Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3TEMMUZ1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Nonecker için
çözüm yolu
•MOSKOVA(AA)- Eski
Demokratık Almanya liden
Enc Honecker'in '"yılan
hikâyesine" dönen iltica
sorununun yakında
çözümlenebileceği bildırildi.
Moskova'da bu konuyla
ilgili temaslannı
sürdürmekteolan Şiii
hükümetının özel temsilcisi
James Holger,
Komsomolskaya Pravda
gazetesine yaptığı
açıklamada, belirli koşullann
yerine getırilmesı halinde,
Honecker'in altı aydır
"konuk olarak ' bulunduğu
Şili Büyükelçiliği'ni terk
etmeyi kabul ettiğirü söyledi.
Pavvlak
istifa etti
• VARŞOVA(AA)-
Polonya Başbakanı
NValdemar Pavvlak, istifasıru
sundu. Yaklaşık birayönce
hükümeti kurmakla
görevlendirilen Köylü Partisi
lideri Pawlak, parlamentoda
yaptığı kısa konuşmada, bu
görevi yerine
getiremediğinden dolayı
Devlet Başkanı Lech
Walesa'dan istifasını kabul
etmesini talepetti. Pawlak,
Komünist Parti'nin I989
yılında iküdardan
düşmesinden bu yana
işbaşına gelen dördüncü
başbakandı. Pavvlak'ın,
Komünist Parti'yi iktidardan
uzaklaştıran Dayanışma
hareketinin içinden
gelmemesinden dolayı, diğer
partiler Köylü Partisi'nin
koalisyon önensini kabul
etmemişlerdi.
Çek ve Slovak
hükümeti
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya'yı Çek
Cumhuriyeti ve Slovakya
olarak iki devlet haline
dönüştürecek Çek ve
Slovakların ortak hükümeti
ant içerek görevine başladı.
Cumhurbaşkanı Vaclav
Havel, genel seçimlerden
başan ile çıkan Vaclav
Klaus lideriiğındeki
Demokratik Yurttaşlık
Partisi ile Vladimir Meciar
liderliğindeki demokratik
Slovakya hareketi arasında
çetin görüşmeler sonunda
dün varılan anlaşma
sonucu kurulan Jan Strasky
liderliğindeki on üyeli
hükümeti onayladı.
Cumhurbaşkanı Havel,
yemin töreni sırasında
yaptığı kısa konuşmada,
Strasky hükümetinin,
' demokratik siyasi sistemin
kurulmasını öngören 1989
yılında başlatılan
değişimleri izlemesi ve
ekonomik reformlara
devam etmesi gerektiğini
belirtti.
! Kâbil silahtan
i temizleniyor
' • KÂBİL (AA) —
Afganistan'da hükümete
bağlı birliklerin, başkent
Kâbil'i silahlı gruplardan
temizlemek amacıyla
operasyona basladıkları
bildirildi. Başkentte düzeni
sağJamak amacıyla girişilen
operasyon sırasında çıkan
çatışmalarda en az iki
kişinin öldüğü, iki kişinin
de yaralandığı kaydedildi.
Hükümet birliklerine ait
tanklar ve arhlı araçlann
başkent Kâbil'de devriye
gezdikleri ve Kâbü'den
çıkartabilmek amacıyla
silahlı gmpları kuşattıkları
bildiriliyor. tki aydır sokak
çatışmalan, hırsızlık, insan
kaçırma ve cinayetlerin
ahşılageldiği Kâbü'den
yaklaşık bin 500 silahlı
grup üyesinin çekildiği
kaydedildi.
Helikopter
denize döştü
•SUR(AA)-İsrailHava
Kuvvetleri'ne ait Augusta
tipi bir helikopterin Güney
Lübnan açıklannda denize
cakıldığı bildirildi. Bölgedeki
güvenlik kuvvetlerinden
edinilen bilgilere göre denize
çakılan helikopter, dün
Güney Lübnan'daki Sur
kenti yakınlannda bulunan
ve Filistin Halk Kurtuluş
Cephesi'ne ait bir kampın
bombalanmasına katılan
helikopterlerden biriydi.
Filistinlı kaynaklarise bu
bombardımana katılan
helikopterlerden birinin
düşürüldüğünü belirttiler.
Türkiye ile Yunanistan arasında Ege Denizi anlaşmazlığı tekrar su yüzüneçıkıyor
AtiııaVa kıta sahanlıgı ııyaıısı• Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dinçmen, uluslara- • Türkiye'nin tepkisi, Yunanistan Savunma Ba- • Bu açıklama üzerine Dışişleri Sözcüsü Dinçrnen,
rasr'ihtilaflı" alan ilan edilen Ege Denizi'nde, 1976 kanhğı açıklaması ile ortaya çıktı. Savunma Bakan- Ege'de kıta sahanlıgı bulunmadığını bildirmelde
yılındaki karardan bu yana Türkiye ile Yunanis- hğı, açıklamasında, Piri Reis gemisinin "Yunanis- birlikte, bütün ülkelerin gemilerinin uluslararası su-
tan'ın kıta sahanlıgı bulunmadığını bildirdi. tan kıta sahanlığını" ihlal etmediği belirtilmişti. lardan "serbest geçiş hakkı" bulunduğunu açıkladı.
ANKARA(Cunduıriyet Bü-
rosu) - Yunanistan ile Türkiye
arasındaki Ege Denizi anlaş-
mazlığı, tekrar su yüzüne çıkı-
yor.
Ankara, Türk gemilerinin
Ege'de ''serbest geçiş hakkı"
bulunduğunu bildirerek. ulus-
lararası kuruluşlann "ihtilaflı
kat çekti.
Türkiye'nin tepkisi, Yunan
Savunma Bakanlığı'nın yaptığı
bir açıklama üzerine ortaya çık-
tı. Yunanistan ana muhalefet
partisi PASOK'un lideri Arid-
reas Papandreu, "Piri Reis" ge-
misinin "Yunan karasulann-
da" petrol arama faaliyetinde
alan" ilan ettiği denizde. Tür- bulunduğunu iddiaetmışti.
kiye'nin ve Yunanistan'ın kıta Yunanistan Savunma Ba-
sahanlığı bulunmadığına dik- kanlığı da, bu iddialara yanıt
olarak, Piri Reis'in Ege'de sa- "Ege kıta sahanlıgı, Türkiye
dece Türk karasulannda sey- ile Yunanistan arasında sınır-
rettiğini ve "Yunan kıta sa- landınlmamıştır. 1976 tarihli
hanlığı" üzerinde seyretmediği- Uluslararası Adalet Divanı ka-
ni açıklamıştı. rannda, Ege'nin her iki ülkenin
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü 6 deniz millik karasulan dışın-
Büyükelçi Filiz Dinçmen. bir da kalan bölgelerinin "ihtilaflı
gazetecinin, "Yunan savunma alan' olduğu belirtilmiştir. İki
bakanüğırun açıklamasında. hükümet arasındaki 1976 tarih-
Yunanistan'a ait kıta sahanlı- li Bern Anlaşması'ndada taraf-
ğından sözedildiğini" hatırlat- lar, aynı anlayıştan hareketle,
ması üzerine, şunlan söyledi: karasulan dışında tek taraflı ey-
lemlerde bulunmaktan kaçın-
mayı taahhüt etmişlerdir. Bu
gerçekler dikkate almdığında,
Ege'de Türkiye ve Yunanis-
tan'a ait kıta sahanlıgı alanlan
bulunmadığı hususunun tek ta-
raflı yorum ve beyanlarla değiş-
tirilmesi mümkün değildir.
Aynca. Türkiye, Ege'nin bir iş-
birlıği denizi haline dönüşmesi
isteğini de defalarca açıklamış-
tır."
Dinçmen, Türkiye'nin Ege'-
de bilimsel araştırmalarda bu-
lunurken, Bern anlaşmasından
doğan yükümlülüklerine "titiz-
likle" uyduğunu ve Ege'de ka-
rasulan dışında kıta sahanlığı-
na yönelik eylemlerden kaçın-
dığım belirterek, Türk bilim ge-
milerinin, hiçbir ülkenin ege-
menlik alanına girmeyen Ege'-
nin uluslararası sulannda araş-
tırma yapmayı sürdüreceğini
söyledi.
Dinçmen, Piri Reis gemisi-
nin, uluslararası sularda bilim-
sel araşürma faaliyetlerini yü-
rüttüf ünü ve yunan sularından
serbest geçiş hakkını kullan-
makta olduğunu kaydederek,
"Hiç bir ülkenin, bir diğer dev-
letin uluslararası sulardan ser-
best geçiş hakkını engelleme
yetkisi bulunmadığıru" açıkla-
dı.
KIBRIS GÖRÜŞMELERİ
NewYork'ta
üçharîta
suııulacak
İZZET RIZA YALIN
LEFKOŞA - 15 temmuzda New
York'ta başlayacak ikind tur görüşme-
lerde, "Galı haritası'yla birlikte üç hanta
üzerinde durulacak. Bu haritalar BM,
Türk tarafı ve Rum tarafınca sunula-
eak.
Haritalar büyük fırtına koparacağa
benziyor.
'Çalışma haritası' olarak sunulan ilk
'Gobı haritası' şimdiden tepkilere yol
açtı. 18 haziran New York görüşmele-
rinden önce 13 ve 15 haziran tarihlerin-
de 'Gobi haritası'mn değiştiriimiş şekli
olan 'Gali haritası'mn Rum ve Türk
basınında aynntılı biçimde yayımlan-
ması, tartışmalara ve karşılıklı suçlama-
lara yol açtı. Her iki taraf da birbirlerini
New York görüşmeierirün gızlilik ilke-
sini' çiğnemekle suçluyor.
'Kıbns' ve "Kıbns Postası'nın 'Gali
haritası'mn içeriğiyle ilgili olarak yap-
tıkları yayın, Kuzey Kıbns Türkleri
arasında tepki yaraürken. değişik ha-
ritalara işlenen köyler, Rum basınına
stzdınlan 'sınır düzenlemeleri' ıçine gi-
ren Rum köylerini doğrular nitelikte ol-
duğu için Rumlar arasında umut ve
heyecan yarattı.
Ancak Denktaş'ın ortava konulan
haritayı "gülünç bulduğunu' söylemesi
ve 'çauşma zemini' olarak tanımla-
masıyla, Rum umutlanrun tepkiye dö-
nüştüğü izlendı.
Rum gazetelerinin uzun süreden beri
içeriğini açıkladığı ve BM'nin 'non-
map", "non-paper' olarak tanımladığı
haritanın ana çızgilerinin ortaya çıkma-
sıyla, harita üzerindeki uygulamanın
gösterdiği 'Türk sıırlan içi' ve 'Türk sı-
mrları dışı'ndaki köylerin Rumlar ara-
sında tepkileri de değişik oldu.
'Kıbns' gazetesinin, "BM, 50-60 bin
vatandaşımızı yerinden sökmek istiyor.
KKTC'ye Rum - Amerikan - BM komp-
losu: Milli tehlike: 'Kıbrıs Posta-
sı'nın da "Işte Sevr paçavrasının ben-
zeri ödün haritası" diye manşet haber
olarak gösterdiği tepki. Rum tarafını
ağır suçlamalara da itti.
Kıbns Rum ve Yunan basmının, sa-
hibi İsmet Kotak milletvekili olduğu
için daha da önem verdiği 'Kıbns Pos-
tası'nın "Bu toprak ödünü onayla-
namaz" başlıklı başyazısı da Rumlarca
tepkiyle karşılandı.
Hemen Atina'ya iletılerek, gazetenin
yayımladığı haritayla ılgıh Yunan Dı-
şişleri Bakanhgı'nın görüşlerine baş-
vuruldu.
MAKEDONYA SORIMU
Türkiye'den AT
kararma tepki
• Ankara, AT'nin adını değiştirmedikçe Make-
donyaCumhuriyeti'nitanımamakarannı "kaygıy-
la" karşıladı. Türkiye'ye göre AT'nin karan bölge-
de istikrarsızlığı arttırabilir.
meyeceğıni belirten yetkililer,
AT ülkelerinin, ilişkilerinde
Makedonya'ya karşı bir tavır
içinde olmasımn beklenmedi-
HALUKGERAY
ANKARA - Türkiye, Av-
rupa Topluluğu'nun, adını
değiştirmedikçe Makedonya
Cumhuriyeti'ni tanımama ka-
gıne dikkat çekiyorlar.
Makedonya Cumhuriyeti
yetkililen, geçen nisan ayında
Iğradığı suikast sonucu ölen Budiafın cetıaze töreoinde özellikle kadınlann çok üzgün olduğu görûldü.( REUTER)
Budiafın yerine Ali KafîDış Haberler Servisi — Cezayir'de pazartesi günü
düzenlenen suikast sonucu ölen Devlet Başkanı
Muhammed Budiarın yerine Ali Kafı seçildi. Cezayir
Radyosu, Yüksek Devlet Konseyi'nin Ali Kafi'yi
devlet başkanlığına atadığım duyurdu. Cezayir'de,
Fransa'ya karşı yapılan bağımsızlık savaşında albay
olan Kafi, daha sonra Savaş Gazileri Birliği Genel
Sekreterliği görevine getirilmişti. Kafi, Budiafm
liderliğindeki Yüksek Devlet Konseyi'nde Savunma
Bakanı Tuğgeneral Halid Nazzar'dan
sonra ikinci güçlü adam olarak
görülüyordu. Cezayir'de Devlet Baskam
Budiaf'a yapılan suikastla ilgili olarak 13 kişinin
tutuklandığı bildirildi. Aynca Budiaf'ın katiîi olarak
tutuklanan teğmenin Islami Selamet Cephesi ile
bağlannın bulunduğu belirtildi. Cezayir'de
yayımlanan La Nation gazetesinin haberine göre
daha önce resmi kaynakların tek başına hareket
ettiğini açıkladıkları teğmenden başka 13 kişi daha
olayla ilgili olarak tutuklandı.
İngiltere'nin dönem başkanhğı da Türkiye'nin üyeliğini hızlandırmayacak
AT üyeliği, Ankara'yahenüz uzak• AT tarihinin en kritik ve en sorunlu aşamasında dönem baş-
kanhğını üstlenen İngiltere'nin Türkiye lehine izlediği tutuma
karşın teknik düzeydeyapılan değerlendirmeler üyelik sorununun
belirsiz bir süre için erteleneceğini ortaya koyuyor.
EDİPEMİLÖYMEN
LONDRA - Türkiye'nin Avrupa
Topluluğu (AT) üyeliği için beklentileri-
nin, AT içinde Türkiye'ye en yakın dav-
ranan İngiltere'nin dönem başkanbğı sı-
rasında bile gerçekleşmesinjn beklen-
memesi gerektiği çeşitlı vesilelerle orta-
ya çıkıyor. İngiltere hükümeti tarafın-
dan yapılan açıklamalar, Türkiye'nin
gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulu-
yorsa da teknik düzeyde, Türkiye'nin
AT üyeliğinin belirsiz bir süre için neden
ertelenmesi gerektiği, somut verilerle
ıfade ediliyor.
İngiltere. AT tarihinde en kritik ve ğı. kalmazsa ne olacağı gibi cetrefil hu-
dertlı bir aşamada dönem başkanlığını
yüklendi. Aralık 1992'de Edinburg'da
büyük bir şatafat içinde yapılması bek-
lenen AT doruğuna kadar. dönem baş-
kanlığını yüriitecek. Dönem başkanhğı
bittiği gün ise Avrupa Tek Senedi uya-
nnca, Birleşik Avrupa hukuken yürür-
lüğe girecek.
ıngiltere, AT'nin hem en tarihi hem
de en belirsiz döneminde ivedi kararlar
ahnması gereken dönemde, AT üzerine
kâbus gibi çöken 'Danimarka Sorunu'-
'na aranacak çözümler için de öncülük
edecek. Danimarka'nın AT bünyesinde
kalıp kalmayacağı, kalırsa nasıl kalaca-
kuki sonınlann henüz bilinmeyen ya-
nıtlan bu altı ayda aranacak. AT'nin bu
en karmaşık döneminde Türkije'nin
üyeliğini sağlamaktan çok. bir miktar
daha pratik işbirliğine yönelik sınırlı
adımlar atmakla yetineceği, ancak ko-
nunun esasına girmeyeceği belirtiliyor.
Türkiye'nin AT üyeliğinin "teknik
düzeyde" orta vadede mümkün görül-
mediği, Lordlar Kamarası'nın AT Ko-
misyonu tarafından yayımlanan kap-
samlı raporda somut verilerle ifade edil-
di,
İngiltere parlamentosunun senatosu
olarak görev yapan Lordlar Kamarası
tarafından belirtilen bu görüşe rağmen
İngiltere Dışişleri Bakanı Douglas
Hurd, 20 temmuzda AT Dışişleri Ba-
kanlan Konseyi'ne sunacağı raporda.
Türkiye hakkında. "AT'nin. Türkiye'-
nin AT ile genişletilmiş özel ilışkiye la-
yık bir bölgesel güç olduğunu yansıtan
bir strateji geliştirmesınde açık bir yara-
n bulunmaktadır" dedi.
Türkiye'nin. AT ile ilişkilerini canlan-
dırmaya çalışmak, AT-Türkiye arasın-
da daha pratik düzeyde bir siyasi ve
ekonomik diyalog kurulması gibi "sı-
rurh" konular, AT dönem başkanı İn-
giltere'nin gündeminde. Savunma ko-
nusunda Türki>e'nin. Avrupa savunma
kavramına yaklaştınlması, bunun için
Türkiye'nin Batı Avrupa Birliği'ne be-
lirsiz bir tarihte tam üyeliğini sağlayana
kadar "ortak üye" sıfatıyla dahi olsa
BAB sürecinde yer almasının sağlan-
ması da yine gündemde. Türkiye'nin
AT ile bütünleşmesine yönelik tüm bu
adımlara ve "siyasi beyanlara" karşın
Türkiye'nin. AT ve BAB üyeliklerini
sağlayacak daha da somut adımlar atıl-
ması beklenmiyor.
arttırabileceği için "endişey-
lc" karşıladı. Yetkililer. haİc-
sız olarak niteledikleri kara-
nn, Makedonya Cumhuri-
yeti'ne karşı olmaktan çok,
AT'nin kendi birliğini koru-
ma çabası olarak değerlendi-
riyorlar. AT ülkelerinin cum-
huriyeti tek tek tanıvacaklan
beklentisinin gerçekçi olmadı-
ğı bildiriliyor.
Avrupa Topluluğu. eski
Yugoslav cumhuriyetlerinden
Makedonya'nın, adını değiş-
tirmedikçe tarunmaması ka-
rannı, Yunanistan'ın muhale-
feti nedeniyle aldı. Yunanis-
tan, Makedonya uygarlığının
bir Yunan uygarlığı olduğunu
sa*unarak, yeni cumhuriyeti
tanımamıştı. Aynca. AT çer-
çevesinde. konunun kendi
"ulusal çıkarlannı zedeleyece-
ğini" ileri sürerek, ATnin de
Makedonya'yı tanımaması
yolunda çalıştı. ATnin. Por-
tekiz'in başkenti Lizbon'da
geçen hafta sonu yaptığı top-
lantıda, Yunanistan'ın isteği
doğrultusunda, adını değiştir-
medikçe Makedonya Cum-
huriyeti'nin tanınmamasına
kararverildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Büyükelçi Filiz Dinçmen,
dünkü haftalık basın brifın-
gınde bir soruya karşılık, Tür-
kiye'nin, yeni cumhuriyetle-
rin, Birleşmiş Milletler ve
AGİK kararlanna saygı gös-
termeleri kıstaslançerçevesin-
de bir an önce tanınmasını
istediğını söyledi. Dinçmen,
eski Yugoslav cumhuriyetleri-
nin tanınmasında "seçici ve
aynmcı" davranışlann de-
mokratik düzene geçme aşa-
masında olan bu ülkelerdeki
aşın milliyetçi akımlan cesa-
retlendirerek, istikrarsızlığa
yol açmasından endişe edildi-
ğini belirtti.
Diplomatık kaynaklar, AT
ülkelerinin Yunanistan'ın tu-
tumunu eleştirdiklerini, an-
cak AT birliğini sağlayabil-
mek amaayla. Yunanistan'ın
istegine uygun davrandıklan-
nı belirtiyorlar. Ankara"daki
yetkililer, AT'nın. Makedon-
ya Cumhuriyeti'ne karşı ol-
madığmı belirterek. ATnin
kendi birliğini korumak için
başka yol bulamadığmı belir-
tiyorlar. Bu tutumu. "deveku-
şu politikası" olarak tanımla-
> an yetkililer, varlığı "ortada"
olan bir devletin tanınmama-
sınm, "başını kuma gömmek"
olduğunu belirtivorlar. İki
Balkan ülkesi olan Türkiye ve
Bulgaristan. Makedonya
Cumhuriyeti'ni tanımıştı.
Türkiye. başından beri. adı
nedeniyle, bir devletin tanın-
mamasına karşı çıkarak,
Makedonya'nın >anında ta-
vır almıştı. Tanımamanın. bir
devletin oluşmasını engelle-
lamalarda. AT'nin toplu tanı-
ması olması bile, Avrupa ül-
kelerinin tek tek kendilerini
tanıyacaklannı umduklannı
belirtiyorlardı. Bukonuyuyo-
rumlayan dışişleri yetkililcri,
AT'nin Lizbon karannda. tek
tek ülkelerin de serbest bıra-
kılmamasının. bu beklentileri
boşa çıkarabileceğini ifade
cdiyoriar.
Kaynaklar. AT'nin eski
Yugoslav cumhuriyetlerinden
Sırbistan, Bosna-Hersek ve
Hırvatistan'ı tanırken yaptığı
aynmcılığın, bu bölgedeki ça-
tışmalan arttırdığını beürte-
rek. aynı hatanın Makedonya
konusunda yapıldıgını bildiri-
yorlar.
HİKMET ÇETİN
Türkiye'nin
önemini
gözledim
ANK.4RA (AA) - Avusturya
ve Macaristan'a yaptığı ziya-
retleri tamamlayarak dün
Ankara'ya dönen Dışişleri Ba-
kanı Hikmet Çetin, "Türkiye'-
nin gerek dünyada gerek böl-
gedeki öneminin çok artmış
olduğunu ve bunun algılandı-
ğını. Avusturya'da çok yakın-
dan gözleme olanağı buldum"
dedi.
Çetin. Avusturya'da üst dü-
zey yetkililer ve parti liderleri
ile yaptıklan görüşmede gör-
düğü ilginin. "Türkiye'nin
önemini ortaya koyduğunu"
kaydetti. Çetin, aynı ilgiyi Av-
rupa Konseyi çerçevesindeki
temaslannda da gördüğünü
bildirdi.
Terörle mücadele konusu-
nun da görüşmelerde ele alın-
dığını kaydeden Çetin, şunlan
söyledi:
"Bu arada bir süredir Avus-
turya ile yanlış anlamalardan
kaynaklanan bazı görüş ayn-
Iıklan olduğu da çıktı. özellik-
le terörle mücadele konusun-
daki görüşmeler sırasında
bunlar büj'ük ölçüde giderildi.
Nitekim ilk defa basında da
ortaya konulduğu gibi İçişleri
Bakanı açıkça PKK'mn bir te-
rör örgütü olduğunu, Tür-
kiye'nin terörle mücadelesini
anlayışla karşıladıklannı be-
lirtmişlerdir."
Viyana'dan sonra Macaris-
tan'ın başkenti Budapeşte'ye
geçerek Avrupa Konseyi Ba-
kanlar Komitesi Başkanı sıfa-
tıyla karma komite toplantısı-
na katıldığını anımsatan Çetin.
bu toplantılarda genişleme ko-
nusunun ele alındığını belirtti.
WASHINGTO]\ UFUKGÜLDEMÎR
BüyükelçiElekdağKEIBfikrini1988'de ortayaattıVVASHINGTON - Büyükelçi Şükrü Elek-
dağ geçenlerde Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'a hıtaben açık bir mektup yayımlaya-
rak Karadeniz Ekonomik İşbirĞğj Bölgesi
(KEİB.) projesinin nasıl ilk kez 1990'da ken-
disi tarafından ortaya atıldığmı anlattı.
Büyükelçi Elekdağ yanılıyor. Bunu ilk or-
taya atışı, ocak 1990 değil. çok daha önceye
rastlar. Hatırlatalım:
Yıl 1988. Henüz ne SSCB ortadan kalk-
mış. ne Berlin Duvan yıkılmıştır. Ama Gor-
baçov ile birlikte müthiş bir değışme süreci-
ne ginlmiş, VVohlsteter. Brzezsinkı gibi
Amerikan stratejıstleri. Bernard Lewis gibi
tarihçiler, "yann ne olacak" sorusuna yanıt
aramaya başlamıştır.
Bilım adamlannın üzerinde durduğu nok-
ta şudur: "Gorbaçov doğru yapmaya doğru
yapmaktadır ama. SSCB'de sistem öyle na-
zik dengeler üzerinde kurulmuştur ki yerin-
den oynatılacak en küçük bir tuğlanın dahi.
zıncırleme etkı ile binanın çökmesi sonucu-
nu getirecek sureci başlatması kaçınılmaz-
dır. Yani bundan bir süre sonra SSCB
ayakta kalmayabilir. Tıpkı Osmanlıda oldu-
ğu gibi her yeni reform. bir sonrakı adımı
zonınlu kılacak ve sonuçta sömürgeler ay-
nlmaya başlayacak. Müthiş bir kopuş ortaya
çıkacak. Etnik kavgalar başgösterecektir. O
halde böylesine büyük bir krizle nasıl başedi-
leceği şimdiden düşünülmeye başlan-
mahdır."
NVohlsteter'in hemen hemen bu tondakı
yazısının ABD'nin önemli gazetelerinden
Wall Street Journal'da yavımladığı bir 1988
sabahı. VVashıngton Büyükelcimiz Şükrü
Elekdağ'ın sekreteri Ayşen Başaran aradı.
Ayla ve Şükrü Elekdağ, çocuklanmızın aynı
okula gidiyor olması dolayısıyla da ailece ye-
necek birakşamyemeğinedavetediyorlardı.
Yemekte çok şe> konuşuldu. Ama bun-
lann içinde en çok zihnimizeyeredeni. Elek-
dağ'ın, SSCB'nın muhtemel çöküşünün
Türkiye'nin çevresinde jaratacağı ısıik-
rarsızlığı kontrol attına almaya dönük dü-
şünceleriydi. Elekdağ, Karadeniz havzasın-
da bir işbirliği alanı yaratıimasının bu ama-
ca hizmet edebileceğini düşünüyordu. Belli
ki daha sonra bu düşüncelerini netleştirdi.
Kâğıda döktü. hatta bu düşünceler zaman
içinde Özal tarafından benimsendi ve yaşa-
ma kavuştu. Eğer Özal bu işin peşinedüşme-
se, KEİB'in gerçekleşmesi kuşkusuz güçle-
şirdi.
Bir devletin işleyişınde normal olan da bu-
dur. Diplomat, yetişme tarzı, aldığı iyi eğitim
vc uluslararası ilişkiler deneyiminin ışığında.
savaşlarla, krizlerle, hiç değilse müzakereler-
le sınanmış politika formülasyonlan oluştu-
rur. Örneğin Ege'de, Kıbns'ta söylediğimiz
her cümle yıllann imbiğinden geçip ortaya
çıkmıştır. Bazı siyaset adamlan, bu cümlele-
ri "can sıkıcı' bulabilir. Hatta küçümseyebi-
lir. ama çaresiz kaldığında yine bunlara dö-
nüp medet umar.
Elekdağ'ın Özal'a açık mektubunu dik-
katle okudum. Belli ki acı içinde yazılmış.
Hele tepedeki kavga nedeniyle böylesine
önemli bir olayın üzerine gölge düşmüş ol-
masından kaynaklanan üzüntüsünün yan-
sıdığı cümleler. ancak yavrusuna haksızlık
yapılan bir baba larafından sarf edilebilir.
Biz üstadı iyi tanınz. O. koskoca Şükrü
Elekdağ'dır. Bunlar gelip geçer. o dimdik
iivakta kalır.