Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 AĞUST0S1992PAZARTESI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Fuarcrtıkta
IİZMİR(AA)-İzmir
Fuarcilık, Kültür ve Sanat
Etkjnlıklen AŞ (İZFAŞ) ile
Avusturyalı fuar tanmm ve
organizasjonşirketi EMAS
arasında işbiriiği protokolü
imzalandı. İZFAŞ Genel
Müdürü Selami Gürgüç,
Almanya'da Frankfurt ve
Hannover fuarlannda
uluslararası otomotiv ihtisas
fuarlan düzenleyen EMAS
şirketi ile İzmir'de
düzenlenecek 1993 Otomotiv
İhlısasFuan'nı uluslararası
alana açmak üzere sözleşme
imzalandığın! söyiedi.
Bai üretiminde
azalma
• TRABZON (AA) - Doğu
Karadeniz Bölgesi'nde bu yıl
bal üretiminde önceki yıliara
göre yüzde 30dolayında
azalma beklenıyor. Trabzon
AncılarKooperatifi Başkanı
AvnıHalıloğlu.AA
muhabınneyaptığı
açıklamada. buyıîhavalann
kurak gnmcsinin yanı sıra
anların başdüşmanı olan
"varrora'zararlısına karşı
veterli mücadelenin
yapılmamasının, bölgedeki
bal iiretımini yan yanya
düşürdüğünü söyiedi.
Daimler-Benz'in
kânnda%16artış
• İş-Ekonomi
Servisi-
Mercedes
otomobillerin
üreticisi
Alman
Daimler-BenzAG'nin kan.
Avrupa'da otomobil
sektoründe yaşanan
durgunluğa rağmen yıhn ilk
yansında geçen yıla göre
yûzde 16 oranında artarak
net 725.5 milyon dolara
jlaştı. Firma, yıl sonu
ıtibanyla da geçen yıl olduğu
gibi 1.38milyardolar
civannda birkârbeklediğini
DİSK'inyeniden
açılısı
•ANKARA
(AA)-
"DİSK'in
venidenaçılış
seremonisi"n-
in,
ııluslararası katılımla
Örende gerçekleştirileceği
hi.idırildi.DISK'ebağlı
Genel-İş Sendikası'ndan
vapılan açiklamaya göre 31
ağustos pazartesi günü
verilecek resepsiyondan
sonra, I eylül salı günü
scremonıye. Avrupa
Sendıkası Konfederasyonu
(ASK). Fransız Demokraük
Iş Konfederasyonu (CFDT).
Belçika Hıristiyan İşçi
Sendikalan Konfederasyonu
(CSC) yönetıcileri ile yazar
Günther Walraf da çağnlı.
Pet şişeler halı
olacak
•İZMİR (AA)-Merkezi
İs.anbul'da bulunanÇevre
Koruma ve Katı Atıklan
Deeerlendirme Va'kfi
(ÇEVKO)tarafından
toplanan, doğada yok
ed'lemeyen pet, PVC ve
benzen şışelenn. sentetik halı
veelyafyapımında
kdlanılarakgeri
kazanılacağı bildinldi.
ÇEVKO Vakfı Başkanı Ali
Beba, AA muhabirine
yaptığı açıklamada. vakfa
üye 54 fırmanın, yılbaşından
buvana bin 500 ton pet, bin
ton metal ve 600 ton plastik
ile PVC olmak üzere, toplam
3 bin lOOtonkutu
topladığını belirtti.
Limanlarzarar
etmiyor
•MERSİN (Cumhuriyet
Gûoey İlleri Bürosu) -
Lıman-İş Sendıkası Genel
Başkanı Hasan Biber,
limanlann özelleşürilmemesi
içîn imza kampanyası
açtıklannı belirterek
"Ulaştırma Bakanı Yaşar
Topçu limanlarzararediyor
gerekçesiyle özelleştirmeye
kıhf aramaktadır. Ancak
Tûrkiye'de bulunan tüm
limanldr bilançolannı kârla
tepatmaktadır" dedi.
Uluslararası
tekstil merkezi
• BLRSA (AA) - Bursa'daki
tüm tekstil firmalannı
biraraya toplayacak olan ve
her lürlü ıthalat-ihracat
ışlemlennin
gerçekleştirileceği
uluslararası tekstil ticaret
merkezi inşaatının yüzde
40"kk bölümü tamamlandı.
24lımilyar liraya geçen yıl
ıhaleedilenveikibin
işyerinden oluşacak tekstil
ticaret merkezinin, 1994yılı
sonuna kadar hizmete
açıhnası planlanıyor.
Sebze-meyvede ucuzluk döııeıııi
• Büyük kentlerde sebze ve meyvefiyatlannınneredeyse geçen yıhnfiyatlanndaseyretmesine üç neden
gösteriliyor: 1 - Plansız üretimden kaynaklanan ürün bolluğu, 2 - İhracatta tıkanma ,3- İthal tohum
ÜMfT OTAıN
İZMİR - Sebze-meyvede bol-
luk ve ucuzluk dönemi yaşanı-
yor. Büyük kentlerde bazı seb-
zelerde fiyatlar, neredeyse ge-
çen yılla aynı. Üreticiler, ih-
raçatçılar ve konunun uzman-
lan, ucuzluğu üç ana nedene
bağlıyorlar; plansız üretimden
kaynaklanan ürün bolluğu,
Bosna-Hersek olaylan nede-
niyle dış satımda ortaya çıkan
tıkanma ve ithal tohumdan
kaynaklanan fazla üretim...
Sebzenin önemlı merkezle-
rinden olan Fethiye'nin Kara-
çulha yöresınde 1990 yılının do-
mates fiyatı 400-700 lıra arası-
nda seyredıyordu. 1991 yılında
da üretici aynı fıyatlarda doma-
tes satmıştı. Aradan geçen ıki
yıla, artan girdi fıyatlan ve enf-
lasyona karşın Istanbul. İzmır
veÂnkaragibı büyük kentlerde
geçen yıhnfiyatianyladomates,
biber, salatalık. üzüm, incir ve
şeflali satılıyor.
Kalitelı domatesin kilosunu
1000 liradan almak mümkün.
Akşam pazarlannda fiyat 400
liraya kadar düşebiliyor. Biber
1100, salatalık 1300, üzüm 3
bin, şeftali 2 bin 500 liraya pa-
zarlanıyor. Bu fiyatlar geçen
yıhn rakamlanyla aynı, bazen
düşük bile kalabıliyor.
Demre yöresınde standart-
lara uygun ve dış satıma yöne-
lık üretim yapan Ak-Tanm'ın
Yönetim Kurulu Başkanı Or-
han Avcı. üretim bölgelerinin
Sebze ve meyvede yaşanan boiluk nedeniyle büyük şehirlerde fiyatiar neredeyse geçen yılla aynı.
büyük kentlere yakın yerlere
kaydığını, bunun da fiyatlan
düşürdüğünü belirterek ucuz-
lukla ilgiîi nedenleri sırahyor:
"'Demre, Fethiye bölgesinde
üretim dönemi bitti, yeni fıdeler
ekildi kaşım ayına hazırlık
yapılıyor. Üretim Bursa. Mer-
sin, Izmir yörelerine kaydı.
Yani üretim bölgeleri büyük
kentlere yakın. Bu nedenle nak-
liye masraflan epeyce düştü.
Bir de Yugoslavya üzerinden
yaptığımiz ihracatta büyük
ükanıklık var. Çekoslovakya
ve Macaristan üzerinden yapı-
lan ihracatta nakliye maliyeti
iki katına çıkıyor. Bu ülkelerin
transit geçiş ücretleri de çok
yüksek. Dışanya mal asgari dü-
zeyde ginyor, içende yığılıyor.
Bunun yanında üreticinin
plansız üretimde bulunması da
dengeyı bozuyor. Üretici do-
matesin para ettiğini görüp do-
mates ekiyor, sonra vığınla
ürün ortada kahyor. Tüm bun-
lann yanında ithal tohum bü-
yük bir üretim artışı sagladı."
Ürün bolluğu nedeniyfe üre-
tici-tüketici zincirindeki aracı-
lann da kontrolü ellerinden
kaçırdığmı ve diledikleri fiyatı
belirleyemediklerini öne süren
Türkiye Zıraatçılar Derneği
Genel Başkanı İbrahim Yetkin
de ucuzlukla ilgili görüşlerini
şöyle belirtiyor:
"Ürettığinızın pazannı bu-
lamazsanız arz talep dengesinı
sağlayamazsınız. Ucuzlukla
üretim fazlalığı ana neden ola-
rakgözüküyor. Bugünlerdedü-
şük seyreden sebze ve meyve fı-
yatlan uzun sürmez, geçicidir
Eylül ayının ortalanna doğru
yükselme eğilimi başlar. Bazı
aracılann yoğun üretim karşısı-
nda çaresiz kalması ve fiyatlan
belirlemede safdışı olması da
bir etken olarak görülebilir.
Sebze ve meyve ihracatı ya-
pan EM-PA'nın Alaşehir Böl-
gesi Müdürü Mustafa Ertaş. dı-
şsatımda büyük sıkıntı ya-
şandığını. ucuzluğun en önemli
nedeninin de bu olabıleceğini
öne sürerek şöyle diyor:
"Şimdi 500 liraya domatese 2
bin 200 lira nakliye ödüyoruz.
Bu durumda Avrupa pazan-
nda bannamazsınız. Hüküme-
tin sebze ve meyve ihracatçısına
yardımcı olması, nakliye bedel-
İerinin geriye ödenmesi gerekir.
Hıç olmazsa kısa dönem de olsa
düşük faizli işletme kredısı ve-
rilmesi gerekir."
Tûrkiye'de yaklaşık 6İ0 bin
hektar alanda sebze üretimi
yapıldığı saptanmış. Sebze re-
İcoltesinde 1990 yıiında 1989 a
göre yüzde 7.8 artış olduğu be-
lirlenmiş. Bu artışla sebze re-
koltesi 16 5 milyon tona
ulaşmış. Yapılan hesaplamalar
1991 yılında sebze rekoltesinin
17.2 milyon tona ulaştığını gös-
tenyor. 1989-1991 yıllan arası-
nda sebze üretiminde yüzde 15'i
aşan artış ucuzluktaki en önem-
li etken olarak görülüyor. Zira-
aı Mühendisleri Odası Başkanı
Mahir Gürbüz, konunun tek-
nolojik bir uğraş olduğunu vur-
gulayarak son sözü söylüyor:
"Çağdaş pazarlama zincirin-
de ürün denetimi zabıta, zapti-
ye anlayışından kurtanlmalı,
bunun teknolojik bir uğraş ol-
duğu, teknik formasyon gerek-
tırdıği artık anlaşılmahdır. Üre-
ticinin de tüketicinin de zarar
görmemesi \e araalann orta-
dan kaldınlması için teknik alt-
yapı oluşturulmah, zıraat mü-
hendislerinın etkinliği arttın-
lmalı, sisteme teknik girdi sağ-
lanmalıdır. "
Kaynak sorununa Murat Karayalçın formülü:
"Kamıılaştırmada raııt paylaşımı9
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara Anakent Beledı-
yesi. projelenn gerçekleşmesinı
olanaksızlaştıran astronomik
kamulaştırma bedelleri çıkma-
/ını ""kamulaştırmada rant pav-
laşımı" yöntemiyle aşıyor.
Yalnızca Dikmen Vadisi Pro-
jesı'nın 1. bölümünü gerçekleş-
tirmek içın bile yakiaşık 100
milyar lira kamulaştırma bedelı
ödemek gerektığini belirten
Ankara Anakent Beledıye Baş-
kanı Murat Karayalçın, Dık-
men Vadisi'nde gecekondusu
yıkılan hak sahipleri için yaptı-
nlan yeni konutlann toplam pi-
yasa değerinin 500 milyar lira
olduğunu bildirdi.
Karayalçın, göreve geldikle-
nnde, Dikmen Vadisi ve Porta-
kal Çıçeği projelerini gerçekleş-
tirebılmek amacıyla yaptıklan
çalışmalar sonunda, ortaya çı-
kan'kamulaştırma bedellerini-
nın belediye kaynaklanyla öde-
menin olanaksız olduğunu gör-
düklerini belirterek şöyle de-
vam etti:
"Yapılan hesaplamalar so-
nucu ortaya çıkan tabio gerçek-
ten ürkütücüydü. Kabamaliyet
hesaplan bile neden o bölgeler-
de kentsel yenileme çahşmalan-
nın yapılmadığını çok net bir
Karayalcın: Bu proje beledJ-
yelere daiha çok > arar sağlar
• Dikmen Vadisi ve Portakal Çiçeği projeleri-
ni gerçekleştirebilmek için 500 milyar liraya
yakın kamulaştırma bedeli ödemesi gereken
Ankara Anakent Belediyesi, "Kamulaştırma-
da rant paylaşımf' yöntemiyle parayı kasası-
nda tuttu.
• Dikmen Vadisi Projesi kapsamında, hak sa-
hiplerine kamulaştırma bedeli ödemek yerine
yamaçlann üst noktalanna yaptınlan evlerden
tahsis edildi. Yeni yaptınlan evlerin toplam pi-
yasa değeri, 500 milyar lira.
şekilde ortaya koymaktaydı.
Hiçbir yönetim ortaya çıkan
kamulaştırma maliyetiyle, çok
daha önemlisi. bedel artınmı
davalan sonucu belirlenecek
miktarlarla başaçıkamazdı. Bu
tablo ya da bu malıyet yükü
karşısında yeni arayışlara vö-
neldik.
Sorunun çözümünü sağla-
yan bir yöntem olmalıydı. So-
nunda 'Kamulaştırmada Rant
Paylaşımı' ya da bir başka de-
yışle 'Kamulaştırmada Takas'
yöntemini bulduk."
Bu yöntemle, kamu yöneti-
mınin kaynak ayırmadan. ken-
di kaynağını kendı yaratan bir
proje gerçekleştirdıginı ve hak
sahiplerinin mağdur olmaya-
caklan bir sistemle projeye ka-
tıhnalannın sağJandığını söyie-
yen Karayalçın. şunlan söyiedi:
"Ülkemizde de artık, ınsan-
lann kaühmlan sağlanmaksı-
zın bu tür çahşmalarda sonuç
almak giderek güçleşmektedir.
"Burayı kamulaştınyorum, ko-
nutlannızı yıkıp çok güzel bir
proje yapacağız" diyen kamu
yönetimıyle "Burada bir güzel-
lik yaratacağız. İsterseniz arsa-
nızı satın alayım, ama isterseniz
gelin yaratacağunız bu güzelh-
ğe hisseniz oranında ortak
olun. pay alın' diyen bir kamu
yönetiminin hemşenlerinden
gördüğü destek kuşkusuz aynı
olamaz. Bu çerçevede, örneğin
Dikmen Vadisi'nde, çok sayıda
gecekondu yıkıhyor. ama gece-
kondusu yıkılan hemşerilerimiz
projeye sahip çıkıyoriar, destek
veriyorlar."
Dikmen Vadisi'nde 1500'ü
hak sahibi olmak üzere toplam
2000 konut bulunduğunu anı-
msatan Karayalçın, projenin
yalnızca 1. aşaması kapsa-
mında 334 hak sahibi olduğunu
anımsatarak şöyle devam etti:
"Kıymet Takdir Komis-
yonu'nun belirlediği arsa. gece-
kondu ve ağaç bedeli, bu grup
için 7.4 milyar lira.. Bedel artı-
nm davalan ıle önüînüze çıkan
büyüklük ise genellıkle bu mik-
tann 10-15 misli oluyor. BLz de
bu hemşeriterimıze, kamuiaş-
tırma bedeli yerine, yapacağı-
mız yeni konutlardan vermevı
önerdik. Bizim kendilerine ve-
receğımiz konutlann maliyeti
137 milyar, ama bu konutlann
piyasa değeri 500 milyar dolay-
lannda."
Portakal Çiçeği Projesi'nde
de benzer yöntemler kullana-
rak kamulaştırma bedeli öde-
meden projeyi gerçekleştirdik-
lerini belirten Karayalçın, yön-
temin yararlannı şöyle özetledi:
"Kamulaştırmada rant pay-
laşımı yöntemi, hem belediyeye
hem de hemşerilerimize daha
çok yarar sağhyor. Nakit sıkın-
tısı çeken belediye. o sırada
ödeme yapmaktan kurtuluyor
ve projeyi başlatabiliyor. Hem-
şeriler de o sırada para ala-
mıyorfar, ama ileride daha bü-
yük para getirecek gayri men-
kuleldeedıyorlar. Bu, ışinmad-
di yönü. Kuşkusuz bir de işin
maddi olmayan yönü var.
Hemşenler, yaşadıklan bölge-
lerden dışlanmıyorlar. Ya da o
bölgede yaratılacak güzellıklere
yabancılaştınlmıyorlar."
Big Mac, 'ekonomik gösterge'
tş-Ekonomi f
visi - Dünya
ülkeleri arasında asgari ücret
karşılaştırmalan yaparken pek
çok kriter gözönüne alınabilir.
Ev ve büro kiralan, otomobil,
yiyecek ya da giyecek fiyatlan
bunlardan bir kaçı.
Dünyanın en ünlü fast-food
hazır yemek restoranlanndan
Mc Donald's'ın ünlü Bıg Mac'i
de bu kriterler arasında alınabi-
lir.
The Independent'ın yaptığı
bir araştırmada Bıg Mac'in he-
men hemen her yerde aynı kali-
teyle sunulduğu ve bu nedenle
diğer kriterlerden daha geçerlı
olduğu belirtiliyor.
Habere göre Rusya'da asgari
ücretle çalışan bir işçi 1 BigMac
alabilmek için tam 988 dakika
çalışmak zorunda. 16 ülke
arasında yapılan araştırmada
en şansı işçiler Japonya'da. Ja-
pon işçileri asgari ücretle sadece
10.5 dakika çalışarak bir Big
Mac parası kazanabiliyorlar.
*'-*^ -••*-*- - • - > -'O^ -, -* •^•-i
v.T.:J.f
A - y .ıJ-'ft _ J
" ^ n!y ^LJ -t iniıyvTr''ııT"ı£Mi " fıi- ırf •
Sutuniann üzertndekı
sayılar'' adetBıg
Mac içın,ortalama uc-
reaıtMrtşçımnça-
lısmast gerehen dakı-
kayi gostenyor
00
'Turktye de asgari ucretuzerındendeğerlendırme yapıhmıstır Sterhn ıse 14 000 IL den hesaplanmıştır
Oto devlerini, boyacdar izlîyor
tLKlN AYDIN
Dünya otomobil devlerinin
Tûrkiye'de fabrika kurmaya
başlamalan uluslararası üne sa-
hip oto boyası üreticilerinin de
Türkiye'ye gelmelerine neden
oldu. Dünya otomobil boyası
pazannda yüzde 46 paya sahip
PPG (Pittsburg Plate Glass)
Polisan'la ortaklık kurarak
Tûrkiye'de üretim yapıcak.
Türkiye'nın 500 büyük fir-
ması arasında 1990 yılında 141.
sırada iken 105. sıraya yükselen
Polisan'ın Yönetim Kurulu
Başkanı Necmettin Bitlis, PPG
ile ortak üretıme yıl sonuna ka-
dar başlayacaklannı belirtti.
PPG ile dört yıldan bu yana
knovv hovv anlaşmalan çerçe-
vesinde çalıştıklarmı hatırlatan
• Türkiye'nin 500
büyük firması
arasında 1990 yılında
141. sırada iken 105.
sıraya yükselen
Polisan'ın Yönetim
Kurulu Başkanı
Necmettin Bitlis, PPG
ile ortak üretime yıl
sonuna kadar
tekiifm karçı taraftan başlayacaklannı
geldiğini söylüyor belirtti.
Necmettin Bitlis, karşı taraftan
gelen teklif üzerine ortaklığa
gittiklenni söyiedi.
Daha oncekı ortak çalışma-
lannda PPG'den hammadde
aldıklannı belirten Necmettin
Bitlis, çalışmalannın bundan
sonrakı boyutu ıle ilgılı şu bıl-
gılen verdi:
"Bız şımdiye kadar ana ham-
maddeleri PPG'den getirmek
suretiyle nihaı üretimi bu-
rada yapıyorduk. Şimdi ilk aşa-
mada teknik pazarlama konu-
sunda ortaklık yapılacak.
Daha sonra da ortak üretıme
geçilecek. îlerive dönük bir or-
taklık olacak. Sadece Türkiye
pazan değıl, Ortadoğu. Türki
cumhuriyetler. Rusya, Ukrav-
na gibi ülkelerdehedeflenen pa-
zarlar arasında yer alıyor. O ül-
kelerle de görüşmeler sürüyor."
Tunus'da kurduklan fabn-
kanın da bitme aşamasına gel-
diğini belirten Necmettin Bitlis.
Polisan'ın yüzde 50 sermayeye
sahip olduğu bu fabrikanın
Mİlık 20 bin ton kapasitcde iırc-
tım japacağını sovledı.
Renault
Türkiye'yi
sevdi
• Renault'nun va-
tanı olan Fransa'daki
payı yüzde 30 dolayı-
ndayken Türkiye'-
deki payı yüzde 37.
İş-Ekonomi Servisi - Rena-
ult'nun. Fransa. Almanya,
İtalya ve İspanya'dan sonra
Avrupa'da en çok satışı Tûr-
kiye'de yaptığı bildırildi.
Renault grubunun Türkiye
temsilcısi Pierre Poupel,
Renault şırketinın. binek oto-
mobil satış raporlanndaki ve-
rılere göre yapılan değerlen-
dirmede, Türkiye pazannın 5.
sırada yer aldığını söyiedi.
Poupel'ın verdiği bilgiye
gore 1992 yılının ilk altı ayı-
nda Renault'nun toplam satı-
şlan şöyle:
"Fransa'da 297 bin 542. Al-
manya'da 119 bin 477, İtal-
ya'da 109 bin 119. İspanva'da
97 bin 244, Tûrkiye'de 54 bin
669. İngıltere'de 35 bin 848.
Belçika ve Lüksemburg'da 32
bin 955. Portekiz'de 22 bin
764."
Pazar payı en yüksek
Pazar pa>lan dikkate
ahndığında ıse Renault'nun
bu ülkeler ıçinde pazar dilimi-
nin en büyük olduğu ülke
Türkiye. Bu ülkelerde. piyasa-
da etkin olan diğer firmalarla
karşılaştınldığında. Renault'-
nun en etkili olduğu pazann,
Türkiye olduğu belirleniyor.
Renault'nun pazar payı, va-
tanı olan Fransa'da bile yüzde
30 iken. Tûrkiye'de yüzde 37"-
ye ulaşıyor.
Renault'un diğer ülkelerde-
ki pazar payı oranlan şöyle:
"Lüksemburg'da yüzde 10.7,
İtalya'da yüzde 7.8. Alman-
ya'da yüzde 5.5 ve İngiltere'de
vıude 4 7."
DUŞUNCELER
SALİHN.NEFTÇİ
D6I6Ş...
New York'un ünlü 42. Caddesi'nde dünyanın tüm ülkele-
rinde yayımlanan gazete ve dergilerin satıldığı bir dükkan
vardır. Hürriyet, Türkiye ve Zaman gazetelerini her akşam
buradan günü gününe alabilirsiniz. Bu yüzden, dükkan
Türklerin (ve New York'taki diğer yabancıların) sık sık uğ-
radıkları bir durak noktasıdır Dükkandaki kasalardan bi-
rinde sevimli bir zenci çahşır. Gazete almaya gelenlerden
Türkçe bir cümle öğrenmiş.
Ayak üstü gazeteleri açıp bir göz atan sonra da geri bıra-
kan Türklere yaklaşıyor. Sempatik bir tavırla:
"Beleş yok, arkadaş" diyor.
• • •
Fazla zora girmeden sonuca ulaşmak herkesın yeğledi-
ği bir şey. Ama ne yazık ki bir ülkenin gelişip zenginleşme-
si bu ilkeyle bağdaşmıyor.
Karşılıksız bir şeyler elde etme ilkesi iktisat biliminin
mantığına aykırı. Uluslararası rekabette başanlı olmak,
akılcı bir yaklaşım yanında özveri ve alınteri de gerektiri-
yor.
•••
Almanya dünyanın en zengin ülkelerinden.
Üstelik Almanya'da enflasyon Türkiye ile kıyaslandı-
ğında inanılmayacak derecede düşük. Ama buna rağmen,
Alman hükümeti enflasyonu daha da düşürmek istiyor.
Bunun için gerekli tedbirleri almaktan çekinmiyor.
Eski Doğu Almanya'daki işsizlik oranı oldukça yüksek.
Politikacılar üstünde ciddi baskı var. Ama Alman Merkez
Bankası yine de faizleri arttırmaktan çekinmiyor. Krediler
kısılıyor.
Amaç mali disiplin sağlamâk. Devlet kesesinden ye-
meye alışmış eski Doğu Almanlara çok tüketmelerinin,
çok çalışmalarına bağlı olduğu hatırlatılıyor.
• • •
Alman faizlerindeki artışın Fransız, ingiliz ve Italyan
ekonomileri üzerinde de olumsuz etkileri var. örneğin
İngiltere'de ekonomik durgunluk henüz dibe vurmuş de-
ğilken, Ingilizler faizleri yükseltme durumunda kalıyorlar.
Uretimlerini daha da kısmaları, işsizliği arttırmaları gere-
kiyor.
Bu arada gözler Italya'ya çevrili. Avrupa'da ekonomi
basınının yanıtlamaya çalıştığı sorulardan biri de:
"Acaba İtalya mali disiplini sağlamaya kararlı mı?"
italya'da ekonominin ciddi bir yapısal değişime ihtiyacı
var.
özveri gerektiren tedbirlerin Ortak Pazar tarafından em-
poze edilmesini bekleyen Italyanların sayısı az değil. Bu
zenginler kulübüne üye olmanın bazı şartları var.
• • •
Kronik enflasyonları düşürmeyi başaran ekonomilerde
bu sonuca ciddi özverilerden sonra ulaşmışlar.
Meksika ve Arjantin KlT'leri tasfiye ederken, bir çoğunu
kapatmaktan çekinmemişler.
Devlet harcamaları kısılmış. Bütçe açığı fazla'ya dönüş-
müş. Enflasyonu düşürmek için yüksek bir fiyat ödenmiş.
• • •
örneğin Meksika enflasyonu indirmek için gerekli acı
tedbirleri almaya 1987de başlamış. 1988'de ek birstabili-
zasyon programı daha gerekmiş. Ozveriler arttırılmış.
Bu ciddi tedbirlersonucunda 1987de % 170 olan enflas-
yon iki yıl sonra % 40lara düşmüş. 1991 yılında ise % 20
civannda gerçekleşmiş.
• • •
Meksika, KlT'leri kapatalı dört yıl olmuş. Mali disiplir»
sağlanmış.
Buna rağmen İngiliz Economist dergisi, geçenlerde
Meksika enflasyonundaki düşüşün kalıcı olup olmadığını
tartışıyordu.
Fuar'da otomobil
devlerininsavaşı
İZMİR (AA) - Otomotiv
sanayünde faaliyet gösteren
fırmalar. pazar paylannı ge-
nişletmek için tüketiciyi etkile-
yecek her türlü fırsatı değer-
lendiriyor.
61. İzmir Enternasyonal
Fuan'nda standı bulunan,
yerli ve yabancı otomobil fır-
malannın çokluğu ve satı-
şlannı arttına yönde, hedef
kitleyi etkileyici ımaj yaratma
gayretleri, piyasadaİci rekabe-
tin ölçüsünü ortaya koyuyor.
Renault-Mais standında,
"Renault mahallesi" oluş-
turularak, "yaşanacak oto-
mobıller" imajı üzerinde du-
ruluyor. Opel standındaki ye-
şil oranı.firmanınçevreye ver-
diği önemi gösteriyor. Opel.
'çevre-güvenlik ve sağlık" ko-
nulannı işlıyor. Tofaş'ta ise
motoru da Tûrkiye'de üretilen
otomobillersergilenerek. "To-
faş'ın cağ atlaması" anlatıh-
yor. Mazdafirmasıda "gelece-
ğın otomobili" olduklannda
ısrar ediyor.
Renault-Mais Pazarlama
Müdür Yardımcısı Reşat De-
mircioğlu, kafetarya, benzinci
ve sinemasıyla bir mahalle ya-
rattıklannı ve diğer otomobil
tandlanndan daha çok ilgi
topladıklannı söyiedi. Rena-
ultlann 11 çeşidini sergiledik-
lenni, bunlar arasında Fran-
sa"dan ithal edilen "Clio" ve
'Renault 19 Cabriolet"in de
bulunduğunu bildiren Dernır-
cioğlu, kendilerinın. diğerlerin-
den farkh olarak gezenierin;
sergiledikleri otomobillere do-
kunmalanna, binmelerine izin
verdiklerini kaydetti.
"Çevreci Opel"
Opel standı yetkılileri, çevre-
ye, doğaya saygın bir otomobil-
den yana olduklannı belirterek.
kurşunsuz benzinin yaygın ola-
rak kullanılması gerektiğini
söyiediler.
Bu yıl ilk defa olarak İzmir
Enternasyonal Fuan'na katı-
lan Tofaş firmasının Bölge
Teknik Müdürü Saffet Üçün-
cü, Türkiye otomobil piyasası-
nda, en büyük payın kendileri-
ne ait olduğunu belirterek. bu
yıl 140 bin otomobil üretimini
hedeflediklerini bildirdi. Geç-
miş yıllarda 420 milyon do-
larlık yatınm yaparak, Tempra
motorunun yerÛ olarak üreti-
mini gerçekieştirdiklerini ve
Doğan SL ve Kartal SL'^e koy-
duklannı anlatan Üçüncü,
"Patlama noktasındayız. Biri-
kimimizi, ürünleriyle sergile-
mek istedik" dedi.
Saffet Üçüncü, gelecek yıl Ti-
po'nun yerli olarak üretilece-
ğini, Tempra station vagon ve
Tempra 2000'in yerli üretimi-
nin de tasarlandığını kaydetti.
Mazda yetkilileri ise yeni rao-
dellerini de sergiledikleri stand-
lannda, otomobillerinin gelece-
ğJn araçlan olduğunu söylüyor-
lar.
Ayçiçeği yağı marka bilinci
Bütûn fırmalar pazar paylannı artürmak için ürünlerini ta-
nıtmaya uğraşıyorlar. Piyasaya yeni yeni margarin mai'kaları
çıkmakta. Bütün bu rekabet içinde tüketicinin aklında yerle-
şen rnarkalar şunlar:
Markalar
Komilı
Ona
01in
Salat
Aymar
Biryağ
Vita
Paksoy
Kırlangıç
Tansas
Krıstal
Tariş
Diğer
813
48.3
41.3
38.3
34.1
17.8
15.6
89
7.1
5.7
5.4
3.5
8.9
Baz: Peva Omnibus araştırması 1.000 ev hanımı (İstanbul
500, Ankara 250, izmir 250).