Katalog

22TEMMUZ1992 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA EKONOMI Tasmankomıtlfln • ZONGULDAK (AA) - Zonguldak Belediyesi'nce "tasmandan" (maden ocakJan üzennde, toprakta meydana gelen göçük) zarar gören vatandaşlariçin 3 bin konut yapılacağı bildirildi. Belediye Başkanı Yüksel Aytaç, "Projelerimiz tamamJandı. Arsanın alınması için bakanlık düzeyinde temaslanmız sûrûyor" dedi. Pancar üretfcisineavarts • ANKARA (AA) - Sanayı ve Ticaret Bakanı Tahir Köse, pancar üreticilerinin durumunun iyileştirilmesi için gerekli önlemkrin alındığını belirterek, "Bu yıl pancar üreticilerine 430.8 rnilyar lira ayni, 241.7 milyar lıra da nakdi olmak üzere toplam 672.6 milyar lira avans dağıtılmıştır" dedi. Bandrol tartıştnası • AMCARA (AA) - Tûrkiye Bakkallar ve Bayıler Federasyonu, Tekel maddelerinde bandrolün kaldınlmasını istedi. Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Federasyon Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Tekel ürûnJerine sık sık yapılan zamlarla esnaf ile tüketicinin sürekli olarak karşı karşıya getirildiğini belirterek, Tekel ürûnlerinin maliyetini yükselten fon ve ağır vergjlerin de asgariye indirilmesini istedi. DenHryotan yenleniyor • ANKARA (AA)- Demiryolu trafiğinın önemli bir bölümünü oluşturan Ankara-İstanbul demiryolunda Osmanh İmparatorluğu döneminden bu yana el sürülemeyen 80 yıllık Ankara-Polatlı arasındaki 42 kilometrelik bölümde, dün yeni raylann döşenmesine başlandı. TCDD Genel Müdürlüğu'ne ait makine parkı ile gündüz gerçekleştirilecek yenileme nedeniyle bu güzergahta çalışan Fatih Ekspresi ve Mavi Tren'in Ankara'dan kalkış saatleri de dünden itibaren değiştirildi. Kaçak baJar •ANKARA (AA) - Iran'dan sınır tıcareti adı altında Türkiye'ye kaçak yolla getirilen bakır, KBİ'nin bakır satışlannı olumsuz yönde etkiledi. Kaçak bakınn tonunun 7 milyon liradan işlem gördüğûnü haürlatan yetkiüler, KBİ'nin ûrettiği blister bakınn tonunun ise 14 milyon liradan satıldığını belirttiler. Iran'dan kaçak yolla Türkiye'ye getirilen bakınn bir aylık tüketim miktan 3 bin ile 3 bin 500 ton arasında değişiyor. Diğer bir deyişle, KBfnin yıllık 36 ile 40 bin ton olan bakır üretiminin tamamına yakın bölümü kaçak yolla Türkiye'ye geüriliyor. İzmiP Fuarı •İZMtR(AA)-lZFAŞ Genel Müdürü Selami Gürgüç, 61. Uluslararası Izmir Fuan ile ilgili tüm altyapı çalışmalannın tamamlandığını söyledi. j jürgüç, bu yıl fuara ı atılmak için 25 ülkenin i esmen başvurduğunu, 6 ! ilkenin de fırma baanda J :atılacağını bildirdi. Irak'ın da katılmak isteyen ülkeler Arasında bulunduğunu, ftncak bu konuda karan fcükümetin vereceğini kaydeden Gürgüç, geçen yıl Juara 26 ülkenin kaüldığını, 6u yıl ise bu rakamın 40'a £kacagını tahmin ettiklerini fcaydetti. İşçiılen 6t eylemi M ADANA (Cumhuriyet GöıeytlleriBürosu)- Şabancı Holding'e bağlı PİLŞA boru ve çuval fabrikasında 600 kadar ışçıye haftada iki gün verilen etli yemeklerin kaldınlması pzerine başlatüan yemek boykotu, ikinci haftasına girdi. Kendilerine yeniden eüi yemek verilmesini isteyen işçiler, eylemi geliştirme hazırlığı yapıyor. EmefcHyetatf • ANKARA (AA)-Turizm Bakanhğı, emekli ve dar gelirli vatandaşlann kamu kurum ve kuruluşlannın kamplanndan yararlanmalan için çalışmalannı sürdürüyor. Turizm Bakanhğı Müsteşan Korel Göymen, uygulamaya eylül ayının ikinci yansından itibaren başlanacagını behrterek emekJilerin bu kamplardan belirli bir ücret karsıhğında yararlanacaklannı söyledi. İSO'nun araştırmasına göre imalat sanayiinde öz sermaye ve kâr artışı hızla geriliyor Saııayiııiıı sermayesi eriyorİş-Ekonomi Servisi - İmalat sanayii zor durumda. Sanayi- ciler imalat sanayiinin son 12 yıl içerisinde ağır yüklerin altına girdiğini belirttiler. Özellikle küçük ve orta boy sanayi işlet- melerinin ayakta kalma savaşı verdiğini belirten sanayiciler sa- nayinin bozulan mali yapısının düzeltilmesi için hükümetten acil tedbirler almasını istediler. fstanbul Sanayi Odası tara- fından gelecek ay yayımlana- cak 500 büyük firma araştır- masına göre 1991 yılı üretim ve satışlarda, reel olarak kamu ve özel sektör imalat sanayiinde bir dönem öncesine göre yüzde 10 dolayında bir artış yaşandı. Ancak bunun yanında aynı dö- nemde ödenen faizlerdeİci artış cari olarak yüzde 125, reel ola- rak ise yüzde 64 olarak gerçek- leşti. Faizlerdeki artış özel sek- törde reel olarak yüzde 53 ola- rak gerçekleşirken kamu sektö- ründebuoranyüzde 75eçıktı. İSO'nun Türkiye'nin Gayrisafı Milli Hasılası'nın yüzde 50'sini temsil eden üretim ve satış ra- kamlanndan alınan sonuçlan dikkate alarak yaptığı değer- lendirmeye göre imalat sana- yiinde ödenen ücretlerdeki artış cari olarak yüzde 121,reelola- rak ise yüzde 60 oldu. İşletme- lerin borçlanndaki artış ise cari olarak yüzde 83, reel olarak yüzde 22 artış gösterdi. > 1991 yılında imalat sanayi- inde maliyetleri etkileyen faiz- lerdeki ve ücretlerdeki artış karşısında sermaye ve kârlarda önemli düşüşler görülüyor. Di- ÖDENEN Cari Reel ÖDENEN Cari Reel İMALAT SANAYİİNİN Toplam DURUMU Özel sektörKanu YUZDE OLARAK FAİZLERDEKİ ARTIŞ 125 64 ÜCRETLERDEKİ ARTIŞ 121 60 İŞLETMFLERİN BORÇLARINDAKİ ARTIŞ Cari ı Reel 83 22 ÖZSERMAYEDEKI ARTIŞ Cari Reel 31 30 KÂRLARDAKİ ARTIŞ Cari Reel Üretimde -81 -142 114 53 110 49 80 19 62 1 9 -52 RAKAMLARLA (trilyon TL) satışlar 213.756 Net bilanço kârı -5.930 Net kâr Borçlar Ücretler Faizler -12.378 141.002 37.564 20.111 Özsermaye 59.102 Maaş ve 127.337 7.282 3.675 58.180 16.458 9.051 29.379 KATMA DEĞERİN PAYLAŞJMI ücretler 82.3 Ûdenen faizler 44.0 Kiralar Kâr Not: Millı ( 0.8 -27.1 55.8 30.7 1.0 12.5 jelir anlamında. Kaynak: istanbul Sanayi Odası sektörû 136 75 130 69 86 25 9.4 -51.6 -2077 -2138 86.418 -13.213 -16.053 82.822 21.106 11.059 29.723 130.4 68.4 0.4 -99.2 ğer bir deyişle imalat sanayiin- de sermaye eriyor. İSO'nun araştırmasında 199 l'de bir önceki döneme göre öz sermayedeki artış reel olarak kamu ve özel sektör toplamı- nda yüzde 30 geriledi. özel sek- törde bu dönemde öz sermaye artışı yüzde 1 'lik artış gösterir- ken kamu sektöründeki özser- maye artışındaki gerileme yüz- de 51.6 oldu. Elde edilen sonuçlara göre imalat sanayiinde kârlarda da büyük düşüş var. İSO'nun araştırmasına göre 199 l'de kârlar bir önceki döneme göre yüzde 142 geriledi. Özel sektör baanda gerileme yüzde 52 olur- ken kamu sektöründe bu oran yüzde 2138'e çıktı. İSO'nun Türkiye'nin önde gelen 500 büyük kamu ve özel sektör sahayi kuruluşlannın son yıl verilerine göre yaptığı değerlendirmede imalat sana- yiinin dururnu ile ilgili olarak ise şu teşhislere yer verildi. "Türk imalat sanayii üretim ve satışlannı normal düzeyde sürdürmeye devam ederken, borçlan kredi faizleri ve ücret- leri önemli artışlar göstermiş ve bunun karşısında öz sermaye vekârlılıkta.özelliklekamukesi- minde, tüm ekonomiyi tehlike- ye sokacak önemli düşüşler ya- şanmaktadır." Değerlendirmede, üretim- deki artışın açıklaması, "Tüm olumsuz iç piyasa koşullanna rağmen işletmelerin borçlannı ve faizlerini ödeyebilmeçabası" ile yapılırken ihracattaki artışın da bu doğrultuda değerlendiril- mesi gerektiği vurgulandı. Kamu kesiminin üretimini sürdürebilmek, ücret ve faizle- rini ödeyebilmek için yarattığı katma değer kadar bir kaynağı bütçe ve diğer devlet kaynak- lanndan kullanmak zorunda olduğuna dikkat çekilen araştı- rmada bu durumun bugünkü trendin sürmesi halinde "Eko- nomik birimler mevcut güç- lerini kaybedebilirler" dedi. Rekabet gücü İSO Başkanı Memduh Ha- cıoğlu da konuyla ilgili bilgileri ve yorumlannı aktanrken, "Türk imalat sanayiinin öde- mek zorunda bırakıldığı yük- sek reel faiz ve ücretler sonu- cunda, ihracattaki rekabet gü- cünü kaybettiği"ne dikkat çek- ti. Özellikle aünya pazarlannda rekabet gücünü arttıracak, yeni teknolojilere dayalı verimliliği dünya ölçeklerine çıkacak yeni yatınmlar için kaynak yaratıla- madığını kaydeden Hacıoğlu, küçük ve orta boy sanayi işlet- melennde durumun daha da 'vahim' olduğunu söyledi. Vapıian araştırmaya göre ka- pasite kullanım oranı küçük iş- ietmelerde yüzde 41, orta boy işletmelerde yüzde 53 gibi ol- dukça düşük bir düzeyde bulu- nuyor. İSO Başkanı Memduh Hacıoğlu talep yetersizliği ve fi- nansman maliyetlerindeki artış sonucunda küçük ve orta boy işletmelerin ayakta kalma sa- vaşı verdiğini, bugünkü koşul- lann devam etmesi durumunda bu kesimde birçok işletmenin kapanmak zorunda kalacagını belirtti. Yatınmcılar açısından ima- lat sanayiinin artık cazibesini kaybettiğini belirten Memduh Hacıoğlu yatınmcılann imalat sanayiinde yatınm yerine rant kesiminde tasarruflannı değer- lendirmeyi yeğlediklerini vur- guladı. Haaoğlu, "Burada kayıp temelde, Türkiye'nin imalat sanayiinin üretim potan- siyelinin zayıflamasıdır. Yoksa yatınmcı yine ayakta kalacak ve kendisi için hangi sektörde en iyi geüriyi bulursa o sektöre kanalize olacaktır" dedi. Çimentoda Türk - Fransız ortaklığı Demirel Yibitaş-Lafarge'ı açtıIş-Ekonomi Servisi - Başba- kan Süleyman Demirel, ken- disinin şimdiye kadar 40-50 çi- mento fabrikası açtığını belirte- rek, meselenin çimento fabri- kası açmak- olmadığını söyledi ve "Mesele, Türkiye'nin önün- deki imkanlan görüp, buna doğru nasıl yürüdüğunü bir defa daha halka anlatmaktır" dedi. Başlangıçta Fransız serma- yesi ile kurulan ve daha sonra çokuluslu bir görünüm kaza- nan inşaat malzemeleri üreti- minde dünya lideri Lafarge Coppee ve Yibıtaş Holding'in ortaklığı ile Hasanoğlan mev- kiinde kurulan Yibitaş-Lafarge Çimento Fabrikası'nın öğütme ve paketleme ünitesi, dün Baş- bakan Demirel tarafından hiz- meteaçıldı. Açıbş törenine, Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral, Tanm ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri. Devlet Ba- kanı Şerif Ercan ve Ankara Va- lisi Erdoğan Şahinoğlu'nun yanı sıra Fransa'nın Ankara Büyükelçisi François Doppfer ve Lafarge Coppee Yürütme Demirel: Mesele çimento fabrikası açmak değil Türkiye'nin önündeki imkanlan görmek. Kurulu Başkanı Jacques Lefev- redekatıldılar. Türkiye'nin bugün en büyük sıkıntısının işsizlik olduğunu belirten Demirel, "İşsizlik yatınmla önlenir, yatınm olma- dan işsizlik sorununun hakkı- ndan gelemeyiz" diye konuştu. 1973 yıhnda kurulan ve 1981 de holdingleşen Yibitaş, halen 11 adedi fabrika olmak üzere top- lam 17 şirketten oluşuyor.İnşa- at malzemeleri üretiminde dün- ya lideri, çimento üretiminde dünya ikincisi, alçıtaşı üreti- minde de Avrupa ikincisi olan Lafarge'nın kuruluşu 1830'lara kadar uzanıyor. Saatte 75 ton öğütme ve 200'er ton paketle- me ve dökme-yüklcme kapasi- telerine sahip olan ve 80 bin metrckarc alan üzerine kurulu bulunan Yibitaş-Lafarge te- sislerinde 50 işçi calışıyor. Peugeot'ya ESBAŞ da istekli fZIVffR (Cumhuriyet Ege Börosu) -ESBAŞ (Ege Serbest Bölge Kurumu ve İşleucisı A.Ş.) Yönetim Kurulu Baş- kanı Kaya Tuncer, Peugeot yatınmının serbest bölgede gerçekleşmesi için girişimler- de bulunduklannı söyledi. Tuncer aynca bölgeye ya- bancı yatınmcılann ilgisinin gıdcrek artüğını belirterek "Başlangıçta yüzde 10 ya- bancı yatınmcı olurdiyorduk. Yüzde 50'yi bulacak. Son ola- rak Gcneral Dynamics şirketi ile ortak bir şirket uzay me- kiklerinin ve F-16 uçaklannm ve otomotiv endüstrisinin ge- rcktirdiği bağlantı eleman- lannın üretimi için başvuru yaptı" dedi. Peugeot'nun Türkiye'dc yapmayı planladığı yatınma Torbalı ve Zonguldak'tan sonra, ESBAŞ da talip oldu. ESBAŞ Yönetim Kurulu Baş- kanı Kaya Tuncer dün düzen- lediği basın toplantısında bu konuda lemaslarda bulun- duklannı söyledi ve "Peugeot, Serbest Bölgeler Genel Mü- dürlüğü'ne gitmiş. Onlar Ege Serbest Bölgesi'nde kurun, diye tavsiyede bulunmuşlar" dedi. Adana Anakent Belediyesi Toplu Konut Şirketi'nde yeni usulsüzlük Personel parasıpartiye avans oldu UFUKTEKIN ADANA - Anakent Belediye- siTopluKonutŞirketi'nde"Ko- nut yapma vaadiyle para topla- yan" eski yönetiçilerin usulsüz- lüğüne bir yenisi eklendi. Eski yönetiçilerin, 'konut katılım payı' olarak şirkete yatınlan paralann bir kısmını 'personel avansı' diye çektiği ve 'siyasi çalışmalarda kullandığı' öne sürüldü. Eski yöneticilerden Ali Hik- met Canbolat, "Ekibin bilgisi dahilinde siyasi çalışmalar için de kullandık ama borcumuz borç" dedi. Belediye şirketi Yeni Adana tmar Limited'deki görevlerine geçen yıl son verilen üst düzey yönetiçilerin. maaşlannın çok üzerinde avans aldığı ve bu pa- ralann da "SHP için kulis çalış- malannda kullanıldığı"' bildiril- di. Görevine. devamsızlığı ge- rekçe gösterijerek son verilen Yeni Adana İmar Limited Şir- keti eski Genel Müdürü Alı Hikmet Canbolat. aldığı avansı ödemeyince 47 milyon liralık, Muhasebe Müdürü Hüseyin Akşen ise yine aynı nedenle 42 milyon liralık icra takibiyle kar- şı karşıya geldi. Akşen, borcu kabullenirken, Canbolat, "Bu parayı ben harcamadım" diye- rek ödeme emnne itiraz etti. Şirkette genel müdür olarak çalıştığı sırada 1 milyon lira, son birkaç ayda ise 1.5 milyon lira kadar maaş aldığını anlatan Ali Hikmet Canbolat, avansla- nn bir kısmını şahsı gideri arttı- ğıiçin, bir bölümünü isezordu- rumdaki bazı şirket çalışanlan- na yardım etmek amacıyla aldığını söyledi. "Bu tür kişisel avanslan param oldukça ödü- yordum" diyen Canbolat, 1990 vc 91 'den kalan yaklaşık 50 mi1- yon liralık avansı nedcn ödcme- diği sorusuna şu vanıtı verdi: "Yeni Adana İmar Limited Şirketi, kamuoyunun da hissct- tiği gibi başlangıçta SHP'li de- legelcr ya da ilcri gclcn bazı par- tililer için iş bulma kurumu gi- bıydi. Ancak ücrct çok düşük olduğundan birçok kişi avans alıyordu. Kredi akışı da yavaş ve az olduğu için bir anlamda yurttaşlann ödediği katılım paylan avans ve ücrcl ödemcle- rinc gidiyordu. Bu yüzden dc inşaatlar isıcnılcn hıza crişcmı- yordu. Ancak bu ödcmcdiğim avansı tck başıma ben harca- mamıştım. Siyasi çalışmalar. kulisler için kullanıyorduk. Gorevim sırasın- da çok sık seçim geçirmiştim. Bu harcamalan da parti ıçındc- ki ekibin bilgisi dahilinde yapı- yorduk." Avanslann bir bölümünün "SHP için çalışmalarda kulla- nılmaMnın" bir hata olduğunu, ancak yolsuzluk olarak dcğcr- VILLADA TATIL BODRUM 1992 YILI Tatiî Vülada klşi bsşına 1,650.000 TL. 7gece-8gönyp Ödeme: İSO.OOO.-Peşın lOeşittaksit ÇEVRETE SATGIU 5 YILLIK D evr e - Tatil HER YIL 14 gün Peşinat On Taksit 1 + 1.5 Milyon TL. 3 k i ş i l i k V i l l a TATİLDE DEVRÎM YALIKAVAK 1992 YILI Tatil : Stûdyoda kfşl başına 1.430.000 TL, %î gece - 8 gün Ödeme: 13O.O(KJ.-P©şin + lOeşitfaksit S a b i t T U R K L I R A S I Paramızı Seviyoruz - Enflasyonu Yenîyoruz T«si«i, D*niz* sıfır, Stı sportan, Tanis-Büardo, Havuz, Marfcct, Restcmın, Bedelsiz bahar/Kif dönemteri, PAMUKBANK Konut Destok KracHsi, 24 aya kadar vade. YALIKAVAK A.Ş. Antara. : (4) 427 39 71-72 l«.: (1) 241 05 21 btanbul. : (1) 336 98 22 - 337 50 53 (SÜPRİ2 TUfl) tzmlr : (51) 217921 - 217927 ( EGE TUR) Buraa (24) 20 00 17 (NAR TUR) Yahkavak* (6144) 13 92 -7 Hat lendirilcmeycceğini savunan Ali Hikmet Canbolat, "Öylcol- sa ncdcn üzcrimizdc borç gö- züksün ki. Öylc olsa kaydcdilmcz, üzc- rimizdc avans kullandığımız için ödcmc cmrinc iiıraz cttim" diye konuştu. Canbolat, "Ko- nut yapmak vaadiyle para alıp ycdek listcdcn vc dışandan adam kaydctmclcri" konusun- daki yolsuzluk suçlamasına da şu yanıtı vcrdi: "Bazı hatırlı kişilcr, yakınla- nnı cv sahibi yapmak istiyorlar- dı. Bunun için 3.5 milyon lira katılım payı ödcmck ycliyordu. Bu hatırlı kişilcr arasında bazı bürokratlar, siyasctçilcr vc bc- lcdiyc mcclis üyclcri dc vardı. Baskıya dayanamadık vc listc- yc, dışandan adam kaydcllik. Büyük bir hataydı, yapüğımız yanlışiı ama yolsu/luk dcğildi. Şu da var; kaydcltiğimiz bu ki- şilcrc "Hak sahıbı gözükcnlcr- dcn bir bölümü hakkında açı- lan davalar şirkcl lchinc sonuç-. lanırsa yani haklannı kaybc- dcrlcrsc sı/.c cv vcrcbiliri/" diye kâğıl im/alatlık. Olay bir ha- laydı ama bcdclini dc ödüyo- ru/. İşsiz kaldık, aç kaldık." Hakkında, avans borcunu (klcmcdiği için ıcra takıbi başla- tılan şirket cskı yönclıcilcrindcn Hüseyin Akşen ise "Bu parayı ben harcamış dcğilim. Siyasc- tcn harcandı ama madcm ü/c- rimdc gözüküyor, lartışmak is- tcmcdiğim için ödcycccğim. O yü/dcn itira/da bulunmadım" dedi. Görcvınc son vcrdirdiği eski gcncl müdür Canbolat'la ckip birliklcliği dc son bulan Ana- kent Belediye Başkanı Sclahat- tın Çolak ise avans konusunda- ki sorulara, "Bir yolsu/luk, sui- isiimal vc /immct yok ama bu borcu ödcmck /orundalar. Z<ı- tcn ıcra da gitlı, mccburlar" diye konuslu. EKONOMIYE BAKIŞ TANERBERKSOY EkonomiK Zirve Ben gidemedim. Görenler söyledi. Pek görkemli olmuş zirve toplantısı. Eh! Olacak tabii. Bunca güç ve zenginlik bir araya gelince, görkem olmasa ayıp olurdu doğrusu. Toplantının öncesine bir göz atarak başlayalım. Zirveyi toplayan, TOBB. Bu, özel sektörün tümünü kucakladığı id- dia edilen bir üst kuruluş. Tanım boyle olmasına rağmen durum boyle değil. Zira özel sektörü temsil ettiği iddiasına sahip bir de dernek var: TÜSİAD. Üstelik birlik ile dernek temsil konusunda pek de anlaşamıyorlar. Siyasi iktidara mesafe konusunda da anlaşabildikleri söylenemez. Kaldı ki TÜSİAD'ın sergilediği ataktavırTOBB'u rahatsız ediyor. TOBB'un ağır ve hantal işleyişi de derneği memnun etmi- yor. Kısacası, özel sektörün ayrı kuruluşları, temsil ve tavır konusunda ihtilaf halindeler. Geçenlerde TÜSİAD zehir zemberek bir beyanda bulun- du. Hükümeti eleştirdi. Başbakan da dozu yüksek bir ce- vap verdi. Aralarında gerginlik ve kırgınlık oldu. Hükümet ile özel sektör arasında kırgınlık olması TOBB'u üzdü. Haksız da sayılmazdı. Ne de olsa işlerin büyük kısmı hala Ankara'da çözülüyordu. Işi çözecek adamlarla itişmenin manası yok- tu. TOBB bunu kavradı ve ortaya çıkan fırsatı da hemen de- ğerlendirdi. Araya girecek, TÜSlAD'ı koltuğunun altına alacak ve hükümetle barıştıracaktı. Böylece zirve bir taşla iki kuş vuracaktı. Hem özel sektörle Başbakan arasındaki gerginlik giderilecek hem de TOBB'un özel sektör temsil- ciliği kuşku götürmez biçimde dosta düşmana gösterile- cekti. TOBB'un modeli işledi. Kendi patronajı altında geniş ka- tılımlı, görkemli bir zirve toplandı. Maksat da hasıl oldu doğrusu. özel sektör içini döktü. Başbakan da biraz sız- landı, biraz da nasihat verdi. Ufak tefek sürtüşmeler dışın- da buzlar çözüldü. Geniş katılımlı, görkemli zirvenin perde arkası bu. Peki, toplantıda ne konuşuldu, yeni ve somut bir şey söylendi mi derseniz, işte orası biraz kuşkulu. Hükümet kanadında yeni bir şey olmadığı anlaşıldı. Baş- bakan ve bakanlar nasihat ve moral dışında yeni bir açılım sergilemediler. Bizi izlemeye devam edin'in ötesine geç- medi söyledikleri. Çok sayıda özel sektör temsilcisi ise dağınık ve kanşık değerlendirmeler sundular. Onlardan da bildiğimiz, alışık olduğumuz eleştiri ve isteklerin dışında yeni bir şey çıktığı- nı söylemek güç. Bizi dinlemeye devam edin dediler so- nuçta. Zirve bütünüyle boştu demek istemiyorum. Tersine, sa- tır aralarında bana önemli gibi görünen bir nokta bile ya- kaladım. Biliyorsunuz, yeni hükümet ve Başbakan özellikle koru- maaiık konusunda eskiye dönmekle, rasyonellikten uzak korumacı düzeni yeniden oluşturmakla suçlanıyorlardı. Bana kalırsa ekonomik zirvede buna net bir cevap verdi Demirel. " Ekonomiye müdahale edip, yatırımcıyı, üreticiyi yanlış yollara sevk etmeyen" bir ekonomi kurmayı amaçladı- klarını söylemesi suçlamalara karşı önemli bir bildiri oldu. Bunu "Her şeyi devletten beklemeyin" çağrısıyla pekiştir- di. Bunun zirveye katılan herkesi memnun edeceğinden kuşkuluyum. Siz konuşulanlara bakmayın. Pek çok işada- mının hâlâ korunmaktan yana oiduklarını bilmiyorum. Dün- ya ölçeğinde pek de rasyonel sayılamayacak Işletmeleri- nin suni teneffüsle yaşatılmasmı istiyorlar. Bunun için de devletin müdahalesi gerekiyor. Yani, pek- çok kafada işler hala Ankara'da bitiyor. Böyle olmasa, gör- kemli zirvelere gerek olur mu? Başbakan 'her şeyi benden beklemeyin' derken zirvenin gereksiz olduğunu mu söyle- di acaba? Bine yakın işçi yürüdü Turizm çalışanı sendika istiyorBULENT ECEVIT MANAVGAT - Turizm personeli scndikalaşma için mücadclc verirken, işvcrcnler, scndikalı işçilcrini çıkarmaya devam ediyor. Gcçcn hafta içinde son ola- rak Turtcl vc Turtcs tatil köy- lcrindc 14 kişinin scndikaya üyc olduklan gcrckçcsiyle iş- tcn çıkartılması üzcrinc 7 lc- sisin 1000'e yakın scndikalı iş- çisi Sorgun bölgcsindcn Ma- navgat'takı Olcyıs Batı Akdc- niz Bölgc Şubcsi'nin açılışı için yürüyüşc gcçti. Ana yola çı- karlıîmadan polis vc jandar- ma larafından durdurulan iş- çilcr saal 17.30'dan 20.00'yc kadar bcklctildi. Manavgat İlçc Emniyct Müdürü vc Kaymakam Vcki- li Ccmil Çağlar, ilk öncc ka- mcra ile hcrkcsin çckiminin yapılmasmı istcmcsinc karşın. daha sonra sendika binasının açılışının yapılacağını ancak gcrckli güvcnlik önlcmlcrinı alabilmck için bcklcnilmcsi gcrckliğini söyledi. Anlalya'- dan çcvik kuvvct ckiplcrinin gclmcsi bcklcnirkcn, işçilcr vc polis arasında hiçbır sürtüş- mcnin olmadığı gözlcndi. Bir polis mcmuru "Nc gü- /cl, hakkını/ı aramak için yü- rüycbiliyorsunu/. Bizc dc sen- dika hakkı vcrilmcli" diye ko- nuşlu. Bir işçi, polis mcmu- runa yanıl vcrdi: "Sendika hakkını kimsc sı/c vcrmc/. Si/ kcndıni/. ala- caksını/. Sayın Erdal İnönü dc boyle demcmiş miydi?" Polis mcmuru: Şu anda si- /in yapiığını/ yusalara aykırı. İ/jn alarak yürüscydiniz. İşçi: Bi/ yürümüyoruA scn- dikamı/ın açılışı var, mcsai- mi/ bitti vc açılışa kalılmak için gidiyoru/. Polis mcmuru: O /üman otobüslcrlc, dolmuşlarla gil- scydini/. Ama si/i anlıyoru/. Mcrak clmcyin açılışa katıla- caksını/. Ahmct Sarı 35 yaşında, 21 yıldırda Turlci tcsislcrindcça- lışıyordu. Sarı bugüne kadar hiçhır ıhtar dahi almaclığını bclirtiyor, scndikaya üyc ol- duktan sonra işinc son vcrildi- ğini anlalıyor: "İşictmc Müdürü Tanju Özalp. odasına çağırdı. Biz- dcn misin yoksa scndikadan mıT diye sordu. Ben sendika, dcdim, sonra climc bir kâğıl lu- luşlurdular. Personel çok- luğundan iştcn çıkartıldım. 14 yaşında çalışmaya başladığım Turtd'den kovulmuşlum. Evli vc 3 çocuğum var bcnim." 1989 yıhnda Aldiana Tatil Köyü'ndcn sendika ncdcniylc iştcn alıldıklan sonra hiçbir tc- sistc iş bulamadığını, girdiği iş- lcrdcn dc 2 vcya 3 ay sonra çıkartıldığını söyleycn Ccmal Löbül, "Işc gircrkcn rcfcrans- lanmızı yaayoruz. Ancak Al- diana, bcni sendika ncdcniylc iştcn çikardığını bildirinccycni işyerimden de çıkartıyorlar" diye yakınıyor. İşverenler arası personel desteği Sidc, Sorgun vc Manavgat bölgcsindc Sidc Belediye Baş- kanı Turgul Şcn başkanlığında adı konulmamış bir birliktclik olduğunu söyleycn, DİSK'c bağlı Olcyis'in Teşkilallanma Başkanı Şaban Aydın. "Tcsis- lcr işçi çıkarmada /orlanmı- yorlar. Çünkü scndikaya karşı bırlikıc mücadclc vcriyorlar. Rahathkla işçi çıkarabiliyor- lar. Eğcr işçi gcrcksinmclcri olursa birbirlcrinc personel lakviycsi yaparak dcstck sağlı- yorlar" dedi. Şaban Aydın, Balı Akdcniz Bölgcsi Şubcsi'nin açılışında yaptığı konuşmada şöyle dedi: "İşvcrcnlcrc düşcn görcv, tu- rızm aianında ülkcmizi, ülkc ckonomisini güçlcndirmck, kcndi gclirlcrini arttırmak vc bu arada da çalıştırdıklan işçi- lcrin alın ıcrlcrinin karşılığını vcrmck ve onlara i nsan gibi ya- şayacaklan koşullan sağlu- maktır Bunlan yapmadıklan gibi işçilcri gcrçck ücrcllc iş- lcmlcrini yapmayarak hem SSK hem dc vcrgi kaçakçılığı yapmaktadırlar. Dcvlctimi/i dc sömüımcktcdirlcr."