Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 AĞUSTOS1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bayramoğlu nda Demirel Kandıra'da konuştu, basınla sohbet etti
üç gözaltı
• IstanbuJHaberSenisi-
Kocaeli'nin Gebze ilçesine
bağlı Bayramoğlusayiîye
yerinde, Devrimci Solüyesi
olduklan öne sürülen biri
kadın üç kışi yakalandı.
Gebze Emniyet Müdüriüğü
Terörle Mücadele Şubesi'ne
bağlı ekipler, önceki gece
23.30 sıralannda
Bayramoğlu Obitaş
Sitesi'ndekı bireve baskın
düzenledi. Baskında, evde
bulunan bıri kadın üç kişi
yakalandı. Yakalananlann
Devrimci Sol ana davasında
tutuksuz yargılanan Mete
Nezihı Altınay ile Aylın ve
Ramazan Tannkulu
olduklan öğrenildi.
İnfaz yasa
tasarısı
• ANKARA (AA) - Adalet
Bakanı Seyfı Oktay,
cezaevlerinde hücre cezasının
kaldınlacağını, mahkûmlara
telefonla haberleşme ımkânı
sağlanacağını, gözaltına
ahnanlann anında avukat
isteyebueceklenni ve
mahkûmlann avukatlan ile
yalnız görüşebileceklerini
açıkladı. Bakan Oklay,
"Avrupa'ya da örnek
olabilecek bir sistem
oluşturuyoruz" dedi.
Başsavcı göreve
başladı
• İSTANBUL(AA)-
Istanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'na atanan Avni
Bilgın görevine baladı.
Şevki Arat'm emekli
olmasıyla boşalan
başsavcılık görevine
gelinlen Bilgin, makamında
gazetecilere yaptığı
açıklamada, planlı bir
şekilde çahşarak sonınlan
çözmeye çalışacaklannı
söyledi. İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı
Avnı Bilgin, son
olarak Eyüp Cumhuriyet
Başsavcılığı görevinde
bulunuyordu.
BilginBİK
üyesioldu
• İSTANBÜL(AA)-
Merkea Ankara'da bulunan
Gazetecıler Cemiyeti
Başkanı Nazmi Bilgin, Basın
İlan Kurumu yönetim
kurulu üyeliğine seçildi.
Yönetim kurulunda bir
üyelik, Gazeteciler Cemiyeti
eski Başkanı Beyhan
Cenkçi'nin isüfasıyla
boşalmıştı. İstanbul'dadün
toplanan Basın tlan Kurumu
Genel Kurulu'nda, yönetim
kurulunda açık bulunan
üyelik için seçim yapıldı.
Kurum Genel Müdürü
Gültekin Samancı'nın, AA
muhabirine yaptığı
açıklamaya göre seçim
sonunda Nazmi Bilgin
yönetim kurulu üyeliğine
getırildi.
'Starr logosuna
itiraz reddedildi
• İSTANBUL(A.A)-
İnterstar'ın, eski Logosu
Starl'i kullanan Ulusal
İletişim Radyo ve
Televizyonu hakkında
ihtiyati tedbir karan alınması
isteğiyle yapüğı başvuru
mahkeme tarafından
reddedildi. Gerekçe olarak
"Tehlike ve zarann varlığının
açıklanmaması" gösterildi.
İnterstar'ın Avukatı Sümer
Altay İstanbul 3. Asliye
Ticaret Mahkemesi'ne
verdiğı dilekçede MB
Reklamcılık ve Filmcilik
Ticaret ve Sanayi Şirketi'nin
Star 1 logosunu Sofia
Bilinskiadlı ABDIi
sanatçıdan lOObindolara
satın aldığını, ancak daha
sonra bunu İnterstar olarak
kullanmaya başladıgmı
belirtti.
MagicBoxileçıkan
anlaşmazlık üzerine,
Frankfurt Mahkemesi'nden
Star 1 logosunun
kullanımının durdurulması
için ihtiyati tedbir karan
ahndığını beürten Altay, 3.
şahıs olan Ulusal İletişim
Radyo ve Televziyonu'nun
Star 1 logosunu televizyon
yoluyla kullanmasının
durdunılmasını istedi.
Mahkeme İnterstar'ın
ihtiyati tedbir başvurusunu
reddetti. Mahkeme
karannda aynca zarann
açıklığa kavuşması için dava
açılması gerektiği belirtildi.
CHP İzmir açıldı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Cumhuriyet Halk
Partisi'nin ilk il örgütü
İzmir'de açıldı. Açılışa,
Ankara'dan telefon
bağlantısıyla katılan Erol
Tuncer, SHP ve DSP'yi CHP
çatısı altında birleşmeye
cağırarak, 'Soldaki bölünme
hiçbir partiye yaramadı.
Bütünleşmekten başka
çaremiz yok" dedi. CHP'nin
Izmir il ve Konak ilçe
merkezi dün akşam törenle
açıklı.
'PKK sonunda sönüp gidecek'
DENİZTEZTEL
Başbakan Süleyman Demi-
rel, Kandıra'da ve İstanbul'da
basınla yaptığı sohbette "de-
mokrasinin" önemıne değindı.
Demirel, Kandıra'daki konuş-
masında devletin gücünü de-
mokrasi çerçevesinde, huku-
kun içinde göstereceklerini
belirterek "Bu zamana kadar
devlet gücünü demokrasiyi çiğ-
neyerek gösterdi de ne oldu, işte
bugünlere geldik" dedi. Demi-
rel, basınla yaptığı sohbet top-
lantısında da Türkiye'de terö-
rün uzun yıllar sürdüğüne
dikkat çekerek "Ülkemizde bu
meselelerin demokrasiyi çiğne-
yerek hallolacağı zehabına üç
kez kapılındı. Ama sonuç alına-
madı. Sorunu demokrasi ve
r
hukukun içinde kalarak çöze-
ceğiz" diye konuştu. Başbakan
Süleyman Demirel, dün sabah
Kandıra'da halka hıtap etti.
Demirel, 26 yıl sonra tekrar
Kandıra'ya gelmekten mutlu-
luk duyduğunu belirterek şun-
lan söyledi:
"Türkiye'de rejimi oturtahm
diye, halkın sesinin hakkın sesi
olduğunu yaymak için mücade-
le ettik. Zaman zaman bu ülke-
yi yönetenleri seçemeyeceğinizi
düşünenler oldu. Biz bugünlere
Türk halkının seçtigini savuna-
rak geldik. Biz iktidann sizle
başlayıp sizle bitmesini savuna-
rak buralara geldik. Bizım yap-
tığımız kavga sizin kavgaruz-
dır."
Başbakan Sülevman Demirel
saat 17.00'de de istanbul Gaze-
teciler Cemiyeti'nin önerisiyle
gerçekleştirilen basın sohbetin-
de sorulan yanıtladı. Demirel,
toplantının başında herhangi
bir sunuşta bulunmayacağını
belirterek, gazetecilere "Türki-
ye üzerine birlikte düşünme"
önerisi getirdi. Demirel, Şır-
nak'ta yaşanan büyük çaplı ça-
tışma, Kürt sorunu ve olaylarla
ilgili sorulan yanıtlarken Tür-
kiye'nin terörle ilk kez karşılaş-
madığını, 1980 öncesi de terö-
riîn yaşandığını vurguladı.
Olaylann 1984'ten itibaren ye-
— ' f • " " ' ' — "
Demirel, Kandıra ve tstanbul'da yaptığı konuşmada demokrasinin önemine değindi. (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSEOGLU)
niden patlak verdiğjne değınen
Demirel sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Az önce Olağanüstü Hal
Bölgesi Valisi ile konuştum.
Asayiş komutanı, tugay komu-
tanı ve valiler bir arada durum
değerlendirmesi yapıyorlar.
Bölgede itinayla hareket kaçı-
nılmaz. Çocuk, kadın ve ma-
sum vatandaşlann ateşin ara-
sında kalmaması için itinalı
davranmak şart. Yalnız devleü
kimse mağlup edemez. Bütün
bu yapılanlar akla hayale sığ-
mayan çılgınlıktır."
Bir gazetecinin "Bölgede
devletin cinayetler işledıği iddia
olunuyor" demesi üzerine De-
mirel şunlan söyledi:
"Burada birtakım cinayetler
işleniyorsa devlet bunlan ört-
bas etmez. Hadisede hizipler
vardır. Cinayetleri işleyenlerin
de birbirleriyle mücadeleleri
vardır. Ancak biz devlet olarak
kimseyi kimseye öldürtmeyiz.
Benim idare ettiğim Türkiye'de
devlet cinayet işlemez ve işlet-
mez. Böyle bir olay bilir, getirir-
senız onun neticesine katlanı-
nz."
Başbakan Demirel Güney-
doğu'da bir renk yasağı bulun-
madığını sadecc bayrak yasağı
getirildiğini belirterek Türkiye'-
nin tek devlet olduğunu söyle-
di. PKK'nın tabanının büyü-
düğü şeklindeki iddialann da
yarüış olduğunu kaydeden De-
mirel şöyle dedi:
"PKK. bir cinayet örgütü-
dür. Bunun aksini söyleyecek
kimse var rru Türkiye'de? Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin gücünü
şaka mı sanıyor birtakım insan-
lar? Türkiye Cumhuriyeti,
PKK'nın önünde gerilemez.
Yalnız onun usulleriyle çalış-
maz. Yani önüne gelenı öldüre-
rek. yakarak, yıkarak bunu
yapamaz. PKK'nın ilerlediği
falan yok. Sönüp gidecektir.
Başka yolu yok."
Başbakan Süleyman Demi-
rel, Kürt partisi kurulmasına
olanak sağlanması yolundaki
bir soruya da ırk esasına daya-
nan partilere ülkenin ihtıyacı
bulunmadığını söyledi. Demi-
rel, "Ne yapacaksınız Kürt par-
tisini? Irk esasına dayanan siya-
si partıyi kurarsanız yann
çıkacak kavganın sorumlusu
olursunuz" dedi. Kürtlerin bu-
gün Meclis'e seçilip gelmelerine
mani bir hal olmadığını kayde-
den Demirel sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Şu andaki parlamentonun
100 kişisi 'Ben kürt menşeliyim'
diyen insanlardır. Başka men-
şeli olanlar da vardır. Hepsı
Türkiye'nin üzerine titrerler.
TC Anayasası, Kürt partisi ku-
rulmasına. mezhep ve ırk esası-
na dayalı parti kurulmasına
manidir."
Irak'la ilgili olarak sorulan
bir şoruya Demirel şu yanıü
verdi:
"Hududun iki yanında yaşa-
yan insanlar kardeştir. Eğer
Lozan. Musul'u Misak-ı Milli
sınırlan içinde olduğu için Tür-
kiye sınırlanna dahil etseydi,
plebısıtle 1926yıhndaTürkiye'-
ye bağlanması sağlanmış olsay-
dı ya da Yüksek Adalet Divanı
karan o istikamette olsaydı
Musul Türkiye'nindi. O insan-
lar da Türktü. Bu sözlerimi
yanlış anlamaym. Grieceğe ma-
tuf değildir. Sadece bir tespittir.
Biz o insanalara kapımızı da aç-
tık. Onlann Bulgaristan'dan,
Bosna-Hersek'ten ya da başka
bir yerden göçenlerden farkı
yoktur."
ANAP Genel Başkanı yeni ilçe açılışlanna katıldı:
Yılıııaz keııcliııi savundu• ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz yeni ilçe
örgütlerinin açılış törenlerine katılmak için geldiği
İstanburda gövde gösterisini sürdürüyor.
İç Politika Servisi - Cumhur- me olmuştur. Sayın Cumhur-
başkanı özal'ın, ANAP'a ve başkanı ile düşüncelerimizi açık
kendisine yönelik eleştirilerine açık ifade ettik. Bugüne kadar
yanıt veren ANAP Genel Baş- basındayeralanbölümlersade-
kanı Mesut Yılmaz, "Herkes ce Cumhurbaşkanı'nın bana
duygusal davransa bile benim ifade ettiği görüşlerdir. Bunla-
duygusal davranmaya hakkım nn basına yansıması parti açı-
olmadığına inanıyorum" dedi. sından yaran olmamışür.
Genel başkan olarak sorumlu- Zamanlama bakımından bir se-
luğunun idrakinde olduğunu ve çim sınavına hazırlandığımız
bunun gereğini yaptığını belir- bir dönemde talihsiz olmuştur.
ten Yılmaz, "Benden hoşnut Ama buna rağmen ben bu ko-
olmayanlar olabilir. Ama be- nuda ilave açıklama yapmak
nim cizgjmde bir kınklık yok- niyetinde değilim. Genel baş-
tur" diye konuştu. kan olarak sorumluluğumun
idrakindeyim.
- Sayın Cumhurbaşkanı bu-
günkü açıklamasmda ANAP'a
Mesut Yılmaz, dün kaldığı
Conrad Otel'de gazetecilerin
sorulanna ş_u yanıtlan verdi:
- Sayın Özal sizinle yaptığı ve size yönelik bazı eleştirilerini
görüşmeyle ilgili "Bunlar iki- vineledi. Kürt sorunu ve Çekiç
miz arasında kalması gereken Güç konusunda olduğu gibi.
şeylerdir. Ama buradan çıktı. Böyle giderse ANAP'ın eriye-
Beni kullanarak muhaliflerini ceğini söyledi. Bu eleştiriler için
tasfıye etmeyeçalıştı" dedi. Gö- ne diyorsunuz?
rüşmeyi açıİclamanıza çok kız- YILMAZ: Biz ANAP olarak
mış. Siz de ona kızgınmışınız? iktidardan aynldıktan sonra bi-
YILMAZ: Sayın Özal'la rinciönceliğimizipartideki>em
yaptığımız görüşme hakkında yapılanmaya verdik. Bugüne
hiçbir gazeteci arkadaşımla gö- kadar geçen 9 aylık sürede yeni
rüşmedim. Bu görüşme hak- politikalar üretmedeki gecik-
kında sadece siyasi arkadaşla- memiz pahasına. partiye çeki-
nmla görüştüm. Görüşmeden düzen verme çabalanmızın
sonra basına yaptığım açakla- ağırlık taşıdığı doğrudur. Ama
mada da ifade ettiğim gibi be- bunu partinin sağlıklı bir >apı-
nim açımdan yararh bir görüş- ya kavuşmasının parti görüşle-
ARI BB.y'\
rinin savunulmasından ve ha-
yata geçirilmesinde hayati
öneme sahip olduğunun bilinci
yanında başka nedenleri de var-
dır. Halkımızın koalisyon hü-
kümetine açtığı kredinin vade-
sinin dolmasını koalisyon
hükümetınin yaptığı makyajın
dökülmesini bekledik.
- Sayın Cumhurbaşkanı ha-
talannı söyledi. Sızın hatalan-
nız da mutlaka vardır. Sız de
söyleyebilir misiniz?
YILMAZ: Ben herkesin hata
y apabileceğıni bilen ve artıla-
nmdan çok hatalanm üzerinde
düşünmeyi seven biriyim. Bu
nedenle çalışma arkadaşlan-
mın beni eleştirrneleri teşvik
adeta tahrik eder. Önemli olan,
bu eleştinlerin yapıcı olması,
amacına ters sonuçlar doğur-
maması. Genel başkan__ oldu-
ğum ilk gün Sajan Özal'ın
ANAP'ın kurucu genel başkanı
ve doğal lideri olduğunu ifade
ettim. Ama söylediğim ikinci
cümle onun başlattığı yolda ve
kendi sorumluluğumuzun idra-
ki içinde yürümeye kararlı ol-
duğumuzdur. Keza parti baş-
kanhğına adaylığımı koydu-
ğumda, seçildiğim takdirde
sorumluluğumun gereğini yap-
makta tereddüt etmeyeceğimi
ifade ettim. Bugüne kadar da
yaptığım bundan ibarettir.
Benden hoşnut olmayanlar ola-
bilir, olanlar olabilir. Ama be-
nim çizgimde bir kınklık yok-
tur. Sayın Cumhurbaşkanı ile
cumhurbaşkanlığına adaylığmı
koymadan önce de seçildikten
sonra benimle ve diğer yedi ar-
kadaşımla yaptığı görüşmemiz-
de cumhurbaşkanı seçildikten
sonra partiyle ilişkilerini yeni
bir temele oturmasının kaçınıl-
maz olduğunu açık bir şekilde
kendisine ifade ettim. Eğer bu
açık beyanlanma rağmen ben-
den farklı bir davraruş bekle-
mişlerse bunun sorumluluğu
bana ait olmaz.
- Türk siyasi gündeminde er-
ken seçim eörünüyor mu?
YILMAZ: Erken seçim ka-
ran almak iktidar partilerinin
yetkisinde olan bir konudur.
Bizedüşen görev en kısa za-
manda bir erken seçim ihtimali-
ne haarlıklı olmaktır.
Mesut Yılmaz, daha sonra
kasımda seçim yapılacak ilçele-
rin açılışlanna katıldı. Avcılar.
Bağcılar, Bahçelievler ve Gün-
gören ilçelerinin açılış törenle-
nnde halka hıtap eden Yılmaz,
hükümete yönelik eleştirilerini
yineledi. Yeşil kart konusunda
Sağlık Bakanı'nı şovmenlikle
suçlayan Yılmaz. "Kimseve ve-
şil kart yok."
CHP Genel Yönetim Kurulu önemli kararlar arifesinde:
Ecevit'inönerisitarbşmanıasasında
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Yönetim
Kurulu'nun (GYK) pazar gü-
nü yapılacak Ankara bölge
toplanüsından sonra, 9 eylülde
yapılacak kurultaya ilişkin
önemli kararlar alması bekleni-
yor. Bu toplantıdan sonra ku-
rulun, SHP ve DSP genel baş-
kanlan ile yapılan görüşmeler
ve düzenlenen 14 bölge toplan-
tısmda belirlenen eğilimleri de-
ğerlendirerek, kurultaya götü-
receği somut önenleri saptaya-
cağı belirtiliyor. Genel yöneti-
me yakın çevrelere göre önü-
müzdeki hafta içinde yapılacak
toplantılarda. kurultayda gecıci
yönetim oluşturulup oluşturul-
maması veya bir geçiş yönetimi
oluşturulmas! konulan karara
bağlanacak. Oluşturulacak ge-
çici veya geçişyönetıminin nasıl
ve kimlerden oluşacağı. genel
başkanlık için aday çıkarılıp çı-
kanlmaması da bu toplantılar-
da tartışılacak.
CHP GYKnın. SHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardım-
ası Erdal İnönü ile yaptığı gö-
rüşmelerde ortaya atılan "üçlü
komite" önerisi de bugüne ka-
dar gerçekleşmedi. Ecevit'in
böyle bir komite çalışmasına
karşı kesin tavır alması ve bunu
CHP yönetimıne bildirmesi
üzerine. GYK da İnönü'nün
önerisi konusunda bir karar
reter yardımalanndan Musta-
fa Gazala'yı görevlendirmişti.
CHP GYK'nın yapacağı de-
ğerlendirme toplanülanndan
sonra Bülent Ecevit'le tekrar
görüşeceği ve alınacak kararla-
A azargünü yapılacak Ankara bölge
toplantısmdan sonra CHP Genel
Yönetim Kurulu'nım, kurultaya
götürülecek önenleri belirlemesi
bekleniyor. CHP kurultay delege sayısı
, 1337 olarak kesinlik kazandı.
İnönü'nün önerdiği üçlü komite
çalışması yapılamıyor. CHP GYK'nın
Ecevit'le tekrar görüşme olasılığı var.
alamadı ve kurulması önerilen
komisyon için sözcü seçmedi.
Oysa CHP'nin yeniden açılma-
sına ilişkin gelişmeleri ve öneri-
leri partisi nın 24 ağustosta ya-
pılması bcklencn MYK'sına gö-
türeceğı açıklanan SHP Genel
Ba^kanı İnönü, kurulması olası
üçlu komuede parti adına gö-
rev yapmak üzere Genel Sek-
n kendisine aktararak Ecevit'in
bunlara yaklaşımını belirleme-
ye çalışacağı belirtiliyor.
CHPnın 9-10 eylülde yapıla-
cak açılış kurultayına katılması
bcklenen delege sayısı da 1337
olarak kesinleşti. Hazırlanan
liste. GYK tarafından Çanka-
ya İlçe Seçim Kurulu Başkan-
bğı'na verildi. Liste, önümüz-
deki günlerde Resmi Gazete'de
de yayımlanacak.
GYK üyesi Altan Oymen'in
GYK'ya. Ecevit ve Baykal'ın
GYK üyeliğine getirilmesi.
SHP'yı temsılen de Dtşişleri Ba-
kanı Hikmet Çeün'in yönetımc
alınması şeklinde bir öneri ge-
tirdiği, ancak kabul edilmediği
öğrenildi. Oymen'in önceki gün
DSP Genel Başkanı Ecevit'le
yapılan görüşmeden sonra Hil-
ton'daki bir toplu yemekte bu
önerisini yinelemesi ve Erol
Tuncer'i geçici genel başkanlık
için önermesi de tartışmalara
yol açtı. CHP GYK üyelenn-
den Metin Tüzün, Avni Gür-
soy, Celal Doğan, Nebil Oktay,
Güler Gürpınar, Mehmet Gü-
müşçü, Orhan Akbulut ve
Mehmet Dedeoğlu'nun hazır
bulunduğu öğle yemeğinde Oy-
men'in, Erol Tuncer'in genel
başkanlığa getirilmesi yönün-
deki önerisine, yemekte bulu-
nan GYK üyelerinden Metin
Tüzün. Avni Gürsoy ve Nebil
Oktay'ın karşı çıktıklan ve
"bövîe bir seçımin CHP'nin
SHP'ye ihalcsi anlamına gelecc-
ğini" söyledikleri öğrenildi.
SHP'Lİ GAZALCI;
Güvenlik
soruşturması
sonbulsun
ANKARA (AA) - SHP Ge-
nel Sekreter Yardımalanndan
Mustafa Gazalcı vargı kararla-
nna davanmavan soruştuıma-
lann kişinin kazamimış hakkını
yok ettiğini belirterek, "Geçti-
ğimiz >ıllarda haksız uygula-
malara yol açan güvenbk so-
ruşturmalanna son verilmeli-
dır" dedi. Gazafcı düzenlediği
basın tcplanüsında. sınav ka-
zanmış ve göreve başlama aşa-
masına gelmiş kişilerin atanma-
lannın güvenlik soruşturması
nedenivle bekletildiğini söyledi.
Gazala, güvenlik soruştur-
ması nedeniyle sınav kazan-
mış ancak ataması yapılma-
mış olanlann hakkının geril
verilmesi gerektiğini kaydetti.
Gazalcı sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"TBMM açıldığında daha
fazla zaman geçirilmcden. ka-
mu kesimınde çalışanlann
grc\li. toplusözlcşmcli sendi-
kal hakkı >asal du/cnlcmevc
kavuşturulmalıdır."
POLİTİKA GÖNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Itedir Nadi ÖHnedi
Öyle tutkular vardır ki, bir yaşam dönemecine takılır
kalır. Öyle sevinçler vardır ki, o dönemeci geçer gün
ışığına çıkar...
Yaşam kimi zaman hüznün başladığı yerdir, ardında
ihanetin damgasını taşır. Yaşam kimi zaman özlemin sev-
dalarda buluştuğu bir orman olur hiç farkına varmadan...
Karanlıklar aydınlığa ulaşır fırbnalı bir denizin mavi su-
larında ansızın. Maskeler bir anda iner, gerçek yüzler or-
taya çıkar hiç beklemediğiniz dönemde.
Yaşam değer yargılarını yok eder, güçsüz olduğunuz
anda yakalar sizi. En sevdiklerinizi, güvendiklerinizi, bir
anda tanıyamazsınız; ellerinde hançerlerle dolaştıklarını
anlayamazsınız.
Böyle duygular içindeyim bugün. Geçmişı, gelecegi tart-
maya çalışıyorum. Sonra odamın kapısını açıyorum usul-
ca. Duvardaki fotoğrafa bakıyorum.
Kaç yıl önce çekilmişti bu fotoğraf?
"1986 yılı mayıs ayı..."
Altı yıl geçmiş aradan...
Kendi kendime yaşam ne tuhaf diyorum. Terasa çıkıp
ağaçları, gökyüzünü seyrediyorum. Bahçede şoförler var.
Demir kapının önünde güvenlik görevlileri.
Alt kata iniyorum. Genç arkadaşlar çalışıyor. Yeniden
üst kata çıkıyorum...
Neler yazmalıyım, neler anlatmalıyım Nadir Nadi'ye?
Oturup düşünüyorum...
"Nadir Nadi ölmedi ki''
öyle diyorum...
"Evet, Nadir Nadi ölmedi..."
1986'da Ali Sirmen'e neler söylemiş Nadir Nadi?
Şöyle:
"Benim elli yıllık başyazarhk hayatımda ana ilkelerim,
daima gerçekleri öğrenmeye çalışmak, objektif olmak ve
bunu halka olduğu gibi anlatmak. Tabii Atatürk 'e bağlı kal-
mak. Bu benim gerçekçiliğimm ifadesidir. Atatürk'ün, ül-
kenin gidişini çok iyi gördüğünü, Atatürk devrimlerinin ül-
kemiz için çok önemli, yararlı olduğuna inanmışımdırhep.
Bazıları, bu devrim sözcuğünden nedense tedirgin oluyor-
lar. Bence Atatürk devrimlerinin Fransız devriminden, bü-
yük devrimlerden bir farkı yoktur. Aynı paraleldedir bunlar
ve amacı Türk halkını daha iyiyaşatmak, çağın gerçekleri-
nin ve gereklerinin daha iyi kavranmasını ve ona göre
davranılmasını sağlamaktır. Ne yazık ki kanımca bunlarm
hepsi yıkıldı. Orada kala kala bir tek Cumhuriyet Gazetesi
kaldı."
Ali Sirmen soruyor:
"Peki efendim, Atatürk devrimlerine bağlılık, yaşa-
mınızın temel ilkelerinden biri olduğu halde, bir kitabınızın
başlığı 'Ben AtatürkçüDeğilim."
"O bir tepki. Gerçek Atatürkçülüğün o olmadığını anlat-
mak istedim. Demek istedim ki, eğer Atatürkçülük o ise
ben Atatürkçü değilim."
"Evet, konu kitaptan açılmışken... Siz başyazarlığınızın
yanı sıra 'çok satan' bir yazarsınız. Bu kitaplarınızın arasın-
da tercih yapmak gerekse hangisini yeğlerdıniz?"
"Doğrusu ben ilk kitabımı 'Sokakta Gürültü Var'ı çok se-
verim. Tabii bu kişisel bir tercih oluyor."
Ali Sirmen:
"Sizin başyazarhk yaşamınız Atatürk devriminden baş-
layıp günümüze uzanırken, Cumhuriyet tarihimizin bütün
dönemlerini de kapsıyor. Bunlar içinde gazetenin çok ka-
patıldığı ve sizin de hapis tehdidiyle karşılaştığınız dönem
hangisiydi?"
"1980 sonrası dönem. Hapis tehlikesiyle de yine bu dö-
nemde karşı karşıla geldim. Yıllar önce çıkmış kitapla-
rımdan birinde de yayımlanmış bir yazımı bir kez daha
yayımladığım için açılan davada üç ay hapis cezasına
çarptırıldım. O günlerde altı aydan kısa hapis cezalannın
temyizi yoktu. Daha doğrusu yalnız komutan temyiz edebi-
liyordu. Sayın Komutan Saltık da bu hakkını kullanmadı.
Eğer daha sonra Milli Savunma Bakanı bu hakkını kullan-
masaydı, ben hapse girecektim. Sonradan bu hakkı kul-
landılar. Bunu da ben kendi gucümle sağladım. Herhalde
sayın yöneticiler, yaşlı bir adamın hapse girmesinde ken-
dilerince sakınca görmüş olmalılar ki temyiz hakkı sonun-
da kullanıldı."
Ali Sirmen'in yazısını baştan sona okuyorum.
Akşam oluyor...
Içime hüzün çöküyor.
Mırıldanıyorum:
"Nadir Nadi ölmedi ki... O Cumhuriyet'le, okurlanyla,
çalışanlarıyla hep yaşayacak..."
'Cumhurbaşkanı ciddi bir devlet
sorunu haline geldi'
Ecevit'tenOzal'a
karşıserttavır
• Bülent Ecevit, Özal'ın hükümet ve TBMM ta-
rafından "ciddi biçimde" uyanlmasını isteyerek,
Özal sorununun çözümünü,' Meclis'te çoğunluğu
bulunanlann düşünmesi gerektiğini söyledi. Ece-
vit, hükümetin Abhazya'daki gelişmelere yaklaşı-
mını eleştirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz ile de
ipleri koparan Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal'ın "ciddi bir
devlet sorunu durumuna
geldiğini" söyledi. Ecevit,
Özal'ın özellikle dış politika
konusundaki açıklamalan
nedeniyle, hükümet ve
TBMM tarafından "ciddi
biçimde" uyanlmasını istedi.
Ecevit. dün parlamentoda
düzenlediği basın toplantısın-
da, Özal'ın gazetelerde yer
alan, dış politikadan ANAP'-
taki çekişmeye kadar birçok
konudaki açıklamalannı sert
bir dille eleştirdi. Ecevit, özal'-
ın "Kürtçe eğitim"
önerdiğinin anımsatılması
üzerine şunlan söyledi:
"Ben, Sayın Cumhurbaş-
kanı'nın kendi basına devlet
politıkası oluşturmasına
kesinlikle karşryım. Sayın
Özal, çok sık düşünce
değiştiren. yüksek sesle
düşünen. aslında aklına ne
gelirse söyleyen bin. Bu şe-
kilde devlet politıkası belirlen-
mez. Kendisi Ortadoğu soru-
nu. Körfez krizı. Güneydoğu
sorunu gibi konularda bugüne
kadar farklı açıklamalar yap-
mıstır
Ö/crklıği teşvik cden açık-
lamjldiı olmuşiur. Sortra-
dan bunlan teyit ctmcye çalış-
mıştır. Bu durumuyla Sayın
Özal, ciddi bir devlet sorunu
durumuna gelmiştir. Bu soru-
na çözüm bulunması gcrekir."
Ecevit, bu sorunun çözümü
için ne düşündüğünü soran
gazetecilere ise "Çözümü ben
bilemem. Çözümü, Meclis'te
çoğunluğu bulunduranlar dü-
şünsün. Ciddi uyanda bulun-
sunlar. Cumhurbaşkanı'nın
özellikle dış politika gibi
konularda kendi bildiğince
açıklama yetkisi yoktur"
vanıtını verdi.
Arük yalnız iktidann değil,
ana muhalefet partisinin de
Cumhurbaşkanı'nın sorum-
suzluğu ve tarafsızlığı konusu-
nu tartışmaya başladığına
dikkat çeken DSP lideri Bü-
lent Ecevit, "Herkesin bu so-
runa ortaklaşa bir çözüm ara-
ması gerekir. En aztndan hü-
kümet ve TBMM tarafından
ciddi biçimde uyanhnası gere-
kir" dedi.
Ecevit, basın toplantısında,
Gürcistan'a bağlı Abhazya
Özerk Cumhuriyeti'ndeki
olaylara ilişkin görüşlerini de
açıkladı.
Gürcistan ile Abhazya
arasındaki çatışmada Tür-
kiye'nin takındığı tavrı eleşti-
ren Ecevit, Türkiye'nin, Gür-
cistan ile kurulmakta okın
dostça ilişkilere ve işbirliğınc
gölge dü^iinnek ıstcmedığını
söyledi.