29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 TEMMUZ1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 "ZamanınKısa Taı-ihiII • LONDRA(Cumhuriyet)- Nörolojik hastalığı nedeniyle konuşamayan, yürüyemeyen İngiliz fiak bilgini Profesör Stephen Hawking'in. evrenin oluşumuna iüşkin"Zamanın kısa tarihTadlı kitabı, rekor kırarak 6 milyon adet sattı. Bu nedenle Guinness Rekorlar Kitabı"na ahndı. Yirmi yıl önce haslahğı teşhis edıJdığındc sadeceiki yıl ömür biçiİen ve halen özel bir bügjsayararacıhğıyla yapap ses üreten biraygıtla konuşabilen Prof.Havvking, parçacık fıziği konusundaki kitabının başansı hakkında espri yaparak, şunlan söylech: "'Okuyanlar aslında herhalde hiçanlamadılar, çünkü anlasarlardı teorik fizikte doktoraya başlamak isterlerdi. Ancak kitabı mın başansı, evrene ılişkin büyiik sorulan sıradan insanlann sormasını sağlamak oldu: Nereden nasıl geldik, nercye gidiyoruz?" Polonya'da Türkiye fotoğrafları • Külrür Servisi- İFSAK üyesi fotoğraf sanatçısı Faruk Akbaş, Polonya'da 19-31 temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan halk oyunlan festivalinde, bir fotoğraf sergisi açacak vedia gösterisi sunacak. Flamenkocu Camaron öldö • MADRİD(AA)-Ünlü fspanyol Flamenko sanatçısı Camaron De La Isla, akciğer kanserinden öldü. Gerçek adı Jose VVonge Cruz olan Çingeneşarkıcı41 yaşmdaydı. Barselona'nın kuzeyindeki Dadalona kentinde bir hastanede ölen Camaron'un sağlığı, son 6 ay içinde bozulmuştu. 1970'lerdeyıldızı parlamaya başlayan Camaron'un, ünlü Flamenko gıtaristlen Paco De Lucia ve Tomatito adıyla bilinen Jose Femandez Torres ile birlikte çıkardığı yaklaşık 20 kadar albümü bulunuyor. Sanatçı, "Portro De Rabia Y Miel" isimli son albümünü de ünlü iki gitarist ile birlikteçıkartmıştı. Yeni kasetleriyle 25. sanat yılını kutlayan Timur Selçuk: GençTimur'aelveda dîyoruın• 25 yıllık müzik mara- tonuna klasik müzikle başlayan Timur Sel- çuk un solist piyanistlik serüveni ülser ve iki ame- liyatla sonuçlanmış. Sa- natçı, babası Münir Nu- rettin'den söz ederken, "Bana çok büyük örnek oldu" diyor. Ama işin mücadele, kavga yanını annesinden aldığını söy- lemeden edemiyor. NİLGÜN TOPTAŞ "25. yıl kasetimle artık genç Timur'a, 'AUahaısmarladık' di- yorum. Bir anlamda müziğe ilk başladığun günkü duygularuna. hisîerime bir aüahaısmarladık.. Kasetin içinde de yazdığı gibi genç Tünur'u özJeyeceğim." Ti- mur Selçuk"un müzıkte 25. yılı içın çıkardığı kasetin içinde bunlar yaayor. Timur Selçuk 25 yıllık müzik maratonuna klasik müzikle başlarruş. Piyanist virtüözlük serüveni ülser ve iki ameliyatla sonuçlannuş. "Piyano dendiği zaman, pi- yano çalışması dendiği zaman tüylerim diken diken olur. Çok büyük yetenekler hariç, çocuk- lann bir enstrüman başında bir ömür geçirmeleri beni hep hü- zünlendirir. Çünkü ben çocuk- luk yıllannda çok çektım bu iş- ten." Hastabğı fırsat bilip piya- noyu bırakan Selçuk, İ964'te müzik eğitimi için gittiği Paris'- te besteciliğe ağırbk vermiş. Ha- fif müzik çalışmalan da o yıllar- da başlamış. "Tahsilimizi tamamlamak için hafif müziğe bulaştık. İnsanlar Münir Nurettin'in zengin olduğunu zannederler ama değildi. Bana 8 ay para yolladılar. baktımki onlara yük oluyorum, bunun üzerine hafif müzjk şarkılan söyleyeyim, bir deneyeyim dedim. Babamdan şarkıda şiirin önemli olduğunu büiyorum. Faruk Nafız, Umit Yaşar gibi Türk şairlerini oku- maya başladım. Böylece hem tahsilımi sürdürdüm, hem cep harçlığım çıktı hem çoluğuma çocuğuma baktım." Tahsilini sürdürmek için 'bu- laştığı" hafif müziği sevmeye başlayınca. Saadet Ikesus Al- tan'la ses eğitimine girişmiş Ti- mur Selçuk ve süreç içinde, "ni- şan aidığY şeyler sürekü değış- miş. Aslında, ilk ve orta öğreni- mini tamamladığı Galatasaray Lisesi'nden itibaren başlamış değişiklik. Lise sıralannda fen bilimlerine, özellikle matema- tik, cebir, geometriye olan bü- yük tutkusu, 11. sınıftan son- ra müzige yönelmiş. Piyanist virtüözlükten besteciliğe, son- ra hafif müzik yazma ve söy- lemeye, en son da öğretmen- lik ve oda orkestrası çalı- hepimızin bildiği, sevdiği Mü- nir Nurettin Selçuk, annesi ise Devlet Tiyatrosu emekli sa- natçılanndan Şahime Erton. Sanatçı disiplinini hiçbir za- man elden bırakmayan, müzik alanında sürekli arayış içinde, bunun yanı sıra hiçbir koşulda düşüncelerinden ödün verme- yen kişiliğe sahip Timur Sel- çuk. "Folklordan çok Türk musi- kisine gönülden bağb olmam tabiiki babamdan kaynaklanı- yor. Onun sanatıru yakından gördüm, kokladım, dokun- yağmurdan, iplikten. pamuk- tan ya da sokağa atılan bir tah- ta parçasında'h yeni bir dünya yaratacak kadar güzellikleri olan birinsandı." Timur Selçuk'u yakından tanıyanlar ya da konserini izle- miş olanlar, Onun sanaünda ne derece titiz olduğunu bilirler. Konserler önceden belirlenen program dahilinde yapılır. Sululuğa, gayri ciddiliğe asla izin yoktur. Bu disiplin an- layışını bir de Ruhi Su konser- lerinde görebilirsiniz. "Disiplin anlayışımda babamın etkisi bü- Timur Selçuk, 25. sanat yılında "Genç Timur"u uğurluyor. Ama müzik çalışmalarını yine "Genç Timur"un ilkeJeri doğrultusunda sürdürecek. şrnalanna varan Timur Selçuk dum, lezzetini tattım. bu bana çok büyük örnek oldu. Amahâlâdeğişikhedeflerenişanalma peşinde. "Galiba gerekb' olan insanın kendi gönlünün kapılannı ka- pamaması, gönlü besleyecek olan. doğanın bize verdiği du- yular ve akılın önüne gerekb süzgeçleri takmak lazım. Her şeye açık olmak da yanlış. özel- likle bizim gibi gelişmekte olan ve kültür karmaşasının ya- şandığı ülkelerde." Timur Selçuk Türkiye'nin yetiştirdiği en yetenekb ve seç- kin sanatçılanndan biri. Sa- natçı bir aileden geliyor, babası işin mücadele, kavga yanını an- nemden aldjm Engel tanıma- yan, engel kondukça daha yük- seklere sıçrayan yapım anne- min yapısıdır. Çok mücadeleci. kavgaa bir insan, karşısına ordu koyun gozii kara dalar içine. Babam yapı olarak daha dingin biriydı, annem daha deb, ama güzel bir deb. Babam geçmişin birikimleri doğrultusunda yolunu bulan ve onlan daha güzel değerlen- diren, onun üstüne abide kuran bir insan, annemse hiç yoktan. yük tabii, ama yapı da çok önemli. Bir babanın 5 çocuğu vardır, bir tanesi öyledir. diğer dördünün müzikle alakası bile yoktur. Yani kardeşlerim alınması- nlar, ama gerçekleri söylemek lazım. Tabii ki herkesin Timur gibi bir oğlu olamaz, alçakgö- nüllülük yapmaya hiç gerek yok, Münir Nurettin gerçekten çok şansb bir insan. Hem Mü- nir Nurettin'in yaptığı müziğe son derece saygılı. onu gelişüre- rek sürdürmek isteyen birevlat. hem babasına doğru sahıp çıkan bir evlat hem de kendi konusunda Türkiye gibi geliş- mekte otan. pisbklere açık bir ülkede. taviz vermeden birta- kım şeylerin mücadelesini veren bir çocuk olmak kolay değil." Yaşamı boyunca müzik çab- şmaiannın yanı sıra toplumsal konularda da inandığı şeyler uğrunda tavizsiz mücadele ve- ren Timur Selçuk, kültür ve müziğin tüketimindeki sosyal adaletsizbğe, dengesizliğe de sa- vaşaçmışdurumda. "Avrupa'da dinlenceye, eğ- lenceye yönelik şeylerle temel besin olan sanata yönebk şeyler belli bir denge içinde tüketilir, bir pop müzik albümü 500 bin satarsa, diğeri de 250 bin satar. Biz Türkiye'de bunu henüz ger- çekleştiremedik. Niye arabeske karşısınız di- yorlar. Ben ne arabeske ne de arabesk söyleyenlere karşıyım bu bazda. Ben, Türkiye'deki kültür, müzik konusundaki sosyal adaletsizbğe karşıyım. Yoksa bugün arabesk yasak- lansa, o arkadaşlarla beraber sokakta ilk ben yürürüm o ya- sağa karşı. Dinlenceye, eğlenceye, gün- lük tüketime yönelik şeyler mutlaka olsun. bir milyon satsın, ama Timur gibi, yani ha- fif müziğin sanatsal yanmı ön plana çıkarmak isteyen sanatçı- lar da olsun, onlar da 500 bin satsın. " Timur Selçuk'u nasıl bilirsi- niz? Herhalde. dışavurumcu, samimi, içten. iyiniyetb, dost canlı. nazik gibi daha birçok olumlu meziyeti kolayca saya- bilinz. Birde kendisinden dinle- yelim: "Genellikle soğuk, aksi, itici, mesafeli. donuk bir insan gö- rüntüm vardır. Bundan da hoş- lanmm. Neden?.. Burçlara inanmam, ama yengeç burcu olduğum için eıim yamuşak belki, biri gelir bir şey saplar, o yumuşakbğı belli etmemek için kabuğumu ve kıskaçlanmı çı- kanyorum herhalde." Timur Selçuk, müzikte 25. yılında, 'insana, doğaya, sev- giyle, umutla, gü\enle bakmış olan genç Timur'u' uğurluyor, ama onun ilkelerini uğurlamı- yor. )undan sonra yapacağı mü- zik calışmalannı yine genç Ti- mur'un ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirecek. Istanbul Deviet Opera ve Balesi'nde yeni sezon 'UçanHollandalı' ilk kez oynaııacak Kültûr Servisi- İstanbul Deviet Opera ve Balesi'rün, 1992-93 sezonu ilk tur yapıtlan ve gösteri tarihlerini içeren temsil düzeni belırlendi. 1 Ekim 1992-31 Ocak 93 ta- rihlerini kapsayacak 1. turda İstanbul Deviet Opera ve Bale- si toplam 16esersahneleyecek. Perdelerini 1 ekim'de Doni- zetti'nin 3 perdelik komik ope- rası "Don Pasquale" ile aça- cak olan İstanbul Deviet Ope- ra ve Balesi 24 ekimde Av- rupalı genç koregraflann ürünlerinden örneklerin yer aldığı, "Üç Bale"yi sunacak. 14 kasımda Fransız opera re- pertuanrun en seçkin yapıtla- nndan biri olan. Gounod'nun "Faust"u devreye girecek. 19 arabk tarihinde ise İstan- bullu sanatseverler ilk kez bir Wagner operası izleme olanağı bulacaklar. Kuruluşundan bu yana İstanbul Deviet Opera ve Bale- si'nde hiç sahnelenmemiş olan NVagner'in "Uçan Hollandab" operasırun kadrosu tümüyle yurtdışından geliyor. 30 ocakta sahnelenecek olan ünlü îtalyan operası, Giorda- no'nun "Andrea Ghenier" operası da 20 yıldır sahneler- den uzak kalan bir opera. Bu yeni yapımlann yanı sıra İstan- bul Deviet Opera ve Balesi, ge- çen sezon büyük ilgi görrnüş olan eserlerin gösterimini de sürdürecek. Mozart'tan "Figaro'nun Düğünü" ve "Sihirli Flüt" operalan, Verdi'nin "Nabuc- co"su, Puccini'nin "La Bohe- me" operası, Rodgers'in "Neşe- li Günler" müzıkab, OrfTun "Carmina Burana"sı, Çay- kovski'nin "Fındıkkıran" ve Prokofiev'in "Romeo ve Jub- et" baleleri, Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu'nda sahnelenecek. Konser salonunda ise Me- notti'den "Medyum", Gluck'- tan "Kadiran Fendi Kadjyı Yendi", ve çocuk oyunu "Ka- ranfil Köy" sergilenecek. tstanbul Deviet Opera ve Bale- si aynca geçtiğimiz günlerde, "Tarihle Içiçe Halkla Elele" başlığı altında başlattığı müze konserlerini sürdürecek, sa- natcıya saygı geceleri, besteci tanıtım programlan, panel, söyleşi gibi etkinlikler de dü- zenleyecek. İstanbul Bilar'da şiir haftası Şiiryeniden anlamınıanyor Kültür Servisi - Şiir anlayış- lan birbirlerinden çok farklı bir grup şair. İstanbul Bilar'da bir şiir haftası boyunca ortak olan ve olmayan sorunlannı tartışacaklar. Hafta, 6 temmuz pazartesi günü saat 19.00'da eleştirmen Orhan Kocak 'ın "Şiir üzerine düşünmekle şiirin arasındaki ib'şki" üzerine tartışacağı bir konuşmayla başlayacak. Salı günü Özdemir Ince, şii- rin hangi unsurlardan meyda- na geldiğirun bir dökümünü yapacak. Ataol Behıamoğlu ve Ad- nan özer'in konuşmalan Türk şiirinin ufkunu acmaya, onu taşrablıktan kurtarmaya katkıda bulunmayı hedefbyor. Ataol Behramoğlu, 8 temmuz çarşamba günü Rus şiiri, Ad- nan Özer perşembe günü Latin Amerika şüri üzerine konuşa- caklar. Cuma günü ise İskender Sa- vaşır, "Şiir ve Radikabzm" başlıklı bir konuşma yapacak. Cumartesi günü saat 15.00'te Osman Çakmakçı'nın suna- cağı "Şiir Yeniden Anlamını Anyor" tebliğinin ardından bütün konuşmaalann tartışa- cağı bir panelle hafta sona ere- cek. 20. U L U S L A R A R A S I ^ 20 - ULUSLARARASIİSTANBUL FESTÎVALİ I F S E T S A jv B u L HemşerisiPaganiııî çahyor T I V A L I ^° y J JS ATATl RK Kl'I/R R MKRKKZI Bih ük Salon K<mser Salonu ACIKHA\A Th'ATROSir GÜLHANE PARKI AŞDOAR ŞÖLENİ SEMA TOPLULUĞL1 ÇAGDAŞ B.AJLE TOPLULUĞU 4MSTERDAM GİTAR ÜÇLÜSÜ MODERN JA2Z OUARTET TURK MÜZİĞİNt ARAŞT1RMA VE UYGUIAMA * GRUBU BLOOD, SWEAT & TEARS BERLIN FİLARMONİ SOLİSTLERİ JEANPIERRE RAMPAL (flüt), MARIELLE NORDMANN (arp) ITU MEZUNLARI TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU OXFORD ŞEHİR ORKESTRASI/ Cem Man.sur, Peter L Graf RAMBERT DANS TOPLULUĞU TRACY CHAPMAN OXFORD ŞEHİR ORKESTRASI / LONDRA PRO MUSICA KOROSU • Santa Cecilia Oda Orkestrası, ikinci ve son konserini bugün Aya İrini'de veriyor. Topluluk, olağan konserlerin yanı sıra İnsan Hakları Der- neği gibi kuruluşlar yararına da konser- ler veriyor. Kültûr Senisi - Santa Cecilia Oda Orkestrası'nın 20. Ulusla- rarasi İstanbul Festivali'nde ikinci ve son konseri bugün 18. 30'da Aya İrini'de. Bugünkü konsenn sobstleri. kemana Uto Ughi ve obuaci Augusto Loppi. Augusto Loppi, Santa Ceci- lia Oda Orkestrası eşliğinde Jo- bann Christian Bach' ın (1735- 1782) Obua. Yaylı Çalgılar ve İki Korno İçin Konçertosu'nu seslendirecek. Ünlü kemancı Uto Ughi'den de Mozart'ın (1756-1791) 5 Nolu Keman Konçertosu'nu ve Niccolo Pa- ganini' nin (1782-1840) 4 Nolu Keman Konçertosu'nu yorum- layacak. Santa Cecilia Akademisi üye- lerinden oluşan Santa Cecilia Oda Orkestrası bugüne kadar Nathan Milstein . V ehudi Me- mıhin . Mstislav Rostropoviç gibi virtüozlere de eşlik etmiş bir topluluk. Daha önce Zubin Mehta . VVolfgang Sa»allisch . Carlo Zecchi ve V ehudi Menu- hin yöneteminde de konserler veren Santa Ceciba Oda Or- kestrası. son zamanlarda Uto Ughi yönetiminde ve soüstli- ğinde konserler veriyor. RCA fırması için Uto Ughi yönetiminde Mozart'ın bütün koncertolannı plağa kaydeden topluluk, dünyanın önde gelen müzik festivallerinin yanı sıra Uluslararasi İnsan Haklan Derneği, Kanser Araştırmalan Bırlığı gibi kuruluşlann kam- Dan>alanna da katılıyor. Olağanüstü yeteneğj küçük vaşlarda ortaya çıkan Uto Ug- ii, Paganini'nın Kaprisler'i ile Bach'ın Re Minör Partitasf- ıdan Chaconne'u çaldığı ilk <onserini yedi yaşında Mi- anp'da vermiş. Öğrenimini daha sonra Pa- ris'te Georges Enescu gözcti- minde sürdüren Ughi, 1959 FESTİVALDE BUGÜN Santa Cecilia Oda Orkestrası'nın şefî ve solisti kemancı Uto Ughi, bugün Mozart ve Paganini'- nin koncertolannı seslendirecek. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) yılından başlayarak İtalya ve Avrupa'nın öteki ülkelerinde konser turneleri gerçekleştir- miş. Günümüzde dünyanın en iyi yorumculanndan biri sayılan İcemancı Uto Ughi, bugüne ka- dar ConcertgebouNV, Boston, Detroit. VVashington Senfoni orkestralan, New York Filar- moni Orkestrası, Kraliyet Fi- larmoni Orkestrası gibi ünlü topluluklar eşliğinde de çalmış. • Sema Topluhığu / Atatürk Kültür Merkezi Büvük Salonu, 18.30 • Santa Cecilia Oda Orkestrası / Aya İrini, 18.30 • Zülfü Livaneü ve Orkestrası / Açıkhava Tiyatrosu, 21.30 • Aşıkiar ŞöJeni / Gülhane Parkı, 17.00 FESTİVALDE YARIN • Çağdaş Bale Topluluğu / A tatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu, 21.30 • Itzhak Perlman / A va İrini, 18.30 Filiz Ali görevinden alındı Kültûr Servisi-İstanbu! Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni Prof. Filiz Ali görevinden alındı. Prof. Dr. Nurettin Sözen'in onayıyla , Kültür A.Ş. yönetim kurulunca alınan karar, Kültür A.Ş. murahhas üyesı Hilmi Yavuz'un imzasını taşıyan bir >azı ile Prof. Filiz Ali'ye ileüldi. Bu >azı ile Filiz Ali'nin görevine gerekçesiz olarak son verilirken, görevini Sabahattin Batur'a tes- lim etmesi istendi. Konu>Ia ilgili edinilen bilgiye göre, hazıran ayının başında Filiz Ali, Gencay Gürün, Tuğrul Erkın \e Hilmi Yavuz'un katıldıklan bir top- lantıda " Evita" müzikalinin Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda sahnclenmesı tarıışıîdı. Bu müzikalin CRR'de sahnelenmesine karşı çıkan Filiz Ali'den istifa etmesi istendi. Daha sonra İstanbul Bü> ükşehir Belcdiye Başkanı ve Kültür A.Ş.'nin Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, Baş- kanvekili Tuğrul Erkin, Genel Sekreter Yardımcılan Prof.Dr.Mete Tapan. İcen Börtü- çene, murahhas üye Hilmi Yavuz 'dan oluşan Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu, yapüklan top- lantıda CRR Konser Salonu'nun Genel Sanat Yönetmeni Filiz Ali'nin görevden alınmasına karar verdiler. Üç yıl boyunca Genel Sanat Yönetmenliği gö- revini üstlenen Filiz Ali, görevden abnmasını kültür-sanat düşmanlığı olarak rüteleyerek, "Türkiye'de yapıcı bir ış ortaya koyan kim varsa engellenir" dedi. Belediye Radyo Televizyonu stüdyolan kurmak için. salonun alt katının tü- müyie yıkıldığını anımsalan Filiz Ali, "kaliteli iş yaptığımız için suçlandık. Türkiye'nin tek akus- tiğı oıan konser salonunu müzikaller sahnele- mek. televızyon stüdyosu olarak kullanmak için yıkıma gittiler'"görüşünü dile getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle