ge-
çiyor. Regis Wargnier'-
nin yönettiği filmde De-
neuve ile birlikte Vincent
Perez başrolleri üstleni-
yor.
Kültür Servisi- Hindiçini,
1930'lann Vietnamı. 18 eylülde
Fitaş, Nova Baran ve Piramit
sinemalannda gösterime gire-
cek olan Regis Wargnier'nin
İndochine adlı dev fılmi, Cathe-
rine Deneuve'ü hayranlanyla
buluşturuyor.
Uzak Doğu Asya'nın sömür-
ge topraklannda kauçuk ve
kahve yetiştiren Eliane (Deneu-
ve), bu topraklarda doğmuş bır
Fransız kadınıdır. Eliane 16 ya-
şında bir Vietnamlı prenses
olan Camille'i evlatlık edinir.
Bu rol için pek çok genç kız ara-
sından seçilen Linh Dan Pham
çok güzel bir Vietnamlı genç kız
Catberine Deneuve, 'Indochine'de EHaiKftdlı romantik ve tntkuln kadını canJandırdı.
ve bu ilk fibniyle yıldızlığa
aday. Eliane ve Camille genç
bir Fransız subaya âşık olurlar.
Yakışıklı aktör Vincent Perez'-
in canlandırdığı Jean-Baptist ve
Camille sonunda büyük bir se-
rüvene atılarak Hindiçini'den
kaçarlar.
Vietnam'ın Halog koyunun
nefes kesici doğasında 6 ayda
çekilen fılmın senaryosu 4 ya-
zar tarafından kaleme alınmış.
Filmde dönemin sosyal ve poli-
tik çalkantılan, komünizm ve
sömürgeciliğin gergin çarpış-
ması fonu oluşturuyor. Film
her şeyden öte bir tutku ve aşk
fılmi.
Filmin yıldızı Catherine De-
neuve, Premiere dergjsinde ya-
yımlanan söyleşide filmle ilgili
duygu ve düşüncelerini anlatı-
yor. Bu filmin kariyerimde çok
önemli ve özgün bir yeri var.
Eliane rolü bir kadın olarak
çok derinden etkilendığım ro-
mantik ve tutkulu bir karakter.
Evlat sevgisi, kısacık bir aşk,
toprak sevgisi; aa ve aşk dolu
bir fılm bu.
Özellikle Eliane ve Camille'in
aynlık sahneleri benim için çok
zordu. İlk çekim günümdü ve
duygu yükü çok ağır bir sah-
neydi.
Filmin orijinali 3.5 saatlikti,
2,5 saate indirildi.
Eliane rolü zor kararlar vere-
bilen, kuvvetli bir kadın, biraz
erkeksi. O zamanlann Paris dışı
şıklığı ve tatlı hayat tarzı, gi-
zem, afyon, sıcak ve nemli
hava, erotizm hepsi o kadar et-
kiledi ki beni Vietnam'dan zor
döndüm ve bir süre fıziksel ola-
rak şoku üzerimden ata-
madım...
Ünlü fotoğrafçı John Heartfîeld'in 100. doğum yılı bir sergiyle kutlanıyor
Hitler'e karşıfotomontaj savaşı
AHU ANTMEN
LONDRA - Londra metro-
sunda yolculuk eden yabancıla-
nn korkulu rüyası, dazlaklar.
Asker botlan, yeşil pantolonla-
n ve kazınmış başlanyla Irigjl-
tere'de de gittikçe çoğalan bu
aşın sağcı gruplar, derisinin
rengini "saklayamayanlar" için
gerçek bir tehdit oluşturuyor.
Bir araya geldikleri zaman ne-
ler yapabilecekleri meçhul...
Günlük yaşamda ise kazılı saç-
lan dışında, çoğu, işi gücü olan
birer sade vatandaş.
Bu, aslında pek de sade ol-
mayan "sade vatandaş"lardan
birini fotomontaj sanatının
"babas\" olarak mtelendmlen ünlu
Alman yaiidiçı John Heartfî-
eld'in sergısinde bir güvenlik
görevlisi olarak görmek ilginç-
ti. Heartfîeld'in sergisi, sa-
natcının yaşamı boyunca faşiz-
me karşı sanatıyla verdiği mü-
cadeleyi konu abyor. Sergj kısa-
ca, "Bir Adamın Hitler'e Karşı
Savaşı." Hitler'i binbir çeşit fo-
toğraf hilesiyle yerin dibine
batıran sergide, bu güvenlik gö-
revlisınin sözü edilen "dazlak"-
lardan bin olduğu, yalnızca
bakışlardan belliydi!
Aralannda Royal Shakes-
peare Company de olmak üzere
birçok tiyatro topluluğuna ev
sahipliği yapan Barbican Sanat
Merkezi'nin sanat galerisindeki
sergj, kalabalık bir izleyici kitle-
si çekiyor. Heartfîeld'in doğu-
munun 100. yıh nedeniyle dü-
zenlenen sergide, sanatçının
ünlü fotoğraflannın yanı sıra
dergi, kitap kapaklan ve çeşitli
gazeteler için yaptığı çahşmalar
yer ahyor. Heartfîeld'in 1920*11
yıllardaki Dadaist dönemiyle
açılan bu retrospektif, 1930'lar-
daki anti-faşist çalışmalannın
yanı sıra 195O'li yıîlarda Al-
manya'da Brecht'in Beriiner
Ensemble'ı için gerçekleşürdiği
sahne dekorlannın planlannı
da içeriyor.
1916 yılında Almanya'daki
yabancı düşmanüğına tepki
John Heartfîeld'in 1939'da bu- tngiliz dergisine yaptığı Adolf Hitier kapağı.
olarak Helmut Herzfeld olan
ismini John Heartfield olarak
değiştiren sanatçı için fotoğraf,
"siyasal bir silah"ü ve Heartfi-
eld, kendi yarattığı fotomontaj
teknikleriyle bu silahı kullan-
maktan hiç çekinmedi. Kendi
sözleriyle, "'Siyasette başgöste-
ren yenı sorunlar için yeni pro-
paganda araçlan gerekiyor.
Böyle bir araç doğrultusunda
fotoğraf, ikna edici özelliği ne-
deniyle çok büyük bir güç oluş-
turuyorî'
Tek bir fotoğrafın bir objeyı,
ama birçok fotoğrafın başanh
bileşiminin bir "düşünce"yi
gösterebileceği inancıyla hare-
ket eden Heartfield, kitap ka-
paklan, afış ya da reklam pano-
îan için en etkili yolun foto-
montaj olduğunu kanıtlamak
istiyordu. 1917 Devrimi'nden
biryıl sonra, 1918 yjlında kuru-
lan Alman Komünıst Partisi'ne
katılan John Heartfîeld'in foto-
montaj teknikleri, o yıîlarda fo-
toğrafı hemen hemen hiç kul-
lanılmayan öteki partilere kar-
şılık kendi partisinin kampan-
yalannda etkili olmuştu.
1930'lu yıîlarda Heartfîeld'in
ana teması, Hitler'di. Fotoğraf-
lannda, Hitler'i altın yutan ve
"junk" (çöplük) yumurtlayan
biri olarak gösterdi. "Millions
Stand Behind Me" (Arkamda
Milyonlar Var) adlı ünlü çalış-
masında, Hitier selamıyla alay
ederek, ünlü selamını veren
Hiüer'in ardına ona para veren
birelyerleştirdi. Yıl, 1932'ydi.
Bir sonraki yıl, 1933'te, Hit-
ier iktidara gelince Heartfield,
doğal olarak Hitler'e karşı yap-
lığı tüm bu "yaramazhk"lar-
dan sonra Almanya'dan kaç-
mak zorunda kaldı. Önce Çe-
koslovakya'ya, ardından İngil-
tere'ye... 1950 yıllannda Doğu
Almanya'ya döndü. "Rahata
kavuştuğu" pek söylenemezdi,
bu kez de başka bir sansürle
karşı karşıyaydı çünkü. Heart-
field son yıllannı tiyatro için de-
kor hazırlayarak, fotoğraftan
oldukca uzak, kendi halınde ge-
çirdi. 1968 yılında öldü.
Heartfîeld'in son yıllan, fa-
şizme karşı etkin mücadele ver-
diği yıllara göre, fazlasıyla "ses-
siz" geçıi. Doğu Almanya'ya
döndüğünde aradığı özgürlüğü
bulabildi mi? Ülkesinde artık ta-
nınan ve kabul edilen bır sanat-
çıydı, ama sanatını o keskin
eleştirilerinin yanı sıra ve hatta
yalnızca "övgü" için kullanma-
sı bekleniyordu artık... Tüm ya-
şamını mücadele ederek geçiren
sanatçının yaşamöyküsünün en
hüzünlü yanı, belki de bu.
John Heartfield sergisi 18
ekime dek Barbican Sanat Ga-
lerişi'nde sürüyor. Sergi yıl için-
de İskoçya ve İrlanda başkent-
lerinden sonra ABD'de de izle-
nebilecek.
15-30 eylül arasında yapılacak
Buyrun 'Mizah
Kitaplan Şenliği'ne
Kûltûr Ser\isi-15-3O Eylül 1992
tarihleri arasında Mizah Kitaplan
Şenliği gerçekleştirilecek. Karika-
türçüler Derneği, Yayıncılar Birliği
ve Istanbul Büyükşehir Belediyesi
Kültür İşleri Daire Başkanlığı ta-
rafından düzenlenen şenlikte, imza
günleri, söyleşjler, paneller, kıtap-
kart-poster satışlan yapılacak.
Mizah Kitaplan Şenliği 15 eylül
salı günü saat 18.00'de Karikatür
ve Mizah Müzesi'nde başlayacak.
Muhittin Köroğlu'nun "Çizgilerle
Mizahçüar" sergisi ve Yalçın Çetin
anma sergisi açılacak. 16 eylül çar-
şamba günü Kamil Masaracı ve
Kemal Gökhan Gürses kitaplannı
ımzalayacak, Semıh Poroy makas
ve kâğıt ile portre karikatürler ya-
pacak. 18 eylül cuma günü Ûluslararası Simavi Karikatür
Yanşması Jürisi. Sergio Aragones (Meksika), Jürg Spahr(lsviç-
re), Horst Haitzinger(Almanya), Adolf Bom(Çekoslovakya),
Semih Balcıoğlu. Turhan Selçuk \e Ali Ulvı söyleşiler yapacak.
İsmail Gülgeç. Yurdagün Göker, İ.BüIent Çelik, Mustafa
Kalemci'nin katılacaklan "Gazete ve Dergi Karikatürcülüğü"-
konulu panel 24 eylül perşembe saat 18.00'de. Karikatür ve
Mizah Müzesı'ndeki paneli Ergın Gülen yönetecek.
Aydm Boysan, Ferruh Etoğan ve Sulhi Dolek 26 eylül cumarte-
sı günü saat 18.0ü'de kıtaplannı ımzalayacaklar. 29 eylül salı
günü saat 18.00'de Raşıt Yakalı'nın yöneteceği Happening-
"Gençler Çiziyor" gerçekleştirilecek.
•
2. Istanbul Sanat Fuan
202 sanatçıdan
1000yapıtsunulacakKültür
Servisi -
Plastik
Sanatlar
Derneği
tarafın-
dan dü-
zenlenen
lkinci Istanbul Sanat Fuan'n-
da 202 sanatçıdan yaklaşık
1000 yapıt yer alacak.
18 eylül cuma günü TÜ-
YAP'ın Tepebaşı'ndaki Sergı
Şarayı'nda başlayacak olan 2.
İstanbul Sanat Fuan'na 42 sa-
nat galerisi, 13 sanat yayını ve
10 yan kuruluş kstılacak.
Fuar süresince galerilerin
standlannda 202 sanatçıdan
1000 dolayında resim, heykel
ve özgünbaskı sergilenecek.
Fuarda iki de panel düzenle-
necek.
22 ve 23 eylül günleri saat
16.00'da yapılacak panellerde
'Çağdaş Sanat Yaünmlan' ve
'Sanatın Yaygınlaşmasında
Kitle İletişim Araçlannın
Rolü' tartışılacak.
Fuan düzenleyen Plastik Sa-
natlar Derneği'nin Genel
Başkanı Hüsamettin Koçan,
"Henüz bir çağdaş sanat müze-
sıne kavuşamamış kentimiz sa-
natseverlerine, çağdaş plastik
sanat ürünlennden örnekleri
genış bır yelpaze içinde toplu
halde izleme olanağı veren 2.
İstanbul Sanat Fuan müze
eksikliğınden doğan boşluğu
da bir ölcüde dolduracak"
dedı.
Fotoğrafçı
gözüyle
Lisa
Bonet
Amerikalı fotoğrafçı Matt-
hew Rolston'ın çektiği bir
Lisa Bonet fotoğrafı, ünlü
'Graphis' dergisine kapak
oldu. 'Cosb) Ailesi'nin ortanca kızı ve Alan Parker'm yö-
nettiği 'Şeyian Çıkmazı'nın ilginç oyuncusu olarak
tanıdığımi7 Lisa Bonet, böylece başanh bir fotomodel oldu-
ğunu da kanıtladı. Los Angeles'ta > aşayan 36 vaşındaki fo-
toğraf sanatçısı Matthen Rolston ise Harper's Bazaar, Va-
nity Fair, Rolling Stone, Vogue, Esquire gibi ünlü dergiler
için portreler ve moda fotoğraflan çekiyor.
Yeni projeye göre yüz Japon kitabı İngilizceye ve başka dillere çevrilecek. Japon edebiyatmı bütün dünyanın okuması sağlanacak
Japonya'nın bulduğu yeni 'ihraç malı'nın adı: KültürKültür Servisi - Dünyanın dört
bir yanına otomobillerini, fotoğraf
makinelerini, hesap makinelerini
satan ülke, şimdi de dış piyasaya
yeni bir 'ihraç mah' sürmenin
hazırlıklan içinde. Japonya'nın
yeni 'ihraç malı'nın adı kültür.
'Washington Post'tan T.R. Re-
id'in haberine göre Japonya'da ya-
zarlardan ve işadamlanndan mey-
dana gelen yeni bir kurul oluşturul-
du.
Eski ve yeni Japon romanlannın
ve oyunlannın Ingilizce çevirileri
yayımlanacak ve bütün dünyaya
dağıtılacak. Amaç, "Japonya'nın
yaşayan sesi"nı bütün dünyaya
tanıtmak. Yazar ve işadamlann-
dan oluşan kurulun görevi ise bu
proje için para kaynağı bulmak.
Yüz Japon Kitabı adını taşıyan
kurulun başkanı AkikoKurita,"Ja-
ponya, çok fazla mal ihraç ettiği
için eleştirildi" diyor. "Ama kültü-
rel dışsatımda büyük bir açığımız
var."
Japonya uluslararası ticaret dün-
yasmda çok büyük bir yer tutması-
na karşın ülkenin dışanyla edebiyat
ve kültür alışverişi tam tersi bir gö-
rünümde.
Japonlar, Batı'nın kitaplannı,
plaklannı, fılmlerini neredeyse tut-
kuyla ülkelerine aktanyorlar.
1990^8 Japonya'da İngüizceden
çevrUmiş 3 binden fazla kitap yayım-
lanmış. 1990'da Japonya'da en
çok satan 10 kitabın 3'ü Amerikalı
yazarlann. Buna karşıhk, "Publis-
hers Weekly" dergisine göre aynı
yüABD'deyalnızca 82Japonca kitap
çevrilip yayımlanmış.
Japonya'da her yıl 100'den fazla
Amerikan fılmi gösterime ginyor.
"Daily Variety' gazetesine göre ge-
cen yıl Japonya'da en çok gelir geti-
ren 25 filmden 21'i Amerikan
Kavabata'yı tanıyanlann sayısı bir
elin parmaklannı geçmiyor.
Kurul Başkanı Kurita, "Dünya.
Japonya'nın insan yüzünü görmü-
yor" diyor. "Edebiyatımızın daha
çok okunmasını sağlayarak Japon-
ya'nın yaşayan sesını dünyaya
duyuracağız:'
Kurul, bunu gerçekleştirebilmek
için de Japon kitaplannın yabancı
dillere, öncelikle de İngilizceye çev-
rilmesi amacıyla Japon endüstrisin-
den kaynak ve destek sağlamaya
çalışıyor.
• 1990'da Japonya'da İngilizceden çevrilmiş 3
bin kitap yayımlanmış. Aynı yıl ABD'de Japon-
cadan sadece 82 kitap çevrilmiş. Japonya'da her
yıl 100'den fazla Amerikan fılmi gösteriliyor.
yapımı. ABD'de ise yalnızca 5 Ja-
pon fılmi gösterime girebılmiş.
Hemen bütün Japon lise öğrenci-
leri Mark Tvvain, Edgar Allan Poe,
Ernest Hemingvvay ve John Stein-
beck okuyorlar. Öte yandan
ABD'de, "Karlar Ülkesi'nin. "Bin
Beyaz Turna"nın, "Uykuda Sevı-
len Kızlar'jn yazan, 1968 Nobel
Edebiyat Ödülü sahibi Yasunari
Kurulun para bulması, pek uzak
bir olasılık gibi gözükmüyor. Çün-
kü kurul üyeleri arasında yer alan
şair Seijie Tsutsumi aynı zamanda
dev bir mağazalar zincirinin sahibt
bir trilyoner.
Belki de asıl sorun. hangi kitap-
lann çevrileceğınde. 17. yüzyıl *hai-
ku' ustası Başo, "Yaşlı havuz
Genç kurbağa < Cup!" gibi yüzlerce
kez çevnlmış dızele'riyle birçok
İngilizce şiir güldestesinde. Kava-
bata'nın hemen bütün romanlan
İngiliz dilıne çevrilmiş
Bır de yeni Japon romancılan
dalgası var. Bunlar eski romancılar
gibi kiraz ağaçlannı ve çay törenle-
rini değil, hava kirlenmesini, üni-
versite giriş sınavlannı ve yabancı-
laşmayı konu alı^orlar. Üstelik
bazılan şimdiden ingilizceye çev-
rilmiş bile. Haruki Murakami'nin
"Yaban Koyunu Avı" adlı romanı
iki yıl önce baa Batı ülkelerinde en
çok satan kitaplar listesine bile gir-
miş.
Ama Japonya'da çok sayıda
yayımlanan ekonomik, politik ve
sosyolojik kitaplara Batı'da pek ilgi
yokşımdilik.
Tokyo'daki Sophia Üniversitesi
Japon Dili Bölümü profesörlerin-
den Gregory Clark, "Bu ilgısizlik
özellikle politik kitaplarda çok açık
görülüyor" diyor. "NVatergate
skandalıyla ilgili bütün kitaplar Ja-
poncaya çevrildi.
Ama bir de Şigezo Hayasaka'-
nın kıtaplanna bakalım. Japonya'-
daki Tanaka skandahnın perde ar-
kasını olduğu gibi yazan Hayasa-
ka'nın tek bir kitabı bile çevrilmedi
İngilizceye."