Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3TEMMUZ1992CUMA
8 DIŞ HABERLER
ABD, nükleer
silahlan çekti
• BRÜKSEL (AA) -
NATO, ABD'nin
Avnıpa'daki tüm taktik
nükleer silahlannı geri
çekim işlemini
tamamladığını duyurdu.
NATO, yayımladığı
bildiride, ABD'nin kısa
menzilli nükleer füzeler,
karada konuşlanmış nükleer
top mermileri ve nükleer
denizalt: bombalanm
Avnıpa'dan çektiğini
kaydetti. Bildiride, geri
çekilen silahlann sayısı
hakkında bilgi verilmedi,
ancak NATO üyelerinin bu
işlemin tamamlanmasmdan
duyduklan memnuniyet
belirtildi. Bildiride, ABD
Başkanı George Bush'un 27
Eylül 1991 tarihindeki
emirlerine uygun olarak,
söz konusu taktik nükleer
silahlann Amerikan savaş
gemileri ve saldırı
denizaltılarından da
kaldınldığı kaydedildi.
Saddam'a darbe
girişimiI Londra (AA) - Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin'a
karşı hafta başinda başınsız
bir darbe girişimende
bulunulduğu bildirildi.
Irak'la muhalefeti
bünyesinde toplayan Irak
Ulusal Knogresi'nden
yapılan açıklamada El Taci
kenti çevresinde
konuşlandınlan Cumhuriyet
Muhafızlan'na bağh bir
mekanize tugaydaki
askerkrin Irak Devlet
Başkamnın devirmek
istedikleri belirlildi.
Açıklamada askerlerin
Bağdat'a gitmek üzere yola
çıklıklan ancak Saddam
Hüseyin'in özel güvenlik
güçlerince başkentin kuzey
mahallelerinde
durdurulduklan kaydedildi.
Komünistler
kazandı
• ULAN BATUR (AA) -
Moğolistan'da pazar günü
yapılan genel seçimde,
iktidardaki eski Komünist
Partisi'nin ezici bir zafer
kazandığı bildirildi. Genel
seçim komisyonunca
açıklanan resmi sonuçlara
göre, iktidardaki
Moğolistan Devrimci Halk
Parti (MDHP), toplam
oylarm yüzde 57'sini aldı.
Bu sayı, MDHP'nin
parlamentodaki 76
koltuktan 70'ini almasına
yeterli. Ana muhalefetteki
Demokratik İttifak ise
yüzde 17 oranında oy
alarak mecliste 4 Uyelik
kazanabildi. Geri kalan ikı
üyelik ise Sosyal Demokrat
Parti ile bir bağımsız aday
tarafından paylaşıldı.
G.Afrika'ya
arabuluculuk
• LONDRA (AA) - BM
Genel Sekreteri Butros
Gali, ilgili tüm taraflann
katıLmayı kabul etmesi
durumunda, BM'nin Güney
Afrika Cumhuriyeti'nde
arabuluculuk yapmaya
hazır oiduğunu söyledi.
Gali, BM'nin arabuluculuk
yapması ve Güney
Afrika'ya bir uzlaşma
heyetinin gönderilmesi
olasılıklarını, lngiltere
Başbakanı John Major ile
görüşeceğini kaydetti.
Butros Gali, "Eğer bizim
yardımımızı,
arabuluculuğumuzu ya da
ülkede varlığımızı
istiyorlarsa biz buna
hazırız. Ancak bu konuda
anlaşmaya varamadıklan
sürece, yapabileceğimiz bir
şey yok" dedi. Gali, Afrika
Ulusal Kongresi lideri
Nelson Mandela'dan,
BM'nin ülkedeki krize
müdahale etmesi ve BM
Güvenlik Konseyi'nin
toplanması isteklerini
bildirdiğı bir mesaj aldığını
kaydetti.
Almanya: Kıyak
emeklilik
• FRANKFURT (AA) -
Almanya'da Sachsen-Anhalt
eyaleti milletvekilleri, ömür
boyu emekli maaşı
almalannı sağlayan yasa
tasansını iki dakikada
kabul ettiler.
Milletvekillerine bir dönem
görev yaptıktan sonra, 55
yaşından itibaren ayda 1860
mark (yaklaşık 10 milyon
lira) emeklilik maaşı
bağlanmasmı öngören
tasan, 37'ye karşı 57 oyla
kabul edildi. Diğer
konularda kılı kırk yaran ve
yuzlerce tasarının
yasalaşmasını geciktiren
eyalet milletvekilleri,
kendilerine emeklilik maaşı
bağlanmasını öngören
tasarıyı "iki dakika" gibi
rekor bir sürede kabul
ettiler. Alman basırunda
"kıyak emeklilik" olarak
adlandırılan yasa, halk
arasında yoğun tepkilere yol
actı.
ABD'nin Akdeniz'de görevli 6. Filosu'na bağlı savaş gemileri, Adriyatik Denizi'nden çekildiler
Yugoslavya'ya Amerikalı başbakan
•Türkiye'den Bosna-Hersek'e in-
sani yardım taşıyacak uçaklann
hazır olduğu, ancak Saraybosna
Havaalanfnda gerekli güvenlik
koşullannın henüz sağlanmadığı
bildirildi.
Dış Haberler Senisi -Bosna-Hersek'in
başkenti Saraybosna'ya insani yardım taşı-
ma çahşmalan hızlandınlarak sürerken,
Yugoslav kökenli ABD'Ii ışadamı Milan Pa-
niç, kendisine önerilen başbakanhk görevini
kabul ettiğini açıkladı. Amerikan 6. Filosu'-
na bağlı savaş gemilennin Adriyatik Denizi'-
nden çekildikleri belirtildi. Çatışmalann
sürdüğü Saraybosna'ya Türkiye'den yardım
götürecek uçaklann hazır olduğu bildirildi.
Ajanslar, Sırbistan ve Karadağ'dan olu-
şan Yugoslavya'nın başbakanlığı görevini
kabul eden Amerikan vaiandaşı işadamı Pa-
niç'in görevine başlamak üzere Belgrad'a
gideceğini bildırdiler Washingıon'da görevi
kabul ettiğini açıklayan Paniç, görevi devral-
dıktan sonra ilk yapacağı işin bir kaç ay için-
dc serbest seçimlere giımek olacağını söyle-
di. Hedefleri arasında Bosna-Hersek'teki
çatışmalan sona erdirmenin de bulunduğu-
nu belırten Paniç, yenı Yugoslavya'nın,
Yugoslavya'dan aynlan cumhuriyetlerde
bulunan bütün federal ordu birliklerinı geri
çekeceğinı söyledi.
Kimyasal ürünler üreten bir şirketin sahi-
bi olan Paniç. eski bir bisiklet şampiyonu
olarak tanınıyor. Panıç, 1956 yılında ABD-
de düzenlenen bir uluslararası >anşma sıra-
sında bu ülkeye iltica etmiştı.
Paniç, Yugoslavya Devlet Başkanı Dobri-
ca Kosiç'in geçtiğımız ay yaptığı öneriyi,
"Bu görevi üstlenecek kişinin tüm ülkenin
kayıtsız şartsız desteğine gereksinimi bulun-
duğunu" söyleyerek geri çevirmişti.
Saraybosna'da çatışmalar sırasında \ aralananlar arasında bir Müslûman kız çocuğunun sevimli köpeği de var. Savaşın tüm çirkinlikleri
karşeında knçük ku o>uncak da olsa bir tabanca edinmiş ve köpeğini bundan böyle 'sıkı biçimde' korumaya karar vermiş.( REUTER)
Yugoslav federal hükümeti, Slovenya, Bu arada, Bosna-HerseYin başkenti Sa- ki çatışmalar da sürüyor. Ajanslar. dün ken-
Makedonya. Bosna-Hersek ve Hırvatistan'- raybosna'daki 300 bin kişiye yapılan insani tin çeşitli bölümlerinde karşıhklı çaüşmala-
ın bağımsızhgını ilan etmesinden sonra, yal- yardım daha hızlı bir ivme kazanırken Sırp nn sürdüğünü bildirdiler.
nızca Sırbistan ve Karadaâ'ı temsil edivor. milisler ile Müslûman ve Hırvatlar arasında- Saraybosna Havaalanı'nı korumak üzere
görevlendirilen 250 BM Banş Gücü askeri-
nin yanısıra dün sabah kente ulaşan 1000
asker de Saraybosna dışında bekliyorlar.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Pete
Williams, Amerikan kargo uçaklannın bu-
gün Almanya üzerinden Bosna-Hersek'e
insani yardım taşıyacaklannı açıkladı. lngil-
tere de yardım uçaklannın hazır oiduğunu
bildirdi.
Türkiye'den Bosna-Hersek'e yardım gö-
türecek uçaklann hazır olduğu, yola çıkabil-
meleri için gereken koşullann sağlanmasmın
beklendiğiaçıklandı. Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Büyükelçi Filiz Dinçmen dün dü-
zenlediği basın toplantısında konuya ilişkin
bir soruyu yanıtlarkcn "Saraybosna Havaa-
lanı, teknik koşullan yerine getirilerek gü-
venlikli bir biçimde ulaşıma açılmış değil.
Ama bundan da önemlisi, havaalanında bi-
nken malzemelerin hızla gerekli yerlere gön-
derilmesidir kı alanda birikme olmasın.
dağıtım ışlemi aksamasın. Bunlan bekliyo-
ruz. Uçaklanmız hazır, yardımlanmız daha
çok gıda maddelerinden oluşuyor. İşaret alır
almaz uçaklar gönderilecek" dedı.
İngiliere'nin eski Dışişleri Bakanı,
AT'nin Yugoslavya Banş Temsilcisi Lord
Carrington, Bosna-Hersek'te çatışan taraf-
lann liderlerinin bugün Saraybosna'da AT
banş planını görüşmek üzere bir araya gel-
meyi kabul ettiklerini bildirdi. BM Genel
Sekreteri Butros Gali de Saraybosna'da gö-
revli 1500 Kanadah askerin yerine kısa süre
içinde Fransız, Mısırlı ve Ukraynalı askerle-
rin gönderileceğini belirtti. Ancak, Ukray-
na, Gali'nın planını reddetti.
ABD'nin Akdeniz'deki 6.Filosu'na bağh
6 savaş gemisinın de Adriyatik Denizi'nden
çekildıği açıklandı. ABD Savunma Bakanlı-
ğı Sözcüsü Pete VVilliams tarafından yapılan
açıklamada, gemilerin ABD »lusal bayramı
4 Temmuz'dan sonra bölgeye dönebileceğj-
ni bildirdi.
Roma'da ele alınan belge üzerindehenüz uzlaşma sağlanamadı
Karabağ görüşmelerinde ilerleme yok
• Minsk'te toplanacak Karabağ konferansına hazırhk amacı
taşıyan Roma'daki AGİK toplantısında ele alman uzlaşma met-
ni üzerindeki tartışmalar çetin geçiyor.
ANKARA (AA) - Dağlık Karabağ so-
rununun çozümü amaayla düzenle-
necek Minsk konferansının hazırbk
çabşmalannı yapmak üzere Roma'da
devam eden AGİK toplantısında, top-
lantı başkanının önerdiği uzlaşma bel-
gesi üzerindeki çahşmalar devam edi-
yor.
Haziran ayında yapılan ilk iki turda
ilerleme sağlanamaması üzerine pazar-
tesi günü başlayan bu üçüncü turda ele
ahnan uzlaşma belgesi, toplantının so-
nucunu belirlemeyi amaçlıyor. Belgenin
tarüşılması da "oldukça çetin" geçiyor.
Toplantıya katılan Türkiye heyetinin
bir yetkilisi AA'ya yapüğı açıklamada,
ilk üç gün içerisinde pek fazla ilerleme
sağlandığının söylenemeyeceğini belir-
terek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yaklaşık lOsayfahkbirkâğıtvedaha
ilk sayfasında bulunuyonız. Madde
madde baştan itibaren görüşülüyor.
Hala giriş bÖlümü görüşüldü, bir de La-
çin bölgesinin durumu ele alındı ve gö-
rüşmeler hemen hemen Laçin üzerinde
döndü. Kelime kelime yapılan tartışma-
larda sürekli müdahaleler oluyor. özel-
likle Ermeniler kâğıdı değiştirmek,
kendi ifadelerini oraya koydurmak ıçın
büyük çaba gösteriyorlar. Tabii o za-
man onlara karşı çıİcılıyor, bir polemik
ortamıdır devam ediyor. Bu kâğıdın bi-
tirilmesi amaçlanıyor tabii, fakat bu
nasıl olacak. kaç gün sürecek, açıkçası
şu anda bir şey söylenemiyor. Şu anda
pek fazla ilerleme sağlandığı söylene-
mez '
Ermeni militanlann, Dağlık Karabağ
ve smır bölgelerindeki çatışmalarda,
Azerbaycan köylerine düzenledikleri sal-
dınlarda kimyasal silah kullandıklannı
kanıtlayan delilleri inceleyecek olan BM
gözlemcilerinin, 4 temmuzda Bakü'ye gi-
decekleri bildirildi.
öte yandan Azerbaycan Milli Müsa-
vat Halk Partisi, 72 yıldır sürdürdüğü ya-
sadışı çahşmalardan sonra, dün yasal
olarak yeniden kuruldu. Azerbaycan
Milli Müsavat Halk Partisi Genel Baş-
kan Vekili Dr. Mehmet Kengerli, dün dü-
zenlediği basın toplantısında, partinin
yeniden kurulduğunu bildirdi. 1911 yılın-
da Azerbaycan'da kurulan, 1918 yılında
da iktidar olan Milli Müsavat Halk Par-
tisi'nin, 23 ay iktidarda kaldıktan son-
ra, 1920'de Rus ordulan tarafından
kapatıldığını kaydeden Kengerli, parti-
nin kapatılmasından sonra, bugüne ka-
dar çeşitli ülkelerde ve Azerbaycan'da
yasadışı faaliyetlerini sürdürmesi sayesin-
de ayakta kaldıklarını söyledi.
DEMOKRASİDEN SIKILDILAR MI?
Almanlarpartilere
gûveniniyitiriyor
• Almanya Cumhurbaşkanı VVeizsaecker'in ya-
yımladığı kitapta politikacıları eleştiri bombardı-
manına tutması, Alman halkının politikacılara ve
geleneksel partilere artan güvensizliğinin de bir ifa-
desi. Bu güvensizlik haikı aşın sol ve sağ partilere
yöneltirken, Almanlann demokrasiden sıkıhp sıkıl-
madıklan sonısu yaygın bir tartışma yaratıybr.
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN - Almanlar demok-
rasiden sıkıldı mı? Yurtdışın-
dan Almanya'ya kuşku ve gü-
vensizlikle bakan kimi gözlem-
ciler şimdi bu soruya yanıt an-
yor. Almanya'da bu günlerde
siyasi partilerin işlevi, politi-
kaalann niteliği, vatandaşın
yöneüme daha çok katılması
gerektiği gibi sorular çok yoğun
olarak tartışılıyor. Ülkenin en
yüksek mülki amiri olan cum-
hurbaşkanı da geçen hafta
yayımîanan bir kitapta, temsili
demokrasinİTi Almanya'daki
işleyişini kıyasıya eleştirdi ve
başta Başbakan Helmut Kohl
olmak üzere polıtikacılann
simşeklerini üzerinde topladı.
Cumhurbaşkanı Richard
-von Weizsaecker, başkanhk sis-
teminin olmadığı Almanya'da
sadece temsil işleviyle yetinmi-
yor ve demeçleriyle bir tür "top-
lum vicdanı" işlevini görüyor.
Halkın sorunlanna tercüman
olan Weizsaecker bu kez siyasi
partiler sistemini ve yöneten-
yönetilen ilişkilerini konu ala-
rak politikacılara göre "fazla
ileri gjtti." Cumhurbaşkanırun
eleşürisi şu noktalarda yoğun-
laşü:
Politikacılann asıl meslek-
lerinde çalışmayışı ve mezuni-
yetten hemen sonra politik ka-
riyere atılması onlan toplum-
dan kopartıyor. Profesyonel
politikacılar sadece parti çıkar-
lanru göz önünde tutuyor. tor>
lumun çıkarlannı unutuyorlar.
Rüşvet olaylan. toplum kont-
rolünden uzak kulisler ve anlaş-
malar, gizli kapaklı toplantılar,
partilere sanayiden akan yüklü
bağışlar vb. siyasi yönetimi say-
damlıktan uzaklaştınyor ve
toplumdan soğutuyor.
Cumhurbaşkanının vardığı
sonuç: Demokrasi, bir siyasi
partiler diktası değildir. Halkın
temsilcilerinin halkla daha
yakın ilişkide olması, sorunlan
yakından tanıması, her zaman
"sivil" hayata dönecek durum-
da olması. bsacası haksız yere
koltuğuna yapışıp kalmaması
gerekir.
Almanlann yönetimden hoş-
nutsuzluğu, birleşmeden sonra
önemli sorunlann bir türlü çö-
zülmeyişinden ileri geliyor. Bi-
raz abarularak yaşanan mali
bunalım, konut sorunu, işsizlik,
suni olarak körüklepen "ya-
banalar ve mülteciler sorunu"
Bonn'da çözüm bekliyor. Baş-
bakan Helmut Kohl liderliğin-
deki muhafazakâr-liberal koa-
lisyon 12 yıllık yönetimden
sonra yıpranırkenmuhalefet
çok zayıf kalıyor.
Sosyal Demokrat Parti'nin
sorunlara güçlü alternatifler ge-
tiremeyişi ve sert muhalefet
yapmayışı halkta şu kanıyı ya-
rattı: "Al birini vur ötekine."
SPD liderleri ise "Biz hükümete
karşı yumuşak muhalefet yap-
maya ve birleşik Almanya'nın
sorunlannm çözümünde ona
fazla yüklenmemeye karar ver-
dik" diyorlar. Ama seçmen
bunu SPD'li yumuşak liderler
gibi görünmüyor.
Seçmenin gördüğü "Bonn'da
kalabalık bir mecliste yan gelip
yatan, çok yüksek maaş alma-
lanna karşın görevlerini yenne
getırmeyen, gereğinde kavga et-
mek yerine aralannda anlaşan
ve "Yok aslında birbirimizden
farkımız' diyen bircemaat."
Politikacılara ve yerleşık si-
yasi partilere güvensizlik. uz-
manlara göre seçmeni aşın sol
ve sağ partilere yöneltiyor.
Aşın sağ "Cumhuriyetçiler"in
batıdaki, eski Doğu Alman ko-
münist partinin devamı PDS'in
doğudaki başanlan buna bağ-
lanıyor.
Bu yüzden hem hükümet,
hem muhalefet "seçmenin gü-
venini kazanmak için" orlak
davranmaya karar verdiler. Bu
çabanın meyveleri 1994 seçim-
lerinde ahnacak.
MARY
ROBINSON
Kararb ve
inatçı
îrlanda'ya
umut veren
başkanDış Haberler Senisi - İrlandalılar, iki hafta önceki
Maasıricht referandumunda geleneksel dışa kapalıhklannı
terkedip Avrupa'yla bütünleşmeye kararlı olduklannı
açıkça gösterdiler. Bu konuda en kararlı olan
İrlandalılardan bin. İrlanda'nın ilk kadın
Cumhurbaşkanı Mary Robinson.Mary
Robinson evli, üç çocuk annesi, avukat. eski
bir İşçi Partisi üyesi ve milletvekili.
Robinson, Avrupa'ya açılma Fıkrinin aklına
ilk kez 17 yaşmda gittiği Fransa'da geldığını
söylüyor. "Fransa kendisinden öylesine
emindi ki kirnliğini hiçbir zaman
yitirmeyeceğini anladım." diyen 2 yıllık
Cumhurbaşkanı, şöyle devam ediyor:
"İrlanda ancak Avrupa'yla ilişkilerini
geliştirip onun bir parçası olduğu zaman
kendisini bulacakür. Aksi halde İngilizkrin
gölgesinde kalmaya mahkûmdur. "Bayan
Cumhurbaşkanını yakından tanıyanlar
onun her zaman böyle kararlı, kendine
güvenli, hatta kimi zamanlar inatçı
oiduğunu söylüyorlar. Time dergisine göre
İrlandalılar ise onunla gurur duyuyorlar.
Dublin'dekiTnnty Üniversıtesı Hukuk
Fakültesi mezunu olan bayan Robinson,
Harvard Üniversitesı'nde master yapmış.
Ülkesine döndükten kısa bir süre sonra
evlenip kadınlann işdünyasında
karşılaştıklan sonınlarla ilgili davalar
almaya başlamış. Bir yandan da doğum
kontrolü ve boşanmanın yasallaşması için
uğraş vermiş.Bu arada poliükay a atılan
Robinson, uzun yıllar çalışıp senatoda 20 y ıl
boyunca temsilcıliğini yaptığı İşçi
Partisi'nden partinin Kuzey irlanda
konusundaki uzlaşmaz tavn yüzünden istıfa
etmış.İşçi Partisi kendisine cumhurbaşkan-
lığı için adaylan olmasını teklif ettiğinde bir
hafta sonu süren düşünme süresinin ardından
kabul etmiş. Ve kısa sürede hayatında birçok
değişiklik olmuş: İrlandalı modacılar tarafından
yenilenen gardrobu. yeni saç stili \ e hafıf makyajı
ile yeni bir bayan Robinson çıkmışortaya. Kendisi
yeni görünümününonu" İrlanda'nın modern
yönlerini temsil eden bir göreve" uygun hale
getirdiğine inanıyor.Yönetsel sorumluluklardan
çok sembolik anlamı olan görevinin aktif yanlannı kısa
zamanda ortaya çıkanp cumhurbaşkanlığını bir
"emekliliği bekleme mevkii" olmaktan çıkarması, ona
halk arasında büyük destek sağlamış, özellikle Kuzey
İrlanda'ya yaptığı ziyaret hâlâakıllarda. Bu ziyaretiyle ıkı
bölge arasında yolculuk ctmek isteyenlere cesaret verdiği
gibi uzun zamandırdevam eden aynlık ve nefretin sona
ermesi umudu yaratmış. O pek açık açık söylemese de
birleşmiş bir İrlanda'nın hedefı oiduğunu tahmin etmek
zor değil.Peki. işhayatındaki başansı evlilik hayatında
sorunlara yol açmıyor mu? Bu soruya eşi Nicholas
Robinson cevap \ eriyor: "Hayır, Mary'nin yanında yer
alıp onu desteklemek benı tedirgınetmıyor. Ikımizın
arasında resmi görevi olan o. Ya bayan Robinson eşi
hakkında nedüşünüyor'?""Doğrusubazenduymak
ıstemediğim şeyleri söylüyor" diye yanıt veriyor gülerek.
DIŞBASIN
DER SPIEGEL
Türkiye ve Orta Asya
Sovyetler Birliği'nin
dağıfmasından bu yana
Türkiye, Kafkasya'da
bölgesel nüfuzedinmeye
çalışıyor. Ermenistan ve
Azerbaycan arasındaki savaş
da Türkiye'nin bu isteğini
körüklüyor. Eski sosyal
^lemokrat^ülent Ecevit'ten
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'a kadar birçok
poliü'kacı, askeri müdahale
taraftan. Bu müdahale isteği
yalnızca Nahavan ve Dağlık
Karabağ'la sınırb kalmıyor,
hatta Balkanlar'daki
Müslümanlan korumak
amacıyla bu bölgeyi de
içeriyor. Bu konuda en
çekimserdavranan Başbakan
Süleyman Demirel.
Türkiye'nin Kafkasya'ya
düzenleyeceği askeri
müdahalenin Müslûman ve
Hıristiyan kutuplaşmasına
yol açacağını savunuyor ve
"Türkiye'nin bu"adım fazla
atması. tümdünyanın
Ermenistanın arkasında yer
almasını sağlayacak" diyor.
Batı dünyası, Türkiye'nin
Orta Asya'daki Türk
cumhuriyetlerine, laik bir
Müslûman ülkesi ve serbest
piyasa ekonomisi uygulayan
bir ülke olarak örnek
oluşturması taraftan. Bu
sayede Batı, İran'ın bölgedeki
olası etkinliğini de
engellemeye çabşıyor.
Ancak Türkiye, yeni Türki
cumhuriyetlerinin beklenti ve
isteklerini karşılayacak
ekonomik güce sahip değil.
Elinde yeterli uzman kişi ve
ekonomik güç yok. Her ne
kadar Başbakan Demirel,
Orta Asya'daki Türk
cumhuriyetlerini ziyareti
sırasında bu ülkelere 600
milyon dolarlık para yardımt
ve hercumhuriyete karşılıksız
2000 burs sözü verdıyse de
büyük sorunlarla iç içe olan
ülkelere bu yardım
yetmeyecek. Demirel,
Türkiye'nin bölgede büyük
güç olması için heveslenenleri
uyararak "Biz öncelikle
işsizler ordusuna her yıl
eklenen bir milyon işsize nasıl
iş yaratacağımızı ve her gün
dünyaya gelen 3000 çocuğu
nasıl doyurup eğiteceğimizi
düşünelim" diyor.
(29 Haziran)
Müdahalefiyasko olur
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker. Sırplan Naziler gibi
davranmakla suçlarken bu
sözleri akla Saddam Hüseyin
için yaptığı benzetmeyi
geüriyordu. Onu da Nazilere
benzetmişti. Amerikan
yönetiminin Sırplarla başa
çıkmak için askeri güç
kuUanılmasından yana
eğihmi her geçen gün artıyor.
Her ne kadar Birleşmiş
Milletler tarafından sağlanan
ateşkese uyulacakmış gibi
görünüyorsa da her şeyin bir
anda bozulması kimseyi
şaşırtmaz. Öte yandan ister
Birleşmiş Milletler. ister
Av rupa Topluluğu. ister
NATO ya da Batı Avrupa
Birlıği adı ile olsun, yöreye
yapılacak her türlü askeri
müdahale askeri açıdan tam
bir fiyasko olacaktır.
Koltuklannda oturarak fıkir
üreten stratejisüer, tıpkı
Kuvc\t"tekıgibi"cerrahı
ustalıkîa u> gulanmış hava
akınlanndan" sözedivorlar.
Ancak Bosna-Hersek'teki
gerçekler ve Sırbistan ve
Hırvatistan'dakı koşullarbu
türoperasyonlann işe
yarayacağmı göstermiyor.
Üstelik, bütün taraflar için
büyük başansızlık ve büyük
can kaybına işaret ediyor. Bu
nedenle de Bosna'ya
uluslararası nitelikte, amacı
ve hedefi çok iyi tanımlanmış
bir müdahale gayet zor. Böyle
birmüdahalede kim, kime
karşı savaşıyor olacaktır?
Kim. kimin tarafmı
tutacaktır? Belki hava
akınlan, Sırplann saldınlannı
önleyebilir. Ancak Sırplar,
120 mm çapında havanlar ve
ağır olmayan silahlar
kullanıyorlar. Bunlann yeri
kolayca değiştirilebilir.
dağlara ve ormanlara
saklanabilir. Bu nedenle
Başkan Bush için Arap
çölünde saldın için kuma çizgi
çckmek kola\. ay nı çizgiy i
Bosna dağlannda
lekrarlamak zor. (1 temmuz)