Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5TEMMUZ1992PAZAR
PAZAR KONUKLARI
Leyla Tavşanoğlu, yazar Pınar Kür ve yönetmen Atif Yıknaz ile flörtü tartişü
Flört muüaka BOBISTürk erkeMeri
yatakta bitmemeli flörtü hiç bilmiyorIFlörtten ne anhyorsunuz?
Flörtü nasıl algılıyorsumz? Sizce flört
nedir?
KÜR - Flört, Türkçe'ye, İngilizce ve
Fransızca'daki esas anlamından farklı
olarak geçmiştir. Biz gençlığimizde
flört için, konuştuğumuz çocuk, der-
dik. Bizim kuşaktan öncekiler de, flör-
tüm, derlermiş. Şimdi, çıküğım çocuk,
diyorlar. Türkiye'de flörtü genelde bir
aşkjn başlangicı ya da küçük bir aşk
olarak tarif ediyorlar. Esas anlamıyla
ve benim anladığım flört, aşktan tama-
mıyla ayn bir olay. Aşkın başlangıa
olabilir, ama hiç olmayabilir de. Çok
keyifli, çok kısa süren bir oyun. İki ki-
şinin belli kurallar çerçevesinde birbir-
leriyle oynamalan ve bundan keyif
almalan olarak görüyorum flörtü. Bir
tek gece ikı insan bir yerde, bir toplan-
tıda karşılaşır, oturur konuşur, böyle
bir oyun oynayabilir. Bu, bence aşka
dönüşmesinden çok daha keyifli bir
olay. Çünkü ondan sonra başınıza bir
sürü iş gelir.
• • • • • M İlkflörtünüzühatırhyor
musunuz?
KÜR - Ben çok küçük yaşta başladım.
Yedi yaşında fılandım, babamın bir ar-
kadaşına aşık olmuştum. Ama onunla
flört edemedim, çünkü benim kardeşimi
daha çok sever, onunla oynardı. Onu,
bir flört etme gereksinimi olabilir, dıye
düşünüyorum. lkinrisinde 11 yaşınday-
dım. Fakat o da hüsran oldu. Çocuk lise-
yi bitirmiş, olgunluk sınavına giriyor.
Meğer teyzemın kızına aşıkmış. Ben de
sanıyorum bana bakıyor. Bunlar ilk ço-
ferçek anlamıyla ve
benim anladığım flört,
aşktan tamamıyla ayn bir
olay. Aşkın başlangıcı
olabilir, ama hiç
olmayabilir de. Çok keyifli,
çok kısa süren bir oyun. İki
kişinin belli kurallar
çerçevesinde birbirleriyle
oynamalan ve bundan
keyif almalan olarak
görüyorum flörtü. Bir tek
gece iki insan bir yerde, bir
toplantıda karşılaşır,
oturur konuşur, böyle bir
oyun oynayabilir.
cukluk aşklan diyelim. Sonra Amerika'-
ya gittim, orada okudum. Oradaki kız-
erkek ilişkilen buradakınden çok farklı.
Hafta sonlannda sınıf arkadaşlanmızla
partilere, toplantılara giderdik, sürekli
tek bir kişiyle çıkmazdık. O sıralarda ak-
hmda kalan flörtüm pek olmadı. Ondan
sonraki flörtümde aşık oldum. O büyük
problemler doğurdu. Bir Amerikalıyla
evlenirdi, evlenemezdi tarüşmalan oldu.
Ama onu flört olarak saymıyorum. Da-
ha çok aşktı.
İ^HBHHBH Türkiye 'deflört nasıl
algüanıyor
0
Özellikle aileler bunu nasıl
karşılıyor? Anneler babalar, çocuklarımız
flört etsin dıye onlarıyûreklendiriyorlar
mı? Yoksa tutuculuk sürüvor mu?
KÜR - Türkiye, o kadar karman çor-
man bir toplum haline geldi ki artık.
Nerede, neyle karşılaşacağınızı kesinlik-
le bilemiyorsunuz. Oğlumun arkadaş
çevresinde, onlann aileleri tarafından
son derece doğal karşılanıyor. Bugün ai-
leler kız-erkek iüşkisini hemen cinselliğe
dönecek bir olay olarak görmüyorlar ar-
ük. Ama öte yandan bir bakan çıkıyor,
flört fahışehktır, diyebiliyor. Ya da kız
flört ettiği için dayak yiyor, eve hapsedi-
liyor. Kırsal kesimdeki baskı da başka.
Bir de Kuran kurslanna gıden kız çocuk-
lan üzerinde uygulanan baskılar var.
Ama kent kesiminde artık bu baskılar
gevşedi.
anlayışıyla bugünküarasmdasizcefark
varmı?
KÜR - Amerika'ya gitmeden önce or-
taokulda Ankara Koleji'ne gidiyordum.
Partiler yapar, cumartesi günleri diyelim
üçten altıya kadar dans eder, bira içine
biraz votka koyarak denemeler yapar-
dık. Annemle babamın kesin bir tavn
vardı. Nereye gidiyorsun. kimın evine,
telefon numarası kaç, kaçta geleceksin?
Bunlann hepsi bilinirdi. Ama başka ar-
kadaşlanm gizlice gehrlerdi, çünkü aile-
leri izin vermezdi. Aileler izin vermediği-
ne göre demek ki bu, özellikle kızlar için
iyi bakılan bir şey değildi. Erkekler için
de aklı kanşmasın, derslerinden başka
şeylerle ilgilenmesin, diye kaygılanılırdı.
O günden bugüne pek çok şey değişti ta-
bii. Bunu kabul etmek laam.
— — Y K ı z olsun, erkek olsun,
gençler, ergenlik dönemini aştıktan sonra
flört etmeli midirler? Bu, sizce ontarın ruh
sağlığmı nasıl etkiler?
KÜR - TabiTetîneliler. Sadece onlar
değil, bizler de etmeliyiz. Kesinlikle flört-
ten yanayım. Çünkü ruh sağlığını gayet
iyi etkiler. Dıkkat edin, Türkiye'de İca-
dm-erkek ilişkilerindeki çarpıklıklar,
bozukluklar, iki tarafın birbirini hemen
hemen hiç tanımamasından ileri geliyor.
llkokuldan beri belki sürekli birlikte olu-
yorlar. Ama kız çocuğuna hep, aman
kızım kendini koru, aman çocuğum kız-
lara takılma telkini var. Ama Amerika'-
da bir cumartesi günü bir erkek arkada-
şınızla randevunuz yoksa bunu utana-
YAZAR
PEVAR
KÜR
Bursa'dadoğdu. İlkokuldöneminde
birkaçyılİngiltere 'de okudu.
Annesinin.öğrencimüfettışigörevıyle
New York 'a tayini çıkması nedeniyle
ortaokul ve lisenin bir böümünü
ABD'deokudu. Türkiye'yedönûnce
lise öğrenımini Arnavutköy Amerikan
Kız Koleji 'nde tamamladı. Paris 'te
Sorbonne Üniversitesi Tiyatro
Bölümü 'nü bitirdikten sonra doktora
yaptı. Ankara Devlet Tiyatrosu'nda
ikıyıl dramaturg olarak çalıstı. Daha
şonra İstanbul'a yerleşti. Istanbul
Üniversitesi Yabancı Dıller Yüksek
Okulu 'nda öğretimgörevlisi.
Kitapları: Asılacak Kadın, Yarın
Yarın, Akışı Olmayan Sular, Bir
Cinayet Romanı, Bir Delı Ağaç,
Bitmeyen Aşk, Küçük Oyuncu.
nızdan kimselere söyleyemezdimz.
Orada bu tür ilişkilerin olmaması garip
karşılanırdı. Ama şimdi orası da tersine
değişti biraz. Bir kere, flörtün insanı can-
landıncı, kafasını çalıştıncı bir etkısi olu-
yor bence. Karşınızdaki birini anlama-
ya, etkilemeye çalışıyorsunuz, çünkü.
Benim dediğim flört, bazı oyunlarla, ba-
zı zekâ hareketlenyle gelişiyor. Bu, baş-
tan da dediğim gibı bir oyun. jnsana
ivme verici bir şey. Zekâ için de genç ve
dinç kalmak için de önemli. Gençler ta-
bii ki yapsmlar. Ama bizler de unumuzu
eleyıp eleğirnizi asmadık, yani. Öte yan-
dan gençler için ilerideki karşılıklı ihşki-
lere kesin bir hazırhk sağlıyor. Başlan-
gıçta bu konunun ciddi olmaması da iyi.
Bir kız bir oğlanı beğendi, aman hemen
evlendireüm, olsun bitsin, başma bir ış
gelmesin tavn çok yanlış. Genç kadın da
genç erkek de çeşkli kişiler tanıyacak ki
iyi bir seçim yapabilsin. İnsanın asıl ruh
sağlığmı etkıleyen, evliükteki ilişkiler
oluyor. O ilişkilerin doğru oturabilmesi
için bence flört çok gerekli bir şey. Flör-
tün kişilik oluşmasında da çok yardımı
oluyor, kendine güvenı sağlıyor. Diyelim
büyük bir aşka dönüşmeyecegini biliyor-
sunuz.
• • • • •Ya dönüşürse
9
KÜR - Onu engelleyemezsiniz. Ama
çok korkuyorsaruz kaçar gidersiniz. Ben
iki tane okkah aşk yaşadıktan sonra kısa
süreli aşklann ileride daha iyi haürlandı-
ğmı düşünüyorum. Çünkü bır aşk ilişki-
sinde duyduğunuz yoğun bir sevgide
yaralanmamanız imkânsız.
WKKKKEMDiyelim ki evli iki insan flört
ediyor. Bu flört onlara mutluluk getirir
mi? Evliliklere yardımı mı olur, yoksa yı-
kabilir mi?
KÜR - tki taraf da evliyse bu flörtün
cinsel beraberliğe dönüşmesi ihtimali da-
ha fazla. Evliliklerden sıkılmışhk, yasak
ılişkiyi yaşamanın getirdiği heyecan var.
İki tarafın evli olmasmın getirdiği bir de
güven var. Böyle bir şey tadında bırakı-
hrsa sanıyorum her iki evliüğe de yaran
olur. Çünkü o zaman eşinize, ailenize ye-
nilenmiş olarak dönüyorsunuz. Bir ka-
dınla bir erkeğin, artık birlikte yaşamak-
tan zevk almadıklan bir noktaya geldik-
ten sonra hemen aynlmalanndan
yanayım. Başka bir ilişki olsun ya da ol-
masm. Ama dikkatimi çeken, erkeklerin,
boşanmaya ve sevdikleri kadınla birlikte
gjtmeye o kadar cesaretli olmadıklan.
Niyetleri de yok. Çünkü kendi kafalan-
na göre en rahat ilişkiyi bulmuşlar. Her
türlü ihtiyaa evde görülüyor, duygusal
heyecanlan da dışarda yaşıyor. Ona göre
kansından boşanması için herhangi bir
sebep yok.
••••••£u, erkeklerin ruh sağlığında-
kibirpozukluktan mı kaynaklanıyor?
KÜR - Ruh sağlığı bozuk olmayan
çok az insan var çağdaş dünyada. Bence
bu erkeğin çok ideal gördüğü durum.
Kansıyla fazla ilgilenmesin, ama evi ol-
sun, yuvası olsun, çocuklan okusun, ka-
nsı gjyınsin kuşansın, rahat etsin. Ben bu
aileye karşı vazifemi yapüm, artık dışar-
da istediğim gibi yaşayabilmeliyim, di-
yor.
\Bir de profesyonel yasamda
flört meselesi var...
KÜR - O çok tehlikeli bir şey tabii. He-
le birlikte çalışan insanlar için. Hafıf bir
flörtse mesele yok. Hatta çahşma hayatı-
na keyif katar, hoş olabilir. Ama ciddi
bir ilişkiye girdiğinızde o nasılsa belli bir
yerde iş ilişkisinı de bozacakür. Amir
memur flörtüyse sonunda memur gide-
cektir.
•^^••S/rre Türk aileleriflörtetme-
yi biliyorlar mı?
KÜR - Gerçekten ke'yfıyle, kuralıyla,
eğlencesiyle flört edenler pek az, ama
yok değil. Çocukluktan beri kızlarla ayn
büyümüş olduklan için kadınlar bu tür
ilişkiden korkuyorlar. Karşılıklı otur-
muş konuşurken baalan, bu kadını ya-
tağa götürebilir miyim, diye düşünür. Bu
yanbş. Oturmuş keyifli keyifli konuşur-
ken ılle de bunun bir sonuca varması
gerekmez. Olmaması akla daha yakın-
dır. Bazen de bu kadın şimdi bana öyle
bir laf eder ki ben alündan kalkamam,
gibi bir yaklaşıma da girebiliyorlar. Ben-
ce içinde mizah duygusu olan bir insan
iyi flört edilebilecek insandır. Ama mi-
\Flörtten ne anhyorsunuz?
Flörtü nasıl algıhyorsunuz? Sizce flört
nedir?
YILMAZ - Benim bu konuda açık
seçik bir cevap vermem çok zor. Çün-
kü bütün Türk erkekleri gibi sanıyo-
rum ben de flörtten çok fazla anlamı-
yorum. Kurallannın ne olduğunu,
nerede başlayıp nerede bitmesi gerekti-
ğini, neler olursa adının flört olduğu-
nu, ne olmazsa da flört olmadığını
bilmiyorum. Bunlar, üzerinde çok dü-
şündüğüm şeyler değil. Yaşarken bir
şeyler yapüğımız, bir şeyler paylaştığı-
mız, ama söze dökülünce tarifınin ne
olduğunu bilmediğimiz bir şey flört.
^••^••/V/fcı, niye üstüne basa basa
Türk erkeklerininflörtetmeyi bilmediğini
özellikle sövlediniz?
YILMAZ - Biz genelbkk arkadaşhğın
ötesinde, duygusal bir ilişkiye girdiğimiz
zaman hemen mülkiyet hissi başlıyor.
Bu, erkek tarafından oluyor. Bunun kar-
şıtı olarak da kadın tarafından kıskanç-
hklar başlayabiliyor. Tabii bu erkeklere
göre daha az. O zaman da işin boyuüan
değişiyor. Flörtün, sanıyorum, başlan-
gıçta insanlara fazla sorumluluk yükle-
meyen bir ilişki çeşidi ohnası lazım. Bi-
zim ilişkilerimiz ise çok çabuk sorumlu-
luk >ükleyen bir şey haline dönüşebili-
yor.
Bizim gençlığımiz Anadolu'da geçti. O
yüzden pek öyleflörtetme imkânımız ol-
madı. Memur çocuğu olduğumuz için
çaylar yapıhrdi. O çaylarda şimdiki gibi
ıçki de bulunmazdı. Komşu, ahbap kız-
lanyla en fazla yapüğımız dans etmekti.
Onun ötesinde de küçük aşklar, dramlar
yaşanırdı. İş, açık seçik bir flört boyutu-
na gelmezdi. Geldiği zaman da mahalle-
de herkes ayağa kalkardı. Kızın pencere-
sinin önünden bir kere geçersen mahalle-
nin çocuklanndan dayak yerdin. Çünkü
söz konusu olan mahallenin namusuy-
du. Kızın namusu mahallenin bütün er-
keklennden sorulduğu için... Ben de bir
defa dayak yedim. Kız beni kurtardı;
benden daha kabadayı çıktı. Bizde başka
bır şey var... İslamıyette olmayan bir gü-
nah fıkri. Bekâret kutsal.cinsellik günah
gıbı duygular bilinçaltımıza işleniyor
Orneğin ilk söylenen sözler şöyle olurdu:
Aman mastürbasyon >aparsan verem
olursun. Halbuki hiç öyle bir şey yok.
Sonradan öğrendik. Mastürbasyon ga-
yet sağlıklı bir şe>Tniş. Cinsellikle ilgili.
kadın-erkek ilişkileriyle ilgili yapay ola-
rak birtakım tabular yaratılıyor. Bu ta-
bular da insanın bilinçaltını etkiliyor.
Kadınlar tarafından oldukça iyi eğitil-
miş bır adam olmama ragmen, yakın
zamanlara "kadar, gerçeğin öyle olmadı-
ğını bildiğim halde, erkekler cinsel istek
duyarlar, kadınlar duymazlar gjbi bir
duygu taşırdım.
Bizde bir sürü şey değişiyor artık.
Ama tabii belli kesimlerde yine de. örf-
ler, âdetler, gelenekler, din, küçük çevre-
ler önemli rol oynuşor. Küçük kasaba
çevresinde herkes birbirini tanıyor. Cin-
sel özgürlük, flört özgürlüğü iyice kısıtla-
nıyor. Bu, köyde ve kentte biraz daha
ATIF
YILMAZ1926 da Mersin 'de doğdu. İlk ve orta
öğreniminiMersin 'de, yüksek
öğrenimini İ. Ü. Hukuk Fakültesi'nde
tamamladı. Akademinin resim
bölümüne devam etti. Tavanarası
Ressamları 'na katüdı. Bir dönemfllm
afışleriyaptı. Yönetmen Semih Evın 'e
asistanlık yaptıktan sonra
yönetmenliğe basladı. İlk eşi, sinema
oyuncusu Nurhan Nur, ikincieşi
senarist Ayşe Şasa, iiçüncü eşi ise
sinema ve tiyatro oyuncusu Deniz
Tûrkalı. 100'ün üzerindefllmyönetti.
Fılmlerinden bazıları Bekle Dedim
Gölgeye, Safıyedir Kızın Adı (TV
dizisi4 b'ölüm), Berdel, Ölü Bir Deniz,
Ah Belinda, Adı Vasflye, Kadınm Adı
Yok, Hayallerim Aşkıtn ve Sen,
Dağoıık Yatak.
san arasında, iki insan, iki cins arasında
olması, yaşanması gereken şeylerdir
bunlar.
^mt^BGençlik flörtüyle orta yaş
flörtünü kıyaslayabilir misiniz?
YILMAZ - İnsan kencji yaşının flörtü-
nü biliyor. Bizim erkeklerimiz kadmlar-
dan daha az gelişmış, daha beceriksiz,
daha kompleksli. Kadınlar bu tür ilişki-
lerde erkeklerden çok daha rahat olabili-
yorlar. Tabii bu yine belli kesimler için
bahis konusu. Bizim ilerici geçinen er-
keklerimiz de belli durumlarda bu açılar-
dan kadınlann çok daha gerisine düşebi-
liyorlar.
§ • • • • • Sizceflört,evli ikı insana ne
verir? Ne kaybettırir? Evliliklerıne katkısı
olur mu? Yoksa evlilıklerinden bir şeyler
alıp gotürür mü?
YILMAZ - Bu da evliliklerden evliük-
lere değişiyor. Daha çok kadın için söy-
lüyorum. Çünkü bizim toplum için erke-
ğin capkınlığt elinin kiri, kadııunkı ise
orospuluktur. Bir de evlıliklerde yalan
söylemek ya da söylememek meselesi
KürTflört edenlcrin sa> ısı a7 değil. (Fotoğraf: ZAFER AKN AR) Yümaz - Flört etmek için fazla enerji sarfetmiyorum.
ki 17 yaşında ettiğıniz flörtle 40'ından
sonra etüğiniz flört arasında şöyle bir
fark var: On yedi yaşındayken ne bekle-
diğinizi bilemiyorsunuz. Halbuki 40 ya-
şından sonra o oyunu oynuyorsunuz,
ama karşı tarafın birtakım numaralannı
anhyorsunuz, o da sizin numaralannızı
anhyor. Daha bilinçli, ne yaptığınızı bıle-
rek flört ediyorsunuz.
WKK^^^^Orta yaş flörtünde gençlik
flörtündeki yürek çarpmttları duyulur
mu?
KÜR - Ben bu işe çok analitik bakıyo-
rum, fazla akademik yaklaşıyor olabili-
rim. Orta yaşta da çok keyifli oluyor.
Ama gençlikte duyulan yürek çarpıntısı
değil bu. O duygu, diğerine çok benzer
bir duygu, ama >ıne de farklı. Bir kitabı
birkaç kere okumuşsunuzdur, olayın so-
nunun ne olduğunu bilirsiniz veya kimin
ne yapacağı meselesi ortadan kalkmıştır.
Bence bundan büyük keyif alma ihtimali
vardır. Çünkü artık ilk heyecan kalkmış-
tır, ikinci okuyuşta kitabın özünü daha
ıyı anlayabilirsiniz. Orta yaşflörtünübu-
na benzetiyorum. Bir de böyle bir flörtün
zah duygusu derken Laz fıkrası anlatan
bir insanı kastetmek istememişüm.
§•••••Acaba Türk erkeklerinin ya-
ratıcıhğı yok mu?
KÜR - Onu demek istemedim. Top-
lum olarak yaratıcıhğımız az zaten. Ka-
dın-erkek ayınmı yapmıyorum. Yetişti-
rilme tarzımız, aileden sonra da okulda-
ki eğitim sistemi. Bir atasözümüz vardır.
su küçüğün, söz büyüğün denir. Burada
su aslinda sus, anlamında... Çocuklara
küçük yaşından beri, sen sus, anlamaz-
sın, deniyor. Yaratıcıhğı geliştirecek bir
çabamız yok. Az çok yaratıahğı olan ço-
cuklan, yalancı velet ya da niye duvarlan
kirletiyorsun ya da sabahtan akşama ka-
dar kitap okuyorsun. başka bir şey yap-
sana. diye azarlarlar. Öyle bir toplum.
aile, okul düzerumız var ki her türlü ya-
ratıcıhğı öldürüyor. Bir de şimdi bu tele-
vizyon çıktı. imajlara baka baka her tür-
lü hayal gücü çalışması durdu. Kitap
okumak çeşitli biçimlerde engellenir.
Devlet, okul, aile, engeller. Bütün bunlar
kitap okumaya karşı bır soğukluk yara-
tıyor. Kitap okumayan insanın muhay-
yilesi çok zor gelışir.
kolay oluyor. Kırsal kesimde bir kadın
kecileri otlatmaya ya da odun toplama-
ya dağın tepesine gittiğinde onu bağla-
yan bir şey yok. Kentte de büyük şehir
rahathgı var. Büyük kent çevresinden
gelmese bile koşullar ona büyük bir öz-
gürlük getiriyor. Ama kasaba çevrelerin-
de baskı daha artıyor.
WK^K^tkFlört muüaka cinselliğe dönü-
şür mü sizce, yoksa bir kadınla bir erkek
bir akşam hoş bir şekilde konuşarak flört
edebilirler mi?
YILMAZ - Sadece bir gece bir yerde
olacaklarsa flört edebilirler. Ama cinsel-
lik de iki insanın beraberliğinin bir doğal
sonucudur, dıye düşünüyorum. Tek bir
gecelik flört dediğımiz bir olayı kadın ve
erkek hoş bir oyun olarak gecirebilirler
ve orada kajır.
•••••//fn' gitmiş bir flört kadın ve
erkek için yıpratıcı mı, yoksa daha can-
landırıcı mı olur'
YILMAZ - Herhalde canlandıncı
olur. Ama bu. ınsanlann tavnna bağlı. O
meseleye nasıl yaklaştıklanna. içtenlıkle-
rine. kıbarlıklanna, kısacası karşılıklı
davranış bıçimlerine bağlı bır şey. İki in-
var. En önemli şey bu. Ben de bütün er-
kekler gibi bir süre bu türflörtlerimısak-
lamaya calışüm. Ama saklamak, karşı-
daki insan için daha onur kıncı hale
gelebiliyor, çünkü üç gün sonra bir baş-
kasından duyuyor onu. Ben böyle bir şey
hissediyorum, bu akşam o arkadaşımla
yemeğe çıkacağım, diye açık açık söyle-
mesi daha iyi. O zaman sorun daha ko-
lay çözülüyor. Bazen sorun da olmuyor.
İşin duygusal boyutlan gelişirse insanlar
daha çok rahatsız oluyor. Bir arkadaş-
lıktan o kadar rahatsız olmuyorlar da
bu. bir aşka dönüşünce rahatsız oluyor-
lar. Bir de bize göre aşktan önemlisi cin-
sellik. Erkek ya da kadın bir başkasıyla
yatarsa çok önemli oluyor. Aslinda on-
dan önemlisi duygusal bağımlılık olması
lazım.
• Bizim toplumda erkekler kadınlara kı-
yasla daha avantajlı. Kadın yaptığı za-
man müthiş bir toplumsal baskı oluşu-
yor. İşin doğrusu, ınsanlann, bövle bır
ilişkiyi, evli olduklan kişılere anlatmalan
bir seçim yapmalan. Ama yüzde 99 er-
kek o secimı yapmaya yanaşmıyor. Za-
ten ikısını de aynı düzevde götürmenın
imkâru yok. Birisi sadece cinsel tatmine
dayahysa o başka. Ama duygusal ağır-
hktan söz ettik. Bir de insanlann ahşkan-
Uklan var. Onlardan kolay kolay kurtul-
mak istemiyorlar. Evde bir kadın var,
ona alışmışsın... Belli bir düzen de var.
Bu avantajlardan vazgeçmek istemiyor-
lar.
M^^^KUSizde iz bırakan birflönünüz
oldu mu9
YILMAZ - Benim bir özelliğim çok
kadın arkadaşım olması. Bir kız arkada-
şım bana, bır kadınla karşılaşüğımda
'Eyvah, yine flört edilecek biri çıkü kar-
şıma' dediğim teşhisini koymuş. (Bir
kahkaha atıyor burada.) Ben üç kere ev-
lendim. Arada bir sürü flörtüm oldu.
Ama hiçbirinden kötü aynlmadım. O
kadınlarla hiçbir zaman ilişkilerimiz ve
bağlanmız kopmaz. Dargın olduğum ne
eski bir flörtüm ne de eski bir kanm var.
Başlan sıkışüğı, sorunlan olduğu ya da
ahbaplık etmek istedikleri zaman hepsi
beni ararlar
Rört etmek için çok fazla bir enerji
sarfetmiyorum. Zaten bana, 'Tann sana
flört etme misyonu vermiş' diyorlar. Be-
nim bir kadınlaflörtetmem her seferinde
spontane oluyor ve farklı duygular du-
yuluyor tabii. Zaten dediğim gibi, misyo-
num bu...
• ^ • • B Sizce gençler çok gençyaşlar-
dan itibarenflörtetmeye başlamalüar mı?
Flörtün ruh sağlığı açısından gençler üze-
rinde ne gibı etkilerı olabilir? Kadtn-erkek
ilişkilerini daha iyi tananlamak. evliliğe
hazırtamak açısından ne gibi katkıları
olabilir?
Ansan kendi yaşının
flörtünü biliyor. Bizim
erkeklerimiz kadınlardan
daha az gelişmiş, daha
beceriksiz, daha
kompleksli. Kadınlar bu
tür ilişkilerde
erkeklerden çok daha
rahat olabiliyorlar. Tabii
bu yine belli kesimler için
bahis konusu. Bizim
ilerici geçinen
erkeklerimiz de belli
durumlarda bu açılardan
kadınlann çok daha
gerisine düşebiliyorlar.
YILMAZ - Onlann, aileden, çevreden
gelen ahşkanlıklanna, şartlanmalanna
bağlı bir şey bu. Bir kere aileler çocuklar-
la eşit ve özgür bir ilişki kurmah. Başka
bir çözümü yok. Zaten bir sürü şeyi en-
gelleyemiyorsunuz. Engellediğiniz za-
man gizlı yapılmaya başlanıyor. Çocuğa
daha arkadaşça davranıp gerici ve tutu-
cu olmayan birikiminizle ona yardımcı
olmaya çalışmanız gerek. Bunun dışında
olduğu zaman zaten çocuklar da mutsuz
oluyor, ileriye doğnı daha da kötü şeyler
oluyor. Mesela özgür bıraktığınız bir kız
ve oğlan çocuk. Kız çocuğu daha özgür
bıraktığınız zaman hayatta daha yanlış
şeyler yapmıyor. Seçimlerini daha doğru
yapabiliyor. Ama özgür bırakılmayan
bir kız çocuğu baskılardan dolayı rande-
vuevine de düşebiliyor. Aslinda yeni ye-
tişen bir insanı daha silahlı, kendini de
tanıyan, etrafını da tanıyan, mümkün ol-
duğu kadar doğru bir değerlendirme
yapabılen bır insan olarak yetıştirmek
lazım.
Bunu yapmadığınız ya da çocuk
kendiliğinden yapamadığı zaman sonuç-
lan iyi olmuyor. Benim de yetişkin bir
kızım var. Kendi meselelerini çok iyi çöz-
dü. Annesine de bana da sorun çıkarma-
dı.
yor mu?
ITürk kadını flört etmeyi bili-
YILMAZ - Pek bildiği söylenemez.
Onun da bilinçaltında belli yasak duygu-
lan var. Acaba yanlış mı anlaşıür, top-
lum ne der, düşüncesinde oluyor. Belli
bir bağimlılığı varsa kocam, nişanlım,
annem, babam nasıl karşılar, der. Bir de
bizim toplum şizofren bir toplum. Çift
kültürlü bir toplum. Bir yerde okumuş-
tum. İnsanlann kolektif bilinçaltı 300
yılda değişiyormuş. Yani toplumun bi-
linçalü. Cumhuriyet'le birlikte Türkiye'-
de Batılılaşma hareketi başladı ve Batı'-
nın sanatını, kültürünü, davranış biçimi-
ni ataıaya kalkük. Bir taraftan Doğulu
bir toplum olarak belli birtakım şeyler-
den gelıyorsunuz, bir taraftan da size ait
olmayan birtakım şeyleri kabullenmek
istıyorsunuz. Bu da toplumda çift kül-
türlülük, çift standart yarattı. Bir taraf-
tan büyükannelerimiz, büyükbabalan-
mız çok farklı bir şey yapar ve güne ayak
uydurmaya çalışırken yeni kuşaklar
fılmlerin, okuduklan kitaplann. çok ge-
lışen kıtle ıletişim araçlanrun etkisiyle
daha başka, farkb bir hayat yaşamak is-
tiyorlar. Ama bilinçaltlannda hâlâ o
baskılann ızleri de devam ediyor. Bireyin
düşünceleri değişiyor da bilinçaltındaki
izler o kadar çabuk değişmiyor. Böylece
de çok defa bır ikıleme düşüyorlar. Bir-
çok evli kadın arkadaşım var. Yüzde
sekseni bunalım yaşıyor. Evlilikleri iyi
gitmiyor, kendilerine bır başka hayat
kurmak istıyorlar. flört etmek istiyorlar,
orada karşıİanna bır sürü sorun çıkıyor.
Erkek bunu daha rahat yaşayabiliyor.
Çift kültürlülük, çift standart, yapay Ba-
tılılaşma meselesinden kaynaklanıyor.