Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS1992 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Hazine TopraklsuruıaKim
Sahip Çıkacak?
Ekonorrude en lıberal çızgıde bulunan ülkeler bıle, ozellıkle kentlerde,
kcamunun toprak varlığını arttırmasına ozen gostenrler Aklı başında hıç bır
devlet ve sıyaset adamı, bugun yeryüzunde, konut ya da başka gereksınmeler
içın Hazine topraklannı satışa çıkarmaz.
Prof. Dr. RUŞEN KELEŞ
Malıye Bakanlığı, İstanbul'da Hazıne'nın
ıyeiığınde bulunan yuzlerce parça taşınmaz
malı son zamanlarda satışa çıkardı Bunlar-
dan buyuk bır bölünıu, ışını bılen satıcılarca
kısa sürede kapışıldı 10 bın kadar daha taşı-
nmaz mal satılmak üzere sıradadır Daha son-
ra da başka kentlerdekı satışlara sıra gelecek
Yetkılılerce yapılan açıklamalara bakılırsa
"Bu taşınmazlar, kamu hızmetı ve yeşıl alan
gıbı kamu yaranna kullanımlara elvenşlı de-
gıldırler Zaten devlet de mulk edınmek
amacınJa olamaz Arsa mafyasınca ışgal edıl-
melenne seyırcı kalmaktansa saülmalan daha
iyidır " Kımılenne gore ıse "Devlet, elındekı
taşınmazlan ranta çevırmelıdır Ulkede gece-
kondulaşmanın baş nedenı de devletın taşı-
nmaz mal sahıbı olmasıdır
Ideolojüer ve partiler...
Hazine topraklannın satışa çıkanlmasını,
"devletı kuçultmenın" yenı bır uygulama or-
neğı olarak değerlendırmek yanlış olmaz
Bunu, dunyanın başka yorelennden ulkemıze
de sıçratılan "ozelleştırme" salgmının bır so-
nucu olarak gorebılırsınız Boyle olunca, top-
rak satışının salt pratık nedenlerden değıl,
aynı zamanda ıdeolojık etmenlerden de kay-
naklandığını varsaymak yanıltıcı olmaz
Boyle bır polıtıka çağdaş kentbılım ılkelen-
ne yûzde yuz ters duşer Ama lıberal partiler
bunda sakınca gormeyebılırler Nıtekım
ANAP ıktıdan, 1983-1991 arasında, bu du-
şuncenm şampıyonluğunu seve seve ustlen-
mıştır DYP'nın de, partı olarak. Hazine top-
raklannın satışından buyuk rahatsızlık duy-
ması ıçın bır neden yoktur Böyle olduğu ıçın-
dır kı bır devlet bakanının, Hazine toprak-
lannın yap-satçılara satılacağına ılışkın sozle-
nne partısınden tepkı gelmemıştır
Buna karşılık, koabsyon ortağı olan SHP'-
nın, toprak satışı konusunda hareketsız ve
sessız kalmasını anlamak olanaksızdır Dun-
yadakı yenı gelışmeler ve sosyalızmın geçırdı-
ğı sarsmtılar, sosyal demokrasıyı, toprak ko-
nusunda henuz tam bır duyarsızlık noktasına
vardırmış olmaktan uzaktır Koabsyon zo-
runluluklannın, parülen kjşıhklennın temel
çızgılennden saptırmalan hoşgoruyle karşıla-
namaz
Ekonomıde en lıberal çızgıde bulunan ulke-
ler bıle, ozellıkle kentlerde, kamunun toprak
varlığını drttırmasına ozen gostenrler Aklı
başında hıç bır devlet ve sıyaset adamı, bugun
yeryüzunde, konut ya da başka gereksınmeler
ıçın Hazine topraklannı satışa çıkarmaz Bu-
nun ozendınlmesıne ızın vermez Zaten boyle
bır polıtıkanın, konut sorununu çozmeye
yardımcı olduğu da gorulmemıştır
Turkıye gıbı ulkelerde, ulusal toprak polıtı-
kasına sahıp olmak yaşamsal önem taşır
Boyle bır pobtıka benımsenmış olmadığı ıçın,
kamunun toprak sahıplığı konusunda yıllar
yıh suregelen zıkzaklar ve tutarsızbklarla
karşı karşıya kaldık Sankı gızlı bır el, kamu
topraklannın korunmasını değıl de, yıtıp gıt-
mesını amaçlayan bır mekanızmayı süreklı
olarak çalıştırmıştır
1980 sonrası, bu yonde en >anlış adımlann
atıldığı bır donemdır Bu savurganlığa, ımar,
konut, gecekondu, tunzm, ormancılık, kıyı
vb alanlardan sayısız ornekler venlebıhr
Koy taşınmaz mallannın ozelleştınlmesıne
yol açan 3367 sayılı yasa ıle yabancılara top-
rak satışına ızın veren yasal duzenlemeler bu
hesapsız gıdışın orneklennden yalnız ıkısıdır
Anayasa Mahkemesı'nın duyarlılığı olmasa,
devletı toprak yoksulu yapmak doğrultusun-
da atılan adımlann sonu belkı de gelmeyecek-
tı
Çağdaş toprak pohtıkasmın amacı, sağlıklı
ve dengeb bır kentleşmenın gerçekleşmesıne
yardımcı olmak, arsa vurgununu (spekulas-
yonunu) onlemek, kentlerde konut, gecekon-
du ve altyapı sorunlannm çozumunu kolay-
laştırmaktır Bu bağlamda, uyulması gereken
temel ılkeler, bıreylenn değıl toplumun çıkar-
lannı rehber edınmek, toprağın ıyehğını ke-
sınlıkle elden çıkarmamak, kıralamayı satma-
ya her zaman yeğlemek, kamuyu olabıldığı ol-
çude toprak sahıbı yapmak ve topraktakı de-
ğer artışlanndan doğan "kazanılmamış gehr-
len" kamuya mal etmektır
Bu ılkelere ulkemızde uyulduğunu soyle-
mek guçtur Toprak savurganlığı her alanda
olanca hızıyla sürmektedır Kamu, ıstedığı
anda ve ucuza arsa sahıbı olamayacağına
gore, var olanlann elden çıkanlması kadar
akıl dışı bır polıtıka da duşunulemez Ankara
Beledıyesı, 1920'lerde kamulaşünp metre ka-
resını bır hradan sattığı arsalan, aradan 25 yıl
geçtıkten sonra, metre karesıne kat kat yuk-
sek ederler odeyerek satınalmak zorunda
kalmıştır Görulduğu gıbı kamu ıçın arsasını
satmak, bındığı dah kesmekten farksızdır Bu
açıdan bakıldığında, gecekondu sorununu
yaratan ve surduren asıl etmenın, öne surul-
duğu gıbı, kamunun toprak sahıbı olması de-
ğıl, yetennce toprak sahıbı olmaması olduğu,
akla daha uygun bır değerlendırmedır
"Konıyamıyorum, o halde satarım"
"Madem kı topraklar ışgalden korunamı-
yor, o halde satılsın" gıbı bır gerekçenın gu-
lunç olmaktan otede bır değen olamaz Top-
rağına sahıp çıkmasını bılmeyen devlet de\ let-
lığını, beledıye ıse beledıye nıtehğmı yıtırmış
demektır Boyle bır savunmanın, ulkenın bellı
bır yoresmı teronstlerden korumakta zorluk-
lar olduğu bahanesıyle satmayı ya da bağışla-
mayı goze alabılen bır anlayıjtan hıçbır farkı
yoktur
Öte yandan, satışa çıkanlan Hazine taşı-
nmazlannın ışe yarayan parseller olmadığı
goruşu, bunlann alıcılarca kapışılmış olması
olgusu ıle yalanlanmış bulunmaktadır Bu kı-
şılenn akla uygun davranmadıklannı sanmak
ıçın herhangı bır neden var mıdır9
Imar ve
tapu yasalannm esnek kurallanyla, kamu
bunlan değenlendırebıhrdı Kaldı kı kamu,
toprağı yalnız yeşıl alan ya da benzen hızmet-
ler ıçın kullanmak zorunda da değıldır Turlu
yararlanma yollan ona da açıktır Kamu ne-
den elındekı rantıye olma tekelını başkalanna
bırakarak zarar gorsun7
Anayasamızda, toprağın nıtelıklennın ko-
runmasına ve venmlı olarak ışletılmesıne ılış-
kın kurallar var Kanımca, toprağın korun-
ması kavramı, onun nıtelıklennın korunması
kadar, kendısının. varlığının. Hazine toprak-
lannın ıyelığının korunmasını da kapsamak
zorundadır Bu nedenle, yenı anayasa hazırh-
klannın yapıldığı bugunlerde. taslaklara, ka-
munun toprak ıyehğını guvence altına alacak
kurallann konmasmda yarar vardır
Sonuç
Toprak yalnız bugunku kuşaklann değıl,
vannın kuşaklannın da malıdır Bu nedenle,
toprak sahıplennın, kendı halklanna olduğu
kadar, ınsanlığa karşı da etık bır sorumluluk-
lan vardır Devletı yonetenlenn, bu torel
(etık) sorumluluğa ek olarak, tuzel ve sıyasal
bır sorumluluklan bulunduğu açıktır Hazine
topraklannın satışını, bıldığımız ve bılmedığı-
mız nedenlerle ozendırenler ve buna ızın ve-
renler, geçıcı gorev surelen ıçın kendılenne
emanet edılen bu topraklara en az kendı mal-
lan kadar tıtızlıkle sahıp çıkmak zorundadı-
rlar
ARADABİR
Dr. ALİN. KUBALI
NCM Danışmanhk Yön. K. Bşk.
Kürt Kökenlilerimizin
Sorumluluklan...
Hıç kuşku yok kı Kurt kokenlı vatandaşlarımızın toplu-
mumuzda yetennce anlaşılmayan bırtakım sorunları var
Bu sorunlar, dıl ozgurluğunden ışkence ve kotu muamele-
ye, Guneydoğu'nun ekonomık kalkınmasına kadar uzanan
çoğunluğu haklı ve suratle gıderılmesı gereken şıkayetler-
dır Hemen hıç bırı sadece Kurt kokenlılerımıze ozgu ol-
mayan bu sorunların duzeltılmesı ıse her Turkıye vatanda-
şının ıstedığı hususlardır
Bunlara ek olarak Kurt kokenlı vatandaşlarımızın sıkça
duyulan bır başka şıkayetlerı de şudur "Okullarda Kurtle-
rın Turk ırkından olduğu ıddıa edılmektedır Bu ıddıa, Kurt
kulturel varlığwıı erozyona uğratmayı ve yok etmeyı hedef-
lemektedır' demektedırler
Bız bu suçlamayı haklı gormemekteyız Kurtluğun ırksal
kokenınınne olduğu bılımsel bır konudur KurtlerleTurkle-
rın aynı kokenden olup olmadıkları tartışılabılır Ayrıca
herhangı bır etnık grup başka etnık grupların kendılerı ıle
aynı kokenden olduklarmı savunmalarından hoşlanmaya-
bılır Bu da anlayışla karşılanabılır Maklı gorulebılır An-
cak yanlış olan, sadece yanlış değıl çok haksız da olan,
Kurtlerın Turk kokenlı olduğu ıddıasının Kurt kulturel varlı-
ğını yok etmeyı amaçlayan ırk ayrımcı bır kasıt taşıdığı
suçlamasıdır
"Etnık kulturun erozyonu" ya da "asımılasyon" konusu
bıraz dıkkatlıce ıncelenecek olursa gorulur kı Anadolu'da
tüm etnık gruplar arasında karşılıklı derın bır etkıleşme
vardır Bu açıdan belkı de buyuk etkıye tabı olmuş etnık
grup da Turk kokenlılerımızdır Orta Asya'dakı Turk ıllerı-
ne seyahat edenlerımız, Anadolu'nun konuşulan dılı, mu-
zığı, torelerı ve sanatı ıle Asya'dakı ırktaşlardan ne kadar
uzaklaşmış olduklarmı kolayca görebıleceklerdır
Turkıye, kuruluşundan bu yana çeşıtlı etnık kokenlerden
gelen kavım ve cemaatlerı (bu sozcuklerı Batı kokenlı 'folk'
sozcuğu anlamında kullanıyoruz) bır mıllet (natıon) olarak
bır araya getırmeye çaba harcamaktadır Turkıye çok zen-
gın bır etnık mozaıke sahıptır Turkıye vatandaşları olarak
sahıp olduğumuz bu etnık zengınlıkten kıvanç duymalıyız,
bu zengınlığı muzığımızde, edebıyatımızda, gorsel sanat-
larımızda devam ettırmeye ozen gostermelıyız Ancak
bunun bızı bırbırımızden ayırmasına da asla musaade et-
memelıyız
Irk ayrımı aslında acımasız bır duzendır Gerçek bır ırk
ayrımının geçerlı olduğu ulkelerde egemen etnık grup,
öburlerını bırakın kendılerı ıle aynı kokenden saymayı, ın-
san olarak dahı kabul etmemektedır Irk ayrımının geçerlı
olduğu ulkelerde ezılen etnık gruplar eğttımden yoksun tu-
tulur, ıstıhdam ayrıcalığına tabıdırler, emır veren pozıs-
yonlar sadece hakım etnık gruplara açıktır, ışveren duru-
muna geçmelerı sıstematık bır bıçımde engellenır, meslek
odalarında ırk ayrıcalığı uygulandığından avukatlık, dok-
torluk, muhendıslık gıbı mesleklere ya hıç gıremezler ya
da mesleklerını ancak kendı etnık grupları ıle ılgılı olarak
uygulayabılırler, belırlı bolgelerdeyerleşebılmelerı, taşın-
maz mal (gayrımenkul) sahıbı olabılmelerı ya yasaklanır
ya da sıstematık bır bıçımde onlenır, seçme ve seçılme
hakları da yasal olarak kısıtlanır veya çeşıtlı yontemlerle
engellenır ya da baskı altında tutulur Bu yontemlerden
herhangı bırının Kurt kokenlı vatandaşlarımız ıçın geçerlı
olduğu soylenebılır mı Turkıye'de?
Turkıye, yurttaşlarının çok buyuk bır kesımı ıle, Kurt ko-
kenlı vatandaşlarımızın, etnık teror olaylarını yaratanlar-
dan ayrı tutulmaları gerektığmı bılmekte ve savunmakta-
dır Ancak kamuoyu aynı ayrımın Kurk kokenlı vatandaşla-
rımızca da duyarlılıkla yapılmasmı dılemekte ve bekle-
mektedır Terore hepımızın karsı çıktığımızı, dunya, Kurt
kokenlı vatandaşlarımızın ağızlarından da duymalıdır Bu-
nu dünyaya en etkılı bıçımde soyleyecek ekonomık güce
ve ılışkılere sahıp Kurt kokenlı vatandaşlarımız vardır Bu
vatandaşlarımız ulkelerının haksız yere ırk ayrımcılığı ıle
suçlandığını dunyaya karşı etkılı bır bıçımde savunmalıdır-
lar Eğer bu konuda Kurt kokenlı vatandaslarımızdan bu-
gune kadar çıkan bır ses varsa bu ses çok cılızdır Ermenı
terorune karşı Ermenı vatandaşlarımızın cemaat lıderlerı
ıle ve patrıklerı ıle dunya kamuoyu onunde aldıkları guçlü
tavır hıç kuşku yoktur kı, yurtdışmdakı Ermenı terorunun
durdurulmasında onemlı bır etken olmuştur Turkıye'ye
karşı uygulanan haksız ambargo esnasında ve Avrupa
Topluluğu'na gırış çabalarımızla ılgılı olarak Musevı va-
tandaşlarımızın ustun gayretlerı de 'tasası ve kıvancı ıle
bırlıkte" olmanın, yanı "mıllet' olmanın orneklerıdır Aynı
çabayı Kurt kokenlı vatandaşlarımızın da gostermesını
beklemekdurumundayız Bunun tersı, herşeyden once bu
vatandaşlarımıza karşı haksızlık olacaktır Bu anlamsız
kanlı terörun ve Turkıye ye karşı dunya kamuoyunda yer
alan haksız suçlamaların durdurulmasında Kurt kokenlı
vatandaşlarımıza onemlı gorevler duşmektedır
TARTKMA
Unutulmayacak Bir Tarihi Olay
Aydın Olgun; bır sanat esennın yok edılmesıne önayak olmuş kışısın
ve bununla tanhe geçtm. Şunu da unutma kı ortağı olduğun bu tarihi
olay hıçbır zaman unutulmayacak.
2 3 Temmuz 1992 perşembe gunu Cum-
hunyet gazetesınde Aydın Olgun'un
TRT adına " Yorgun Savaşçı" konusunda-
kı beyanaünı okudum ve yayına başladığı
yıldan ben bu kurumun pek çok yapımın-
da emeğı gecmış bır sanatçı olarak utan-
dım
Aydın Olgun, ulkemızde bugune kadar çe-
kılmış en onemlı TV dızılennden bın olan
"Yorgun Savaşçı" hakkında venlmış once
"yayımlanamaz". sonra da "yakılsın" ka-
rarlannın altında ımzası bulunan kışıdır
Hem de bu ışı "Turk ulusu adına" yapmış-
tır
Şımdı gelehm, Aydın Olgun'un Yorgun
Savaşçı jenenğının "32 Gun" prograrrun-
da gostenlmesı konusunda soyledıklenne
"Olgun, fılmın jenenğının yıllarca TRT-
den gızlenerek enstıtude saklandığını, ku-
rumun defalarca başvurusunu da, 'bızde
tek bır kare bıle >ok' dıye yanıtladığını ha-
tırlatarak 'Buna rağmen Şekeroğlu TV'de,
bakanın huzurunda bujenenğı yavımlaya-
rak kendı kendıru yalanlamış ve kurumu
aldatmıştır' dıye konuştu "
Hem kurumun malı dedığın sanat esennın
yakılması ıçın rapor ımzalayacaksın, hem
de Samı Şekeroğlu'na asılsız suçlamalar
yonelteceksın, olrnayan fılmın TRT'ye ve-
nlmesı ıçın yazı üstune yazı yazacaksın
Aydın Olgun devam edıyor "Aslında, Ha-
lıt Refiğ'ın her yıl tekrarladığı bu ıddıalara
abştık Aslında fılm TRT'ye aıtür Sanırsı-
nız kı fılm Halıt Refiğ'ın babasının malı, bu
tur ışler yasal olarak TRT'nın gorevıdır
Haht Refiğ'ın değıl Halıt Refığ bu ıştekı
ucreünı almıştır Bır kenara çekılıp susması
gerekır"
Sayın Halıt Refığ ne dıyecekü
7
Aydın Ol-
gun'un paşa gonlu olsun dıye ''uç yıl bo-
Kınamak Değil, Kutlamak Gerekir
Yorgun Savaşçı bır TRT yapımı olabılir ama sinema dılıyle söyler-
sek 'Bır Halıt Refığ fılmıdır'. Pekı, Bay Olgun'un buna ıtırazında,
bılemedığımız hangi gızlı nedenler yatıyor?
2 Ağustos 1992'de yayunlanan "Yor-
gun Savaşçı Mal mı
7
" adh yazıma
Aydın Olgun'un 10 Ağustos'takıcevapya-
nsını okudum Soyadını Olgun değıl de
yanlışhkla Ongun yazmamı vesıle ederek
konu hakkında bılgı sahıbı olmadığımı ve
"Açıklamayı yazmaya azmettınldığım]" (')
sanıyor, doğal kı gene fena halde yanıhyor
1 I947'de ılk yazımın yayımlanmasın-
dan bu yana geçen 45 yıl ıçınde tek satır
ısmarlama yazı yazmadım Herhangı bır
yazıyı yazmaya "azmettırmek" şöyle dur-
sun, bu babda en ufak bır gınşımde bulun-
maya bıle cesaret edılemeyeceğını, benı
tanıyanlarçok lyı bılırler Çok -,ukur kendı
azmım bana yetıyor Hem bır yaanın ıçen-
ğıne yanıt verecek yerde, o yazının arkasın-
da "Azmeden ve azmettıren" aramak
herhalde denetçılık mesleğının getırdığı bır
•dfonmauon profssıonnel' olsa gerektır
2 Bay Olgun'un ılen surduğu uzere,
"bılgı sahıbı olmamak" ıçın bu ulkeyle ılışı-
ğımın tumuyle kesılmış bulunması gerekır-
dı Fılmın yakılmasından -ılıklenme kadar
yakılmışcasına aa çekmıştım- bugune de-
ğın başında çıkan tüm yazılann fotokopıle-
nnden oluşan bır dosyam var
3 Denetçılık yapmış olmanın ınsana sı-
nema kulturu kazandıracağına da ınanmı-
yorum
4 Mayıs ve Haaran aylannda yurtdışın-
da bulundugum ıçın Bayram Olgun'un sa-
lık verdığı "ıkı meslekı makalesı"nı de
okuyamadım
Ama aslında tartışma sorunlan zaten
bunlar değjldı kı1
Ba> Olgun'un yazımdakı
şu sorunlara değınmesı gerekmez mıydı7
A Refiğ'ın, fümırun ardıru arkasını bı-
rakmak nıvetınde olmayışı Bay Olgun'u
neden bunca çıleden çıkanyor
7
B Yorgun Savaşçı bır TRT yapımı ola-
bılir ama sinema dılıyle soylersek 'Bır Halıt
Refığ fılmıdır 'Pekı, Bay Olgun'un buna
ıtırazında, bılemedığımız hangı gızb neden-
ler yatıyor7
C Benım yazımı "terbıye dışı ve küçük
duşurucu bulan Bay Olgun "Sanırsınız kı
fıbrı H Refiğ'ın babasının mabdır Refığ
ucretıru almıştır Bır kenara çekıbp susma-
sı gerekır" derken acaba nasıl konuştuğu-
nu sanmaktadır
9
D Bay Olgun, eğer bağb bulunduğu ku-
yunca mılyonlar harcanarak yuzlerce kışı-
nın emek verdığı sekız saathk fılmım Aydın
Olgun'un da bulunduğu kuruL karanyla
yakıldı, ne kadar ıyı oldu, Allah razı olsun"
mu dıyecektı
Hayır efendım, babasının malı değıl, kendı
malı Uygar ulkelerde, buna Pakıstan ve
Hındıstan'ı da dahıl edıyorum, bır film,
onu çeken rejısorun kendı malıdır Onun
ahıstık sahıbı rejısördur Hıç mıfilmsey-
retmedın'' Ne yazar fıbnlenn başında "A
Francıs Ford Coppola FıbTi" "Une Fıbn
de Claude Lelouche " Yapıması ıster dev-
let, ıster ozel teşebbus olsun. uygar ulkeler-
de rejısorun ızru olmadan fılmın bır karesı-
ne bıle dokunulamaz Ama Turkıye'de bu
gıbı kışıler sayesınde yakıbr Ve bu kışıler
susup oturacağı yerde bır de ınsanlarla alay
eder gıbı demeçler venr
Aydın Olgun, bır sanat esennın yok edıl-
mesıne onayak olmuş kışısın ve bununla
tanhe geçtın Şunu da unutma kı ortağı ol-
duğun bu tanhı olay hıçbır zaman unutul-
mayacak
CAN GÜRZAP
rumun çıkalannı gozetıyor ıse sevındıno
bır tutumdur Ama o zaman da TRTrun
mılyarlarca brasını yanmaktan kurtarma-
ya çabalayan H Refiğ'ı kınaması değıl
kutlaması gerekmez mı
7
(Bu tartışmalan
uzaktan ızleyen bın de sarur kı TRT tum
olanaklanyla yıbnadan, uşenmeden, sabah
akşam fılmın ardına duşmuş de, H Refığ
de "Aman. zaten ıyı bır film olmamıştı, ıyı
kı yakılmış
1
" demış)
E Yınebyorum, Bav Olgun ucretı venl-
dığı zaman bır yonetmenın ışırun bıttığını
sanıyorsa ya gerçekten "sinema kulturu ıle
ulfetı yoktur" ya da saydamlaştığımız soy-
lenen şu gunlerde bıle Yorgun Savaşçı'ya
hâlâ rufaıler kanşmaktadır
Son olarak Bav Olgun'a -23 Temmuz'-
dakı beyanlanyla ılgılı- hatırlatmak ıstedı-
ğım ve yaamda değınmedığım bır ışletme-
cıbk dersı de var TV kanallan arasında
alabıldığıne kızışmış bır rekabet ortamın-
da, bır ozel TV kanah, çok tartışılmış bır
filmın fragrnanlannı kendı programında
gostenyorsa, bu TRT ıçın bedavı bır rek-
tamdır Çunku onunde sonunda -yayımla-
nacaksa- bu fılm gene TRT ekranlannda
yayımlanacakür Buna kızmak değıl. bır
kez daha teşekkur etmek gerekmez mı
7
ZtHNI KÜÇÜMEN
Tıyatro Sanatçısı
İstanbul
PENCERE
YARIN
SON GUN
l
Işteneve evdenışe
IBM NOTEBOOK
Kolay Taksitlerle
Geniş bilgi için
SABAH PAZARLAMA
Tel 2752386-2752395
BOĞAZİÇİ ÜNtVERSÎTESt
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
1992 1993 eğmm-oğretım yılında Bogazıçı Ünıversıtesı'ne Öğrencı
Yerleştırme Sınavı (ÖYS) ve Yabancı ö^encı Seçme Sınavı (YÖS) so-
nuçlan ıle kayıt vapürmaja hak kazanan oğrenalenn 7 Evlul 1992-11
E>lul 1992 tanhlen arasında belırtılen şu günlerde
7 9 1992 Muhendıshk Fakültesı m kazanan oğrenaler
8 9 1992 tktısadı ve 1dan Bıhmler Fakültesı nı kazanan ogrenaler
9 9 1992 Fen-Edebı>at Fakultesı'nı ve Yabana Dıller Yülcsekokulu -
nun Muteram-Tercumanlık Bolumu nu kazanan oğrenaler
10 9 1992 E£üm Fakültesı nı kazanan ögrencıler
11 9 1992 Meslek Yüksekokulu nu kazanan oğrencıter
Ön kayıtlanru yaptırmalan ve 15 Eylül 1992 - 18 Eylul 1992 tanhlenn-
de ıkı kademeh lngıhzce Eleme ve İngıhzce Yeterhhk sınavlanna gırmelen
gerekmektedır
öğrencı adaylannın >ııkanda belırtılen ka>ıt gunlennde aşagıdakı bel-
gelerle şahsen \eva noter tasdıklı vekaletname ıle gebp kayıt vaptırmalan
gerekmektedır
KA\ ITİÇİN GEREKLI BELGELER
1 ÖSY puan kartının ash ve ıkı adet fotokopısı,
2 Lıse dıplomasının ash veya çıkış belgesının aslı
3 Nufus kağıdının noter tasdıklı 2 suretı ve nufus kağıdının onaysız
fotokopısı (Nufus kâğıdı ogrenamn yanında bulunmabdır )
4 Ikametgah belgesı (1 adet)
5 Vesıkalık fotoğraf f 12 adet)
6 Askerhk tecıl belgesı (Askerlık çagına gelmışse)
7 Savalıktan sabıkası olmadığına daır belge
8 Başka unıversıtede okuyup ÖSY >oluyla Bogazıçı Ünıversıtesı ne
kavıt vaptınyorsa dısıplm cezası almadrğını gostenr belge,
9 Goğus rontgenının mıkrofllmj
10 Yabancı uyrukluoğrencılerden(l 2,5,9) bendlennde ısterulen bel-
gelere ılave olarak
a) Ikamet tezkeresı ve oğrerum vızesı (Emnıyet Müdurluğu nden)
b) Pasaport fotokopısı
c) Lıse dıplomasının denklık belgesı (Mılb Eğıtım Bakanlığı ndan)
11 Öğrencı Katkı Pavı 1 taksıdının odendığını gostenr banka dekontu
ıle bırlıkte Kayıt Işlen Şube Müdurluğu ne başvurmalan gerektığı, eksık
belge ıle belırülen tanhlenn dışında kesınlıkle kayıt yapılmayacaktır
Basın 35128
Geçen Yıl Bugün...
Geçen yıl Nadır Bey'ın ardından aşagıdakı yazıyı
yazmıştım
•
Nadır Nadı onaltı yaşındadır Babası Yunus Nadı
Bey'ın zoruyla Profesor Karl Berger'den keman ders-
lerı alıyor Ama, her ders bır ışkencedır, Nadır muzığı
sevmıyor
Sonra bır gun dunya değışıverıyor
NasıP
Nadır Nadı anlatıyor:
"Notayı sehpaya koydum ve çalmaya başladım Bı-
rıncı temayı kafamdakı pıyanıst ışlıyor, bense ona
kemanımla eşlık edıyordum Daha ılk notalarda ıçımı
bırden bır aydınlık kapladı O ana değın omrumde
rastlamadığım harıka bır şeydı bu Sonatın butun gu-
zellığını yudum yudum tadıyordum Sankı tanrısal bir
dıle ılk kez kavuşmuştum Yuz ellı yıl once yaşamış
bır sanatçının ınsanlara soyledıklerını ben, aradan
bunca zaman geçtıkten sonra şımdı aynı ınanç, aynı
heyecanla kelımesı kelımesıne yınelıyor, adeta Mo-
zart'la ozdeşleşıyordum Nefes alışlarım hızlanmış,
yanaklarım pembe pembe olmuştu
Andanteyı bıtınp de kemanımı ve notalan topiarken
hocam
-Iyı çaldın,
demekle yetındı
Camlı kapıyı yavaşça açarak kızıyla bırlıkte ıçerı
gıren akortçu Bay Grabovvsky de hayret dolu bakışla-
rıyla
-Ne kadar ılerlemışsınız şaştım doğrusu' Sızı kutla-
rım, demekten kendını alamadı Kızı ıse bır şey demek-
sızın, başı eğık, saygılı, sessız oyle duruyordu
Işhanının loş merdıvenlerınden ınıp de ışıkları parla-
yan Istıklal Caddesı ne çıktığım zaman, bır saat once
ozgurluklenne ımrendığım ınsanlar şımdı benı ılgılen-
dırmıyordu Kendımı alabıldığıne ozgur duyuyordum
Içımın aydınlığı yanında caddenın ışıkları sonuk kalı-
yordu Demınkı ınanılmaz muzık, tum varlığımı sar-
mıştı O guzellığı yıtırecekmışım korkusuyla vıtrınlere
bıle bakmaksızın doğruca okula dondum Benım ıçın
burası da artık bır tur cezaevı değıl, koca bır saraydı "
Nadır Nadı duyarlıydı
Duygulu ınsan duyarlı olmayabılır, Nadır Nadı duy-
gularını ıçıne bastıran bır duyarlıydı, kımı zaman
ruhunun radarına en onemsız gorunen bır davranışın
ya da sozcuğun golgesı duşer, ne kadar zaman geçer-
se geçsın sılınmezdı
Nadır Nadı anlatıyor
"Çok kuçuktum, bır gun annem arkadaşlarından bırı-
ne mısafırlığe gıderken benı de goturdu Evın ben
yaştakı kızıyla kaynaştık Içımde kıza karşı tarıfsız bır
duygu uyanmıştı Oynarken geçen saatlerın farkına
bıle varmadım Kendıme geldığımde bırden golgelenn
uzadığını, guneşın yavaş yavaş çekıldığını ve ayrılma
saatının yakınlaştığını hıssettım
Huzunlendım
Kız bendekı değışıklığı hemen anladı, yuzume dık-
katle bakarak sordu
-Sana ne oldu?
-Hıçi Uzuluyorûm
-Neden?
-Çunku akşam oluyor Akşam olunca ayrılacağız
Kız
-Boşuna uzuluyorsun, dedı bugun akşam olmayacak
kı"
Ama akşam oluyor
•
Nadır Bey'ın olumunden çok kısa bır sure sonra ga-
zeteden ayrılmak zorunda kaldım Bu ayrılık beş buçuk
ay surdu Cumhurıyet okurunun "saptayıcı" tutumuyla
yıne gazeteye dondum, arkadaşlarla bırlıkte ve bınbır
guçluk ıçınde darboğazdan çıkmaya çalışıyoruz
Yırmı yıl once de buna benzer bır olay yaşamıştık,
ama o zaman Nadır Bey vardı
Şımdı yok mu
9
Hayır, var<
Duşunuyorum da Nadır Bey e layık olmanın en kes-
tırme yolu elbırlığıyle Cumhurıyet'ı ıçıne ıtıldığı "malı"
çıkmazdan kurtarmaktır
Nadır Nadı "duygularını ıçıne bastıran duyarlı" bır
ınsandı Gozyaşından, aşırı duygusallıktan uzak, uy-
gar bır kışılığı vardı Bu guzel adamın da bızden ıstedı-
ğı Cumhurıyet'ı Cumhurıyet olarak surdurmemızdır
O'nu, yılda bır kez değıl, her sabah anmanın en ger-
çekçı yolu bu olmalı'
ÇAİBAŞ VAYMUUH
NadırNadryi
uğurlarken
Bu kıtap, Başyazarımız Nadır Nadı'nın ölum habennın Cumhu-
nyet gazetesınde venlışınden başlayarak O'nu son yolculuğuna uğur-
larken tarıh sırasıyla her gun çıkan yazılar, yurtıçınden ve dışından
gelen telefon, telgraf mesajları, başsağlığı dıleklerı, röportajlar, ga-
zete ve dergılerde çıkan yazılarla ardından yapılan değerlendırme-
lerden oluşmuştur
20 000 hra (KDV ıçınde)
ödemeti gönderllmez.
ÇtfDAŞ VAYNUUH THm|i CtfL IM1, Cl|*İH ftTMH
TEKSTİL SENDİKASI'NDAN DUYURU
Tekstıl işcılerı Sendıkası'nın 22-23 Ağustos 1992
tarıhınde toplanacak Olağanustu Genel Kurulu
19.8 1992 tarıh ve B/1 sayılı genel yonetım kurulu
karanyla ılerıbırtarıhtetoplanmak uzere ıptal
edılmıştır.
Sayın delegelere duyurulur.
TEKSTİL jŞÇİLERİ SENDİKAS1GEHEL YÖNETİM KUROLU
KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1991/906
Davacı Hazine vekıb aşağıda kımbğı yazıb davablar aleyhıne açmış
olduğu tespıtın ıptalı ve tescıl davasının yapılan yargılaması sonunda
Davanın reddıne karar venbnış, venleiı karan davaa Hazine vekıb
31 7 1992 lanhlı dılekçesı ıle temyız etmıştır
Karar ve temyız dılekçesı davalılara tebbğ edılemedığınden ılanen
teblığıne ılan tanhınden ıtıbaren temyız talebınız var ıse 15 gun ıçınde
mahkememıze bıldırmenız ılan olunur
KİMLlĞİ Zıyaetün Fıdanboy
Basın 49583