15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SfcYFA 12 CUMHURİYET 31 AĞUSTOS1992 PAZARTESİ DIZIYAZI Soru şu: Baü Saraybosna'ya niçin müdahale etmiyof? Verilen yanıtçok basit: Çünkü petrol yok Savaşı seyredenBaü batıyor KORKUNUN BAŞKENTİ SARAYBOSNA SİNAN GÖKÇEN -6- Vlilyacka nehri Saraybosna'yı ikiye böier. Kent nehrin iki yanında düz bir çizgi olarak uzanır. Nehrin üzerindeki çok sayıda köprü, iki tarafı birbirine baglar. Işte bu köprülerden birinin üzerin- de. 28 Haziran I9l4'te, Gavrilo Prin- cip adlı Bosnalı bir Sırp milliyetçisi A\usturya-Macaristan tahtının varisi Arşidük Franz Ferdinand ve kansını öldürerek dünyayı dört yıl boyunca yakıp kavuran ateşin kibritini çaktı. Dört yılın bedeli Saraybosnalı gazeteci dostumuza göre dünya şimdi bu dört yılın bedelini ödetiyor kente. "Senin insanın, senin Bhrgazetecıyegore Saraybosna tarihindeki iki hatanın bedelini ödüyor. Bu hatalardan ilki, Gavrilo Pirincip adlı bir Sırp milliyetçisinin Avusturya-Macaristan veliahtı Franz Ferdinand'ı Saraybosna'da öldürerek 1. Dünya Savaşı'nın ilk kibritini yakması. İkinci günah ise Saraybosna'nın Nazi işgaline karşı Partizanlann yanında saf tutması. köprünün üzerinde adatn öldürerek dünyanın çivisini çıkarttı. Bizim kent- lerimiz yandı, yıkıldı. Şimdi sıra sende. Yan, yıkıl. Bız seyirciyiz" diyor dünya Saraybosna"ya. Dostumuza göre Saraybosna'run suçu bununla da bitmiyor. Savaş başlatan şehir olmaktan daha büyük bir günahı var kentin. Saray- bosna'nın çocuklan İkinci Dünya Sa- vaşı sırasında Alman faşizmine direni- şin bayraktarlığını yapıyor. Saraybos- na, Partizanlann safında katıhyor savaşa. Batı elbette bunu hiç unutmu- yor. Her şey afledilebilir ama, komü- nizmi desteklemek asla. İki büyük savaşın suçlusu Saray- bosna, şimdi kendi savaşını veriyor. Tanka, topa, havana. rokete karşı Ka- laşnikoflan ile kendini savunuyor, Dünya seyrediyor. Saraybosna'da konuştuğunuz kişi- ler. biz sorulanmızı bitirince, hep şunu söylüyor :"Şimdi ben bir soru sorabilir miyim?" Soruyu biliyorsunuz: Sırpla- ra karşı uluslararası bir askeri müda- hale olasılık dahilinde mi? Soruyu biliyorsunuz da, yarutı bil- miyorsunuz. Dahası şöyle bir tereddüt yaşıyorsu- nuz. "Umutlanmayın, uluslararası askeri bir müdahale çok zayıf bir ihti- mal" demek durumundasınız. "Ulus- lararası konjonktür..." gibi süslü söz- cüklerle başlayan Batı kaynaklı açık- lamalar size bu karurun ipuçlannı veriyor. Ama bu durumu bu netlikle söyle- me ağınnıza gidiyor. Bir suçluluk ve sorumluluk hissine kapılıyorsunuz. Lafı ağzınızda geveleyip, anlam çıkar- tılması güç ve yuvarlak cümleler kuru- yorsunuz. Çünkü, Saraybosna'run artık dire- necek hali kalmamış. Bunu görüyor- sunuz. En büyük umutlannm uluslararası bir müdahale olduğunu kavnyorsu- nuz. Ancak Saraybosna'nın, uluslararası bir müdahalenin yelkenlerini şişirecek dinamiklerden yoksun olduğunu da biliyorsunuz. Temelde, Batfnın Bosna-Hersek'te vazgeçilmez, yaşamsal çıkarlan yok. örneğin, sık kullanılan klişe bir de- yişle, Bosna-Hersek'te petrol yok. Çı- karlan olmayınca Batı, evlatlanrun Bosna'da ölmesini kendi kamuoyun- da meşrulaşüracak araçlardan yok- sun. İkincisi. Bosna-Hersek bir anlamda ABD ile Avrupa arasındaki çekişme- nin kurbanı oluyor. VVashington, Av- rupa'nın, kendi göbeğindeki meseleyı kendisinin halletmesini istiyor. Uza- ğında durmak istiyor. Böylece belki de bir taşla iki kuş vu- racak. İlk olarak, her başkentinden bir başka ses çıkan Avrupa'nın henüz si- yasi bir birlik oluşturmaktan ne kadar uzak olduğunu gösterecek. İkinci ola- rak da, kendisinin başı cekmediği, ağırlığını koymadığı bir girişimin so- nuçsuzluğunu vurgulayarak Avrupa'- ya 'bana her zaman muhtaçsınız' mesajını verecek. Uluslararası bir askeri müdahaleyi neredeyse imkânsız kılan bir üçüncü etmen de coğrafı koşullar. Bölgenin dağlık ve ormanhk yapısı. herhangi bir yabana orduyu batakhk gibi yutabilir. Bölgenin yabancısı, halkın yabancı- sı bir yabana ordunun Bosna-Her- sek'in dağlannda yerli insanlardan oluşan bir başka güce karşı savaş yü- rütmesi olağanüstü zor. Bu zorluğu aşmarun tek yolu, bölge- ye çok sayıda asker göndermek. Bu ise hiçbir devletin yüklenmek istemeyece- ği kadar büyük bir mali.yük yaratır. Özellikle Boşnaklann vurguladığı bir başka gerekçe de, din farkhlığı. Boşnaklar, Batı'run, Avrupa'nın tam ortasında bir Müslüman devlet iste- mediğine, bu yüzden de olup bitene göz yumduğuna inanıyorlar. Boşnak- lara göre, Batı başkentleri, Bosna'daki Müslümanlann sayısı tahammül ede- bilecekleri bir düzeye inene kadar, Bosna-Hersek'teki katliama seyirci kalmaya devam edecek. Elbette her şey dönüp dolaşıp çıkar faktöründe birleşiyor. Batı, çıkannın bile olmadığı dağlar- da çocuklannın ölmesini istemiyor. Anlaşıhnaz tavır Bu anlaşılabilir bir tavır. Anlaşıl- maz olan şu. Batı, elinden gelebilecek olanı da yapmıyor. Sırbistan'ı ciddi olarak sıkıştırdığı söylenemez. Sırbistan'a uygulanan ambargonun delindiği biliniyor. Delenlerin başında da Yunanistan geliyor. Baü. Sırbistan': sıkıştırmak için elindeki tüm politik ve dıplomatik si- lahlan kullanmıyor. İşleri zamana ha- vale ediyor. Zaman Sırplann işine ya- nyor. Diğer taraftan şunu vurgulamak ge- rekir. Boşnaklann istediği uluslararası askeri müdahale, hava gücü. Boşnak- lar, 'kara ordusu gelsin' demiyor. Be- lirli hedeflerin uçaklarla vurulmasını istiyor. Bu da Batı için imkânsız değil. Körfez Savaşı sırasında binanın baca- sından içeri bomba sokabilen Baü sa- vaş teknolojisi, burada çekinik duru- yor. Dünya şimdilik bu savaşın seyircisi. Ancak bu savaş naklen de yayınlanmı- yor. Birinci derecede ABD çıkarlan olmadığı için Bosna-Hersek'teki savaş CNN'in haber bültenlerinde birkaç dakika ile geçıştiriliyor. Dünya vicdanını birkaç kamyon in- sani yardım malzemesiyle temizleme- ye çalışıyor. SÜRECEK Araca Samantfaa Fox'un çıplak resminin bulunduğu bayrak asan Sırp askeri > ah.y.ti nt kadar sevimli kılabüir ki? Bosııa kaııtoıı sistemine mi koşuyor? Bosna-Hersek'te süregiden savaşa uluslararası bir askeri müdahale ola- sıhğının zayıflığı Londra Konfe- ransi'nın' sonuçlanyla da teyıd edıldi. Konferans, kabul ettiği kararlara uyulmaması durumunda bir güç kul- lanımının gündeme gelebileceğini ima bile etmedi. Bu koşullarda Bosna-Hersek'te sa- vaşın geleceği büyük ölçüde Sırp tara- fının verdiği sözlere uyup uymayaca- ğına bağlı. Sırplar, ağır silahlannın dökümü- nü ve konumlannı BM'ye bildırmeye ve bu silahlann BM denetimine gir- mesine razı oldular. Aynca, denetim- leri alundaki topraklardan çekilmek için Bosna-Hersek yönetimiyle gö- rüşmelenn başlaülmasını da kabul ettiler. Ancak Sırp tarafının verdiği bu sözlerin garantisi yok. Çünkü bu söz- leri tutmalannı sağlayacak yapünm- lar yok. Bu durumda iş biraz Sırplann insa- fina kalıyor. Kanımızca Sırplann bu sözleri tut- malan biraz uzak ihtimal. Sırplar zaman kazanmaya çalışıyor. Çözüm rotası Ancak, bu sözler yerine getirilirse savaş, politik çözüm rotasına girebi- lir. Çaüşmalar yer yer devam etse bile, bir uzlaşma mekanizması oluşturula- bilir. Bu sözler yerine getirilmezse ne ola- cak? Görüldüğü kadanyla Boşnak ve Hırvatlann, Sırplan, denetimleri al- tındaki topraklardan söküp atacak silah gücü yok. Bunu yetkili ağızlar da ifade ediyor. Gerçi, özellikle Boşnaklann, kara- borsadan da olsa, silah temini yoluna gittikleri biliniyor. Ancak, bu ahmla- nn çapı ne olabilir? Arkasına eski Federal Ordu'nun savaş makinasını almış Sırplann ateş gücünü dengele- yecek bir silah alımı ne kadar zaman- da ve nasıl gerçekleştirilebilir? Ortaya acı bir tablo çıkıyor. Bu tablo, haklı olanı güçsüz duru- ma sokuyor. Haklı olana pazarlık şansı bırakmıyor. Acıdır ki, Bosna-Hersek'in gelece- ğınde parçalanma gözüküyor. Eldeki veriler bu sonucu doğuruyor. Sırplann silah gücü, Hırvatlarla Müslümanlar arasındaki çekişmeler ve özellikle bazı Hırvat güçlerinin ta- lepleri göz önüne ahndığında, Boş- naklann, er ya da geç, kantonlara aynlmış bir Bosna-Hersek fıkrine alışmalan gerektığı ortaya çıkıyor. Bu savunulabilir bir çözüm değil. Ancak koşullar bunu dayaüyor. Çaresizliğin doğurduğu tek çare ola- rak beliriyor. Şunu vurgulamak gerek. Eğer Bosna-Hersek parçalanır, Sırplann, Hırvatlann ve Boşnaklann ayn ayn yaşadıklan kantonlara bölü- nürse, Batı bunun bedelini ileride çok ağır ödeyecektir. Sınırlar değişir mi? Çünkü böylece, Baü'nın özellikle Kuveyt'in işgalinden sonra ağzına sa- kız ettiği sınırlann zorla değiştirileme- yeceği ilkesi Avrupa'nın tam da göbe- ğinde, bağıra çağıra, herkesin gözü önünde ihlal edilmiş olacakür. Haksız olan galip duruma gelecek- tir. Ve bu örnek, gelecek kuşaklara da aktanlacaktır. T.C. SALtHLİ SULH HUKUK MAHKEMESİ İZALEİ ŞUYU SATIŞ MEMURLUĞU GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI Dosya No: 1992/4 (satış) Salihli Sulh Hukuk Mahkemeleri Izaleişuyu Saüş Memurluğu'ndan Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, adedi, kıymeti: Hissedarları Tahsin Cengiz, Cevriye Cengiz ve Tayfun Cengiz ara- sında hısseli otup, aynen taksimi mttmkiın olmadığından, mahkeme- ce satılarak şuyuunun izelesine karar verilen: Salihli Atatürk Mahallesi, Yeni Sanayi Sitesi içinde kain tapunun 55 pafta 2213 ada 1 parsel No'da kayıtlı, doğusunda Cengiz yeri ve yol, batısı yol, kuzeyi Ali Kanar, güneyi Hayri Kantarcı yerleri ile çevreli (B) bölümu, 2531 M ! miktarlı 3/28 arsa paylı, (253) m ! miktarında oto tamir atölyesi olarak kullaıulmakta olan, Salihli Sanayi Sitesi içinde iyi cins inşaatı bulunan, temiz ve bakımlı ve kullanışh cephesi gırgır kepenkli, zemini beton, tavanı çelik çatı trapez saç levha, elektrik ve suyu mevcut, içinde ve doğu kısmında merdivenle çıkılan yazıhanesi, bunun altında tuvaleti ve banyosu bulunan modern tamirhanenin ta- mamına teknik ve mahalli bilirkişi tarafından (200.000.000. TL) ik iyüz milyon lira muhammen kıymet takdir edilmiştir. Tapu kaydı: Atatürk Mahallesi 55 pafta 2213 ada 1 parsel 2531 m2 miktarında zemin kat (13) No'lu 3/28 arsa paylı dükkân. Tapusunda takyıdat ve yükümlülük yoktur. Imar durumu: Küçük Sanayi Sitesi alanı içinde kalmaktadır. Satış şartlan: 1-, Satış 02/10/1992 cuma günü saat 9.35'ten 10.00'a kadar Asliye Hukuk Mahkemeleri Yazı işleri Müdürlüğü Odası'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin "7075'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masrafla- nnı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle ahcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 12/10/1992 pazartesi günü aynı yer ve saaüerde ikinci antırmaya çıkarılacaktır. Bu arttır- mada da rüçhanlı alacaklıların alacağını, satış masraflannı ve mu- hammen kıymetin % ^ ı n ı geçmesi şartı ile en çok arttırana ihale olunur. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste- diğinden 20 günü geçmemeküzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, % 12 Katma Değer Vergisi, tapu harç ve masrafları alıcı- ya aittir. Birikmiş vergiler saüş bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacakhlarla diğer ilgilılerin (*) bu gayri menkul üzerindeki haklarını hususiyle faız ve masrafa dair olan iddilannı da- yanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan ha- riç bırakılacaklardır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde odenmezse lcra Iflas Kanunu'nun 133. maddesi geregince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Şanname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dai- rede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örnegi gon- derilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatıru kabul etmiş sayüacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1992/4 sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 35958 T.C. ADALET BAKANLIĞIBODRUM İCRA İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 1992/176 Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi kıymeti adedi evsa- fı: Turgutreis pafta 6 parsel 585'te kayıtlı 1/25 arsa paylı 22 nolu ba- ğımsız bölüm saUşa çıkanlmıştır. Gayrimenkul yalı mevkiindedir. De- nize 180 metre uzaktadır. Yol su elektrik gibi kamusal hizmetlerden yararlanmaktadır. lmar uygulaması tamamlanmıştır. Terastan denizi görmektedir. Binanın zeminınde açık mutfak, banyo VC, 1. katta 3 yatak odası vardır. Ortak yerde havuz bulunmaktadır. Ana taşınma- zın çevre düzenlemesi bitmiştir. Satışa çıkanlan 22 nolu bağımsız bö- lümün muammen değeri 325.OOO.OOOr TL'dir. Satış şartlan: 1- Saüş 5/10/1992 günü saat 10.30'dan 10.40'a kadar Bodrum As- liyesi önünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tah- min edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 15/10/1992 günü aynı saatte ve ayıu yerde ikinci arttırmaya çıkarılacakür. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartıyla en çok kıymetin % 40'ını buldu- ğunda ihale olunur. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste- diğınde 20 gunü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliyeresmi,ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış be- delinden ödenir. 3- tpotek sahibi alacakhlarla diğer ilgilılerin (*) bu gayri menkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddilannı da- yanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan ha- riç bırakılacaklardır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde odenmezse lcra Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 30 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dai- rede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gön- derilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecaünı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 92/176 sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 18/8/992 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 36059 İLAN CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NiiEN Dosya No: 1990/120-294 Ceyhan ilçesi Üçdut-Yeşilova Koyu 26 parsel hakkında mahkeme- mizden verilen 6.11.1990 tarih ve 1990/120-294 esas ve karar sayılı kararı ile Hazine davasının reddine, taşınmazın davalılar Cemile Kara ve ar- kadaşlan adına tapuya tesciline dair kararı ile davacı Hazine vekili- nin 12.3.İ991 tarihli temyiz dilekçe^. '.M Nazife Kara ve Hafize Güler'e 7201 sayılı yasa uyarınca ilanen tebliğ olunur. Basın: 49804 URLA İCRA DAİRESİ GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 1991/233 Tal. Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, ev- safı: Urla Zeytin alanı Kalabak mevkiinde ve tapunun Cilt: 17, sahi- fe: 1691 pafta: L.17.b. 12.d. 12 parsel: 1683'te kayıtlı 67.300 nr mik- tarmda cinsi tarla ve zeytinlik olan hiçbir ekim ve sürüm işi yapılma- mış bakımsız zeytin ağaçları ile kaplı ve çam fıdanı yeüşmekte olan imar uygulaması sahası dışında yakımnda elektrik hattı bulunan en- gebeli bir arazi olan 673.000.000 lira tahmini değerli taşınmazın ta- mamı satılarak paraya çevrilecektir. Satış şartlan: 1- Satış 13/10/1992 günü saat 13.30'dan 14.00'e kadar Urla lcra Mü- durlüğü'nde açık antırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tah- min edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve saüş masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 23/10/1992 cuma günü Urla lcra Mudürlüğü'nde saat 13.30-14.OO'te ikinci artürmaya çıkarılacakür. Bu arttırmada da rüç- hanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur ve muhammen değerin % 40'ını verene ihale olunur. 2- Artürmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin Vo2O'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste- diğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler sa- tış bedelinden ödenir. % 12 KDV alıcıya aittir. 3- Ipotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililerin (*) bu gayri menkul Üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddilannı da- yanağı belgeler ile on beş gun içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan ha- riç bırakılacaklardır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde odenmezse lcra Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. tki ihale arasındaki farktan ve 1t 30 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dai- rede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gön- derilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatıru kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1991/233 Tal. sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 24/08/992 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. NOT: Borçluya satış ilanı tebliğ edilemediğinden işbu ilan borçluya ilanen tebliğ yerine kaim olmak uzere de ilan olunur. Basın: 36069 İLAN CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1979/482-148 Ceyhan ilçesi Doruk Köyü 1043 parsel hakkında mahkememizden verilen 4.5.1990 tarih ve 1979/482-148 esas ve karar sayılı karan ile davacı Hazine'nin itirazımn reddine, taşınmazın Hüseyin Yalnız ve ar- kadaşları adına tapuya tesciline dair kararı davacılardan Cafer Kah- raman mirasçılan Zeliha Kahraman - Nükret Kahraman - Yakup Kah- raman'a 7201 sayılı yasa uyarınca ilanen tebliğ olunur. Basın: 49805 POLİTIKAVEOTESI MEHMED KEMAL Şakadan Söyteşüer.. Doğan Katırcıoğlu, muzip, şakacı dostlardandır. Telefo- nu açar, sesini değiştirir, şaşırtmaca verir: "Üstat nasılsın? Ben Şiar Yalçın." Sesi kalınca, telefoniktir. Telefonik denir mi, ben diyo- rum. "Çok şükür iyiyim Şiarcığım." Renk vermem, yutar görünürüm. Yırttuğumu sanır, ba- sar kahkahayı. Bu Şiar değil, Doğan'dır. Şiar Yalçın'a ge- lince, onun sesi de Doğan'a benzer. Şiar'ın on parmağın- da on (belki de yirmi) hüner vardır. Bilmece, bulmaca yapar, satranç oynar, briç bilir. Belki öteki kağıt oyunları- nın da ustasıdır. Bu oyunları oynamakla da kalmaz, gaze- telerde sütun dolusu dersler verir. Yaptığı bulmacalardan birini çözemeyen meraklısı, bir gün Ankara bürosunda az daha Şiar'ı öldürecekti. Nere- den buluyor, böyle çözülmez bilmeceler yapıyordu? Geçende, gene bir dizeyi yanlış yazmışım. Hemen bir mektup, doğrusunu döşendi, hem de birinci dizeyi ekleye- rek: Kârvânı râhı tecrîdiz hatar havfın çekip Gâh Mecnun gâh ben devr içre növbet bekleriz Ardından da "Bir daha Ankara'ya gelişinizde bendeha- neye uğrayın veya bir telefon edin de bir 'öğle rakılarf da ben size içireyim" demez mi? Oysa bilmiyor. Üç yıl var, başkente yolum düşmedi. Şiar Yalçın'ın, Ittihatçıların ünlü Maliye Nazırı Cavit Bey'- in oğlu olduğunu bilirdim de, Osmanlı hanedanı ile ilişkisi- ni, sarayla ilintisini bilmezdim. Geçende gazeteler yazdı, ordan öğrendim. Şiar'ın annesi Aliye Hanımefendi, Cavit Bey'den önce Abdülhamit'in oğullarından Burhanettin Efendi ile evlen- miş. Aliye Hanımefendi'nin Burhanettin Efendi'den bir og- lu olmuş. Adını Osman Ertuğrul koymuşlar. Doğumda toplar atılıyor, maytaplar yanıyor, şenlikler oluyor. Şama- tayı gören Şair Eşref sorası oluyor: "Ne oluyor?" "Padişahın bir oğlu oldu." "Adı neymiş?" "Ertuğrul." "Eyvah gene mi yandık, yeniden mi başlıyoruz?" Imparatorluğu kuran Osman'ın babası Kayı aşiretinden Ertuğrul Gazi değil mi? Eyvahlanması bu yüzden. Aliye Hanımefendi, günün birinde, Burhanettin Efendi'- den ayrılıyor, Cavit Bey'le evleniyor. Zamanla Cavit Bey'- den de bir oğlu oluyor, onun adını da Osman Şiar koyuyor- lar. Osman Ertuğrul ile Osman Şiar, babalar ayn olsa da analar bir (aynı karından) kardeş oluyorlar. Cavit Bey, Osmanlının erişilmez maliyecisidir. Açık ve- ren bir bütçeyi savunurken: "Bütçe açıklannın eğitici erdemi vardır" der. Cavit Bey Ankara ile ters düşer. istiklal Mahkemesi'ne verilir. Şiar'a, Cavit Bey'in yakın dostu Hüseyin Cahit Yal- çın arka çıkar. Okutur, eğitir, bakar. Soyadı Yasası çıkınca kendi adını verir. Şiar'ı 27 Mayıs gürültüleri sırasında tanıdım. Bir ilimizde savcı idi. Hukuk tartışmaları, sosyalizm konuşmaları sıra- sında parladı. Çeviriler yaptı, kitaplar yazdı, toplantılara katıldı. Başı da resmi görüşle ters düştü, savcılıktan ayrıl- mak zorunda kaldı. Cavit Bey, bütçe açıklannın eğitici yönlerini vurgular- ken, Şiar Yalçın da "Mısraın kıymetinin onda biri medlû- lünde ise onda dokuzu revişinde, arûzun âhengindedir" der. Doğrudur; her şeyin yartlışı biraz eğitici olmuyor mu? BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bir şeyle noktası noktasına uyuşmak. 2/ Afrika'da bir ül- ke... Tabut. 3/ Gemi yapılan yer. 4/ Mü- savi... Eski Mısır'da güneş tannsı. 5/ Ha- vuçla yapılan, loku- ma benzer gelenek- sel bir tath. 6/ İrid- yum elementinin simgesi... Bir kimse- nin, bankadaki pa- rasının dilediği kim- seye ödenmesi için bankaya gönderdiği yazılı belge... Bir nota. 7/ Pasifık yer- İilerinin çiçekten yaptıkları kolyeye verilen ad... Geniş engin. 8/ Kader- cilik. 9/ Kayık, mavna ve küçük ge- milerin kalafata çekildikleri yer... Yapısınagirdiğisözcüğe 'yeni'an- lamı katan yabana önek. YUKARIDAN AŞAGlYA 1/ Bencil sözcüğünün karşıtı. 2/ Radyum elementinin simgesi... Mi- ....... narenin ezan okunan yeri. 3/ Çok dikkal ve ozeriıe aavrahan... Tibet sığırı. 4/ Herhangi bir mekanik enerjiyi elektrik akımına çeviren aygıt... Bir cetvel türü. 5/ Kötülük, fenalık... Binaların önlerinde üstü örtülü ve önü açık yer. 6/ Maden, ayna gibi nes- neleri parlatmak için kullanılan cila. 7/ Yeniçerilerin kayıtlı ol- dukları kütiik defteri... Mezar. 8/ Kürekle yürütülen dar, uzun ve hafif tekne... Mısra. 9/ Bir parçanın ağır çalınacağını anla- tan müzik terimi... Molibden elementinin simgesi. İLAN ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas: 1991/512 Karar: 1992/124 Hakim: Fatma Arda 28538 Katip: Celal Çetinkaya Davacı: Cemal Turunç - Şarkışla Davalı: Ülger Turunç - Şarkışla Dava: Boşanma Dava tarihi: 24.12.1991 Karar tarihi: 9.4.1992 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan "boşanma" davasımn ya- pılan ve bitirilen yargılaması sonunda: Şarkışla Kandemir mahallesi Hane 12, cilt 002/01, sayfa 40'ta nü- fusa kayıtlı Cumali oğlu 1948 doğumlu davacı Cemal Turuç ile Sıd- dık kızı 1948 doğumlu davalı Ülger Turuç'm MK'nın 134. maddesi gereğince boşanmalanna karar verilmiş olup tüm aramalara rağmen davalı Ülger Turuç bulunamadığından karar kendisine tebliği edile- memişür. Karann yasa yolu açık olarak ilanen tebliğine karar verilmiştir. Kararın ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde temyizi kabildir, da- valıya ilanen tebliği olunur. 17.7.1992 Basın: 49751 İLAN CEYHAN 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1980/1614-631 Ceyhan ilçesi Doruk köyü 824 parsel hakkında mahkememizden verilen 29.12.1989 tarih ve 1980/1614-631 esas ve karar sayılı karar ile davacı Hazine itirazımn reddine, taşınmazın davalılar Molla Musta- fa oğlu, Hacı Mehmet mirasçılan adına tapuya tesciline dair karan ile davacı Hazine vekilinin 29.5.1990 tarihli temyiz dilekçesi davalı Bekir Abakay mirasçısı Hatice Abakay - Kadriye Abakay - Mustafa Aba- kay mirasçısı Şükran Abakay'a 7201 sayılı yasa uyarınca ilanen tebliğ olunur. Basın: 49815
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle