23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3TEMMUZ1992CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Nonecker için çözüm yolu •MOSKOVA(AA)- Eski Demokratık Almanya liden Enc Honecker'in '"yılan hikâyesine" dönen iltica sorununun yakında çözümlenebileceği bildırildi. Moskova'da bu konuyla ilgili temaslannı sürdürmekteolan Şiii hükümetının özel temsilcisi James Holger, Komsomolskaya Pravda gazetesine yaptığı açıklamada, belirli koşullann yerine getırilmesı halinde, Honecker'in altı aydır "konuk olarak ' bulunduğu Şili Büyükelçiliği'ni terk etmeyi kabul ettiğirü söyledi. Pavvlak istifa etti • VARŞOVA(AA)- Polonya Başbakanı NValdemar Pavvlak, istifasıru sundu. Yaklaşık birayönce hükümeti kurmakla görevlendirilen Köylü Partisi lideri Pawlak, parlamentoda yaptığı kısa konuşmada, bu görevi yerine getiremediğinden dolayı Devlet Başkanı Lech Walesa'dan istifasını kabul etmesini talepetti. Pawlak, Komünist Parti'nin I989 yılında iküdardan düşmesinden bu yana işbaşına gelen dördüncü başbakandı. Pavvlak'ın, Komünist Parti'yi iktidardan uzaklaştıran Dayanışma hareketinin içinden gelmemesinden dolayı, diğer partiler Köylü Partisi'nin koalisyon önensini kabul etmemişlerdi. Çek ve Slovak hükümeti • PRAG (AA) — Çekoslovakya'yı Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak iki devlet haline dönüştürecek Çek ve Slovakların ortak hükümeti ant içerek görevine başladı. Cumhurbaşkanı Vaclav Havel, genel seçimlerden başan ile çıkan Vaclav Klaus lideriiğındeki Demokratik Yurttaşlık Partisi ile Vladimir Meciar liderliğindeki demokratik Slovakya hareketi arasında çetin görüşmeler sonunda dün varılan anlaşma sonucu kurulan Jan Strasky liderliğindeki on üyeli hükümeti onayladı. Cumhurbaşkanı Havel, yemin töreni sırasında yaptığı kısa konuşmada, Strasky hükümetinin, ' demokratik siyasi sistemin kurulmasını öngören 1989 yılında başlatılan değişimleri izlemesi ve ekonomik reformlara devam etmesi gerektiğini belirtti. ! Kâbil silahtan i temizleniyor ' • KÂBİL (AA) — Afganistan'da hükümete bağlı birliklerin, başkent Kâbil'i silahlı gruplardan temizlemek amacıyla operasyona basladıkları bildirildi. Başkentte düzeni sağJamak amacıyla girişilen operasyon sırasında çıkan çatışmalarda en az iki kişinin öldüğü, iki kişinin de yaralandığı kaydedildi. Hükümet birliklerine ait tanklar ve arhlı araçlann başkent Kâbil'de devriye gezdikleri ve Kâbü'den çıkartabilmek amacıyla silahlı gmpları kuşattıkları bildiriliyor. tki aydır sokak çatışmalan, hırsızlık, insan kaçırma ve cinayetlerin ahşılageldiği Kâbü'den yaklaşık bin 500 silahlı grup üyesinin çekildiği kaydedildi. Helikopter denize döştü •SUR(AA)-İsrailHava Kuvvetleri'ne ait Augusta tipi bir helikopterin Güney Lübnan açıklannda denize cakıldığı bildirildi. Bölgedeki güvenlik kuvvetlerinden edinilen bilgilere göre denize çakılan helikopter, dün Güney Lübnan'daki Sur kenti yakınlannda bulunan ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'ne ait bir kampın bombalanmasına katılan helikopterlerden biriydi. Filistinlı kaynaklarise bu bombardımana katılan helikopterlerden birinin düşürüldüğünü belirttiler. Türkiye ile Yunanistan arasında Ege Denizi anlaşmazlığı tekrar su yüzüneçıkıyor AtiııaVa kıta sahanlıgı ııyaıısı• Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dinçmen, uluslara- • Türkiye'nin tepkisi, Yunanistan Savunma Ba- • Bu açıklama üzerine Dışişleri Sözcüsü Dinçrnen, rasr'ihtilaflı" alan ilan edilen Ege Denizi'nde, 1976 kanhğı açıklaması ile ortaya çıktı. Savunma Bakan- Ege'de kıta sahanlıgı bulunmadığını bildirmelde yılındaki karardan bu yana Türkiye ile Yunanis- hğı, açıklamasında, Piri Reis gemisinin "Yunanis- birlikte, bütün ülkelerin gemilerinin uluslararası su- tan'ın kıta sahanlıgı bulunmadığını bildirdi. tan kıta sahanlığını" ihlal etmediği belirtilmişti. lardan "serbest geçiş hakkı" bulunduğunu açıkladı. ANKARA(Cunduıriyet Bü- rosu) - Yunanistan ile Türkiye arasındaki Ege Denizi anlaş- mazlığı, tekrar su yüzüne çıkı- yor. Ankara, Türk gemilerinin Ege'de ''serbest geçiş hakkı" bulunduğunu bildirerek. ulus- lararası kuruluşlann "ihtilaflı kat çekti. Türkiye'nin tepkisi, Yunan Savunma Bakanlığı'nın yaptığı bir açıklama üzerine ortaya çık- tı. Yunanistan ana muhalefet partisi PASOK'un lideri Arid- reas Papandreu, "Piri Reis" ge- misinin "Yunan karasulann- da" petrol arama faaliyetinde alan" ilan ettiği denizde. Tür- bulunduğunu iddiaetmışti. kiye'nin ve Yunanistan'ın kıta Yunanistan Savunma Ba- sahanlığı bulunmadığına dik- kanlığı da, bu iddialara yanıt olarak, Piri Reis'in Ege'de sa- "Ege kıta sahanlıgı, Türkiye dece Türk karasulannda sey- ile Yunanistan arasında sınır- rettiğini ve "Yunan kıta sa- landınlmamıştır. 1976 tarihli hanlığı" üzerinde seyretmediği- Uluslararası Adalet Divanı ka- ni açıklamıştı. rannda, Ege'nin her iki ülkenin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü 6 deniz millik karasulan dışın- Büyükelçi Filiz Dinçmen. bir da kalan bölgelerinin "ihtilaflı gazetecinin, "Yunan savunma alan' olduğu belirtilmiştir. İki bakanüğırun açıklamasında. hükümet arasındaki 1976 tarih- Yunanistan'a ait kıta sahanlı- li Bern Anlaşması'ndada taraf- ğından sözedildiğini" hatırlat- lar, aynı anlayıştan hareketle, ması üzerine, şunlan söyledi: karasulan dışında tek taraflı ey- lemlerde bulunmaktan kaçın- mayı taahhüt etmişlerdir. Bu gerçekler dikkate almdığında, Ege'de Türkiye ve Yunanis- tan'a ait kıta sahanlıgı alanlan bulunmadığı hususunun tek ta- raflı yorum ve beyanlarla değiş- tirilmesi mümkün değildir. Aynca. Türkiye, Ege'nin bir iş- birlıği denizi haline dönüşmesi isteğini de defalarca açıklamış- tır." Dinçmen, Türkiye'nin Ege'- de bilimsel araştırmalarda bu- lunurken, Bern anlaşmasından doğan yükümlülüklerine "titiz- likle" uyduğunu ve Ege'de ka- rasulan dışında kıta sahanlığı- na yönelik eylemlerden kaçın- dığım belirterek, Türk bilim ge- milerinin, hiçbir ülkenin ege- menlik alanına girmeyen Ege'- nin uluslararası sulannda araş- tırma yapmayı sürdüreceğini söyledi. Dinçmen, Piri Reis gemisi- nin, uluslararası sularda bilim- sel araşürma faaliyetlerini yü- rüttüf ünü ve yunan sularından serbest geçiş hakkını kullan- makta olduğunu kaydederek, "Hiç bir ülkenin, bir diğer dev- letin uluslararası sulardan ser- best geçiş hakkını engelleme yetkisi bulunmadığıru" açıkla- dı. KIBRIS GÖRÜŞMELERİ NewYork'ta üçharîta suııulacak İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA - 15 temmuzda New York'ta başlayacak ikind tur görüşme- lerde, "Galı haritası'yla birlikte üç hanta üzerinde durulacak. Bu haritalar BM, Türk tarafı ve Rum tarafınca sunula- eak. Haritalar büyük fırtına koparacağa benziyor. 'Çalışma haritası' olarak sunulan ilk 'Gobı haritası' şimdiden tepkilere yol açtı. 18 haziran New York görüşmele- rinden önce 13 ve 15 haziran tarihlerin- de 'Gobi haritası'mn değiştiriimiş şekli olan 'Gali haritası'mn Rum ve Türk basınında aynntılı biçimde yayımlan- ması, tartışmalara ve karşılıklı suçlama- lara yol açtı. Her iki taraf da birbirlerini New York görüşmeierirün gızlilik ilke- sini' çiğnemekle suçluyor. 'Kıbns' ve "Kıbns Postası'nın 'Gali haritası'mn içeriğiyle ilgili olarak yap- tıkları yayın, Kuzey Kıbns Türkleri arasında tepki yaraürken. değişik ha- ritalara işlenen köyler, Rum basınına stzdınlan 'sınır düzenlemeleri' ıçine gi- ren Rum köylerini doğrular nitelikte ol- duğu için Rumlar arasında umut ve heyecan yarattı. Ancak Denktaş'ın ortava konulan haritayı "gülünç bulduğunu' söylemesi ve 'çauşma zemini' olarak tanımla- masıyla, Rum umutlanrun tepkiye dö- nüştüğü izlendı. Rum gazetelerinin uzun süreden beri içeriğini açıkladığı ve BM'nin 'non- map", "non-paper' olarak tanımladığı haritanın ana çızgilerinin ortaya çıkma- sıyla, harita üzerindeki uygulamanın gösterdiği 'Türk sıırlan içi' ve 'Türk sı- mrları dışı'ndaki köylerin Rumlar ara- sında tepkileri de değişik oldu. 'Kıbns' gazetesinin, "BM, 50-60 bin vatandaşımızı yerinden sökmek istiyor. KKTC'ye Rum - Amerikan - BM komp- losu: Milli tehlike: 'Kıbrıs Posta- sı'nın da "Işte Sevr paçavrasının ben- zeri ödün haritası" diye manşet haber olarak gösterdiği tepki. Rum tarafını ağır suçlamalara da itti. Kıbns Rum ve Yunan basmının, sa- hibi İsmet Kotak milletvekili olduğu için daha da önem verdiği 'Kıbns Pos- tası'nın "Bu toprak ödünü onayla- namaz" başlıklı başyazısı da Rumlarca tepkiyle karşılandı. Hemen Atina'ya iletılerek, gazetenin yayımladığı haritayla ılgıh Yunan Dı- şişleri Bakanhgı'nın görüşlerine baş- vuruldu. MAKEDONYA SORIMU Türkiye'den AT kararma tepki • Ankara, AT'nin adını değiştirmedikçe Make- donyaCumhuriyeti'nitanımamakarannı "kaygıy- la" karşıladı. Türkiye'ye göre AT'nin karan bölge- de istikrarsızlığı arttırabilir. meyeceğıni belirten yetkililer, AT ülkelerinin, ilişkilerinde Makedonya'ya karşı bir tavır içinde olmasımn beklenmedi- HALUKGERAY ANKARA - Türkiye, Av- rupa Topluluğu'nun, adını değiştirmedikçe Makedonya Cumhuriyeti'ni tanımama ka- gıne dikkat çekiyorlar. Makedonya Cumhuriyeti yetkililen, geçen nisan ayında Iğradığı suikast sonucu ölen Budiafın cetıaze töreoinde özellikle kadınlann çok üzgün olduğu görûldü.( REUTER) Budiafın yerine Ali KafîDış Haberler Servisi — Cezayir'de pazartesi günü düzenlenen suikast sonucu ölen Devlet Başkanı Muhammed Budiarın yerine Ali Kafı seçildi. Cezayir Radyosu, Yüksek Devlet Konseyi'nin Ali Kafi'yi devlet başkanlığına atadığım duyurdu. Cezayir'de, Fransa'ya karşı yapılan bağımsızlık savaşında albay olan Kafi, daha sonra Savaş Gazileri Birliği Genel Sekreterliği görevine getirilmişti. Kafi, Budiafm liderliğindeki Yüksek Devlet Konseyi'nde Savunma Bakanı Tuğgeneral Halid Nazzar'dan sonra ikinci güçlü adam olarak görülüyordu. Cezayir'de Devlet Baskam Budiaf'a yapılan suikastla ilgili olarak 13 kişinin tutuklandığı bildirildi. Aynca Budiaf'ın katiîi olarak tutuklanan teğmenin Islami Selamet Cephesi ile bağlannın bulunduğu belirtildi. Cezayir'de yayımlanan La Nation gazetesinin haberine göre daha önce resmi kaynakların tek başına hareket ettiğini açıkladıkları teğmenden başka 13 kişi daha olayla ilgili olarak tutuklandı. İngiltere'nin dönem başkanhğı da Türkiye'nin üyeliğini hızlandırmayacak AT üyeliği, Ankara'yahenüz uzak• AT tarihinin en kritik ve en sorunlu aşamasında dönem baş- kanhğını üstlenen İngiltere'nin Türkiye lehine izlediği tutuma karşın teknik düzeydeyapılan değerlendirmeler üyelik sorununun belirsiz bir süre için erteleneceğini ortaya koyuyor. EDİPEMİLÖYMEN LONDRA - Türkiye'nin Avrupa Topluluğu (AT) üyeliği için beklentileri- nin, AT içinde Türkiye'ye en yakın dav- ranan İngiltere'nin dönem başkanbğı sı- rasında bile gerçekleşmesinjn beklen- memesi gerektiği çeşitlı vesilelerle orta- ya çıkıyor. İngiltere hükümeti tarafın- dan yapılan açıklamalar, Türkiye'nin gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulu- yorsa da teknik düzeyde, Türkiye'nin AT üyeliğinin belirsiz bir süre için neden ertelenmesi gerektiği, somut verilerle ıfade ediliyor. İngiltere. AT tarihinde en kritik ve ğı. kalmazsa ne olacağı gibi cetrefil hu- dertlı bir aşamada dönem başkanlığını yüklendi. Aralık 1992'de Edinburg'da büyük bir şatafat içinde yapılması bek- lenen AT doruğuna kadar. dönem baş- kanlığını yüriitecek. Dönem başkanhğı bittiği gün ise Avrupa Tek Senedi uya- nnca, Birleşik Avrupa hukuken yürür- lüğe girecek. ıngiltere, AT'nin hem en tarihi hem de en belirsiz döneminde ivedi kararlar ahnması gereken dönemde, AT üzerine kâbus gibi çöken 'Danimarka Sorunu'- 'na aranacak çözümler için de öncülük edecek. Danimarka'nın AT bünyesinde kalıp kalmayacağı, kalırsa nasıl kalaca- kuki sonınlann henüz bilinmeyen ya- nıtlan bu altı ayda aranacak. AT'nin bu en karmaşık döneminde Türkije'nin üyeliğini sağlamaktan çok. bir miktar daha pratik işbirliğine yönelik sınırlı adımlar atmakla yetineceği, ancak ko- nunun esasına girmeyeceği belirtiliyor. Türkiye'nin AT üyeliğinin "teknik düzeyde" orta vadede mümkün görül- mediği, Lordlar Kamarası'nın AT Ko- misyonu tarafından yayımlanan kap- samlı raporda somut verilerle ifade edil- di, İngiltere parlamentosunun senatosu olarak görev yapan Lordlar Kamarası tarafından belirtilen bu görüşe rağmen İngiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd, 20 temmuzda AT Dışişleri Ba- kanlan Konseyi'ne sunacağı raporda. Türkiye hakkında. "AT'nin. Türkiye'- nin AT ile genişletilmiş özel ilışkiye la- yık bir bölgesel güç olduğunu yansıtan bir strateji geliştirmesınde açık bir yara- n bulunmaktadır" dedi. Türkiye'nin. AT ile ilişkilerini canlan- dırmaya çalışmak, AT-Türkiye arasın- da daha pratik düzeyde bir siyasi ve ekonomik diyalog kurulması gibi "sı- rurh" konular, AT dönem başkanı İn- giltere'nin gündeminde. Savunma ko- nusunda Türki>e'nin. Avrupa savunma kavramına yaklaştınlması, bunun için Türkiye'nin Batı Avrupa Birliği'ne be- lirsiz bir tarihte tam üyeliğini sağlayana kadar "ortak üye" sıfatıyla dahi olsa BAB sürecinde yer almasının sağlan- ması da yine gündemde. Türkiye'nin AT ile bütünleşmesine yönelik tüm bu adımlara ve "siyasi beyanlara" karşın Türkiye'nin. AT ve BAB üyeliklerini sağlayacak daha da somut adımlar atıl- ması beklenmiyor. arttırabileceği için "endişey- lc" karşıladı. Yetkililer. haİc- sız olarak niteledikleri kara- nn, Makedonya Cumhuri- yeti'ne karşı olmaktan çok, AT'nin kendi birliğini koru- ma çabası olarak değerlendi- riyorlar. AT ülkelerinin cum- huriyeti tek tek tanıvacaklan beklentisinin gerçekçi olmadı- ğı bildiriliyor. Avrupa Topluluğu. eski Yugoslav cumhuriyetlerinden Makedonya'nın, adını değiş- tirmedikçe tarunmaması ka- rannı, Yunanistan'ın muhale- feti nedeniyle aldı. Yunanis- tan, Makedonya uygarlığının bir Yunan uygarlığı olduğunu sa*unarak, yeni cumhuriyeti tanımamıştı. Aynca. AT çer- çevesinde. konunun kendi "ulusal çıkarlannı zedeleyece- ğini" ileri sürerek, ATnin de Makedonya'yı tanımaması yolunda çalıştı. ATnin. Por- tekiz'in başkenti Lizbon'da geçen hafta sonu yaptığı top- lantıda, Yunanistan'ın isteği doğrultusunda, adını değiştir- medikçe Makedonya Cum- huriyeti'nin tanınmamasına kararverildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Filiz Dinçmen, dünkü haftalık basın brifın- gınde bir soruya karşılık, Tür- kiye'nin, yeni cumhuriyetle- rin, Birleşmiş Milletler ve AGİK kararlanna saygı gös- termeleri kıstaslançerçevesin- de bir an önce tanınmasını istediğını söyledi. Dinçmen, eski Yugoslav cumhuriyetleri- nin tanınmasında "seçici ve aynmcı" davranışlann de- mokratik düzene geçme aşa- masında olan bu ülkelerdeki aşın milliyetçi akımlan cesa- retlendirerek, istikrarsızlığa yol açmasından endişe edildi- ğini belirtti. Diplomatık kaynaklar, AT ülkelerinin Yunanistan'ın tu- tumunu eleştirdiklerini, an- cak AT birliğini sağlayabil- mek amaayla. Yunanistan'ın istegine uygun davrandıklan- nı belirtiyorlar. Ankara"daki yetkililer, AT'nın. Makedon- ya Cumhuriyeti'ne karşı ol- madığmı belirterek. ATnin kendi birliğini korumak için başka yol bulamadığmı belir- tiyorlar. Bu tutumu. "deveku- şu politikası" olarak tanımla- > an yetkililer, varlığı "ortada" olan bir devletin tanınmama- sınm, "başını kuma gömmek" olduğunu belirtivorlar. İki Balkan ülkesi olan Türkiye ve Bulgaristan. Makedonya Cumhuriyeti'ni tanımıştı. Türkiye. başından beri. adı nedeniyle, bir devletin tanın- mamasına karşı çıkarak, Makedonya'nın >anında ta- vır almıştı. Tanımamanın. bir devletin oluşmasını engelle- lamalarda. AT'nin toplu tanı- ması olması bile, Avrupa ül- kelerinin tek tek kendilerini tanıyacaklannı umduklannı belirtiyorlardı. Bukonuyuyo- rumlayan dışişleri yetkililcri, AT'nin Lizbon karannda. tek tek ülkelerin de serbest bıra- kılmamasının. bu beklentileri boşa çıkarabileceğini ifade cdiyoriar. Kaynaklar. AT'nin eski Yugoslav cumhuriyetlerinden Sırbistan, Bosna-Hersek ve Hırvatistan'ı tanırken yaptığı aynmcılığın, bu bölgedeki ça- tışmalan arttırdığını beürte- rek. aynı hatanın Makedonya konusunda yapıldıgını bildiri- yorlar. HİKMET ÇETİN Türkiye'nin önemini gözledim ANK.4RA (AA) - Avusturya ve Macaristan'a yaptığı ziya- retleri tamamlayarak dün Ankara'ya dönen Dışişleri Ba- kanı Hikmet Çetin, "Türkiye'- nin gerek dünyada gerek böl- gedeki öneminin çok artmış olduğunu ve bunun algılandı- ğını. Avusturya'da çok yakın- dan gözleme olanağı buldum" dedi. Çetin. Avusturya'da üst dü- zey yetkililer ve parti liderleri ile yaptıklan görüşmede gör- düğü ilginin. "Türkiye'nin önemini ortaya koyduğunu" kaydetti. Çetin, aynı ilgiyi Av- rupa Konseyi çerçevesindeki temaslannda da gördüğünü bildirdi. Terörle mücadele konusu- nun da görüşmelerde ele alın- dığını kaydeden Çetin, şunlan söyledi: "Bu arada bir süredir Avus- turya ile yanlış anlamalardan kaynaklanan bazı görüş ayn- Iıklan olduğu da çıktı. özellik- le terörle mücadele konusun- daki görüşmeler sırasında bunlar büj'ük ölçüde giderildi. Nitekim ilk defa basında da ortaya konulduğu gibi İçişleri Bakanı açıkça PKK'mn bir te- rör örgütü olduğunu, Tür- kiye'nin terörle mücadelesini anlayışla karşıladıklannı be- lirtmişlerdir." Viyana'dan sonra Macaris- tan'ın başkenti Budapeşte'ye geçerek Avrupa Konseyi Ba- kanlar Komitesi Başkanı sıfa- tıyla karma komite toplantısı- na katıldığını anımsatan Çetin. bu toplantılarda genişleme ko- nusunun ele alındığını belirtti. WASHINGTO]\ UFUKGÜLDEMÎR BüyükelçiElekdağKEIBfikrini1988'de ortayaattıVVASHINGTON - Büyükelçi Şükrü Elek- dağ geçenlerde Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a hıtaben açık bir mektup yayımlaya- rak Karadeniz Ekonomik İşbirĞğj Bölgesi (KEİB.) projesinin nasıl ilk kez 1990'da ken- disi tarafından ortaya atıldığmı anlattı. Büyükelçi Elekdağ yanılıyor. Bunu ilk or- taya atışı, ocak 1990 değil. çok daha önceye rastlar. Hatırlatalım: Yıl 1988. Henüz ne SSCB ortadan kalk- mış. ne Berlin Duvan yıkılmıştır. Ama Gor- baçov ile birlikte müthiş bir değışme süreci- ne ginlmiş, VVohlsteter. Brzezsinkı gibi Amerikan stratejıstleri. Bernard Lewis gibi tarihçiler, "yann ne olacak" sorusuna yanıt aramaya başlamıştır. Bilım adamlannın üzerinde durduğu nok- ta şudur: "Gorbaçov doğru yapmaya doğru yapmaktadır ama. SSCB'de sistem öyle na- zik dengeler üzerinde kurulmuştur ki yerin- den oynatılacak en küçük bir tuğlanın dahi. zıncırleme etkı ile binanın çökmesi sonucu- nu getirecek sureci başlatması kaçınılmaz- dır. Yani bundan bir süre sonra SSCB ayakta kalmayabilir. Tıpkı Osmanlıda oldu- ğu gibi her yeni reform. bir sonrakı adımı zonınlu kılacak ve sonuçta sömürgeler ay- nlmaya başlayacak. Müthiş bir kopuş ortaya çıkacak. Etnik kavgalar başgösterecektir. O halde böylesine büyük bir krizle nasıl başedi- leceği şimdiden düşünülmeye başlan- mahdır." NVohlsteter'in hemen hemen bu tondakı yazısının ABD'nin önemli gazetelerinden Wall Street Journal'da yavımladığı bir 1988 sabahı. VVashıngton Büyükelcimiz Şükrü Elekdağ'ın sekreteri Ayşen Başaran aradı. Ayla ve Şükrü Elekdağ, çocuklanmızın aynı okula gidiyor olması dolayısıyla da ailece ye- necek birakşamyemeğinedavetediyorlardı. Yemekte çok şe> konuşuldu. Ama bun- lann içinde en çok zihnimizeyeredeni. Elek- dağ'ın, SSCB'nın muhtemel çöküşünün Türkiye'nin çevresinde jaratacağı ısıik- rarsızlığı kontrol attına almaya dönük dü- şünceleriydi. Elekdağ, Karadeniz havzasın- da bir işbirliği alanı yaratıimasının bu ama- ca hizmet edebileceğini düşünüyordu. Belli ki daha sonra bu düşüncelerini netleştirdi. Kâğıda döktü. hatta bu düşünceler zaman içinde Özal tarafından benimsendi ve yaşa- ma kavuştu. Eğer Özal bu işin peşinedüşme- se, KEİB'in gerçekleşmesi kuşkusuz güçle- şirdi. Bir devletin işleyişınde normal olan da bu- dur. Diplomat, yetişme tarzı, aldığı iyi eğitim vc uluslararası ilişkiler deneyiminin ışığında. savaşlarla, krizlerle, hiç değilse müzakereler- le sınanmış politika formülasyonlan oluştu- rur. Örneğin Ege'de, Kıbns'ta söylediğimiz her cümle yıllann imbiğinden geçip ortaya çıkmıştır. Bazı siyaset adamlan, bu cümlele- ri "can sıkıcı' bulabilir. Hatta küçümseyebi- lir. ama çaresiz kaldığında yine bunlara dö- nüp medet umar. Elekdağ'ın Özal'a açık mektubunu dik- katle okudum. Belli ki acı içinde yazılmış. Hele tepedeki kavga nedeniyle böylesine önemli bir olayın üzerine gölge düşmüş ol- masından kaynaklanan üzüntüsünün yan- sıdığı cümleler. ancak yavrusuna haksızlık yapılan bir baba larafından sarf edilebilir. Biz üstadı iyi tanınz. O. koskoca Şükrü Elekdağ'dır. Bunlar gelip geçer. o dimdik iivakta kalır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle