Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2C AĞUSTOS1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Tifdruk dünya
birincisi
• İş-Ekonomi Servisi-
Çukurova şirketlerinden
Tifdruk Matbaacıbk Sanayi
AŞ, Nestlefirmasıiçin
ürcttiği 'Maggi HazırÇorba'
ambalajı ile çok katb ambalaj
dalında dünya birincisi oldu.
Tifdruk, bu başansı ile 70
ülkede yayımlanan
"\Voldstar Packagjng'
dergisine Türkiye'yi temsüen
girmeye hakkazandı.
Taşeronluğa
karş;
sendikalaşma
• ANKARA (ANKA)-
Petrol-İş Genel Başkanı
MünirCeylan, işverenlerin
sendikasızlaştırmak için
uyguladıklan
taşeronlaştırmayı taşeron
işçileri örgütleyerek aşmaya
çahşüklannıbildirdi. Münir
Ceylan, yaptığı açıklamada
işleri müteahhklere ya da
taşeronlara devretme
anlayışının sendikalaşma
önündeki en büyük
engellerden biri olduğunu
belirtti.
Anti-kartel yasa
taslağı
• ANKARA (AA) - Sanayi
veTicaretBakanlığı
tarafından hazırlanan
rekabetin korunması
hakkındaki kanun taslağı,
tartışmaya açıldı. Hazırlanan
kanun taslağı, görüşleri
alınmak üzere aralannda
çeşitli bakanhklar, ticaret ve
sanayi cxlalan ile
üniversiteler ve profesörlerin
bulunduğu ilgili 35 kurum ve
kişiye gönderildi. Gelen
görüş ve öneriler ışığında
Bakanlar Kurulu'na sevk
edilecek.
TöPkmenistan'a
bira ihracı
• tş-Ekonomi Servisi - Efes
Pilsen, Türkmenistan'a ilk
bira ihracaünı gercekleştirdi.
Haydarpaşa Limanf ndan
yola çıkan Tadorne II gemisi
Ukrayna'nın Ilgıchevsk
Limanı'na 40.000 koli Efes
Pilsen kutu bira götürüyor.
Bu pazarda ilk olmanın
sevincini vurgulayan
Pazarlama Müdürü Semiş
Maviş, "Bu ilk parli Efes
Pilsen ihracatı, Türki
cumhuriyetlerle pazar
dayanışmasının önemli bir
adınudır ve devamı
gelecektir"dedi.
Ilgıchevsk'ten trene
yüklenecek olan biralar,
Türkmenistan'ın başkenti
Aşkamat'a gidecek.
UNPAŞ işçileri
• İş Ekonomi Servisi- DYP
Tekırdağ Milletvekili Hasan
Peker'in yönetim kurulu
başkanı olduğu UNPAŞ
fabrikasının çaüsına çıkarak
ölüm orucuna başlayan
işçilergüvenlik kuvvetlerinin
müdahelesiyje aşağıya
indirildiler. Önceki akşam
çatıdan indirilen 11 işçinin
Çorlu Emniyet Amirhğj'ne
götürülmesi ûzerine,
fabrikada direniş sürdüren
işçi ve aileleri emniyet
amirliğine yürüyerek
protestoda bulundular.
Işçilerifadelerialındıktan
sonra şerbest bırakıldılar. Öz
Gıda-İş Şendikası'nda
örgütlenif ken işten çıkartılan
136 işçi ve aileleri dün de
Çorlu Belediye Parkı'nda
açlık grevine başladılar.
Toplu vizite
• İş-Ekonomi Servisi -
Karaköy'de kurulu Vakıflar
Bölge Müdürlüğü'nde
çalışan Yol-İş Sendikası'na
üye yüz îşci, dün. beş aydır
süren toplu iş sözleşmesi
görüşmelerinden sonuç
aJınamamasını protesto
etmek için toplu viziteye
çıktılar. Karaköy'den
BeşiktaşSSK'ya kadar
topluca yürüyen işçiler,
aikışlarla kamu işyeren
sendikası Kamu-Iş'i protesto
e*tıler.
Eğitim Sekreteri Başoğlu TBMM'nin yeni yasama yüında
4
çok şey' beklediklerini belirtti
Tflrk-Iş mücadeleyehazırlanıyorIş-Ekonoıni Servisi- Türk-İş
Genel Eğitim Sekreteri Mus-
tafa Başoğlu, 25 ağustosta ola-
ğanüstü toplanacak olan
TBMM'nin yeni yaşama yıb
çalışmalarından "çok şey" bek-
lediklerini bildirdi. Başoğlu va-
atlerin bu yasama yılında da ye-
rinden getirilmemesi halinde
"mücadele dönemi"nin başla-
yacağıra ifade etti.
Başoğlu, hükümetin çok kısa
bir zamanda Türk-Iş ile ilişki-
lerini bozmasını eleştirerek
"Türk-İş 40 yıldır ayakta,
Türk-İş ile iyi dıyalog onlann
yarannadır" dedi.
Mustafa Başoğlu, yeni yasa-
ma yılında TBMM'de beklen-
tilerini anlattı. Başoğlu, 1992
• 1992 yılının ilk yansmda çalışma hayatma dönük
beklentilerin yerine gelmediğini hatırlatarak, ikinci ya-
sama yılında öncelikle "işten atılmalara yargı güven-
cesi" getiren yasanın çıkanlmasını isteyen Başoğlu, va-
atlerin bu yasama yıbnda da yerine getirilmemesi ha-
linde "mücadele dönemi"nin başlayacağını söyledi
lu, iş güvenliği alanında
Türkiye'de büyük boşluk ol-
duğunu, bu boşluğun da bu
yasa ile dolaşacağını vurguladı.
Yeni dönem çalışmalannda,
işsizlik sigortasına da ağırlık
verilmesini isteyen Başoğlu.
"Konu, geçen dönem tartışıldı.
Ancak çabşmalar hangi
noktada bilemiyoruz" dedi.
yıb birinci yasama yılında ça- 2821 sayılı Toplu İş Sözleşmesi
lışma hayaüna dönük beklen- Grev ve Lokavt Yasası ile 2822
sayılı Sendikalar Yasası'nda
baizı değişiklık çahşmalanrun
sürdürüldüğünü
Başoğlu, "Bizi
tilerin yerine gelmediğini ha-
tırlatarak, ikinci yasama yıbn-
da öncelikle "işten aülmalara
yargı güvencesi" getiren yasa-
nın çıkanlmasını istedi. Başoğ- tatmin edecek
haürlatan
bu konuda
değişiklik.
yasalann numaralan ile birbkte
toptan değişmesidir. Ama
bildiğimiz kadanyla bakanbgın
sürdürdüğü çabşma bu yönde
değil" dedi. Işçiye düşen vergi
yükünün hafıfletilmesini de
isteyen Başoğlu, TBMM Genel
kurulu gündeminde olan.
ancak tatil nedeniyle onay-
lanamayan ILO sözleşmeleri-
nin yeni yasama yılında bekle-
tibneden onaylanması gerekti-
ğini beb'rtti.
Başoğlu, bu sözleşmelerin
onayının yanı sıra yasal mev-
zuatın da onaylanan sözleş-
melere uygun olarak yeniden
düzenlenmesi
detti.
gerektiğini kay-
Yedek parça olmayız
İşveren sendikalannın öne-
risi üzerine gündeme gelen ve
hükümet tarafjndan da onay-
lanan ekonomik ve sosyal kon-
sey konusunda önyargılı ol-
madığını belirten Başoğlu, "Bu
konsey nedir bilmiyoruz. Ne ol-
duğunu anlatırlarsa tartışınz.
Ancak şu bibnmeli ki böyle bir
organizasyonun içinde yer abr-
sak, fıgûran durumunda ya da
yedek parça durumunda ol-
mayız" dedi. Başoğlu, işveren-
lerin konsey oluşumunu ısraria
istediklerini hatırlatarak "İşve-
renlerin bu kadar ısrarla savun-
duklan hiçbir şeyden bugüne
kadar işciye yarar gelmemiştir"
diye konuştu.
Başoğlu, kamu işveren sen-
dikalannın çabşma banşı
önündeki en büyük engel ol-
duğunu söyleyerek, bu sendi-
kalann vaatler doğrultusunda
kaldınlmasını istedi. Kamu iş-
veren sendikalannın kaldınl-
ması için yasal değışıklığe gerek
olmadığını bebrten Mustafa
Başoğlu, 1986'da Özal'm bir
genelge ile kurdurduğu bu sen-
dikalar "istenirse bir genelge ile
kaldınlabilir" dedi.
Başoğlu, yeni yasama yılında
yapılacaklann Türk-İş hükü-
met ilişkileri açısından cüddi bir
ölçü olacağını belirtti. Başoğlu,
"Hükümet Türk-İş ilişkileri
çok erken tartışmab hale gekb"
dedi.
Bakaıı Köse'den saııayicilere uyaıı
ANKARA (AA) - Sanayi ve
Ticaret Bakanı Tahir Köse, ka-
lite sistemlerinin gebştirilmesi-
nin sanayici ve özellikle tüketici
açısından çok yararb olduğunu
söyledi.
Bakan Köse, AA muhabiri-
ne yaptığı açıklamada, geçen
yıllarda TSE'nin verdiği di-
ğer standartlann kullanımının
da çok yaygın olmadığını belir-
terek, "TSE reklam aracı ola-
rak kullanılıyordu. ISO-9000
kaliteli mal üretiminin stan-
dartı olarak aranmaya baş-
landı. Ancak, kamuoyunda be-
brdiğigibi 1 Ocak 1993yıbndan
sonra zorunlu olacak gibi bir
durum yok. Bu ihale taraflan-
nın verecekleri bir karardır"
dedi.
Türkiye'de bu konumun yeni
gündeme geldiğini ve Kö> Hiz-
metleri Genel Müdürlüğü'nün
(KHGM), ISO-9000 standartı-
na uygun olmayan mallan ka-
bul etmediğini hatırlatan Ba-
kan Köse, şunlan söyledi:
"Artık bu konu Türkiye'de
Köse, sanayicilerin ellerini
çabuk tutmasını istedi.
SANAYİ VE TİCARET BAKANFNDAN
• Tüm sanayicilere en kısa zamanda ISO-
9000 için gerekli altyapıyı hazırlamalannı ve
bir an önce adapte olmalannı öneriyorum. •
• Bugüne kadar bakanlığa sanayiciler maa-
lesef konuyla ilgili bir sorun iletmediler.
• Kaüte belgesini vermek, TSE'nin uluslara-
rası standart kuruluşlan arasında kendini ka-
bul ettirmesine bağlı.
de gündeme gebyor. Sanayi alt-
yapısı hazır olsa zaten sorun ol-
maz. Ben tüm sanayicilerimize
en kısa zamanda bu standartı
yakalayabilecek gerekb altya-
pıyı haarlamalannı ve bir an
evvel adapte olmalannı öneri-
yorum. Bugüne kadar bakanb-
ğa sanayiciler maalesef bir so-
run iletmedi. Bize bir sorun ile-
tildiğinde elimizden gelen
yardımı yapanz. Bizim yapaca-
ğımız daha çok bilgjlendırme ve
eğitim düzeyinde olabilir. Ben
sanayicilenmizden artık ISO-
9000'e göre mal üretmelerini
bekliyorum."
Sanayi ve Ticaret Bakanı,
KHGM tarafından ISO-9000
standartına uymadığı gerekçe-
siyle mamul elektromoto-
pomplann kabul edilmemesi-
nin, sanayiciler tarafından
Türk sanayicisine vurulan bir
darbe olarak yorumlanmasına
katılmadığını da beb'rtti.
Köse, bu standartın gerekb,
firmalann kendilerini rekabete
alıştırmalan ve tüketicinin ko-
runması açısından son derece
faydab olduğunu da sözlerine
ekledi.
Köse sanayicinin bu standar-
da uyum sağlamasının çok zor
bir olay olmadığını, Türkiye'-
deki fırmalann fazla bir masraf
yapmadan kalite belgesini al-
mayı sağlayacak düzeye gelebi-
leceklerini bildirdi.
TSE'nin durumu
Köse, son günlerde gündem-
de olan kabte belgesinin kimjn
tarafından verileceğine ilişkin
tartışmalara karşılık olarak da
şöyle dedi:
"Bu konu tamamen TSE'nin
uluslararası standart kuruluş-
lan ile yapacağı anlaşmalara
bağb. Yani TSE'nin bu belgeyi
vermeye yeterb olduğunu diğer
ülkelere kanıtlaması, onlara
kendisini kabul ettirmesi la-
zım."
Köse, ISO-9000 ile ilgili ola-
rak sanayi kesiminden bakanb-
ğa gelebilecek her türlü yardım
talebine açık olduklannı da
kaydetti.
Jaguar'ınpahalısıTürkiye'ye
tş-Ekonomi Servisi - Dünyanm
önde gelen lüks otomobil üretici-
lerinden Jaguar, Türkiye'deki
satışlannı arturmak için kollan
sıvadı. Istanbul'da, 18 ülkeden it-
halatçı firnıa yetkililerinin
kaübmıyla teknoloji ve pazar ge-
liştirme yollannın tartışıldığı bir
konferans düzenleyen Jaguar'ın
İngıliz yöneticileri, en pahalı mo-
dellerinin Türkiye'de daha çok
satıldığını açıkladılar.
Jaguar'ın Bakım Servisi Genel
Müdürü Len Hunt ve Kıtalar-
arası Satış Müdürü Nigel Hes-
lop, Türkiye temsilcisi Ortaklar
Otomotiv'le birlikte satış nokta-
lannı ve servis ağını arttıracak-
lannı kaydederek, 1 yılbk üretia
fırma garantisinin de 3 yıla
çıkanldığını bildirdiler.
"Teknik ve iş sahalan" konulu toplantının
ardından bir basın toplanUsı düzenleyen Ja-
guar yöneticilen ' T"ye tam üyelik başvuru-
su ile ilgili olunı,u gelişmelerin Türkiye'deki
satışlannı arttıracağını savundular.
Ortaklar Otomotiv Genel Müdür
Yardıması Oya Küçükberber, Jaguar'ın
Ortaklar Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Oya Küçükber-
ber bu yüki satışlardan umutlu. (Foto: UĞUR GÜNYÜZ)
temsilciliğini aldıklan 1985 yüından bu yana
Türkiye'de bu markayı taşıyan 300 lüks oto-
mobil sattıklannı ve daha çok büyük şirketle-
rin genel müdürlerinden oluşan seçkin, kla-
siğe ve konfora özen gösteren müşterilerinin
Jaguar'ı tercih ettiğini söyledi. Küçükberber,
Otomobıllerin vüzde 95'ini İstanbul'da sat-
başlayacak 3 yü garantiyi ken-
dilerinin de bu aydan itibaren
devreye sokacaklannı kaydeden
Küçükberber, Rolls Royce'un da
Türkiye temsilcisi olduklannı
hatırlatarak , "1987'den bu yana
5 adet de Rolls Royce satük"
dedi.
Geçen yıl dünya ekonomisin-
deki sıkıntılar nedeniyle normal
üretimlerinin çok altına inerek 25
bın otomobil ürettikJerini söyle-
>cn Jaguar Bakım Servisi Genel
Müdürü Len Hunt, bu yıl satı-
)lan yüzde 10 arttırarak 29 bin
otomobile ulaşacaklannı belirtti.
Hunt dünyada Jaguar'ın orta
klasmanı olarak bilinen Sove-
reign modellenrun daha çok
satıldığını, Türkiye'de ise daha
Otomotiv uretimı
Ocak-TMMNH
riPLER
Çekici
Kamyon
Kamyonet
otomobil
Otobûs
Minibüs
MkJibüs
Traktör
T0PUM
1991
96
6.565
4.617
84.482
533
4.005
1.818
10.384
112.500
1992
73
10.938
9.670
157.208
769
6.548
3.132
12.508
20.846
OTOMOTİV
tıkl-annı belirtti. Tümdünyadauygulanmaya brttiler.
lüks ve pahalı olan Daimler modelinın ilgi
görmesinin pazann potansiyeli açısından
dikkat çekici olduğunu vurguladı. Ortaklar
Otomotiv yetkilileri orta klasmandaki Sove-
reign modelinin 134 bin dolarlık fıyatına
karşıhk, Türkiye'de daha çok satılan Daim-
ler'in fıyaünm 149 bin dolara ulaştığını be-
Üretim200bin
adedi aştı
İş-Ekonomi Servisi - Otomo-
tiv sektöründe ilk yedi aybk
üretim rakamlan yiiz güldürdü.
Çekici, kamyon, kamyonet,
otomobil, otobüs, minibüs, mi-
dibüs ve traktörden oluşan sek-
törün toplam üretimi, ilk yedi
ayda geçen yıhn aynı dönemine
göre yüzde 79 oranında artarak
200 bin 846 adete ulaştı.
Geçen yıbn ilk yedi ayında
otomotiv sanayiinin toplam
araç üretimi 112 bin 500 adet
olmuştu.
CGTgüçyitirirken sendikasız ücretliler komite seçimlerinde oylann yüzde 31'ini aldı
Fransa'da sendikaların başı iyice dertte
MİŞEL PERLMAN
%0 * I
PARİS - Fransa'da sendika-
cıbk alanında kaydedilen
önemli bir olay, çeşitli işkolla-
nnda çalışan ücretblerin, genel-
de yeni bir yaklaşımı yeğledik-
lerini ortaya koydu.
Fransız Çabşma Bakanbğı'-
nın yayımladığı bir açıklama,
yönetimi komünist ağırlıklı
"CGT" sendika konfederasyo-
nunun birincibk durumunu yi-
tirdiğini gösterirken hiçbir mes-
leki kuruluşa bağb obnayan çe-
şitli "koordinasyon"lann adeta
başı çekmeye başladıklannı de
gözler önüne serdi.
Fransa'da, asgari 50 kişi ça-
lıştınlan işyerlerinden başla-
mak üzere, seçimle işbaşına ge-
tirilmesi mecburi olan kuruluş
komitelerinin, 1991'de ülke
çapında düzenlenmiş seçimle-
rinde, sendikasız ücretblerin,
oylann yüzde 30.9'unu elde et-
tiği kaydedildi. Bunun yanı sı-
ra, sosyabstlere yakınbğıyla bi-
bnen "CFDT" sendika konfe-
derasyonu, dev kuruluşlarda
olumlu sonuçlar kaydederken,
aynı çaptaki işyerlerinde,
"CGT'nin gerileyişiniı: sürdü-
ğü gözleniyor.
Komünist partiye yakın
olan, "CGT" gibi bir sendika
konfederasyonunun mesleki se-
çimlerde özellikle işçi ve memur
kollannda oyyıtirdiğine dikkat
çekenler, bir süredir eski komü-
nist blok ülkelerindeki gelişme-
lerin elkileyici bir rol oynamış
*tonmn
Sendikal mücadelede köklü bir geleneğe sahip olan Fransız işçi hareketi son dönemde yeni yaklaşımlar araytşı içinde.
olabileceğini öne sürdü.
"CFTC", "CGC ", "FO " gi-
bi klasik ve temsili nitelikteki
sendika konfederasyonlannın
da mevcut zor koşullara karşın,
ya durumlannı koruduğu veya
hafıf bir ilerleme kaydettiği gö-
rülmekte. "CGT'nin uğradığı
sarsıntı özellikle "koordinas-
yonlar"a yaramış gözüküyor.
Bınden fazla personel çalıştı-
rankuruluşlardaki"yenibk"ler-
den biri dc sosyalist eğiümli
"CFDT"nin, oylann yüzde 26.
4'ünü sağlayarak, yüzde 25'lik
bir skorla 2. sıraya düşmüş
"CGT'vi geride bırakmış ol-
ması. Ancak genelde. "CFDT"-
nın oylann yüzde 20.5'i ile ilk
kez başa geçerek. oylann yüzde
20.4'ünü elde eden "CGT'yi
geçmesi, komünist partiye
yakın sendika konfederasyonu-
nun itirazıyla karşılandı. Zira,
"CGT". 200 bin ücretli çabştı-
ran Fransız devlet demiryollan-
nın (SNCF) kuruluş komitesi
seçiminin ertelendiğini, oysa,
kendi oy potansiyelinin büyük
bir bölümünü buradan sağladı-
ğını vurguladı.
Davranışlan hiçbir kurala
dayanmayan, sendikasızlan
bir araya getiren çeşitb "koor-
dinasyon" sayısmın gıderek
artması, ışverenleri olduğu ka-
dar ücretlileri de kaygılandıran
yeni bir etken olarak meydana
çıkıyor. 1981de, mesleki seçim-
lerde, oylann yüzde 22.2'sini
toplayan söz konusu sendikası-
zlar, şimdilerde bu oranı yüzde
30.9'a ulaştırmayı başardı.
Aynı zamanda, özellikle 100 ila
200 kişi çalıştıran kuruluşlarda
faal olduklan gözleniyor.
"Koordinasyonlar", anımsa-
nacağı gibi, geçen yıllarda, de-
miryollannda başlamış ve has-
tabakacılara, öğrencilcre, ve
son olarak bir kısım çiftçilerle
kamyonculara yayılmıştı.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRANKETENCİ
Hükümette Şaşkınlık
Son zamanlarda kritik olaylar uzerinde, koalisyon hüküme-
tinin bakanlarının çelişkili tavır ve uygulamalar içinde olmala-
rına ilişkin örnekler giderek artıyor. Sadece DYP-SHP çelişki-
si olarak da değil, aynı partinin bakan ya da yönetici, sorumlu
kadrolarının ak ve kara kadar zıt tavırlarına tanık oluyoruz.
En son çarpıcı olaylardan biri olan çöp grevine bu yazıda
girmek ıstemiyoruz. O olayda standartlar, doğrular ve yanlış-
lar çok fazla karıştı. Doğrular ve yanlışların iç içe girdiği çöp
grevı olayındaki çelişkileri, pek çok yazıda ancaıt birazı ile
sergileyebilmek olası. Dünkü birinci sayfamızda yer alan,
memurların sendikal hakkı üzerindeki, içişleri Bakanı ile Ça-
lışma Bakanı'nın görüş ayrılığı uzerinde durmak istiyoruz.
Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay, kamuoyuna seslene-
bildiği her yerde memurlara sendikalaşma çağrîsında bulun-
du. Yasal engel olmadığına işaret ederek "örgütlenin, tabe-
lanızı biz asalım" dedi. Dahası, kamu calışanlarını, yeterince
yaygın ve hızlı örgütlenememekle eleştirdi, bol bol da yeni
sendika şubelerinin açılış törenlerine katıldı.
Tabiı ki Sayın Moğultay'ın, kamu çalışanlarının sendikalaş-
masının önünde yasal engel olmadığı yorumu haklı ve geçer-
liydi. Anayasa'da 12 Eylül'ün yasa koyucularının iyi niyetle-
rinden olmayıp, unutmuş olsa da bir yasak yoktu. özel yasak-
lama getirmiş yasal düzenleme de söz konusu değildi.
Üstelik Türkıye'nin imzalamış olduğu ve uygulaması zorunlu-
luğu bulunan, iç hukukta da geçerli olma anlamına gelen
uluslararası sözleşmeler, kamu çalışanlarının sendikalaş-
ması hakkını koruyordu. Ancak p'ratikte işler öyle yürümüyor-
du. ANAP iktidarlarında değil sadece, koalisyon hükümetinin
iktidarında da sendika şubelerinin açılışına izin verilmemesi,
kapanması, haklarında dava açılması, çalışmalarının engel-
lenmesi olayları yaşanıyordu. ANAP iktidarında çıkarılmış ve
faaliyeti engellemeyi hedefleyen bir genelge söz konusuydu.
Koalisyon hükümetinin kurulması ile birlikte 12 Eylül'ün ya-
sakçı hukukundan Türkiye'yi kurtarma iddiası ile gelen hükü-
metin sözcüleri, her alanda olduğu gibi kamu çalışanlan için
de umutlu gelecekten söz ediyorlardı. Başta Başbakan, ilgili
bütün bakanlar her yerde, her fırsatta verdikleri demeçlerde,
memurlara sendikal haklarını yasal düzenleme olarak da ge-
tirecek yasal değişikliklerin müjdesini veriyorlardı. Başba-
kan, ilgili tüm bakanlar, kurulmuş ve faaliyet gösteren kamu
sendikalannın yöneticileri ile görüşüyor, diyalogdan, işbirli-
ğinden örnekler veriyorlardı.
Hükümetin özellikle ilk kuruluş aylarındaki balayı ilişkileri
zaman içinde soğumayayüz tuttu. Bugün-yarın, eli kulağında
izlenimi veren yasa değişikliklerinın kolay kolay çıkamayaca-
ğı, uzun zaman alacağı önce gündeme getirilmeye başlandı.
Derken ağırlıklı DYP kanadında kamu çalışanlarına toplu pa-
zarlık ve grev haklarının verilmesinin düşünülmedıği bir iyice
açığa çıkt. Ancak hiç değilse sendikal hakkın, örgütlenme
bazında kısıtlanmasının söz konusu olmayacağı hâlâ vurgu-
lanıyor. Vurgulanıyor da nedense bunu engelleyen ANAP
döneminde çıkmış bir genelge şunca ay sonra hâlâ hükümet
tarafından geriye alınmıyor. Tabii memurların sendikalaşma
hakkı önünde yasak olmasa da, böyle bir genelge ortada dur-
dukça yerel yönetimler, valilikler, polis ve bazen de yargı,
yasakçı uygulamalann içine giriyor.
Sayın Moğultay'dan, büyük sorunlar yaratan genelgenin
hala kaldırılamamiş olmasınm nedenine ilişkin açıklama ge-
terilmesini istediğimizde, "hükümetin böyle bir genelgeyi
savunmasının söz konusu olmadığı, ancak pek çok iş arasın-
<da kaldırılmasının ihmale uğradığı, en kısa zamanda da kal-
kacağı" anlamına gelen açıklamasını Shovv TV'deki açıkotu-
rumu izleyenler anımsayacaklardır.
içişleri Bakanı ismet Sezgin'in önceki gün yaptığı açıklama
ise çok farklı bir anlam taşıyor. Sezgin, bugünkü koşullarda
söz konusu genelgenin kalkmayacağını söylüyor. Genelgeyi
kaldırmayı düşünmediklerini söylemekle de kalmıyor, kamu
çalışanlarının sendika kurmaları ve sendikal faalıyette bulun-
malannın bugünkü yasal düzen içinde yasalara aykırı olduğu
anlamına gelen bir görüş de ortaya atıyor. Sayın Sezgin'in
son yorumu, hükümetin bugüne kadarki bütün politikasının
da değiştiği gibi bir sonucu da getiriyor. Bugüne kadar hep,
Başbakan ve Millı Eğitim Bakanı başta olmak üzere ilgili bü-
tün bakanları kamu sendika yöneticileri ile televizyon haber-
lerinde bir arada izlemiş, hükümetin, karnu sendikalarını
yasal ve resmen tanıdığı yargımızı pekiştirmiştik.
Şimdi durup dururken, Bakan Sezgin'in, genelgenin kalk-
mayacağı ve kamu sendikalannın faaliyetlerinin yasalara
aykırı olduğu anlamına gelen bu yorumu ne anlama geliyor?
Ortada çok ciddi ve hükümet açısından vahim bir tablo var. Ve
öyle Çalışma Bakanı ile içişleri Bakanı arasındaki bir görüş
ayrılığı olarak açıklanabilecek kadar basit de değil. Hüküme-
tin ciddiyeti konusunda düşündürecek, güvenilirliğini sarsa-
cak, uluslararası saygınhğını zedeleyecek, önemli bir politika
sapmasının ciddi işaretlerinden biri olabilir. Sayın içişleri Ba-
kanı'nın, sözlerinin yanlış anlaşıldığına ilişkin bir açıklama
yapmasını umuyor, Sayın Başbakan dan duruma açıklık geti-
recek bir açıklama bekliyoruz. Ve de en önemlisi, söz konusu
garabet genelgenin bir an önce ortadan kalkmasını, hükümet
tarafından geri çekilmesini diliyoruz.
İLAN
İSTA^fBUL ÜNİVERSİTESİ
BİLGİSAYAR BİLİMLERİ UYGULAMA
VE
ARAŞTIRMA MERKEZİ
SERTİFİKALI
BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI
KURSLARI
En az lise mezunlan için açılan tstanbul Ünıversıtesı Bılgısayar Bilimleri
Uygulama ve Araştınna Merkezi'nin düzeniediği uzun devre (7) aylık ve
kısa devre (3) aybk Bilgısayar Progranüama Kurslan ünıversıtemız öğre-
tim üyelerince verileoektir.
Uzun devre kurslanmız haftanın 4 gûnü 16.00-19.00 saatleri arasında,
kısa devre hafta sonu kurslanmız cumartesı ve pazar gûnleri iki ayn grup
halinde sabah 9.30-13.30 saatleri arasında düzenlenecektir.
Açılacak Kurslar.
1. Uzun devre (7) ayhk
Temel Basic - fleri Basic - Cobol- Dbase - lşletim Sistemleri ve Kütük
Yönetim Teknikleri.
Aynca kurslanmız proje çabşması ile son buiacaknr.
2. Üç ay sürelı hafta sonu kurslanmız
a) Temel Basic - 1leri Basic
b) Cobol
c) Lotus -Dbase
Bu kurslanmız üç ayn grup halinde yapılacakür.
Uzun devre kurslanmız 12 Ekim 1992, kısa devre hafta sonu ise 10
Ekım 1992 cumartesi gûnü başlayacaktır.
Uzun devre kurslanna katılanlar haftanın son günü Bilgisayar-tngiliz-
ce kursu ile desteklenecekür.
Kurslanmızı başan ile tamamlayanlara başan sertifıkası verikcektir.
Kursun Kayıt Başlama Tarihi: 7/09yi992
Geniş bilgı için mcrkezimız sekreterliğine müracaat yapılabilir.
Adres: I.Ü. Bilgısayar Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi
Ümit Doğanay Cad. No: 6 K.at:l-2 Beyazıt tlkokulu Karşısı
Tel: 527 58 15 - 522 42 00/816-822
Basn: 34736
SAMSUN 2. SULH HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
1991/1031
Davacı Şerafettin Güven ve 6 arkadaşı vekili Av. Necati Bulutay ta-
rafından davalılar Saime Bilgin ve arkadaşlan aleyhıne Samsun Kıhç-
dede Mah. Pafta: 63, Ada 110, Parsel: 531'de kayıüı bulunan 200.59
m2
. arsanın satüarak ortaklığın gıdenlmesi için dava açümış olup, da-
valılar Saıme Bilgin'in adresleri tespit edilip kendılenne tebligat yapı-
lamadığmdan adı geçenlere dunışma gününün ilanen tebli^ine karar
venlmiştir.
Yukanda dava düekçesı özeüenen dosyanın duruşması 10.9.1992
günü saat 09.00'da olup işbu ilan gazetede yayımlandığuıdan itibaren
7 gün sonra Saime Bilgın'e tebliğ edilmiş sayılacağı üanen teblig olu-