Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3TEMMUZ1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Deterjana
boyfcoteylülde
• İSTJUVBUL(AA)-
BakkaJlar ve Bayiler
Federauyonu Başkanı
Bendevi Palandc&en, ayıu
nitelikteki deteıjanlan farkh
isimler altında daha yüksek
fiyata satüklan gerekçesiyle
çokulu-slu fırmalan eylül
ayında boykot edeceİderini
söyledi. Palandöken. baa
deterja.ilfirmaJannınhalkı
kandırarak, aynı nitelikteki
deterja nlan farkh isimler
kullanıp fahiş fıyatlarla
sattıklannı önesürdü.
Palandlöken, "'Grdilerinde
herhangi birfiyaıfarkı
olmayan, ancak aynı ürünü
farkb aanbalajlara koyarak
daha fazla fiyata satan
çokulu-slu firmalan boykot
edeceğiz" diye konuştu.
Prof.Anyvar
ShaikhTöPkiye'de
• Ekonomi Servisi -
Profesör Dr. Anwar Shaikh,
Ankara Mülkiyeliler
Birliği'ninveİktisat
Fakültesi Mezunlan
Cemiyeti'nin davetlisi
olarak îki konferans
vermek. üzere Türkiye'ye
geldi.Prof. Shaikh'in
vereceği konferanslann
konusu "Dünyada ve
ABD'de Günümüzİktisadi
Krizi" olarak bildirildi.
Pakistan asıllı Amerikalı
iktisatçı Prof. Anwar
Shaikh halen Nevv
York'taki New School for
Şpcial Research
Üniversitesi'nin yüksek
lisans vedoktora veren
ekonomi bölümünün
başkanlıgını yürütüyor.
Prof. Shaikh.
konferanslannı 4 temmuz
cumartesi saat 14.30'da
Ankara Kızıla> IConur
Sokak No: 32'deki Serbest
Muhasebeciler ve Mali
MüşavirlerOdası'nda. 5
temmoz pazargünü saat
18.00'deiseTaksim
CumhuriyetCaddesi No:
27 6"daki İktisat Fakültesi
MezunlarCemıyeti'nde
verecek.
Faralyalı'dan
TOBB'ye destek
•ANKARA (ANKA)-
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Ersin Faralyalı,
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) ile Türkiye
Sanayicileri ye İşadamlan
Derneği (TÜSİAD) arasında
özel sektörü temsil yetkisi
için yaşanan tartışmalarda
TOBB'den yana tavır koydu.
Faralyalı, "Türk özel
sektörünün tek hukuki
temsilcisi TOBB'dir" dedi.
Ham petrol
faturası
•ANKARA (ANKA)-
Türkiye'nin dış ticaretinde
önemÜ bir yer tutan petrol
ithalatı için ödenen
faturanın, yılın ilk dört
ayında geçen yıla göre önemli
ölçüde hafiflediği belirlendi.
Ocak-nisan döneminde
geçen yılın aynı dönemine
göre daha çok ithalat
gerçekleştirilirken. varil
fıyatındaki ucuzlamaya bağlı
olarak daha azdöviz ödendi.
Tofaş
ürünlerine zam
• Ekonomi Senisi - Tofaş
ürünJerine yüzde 5.49 ile
yüzde 6-88 arasında değişen
oranlarda zam yaptı. Tofaş
ürünlerinin yeni perakende
satış fiyatlan şöyle:
flrti tt* *&faMftprtArtH(H)
Serçe 42.192.000 39396000 549
Şahın 58544000 55758.000 5.00
Kartal 65550.000 61362.000 6.83
Kartal-SL 7&67a000 71650000 6.83
Dojan-SI. 72.300.000 68.454.000 649
fempra
SX 95.M2.000 89016000 6.88
fempra
SX-AC) 107.388.000101604.000 5.69
fempra
SX-AKC*)12a27B.OOOm412.000 İ90
(*) ilave aksesuariı
(")Have aksesuartı ve tam otomatik klimalı
Bağ-KuryasataslağıMeclis'teANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bakanlar Kurulundaki
"Bağ-Kur krizi". koalisyonun
SHP kanadının haarladığı tas-
lağı bir aydır imzalamayan
DYP'li üç bakanın göriiş değiş-
tirmesiyle aşıldı. DYP'li bakan-
lar Tansu Çiller, Sümer Oral ve
Yaşar Topçu'nun da imzala-
malanyla, iilasın eşiğine gelen
yaklaşık 3 milyon üyeli Bağ-
Kur'u kurtarmayı amaçlayan
taslak, hükümet tasansı olarak
TBMM'ye gönderildi. Tasan-
ya göre, Bağ-Kur'un finans-
man açığı, bu yıl sonuna kadar
Hazine'den, önümüzdeki yüdan
itibaren de bütçeye konulacak
transfer harcamalan kalemin-
den karşılanacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Moğultay tarafindan 6
ay önce haarlanan taslak, koa-
lisyonun DYP kanadından
başta Maliye ve Gümrük Ba-
kanj Sümer Oral olmak üzere,
bazı bakanlann tutumlan ne-
deniyle, uzun süre Bakanlar
Kurulu'na bile ulaşamadan sü-
rüncemede kalmıştı. DYP'li
baa bakanlann. taslağa ilişkin
görüşlerini gecikmeli gönder-
melen, bu sonucu doğurdu.
Oral'ın, TBMM'ye gönderildi-
ği ana kadar bakanhğının gö-
rüşünü Moğultay'a iletmediği
SüJeyman Demirel Tansu Çiller Sümer Oral
Başbakan Demirerin, bu yıl çıkarılacağı sözünü verdiği Bağ-Kur yasa
taslağını bir aydır imzalamayan Çiller, Oral ve Topçuoğlu görüş
değiştirince, taslak, hükümet tasansı olarak TBMM'ye gönderildi.
de kaydedildi. Bakanlar Kuru-
lu'na bir ay önce gelen taslak,
bu kez de Oral, Çiller ve Top-
çu'nun "imza direnişi" ile karşı-
laştı. Bakanlar Kurulu'nda. ko-
nuyla ilgili oluşturulan alt ko-
misyonda da yer alan bu üç ba-
kan, imzaya açılan taslağa imza
koymayınca, taslak, bir ay ka-
dar gündemde kaldı. Bu üç
bakanın, taslakta değişiklik
yapılmasını istedikleri. imzaya
açılan taslağı da bu nedenle im-
zalamadıkian belirtildi. Çalış-
ma ve Sbsya Güvenlik Ba-
kanlığı yetkilileri, üç bakanın
değişiklik istediği konulara,
taslağın hazırianışı sırasmda
görüşleri alınan esnaf ve çiftçi
meslek örgütlerinin karşı
çıktıklannı ifade etmişlerdi.
Ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanı Tansu Çiller. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay'ın hazır-
ladığı Bağ-Kur yasa taslağını,
yaptığı küçük bir değişiklikle
imzaladı. Çiller'in değişikliğiy-
le. Bağ-Kur'un finansman
açığı, bu yıl sonuna kadar Ha-
zine'den karşılanacak. Ancak
önümüzdeki yıldan itibaren bu
açık, Sümer Oral'ın sorumlulu-
ğundaki bütçenin transfer har-
camalan kaleminden kapatıla-
cak.
Bağ-Kur kaynaklan, ku-
rumun yalnız yıllık aybk öde-
mesinin, 2.7 trilyon olduğunu
anımsattılar. Kurumun öden-
meyen prim alacaklannın
miktanrun yalnız ana para ola-
rak 2 trilyonu aştığı kaydedildi.
Hükümet, seçim vaatierinde de
yer alan afuygulamasıyla. prim
borçlannın ödenmesi koşuluy-
la. bu borcun toplamı 2 trilyona
ulaşan gecikme zammı ve faiz-
lerini silmişti.
Kurum kaynaklan, Bağ-
Kur'un uzun bir süredir. sigor-
talılann hastane ve ilaç giderle-
rini karşılayamadığını anım-
sattılar. Kurumun, hastane,
eczane-ilaç fırmalanna borcu-
nun 300 milyan aştığı belirtildi.
Hazineden sağlanan 300 mil-
yar liralık yardımın 240 milyar
lirasına, Halk Bankası'nın,
Bağ-Kur'un borcuna karşıhk el
koyduğu belirlenirken, söz-
konusu yardımın ancak 60 mil-
yar lirasının kuruma gelebildiği
.saptandı.
Kurum kaynaklanna göre,
Bağ-Kur'a prim ödemesi gere-
ken sigortali sayısı. çiftçiler da-
hil 2 milyon 855 bın 305 kişi.
Bunlardan son 10 yılda aksat-
madan prim ödeyenlerin sayısı
31 bin 16 kişi. Düzensiz aralık-
larla 970 bin 708 kişinin prim
ödediği kuruma. hiç prim öde-
meyenlerin sayısı da 1 milyon 2
bin 807 kişi. 850 bin 774 kişi ise
tesçillerini yaptırdıktan sonra
çok az bir süre prim ödediği,
daha sonra herhangj bir ödeme
yapmadı. Bağ-Kur. her ay 669
bin 652 kişiye emekli, dul ve ye-
tim aylıgj ödüyor.
Tansu Çiller anlatıyor, Turkuaz Holding 2 aydır uyguluyor
Gençlerden tehlike sermayesi fonu
BÜLENT KIZANLIK
Ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanı Tansu Çiller'in, seçim
öncesi UDİDEM adıyla açık-
ladığı ekonomik modelde ön-
görülen temel yeniliklerden
"risk sermayesi fonu", Serma-
ye Piyasası Kanunu'nun Mec-
lis'ten gecmesiyle hükümet ku-
rulduktan 6 ay sonra yasal ze-
mine kavuştu, ancak beklendiği
biçimiyle uygulamaya dönüş-
medi. Tansu Çillçr de. yaklaşık
1 yıldır "Devlet bankaîan yeni
projelere finansman yaratıl-
masına öncüJük edecek" diye
anlattığı uygulamadan son dö-
nemde fazlaca söz etmiyor.
fstanbul'da "99 gencin kurdu-
ğu holding" biçiminde ün ya-
pan Turkuaz Holding ise, Ba-
kan Çiller'in söyleyip de yapa-
madığını, kendi kaynaklan ile 2
aydır uyguluyor.
2 milyar 90 milyon lira ser-
mayeli Turkuaz Holding'in or-
taklan Tansu Çiller'in öngör-
düğü şekilde bir risk sermayesi
fonunun kurulabileceğine
inanmıyorlar. Turkuaz'ın genç
kuruculanndan Osman Ata-
man, "Devlet bankalannın hali
ortadayken politikaya bağlı bir
görünümde bu yapı işletilemez.
Türkiye'de risk sermayesi kuru-
munun işleyebileceğine inanmı-
yoruz" diyor. Turkuaz Holding
kapılannı ticari projesi olan,
Genç radyo, büyük sermaye ile yanşıyor
Türkiye'de özei televizyon ve
radyo yayınına olanak
tansyan yasal degişikligin mart
ayından bu yana askıda
kahnası yözünden 100'eyakın
girişimciyle birlikte
Turkuaz'ın "Genç
radyosu"nu da frenledi. Yasal
engelleri atlamak için Londra
kaynaklı olduğunu söyle-
dikfcri deneme yayınına
başlayan Genç Radyocular,
kanunubekkmeden
Türkiye'den yayma geçmek
için, diğer radyo
yaunmalannı koUuyorlar.
Genç Radyo'ya cazip
finansman ve ortaklık teklifleri
geldiğini söyleyen Turkuaz
yöneticileri, "Rakiplerimiz
sermaye gücü yüksek büyük
kurutuşlar. Parası olanlar
yayıncıhğın avantajlanndan
yararlanmak için, biz ise para
kazanmak ıçın radyoculuğa
soyunduk" diyoriar.
Turkuaz Holding'in genel
koordinatörü Osiman Ataman,
"Yayın için yaünm yapan diğer
kuruluşlar Türkiye içinden
yayına karar verirlerse. yasayı
beklemeden biz de başlanz.
Böylece fiili durum yaraüimış
olur" diyor. Rakip
yatınmcılararasında,
Hürriyet,ShowTV.
Pamukbank, Impexbank,
Yapı Kredı Bankası,
DinçkökJer. Vakkoramagibi
bü^k kuruluşlan sayah
Ataman, Genç Radyo'nun
dinlenebıhrlik açısından
reklam alma potansiyelıne
sahip bulunduğunu, ancak
gerçek canlı yayma geçene
kadarreklam almama
karannda olduklannı.
sözlerine ekledi.
ancak bunu gerçekleştirme\e
yetecek parası bulunmayan
gençlere açıyor. Ataman, bunu.
"Biz araya ne devleti ne de bir
başka İcimseyi sokmuyoruz,
kimse kartvizit dolaşürmak zo-
runda kalmıyor. Belli projeleri
ekonomiye dayalı ticari faaüye-
te dönüştürüyoruz. Risk ser-
mayesini bizzat kendimiz uygu-
luyoruz. Bu şekilde pekçok
proje>i devreye soktuk" diye
anlatıyor.
Turkuaz Holding'i kuran
24.9 yaş ortalamasındaki 99 or-
tağın, ortak projeler için sağ-
ladıklan finansman kaynağı 20
milyon ile 40 milyon lira arasın-
da değişiyor. "Gençlerin hol-
dingi" olarak tanınmalanna
karşın. Turkuaz'ın yönetimin-
de profesyoneller yer alıyor.
Borsa aracı kurum sahibi Ye-
ner Kaya'nın başkanlıgını
yaptığı holding yönetim kuru-
lunda. Türk Genç İşadamlan
Derneği genel sekreteri Murat
Bekdik gibi iş dünyasında tanı-
nan isimler de bulunuyor. Tur-
kuazcılar şirketin "patronsuz"
biçimde yönetimine özel dikkat
gösteriyorlar. Bunun için de
hiçbir ortağa yüzde 2'dan fazla
hisse verilmiyor. Şirkette en
küçük hisse payı ise yüzde 4 'in
altına düşmüyor.
Bu oluşuma projeleri ya da
emekleri ile katılan müteşebbis-
lerin parasal kazanımlan 3 ayn
aşamada gerçekleşiyor. Uygu-
lamaya dönüşen projelerin ve
alınan işlerin kazanandan, pro-
je sahibine pay veriliyor. Hol-
ding ortağı aynı zamanda yıl
sonunda kuruluşun toplam
kânndandahissesioranındapay
abyor. Şırket ortaklannın bü-
yük bölümü aynı zamanda sa-
hip olduklan kuruluşun çalı-
şanı durumunda bulunuyorlar.
Onlar da emeklerinin karşı-
lığını aynca maaş olarak alıyor-
lar. Uygulamaya dönüşen pro-
jeler arasında Türkiye'ye ifk kez
"Profesyonel velilik" sistemini
getiren eğitim kuruluşu Kariz-
ma, kültürel hizmetler ve süreli
yayınlar pazarlama alanında
faaliyet gösteren Global ve po-
litik tanıtım-lobicilik faaliyeti
gerçekleştirecek olan Pota adlı
şirketler sıralanıyor. Sıradaki
projeler arasında da , emlak
bina yönetim şirketi ile güven-
lik hizmetleri ve sistemleri su-
nacak şirketleri sayılıyor. Tür-
kiye'nin ilk özel radyojanndan
birini "Genç Radyo" adı ile ku-
ran Turkuazcılar. bunu hol-
dingden ayn düşünüyorlar. An-
cak radyo reklamcılığı ile ilgili
prodüksiyon hizmetleri veren
Triart adlı şirketleri holding
bünyesinde faaliyet gösteriyor.
Batida finansman kuruluş-
lannın öncülüğünde kunılan
risk sermayesi projelerinin
yanında müteşebbislerce kuru-
lan ginşım kulüpleri de b,ulun-
duğunu kaydeden Turkuaz yö-
neticileri, Türkiye'de daha önce
yapümamış ancak potansiyel
pazarı olan projeleri bu anlayış-
ia değerlendirdiklerini ifade
ediyorlar. Hizmet sektöründe
faaliyet gösterdikleri için fi-
nansmandan çok organizasyo-
na dayalı bir yapıda olduk-
lannı, bu yüzden de sözkonusu
projeleri gerçekleştirirken
sermayelerinin ancak yüzde
20'si kadar yatınm yapaklannı
belırten Turkuazcılar. Ankara'-
da iki» İstanbul'da da bir yeni
oluşumun daha kendiİerini ör-
nek aladığını ifade ediyorlar.
DISKTN ASGARIUCRET ARAŞTIRMASI
Asgari ücret 3.6milyon lira olıııahEkonomi Senisi - DİSK, asgari üc-
retin yasal amacı ve ilkelerine göre belir-
lenmesi halinde bugünkü fıyatlarla 3
milyon 654 bin liradan az olmaması ge-
rektiğinı açıkladı. DİSK Araşürma
Enstitüsü tarafindan Devlet İstatistik
Enstitüsü verileri dikkate alınarak yapı-
lan araştırmada, halen 512 bin lira olan
net asgari ücretle, bir işçinin degil ailesi-
ni, tek başına kendi gereksinimlerini
bile karşılamasının mümkün olmadığı
belirtildi. Asgari Ücret Komisyonu'nun
şimdiye dek uyguladığı belirleme yon-
temlerinin yetersiz kaldığının belirtildi-
ği araştırmada, asgari ücret için yeni be-
lirleme ölçüleri öneriliyor.
DİSK tarafından yapılan araştır-
mada, eski belirlemelerin hem yöntem-
lerinin yanlış. hem miktarlanrun yeter-
siz hem de artış hızının belli bir satınal-
ma gücünü koruyamayacak derecede
düşük olduğu belirtildi. Asgari ücret
saptanırken işçi ve ailesinin zorunlu ge-
TARIMKESIMI
Asgari ücret 15 temmuzda
ANKARA (ANKA)-Tanm Kesimi
Asgari OcretTespit Komisyontı'nun
5. toplanüsında da L-anuç aünaraadı.
Komisyon 15 temmuz çarşambagünü
yenktentoplanarakyeni asgari öcretî
belîriemeyeçalışacak.
KomîsyoBUB dünkû toplanösında
tanm kesîcıi asgari ûcretinde
atle faktörönün dikkate aiırttp
almmaması ve sosyaiyardım
uyguianan işyerleri için ayn asgari
ücretsapîanması koouîan taröşıldı.
Tanm kesimindea sgari ûcret
konadaki oyiama 15 temmuz
çarşambagünkûtopianüda
yapılacak.
reksinimlerinin birlikte dikkate alı-
nması gerektiği vurgulanan araştırma-
da, biri 2 diğeri 7 yaşında iki çocuklu bir
dört kişilik bir işçi ailesinin asgari koşul-
larla fıziksel yaşamını sürdürebilmesi
için ma\ıs ayında net 3 milyon 262 bin
liraya ihtiyacı olduğu belirtildi.
Aılenin sözkonusu gelirle geçinebil-
mesi için de evine yeni eşya almaması,
tamirat yaptırmaması, eğlence için para
ayırmaması. evine misafİr kabul etme-
mesi, misafirlik için yolculuk yapma-
mas'ı. yıllık tatil harcamasında bulun-
maması, hiç sınemaya gitmemesi, aile-
nin sigara-içki için harcama yapma-
ması, çocuklanna oyuncak almaması
gerektiği belirtildi.
Araştırmada. ağustos ayında da as-
gari ücretin net 3 milyon 654 bin lira ol-
ması gerektiği hesaplandı. Asgari ücre-
tin her türlü vergi ve fondan bağışık tu-
tulması önerilen araştırmada şu sonuca
vanlıyor:
"1991 ağustostan beri aylık brüt 801
bin lira olarak uyguianan asgari ücret-
ten yüzde 14 sigorta primi, yüzde 4 zo-
runlu tasarruf. 90 bin liralık vergı muha-
fiyetinin dışanda burakılmasıyla kaian
miktann yüzde 25 gelir vergisi. binde 4
damga vergisi kdHlmektedir. Bu kesintı-
lerden sonra 801 bin liralık brüt ücretin
neti 511 bin 901 liraya düşmektedir. As-
gari ücret her türlü vergi ve fondan
bağışık tutulmalıdır. Böyle yapıldığı
takdirde ağustos 1992 için 3 milyon 654
bin lira olarak önerdiğimiz asgari ücrete
sadece yüzde I4'Iük sigorta primi ekle-
nerek brüt rakam 4 milyon 165 bin 6İ1
lira olarak açıklanmahdtr."
T.C.
ORHANGAZİ/BURSA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
1991/1877
Kambiyo senetleri (Çek, poliçe ve emre muharrer senet) üzerinde
haciz yoiu ile yapılacak takip taJepierinde ödeme emri.
Alacakh: Seryap Ltd. Şti.
Vekili: Av. Hasan Sakarya, Sönmez İş Sarayı K. 2 No; 174 BURSA
Borçlu: 1- Şevki ŞÖLEN, Mimar Sinan Cad. Şölen Tic. Yalova.
2- Iküer Tic Inş. Mal. Tahakkuk Ltd. Şti. Muradiye Mh. Cami Sk.
No: 101 Orhangazi/BURSA
Alacak miktarı: 11.132.600 TLInin icra masrafı, vekil ücreti %54
ticari faizi ile birlikte tahsili talebi.
Boıclulardan Ikiler Tic Inş. Mal. Tahakkuk Ltd. Ştiîne normal yol-
lardan ödeme emri tebliğ edilememiş ve bu nedenle ödeme emrinin
BURSA'da yayımlanan bir gazetede ilanen tebliğine karar verümiş olup,
Yukanda yazılı borç ve masraflan işbu ödeme emrinin tebliği tari-
hinden on gün içinde ödemeniz, takibin dayanağı senet kambiyo se-
nedi niteliğini haiz değilse 5 gün içinde mercii hâkimliğine şikâyet et-
meniz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu
5 gün içinde ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile tetkik merciine bildirme-
niz, aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın sizden sadır sayıl?.-
cağı, imzanızı haksız yere inkâr ederseniz akip konusu alacağın yüz-
de onu oranında para cezasına mahkûm edileceğiniz, borçlu olmadı-
ğımz veya borcun itfa veya imhal edildiği veya alacağın zaman- aşı-
mına uğradığı veya yetki hakkında itirazınız varsa bunu sebepleri ile
birlikte 5 gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merci-
den itirazın kabuiüne dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri ic-
raya devam olunacağı, itiraz edilmediği veya borç ödenmediği tak-
dirde on gün içinde 74. maddeye göre mal beyanında bulunmanız,
bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bu-
lunmaz veya yalan beyanda bulunursanız ayrıca hapis cezası ile ceza-
landınJacağınız ihtar,
İşbu ilanın Bursa'da münteşir bir gazetede yayımlanmasından iıi-
baren 15 gün sonra tebligatın yapılmış sayılacağı ilan olunur. 7.11.1991
Basın: 31168
UŞAK 2. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1987/183 Esas
Davacı Mehmet Yeşilay vekili Av. ümit İnceefe tarafindan davalı
Ahmet Kervan ve arkadaşiarı aleyhine mahkememize açılan el atma-
nın önlenmesi ve inşaatın kal'i davasımn yapılan yargılaması sırasm-
da verilen karar uyarınca;
Dahili davalılar Hatice Kervan, Güler Kervan, Gülşen Kervan, Mü-
rüvet Kervan, Bahattin Kervan, Ayşen Kervan, Sadık Kervan, Zehra
Kervan Banaz Cumhuriyet mahallesi Aynılar sokakta ikamet etmek-
te iken bu adreslerinden aynldıklanndan halen ikamet ettikleri adres
de bütün aramalara rağmen tespit edilemediğinden ilanen tebiigat ya-
pılmasına karar verildiğinden mahkememizde görülmekte olan işbu
davanın duruşması 17.9.1992 günü saat 9.30'a muallak olup adı ge-
çen dahili davalılann mahkememize ait' duruşma salonunda bizzat
hazır bulunmalan veya kendiİerini bir vekille temsil ettirmeleri aksi
takdirde yokluklarında karar veriJeceği hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 31017
İLAN
ERCİŞ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
İlçemiz Örene mahallesi 276 ve 340 parsellere davacı Hazine tarafin-
dan itiraz edilmiş, mahkememizin 1990/3 esas nosunu alarak duruş-
ması 7.9.1992 gününe ertelenmiştir. Komisyonca itirazı reddedilen:
Yukanda parsel numacaları yazılı taşınmazlara itiraz eden olu Zey-
nep Uçar mirasçıları uzun aramalara rağmen bulunamadığından ve
komisyon kararı tebliğ edilemediğinden, Ze\nep Uçar mirasçıları Şe\-
ket, Nazime, Ayser, Ahmet, Gülser, Güler, Mehmet, Ayfer ve Gulfer
Uçar'ın v'ukarıda duruşma günü ve dosya numarası yazılı dava dos-
yasında duruşma gününe kadar dava açmaları ve açmadıkları tak-
dirde itiraz etmemiş sayılacaklarına karar verileceği komisyon kararı
ile duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
l0
-
61992
Basm: 31355
ILAN
GAZİPAŞA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1989 36
Karar No. 1992,188
Davacılar Durmuş Ali Dolu, Müdahıl Ibrahım Akbaş. davalılar Halil
Dolu ve arkadaşlan aleyhine mahkememize Gazipaşa Beyrebucak köyü-
nün 116 numarah parselın kadastro tespıtinin itiraz davası açmış oldu-
ğundan dahili davalılardan Mustafa Karaahmet oğlu Beyrebucak kö-
yünden. Hamza Karaahmet oğlu Beyrebucak köyünden Fatma baba adı
bilinmiyor, Veli Atalav. Ahmet oğlu Beyrubucak köyünden. Mehmet. Ali
oğlu Beyrebucak kö> ünden tebiigat yapılamayan bu davalılardan kendı-
lerinın >ada mirascılanmn 22.5.1992 tanhli karann ilanen tebliğine karar
verilmiş olmakla;
Dahili davalılardan Mustafa. Karaahmet oğlu Beyrebucak köyünden.
Hamza. Karaahmet oğlu Bevrebucak köyünden Fatma. baba adı bilin-
miyor. Beyrebucak kö> ünden. Veli Atalay. Ahmet oğlu Beyrebucak kö-
yünden. Mehmet. Ali oğlu Beyrebucak köyünden kendilennin ya da
mirasçılanna 22 5 1992 larihlımahkemekaranjlanen teblığ olunur. 18.6.
1992
Basın: 31327
İLAN
GAZİPAŞA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1991 228
üavacılar Ali Özel ve ıkı arkadaşı larafından davalı Hasan (Gök) alevhi-
ne mahkememize Koru Mahallesi 175 ada 113 numaralı parseün kadasl-
n> tespitine itiraz davası açmış olduğundan davalı Hasan (Gök) sağ ise
kendisine. ölu ı>-e ınirasçılannın tespit edılemcdıiınden bu davalının ken-
dismmvadatıiirdscılannın ilanenduruşıııa guııûn teblığıne karar veıılmi^
olmakla:
Davalı Hasan (Gök)'ün kendi>ının ya da mırascılannın duruşma günü
olan 7.10.1992 tanhındeki duruşmava gelmelen veya kendiİerini bir vekil-
le temsil ettirmelen. aksi takdırde duruşmalara yokluklarında devam olu-
nacağı ilanen tebliğ olunur. 23 6.1992
Basın: 31326
IŞDUNYASENDAJV
ALİ tHSAN KABACAN •
KamuEkonomisi
Küçülmeli mi?
1980'lerle esmeye başlayan muhafazakârfık rüzgârları ba-
kış açılarını ve kavramları özellıkle halk kıtlelerinın gözünde
önemli ölçüde değiştirmiştir. Basıt bazı gerçeklerden yola
çıkılarak ve görünüşte doğru gibi izlenim uyandıran basit ifa-
delerle.bazı temel kavramlann çarpıtıldığını gözlemlemek
günümüzde olağan hale gelmiştir. Buna sığ ekonomi bilgisi
ve örnek verilen dış dünyanın temel bilgilerinden yoksun
olma ve bu konudaki bilgilerin yüzeysel olması da eklendi-
ğinde sorunun önemi ortaya daha da çarpıcı bir biçimde çı-
kmaktadır.
Günümüzün moda tartışmalarının birisi 'devlet küçülmeli'
savıdır. Konunun sosyal, siyasal ve ekonomik boyutlarını ye-
terince irdelemeden toplumun değişik katmanlarından birçok
yetkili ve etkili kişi "devlet küçülmelidir" diye ağız birliği et-
mişlerdir. Gerekçeler hep aynıdır. Dünyada devlet küçülmek-
tedir. ABD'de kamu harcamalarının aayri safı millı hasılaya
(GSMH) oranı ülkemizden düşüktür. Ozelleştırme politikaları
yaygın olarak uygulanmaktadır.
Kamu ekonomisinin küçülmesi günün modâsına uyarak
sığ bilgilerle savunulabilir de acaba gerçekler sanıldığı kadar
basit midir? öncelikle yapılması gereken ayırım, ekonomide
devletin, ya da kamu ekonomisinin sınırlarının çizilmesidir.
Mülkiyeti kısmen veya tamamen devlete ait olan ve teknik
anlamda özel mal üreten işletmeler kamu ekonomisinin için-
de değildir. Bu işletmelerin mülkıyetinin kimde olduğunun
önemi yoktur. Bu işletmelerin kamu ekonomisi İle ilgisi ancak
finansman açığı vermeleri ve bunun bütçeden finanse edil-
mesi halinde söz konusudur. Kaldı ki özel mal üreten kamu
ekonomik kuruluşlarının özelleştirilmeşinin hızlandırılmasın-
da da savunulmayacak bir yön yoktur. İşletmelerin özel mül-
kiyetelindedemutlakakârlıveverımliolacağışeklindebirön-
yargıya da katılmak olası değildir. Ülkemizde ozelleştırme
rüzgârlarıilebirlikteşirketkurtarmarüzgârlarınınaynıandaes-
mesi bu açıdan ilginç bir göstergedır. Bir ışletme eğer tekel
ise toplumsal açıdan bakıldığmda özel mülkiyet elinde de
kötü bir işletme olmaya adaydır. Kamu malı üreten kuruluş-
ların ise özelleştırilmesi yanlıştır.
Ülkemizde kamu ekonomisinin boyutuna genel olarak
merkezi idare, yerel yönetimler, kamu malı üreten kuruluşlar,
sosyal güvenlik kurumları ve fonlar girmektedir. Bunların gö-
reli ve mutlak büyüklüklerini kıyaslamalı bir yöntemle analiz
ederken ülkeler arasındaki yapı farklılıkları ile orta ve uzun
dönemli gelişme eğilimlerinı gözden kaçırmamak gerekir.
ûrneğin bir televizyon yorumcusu gazetecimiz ABD ile Türki-
ye'yi karşılaştırırken iki ülkenin merkezi idarelerıne ait genel
bütçelerinin GSMH'ye oranını kıyaslamıştı. ABD ve Türkiye,
siyasi yapılan farklı ülkelerdir. ABD'de kamu harcamalarının
büyük bir kısmı eyaletler ve belediyeler tarafindan yapılmak-
tadır. Türkiye'de ise ağırlık genel bütçededir. ikisini karşı-
laştırmak için ya önyargılı, ya bilgisiz, ya da her ikisi birden
olmak gerekir.
Ülkemize ait ekonomik verilerin derlenmesi ve sunumun-
daki güçlükler ve bu konuda uluslararası standartlara uyma-
yan veriler kıyaslamayı güçleştirmektedir. Ancak bazı kaba
veriler ile değerlendirme yapabiliriz. 1990 yılında GSMH cari
fıyatlarla 287 trilyon TL'dir. Diğer yanda kamu tüketim ve
yatınm toplamı 74.5 trilyon, transfer harcamalan ve stok deği-
şimini de kapsayan 110 trilyon TL olan kamu harcamalan var.
Bu iki rakamın GSMH'ye oranı sırasıyla %25.9 ve %38.3'tür.
Görüldüğü gibi bu rakamlar (ulaşmayı düşlediğimiz) geliş-
fnış Batılı ekonomiler ile kıyaslandığmda göreli olarak düşük-
tür. Yani özetle kamu ekonomisi ülkemizde sanıldığı kadar
büyük değildir. Batılı ekonomilerdekayıtdışıekonomininbize
kıyasla düşüklüğü de dikkate alınır ise ülkemizin rakamının
biraz daha da küçülmesi sonucu ortaya çıkar.
Gelişmiş ülkelerde kamu harcamalarının bileşimı de gide-
rek değişmektedir. örneğin ABD'de 1950'de kamu harcama-
lan içindeki payı %10 olan sosyal güvenlik ve kamu yardı-
mları 1986'ya gelindiğinde %30'u aşmıştır. 20 Batılı ülkenin
kamu harcamalan ortalama olarak alındığında % 30 sosyal,
% 11 sağlık, % 10 eğitim, % 6 savunma, % 9 faiz ve % 35 di-
ğer olarak dağılmaktadır.
Bir başka önemli konu ülkemizde yerel yönetimlere gide-
rek daha fazla yönetsel ve mali özerklik vermek ve bir kamu
birimi olarak güçlendirmek yönündeki görüşlerdir. Toplum-
sal gelişmeler ülkemizi bu yöne doğru zorlayacaktır. Ancak
henüz istenilen ölçüde sonuçlar alınmamıştır.
Bütün bu verileri dikkate aldığımızda ülkemizde kamu eko-
nomik kuruluşlarının özelleştirilmesıne' evet' demekle birlik-
te kamu ekonomisinin küçülebilmesini olanaklı ve de arzu-
lanır görmüyorum. Halkımız hem merkezi idareden hem de
yerel yönetimlerden daha çok ve daha da önemlisi daha kali-
teli, hizmet bekliyor ve bu taleplerıni her geçen gün yüksek
sesle ifade ediyor. Bu talepleri yerine getirmenin bir bedeli
vardır. Bu bedel ülkenin insanları tarafindan ödenmeden ta-
lepler yerine getirilemez (kaldı ki bu kamusal hizmetler özel
olarak yapılsa bile bunun bedelini fiyat şeklinde ödemek zo-
runluluğu vardır). Kamu finansman dengesinin yolu bazı çev-
relerce hep kamu harcamalarını kısmak ve ozelleştırme ola-
rak gösterilmeye çahşılmaktadır. Ancak yukarıdaki gerçekler
dikkate alındığında kamu dengesinin yolu kamu harcama-
larının kısılmasından değil, kamu gelırlerinin {vergi gelirlerini
kast ediyorum) arttırılmasından geçer. Gelişmekte olan bir
ekonomide halkımız kamunun küçülmesinin bedelini ödeye-
mez. Bu bedeli slyasetçilerin de ödemek isteyeceğini sanmı-
yorum.
(*)Doç. Dr. Ati thsan Karacan, Garaırti Bankası Yönetim Ku-
rulu L'yesi.
Dünya Bankasf nın D.Avrupa Başkanı Derviş:
Doğu Avrupa'da sosyal
patlamalar olabilir
HAKAN GÜLDAĞ
Dünya Bankası'nın Doğu
A\rupa Dairesi Başkanı Dr.
Kemal Derviş, Dünya Ban-
kasfnın garanıi gücünü kulla-
narak özel sektörün Doğu
Avrupa ve eski Sovyctler Bir-
liği'ni oluşturan cumhuriyetle-
rin yeniden yapılanmasını hız-
landırmayı hedeflediğini söyle-
di. Derviş. bu ülkelerde üreti-
min hızla düşmesine ve eski
sistemin yerine istikrarlı yeni
sistemler kurulamamış olması-
nın yarattıgı tehlikelere dikkat
çekerek "Bu ülkelerde üretim
düşmeye ve buna bağlı olarak
gayri safi milli hasılalan hızla
erimeye devam ettiği sürece
bir-iki >ıl içinde ciddi sosyal
patlamalar beklenebilir" dedi.
Ekonomik ve Sosyal Etütler
Konferans heyeti tarafindan
The Marmara Oteli'nde dün
düzenlenen toplantıda "Doğu
Avrupa'da Değişim: Riskler
Sorunlar ve Olanaklar" konu-
lu bir konferans veren Dr.
Kemal Derviş. Doğu Avrupa-
daki bunalımın Türkiye'yi de
çok etkilediğini kaydetti. Der-
viş. bu ülkelere yapılacak yatı-
nmlarda özel sektörün rolünü
güçlendirmcnin gcrcktiğiııi jn-
latn
Doğu Avrupa'daki değişi-
min baş döndürücü boyutlar-
da olduğunu belirten Derviş.
Çekoslovakya dışında bu ülke-
lerin hiçbirinin daha önce de-
mokrasiyi yaşamamış olduğu-
nu şimdi ise demokrasiye
geçmejeçalıştıklannı kaydetti.
Bu nedenle bu ülkelerde siya-
sal yapı boşluğu yaşandığını
ileri süren Derviş, bu ülkelerin
ikinci olarak emredici planla-
madan piyasa ekonomisine
geçtiklerini, aynca tüm bölge-
de sınırlann değiştiğini anlattı.
Yaşanan değişikliklerle bir-
likte Dün>a Bankası'nın ilk
defa olarak global bir örgüt
haline geldiğini, bankaya Ku-
ze> Kore ve Küba dışında bü-
tün dünya ülkelerinin üye
olduğunu söyleyen Derviş,
"Dünya Bankası. eskiden sa-
dece ABD'nin hâkim olduğu
bir kurumdu. Şimdi hiçbir
deviet tek başına hâkim değil"
dedi.
Teknik yardım konusunda
Türkiye ile Dünva Bankası
arasında çok daha iyi yakınlık
kurulmasının yararlı olacağını
kasdeden Derviş. "Bankalar-
dakı Türk uzmanlar artmalı.
Türki\e. 1980'denbu vanaçok
büyük bir gelişme göstcrdi"
deJı