15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BAYFA CUMHURİYET 31AĞUSTOS1992 PAZARTESİ 2 OLAYLAR VE GORUŞLER *'Savulun, Hdnci Cumhuriyet Geliyort'' ITumhun>etımızde tam' gelışememe duraklamalarT olmuştur Olmaktadır la. Ama ozde ve temelde ılkesel red ve yansımalara dayah kesın kesılmeler Rupture categonque)ler sureklılığı yoktur Prof.BAHRİSAVCI Efendım, ne ımış7 Cumhunyet, şu kadar yıl mce ılan edılmış. ama o, asla ve katâ. bır de- nokrası değılmış, ve olmamış O. oton- »ryanızmlenn at ovnattığı bır dun>a kon- .onkturunun gereğı ve kopyası bır tur dıkta- oryaımış Turkıye'yı, hâlâbaskı altında tuta- ak, demokrasıleşmesıne engel de olmuşmuş, ılmakta ımış, hâlâ Onun ıçın. tanhte kalmalı mış Ve şımdı, bıreyı-serbest gınşımı-serma- «yı-Sevr'le butunleşen bır federasyonculuğu meçikaran bır yenı Cumhunyet (ıkıncıCum- lıınyet) kurulmalı ımış' Zaten ve aslında, cumhunyet ıle demokrası, bırbınyle uzvı bağı »lmayan ıkı ka\ ram ımış1 Bınncısıne "Cum- lunyettır" dıyerek, onunla demokrasıleşme lapısının ıyıce açılmış olduğu sanısına kapıl- namalı ımış' Bu seferkını demokratık kılmalı mış Devletı, kuçulterek-bıre\ı, onealarak ul- leyı, Sevr boluculuğu ıçınde federasyonculaş- trarak sermaye gjnşımulığını de en one ala- a k Şımdı, gerçeğe bır bakalım O zaman, ılkonce şunu saptamak zorunda kalınz Batılı Demokrası. Atına'dan-Ronesanstan- Aydmlıklar Çağından-1776, 1789, 1830, 1848'lerden gelen bır sureç ıçındekı bır gelı- şımdır Felsefesel ozü, usun (ratıonun) laık egemenlığıdır Hukuksal ıçenğı, bıreyın-aıle- nın-mesleğın-sos>al katmanın-ulusun ozgur- luğu, eşıtlığı, mulkıyetı guvencesı, zulme dı- rcnmesı ılkelendır Sıyasal çatısı, Kıralı berta- raf eden Cumhunyet ya da etkısı? kılan meş- rutıyettır Bu çatı altındakı sıyasal >apısı da Temsılı Hükumet-Kuvvetler Aynmı (erklenn bır kurumda, daha doğrusu bu kuruma ege- men bır "Tek ın elınde olmaması) bu ılkeler altında bır ulusal devlet, bu devlet ıçınde de, yasama-yurutmeerklennın dengesı temelınde parlemantanzmdır Sosyal dayanağı ıse, ço- ğulcu bır toplum (butun bıreyler ve gruplar mozayığı unıter bır parlemantanzm ıçınde merkezı kımhklenne kavuşturan bır plura- lızm)dır Yontemı de. karan konsensusten çı- karmadır (Ünıter parlemantanzm mozayı- ğınde, çoğunluğun, tartışmaya, katılan butun eğıhmlen ozumseyerek ulaştığı bırleşık nza oluşturma yontemıdır Sonra, ıkıncı olarak şunu da saptamak gerekır Almanya'nm Hıtler donemınde, cumhunyet ıle demokrası arasında tıpkılık yoktur Hıtler, sozde "Halk Ruhu"nun tek temsılcısıdır O nıtelemı ıle, "halkın kendını kendı seçtığı temsılaler elıyle yönetmesı de- mek olan cumhunyetın ve onun meclısının us- tundedır Işte bızım cumhunyetımız, böyle bır kon- jonktunın urunu olarak, bır dıktatorya ozun- de değıldır Bızım saltanatı-Hılafetı mulga ve merfu kılan (kaldıran), kavmıyetten ulus tek- lığıne geçen cumhunyetımız. hemen yukankı satırlarda ozetlenen demokrası ılkelenyle, bır unıter parlemantanzm demokrasısıne, yanı temelde ulusun kendını, kendı seçtığı temsıl- aler elıyle yönetmesı sıstemıne bır acıhmdır Uçuncu olarak saptamak zorunda olduğu- muz gerçek de şudur Turkıye'nın sıyasal rejı- mı (ve cumhunyetı), Hakan, Halıfe, Sultan otontaryanızmlennden demokrasıye yönelış (o tek ve ebedı cumhunyete. her aşamada onu, demokrasıyle tıpkılaştırmaya yonelış)tır bır goksel erkten, bır Sevr tutsaklığından, laık usun, ınsanı ve halkı her turlu bağ ve bağ- nazlıktan ozgurluğe doğru goturduğu bır olu- şumdur Bu nedenle, bızım sıyasal rejımımızm ozun- de halkın, kendı kendısını yonetuğı demokra- sıyı reddeden, yadsıyan, ondan cayan bıf-ılke yoktur Kurulan ve gelıştınlmek ıstenen de- mokrasıde, "Erbab-ı saf'den oluşan bır halk vardır Onun oluşturduğu ulus butununde kı- şı, zumre ayncalığı yoktur Turkıye, yaklaşık ıkı yuz yıldır, Orta Asya hakan, kagan oton- taryanızmınden, Ortadoğu Tannsal hukuk sultancılığından, demokratık dınamıkler den- gesı demek olan bır rejıme doğru gelışmektedır Çağdaşlaşma, aşamalan gösterir Aslında bu otontaryanızm ve sultacılık çok koklu bır gelenektır Onun ıçın, surecın de- mokrası-cumhunyet evresınde bıle, demokra- sıleşmede buyuk guçlukler yaratmıştır, yarat- maktadır da Fakat, bütun duraksamalara, sapmalara, kımı genlemelere karşın sıyasal gucun, once yeryuzune ınışı, ınsan haklanyla sınırlanışı, halkla ortaklığa uğraması, bu ortaklıkta Ha- lıfe-Sultanın antlanışı. boylece, halkın kendı kendını yonetme ıstencının bır meclıste kı- vamlanışı, sıyasal orgutun, parlemantanzm bıçımıne yonelışı, onun ıçınde de bır konsen- sus demokrasısı karaktennın aranışı, çızgısı yıtmemıştır Bu çızgı hep, toplumu, bır "asn Heyet-ı Içtımaıye" kılma yonunde aşamalar gostermıştır Evet efendım. bır başka deyımle soylemek ıstersek, şu gerçeğı vurgulamak gerekır kı Bı- zım cumhunyetımız totalıter cumhunyetler- den ayn olarak, demokrasının, şu ezelı ve de süreklı olan ılkelen uzenndedır Ulusun yazgısını, gene ancak, ulusun azım ve karan kurtanr, dıyerek, Kuvay-ı Mıllıyeyı amıl yapıa ırade-ı mıllı- yeyı hakım kılmak, esastır, dıyerek. Egemenlık, kayıtsız şartsız ulusundur dıye- rek, Bu egemenlığın ve erklenn Meclıs'te belır- lendığını vurgulayarak, Ve Ankara'dakı bu meclısm, ulusun ve tum ulkenın gerçek temsılası olduğunu vurgu- layarak, Ve de Meclıs'ın ustunde, başka hıç bır ma- kam \e sıyasal kuruluş yoktur, dıyerek, Ve en sonunda, bu mecUsı (parlamentoyu) bıle, demokrasının en ondekı kurallanndan olan "hukuk'a ram ederek (hukuka bağlaya- rak, meclısı hukukun buyruğu altına soka- rak) Sonuç Boylece, Turkıye'de de cumhunyet ıle Ay- dınlıklar çağının, demokrası devnmlennın ev- rensel ılkelen, re)imın temelıne, ozune yerleştı- nlmıştır Acemılıklere, zıkzaklara-duragan- lıklara karşın Tanhten gelen, tanhe gıden cumhunyetm "dunu"ne eleştınlennız olabı- lır, "bugunu"nden hoşcul olmayabılırsınız, yannf'ındakı sorunlanndan korkabılırsınız Fakat, eğer tanhı okuyabılırsenız, yukanda, ancak başlıklannı koyabıldığım ılkelenn ışığında, demokrası ıle butunleşmış cumhun- yetımızın nasıl bır laık-unıter yapı ıçınde "bır" ve "butun" olarak suregenlık kazandığını da algılarsınız Sız, Fransa'dakı cumhunyetlenn numara- lanmalanna bakmayın Onlan, orada gene kendı tanhlen yaratmıştır Bu tanhın ozetı şu- dur 1789'lardan ben, cumhunyetı (cumhun- yetlen) otontaryanızmler kesmıştır En so- nuncusunda da, parlemantanzmden, bır tur başkanlık rejımıne doğru bır denemenın getır- dığı bır kesıntı vardır Bu kesıntı (rupture) ve denemelenn ıçındekı cumhunyetlen anlat- mak ıçın numaracılığa gıdılmıştır Numarayı demokrasının uğradığı kesıntıler venr Bıze gelınce Cumhunyetımızde "tam gelı- şememe duraklamalan" olmuştur Olmakta- dır da Ama, ozde ve temelde ılkesel red ve yansımalara dayah kesın kesılmeler (Rupture categonque)ler sureklılığı yoktur ARADABIR NEVZAT ERDEMİR Hukukçu Andın Hukuksal Önemi Bılındığı uzere Sayın Turgut Özal, ANAP'ın azınlık oyu ıle Çankaya'ya tırmandıktan sonra Cumhurbaşkanı sı- fatıyla, devletın varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve ulu- sun bolunmez butunluğunu ulusun kayıtsız ve koşulsuz egemenlığını koruyacağına anayasaya hukukun ustunlu- ğune, demokrasıye Ataturk ılke ve devrımlerıne ve laık cumhunyet ılkesıne bağlı kalacağına ulusun huzur ve go- nencı, ulusal dayanışma ve adalet anlayışı ıçınde herkesın ınsan hakları ve temel ozgurluklerden yararlanması ulku- sunden ayrılmayacağına, TC nın şan ve şerefını korumak ve yuceltmek ve uzerıne aldığı gorevı tarafsızlıkla yenne getıreceğıne Turk ulusu ve tarıh onunde, namus ve şerefı uzerıne' antıçmıştır Ancak Saytn özal Çankaya ya çıktığı ılk gunden bu yana anayasanın tarafsızhğına ılışkın kuralları ıle gorev yetkılerıne ılışkın hukumlerı sureklı ıhlal etmekte anamu- halefet partısını ıkıncı elden yonetmeye, muhalefetın dozu- nuayarlamaya ona yon vermeye songunlerdeeskıpartı- sıne ıcazetlı genel başkan aramaya devam etmektedır Butun bunlardan daha acı ve vahım olanı da ulkenın ve ulusun bolunmez butunluğunu temsıl etmesı gerektığı hal- de, devletın unıter yapısını sarsacak tavırlar ıçıne gırmek- te, kendısını hıçbır hukuk kuralı ıle bağlı saymamakta, dev- letın olanaklarını partı ıçı ıktıdarkavgalarınaalet etmekte- dır Sayın özal'ın bu sorumsuz ve hukuksuz davranışları Turkıye Cumhurıyetı'nın bırlığıne ve onun temsıl ettığı Cumhurbaşkanlığı kurumuna zarar vermekte orselemek- tedır Sorumsuz olmakla sorumsuz davranmak aynı şey değıldır Cumhurbaşkanına partı kulısıne gırmek Cum- hurbaşkanlığı forsu taşıyan araçtan partı selamı vermek yakışmamaktadır Sayın Özal ın anayasa ve hukuk kural- larına uyma konusunda yurttaşlarına tyı ornek olması ge- rekırken, tersını yapması genış halk kıtlelerını 'Olamaz boyleşey 1 dıye bağırtmaktadır Hıçbır kışı ya da kuruluşun anayasa ve hukuk kurallarını "ıhlal ayrıcalığı' yoktur ve olamaz Cunku Anayasa hu- kumlerı, yasama yurutme ve yargı organlarını, ıdare ma- kamlarını ve obur kuruluş ve kısılerı (bu arada Sayın özal'ı da) bağlayan temel hukuk kurallarıdır (Anayasa md 11) Ulus temsılcılerımn, özal'ın anayasa ve hukuk kural- larını sureklı olarak ıhlal etmesıne seyırcı kalma hakkı yok- tur TBMM, bu ıhlallerı onlemekle gorevlı ve yetkılıdır Anayasa Cumhurbaskanlığına seçılecek kışının nıtelıkle- rını saymış tarafsız olacağını belırtmıs ve seçılenın, varsa partısı ıle ılışığının kesıleceğını kurala bağlamıştır (md 101) Hukuk kurallarını, obur kurallardan (dın ahlak, gorgu vb) ayıran en belırgın nıtelık, bu kurallara uyulmamasının bellı bır yaptırımının (mueyyıde) olmasıdır Cumhurbaş- kanı seçılen kışının anayasada tanımlanan mıtelıklerı yı- tırmesı halınde, bunun yaptırımı şudur Anayasal nıtelıkle- rı yıtıren kışının Cumhurbaşkanlığı srfatı sona erer Anaya- sanın, Cumhurbaşkanının andını duzenleyen 103 madde- sı ıçı boş ve bıçımsel bırformulden ıbaret sayılamaz Nasıl kı Cumhurbaşkanı seçılmek ıçın anayasada tanımlanan nıtelıklerı taşımak ve seçımden sonra ant ıçmek gereklı ıse, bu gorevın devamı sırasında da oncelıkle (evvelıyetle) bu koşulların taşınması gerekır II) Ant konusundakı Yargıtay ıçtıhadı Yargıtay Ceza Genel Kurulu "Cumhurbaşkanlığı sı- fatının seçımle değıl, ant ıcme ıle baslayacağını" ıçtıhad etmıştır (2 4 1990 gun 1990/9 = 84 E 1990/160 K Sayılı) Cumhurbaşkanlığı sıfatının kazanımı ıçın gereklı olan ko- şulun, o sıfatın devamı ıçın de zorunlu bulunduğu açıktır Cumhurbaşkanlığı makamı, seçılen kışının, anayasada tanımlanan nıtelıklerı yıtırmesı nedenıyle hukuken boştur Çankaya da şu anda hukukı değıl fıılı bır durum vardır Anayasa "olum çekılmeveyabaska bır sebeple Cum- hurbaşkanlığı makamının bosalması halınde yenısı seçı- lınceye değın TBMM Başkanının Cumhurbaşkanına veka- letedeceğını' ongormektedır Başka bır anlatımla, anaya- sa, Cumhurbaşkanlığının olum ve çekılmenın dışında, başka bır nedenle de boşalabıleceğını kabul etmektedır Hıç kuşku yok kı Cumhurbaşkanlığı makamının boşal- masına yol açan başka nedenlerın basında, bu makama seçılen kışının, seçıldıkten sonra yasal ve anayasal nıte- lıklerı yıtırmesı gelır Anayasada, Cumhurbaşkanı seçılme nıtelıklerını yıtıren bır kımsenın hangı yontemle gorevden alınacağına ılışkın bır açıklık yoktur Ne var kı, kamu hukukunda şekıl para- lellığı" dıye bılınen bır kural vardır Bu kurala gore, TBMM', Cumhurbaşkanlığı seçımınde ızlenen proseduru ışletmeksuretıyle, seçılmışkışıyı gorevden alabılır Bunun ıçın anayasanın değıştırılmesıne ya da geçıcı hukum ek- lenmesıne gerek yoktur Bu ışlem ıçın anayasanın 102 maddesının ışletılmesı gereklı ve yeterlıdır TBMM'yı bu konudakı gorevını yerıne getırmeye cağırmak btr yurt- taşlık borcu ve odevıdır TAR1TŞMA Özel TV'ler Nereye Gidiyor? Sonuç olarak, bu karmaşa ıçınde sayılannın gıderek artacağı gözlenen salt teamsel amaçlı özel televızyonlar, bu durumu ve bıçimıyle okumayan bır toplum ıçın ılende belkı de yasalarla bıle kolay İcolay onlenemeyecek bır tehlıke oluşturmaktadırlar. K ültur ve eğıtım düzeyının otesınde, okur yazarlık durumunun bıle hâlâ tartışıldığı ulkemızde ozel televızyonlar ur- kutucü bır başıboşluk ıçınde başlannı al- mış gıtmektedır Işın en uzucü yanı da bu gıdışe ne konuyla ılgılı aydınlar yeterlı, et- kın bırleşık bır tepkı gostermekte ne de her kanattan polıtıkaalar bu gıdışten rahatsız oluyor ızlenımı vermektedır Bu gıdışın de- vam etmesı durumunda ozel televızyonla- nn, sıyasal partılenn karşıhklı atışma ve guç sağlama odaklan halıne geleceğı ışaret- len şımdıden venlmektedır Geçmışte ANAP propagandası yapan, bu- gun ıse onun kurucusuna ve aılesıne karşı yayın yapan Interstar ıle en yüce makamın temsılcılığını yapan bır ozel televızyon arasındakı sıyasal ve teamsel kavganın hangı boyutlara ulaşacağını yakında hep bırlıkte ızleyeceğız Sıyasıler, bu başıboşluk ıçınde ozel televızyonlan kendı çızgılenne çekmekten ve propagandalannı yapması- ndan hoşnut olabılırler ancak aynı ozel te- levızyonlann bu karmaşa ıçınde sıyasal ve çıkar lercıhlennı değışen koşullarda başka yonlerde de kullanabıleceklen gerçeğını hıçbır zaman gozardı etmemelıdırler tşın srvasal vönu dışında, denetımsızlığın Turk ha'lkına verdığı en buyuk zarar prog- ramlann genelde alt duzeydekı kıtle zevkı- ne yonebk eğlence ıçenkh olmasıdır Özel televızyonlar Sayın Erdal Atabek ın yenn- de bır deyımıyle "avanta kulturu' nu. "ızle kazan", "bıl kazan" gıbı çığlık cığlığa ven- len kolay kazanç mesajlanyla hedef kıtleye yaymakta ve bır "avanta toplumu" yarat- mak ıçın adeta yanşmaktadırlar Yabancı dızı ve fılmler bıkkınlık uyandıracak bo- yutlara varmışür Bır bakıma, ozel televız- yonlarda son zamanlarda moda olan Türk filmlenrun kulturel yabancılaşmayı onledı- ğı ıddıa edılebılır Ancak, geleneksel namus ve ahlak anlayışına dayah ıçenksız, ılkel ıhşkı ve dâvranışlar, kabadayıhk öykule- nyle örûlu bu fıhnlenn Turk toplumuna verdığı mesajlar ne çağdaşlıkla ne de ulu- sallıkla bağdaşmakta, dolayısıyla, kaş ya- payım derken goz çıkanlmaktadır Kolay kazandınrken kola> kazanma yollannı da çoğaltan ozel televızyonlar kadını kolay kazanç ürunu olarak kullanmada da haylı yol almış durumdadır Boylelıkle zaten okumayan ve fazla du- şunmeyen halkımız başıboş, denetımsız e%- lendınlmektedır Batılı uzmanlar, Baü kaynakh eğlence programlannın bır toplu- mu nasıl etkıleyebıleceğını uzun yıllardır araştırmakta ve genel olarak şu sonuca varmaktadırlar Sıyasal bılınç duzeyınde duşuş, Batı tuketım kulturu yonunde kon- sensus, eğıtım ve bılgıde duşuş, uyuşma, ış- levsızhk, vs Yabancı kaynakh eğlence programlanna bızım ıçenksız fılmlenmız, çok kaset satan şarkıcılanmızın müzık şo- lenlen, magazın basınını susleyen sanatçı- lanmızın katıldığı talk-shovv ve yanşma programlanmız eklerunce ış daha da du- şundurucu boyutlara ulaşmaktadır Ulusal kulturu konusunda son derece duyarh olan Ingıltere'de 1990 Yayın Yasa- sı ozel televızyonlarda basının, şırketlenn ve kışılenn paylanna en ınce aynntılara ınerek kısıtlamalar getırmekte, boylece ya- yın yoluyla duşunce ve çıkar tekellenrun oluşmasını onlemektedır En çok ızlenen saatlcrdekı eğlence programlanna aynlan surelere kısıtlamalar getırmekte ve bu programlann nıtehğı uzennde onemle dur- makta, eğıüm ve kültur ıçenkh programla- nn en çok seyredılen saatlerdekı dağılımı konusuna dahı el atmaktadır Ozeüe, yenı Ingıhz Yayın Yasası özel ka- nallan rekabete açarken programlann nı- tehğı ve yayın saatlen uzennde aynntılı ku- rallar koymaktadır Kamu_ ahlakına aykın, kışılenn ozel yaşamlanna dıl uzatan duzeysız programlar uç aşamah bır dene- üm mekanızması tarafından takıp edıl- mektedır ITC (Independent Televısıon Commıssıon) kural ve yaptınmlan sapta- makta, BCC (The Broadcasung Compla- ınts Commıssıon) şıkâyetlen değerlendır- mekte, BSC (The Broadcasung Standards Councıl) program standartlan ıle ılgılı yol gostencı kurallar koymakta, goruş bıldır- mektedır Butün bu duzenekler İngılız halkına duzeyh, nıtelıkh programlar ızlete- bılmek amaayla kuruhnuştuT Turkıye'de Batı tana tuketım, yaşam bı- çımı bır ozlem olurken ve tum kanallar Baü yaşam bıçımını yansıtan yabana fılm- lerle doldurulurken ve hemen her konuda Batı'nın yarunda olduğumuz dıllerden du- şurulmezken, denetım ve rutehkten soz açıp, Baü yayın vasalannı ornek gosterdı- ğınızde, bırden mılhyetçı bır çıkışla "bızım vapımıza uymaz' gıbı gosterme sozlerle karşılaşırsınız Sonuç olarak, bu karmaşa ıçınde sayıla- nnın gıderek artacağı gözlenen salt tecım- sel amaçh özel televızyonlar, bu durumu ve bıçimıyle okumayan bır toplum ıçın ılende belkı de yasalarla bıle kolay kolay onlene- meyecek bır tehlıke oluşturmaktadırlar Tek umudumuz ozel televızyonlan, tele- vızyona duşkun halkımızı nıtehkh bır top- lumda olması gereken bıhnç, bılgı, kültur, eğıtım ve eğlenme duzeyıne ulaşüracak, eğıüm-kultur-eğlence dengesını ıyı kuran nıtehkh programlar yayınlamaya yonelte- cek duzenlemelenn bır an once yapılması- dır Bu konuda gerekh değışıkhk ve duzen- lemeler ıçın tum parlamento uyelennın ıve- dı ve duyarh davranması Turk ulusuna bağhhklannın ve ulusal değerler konusun- dakı duyarhhklannın bır gostergesı ola- cakür Doç. Dr. ŞERMtN TEKİNALP İstanbul Ûmversıtesı PENCERE Şenol, Bipol, Şehmuz... Şenol, askerlık çağına gırmış Baba suskun Anadertlı Evde kımse sozunu açmıyor, ama, ıçın ıçın duşunuyor Buyuklerın yureğır» bır kurt kemırıyor, çocuk kurada Gü- neydoğu ya duştu mu ne olacak? Allah korusun Tedırgınlık komşulara da geçıyor, açıktan konuşulmu- yor ama, fıskos suruyor Hem canım bu çocuk nasıl, ne zaman buyudu? Daha dun kısa pantolonla mahallede saklambaç oynamıyor muydu' Komşu nanımlardan bırı şaşırdı - Aaa< Ustume lyılık sağlık, Şenol buyudu de adam mı oldu? Şenol un da dunya umurundaydı1 Insan maça gıtmek- ten, sınemadan sınemaya dolaşmaktan yorulur mu1 Ama yıllar goz açıp kapayıncaya kadar geçıyor, askerlık şubesınden çağrı kapıya dayanmaz mı'' Baba - Ulan hayta senden asker olur mu"> Amca Bey asker emeklısı - Gıtsın, adam olsun, yatkalk, uç haftada muma çevırır- ler, çakı gıbı asker olur Baba çekıngen - Ağabey senın tanıdığın vardır, çocuğu harcamayalım. - Ne demek o9 - Iyı bır yerde askerlığını yapsa' Guneydoğu tekın değıl, dıyorlar Amca Bey ne de olsa asker, kaşları çatılır, yeğenmı sevı- yor, ama, bu ış başka ış - Benden boyle şey ısteme1 Aıle buyuklerı toplanır, torpı' ıçın yol yordam aranır, ev- de sıkıntı yoğunlaşır Bızım gazetede dun yayımlanan Berat Gunçıkan'ın ha- berınde var Kore Savaşı'na katılan erlerde gorulmemış, ama, Guneydoğu'da askerlığını yapanlar tezkere aldıktan sonra da, sankı çatışmaların ıçınde yaşıyorlarmış gıbı 'Vı- etnam sendromu nu benlıklerınde taşıyorlarmış Kore Savaşı nı anımsarım, 'komunıstlerle savaşmak ıçın herkes kuyruğa gırmıştı Ikıncı Dunya Savaşı ertesıy- dı, Turkıye dunyaya kapalıydı, seruven tutkusu delıkanlıla- rın yureğını yakıyordu, duğun bayram havasındaydı her- kes, davul zurnayla yola çıkılıyordu Toplumda oyle bır hava vardı kı kımse elıne kalemı alıp yazamadı - Yahu bıze ne' Dunyanm ta otekı ucundakı elın garıbiy- le savaşmaya neden gıdıyoruz? Savaş ıçın bır coşku kopuklenıyordu kı sormayın' Nere- deyse çıftetellı oynayacağız Ama bu kez bız bızeyız Anadolu duşman ıstılasına mı uğramış^ Sen benı oldureceksın, ben de senı' Nıçın? Anla- mı yok 1 Guneydoğu da askerlığını yapmış Bırol anlatıyor - Sıırt sokaklarmda gece devrıye gezerken ağladığımı anımsıyorum Kar yağıyordu ve kulağıma dayadığım tran- sıstorlu radyoda Nılufer 'Başımın ustunde donup durma- yın kar tanelerı nı soyluyordu Donduğumde ıse ınsanlara kızdım, orada savaş vardı, burada herkes gulluk gulıstan- lık ıçınde yaşıyoıdu' (Cumhunyet, 30 8 1992) Evet İstanbul dayahey' Vur patlasın, çal oynasıni La- le Devrı nı de geçtık, kaplumbağaların ustune mum dık- mek ne demek 1 Çırağan Sarayı'nda gorgusuz zengınlığı- mızın ustune tuy dıkıyoruz Ama bu memleketın çocukları Guneydoğu da bırbırını kırıyormuş Şenol u ya da Bırol u duşunen kım? Şehmuz'u zaten, çoktan gozden çıkarmışız ölumle burun buruna yaşamak, tehlıkenın nereden ge- leceğını bılmeden, gununu geçırmek, anlamsız bır kavga- nın ıçıne duşmek elbette kışının ruh dengesını bozar In- san neyı nıçın yaptığını duşunen bır yaratıktır Guneydoğu sorunsalında bu sorularayanıtyok Batı, İstanbul dan baş- layarak ' hab-ı gaflet' ıçınde horluyor Çocuklarımız da Doğu da karşı karşıya geliyor, bırbırını nasıl oldureceğını duşunuyor Pekı bu arada Şenol askere gıttı mı? Sanırım Keratayı çoktan ben gormuyorum Bıldığım kadarıyla ne Kurt sorunundan haberı vardı, ne emperyalızmın E'sın- den Somuru momuru, demokrası memokrası Şenol u ırgalamazdı Fenerbahçe yı tutar, top peşınde koşar, hay- lazın bırıydı Çok da sevımlıydı Şımdı o da Bırol gıbı Sıırt sokaklarmda nobet beklerken ağlıyor mu? Hay Allah yaşıtı Şehmuz'lafutbol oynayacak- larına bırbırlerını vuracaklar' Kımbılır, belkı Şehmuz da Fenerbahçelıdır İstanbul Yüksek Titaret ve Marmara Üniversitesi I.I.B.F. Mezunlar Derneği Yayın Organı İÇİNDEKİLER DENGE DERGISI CMŞKMJTtKA Rauf DENKTAŞ HEDCFStZ DEMOKRASI VE TÛRKİYE Erdal INÖNU Bulent ECEVİT Alparslan TURKEŞ KayaERDEM KAPAK YORUM Prof Alı R za ONUR Yrd Doç SevalYAKIŞAN EKONOMİ Prof Dr Tansu ÇIUER Işın ÇELEBI ENFLASYON LOOtSl Pro( Osman Z ORHAN VEBGI Dr VaysSEVIâ GÖRÜŞ Pro* Dr AMIa 8AĞRIAÇIK DEMOKRATIK KURUMLAR Butenl ECZACIBAŞI Memduh HACIOĞLU Şevdet YILMAZ Prof UlkuAZRAK BİR VATANDAŞ Barış MANÇO nşPOÜTtKA llnur ÇEVİK Prof YaşarGURBUZ D1ŞTİCARET DR UzeyırGARlH Prof Dr Tunç EREM GÖROŞ MmaOZEVREN KULTÜR VE SANAT F*jıSAÛLAR Dr Nejat ECZACIBAŞI LemanSAM 17 SAYMM EKİ: AZERBAYCAN DOSYASI 3 AYOA BIR YAYIMLANIR AZERBAYCAN DOSYASI GENEL MERKEZ Mıthatpaşa Cad Ticaretlıler Sarayı16röKızılay/ANKARA Tel 434 3716 4322319 İSTANBUL IstıklalCad MısırApt 311/1 Beyofjlu / İSTANBUL Tel 249 91 06 Abone Bu Yıilık 100 000 TL AltıAylık üOOUOTL Of)ri'rıcıl..r^ Yıilık 30 000 İLAN BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1991 117 Davdcı Istanbul MuhakemAt Mudürluğu tarafından davalılar, lbrahım HablLluca Frkret Candemır Mehmet Bellı alevhlenneaçılan 7 810 800 TL Hazıne alacağının 15 11 1988 tanhınden ıtıbaren yasal faıa ıle bırlıkte tahsılı davasındd Fındılczade ŞahverApt Mehmet AkıfSk No 5/l2adresındeoturdu- ğu bıldınlen Fıkret Candemır e dava dılekçesı ve meşruhatb davatıye teb- lıg edılememıştır Savcılıkça yapünlan adres draştırmasından da adresı nın nakıl almadan ay nldığı ve buna daır yokluk belgesıyle bıldınldığınden davalı Fıkret Candemır e dava dılekçesı ve duruşma gununun meşruhatlı olarak ılanen teblığıne karar venlmış olmakla karar gereğınce alejhıne açılan alacak davasının dumşması 5 11 1992 gunü saat 10 25 le olup be- lırtıten duruşma gununde davalı Fıkret Candemır ın mahkemede hazır bulunmddığı takdırde tahkıkata ve yargılamaya yokluğunda devam edı- leceğı ve hüküm venleceğı ılanen teblığolunur Teblıg yenne kaım olmak uzcre ılan olunur Basın 36251 Satılık Rusjeneratoru 15 KVA Tel.: 59100 94 (21 00'den sonra) DİSK-TEKSTİL İŞÇİLERİ SENDİKASI Genel Kurul Seçim Sonuçları Teksttl Işçılen Sendıkası'nın 22-23 Ağustos 1992 tarıhınde yapılan Olağanüstü Genel Kurul'nda 2821 sayılı yasanın 14'üncü maddesı uyannca zorunlu organlara seçılenlenn adı soyadı ve seçıl- dıklerı görevler aşağıda belırtılmıştır llgılılere ve üyelenmıze duyurulur GENEL BAŞKAN: Rıdvan BUDAK YÖNETİM KURULU ASİL UYELERİ 1- Suleyman ÇELEBİ 2- Hüseyın KAYABAŞI 3- Günay ONAYMAN 4- Muharrem KILIÇ 5- Selım OMAY DENETİM KURULU ASİL ÜYELERİ 1- Muzafîer SUBAŞI 2- Ismaıl ALP 3- Ramazan GÖRMÜŞ ONUR KURULU ASİL UYELERİ 1- Sadık KIZANLI 2- Mehmet KARUBULUT 3- Zebıde KARA 4- Nacı AKPINAR 5- Zafer DOYGUN TEKST1L İŞÇİLERİ SENDİKASI Genel Yönefam Kurulu GENEL SEKRETER: Hûseyin AKDUMAN YÖNETİM KURULU YEDEK UYELERİ 1- Ayşe AKTAŞ 2- Hasan Fehmı DEMİR 3- Erol UYANIK 4- Seyfettın ANIL 5- Asker KÖROĞLU 6- Mahmure KARAOĞLU 7- Levent OKTAY DENETİM KURULU YEDEK ÜYELERİ 1- Yaşal YILDIZ 2- Sebahattın ERUYANIK 3- Ahmet GÜNEŞ ONUR KURULU YEDEK ÜYELERİ 1- Ruhı YILMAZ 2- Yusuf HANOĞLU 3- ismaıl ÖVÜNÇ 4- Ahmet GÜNEŞ 5- Mûmıne HANCAN İLAN CEYHAN1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 1980/1380-361 Ceyhan ılçesı Doruk Köyü 567 parsel hakkında mahkememızden venlen 11 12 1990 tanh ve 1980/1380-361 esas ve karar sayılı karan ıle davacı Hazıne'nın ıtırazının reddıne, taşınmazın davalılar Alı Yıl- maz ve arkadaşları adına tapuya tescılıne daır karan ıle Hazıne vekı- hnın 25 3 1991 tanhh temyız dılekçesı davalılar Velıce ofelu Alı Yıl- maz ıle Emıne Çetınkıran mırasçısı Sarmıye Çetınkıran'a 7201 sayılı yasa uyannca ılanen teblığ olunur Basın 49806 İLAN CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 1980/1472-568 Ceyhan ılçesı Donık Köyu 337 parsel hakkında mahkememızden venlen 13 12 1989 tanh ve 1980/1472-568 esas ve karar sayılı karan ıle davacı Hazıne'nın ıtırazının reddıne, taşınmazın davalılar Osman Caymaz ve arkadaşları adına tapuya tescılıne daır karar üe davacı Ha- zıne vekılının 14 3 1990 tanhh temyız dılekçesı davalılar mırasçılan Seyfı Coşkun ıle İsmaıl kızı Euf Öter'e 7201 sayüı yasa uyannca üa- nen teblığ olunur Basın 49802
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle