06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22TEMMUZ1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Esfci bakan Türicmenoğlu öldü • İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Eski GOmrük ve Tekel Bakanı Mahmut Türkmenoğlu, tedavi gördüğü ABD'de yaşamını yitirdi. Türkmenoğlu'nun ölüm haberi Uzüntü yarattı. Mahmut Türkmenoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Izmir Milletvekili olarak TBMM'de görev yapmıstı. Türkmenoğlu CHP-MSP koalisyonunda Gümrük ve Tekel Bakanlığı görevinde de bulunmuştu. Karaciğer rahatsızlığı nedeniyle ABD'de bir süredir tedavi gören ve önceki gece yaşamını yitiren Mahmut Türkmenoğlu evli ve 3 çocuk babasıydı. Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, Türkmenoğlu'nun ölümünden büyük uzüntü duyduğunu belirterek ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi. Türkmenoğlu ile aynı partide, parJamentoda ve kabinede görev aldıklarını anımsatan Çakmur, "Türkmenoğlu'nu kaybetmiş olmaktan büyük uzüntü duydum. Onun Türk insanına, Türk köylüsüne büyük hizmetleri geçmiştir" dedi. DYP çalışanlarına zamyok •ANKARA(ANKA)- Memurlann. maaşlanna yapılan ücret zammından duyduklan hoşnutsuzluk sürerken DYP Genel Merkezi çalışanlannın ûcretlerine 'hiç' zam yapılmadı. Ücret yetersizliğı nedeniyle Başbakan Sûleyman Demirel'e tepki gösterenlerin arasma DYP Genel Merkez çalışanlan da kaüldı. Ûcretlerine en son 1991 yıh ekim ayı içinde zam yapılan 60 personel, söz verilmesine karşın temmuz maaşlanru da zamsız aldılar. Ücreüerin düşük seviyede, 1 müyon 125 bin lira ile 2 milyon 200 bın lira arasında değiştiği DYP Genel Merkea'ndekı personel, tepkilerini "Baba bizecimri davranıyor. Üveyevlat muamelesi görüyoruz" şeklinde dile getirdiler. Kartallı • İstanbul Haber Servisi - Kartal Belediyesi'nde, yasal olan grev duyurusunu astıklan için işten atılan arkadaşlannın tekrarişe alınmalan için 2 haftadır açlık grevinde bulunan işçiler, SHP İstanbul İl Başkanı Yüksel Çengel ile görüştükten sonra, eylemlerine SHP il başkanlığı binasında devam etmeye başladılar. SHP İl Başkanı Yüksel Çengel'in, işçılerin eylemlerini il binasında sûrdürmek istemelerine, "Burası benim görev yerimdir" diyerek karşı çıkarken, Kartal Belediye Başkanlığı ve işçiler arasında arabuluculuk görevi yapmayı üstlendi. 26 sanığa tahliye • İSTANBUL (AA) • Küçükarmutlu'da, Terörle Mücadele ekiplerinin bir ihbar üzerine gerçekleştirdiği operasyonda yakalanan 26'sı tutuklu, 29 sanığın yargılanmalarına baslandı. tstanbul 1 Numarah Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada, polise mukavemet etmek ve pallayıcı madde bulundurmak suçlarından dolayı haklarında 10'ar yıl bapis cezası istenen sanıkların sorgulan yapıldı. Sanıklar, gözaltına alındıkları 21 nisan tarihinde evlerinde otururken çevreyi kusatan giirenlik kuvvetleri tarafından dövulerek gOzaltma alındıklarııu öne sürdüler. Mahkeme heyeti; haklannda yeterli delil bulunmayan tutuklu 26 sanığın tahliyesine karar vesdi. SHP'de Yenilikçi kanadın Kderlerinden Karakaş, kendisine yöneltilen suçlamalan yanıtiadı: Yeııi SoPlaittifakyapmadım YURDAGÜLERKOCA SHP'nin son olağanüstü kurultayında Yenilikçi lıder- lerden Ertuğrul Günay, kür- süden genel başkan adaylann- dan Baykal'ı destekleyen bir konuşma yapıp ardından da Baykal listesinde yer aünca, Yenilikçi kanattan bir delege yarundakine dönüp "Bir da- haki kurultay öncesinde Er- can Karakaş'ı korumaya ala- lım. Bakarsın o da Baykal'a kayabilir" diyordu. 1989'da Yenilikçilerin önde gelen isim- lerinden İsmail Cem'in de Günay'ın kürsüden açıkladığı gerekçelerin benzerlerini söy- leyerek Baykal saflanna katıl- dığı hatırlandığında, ister iste- mez gözler Ercan Karakaş'a çevrilmişti. Son İstanbul Kongresi'nde Karakaş'ın İs- tanbul'daki Yenilikçi ilçe baş- kanlanna rağmen, Baykalcı- lann İstanbul'daki önde gelen isimleriyle birlikte Hasan Fehmi Güneş'e destek verme- si, bu kehaneti doğrulayacak nitelikteydi. Hele 1991 yılın- daki İstanbul Kongresi'nde il başkanı adayı olan Karakaş'- ın, listesine tek bir Baykalcı delege kabul etmediği için se- kiz oy farkla da olsa seçimı kaybettiğini haürlayanlann şaşkınlığına kızgınlık da kan- şıyordu. Kulislerde dolaşan söylentiler, "Ercan Karakaş, Baykal'la anlaşü, Yenilikçiler parçalandı" sözleriyle açıkla- nıyordu. Dönemin Genel Sek- reteri Baykal tarafından iki kez İstanbul İl Başkanlığı gö- revinden ahnan ve her seferin- de yeniden secilen, Sözen- Baykal-Topuz-Gürkan- Cevahir ittifakının karşısında girdiği son kongrede ise sekiz • Kongredenönceneysek kongredensonra da aynı şeyieri savunuyoruz, aynı ükeleri savunuyoruz,daha aktifobnayı savunuyoruz. Parti içerisindeki bütün gruplar, güçleri oranında delegesayılanoranında organlardaternsiledilrne şansına sahipobnahlar. • Yenilikçiler ötedenberi bu partide, parti içi seçimlerin nispi seçimle yapılmasını istiyoruz. • Koalisyonadesteğim devamediyor. Tabii ki koaüsyonprotokolünün birtakvirnebağlanmasını da savunuyorum. Bizim önerimizşu Yenilikçiler olarak;protokolgözden geçirilsingrubumuz tarafindan, DYP grubuyla birlikteoturahm. Anayasa başta 30 temel yasanın değişmesi gerekiyor. oyla seçimı kaybeden SHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Kara- kaş'a "Sıra sizde mi" diye sor- duk... - İstanbul il kongresinin bi- raz öncesinde sizin başını çek- tiğiniz Yenilikçi ekipte bir dağılma söz konusu oldu ve kongre sırasında bu daha be- lirgin bir şekilde ortaya çıktı... KARAKAŞ.- Yeniiikçiler bugüne kadar İstanbul'un bü- tün kongrelerine kendi içlerin- den çıkardıklan adaylarla katıldılar. Bu defa da öyle ol- ması beklenirken, bazı ilçe başkanlanmız atanan fl Baş- kanı Yüksel Çengel için ter- cihte bulundular ve bu tercih- lerini tabandaki Yenilikçilerin öteden beri bir araya getirdiğı temsilcilerle görüşmeden ka- muoyuna duyurdular. Bu du- rum Yenilikçi tabanı tatmin etmedi ve yeni arayışlara giril- di. Daha sonra Hasan Fehmi Güneş'in aday gösterilmesi bir grup Yenilikçi tarafından ka- rarlaştınldı. Desteklediğinız listede Baykalcılann önde gelen adla- n vardı. Bu da bugüne kadar Lzlediğiniz çizgiden farklı bir görüntü oluşturdu. öyle değil mi? KARAKAŞ - Kongreden önce neysek kongreden sonra da aynı şeyieri savunuyoruz, aynı ilkeleri savunuyoruz, da- ha aktif olmayı savunuyoruz. Değişen bir şey yok. fstanbul'- da Yeni Sol denilen, Baykal'ın önderliğinde bir grup var. Es- kidcn beri vardı, geçen yıl bu TV, açılışı verecek Demirel: GAPtaev sahibiÖzal ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Sûleyman Demirel, ANAP milletvekille- rinin, GAP'ın açıhş davetinin kendis tarafından yapılması- na tepki gösterip, Cumhur- başkanı Turgut Ozal'ın 'misa- fır' durumuna düşürüldüğü- nü ileri sürmelerini 'icabı ol- mayan bir hassasiyet' olarak niteledi. Demirel, dün Istanbul'dan Ankara'ya gelişı sırasında uçakta gazetecilenn sorulannı yanıtlarken, GAP'ın açıhş tö- reni davetiyelerine ANAP milletvekillerinin gösterdiği tepkileri değerlendirdi. Demirel, GAP acüışında ev sahibinın, Cumhurbaşkanı olarak Turgut Özal olduğunu ifade etti ve davet sahibi ko- nusunda yapılan tartışmalan 'icabı olmayan bir hassasiyet" olarak niteledi. ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz'm davetiye bekle- diği sözlerinin anımsatılması üzerine, "Davetiye gönderil- di, ama icabı varsa telefon ederim" dedı. TRTnin GAP'ın açıhş töreninı naklen yayımlayacağı öğrenildi. Açıhş töreni TRT-1'den saat 12.00'den başlayarak yayım- lanacak. Demirel, siyasi parti liderlerini dün telefonla arayarak GAP'ın açıhş töre- nine davet ettığini beürtti. ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz, DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit ve MÇP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'le görüştüğünü akta- ran Demirel, RP hderi Nec- mettin Erbakan"a ise ulaşa- madığını sözlerineekledi. Me- sut Yılmaz, Demirel'in dave- tini kabul ettiğini söyledi. Demirel'e "Ziya Kalkavan Denize Hizmet Ödûlü" veriMi.(Fotoğraf: ZAFER AKNAR) DemireFe6 Denize Hizmet Odülü' İç Politika Servisi - "Ziya Kalkavan Denize Hizmet Ödülü" Başbakan Sûleyman Demirel'e verildi. Dün akşam Savarona >atında yapılan bir törenle, Demirere yakınhğı ile bilinen Deniz Ticaret Odası ve Armatörler Birliği Başkanı Zi- ya Kalkavan'ın ölümünün 41. gününde ödülü oğlu Sefer Kalkavan verdi. Derrûrel yaptığı ko- nuşmada. Türk denizalığıne verdiği önemi be- lirttı. Savarona'da pek çok anılan olduğunu vurgulayan Başbakan, GAP'ın da Savarona'da doğduğunu bildirdi. Demirel şöyle dedi: "50"li vıllarda bu gemıde pek çok haüralanm vardır. Zaman zaman devlet gezileri obnuştur. ben de o gezilerde bu gemide yer aldım. Bu sa- lonlarda devletin çok önemli sorunlan tartışıl- mıştır. Devletin yüksek memurlan olarak da zaman zaman bu tartışmalara kaülmışızdır. Ben çok kaüldım. 1958 senesinde rahmetli Ba- yar.İtalya'ya gitmişü. beni de yanında götür- müştü. Dönüşte 5 gün bu gemide alt salonda her gün Türkiye sorunlannı tartışük. Aradan 34 sene geçmiştir. Tartıştığımız Türkiye sorun- lannın başında Güneydoğu Anadolu gelirdi. Güneydoğu Anadoluyu, Türkiye'nin dikkatine ben getirdim. Ben sen o meselesi değil. Bu gemi dolayısıyla söylüyorum bunu. 3 gün sonra gidıp Fırat üzerine kurulmuş olan altın kelepçelerden üçüncüsünü işletmeye açacağız." Savarona'yı yeniden denızlere kazandıran armatör Kahraman Sadıkoğlu'na ve annesi Vuslat Sadıkoğlu'na da Armatörler Birliği ve Denız Ticaret Odası'nca şilt verilen törene dev- let bakanlan Tansu Çiller, Cavit Çağlar, Ekrem Ceyhun, Mehmet Battallı, Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, Maüye Bakanı Sümer Oral da katıldı. Türk armatörleri ile iş dünyasından bir- çok ismin bulunduğu gecede konuklar Boğaz'- da iki saat süren bir gezintiye cıkanldı. Refah Partisi'nde küskün sayısı hızla arüyor Huzııru Erbakan sağlayacak ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - RP'de kuskünlerin sayısı artıyor. İstanbul Milletvekili Hasan Mezarcı'dan sonra böl- gelerindeki yerel seçim yenilgi- sinden sorumlu tutulan Van Milletvekili Fethullah Erbaş ile Şanlıurfa Milletvekili Halil İb- rahim Çelik'in de parti yöneti- mi ile arası bozuldu. Genel Başkan Necmettın Erbakan'ın devreye girerek sorunu çözmesi bekleniyor. RP'de, Genel Sekreter Oğuz- han Asiltürk'ü, kendisiyle ilgili sözlerinden ötürü, önce parti disiplın kuruluna, sonra da mahkemeye vereceğini açıkla- yan, ardından da "imza sahte- kârhğı" yapmakla suçlayan İstanbul Milletvekili Hasan Mezarcı ile su yüzüne çıkan sı- kmtı sürüyor. Parti yönetimi ile ilişkilerini kopma noktasına ge- tiren Mezarcı'dan sonra Van Milletvekili Fethullah Erbaş ile Şanlıurfa Milletvekili Halil İb- rahim Çelik de RP'deki "küs- künler" arasına katıldılar. 7 haziran yerel seçimlerinde, böl- gelenndeki seçim >enilgisinin faturası kendilenne çıkanlarak parti yönetıminın ağır eleştırile- rine hedef olan Erbaş ile Çelık"- in de Mezarcı'yla birlikte, son zamanlarda parti yönetimınin davetlenne karşın, hıçbir parti toplantısına kaülmadıklan bil- dirildi. Bu gelişmelerin yaşandığı RPde. Genel Başkan Erba- kan'ın devreye girerek soruna. daha da boyutlanmadan bir çö- züm bulması beklentisi egemen oldu Genel merkez yetkilileri. gelişmelerden haberdar olan Erbakan"ın, önümüzdeki gün- lerde devreye girerek parti yö- netimi ile milletvekilleri arasın- da ortaya çıkan soğukluğu gjdeımeye calışacağını söyledi- ler. Erbakan'ın aynca parti yö- netimi ile aralan bozulan Erbaş ve Çelik için de devreye girmesi bekleniyor. RP'nın, MÇP'dekı gelişmele- n de yakından ızlediği bildirildı. Özelİikle, partıden kopan ve İs- lami çizgiyi savunan Sıvas Mil- letvekili Muhsin Yazıcıoğhı ve ekibinin çalışmalannın dikkat- le izlendiği bebrtildi. RP genel merkez yönetimi, Yazıcıoğlu ve ekibinin. Islamı çizgıde yeni bir siyasi oluşuma yönelmeleri ha- linde, bunun, RP açısından so- run >aratabileceği yorumunu yapıyor. Bu konuda, "İslami tandanslı ikinci bir parti, RP'ye önemli bir darbe vurur" yoru- munu getirenlerin de bulundu- ğu kaydedildi. RP kulislerinde yapılan yorumlarda, Yazıaoğ- lu ve ekibinin çalışmalannın, bugün için olmasa bile gelecek için RP açısından, özellıkle genç kuşaklan yanına çekmesi nedeniyle sorun yaratabıleceği üzerinde duruluyor. Selahaddin Eyyubi mitingi RP. 20 Ekim seçımlerinden önce MÇP ile yapılan ıttıfak ne- deniyle kendisinden uzaklaşan Güneydoğu'yu yeniden kazan- mak için de atağa kalkıyor. Erbakan'ın, bu yöndeki en önemli adımı. ağustos ya da ey- lül ayında, Diyarbakır'da dü- zenlenecek geniş katıhmlı bir miting ile atması bekleniyor. Erbakan'ın, Diyarbakır'da dü- zenleyeceği ve miüngin admın da yörede ayn bir anlamı oldu- ğu belirtılen "Selahaddin Eyyu- bi" adını taşıyacağı ifade edili- yor. Ancak HEP'in, yöredekı ça- lışmalannda, zaman zaman dinsel motifleri de kullandıklan yönündeki duyumlann. RP'yi rahaısız ettiğı de öne sürülüyor. grup bizim Yenilikçiler olarak çıkardığımız listenin karşısın- daki o büyük ittifakta yer al- mışlardı. Bizim karşımıza liste çıkarmışlardı. Bu kez Yeni Sol İstanbul'da aday göstermedi. Gerek Yüksel Çengel başkan- hğındaki liste ve gerekse Ha- san Fehmi Güneş başkanh- ğındaki liste bu grubun deste- ğini aramaya başladı. Bu da son derece doğaldır. İşte bu bağlamda her iki listede Yeni Sol grubun delegelerinin bu- lunduğu ilçelerle temasa geçti ve sonuçta Yeni Sol grubunun delegelerinin oylanrun bölün- düğü, her iki tarafa da oy gitti- ği görüldü. - AsıJ sormak ıstediğim şuy- du. Yeni Sol'un İstanbul'daki önde gelen adlanyla birlikte davranmanızı nasıl açıklıyor- sunuz? KARAKAŞ - Şimdi bu iş bir teknik mesele. tstanbul Kongresi'nde iddialı ohnak is- teyen bir liste herhangi bir il- çeden oy istiyorsa o iîçe dele- gesine de kendi listesinde yer vermesi gerekiyor. Biz dedik ki bu listeye destek veren dele- geler hangi görüşten olurlarsa olsunlar kurultay listesi dele- gesinde temsil edilecekler, kimlerle temsil edileceklerine de kendileri karar verecekler. Parti içersindeki bütün grup- lar, güçleri oranında, delege sayılan oranında organlarda temsil edilme şansına sahip ol- mahlar. - Geçen kongrede, Nurettin Sözen, Ali Topuz, tbrahim Cevahir, Baykal, Gürkan itti- fakına karşı girdiğiniz seçim- lerde. Baykalcı kanattan bir tek delege bile Iistenize almayı kabul etmediğiniz için kong- reyi kaybettiniz. Geçen kong- reden bu kongreye bu konu- daki anlayışınız mı değişti? KARAKAŞ - Hiçhir anla- yışım değişmedı. Geçen defa bız Yenilikçiler olarak hepi- miz bir aradaydık. Kendi içi- mızden çıkan bir il başkanı adayımız vardı. Kendi içimiz- den çıkan liste vardı. Her kongrede olduğu gibi siyasi görüşlerimizi içeren, seçildiği- mız anda yapacaklanmızı içe- ren bir program sunduk. Herkesten oy istedik. Bu, se- çimlerin çok doğal bir sonucu- dur. Biz Yeni Sol grubunun ne lider kadrosuyla ne İstanbul'- daki temsilcileriyle siyasi ko- nularda bir müzakere yapma- dık. Konuşarak tartışarak bir ittifak sağlamadık. - İddilardan bir tanesi, "Er- can Karakaş hâlâ il başkanlığı psikolojisini aşamadı". Son kongrede Nurettin Sözen'in seçim kaybetmenizde önemli bir etkisi oldu. Kulislerde sizin Nurettin Sözen'in desteklediği listenin karşısında yer alarak bir hesaplaşmaya gittiğiniz söyleniyor. KARAKAŞ - Böyle bir ta- vır yok. Sayın Sözen'le kişisel bir meselem yok. Ancak bele- diye uygulamalanndan mem- nun olmadığım biliniyor. Aynca benim bu kişisel bir meselem de değil. Belediye başkanlanmızın parti adına geldikleri bu görevi partiye hizmet yolunda kullanacakla- n yerde parti içi meselelerde. parti kongrelerinde kullan- malanna dün de karşıydım. bugün de karşıyım. Bizim çı- karttığımız listede, şu ya da bu tarafta olmamız, Sayın Sözen ya da diğer belediye başkanla- nnın ne tarafta olduğuna bağ- h değil. - Bir de bakanlık meselesi var. Siz iki defa, bakanlık kol- tuğunun önüne kadar geldiniz ve geri döndünüz. Bu çıkışınız, yani Genel Merkez'in destek- lediği adayın karşısında da olmanız bakan olamama kır- gınlığınıza verilebih'r mi? KARAKAŞ - Bu Türkiye'- nin siyasi kültüründe ilk akla gelen şey oluyor. Eğer bir kim- se herhangi bir politikaya, uygulamaya eleştirel yakJaşı- yorsa hemen kişisel bir neden aranır. Bu bizim poliük kültü- rümüzün bir parçası. Genel Merkez'e karşı çıkmak deyimi de yanlış bence. Hangi politi- kalara karşı çıkılmış. Eğer kastedilenler onlarsa, bakan olup olmamak, kabine öncesi sonrası benim için fark etmi- yor. Bakan oldu, olamadı meselesinin hiçbir maddi te- meli yok. - Kongre öncesinde iki taraf arasındaki bir aynm da "koa- lisyona karşı olanlar, deva- mından yana olanlar'" diye tanımlandı. Koalisyona karşı mısınız? KARAKAŞ - Hayır. Tam aksine koalisyona desteğim devam ediyor. Tabii ki koalis- yon protokolünün bir takvi- me bağlanmasını da savunu- yorum. Bizim önenmiz şu Yenilikçiler olarak; protokol gözden geçirilsin grubumuz tarafından. DYP grubuyla birlikte oturalım. Anayasa başta 30 temel yasanın değiş- mesi gerekiyor. Siyasi Partiler Yasası, Polis Vazife ve Selahi- yetleri Yasası. Grev Yasası, Siyasi Partiler Yasası... Bun- lan bir takvime bağlayalım. POUTTKA GONLUGU HİKMET ÇETİNKAYA KtoıNe Zaman Nerade BeH DepL.SHP'de hesaplar karışö mı karışmadı mı? Bugüne dek, her il kongresinden sonra kimileri "Hesap- ları kanştınr" kimileri ise "Hesap ortada" diyerek galibi- yet sevincini kutlar. Gazete haberlerine bakılırsa, SHP lideri Inönü rahat bir nefes almış istanbul ll Kongresinden sonra... Ve demiş ki: "O/7, bu işi de hallettik." Inönü, böyle dedi mi demedi mi bir kenara, Hasan Feh- mi Güneş'in kongreyi yitirecegi çok önceden belliydi. Nedense SHP'liler her kongreden sonra, varsayımlar üzerinde dururlar... Şimdi ortada bir de CHP olayı var. Onun için tartışma gi- derek büyüyor, değişik senaryolar gündeme geliyor... "SHP kurultayında CHP'ye katılma kararı zor çıkar..." Soruyoruz: "Nereden çıkanyorsunuz bunu?" Yanıt: "100 İstanbul delegesinden 75'i bugün SHP yönetimini destekliyor da ondan..." Aynı soruyu SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Ka- rakaş'a ilettik: "SHP kurultayı toplanırsa CHP'ye katılma kararı çıkar mı?" Karakaş, "Hiç sanmıyorum" dedi ve ekledi: "Durum ortada, çıkmaz..." Bugünlerde kim nerede, kimi destekliyor pek belli degil SHP'de... Yine Ercan Karakaş'a sorduk: "Size Baykal ekibiyle işbirliği yaptı diyorlar." Karakaş yanıt verdi- "Biz program sunduk. Baykal ekibinin adayı oimadığın- dan onlar bölündü. Bir bölümü Hasan Fehmi Günes'i, bir bölümii Yüksel Çengel'i destekledi..." Hasan Fehmi Güneş'in acabaErdal inönü ile yolları ay- nldı mı? SHP kulislerinde 'ayrıldı' havası esiyor, ama biz pek inanmıyoruz. Ayrıian yollar bir süre sonra bir bakıyorsu- nuz birleşiyor. Nedeni ise açık: "Politika bu, hiç belli olmaz..." SHP kendi içinde çalkalanıyor. Bu arada CHP bölge top- lantıları da sürüyor. Bursa'dan sonra Izmir'de bir araya geldı eski CHP'liler Toplantıyı izleyenler, eski CHP'li bakanlardan Dr. Alev Coşkun'un konuşmasını, bir de eski milletvekili Ferhat As- lantaş'ın çıkışını değerlendirirken şöyle diyorlar: "Her ikisi de çok iyiydi..." Bakıyoruz, toplantılarda CHP konuşuluyor, ama çoğun- luk şu anda SHP üyesi. Erol Tuncer'in elindeki listeye göre CHP delegelerinin yüzde 78'i SHP'de politika yapıyor. Sosyal demokratlar hep muhalefette kaldıklarından ola- cak, iktidar olmayı sevmiyorlar. CHP bölge toplantılarında, SHP İstanbul ll Kongresi'nde bu açık seçik gözleniyor. Sosyal demokratlar birbirlerini yerlerken solda birles- me acaba nasıl olacak? Türkiye'nin özelliğinden yola çıkılarak halkın beklenti- sinde temel olarak alınacak ölçü özgürlükler olmalıdır. C^HP'nin bölge toplantılarında, yirmi yıl önce anlan nutuk- lar yerine demokrasinin geregi eşitlik ve özgürlük ilkeleri tartışılmalıdır. Izlediğimiz kadarıyla kendi düşüncelerini "Çağdaşlaş- ma veyenileşme" adı altında toplayan bir grup, CHP daha açılmadan, kendi egemenlikleri altına almak istiyorlar. Bir de "İkinci cumhuriyet" gibi tartışma ortamı yaranp kimi ayrışımları ANAP yöntemiyle sergilemek istiyorlar. SHP mi CHP'ye katılsın, yoksa CHP mi SHP'ye kanlsın tartışması bir kenara itilmelidir. Bir de "Demokratik Sol", "Sosyal Demokrasi" kavram- ları tartışma dışı bırakılmalıdır. Artık herkes neyin nerede olduğunu çok iyi biliyor. Eğer bu tartışmalar sürerse olan sosyal demokrasiye olur. Çıkar çatışmaları, bir üçüncü sosyal demokrat partiyi gündeme getirecekse, diyeceğimiz yok. Yine izlediğimiz kadarıyla da Erol Tuncer bu konuda ti- tiz. Solu bir çatı altında toplamak için direniyor. Başarılı olacak mı? İşte orasını zaman gösterecek... MHP kongresinden birleşme karan çıkarmayaçalışıyor TürkeşMHP için atağakalkh ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Partısındeki istifalar ne- deniyle zor günler yaşayan MÇP Genel Başkanı ÂJpaslan Türkeş, kunıluş çalışmalan kendisinin dışında süren MHP konusunda atağa geçti. Türkeş, MHP'nin toplanacak kongresinden MÇP ile birleş- me karan çıkmasını sağlama- ya çahşıyor. Türkeş, birleşme karan ahnması halinde parti- sini olağanüstü kongreye gö- türerek, daha önce MÇP'de yer almayan eski MHP yö- neticilerine parti yönetiminde yer verebileceğini söyledi. MÇP'den istifa eden eski Ge- nel Sekreter Yardımcısı ve 12 Eylül'de kapatılan Ülkü Yolu Derneği'nin eski Genel Baş- kanı Yaşar Yıldınm, Türkeş'i yanıtlayarak "Ülkücülük kimsenin tekelinde değil" de- di. Alpaslan Türkeş'in kuruluş çalışmalan kendisi dışlanarak sürdürülen MHP'yi MÇP ile birleşme karan almaya zorlu- yor. Türkeş'in, birleşme kara- nnm ahnması halinde MÇP'yi olağanüstü kongreye götüre- ceği yönündeki açıklamasının da bu amaca yönelik olduğu belirtildi. Türkeş'in bu açıkla- ması ile "12 Eylül sonrasında dağılan ülkücü kadrolan MÇP çatısı altında bir araya getirmeye hazır olduğu" me- sajını venneye çahştığı bildiril- di. Türkeş açıklamasında MÇP'nin yapılacak olağanüs- tü kongresinde, daha önce MÇP içinde yer ahnamış eski MHP yöneticilerine parti yö- netiminde yer verilmesini sağ- layacağını söylemişti. Türkeş. "Ben bu arkadaşlan yöneüme aday gösteririm, delege de be- nimserse yöneümi ahp götü- rürler" ifadesini kullanmıştı. Türkeş, Başbakan Sûley- man Demirel'in girişimleriyle doğrudan doğruya kendisine devredilmesine karar verilen MHP'nin milyarhk mal varhğı konusunda da henüz net bir tavır ortaya koymadı. Yaptığı açıklamalarda, "Partiye ait olan mallan partiye devrede- rim" diyen Türkeş'in kullan- dığı "parti" sözünün MHP'yi mi, yoksa MÇP'yi mi kapsadı- ğı neüik kazanmadı. Türkeş'- in, "MÇP'nin tümüyle MHP'- nin devamı olduğu" yönünde- ki sözlerini yorumlayan siyasi çevreler, sözü edilen partinin MÇP olduğunu savunuyorlar. Türkeş ise bu konudaki soru- lara açık yanıtlar vermiyor. Türkeş, bu yöndeki bir soruya, "Karanmı zamanı geldığınde göreceksiniz" yanıtını verdi. Türkeş'in "Bana tavır ahp partiden aynlanlar ülkücü de- ğildir" sözleri de ülkücü kesim- de tepkilere yol açtı. MÇP'deki genel sekreter yardımcıhğı gö- revinden istifa ederek Sıvas milletvekili Muhsin Yazıcıoğ- lu'nun başlatüğı muhalefet ha- reketini destekleyen Yaşar Yıldınm, Türkeş'in bu sözleri- ni yanıtlarken, "Ülkücülük kimsenin tekelinde değjjdir" dedi. "Ben ülkücüyüm. Ülkü- cülükten değil MÇP'den istifa ettim" diyen Yıldınm, "Ülkü- cülüğü temsil eden tek müesse- se MÇP değil. Biz gerçek an- lamda ülkücülük yapmiak için oradan aynldık. Ülkücülük son zamanlarda orada gerçek anlamını yitirmeye başlamıştı" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle