28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3TEMMUZ1992CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Deterjana boyfcoteylülde • İSTJUVBUL(AA)- BakkaJlar ve Bayiler Federauyonu Başkanı Bendevi Palandc&en, ayıu nitelikteki deteıjanlan farkh isimler altında daha yüksek fiyata satüklan gerekçesiyle çokulu-slu fırmalan eylül ayında boykot edeceİderini söyledi. Palandöken. baa deterja.ilfirmaJannınhalkı kandırarak, aynı nitelikteki deterja nlan farkh isimler kullanıp fahiş fıyatlarla sattıklannı önesürdü. Palandlöken, "'Grdilerinde herhangi birfiyaıfarkı olmayan, ancak aynı ürünü farkb aanbalajlara koyarak daha fazla fiyata satan çokulu-slu firmalan boykot edeceğiz" diye konuştu. Prof.Anyvar ShaikhTöPkiye'de • Ekonomi Servisi - Profesör Dr. Anwar Shaikh, Ankara Mülkiyeliler Birliği'ninveİktisat Fakültesi Mezunlan Cemiyeti'nin davetlisi olarak îki konferans vermek. üzere Türkiye'ye geldi.Prof. Shaikh'in vereceği konferanslann konusu "Dünyada ve ABD'de Günümüzİktisadi Krizi" olarak bildirildi. Pakistan asıllı Amerikalı iktisatçı Prof. Anwar Shaikh halen Nevv York'taki New School for Şpcial Research Üniversitesi'nin yüksek lisans vedoktora veren ekonomi bölümünün başkanlıgını yürütüyor. Prof. Shaikh. konferanslannı 4 temmuz cumartesi saat 14.30'da Ankara Kızıla> IConur Sokak No: 32'deki Serbest Muhasebeciler ve Mali MüşavirlerOdası'nda. 5 temmoz pazargünü saat 18.00'deiseTaksim CumhuriyetCaddesi No: 27 6"daki İktisat Fakültesi MezunlarCemıyeti'nde verecek. Faralyalı'dan TOBB'ye destek •ANKARA (ANKA)- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye Sanayicileri ye İşadamlan Derneği (TÜSİAD) arasında özel sektörü temsil yetkisi için yaşanan tartışmalarda TOBB'den yana tavır koydu. Faralyalı, "Türk özel sektörünün tek hukuki temsilcisi TOBB'dir" dedi. Ham petrol faturası •ANKARA (ANKA)- Türkiye'nin dış ticaretinde önemÜ bir yer tutan petrol ithalatı için ödenen faturanın, yılın ilk dört ayında geçen yıla göre önemli ölçüde hafiflediği belirlendi. Ocak-nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre daha çok ithalat gerçekleştirilirken. varil fıyatındaki ucuzlamaya bağlı olarak daha azdöviz ödendi. Tofaş ürünlerine zam • Ekonomi Senisi - Tofaş ürünJerine yüzde 5.49 ile yüzde 6-88 arasında değişen oranlarda zam yaptı. Tofaş ürünlerinin yeni perakende satış fiyatlan şöyle: flrti tt* *&faMftprtArtH(H) Serçe 42.192.000 39396000 549 Şahın 58544000 55758.000 5.00 Kartal 65550.000 61362.000 6.83 Kartal-SL 7&67a000 71650000 6.83 Dojan-SI. 72.300.000 68.454.000 649 fempra SX 95.M2.000 89016000 6.88 fempra SX-AC) 107.388.000101604.000 5.69 fempra SX-AKC*)12a27B.OOOm412.000 İ90 (*) ilave aksesuariı (")Have aksesuartı ve tam otomatik klimalı Bağ-KuryasataslağıMeclis'teANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bakanlar Kurulundaki "Bağ-Kur krizi". koalisyonun SHP kanadının haarladığı tas- lağı bir aydır imzalamayan DYP'li üç bakanın göriiş değiş- tirmesiyle aşıldı. DYP'li bakan- lar Tansu Çiller, Sümer Oral ve Yaşar Topçu'nun da imzala- malanyla, iilasın eşiğine gelen yaklaşık 3 milyon üyeli Bağ- Kur'u kurtarmayı amaçlayan taslak, hükümet tasansı olarak TBMM'ye gönderildi. Tasan- ya göre, Bağ-Kur'un finans- man açığı, bu yıl sonuna kadar Hazine'den, önümüzdeki yüdan itibaren de bütçeye konulacak transfer harcamalan kalemin- den karşılanacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Moğultay tarafindan 6 ay önce haarlanan taslak, koa- lisyonun DYP kanadından başta Maliye ve Gümrük Ba- kanj Sümer Oral olmak üzere, bazı bakanlann tutumlan ne- deniyle, uzun süre Bakanlar Kurulu'na bile ulaşamadan sü- rüncemede kalmıştı. DYP'li baa bakanlann. taslağa ilişkin görüşlerini gecikmeli gönder- melen, bu sonucu doğurdu. Oral'ın, TBMM'ye gönderildi- ği ana kadar bakanhğının gö- rüşünü Moğultay'a iletmediği SüJeyman Demirel Tansu Çiller Sümer Oral Başbakan Demirerin, bu yıl çıkarılacağı sözünü verdiği Bağ-Kur yasa taslağını bir aydır imzalamayan Çiller, Oral ve Topçuoğlu görüş değiştirince, taslak, hükümet tasansı olarak TBMM'ye gönderildi. de kaydedildi. Bakanlar Kuru- lu'na bir ay önce gelen taslak, bu kez de Oral, Çiller ve Top- çu'nun "imza direnişi" ile karşı- laştı. Bakanlar Kurulu'nda. ko- nuyla ilgili oluşturulan alt ko- misyonda da yer alan bu üç ba- kan, imzaya açılan taslağa imza koymayınca, taslak, bir ay ka- dar gündemde kaldı. Bu üç bakanın, taslakta değişiklik yapılmasını istedikleri. imzaya açılan taslağı da bu nedenle im- zalamadıkian belirtildi. Çalış- ma ve Sbsya Güvenlik Ba- kanlığı yetkilileri, üç bakanın değişiklik istediği konulara, taslağın hazırianışı sırasmda görüşleri alınan esnaf ve çiftçi meslek örgütlerinin karşı çıktıklannı ifade etmişlerdi. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın hazır- ladığı Bağ-Kur yasa taslağını, yaptığı küçük bir değişiklikle imzaladı. Çiller'in değişikliğiy- le. Bağ-Kur'un finansman açığı, bu yıl sonuna kadar Ha- zine'den karşılanacak. Ancak önümüzdeki yıldan itibaren bu açık, Sümer Oral'ın sorumlulu- ğundaki bütçenin transfer har- camalan kaleminden kapatıla- cak. Bağ-Kur kaynaklan, ku- rumun yalnız yıllık aybk öde- mesinin, 2.7 trilyon olduğunu anımsattılar. Kurumun öden- meyen prim alacaklannın miktanrun yalnız ana para ola- rak 2 trilyonu aştığı kaydedildi. Hükümet, seçim vaatierinde de yer alan afuygulamasıyla. prim borçlannın ödenmesi koşuluy- la. bu borcun toplamı 2 trilyona ulaşan gecikme zammı ve faiz- lerini silmişti. Kurum kaynaklan, Bağ- Kur'un uzun bir süredir. sigor- talılann hastane ve ilaç giderle- rini karşılayamadığını anım- sattılar. Kurumun, hastane, eczane-ilaç fırmalanna borcu- nun 300 milyan aştığı belirtildi. Hazineden sağlanan 300 mil- yar liralık yardımın 240 milyar lirasına, Halk Bankası'nın, Bağ-Kur'un borcuna karşıhk el koyduğu belirlenirken, söz- konusu yardımın ancak 60 mil- yar lirasının kuruma gelebildiği .saptandı. Kurum kaynaklanna göre, Bağ-Kur'a prim ödemesi gere- ken sigortali sayısı. çiftçiler da- hil 2 milyon 855 bın 305 kişi. Bunlardan son 10 yılda aksat- madan prim ödeyenlerin sayısı 31 bin 16 kişi. Düzensiz aralık- larla 970 bin 708 kişinin prim ödediği kuruma. hiç prim öde- meyenlerin sayısı da 1 milyon 2 bin 807 kişi. 850 bin 774 kişi ise tesçillerini yaptırdıktan sonra çok az bir süre prim ödediği, daha sonra herhangj bir ödeme yapmadı. Bağ-Kur. her ay 669 bin 652 kişiye emekli, dul ve ye- tim aylıgj ödüyor. Tansu Çiller anlatıyor, Turkuaz Holding 2 aydır uyguluyor Gençlerden tehlike sermayesi fonu BÜLENT KIZANLIK Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller'in, seçim öncesi UDİDEM adıyla açık- ladığı ekonomik modelde ön- görülen temel yeniliklerden "risk sermayesi fonu", Serma- ye Piyasası Kanunu'nun Mec- lis'ten gecmesiyle hükümet ku- rulduktan 6 ay sonra yasal ze- mine kavuştu, ancak beklendiği biçimiyle uygulamaya dönüş- medi. Tansu Çillçr de. yaklaşık 1 yıldır "Devlet bankaîan yeni projelere finansman yaratıl- masına öncüJük edecek" diye anlattığı uygulamadan son dö- nemde fazlaca söz etmiyor. fstanbul'da "99 gencin kurdu- ğu holding" biçiminde ün ya- pan Turkuaz Holding ise, Ba- kan Çiller'in söyleyip de yapa- madığını, kendi kaynaklan ile 2 aydır uyguluyor. 2 milyar 90 milyon lira ser- mayeli Turkuaz Holding'in or- taklan Tansu Çiller'in öngör- düğü şekilde bir risk sermayesi fonunun kurulabileceğine inanmıyorlar. Turkuaz'ın genç kuruculanndan Osman Ata- man, "Devlet bankalannın hali ortadayken politikaya bağlı bir görünümde bu yapı işletilemez. Türkiye'de risk sermayesi kuru- munun işleyebileceğine inanmı- yoruz" diyor. Turkuaz Holding kapılannı ticari projesi olan, Genç radyo, büyük sermaye ile yanşıyor Türkiye'de özei televizyon ve radyo yayınına olanak tansyan yasal degişikligin mart ayından bu yana askıda kahnası yözünden 100'eyakın girişimciyle birlikte Turkuaz'ın "Genç radyosu"nu da frenledi. Yasal engelleri atlamak için Londra kaynaklı olduğunu söyle- dikfcri deneme yayınına başlayan Genç Radyocular, kanunubekkmeden Türkiye'den yayma geçmek için, diğer radyo yaunmalannı koUuyorlar. Genç Radyo'ya cazip finansman ve ortaklık teklifleri geldiğini söyleyen Turkuaz yöneticileri, "Rakiplerimiz sermaye gücü yüksek büyük kurutuşlar. Parası olanlar yayıncıhğın avantajlanndan yararlanmak için, biz ise para kazanmak ıçın radyoculuğa soyunduk" diyoriar. Turkuaz Holding'in genel koordinatörü Osiman Ataman, "Yayın için yaünm yapan diğer kuruluşlar Türkiye içinden yayına karar verirlerse. yasayı beklemeden biz de başlanz. Böylece fiili durum yaraüimış olur" diyor. Rakip yatınmcılararasında, Hürriyet,ShowTV. Pamukbank, Impexbank, Yapı Kredı Bankası, DinçkökJer. Vakkoramagibi bü^k kuruluşlan sayah Ataman, Genç Radyo'nun dinlenebıhrlik açısından reklam alma potansiyelıne sahip bulunduğunu, ancak gerçek canlı yayma geçene kadarreklam almama karannda olduklannı. sözlerine ekledi. ancak bunu gerçekleştirme\e yetecek parası bulunmayan gençlere açıyor. Ataman, bunu. "Biz araya ne devleti ne de bir başka İcimseyi sokmuyoruz, kimse kartvizit dolaşürmak zo- runda kalmıyor. Belli projeleri ekonomiye dayalı ticari faaüye- te dönüştürüyoruz. Risk ser- mayesini bizzat kendimiz uygu- luyoruz. Bu şekilde pekçok proje>i devreye soktuk" diye anlatıyor. Turkuaz Holding'i kuran 24.9 yaş ortalamasındaki 99 or- tağın, ortak projeler için sağ- ladıklan finansman kaynağı 20 milyon ile 40 milyon lira arasın- da değişiyor. "Gençlerin hol- dingi" olarak tanınmalanna karşın. Turkuaz'ın yönetimin- de profesyoneller yer alıyor. Borsa aracı kurum sahibi Ye- ner Kaya'nın başkanlıgını yaptığı holding yönetim kuru- lunda. Türk Genç İşadamlan Derneği genel sekreteri Murat Bekdik gibi iş dünyasında tanı- nan isimler de bulunuyor. Tur- kuazcılar şirketin "patronsuz" biçimde yönetimine özel dikkat gösteriyorlar. Bunun için de hiçbir ortağa yüzde 2'dan fazla hisse verilmiyor. Şirkette en küçük hisse payı ise yüzde 4 'in altına düşmüyor. Bu oluşuma projeleri ya da emekleri ile katılan müteşebbis- lerin parasal kazanımlan 3 ayn aşamada gerçekleşiyor. Uygu- lamaya dönüşen projelerin ve alınan işlerin kazanandan, pro- je sahibine pay veriliyor. Hol- ding ortağı aynı zamanda yıl sonunda kuruluşun toplam kânndandahissesioranındapay abyor. Şırket ortaklannın bü- yük bölümü aynı zamanda sa- hip olduklan kuruluşun çalı- şanı durumunda bulunuyorlar. Onlar da emeklerinin karşı- lığını aynca maaş olarak alıyor- lar. Uygulamaya dönüşen pro- jeler arasında Türkiye'ye ifk kez "Profesyonel velilik" sistemini getiren eğitim kuruluşu Kariz- ma, kültürel hizmetler ve süreli yayınlar pazarlama alanında faaliyet gösteren Global ve po- litik tanıtım-lobicilik faaliyeti gerçekleştirecek olan Pota adlı şirketler sıralanıyor. Sıradaki projeler arasında da , emlak bina yönetim şirketi ile güven- lik hizmetleri ve sistemleri su- nacak şirketleri sayılıyor. Tür- kiye'nin ilk özel radyojanndan birini "Genç Radyo" adı ile ku- ran Turkuazcılar. bunu hol- dingden ayn düşünüyorlar. An- cak radyo reklamcılığı ile ilgili prodüksiyon hizmetleri veren Triart adlı şirketleri holding bünyesinde faaliyet gösteriyor. Batida finansman kuruluş- lannın öncülüğünde kunılan risk sermayesi projelerinin yanında müteşebbislerce kuru- lan ginşım kulüpleri de b,ulun- duğunu kaydeden Turkuaz yö- neticileri, Türkiye'de daha önce yapümamış ancak potansiyel pazarı olan projeleri bu anlayış- ia değerlendirdiklerini ifade ediyorlar. Hizmet sektöründe faaliyet gösterdikleri için fi- nansmandan çok organizasyo- na dayalı bir yapıda olduk- lannı, bu yüzden de sözkonusu projeleri gerçekleştirirken sermayelerinin ancak yüzde 20'si kadar yatınm yapaklannı belırten Turkuazcılar. Ankara'- da iki» İstanbul'da da bir yeni oluşumun daha kendiİerini ör- nek aladığını ifade ediyorlar. DISKTN ASGARIUCRET ARAŞTIRMASI Asgari ücret 3.6milyon lira olıııahEkonomi Senisi - DİSK, asgari üc- retin yasal amacı ve ilkelerine göre belir- lenmesi halinde bugünkü fıyatlarla 3 milyon 654 bin liradan az olmaması ge- rektiğinı açıkladı. DİSK Araşürma Enstitüsü tarafindan Devlet İstatistik Enstitüsü verileri dikkate alınarak yapı- lan araştırmada, halen 512 bin lira olan net asgari ücretle, bir işçinin degil ailesi- ni, tek başına kendi gereksinimlerini bile karşılamasının mümkün olmadığı belirtildi. Asgari Ücret Komisyonu'nun şimdiye dek uyguladığı belirleme yon- temlerinin yetersiz kaldığının belirtildi- ği araştırmada, asgari ücret için yeni be- lirleme ölçüleri öneriliyor. DİSK tarafından yapılan araştır- mada, eski belirlemelerin hem yöntem- lerinin yanlış. hem miktarlanrun yeter- siz hem de artış hızının belli bir satınal- ma gücünü koruyamayacak derecede düşük olduğu belirtildi. Asgari ücret saptanırken işçi ve ailesinin zorunlu ge- TARIMKESIMI Asgari ücret 15 temmuzda ANKARA (ANKA)-Tanm Kesimi Asgari OcretTespit Komisyontı'nun 5. toplanüsında da L-anuç aünaraadı. Komisyon 15 temmuz çarşambagünü yenktentoplanarakyeni asgari öcretî belîriemeyeçalışacak. KomîsyoBUB dünkû toplanösında tanm kesîcıi asgari ûcretinde atle faktörönün dikkate aiırttp almmaması ve sosyaiyardım uyguianan işyerleri için ayn asgari ücretsapîanması koouîan taröşıldı. Tanm kesimindea sgari ûcret konadaki oyiama 15 temmuz çarşambagünkûtopianüda yapılacak. reksinimlerinin birlikte dikkate alı- nması gerektiği vurgulanan araştırma- da, biri 2 diğeri 7 yaşında iki çocuklu bir dört kişilik bir işçi ailesinin asgari koşul- larla fıziksel yaşamını sürdürebilmesi için ma\ıs ayında net 3 milyon 262 bin liraya ihtiyacı olduğu belirtildi. Aılenin sözkonusu gelirle geçinebil- mesi için de evine yeni eşya almaması, tamirat yaptırmaması, eğlence için para ayırmaması. evine misafİr kabul etme- mesi, misafirlik için yolculuk yapma- mas'ı. yıllık tatil harcamasında bulun- maması, hiç sınemaya gitmemesi, aile- nin sigara-içki için harcama yapma- ması, çocuklanna oyuncak almaması gerektiği belirtildi. Araştırmada. ağustos ayında da as- gari ücretin net 3 milyon 654 bin lira ol- ması gerektiği hesaplandı. Asgari ücre- tin her türlü vergi ve fondan bağışık tu- tulması önerilen araştırmada şu sonuca vanlıyor: "1991 ağustostan beri aylık brüt 801 bin lira olarak uyguianan asgari ücret- ten yüzde 14 sigorta primi, yüzde 4 zo- runlu tasarruf. 90 bin liralık vergı muha- fiyetinin dışanda burakılmasıyla kaian miktann yüzde 25 gelir vergisi. binde 4 damga vergisi kdHlmektedir. Bu kesintı- lerden sonra 801 bin liralık brüt ücretin neti 511 bin 901 liraya düşmektedir. As- gari ücret her türlü vergi ve fondan bağışık tutulmalıdır. Böyle yapıldığı takdirde ağustos 1992 için 3 milyon 654 bin lira olarak önerdiğimiz asgari ücrete sadece yüzde I4'Iük sigorta primi ekle- nerek brüt rakam 4 milyon 165 bin 6İ1 lira olarak açıklanmahdtr." T.C. ORHANGAZİ/BURSA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ 1991/1877 Kambiyo senetleri (Çek, poliçe ve emre muharrer senet) üzerinde haciz yoiu ile yapılacak takip taJepierinde ödeme emri. Alacakh: Seryap Ltd. Şti. Vekili: Av. Hasan Sakarya, Sönmez İş Sarayı K. 2 No; 174 BURSA Borçlu: 1- Şevki ŞÖLEN, Mimar Sinan Cad. Şölen Tic. Yalova. 2- Iküer Tic Inş. Mal. Tahakkuk Ltd. Şti. Muradiye Mh. Cami Sk. No: 101 Orhangazi/BURSA Alacak miktarı: 11.132.600 TLInin icra masrafı, vekil ücreti %54 ticari faizi ile birlikte tahsili talebi. Boıclulardan Ikiler Tic Inş. Mal. Tahakkuk Ltd. Ştiîne normal yol- lardan ödeme emri tebliğ edilememiş ve bu nedenle ödeme emrinin BURSA'da yayımlanan bir gazetede ilanen tebliğine karar verümiş olup, Yukanda yazılı borç ve masraflan işbu ödeme emrinin tebliği tari- hinden on gün içinde ödemeniz, takibin dayanağı senet kambiyo se- nedi niteliğini haiz değilse 5 gün içinde mercii hâkimliğine şikâyet et- meniz, takip dayanağı senet altındaki imza size ait değilse yine bu 5 gün içinde ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile tetkik merciine bildirme- niz, aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın sizden sadır sayıl?.- cağı, imzanızı haksız yere inkâr ederseniz akip konusu alacağın yüz- de onu oranında para cezasına mahkûm edileceğiniz, borçlu olmadı- ğımz veya borcun itfa veya imhal edildiği veya alacağın zaman- aşı- mına uğradığı veya yetki hakkında itirazınız varsa bunu sebepleri ile birlikte 5 gün içinde tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merci- den itirazın kabuiüne dair bir karar getirmediğiniz takdirde cebri ic- raya devam olunacağı, itiraz edilmediği veya borç ödenmediği tak- dirde on gün içinde 74. maddeye göre mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bu- lunmaz veya yalan beyanda bulunursanız ayrıca hapis cezası ile ceza- landınJacağınız ihtar, İşbu ilanın Bursa'da münteşir bir gazetede yayımlanmasından iıi- baren 15 gün sonra tebligatın yapılmış sayılacağı ilan olunur. 7.11.1991 Basın: 31168 UŞAK 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1987/183 Esas Davacı Mehmet Yeşilay vekili Av. ümit İnceefe tarafindan davalı Ahmet Kervan ve arkadaşiarı aleyhine mahkememize açılan el atma- nın önlenmesi ve inşaatın kal'i davasımn yapılan yargılaması sırasm- da verilen karar uyarınca; Dahili davalılar Hatice Kervan, Güler Kervan, Gülşen Kervan, Mü- rüvet Kervan, Bahattin Kervan, Ayşen Kervan, Sadık Kervan, Zehra Kervan Banaz Cumhuriyet mahallesi Aynılar sokakta ikamet etmek- te iken bu adreslerinden aynldıklanndan halen ikamet ettikleri adres de bütün aramalara rağmen tespit edilemediğinden ilanen tebiigat ya- pılmasına karar verildiğinden mahkememizde görülmekte olan işbu davanın duruşması 17.9.1992 günü saat 9.30'a muallak olup adı ge- çen dahili davalılann mahkememize ait' duruşma salonunda bizzat hazır bulunmalan veya kendiİerini bir vekille temsil ettirmeleri aksi takdirde yokluklarında karar veriJeceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 31017 İLAN ERCİŞ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN İlçemiz Örene mahallesi 276 ve 340 parsellere davacı Hazine tarafin- dan itiraz edilmiş, mahkememizin 1990/3 esas nosunu alarak duruş- ması 7.9.1992 gününe ertelenmiştir. Komisyonca itirazı reddedilen: Yukanda parsel numacaları yazılı taşınmazlara itiraz eden olu Zey- nep Uçar mirasçıları uzun aramalara rağmen bulunamadığından ve komisyon kararı tebliğ edilemediğinden, Ze\nep Uçar mirasçıları Şe\- ket, Nazime, Ayser, Ahmet, Gülser, Güler, Mehmet, Ayfer ve Gulfer Uçar'ın v'ukarıda duruşma günü ve dosya numarası yazılı dava dos- yasında duruşma gününe kadar dava açmaları ve açmadıkları tak- dirde itiraz etmemiş sayılacaklarına karar verileceği komisyon kararı ile duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. l0 - 61992 Basm: 31355 ILAN GAZİPAŞA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1989 36 Karar No. 1992,188 Davacılar Durmuş Ali Dolu, Müdahıl Ibrahım Akbaş. davalılar Halil Dolu ve arkadaşlan aleyhine mahkememize Gazipaşa Beyrebucak köyü- nün 116 numarah parselın kadastro tespıtinin itiraz davası açmış oldu- ğundan dahili davalılardan Mustafa Karaahmet oğlu Beyrebucak kö- yünden. Hamza Karaahmet oğlu Beyrebucak köyünden Fatma baba adı bilinmiyor, Veli Atalav. Ahmet oğlu Beyrubucak köyünden. Mehmet. Ali oğlu Beyrebucak kö> ünden tebiigat yapılamayan bu davalılardan kendı- lerinın >ada mirascılanmn 22.5.1992 tanhli karann ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla; Dahili davalılardan Mustafa. Karaahmet oğlu Beyrebucak köyünden. Hamza. Karaahmet oğlu Bevrebucak köyünden Fatma. baba adı bilin- miyor. Beyrebucak kö> ünden. Veli Atalay. Ahmet oğlu Beyrebucak kö- yünden. Mehmet. Ali oğlu Beyrebucak köyünden kendilennin ya da mirasçılanna 22 5 1992 larihlımahkemekaranjlanen teblığ olunur. 18.6. 1992 Basın: 31327 İLAN GAZİPAŞA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1991 228 üavacılar Ali Özel ve ıkı arkadaşı larafından davalı Hasan (Gök) alevhi- ne mahkememize Koru Mahallesi 175 ada 113 numaralı parseün kadasl- n> tespitine itiraz davası açmış olduğundan davalı Hasan (Gök) sağ ise kendisine. ölu ı>-e ınirasçılannın tespit edılemcdıiınden bu davalının ken- dismmvadatıiirdscılannın ilanenduruşıııa guııûn teblığıne karar veıılmi^ olmakla: Davalı Hasan (Gök)'ün kendi>ının ya da mırascılannın duruşma günü olan 7.10.1992 tanhındeki duruşmava gelmelen veya kendiİerini bir vekil- le temsil ettirmelen. aksi takdırde duruşmalara yokluklarında devam olu- nacağı ilanen tebliğ olunur. 23 6.1992 Basın: 31326 IŞDUNYASENDAJV ALİ tHSAN KABACAN • KamuEkonomisi Küçülmeli mi? 1980'lerle esmeye başlayan muhafazakârfık rüzgârları ba- kış açılarını ve kavramları özellıkle halk kıtlelerinın gözünde önemli ölçüde değiştirmiştir. Basıt bazı gerçeklerden yola çıkılarak ve görünüşte doğru gibi izlenim uyandıran basit ifa- delerle.bazı temel kavramlann çarpıtıldığını gözlemlemek günümüzde olağan hale gelmiştir. Buna sığ ekonomi bilgisi ve örnek verilen dış dünyanın temel bilgilerinden yoksun olma ve bu konudaki bilgilerin yüzeysel olması da eklendi- ğinde sorunun önemi ortaya daha da çarpıcı bir biçimde çı- kmaktadır. Günümüzün moda tartışmalarının birisi 'devlet küçülmeli' savıdır. Konunun sosyal, siyasal ve ekonomik boyutlarını ye- terince irdelemeden toplumun değişik katmanlarından birçok yetkili ve etkili kişi "devlet küçülmelidir" diye ağız birliği et- mişlerdir. Gerekçeler hep aynıdır. Dünyada devlet küçülmek- tedir. ABD'de kamu harcamalarının aayri safı millı hasılaya (GSMH) oranı ülkemizden düşüktür. Ozelleştırme politikaları yaygın olarak uygulanmaktadır. Kamu ekonomisinin küçülmesi günün modâsına uyarak sığ bilgilerle savunulabilir de acaba gerçekler sanıldığı kadar basit midir? öncelikle yapılması gereken ayırım, ekonomide devletin, ya da kamu ekonomisinin sınırlarının çizilmesidir. Mülkiyeti kısmen veya tamamen devlete ait olan ve teknik anlamda özel mal üreten işletmeler kamu ekonomisinin için- de değildir. Bu işletmelerin mülkıyetinin kimde olduğunun önemi yoktur. Bu işletmelerin kamu ekonomisi İle ilgisi ancak finansman açığı vermeleri ve bunun bütçeden finanse edil- mesi halinde söz konusudur. Kaldı ki özel mal üreten kamu ekonomik kuruluşlarının özelleştirilmeşinin hızlandırılmasın- da da savunulmayacak bir yön yoktur. İşletmelerin özel mül- kiyetelindedemutlakakârlıveverımliolacağışeklindebirön- yargıya da katılmak olası değildir. Ülkemizde ozelleştırme rüzgârlarıilebirlikteşirketkurtarmarüzgârlarınınaynıandaes- mesi bu açıdan ilginç bir göstergedır. Bir ışletme eğer tekel ise toplumsal açıdan bakıldığmda özel mülkiyet elinde de kötü bir işletme olmaya adaydır. Kamu malı üreten kuruluş- ların ise özelleştırilmesi yanlıştır. Ülkemizde kamu ekonomisinin boyutuna genel olarak merkezi idare, yerel yönetimler, kamu malı üreten kuruluşlar, sosyal güvenlik kurumları ve fonlar girmektedir. Bunların gö- reli ve mutlak büyüklüklerini kıyaslamalı bir yöntemle analiz ederken ülkeler arasındaki yapı farklılıkları ile orta ve uzun dönemli gelişme eğilimlerinı gözden kaçırmamak gerekir. ûrneğin bir televizyon yorumcusu gazetecimiz ABD ile Türki- ye'yi karşılaştırırken iki ülkenin merkezi idarelerıne ait genel bütçelerinin GSMH'ye oranını kıyaslamıştı. ABD ve Türkiye, siyasi yapılan farklı ülkelerdir. ABD'de kamu harcamalarının büyük bir kısmı eyaletler ve belediyeler tarafindan yapılmak- tadır. Türkiye'de ise ağırlık genel bütçededir. ikisini karşı- laştırmak için ya önyargılı, ya bilgisiz, ya da her ikisi birden olmak gerekir. Ülkemize ait ekonomik verilerin derlenmesi ve sunumun- daki güçlükler ve bu konuda uluslararası standartlara uyma- yan veriler kıyaslamayı güçleştirmektedir. Ancak bazı kaba veriler ile değerlendirme yapabiliriz. 1990 yılında GSMH cari fıyatlarla 287 trilyon TL'dir. Diğer yanda kamu tüketim ve yatınm toplamı 74.5 trilyon, transfer harcamalan ve stok deği- şimini de kapsayan 110 trilyon TL olan kamu harcamalan var. Bu iki rakamın GSMH'ye oranı sırasıyla %25.9 ve %38.3'tür. Görüldüğü gibi bu rakamlar (ulaşmayı düşlediğimiz) geliş- fnış Batılı ekonomiler ile kıyaslandığmda göreli olarak düşük- tür. Yani özetle kamu ekonomisi ülkemizde sanıldığı kadar büyük değildir. Batılı ekonomilerdekayıtdışıekonomininbize kıyasla düşüklüğü de dikkate alınır ise ülkemizin rakamının biraz daha da küçülmesi sonucu ortaya çıkar. Gelişmiş ülkelerde kamu harcamalarının bileşimı de gide- rek değişmektedir. örneğin ABD'de 1950'de kamu harcama- lan içindeki payı %10 olan sosyal güvenlik ve kamu yardı- mları 1986'ya gelindiğinde %30'u aşmıştır. 20 Batılı ülkenin kamu harcamalan ortalama olarak alındığında % 30 sosyal, % 11 sağlık, % 10 eğitim, % 6 savunma, % 9 faiz ve % 35 di- ğer olarak dağılmaktadır. Bir başka önemli konu ülkemizde yerel yönetimlere gide- rek daha fazla yönetsel ve mali özerklik vermek ve bir kamu birimi olarak güçlendirmek yönündeki görüşlerdir. Toplum- sal gelişmeler ülkemizi bu yöne doğru zorlayacaktır. Ancak henüz istenilen ölçüde sonuçlar alınmamıştır. Bütün bu verileri dikkate aldığımızda ülkemizde kamu eko- nomik kuruluşlarının özelleştirilmesıne' evet' demekle birlik- te kamu ekonomisinin küçülebilmesini olanaklı ve de arzu- lanır görmüyorum. Halkımız hem merkezi idareden hem de yerel yönetimlerden daha çok ve daha da önemlisi daha kali- teli, hizmet bekliyor ve bu taleplerıni her geçen gün yüksek sesle ifade ediyor. Bu talepleri yerine getirmenin bir bedeli vardır. Bu bedel ülkenin insanları tarafindan ödenmeden ta- lepler yerine getirilemez (kaldı ki bu kamusal hizmetler özel olarak yapılsa bile bunun bedelini fiyat şeklinde ödemek zo- runluluğu vardır). Kamu finansman dengesinin yolu bazı çev- relerce hep kamu harcamalarını kısmak ve ozelleştırme ola- rak gösterilmeye çahşılmaktadır. Ancak yukarıdaki gerçekler dikkate alındığında kamu dengesinin yolu kamu harcama- larının kısılmasından değil, kamu gelırlerinin {vergi gelirlerini kast ediyorum) arttırılmasından geçer. Gelişmekte olan bir ekonomide halkımız kamunun küçülmesinin bedelini ödeye- mez. Bu bedeli slyasetçilerin de ödemek isteyeceğini sanmı- yorum. (*)Doç. Dr. Ati thsan Karacan, Garaırti Bankası Yönetim Ku- rulu L'yesi. Dünya Bankasf nın D.Avrupa Başkanı Derviş: Doğu Avrupa'da sosyal patlamalar olabilir HAKAN GÜLDAĞ Dünya Bankası'nın Doğu A\rupa Dairesi Başkanı Dr. Kemal Derviş, Dünya Ban- kasfnın garanıi gücünü kulla- narak özel sektörün Doğu Avrupa ve eski Sovyctler Bir- liği'ni oluşturan cumhuriyetle- rin yeniden yapılanmasını hız- landırmayı hedeflediğini söyle- di. Derviş. bu ülkelerde üreti- min hızla düşmesine ve eski sistemin yerine istikrarlı yeni sistemler kurulamamış olması- nın yarattıgı tehlikelere dikkat çekerek "Bu ülkelerde üretim düşmeye ve buna bağlı olarak gayri safi milli hasılalan hızla erimeye devam ettiği sürece bir-iki >ıl içinde ciddi sosyal patlamalar beklenebilir" dedi. Ekonomik ve Sosyal Etütler Konferans heyeti tarafindan The Marmara Oteli'nde dün düzenlenen toplantıda "Doğu Avrupa'da Değişim: Riskler Sorunlar ve Olanaklar" konu- lu bir konferans veren Dr. Kemal Derviş. Doğu Avrupa- daki bunalımın Türkiye'yi de çok etkilediğini kaydetti. Der- viş. bu ülkelere yapılacak yatı- nmlarda özel sektörün rolünü güçlendirmcnin gcrcktiğiııi jn- latn Doğu Avrupa'daki değişi- min baş döndürücü boyutlar- da olduğunu belirten Derviş. Çekoslovakya dışında bu ülke- lerin hiçbirinin daha önce de- mokrasiyi yaşamamış olduğu- nu şimdi ise demokrasiye geçmejeçalıştıklannı kaydetti. Bu nedenle bu ülkelerde siya- sal yapı boşluğu yaşandığını ileri süren Derviş, bu ülkelerin ikinci olarak emredici planla- madan piyasa ekonomisine geçtiklerini, aynca tüm bölge- de sınırlann değiştiğini anlattı. Yaşanan değişikliklerle bir- likte Dün>a Bankası'nın ilk defa olarak global bir örgüt haline geldiğini, bankaya Ku- ze> Kore ve Küba dışında bü- tün dünya ülkelerinin üye olduğunu söyleyen Derviş, "Dünya Bankası. eskiden sa- dece ABD'nin hâkim olduğu bir kurumdu. Şimdi hiçbir deviet tek başına hâkim değil" dedi. Teknik yardım konusunda Türkiye ile Dünva Bankası arasında çok daha iyi yakınlık kurulmasının yararlı olacağını kasdeden Derviş. "Bankalar- dakı Türk uzmanlar artmalı. Türki\e. 1980'denbu vanaçok büyük bir gelişme göstcrdi" deJı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle