Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet?* Ari
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteciiik Tttrk Anonim Şirketi adma Berin Nadi lstanbul Haberleri. Şcnay Kalkaa, Dış Haberler. Ergıın Balcı, lş-Ekonomi: Şuknn Knenci, Yurt
• Genel Yayın Yönetmem: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatörü: HlkmM Çetinkaya Haberleri: Mehntet Saraç, KûltUr: Celal Üster, Makaleler' Sami Karaortn. Spor- Abdulkadir
Yazı Işleri Mudürlen: Fusun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) • Görsel yücdmam, Düzeltme: AbduUah Yaztcı • MUessese Mudur V: Erol Erkul • Koordınatör:
Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mustaf» Saglamtr • Ankara Temsilcisi: Cttaeyt Ahmct Koralsaa • Muhasebr Balent Yentr 0 Idare: Huseyin Gurer • Isletme: Önier ÇeUk •
Arcaydrek, Haber Müdürleri: Muslıfa Balba), Işık Kansu, Izmir Temsilci V.: Scrdar Kızık, Bılgi-lşlem: Nail laal Bilgisayar Sistem. Muruvei Çiler • Personel: Sergi Bosüuaofla
Adana Temsilcisi: Çetin Yitenotiu - • Reklam: Reha Isıtman • Dış llişkiler: Hiilya Akyol
Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteciiik T.A.Ş. Turkocağı Cad.
39/41 Cağaloglu 34334 lst. PK: 246 lstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telejc
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Btirolar. Ankanu Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No:
19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Izmir H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: lnönü
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAK.VİM: 20 AĞUSTOS 1992 Imsak:4.36 Güneş:6.U öğle: 13.12 tkindi: 16.59 Akşam: 20.03 Yatsı: 21.32
Ştfah bitkiler
• ANKARA (AA) - Aktarlar
ile baharatçılarda satılan ve
pekçok hastalığa çare olduğu
söylenen şifalı bitkilerin,
tedavi edici etkisinin
bulunmadığı bıldirildi. Şifalı
bitkılerle ilgili olarak AA
muhabırinin konuştuğu
aktarlar, kişilerin genelde
kitaplar ve gazetelerden
öğrendiklen çeşitli bitki ve
kanşımlan istediklerini
belirttiler. lOyıIdıraktarük
yapan Muzafîer Yeter, bu
konuda şöyle konuştu: "Bu
bitki ve kanşımlara ucuz
olmalan yanında yan
tesirlennin olmaması
sebebiyle talep fazla. Şifalı
bitkileri bizden talep edenler
bu konuda bilgili. Genelde ne
istediklerini bilerek
geliyorlar. Başlıca şikayetleri
kabızhk, hemoroit, mide
rahatsızlıklan, ülserler, gaz
sanalan, saçdökülmeleri.
Birdecinsel gücü arttına
maddelere talep var. Bitkiler
ile kanşımlar sayesinde
ilaçtan daha ucuza tedavi
sağlanıyor."
Çıplak Prenses
• PARİS(A.A.)-lngiltere
Kralıçesı II. Elizabeth'in
küçük oğlu Andrevv'den ayn
yaşayan eşi Sarah
Ferguson'un üstsüz çekilmiş
fotoğraflannın Fransız
Paris-Match dergısinin
gelecek sayısında
yayınlanacağı bildinldi.
Fransız Televizyon ikınçi
kanalı (A-2) resmen hâlâ
York Düşesi olan Sarah'ın
üstsüz fotoğraflannın
yayınlanacağı haberinın
Buçkingham sarayında şok
etkisi yartağını duyurdu.
Sarah'ın, Güney Fransa
sahillerinde sevgilisi ile tatil
geçirirken üstsüz
fotoğraflannın
çekilmesinden sonra hiçbir
şey olmamış gıbi, İskoçya'ya
gelerek kraliyet ailesiyle
birlikte tatil yaptığı, bunun
da kraliçeyi çıleden çıkarttığı
belirtilivor
VVoody'nin aşkı
• 56 yaşındakı VVoody
Allen. geçen hafta 3
çocuğunu himayesi altına
almak isteyen eski aşkı Mia
Farrpw'a karşı dava
açtı.Üniü fılm yönetmeni
geçtiğımiz Pazartesi 21
yaşındakı evlatlığı Soon-Yi ile
aşk yaşadığını itiraf etti.
Fotoğrafta, VVoody Allen ve
Soon-Yi, Nevv York
Madişon Square bahçesinde
görülüyoriar.
Daıtsöz evinize
•FRANKFURT(AA)-
Almanya'da günlük yaşamın
kaçınılmaz bir parçası olan
telefon, her geçen gün yeni
ufuklar, yeni imkanlaraçıyor
ve böylece hemen her işi
telefonla halletmek mümkün
olabiliyor. Alışverişten,
aşçıya, palyaçodan dansöze
kadar her türlü hizmet bir
telefonla ayağınıza geliyor.
Telaş. koşuşturma ve stres
içinde geçen bir günün
yorgunluğunu, telefonla
evinize çağırdığınız
dansözün kıvrak dansını
seyrederken
gidenlebileceğiniz gibi,
verdiğinizpartininsürprizi •
olarak yakışıklı bir
delikanlıyı striptiz yapması
için yine telefonla evinize
davet edebiliyorsunuz.
Bahçe hayranlığı
• MÜNİH - Almanlann
bahçe hayranı olduğu ve bu
özelliklerinin her geçen biraz
daha fazla ortaya çıktığı
belirlendi. Birleşik
Almanya'da her iki evden
birinin bahçesinin
bulunduğu ve 2 milyonun
üzerinde de bahçıvanın görev
yapüğı tespit edildi. Alman
Bahçe Dostlan Federal Birliği
ise ülkenin en büyük
kuruluşlan arasında yer aldı.
Alman federal gıda bakanlığı
yetkililerinin verdiği bilgiye
göre geçen yıl Doğu ile Baü'nın
birleşmesiyle oluşan Federal
Almanya'da herevin önünde
bir bahçeye rastlandığı ve
kiralanmış bile olsa böylece
her iki konuttan birinin
önünde bahçe bulundugu
belirlendi.
Filozoflar, müzikologlar, kitle iletişim profesörleri pop ilahesi Madonna'nın toplumsal boyutunu araştınyor
Yüzlerce teziıı konıısu bir yiiz
• Bazı akademis-
yenler Madonna'-
nın şarkılanndaki
notalan inceleyerek
orta sınıfın dürüst-
lüğünün bozulması
arasında bağlantı
kuruyorlar.
Haber Merkezi- "Baştan Çı-
karma, Kontrol ve Gerçeklik
Arayışı", "Madonna ve Tuhaf
CınseÜk Politikalan", "Madon-
na Bağlamı Betimlemeli Politi-
kalar, Alt Kültürel Kimlikler ve
Kültürel Teori"... Bunlar Ma-
donna'dan yola çıkılarak
yazılmış doktora tezleri, kitap-
lar ve akademik çalışmalardan
sadece birkaçı.
Filozoflar, müzikologlar kitle
ıletişimı profesörleri ve feminist
akademisyenler hep pop ilahesi-
nin toplumsal boyutunu çözme-
ye çalışıyorlar. Derslerde sınıf
mevcutlan artarken, akademik
dergilen çıkaranlar da Madon-
na'vı kapak yaptıklannda satı-
şlannın iki kat arttığını görü-
yorlar.
Amerika'run en saygın üni-
versitelenndekı Madonna anali-
zi patlamasının en somut gös-
tergesi makaleler. Bunun yanın-
da Madonna panelleri düzenle-
niyor. "Madonnathon" konfe-
ranslan için tarihler belirle-
niyor. Bazı akademisyenler Ma-
donna'nın göğüslenni dik tutan
korsesini "postfeminist özgürlü-
ğün" bir işareti olarak görüyor-
lar. Bazılan da Madonna'run
şarkılanndaki notalan teker te-
ker inceleyerek bekJenmeyen
çıkışlarla orta sınıfın dürüstlü-
ğünün bozulması arasında bağ-
lantı kurmaya çalışıyorlar.
Bütün bu araştrmalardan sonra
"Like a Prayer"da "ırk ve din
görüntüleri", "In Bed with Ma-
donna"da "baştan çıkarma,
kontrol ve gerçeklik arayışı",
"Justify My Love"da "Madon-
na ve tuhaf cinsellik politika-
lan"ru görüyoruz.
Madonna'nın sonsuz çeşitli-
likte yüzleri var. Kimi zaman
"Freud"cu Madonna, kimi za-
man "Baudrille"in Madonnası,
bazen de "Postmodern Madon-
na", "Postfeminist Madonna"
oluyor.
Solcu siyasi dergi "The Na-
tion" bu araştırmalan yapan
sosyal bilimcileri "Popüler kül-
türe çaresiz akınlar yaparak kendi marji-
nalliklerine karşı gelmeye çabşmakla"
suçladı. Dergi bu akınlann eğlendirici ol-
maktan öteye gitmediğini öne sürüyor.
Ann Kaplan, Madonna fle
ilgili makaksinde,"Hem
bakireier hem de cinsel
çekkiliği olan kadmlar için
bir model. Çünkü biri gibi
şarkı söylerken diğeri gibi
davranıyor" diyor.
Sosyal bilimdler, çalışmalannm bir gün anlaşılacağını
umuyorlar. Pennsylvania Üniversitesi Kitle îletişim
Profesörü Lisa Henderson, "Madonna'yı akademik
çalışmalara uygun konu olarak görmemekle onu izle-
yen yığınlan da gözardı etmiş oluruz" diyor. Madonna
ve Eşcinsellik ile ilgili kitabında. "Batı gençliğınin ço-
ğunluğunu ve onlann dünyaya bakışını da ihmal etme-
meli. On yıla yakın bir süre çılgın bir üne kavuştu. Ken-
dini beğenmiş eleştirmenler on-
dan etkilenen yığınlan düşüne-
rek ona göstenlen ilginin
haklılığını anlamalılar" diyen
Henderson, çalışmalannın
haklılığını savunuyor.
Denver Üniversitesi ögretim
üyesi Laurie Schulze, Madonna
konusunun iletişim derslerinde
yogun ilgi gördüğünü ve tarüş-
malar doğurduğunu söylüyor.
Schulze, bu kadar hararetli
tartışmalara neden olan bir ko-
nunun araştınlmaya değer ol-
dugunu ve sosyal dünyanın ya-
şadığı heyecanlan, baskılan ve
arzulan yansıttıgını ileri sürü-
yor. Schulze, toplumdaki tartış-
malan ve The Rocky Mountain
News gazetesinin düzenlediği
mektup yazma yanşmasını in-
celeyerek Madonna karşıtlannı
analiz ediyor. Yanşmada okur-
lardan şarkıa ile ilgili yazılmış
iki cümleden birini 25 sözcükte
tamamlamalan isteniyor. Bu
cümlelerden biri "Madonna
bence daha fazla medya ilgisini
hakeden üstün yetenekli bir sa-
natçı çünkü..." şeklinde. Diğeri
ise, "Madonna bence hayatının
sonuna kadar bir balık ışleme
fabrikasında asgari ücretin al-
tında calışünlmalı çünkü..."
İkinci cümleyi yanıtlayan 60
yanşmacı Madonna'yı şu yön-
lerinden dolayı beğenmiyor
Önemsiz ve ticari oluşu, top-
lumsal sorumsuzluğu, tuhaf ve
gülünç bir vamp olması ve anti
feministliği. Bu analiz bizi nere-
ye götürüyor? Madonna olgusu
karşıtlannı bile sımsıkı çevreli-
yor. Siyah caz müzisyenleri be-
yazlara ne ifade ediyorsa,
Madonna da siyahlar için o
lönemi taşıyor. Ann Kaplan,
ladonna ile ilgili makalesinde.
Hem bakireier hem de cınsel
çekiciliği olan kadmlar için bir
model. Çünkü biri gibi şarkı
söylerken diğeri gibi davranı-
yor" diyor.
Lisa Henderson, "Madonna
ve Tuhaf Cinselik Politikalan"
aâlı makalesinde şarkıcının eş-
cinsel topluluğun ilahesi olduğu
teonsıni ortaya atıyor. Sa-
natçının videoklıplerinde cinsel
sınırlar zorlanarak, "çeşitli cins-
lerden" oyuncular deri iç ça-
maşırlanyla görülüyoriar. Bu
şekilde çekilen "Justify My Lo-
ve"ı boykot eden televizyon ka-
nah MTV, genç seyircilerinin
dejenere olmasından korktuğu-
nu belirtti.
Life and Times'ta yazan Kate
Muirin yorumuna göre, akade-
misyenlerio kafalalannda kurduğu Ma-
donna gercekten var olsaydı çantasında
Foucault ve başucunda Derrida bu-
lundururdu.
1 sigara
bile kanser
yapabilir
ANKARA (AA) - Doç. Dr.
Özen Aşut, dünyada önlenebi-
lir ölüm nedenleri arasında ilk
sırayı sigaranın aldığıru be-
lirterek "Günde bir sigara iç-
mek bile kanser yapabilir"
dedi.
Sigara ve kanser konusunda
Doç. Dr. Aşut, "Sigaranın
sağlığa zararlı ve öldürücü ol-
duğununun k^nıtlandığını,
zararlı bir alışkanlık olduğu-
nu" kaydederek şöyle konuş-
tu:
"Ancak basında çıkan bazı
yazılarda az sigara icmenin za-
rariı olmadığı belirtiliyor.
Arada sırada bir sigara içmek
de tiryakilik sayıhyor. Tek si-
gara ile başlıyor. İki üç derken
arkası geliyor. Ve bir pakete
kadar çıkıyor. Amerika ve Av-
rupa'da yapılan pek çok
araştırma göstermiştir ki siga-
ra her durumda sağlığa za-
rarlıdır."
Amerika'da yılda 50 bin
kişinin akciğer kanserinden
öldüğünü kaydeden Doç. Dr.
Aşut, şunlan söyledi:
"Son yıllarda pasıf sigara
içımi ile ilgili araştırmalara
göre sigara içmeyen ancak si-
gara ıçilen ortamlarda bulu-
nan kişiler de kanser riski taşı-
yor. Bu nedenle oluşan vaka-
larda Avrupa'da dava açıp ka-
zanan insanlar var. Toplumsal
açıdan bu durum çok önemli.
Ülkemizde du bu açıdan yasal
bir düzenleme yok. Pasif siga-
ra içimine bağlı olarak ya-
şamını yitiren insanlar var.
Sigara içmeyen kişilerin
haklan konınmalıdır. Türk
Tabipler Birliği'nin bu konu-
da yasa çıkanlması çalışmalan
var. Asgari olarak sigara iç-
meyenlerin haklannın korun-
masını amaçlıyoruz. Sigari içi-
len ortamlarda bulunmak, si-
gara içmeyen, ıçmek ısteme-
yen kışilenn sağlık haklanna
bir saldın teşkil ediyor."
Önlenebilir ölüm nedenleri-
nı sıralayan Doç. Dr. Aşut,
sigaranın dünyada önlenebilir
ölüm nedenlerini arasında ilk
sırayı aldığmı anlatarak şun
lan kaydetti:
"İkinci önlenebilir ölüm ne-
deni alkol. Üçüncü önlenebilir
ölüm nedeni is sigara içilen or-
tamlarda bulunmak. Aileleri
sigara içen çocuklann üst ve
alt solunum yollan enfeksi-
yonlanna yakalanma oranı ile
ortakulak ilühabına yakalan-
ma oranlan çok yüksek. Gü-
nümüzde sigara içimi ciddi bo-
yutlarda tehlike arz ediyor.
Bunun için önce kişiler eğitil-
meli ve sigara içmeyen insan-
larla. sigara içimi konusunda
risk grubu oluşturan gençler
ve çocuklann korunması ge-
rekli."
Bııclist iki Japon^ baıış içindünyayıgeziyor• Bayan Taniguçi ile Bay Arai iki gezgin Japon.
Ellerindeki yerel çalgılara vurarak 'Dünya Banşı
İçin Dua Ediyoruz' yaalanyla dolaşıyorlar. Naga-
zaki'ye atılan atom bombasının tanığı Bayan Ta-
nugiçi hâlâ tedavi görüyor. Onun için de günde 6- 7
saat banş için dua ediyor.
İstanbul Haber Servisi - Sul- Üzerinde Türkçe "Dün>a
tanahmetten Çemberlitaş'a banşı için dua ediyoruz" yazı-
doğru yürüyenler uzaktan hafıf hydı. Taa Japonya'dan geliyor- denberi Bay Arai, Taniguçi'ye
hafıf vurulan bir çalgının sesini lardı. Bir kaç gün İstanbul'da bağlanmış,onunlabirİiktegezı-
kalıp, yine dua ederek başka ül-
arasında ilişki sağlayan kişi.
Ibadet ederken kimi zaman
Buda'yla ilişki kurabiliyormuş.
Bayan Taniguçi'nin Tokyo'ya
iki saat uzaklıktakı Ibarakiken
kasabaşındaki evi adeta bir ma-
bet gibi bu mezhebe bağb in-
sanlannm bir araya geldıkleri
bir yuvaymış. Bay Arai'nin bir
hastahğının iyileşmesinde Tani-
guçi'nin yardımı olmuş. O gün-
ve mınldanılan bir melodi duy-
dular. Nereden geliyor bu ses
diye etrafa bakındılar. Uzakta
sanh- beyazh bir dinin simgesi
olduğu anlaşılan kıyafetleri
içinde bir kadın ve bir erkek
gördüler.
Orta yaşın üzerindeydiler, el-
lenndeki çubuklarla yelpaze
biçimindeki trampetlerine vu-
ruyorlardı. Çekik gözlerinden
Uzakdoğulu olduklan anlaşıh-
yordu. Çalgılanna bir kâğıt ası-
bydı.
kelere gideceklerdi.
Biraz daha yakından tanı-
mak istiyoruz bu gezgin duacı-
lan. Tercüman HakJcı Teoman
bize yardıma oluyor. Bayan
Taniguçi ve Bay Arai, Budiz-
min, Nihonzan Miohoçi kolu-
na bağhlar. Bu mezhebe bağlı
kişiler dünyanın her yanında
yaşıyorlarmış; Hindistan, Sri
Lanka, Avrupa ülkeleri. Bayan
Taniguçi bir " Kanezeian bo-
satsu". Yani Buda ile insanlar
yor.
Bayan Taniguçi, Nagazaki'-
ye atılan atom bombasının ya-
şayan bir tanığı. Halen tedavi
görüyor. Işte bunun için günde
6-7 saat dua ediyorlar. Tür-
kiye'yi çok sevrnişler. Istanbul'-
dan sonra Izmir ve Ankara'ya
uğrayacaklar. Sonra sırada Al-
manya ve daha sonra belki İs-
railvar.
Bayan Taniguçi ve Bay Arai
yorulmadan, güleç yüzleriyle
dualanna devam ediyorlar. tki gezgin savaş olmasın diye Japonya'dan çıkıp yollara düşmüş dünyayı geziyoriar. (Fotoğraf: Hatice Tuncer)
Stockholm Su Festivali sonunda Expressen gazetesinin yorumu:
Festivali suyabatnmanınzaıııaıııgeldiGÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Stock-
holm Su Festivali geçen pazar
günü çok yönlü bir karnavalla
sona erdi. Cuma ve cumartesi
geceleri içkili gençlerin çıkar-
dıklan olaylardan ötürü festi-
valin son gününde, 22 yaşından
küçüklere bira satışı yapılmadı.
Festivali, 1 milyon 22 bin kişi
izledi ve yapılan alışverişlerden.
yenilen-içilenden kesilen vergi-
lerin Stockholm Belediyesi'ne
250 milyon kron (30 trilyon li-
ra) kazandırdığı açıklandı.
Bu yıl ikinci kez yapılan Su
Festivali'nde halkın en büyük
ilgi gösterdiği program, 5 ülke-
nin katıldığı havai fışek yanş-
masıydı. Belediye Sarayı'nın
karşısındaki bir saldan ateşle-
nen havai fışekler, iki gecede bir
• Festivali 1 milyon 22 bin kişi izledi. Kesilen vergilerden Stock-
holm Belediyesi'ne yaklaşık 30 trilyon lira kaldı. Basında festival,
olumsuz yorumlar da aldı. Bir yazara göre festival kenti rezil etti.
45 dakika boyunca heyecanb
dakikalar yaşattı. Yanşmayı
Amerika, Tayvan, Fransa ve
Almanya'yı geride bırakan Is-
panya kazandı. Ispanyollann
45 dakikada "havaya atuklan"
para 400 milyon lira tutannda.
Bu yılki gösterilerin çok çeşit-
liliği ve dar bir bölgede toplan-
ması, halkın uzun kuyruklar
oluşturmasına neden oldu.
1400 acil vakanın görevli nö-
betçi hastaneye geldiği açıklan-
dı.
İzdihamdan oluşan vakala-
nn önemli bir bölümü ayak-
bilek çatlaması, kınlması. Gele-
cek yıl farklı bir yöntem izlen-
mesi isteniyor.
Düşünülen değişjklikler
arasında giriş parası konması
da var.
Basında festival konusu, da-
ha çok olumsuz yorumlar top-
ladı. Dagens Nyheter'den
Bengt Olsson'un "Yok, bu fes-
tival bana göre değü" başhklı
yazısında şunlan okuduk:
"Çok fazla insan vardı. Herkes
benden önce yetişmişü. En iyi
yerler kapılnuştı. Otobüslerde,
trenlerde izdiham vardı, büfele-
rin önünde de kuyruklar. Ken-
dimi Hong Kong'da sandım!"
Expressen'den Anders
Björkman ise "Festivali suya
batırmanm zamanı geldi" baş-
lıklı yazısında, "Açıkhavada
bira icmenin ilgjnç ne yanı var
ki"diyesonıyor:
"Kağıt tabaklarda, plastik
çatallarla yemek yemeye çalış-
manın, üzerine başına dökme-
nin ilginç nesi var?" Bir konuk
yazar ise, festivalin kenti rezil
ettiği görüşünde: "Biz tükeüci-
ler de festivale katılmak istedik.
Bu yüzden onbinlercemiz festi-
val merkezine ulaşabilmek için
kuyruklar oluşturduk. Araba-
lanmızı parklara, cimenlerin
üzerine park ettik. Yanm ton
yan yenmiş (döner) kebabı,
ketçapla birlikte yerlere attık.
Sonra da festivalle ne ilgisi ol-
duğunu bilmediğimiz bir
satıcının sattığı şapkayı nedeni-
ni anlamadan satın aldık"
(Kerstin Vinterhed).
"Festival generali", düzenle-
me komitesinin başkanı Caj
Malmros, sonuçtan çok hoş-
nut. Gerekli bilgileri aldığıru,
bunlan inceleyerek gelecek yıl
bazı değişiklikler yapılacağını
söylüyor. Festivalde 400 kişinin
gönüllü olarak görev aldığmı
belirtörek onlara teşekkür edi-
yor. Gelecek yıl, biraz da pro-
fesyonel yardıma gerek olacağı-
nı düşünüyor.