15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3MFA CUMHURYET 14TEMMUZ1992SAU DIŞ HABERLER Castrc'naı yatkUariarttı • Dç Haberler Smisi- Küba parlamentosu, ülkeye yabana sennayeyi çekmeyi amaçlayan bir anayasa değişikliğini oybirüğiyle kabul etti. Parlamentonun onayladağı reform paketinde aynca devlet başkanının yetkilerinin arttmhnaa, ulusal meclis üyelennin doğrudan seçilmesı ve dini inanışlara saygı göstermek gibi kararlar yer alıyor. Parlamentodaki tartışmalar srasında bir konuşma yapan Devlet Başkanı Fidel Castro, bu değişikliklerin devrimden bir taviz verdikleri anlamına gelmediğinı, Küba'run ortak yatınm projeleriyle gelecek olan paraya "acilen ihüyaa olduğunu" söyledi. 1976 anayasasmda "devlet müÜriyeti" geri dönûlemez bir biçimde" kabul edilmişti. Demokpat kupultayı başladı •NEVV YORK (AA)'- ABD'de Demokraı Partı kongresı dün başlarken kamuoyu yoklamalan paninın başkanlık seçımienndekı adayı Bıll Clinton'un şansının arttığını ortaya koydu. Amenkan CBS televızyonu ile New York Times gazetelerinin birlikte gcrçekleştirdıği bir kamuoyu yoklaması, Başkan Bush'un yüzde 36'lık destek ile başla giıtiğıni gösterdi. Ancak. Demokrat Parti adayı Clinton'un desteğinin yüzde 32"ye çıktığına dikkat çekildi. Bağımsızaday Ross Perot'un yanında yer alanlann ise yüzde 26 oranında olduğu kaydedildi. destekistiyor •Dq Haberler Servisi-BM Genel Sekreteri Butros Gali, Güvenlik Konseyi'nden Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'daki Barış GüriTne 500 asker daha göndenlmesini istedi. Gali, Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporda, Saraybosna'da yaşanan gerçeklerin banşı sağlarna konusundaki tahminleri aştığmı ve 500 askerin bolgeye acil olarak gönderilmesı gerektiğjni belirtti. Gali'nin talebi gerçekleşirse, BM'nin bölgede görevlendirdiği Banş Gücü'ndeki asker sayısı 1600'e yükselecek. Bu arada, Saraybosna'nın önceki gece ağır top ateşine tutulduğu, dün ise durumun sakin olduğu büdirildi. Çetin, BDT'ye •ANKARA(AA)- Dışjşleri Bakanı Hikmet Çetin, Avrupa Konseyi Genel Şekreteri Catherine Lalumiere ile birlikte Bağrmsız Devletkr Topluluğu(BDT) ûlkelerine yapacağı âyaretine bugün başhyor. DÎşişleri Bakardığı'ndan konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada, Türkiye'nin 7 Mayıs 1992 tarihinden itibâren 6 ay süreyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanhğı'nı yürüttüğü hatırlablarak, Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ninkendi yetki alanındaki birikiminin BDT ûlkelerine yönlendirilmesinde köprü görevi yapacağı büdirildi. Rusya'dan önlem paketi •MOSKOVA(AA)- Rusya hükümetinin, Karabağ sorununun çözümüiçintaraflara bir önlem paketi sunduğu büdirildi. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Tofik Kaamov,Turan Ajansı'na yaptığı açıklamada, bu önlem paketinin Rusya tarafından, doğrudan sorunun taraflanna degU, AGİK'e sunulmuş olması gerektiğini, çünkü Azerbaycan'ın Karabağ sorununun çözümünü AGÎK bünyesinde gördüğünü söyledi. Kasunov, Azerbaycan'ın bu önlem pakeündeki maddelerden yalnızca Ermenilerin Şuşa ve Laçin'i derhal boşaltmalannı öngören koşulu hıçbir çekınce koymadan destekleyebilecegıni söyledi. Rımılarıııtutumuıımutları kuıyor DERVİŞ EROĞLU KKTC Bajhukunı Nevv York'ta 15 lemmuzda başlayacak görüşmclerde bir sonuca gidileccğı. hatta bir "KıbnsCamp David'i yaratılarak Türk tara- fının baskı altında tutulacağı ve biranlaşma- nm parafe edileceği yönünde kamuoyunda ve bazı basın organlannda değerlendirmeler yapılmaktadır. Kıbns'ta bir anlaşmanın ya- pılabilmcsı. dış baskılara bağlı olmayan. Kıbns"ın kendi dinamiklerinc ve gerçek'leri- ne bağlı olan bir husustur. Kıbns'ta bir anlaşma ıçin her nedense ta- vız verilmesi. özveride bulunulması ve ı\ı niyeıjesti tek taraflı olarak r^pTürk tarafın- dan beklenmektedir. Oysa Kıbns sorunu- nun kökeninde ve bugünkü aşamaya ulaşıl- masmda Rum-Yunan ikilişinin Kıbns üzc- rindeki emelleri ve ENOSİS hayali vardır. Kıbns sorununa bir çözüm bulmak amacıy- la, Birleşmiş Milletler gözetıminde 1968 yı- lında başlatılan toplumlararası görüşmeler sürecinde Türk tarafının her vesileyle çözüm için ortava koyduğu iyi niyete rağmen bir anlaşma sağlanamamıştır. Bu durumun tek nedeni. Rum-Yunan tarafının Kıbns üzerin- deki amaçlannın değişmemiş olması ve Kıb- ns'ta Türklere sadece azınlık sıatüsünü tanı- ma istekleridir. Gözardıediliyor Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin yıl- lardır iki tarafa yönelik sürdürdüğü iyi niyet misyonu çerçevesinde Kıbns'ta federal bir zeminde yeni bir Türk-Rum ortaklığının oluşturulmasından söz edilmektedir Ancak federasyonlann dostlar ve başta sıyasal eşit- lik olmak üzere her yönüyle eşit binmler ara- sında kurulabildiği gerçeği sürekli gözardı edilmektedir. Bugün Megali İdea'ya sahip Kıbns Rumlannın KKTC topraklanna yö- nelik istekleri. Türk halkının siyasal eşitliği- ne. selfdeterminasyon ve egemenlık haklan- na karşı tavırlan ve Girne'ye kadar yeniden Rum egemenliğmı yayma hayalleri, Türkle- re karşı dostluk duyguları taşımadıklanru ortaya koyan somut göstergelerdır. Esasen KKTC topraklanna yönelik Rum hevesleri- • Kıbns'ta bir anlaşma için her nedense taviz verilmesi, Özveride bulu- nulması ve iyi niyet jesti tek taraflı olarak hep Türk tarafından beklen- mektedir. Oysa Kıbns sorunun kökeninde Rum-Yunan ikilişinin ENOSİS hayali vardır. Toplumlararası görüşmelerde Türk tarafının iyi niyetine rağmen bir anlaşma sağlanamamıştır. • BM Güvenlik Konseyi'nin 750 sayılı karanna karşı Rum Ulusal Konseyi'nin ocak 1989 yılında aldığı kararlarda ısrarlı olduğunu ve Kıb- ns'ta bir uzlaşmanm bu kararlara uygun olarak sağlanabileceğini açık- ramış olması, sonuç almması umutlannı ortadan kaldırmaktadır. nın her vesileyle ortaya konması, esas polıtı- kalannın KKTC topraklan ve göçmenlerin yerlcnnc dönmesi üzerine dayandmlması Rumlann Kıbns sorunundaki çözüm eğili- mini vc Türklere karşı dostluktan uzak ni- >ctlerini göstermek tedir. GKRY'nin sözde "Kıbns hükümeti" sa- yıldığı. KKTC'nin varlığının inkâr edildiği, Türklere azınlık haklannın layık görüldüğü vç 1974 öncesı koşullara dönülmek istendıği bir ortamda Kıbns'ta federal bir çözümün düşünülmcsi mümkün değildir. BM Güvenlik Konseyi'nin 750 sayılı ka- ranna karşı Rumlann, Rum Ulusal Kon- seyi'nin Ocak 1989 yılında aldığı kararlarda ısrarlı olduğunu ve Kıbns'ta bir uzlaşmanın bu kararlara uygun olarak sağlanabileceğini açıklamış olması sürdürülen görüşmelerden sonuç alınması umutlannı ortadan kaldır- maktadır. Ocak 1989 Rum Ulusal Konsey Kararlan Kıbns konusunda bir uzlaşma sağlanmasını şu koşullara bağlamaktadır: - Tüm göcmenlere evlerine dönme hakkı tanınacaktır; - Türk goçmenler adadan aynlacaktır: - Üç özgürlük uygulanacaktır; - Türkiye'nin tek yanlı müdahale hakkı ortadan kalkacak ve uluslararası bir garantı sıstemı uygulanacaktır. Rum Ulusal Konseyi'nin bu karannın ıçerdiği unsurlar, Kıbns'ta 1974 öncesine dönüşü vle Kıbns'ın Yunanistan'a bağlan- ması (ENOSİS) hayalinin gerçekleştirilmesi- nı önleyecek durumlann ortadan kaldınl- masını amaçlamaktadır. Bu gerçek yanında Rumlann bugünkü görüşme sürecinde ıs- rarla KKTC topraklannın üçte birini talep ctmelen ve 30-40 bin Rumun Kuzey Kıbns'- ta evlere yerleştinlmelerini istemeleri, özün- de Türk halkının ekonomik yönden çöker- tilmesi. yaratılacak yeni göçlerle sosyal huzursuzluklann artması ve bu gelişmeler sonucunda belli bir süreç içinde Türklerin adadan göç ettirilmesı hedefıne dönüktür. Lmutla bakamıyoruz 'Bülün bu sorunlar 15 Temmuz 1992 tari- hınde Nevv York'ta başlayacak ıkinci tur görüşmelere umutla bakmamızı engelleyen unsurlardır. Mevcut koşullarda ve Rum is-- lekleri çerçevesinde bir anlaşma zeminine vanaşmak mümkün görülmemektedir.BM Genel Sekreteri'nin Kıbns'ta bir anlaşma sağlanması amacıyla "Fikirler Demeti" dıye tanımlanan düşünceler dizisı çerçevesinde görüşmelerde bir sonuca ulaşılabilmesi için bütünün her parçası üzennde mutabakat sağlanması gereği vardır. BM Genel Sekreteri'nin "Fikirler Deme- ti", - Genel Amaçlar, - Yönlendirici İlkeler, - Federasyonun Anayasal Yönleri, - Güvenlik-Garanti, - Toprak Düzenlemeleri, - Yer Dcğiştirmiş Kişiler, - Ekonomik ve Koruyucu Tedbirler, - Geçici Düzenlemeler olmak üzere sekiz başlık altında toplanmıştır. Bugüne kadar sürdürülen görüşmelerde bu "" Fikirler Demeti"nin herhangi bir başlı- ğınm içerdiğı hususlardan herhangi biri üze- rınde Rum tarafı ile aramızda en küçük bir görüş yakınlığı bile sağlanamamtştır. Bu gerçek karşısında Rum tarafı görüşmelerde sadece toprak tavizi ve Rum göçmenlerin Kuzey Kıbns'a yerleştirilmeleri konusuna öncelik verilmesini istemekte BM Güvenlik Konseyi kararlannı Rum Ulusal Konseyi kararlannı gerçekleştirebilecek bir zemin olarak görmektedir. Son Nevv York görüşmelerinde ortaya ko- nan harita, toprak tavızini ve yaklaşık 120 bın vatandaşımızın yeniden göçmen olması- nı gündeme getirmiştir. Rumlar "Fikirler Demeti"nin diğer konulanndan önce toprak konusunu öne çıkarmaktadır. Toprak her şeyden önce somut bir olaydır. Toprağa ya sahipsiniz ya da değilsiniz; yoruma açık bir yönü yoklur. "Fikirler Demeti"run diğer maddeleri soyut hususlardır. Kâğıt üzerine yazılan birtakım prensipler, ilkeler ve esas- lardır ve yoruma açıktırlar. Dünyanın en güzel, en ideal ve sağlam anayasası hazırlan- sa bile bir gecede, 21 Aralık 1963 tarihinde olduğu gibi çöplüğe atılabilir. Ancak toprak farklı bir olgudur. Geleceğı meçhul ve neleri ıçerdiği henüz kesinlikle belli olmayan baa anayasal güvencelerin alınabılmesi içın mev- cut topraklardan taviz verilmesi halinde, anayasanın çöplüğe aülmasını müteakip el- den çıkanlan topraklannuz üzerinde, hak bile iddia etmemiz mümkün olamaz. Bu ne- denle toprak Kıbns Türk halkının gelecegjni ve varlığını bekleyen kesin biremniyet unsu- rııdur. Sadece Türk tarafı Kıbns sorununa bir çözüm bulunabümesi amacıyla 1968 yılından günümüze değin sür- dürülen görüşmeler sürecirun her safhasında yaratıcı olan. fikirler üreten, adil ve kalıcı bir anlaşma için iyi niyetli ve olumlu katkılarda bulunan taraf sadece Türk tarafı olmuştur. Rum tarafı ise görüşmeler sürecini devamlı olarak sabote etmiştir. Rum tarafında bü- yük ölçüde bir mentalite değışikliği olmadığı ve Güney Kıbns Rum yöntiminin meşru ol- mayan Kıbns hükümeti statüsü devam etti- rildiğı sürece Kıbns'ta bir anlaşma sağlan- ması mümkün değildir. Nitekim Rum komşulanmızın Kıbns Türkü ile herhangi bir hak ve yetki paylaşımına yönelik gayrette olduğuna dair en küçük bir belirti de bugüne kadar gözlemlenmemiştir. Güney Kıbns sözde Kıbns hükümeti sta- • tüsünü taşıdığı sürece Nevv York görüşmele- ri de dahil anlaşmaya yönelik herhangi bir görüşme sürecinin başanyla sonuçlanması olası değildir. Buna rağmen BM Genel Sek- reteri'nin Kıbns'ta iki tarafa yönelik iyi niyet misyonu çerçevesinde yürütülecek görüşme- lere 1974 Mutlu Banş Harekâtı ile sağlanan bugünkü istikrar ve huzur ortamını bozma- yacak, kazanılan hak ve özgürlüklerimizi ve KKTC gereğinı gözardı etmeyecçk bir an- laşmayı mümkün kılacak çabalan destekle- meye. iyi niyetle bu yönde yapıcı katkılarda bulunmaya devam edeceğiz. Ancak KKTC gerçeğinden hareketle, iki halkın eşit siyasal gelişmelerini kabul ve tes- cil etmeyen, ayn self determinasyon ve ege- menlik hakkının varlığını içermeyen, iki kesimliliğı toprak tavizi ile birlikte gören ve iki halklılığı sulandıran ve Türkiye'nin etkin ve fıili garantörlüğünü sağlamayan, dıştan empoze edilecek bir siyasi anlaşmanın da ka- lıa olamayacağı ve Kıbns'ta yaşayabilir bir banşı sağlayamayacağı kesin bir gerçek ola- , rak bilinmelidir. ! NEWY0RK Görüşmeler gergin ortamda başhyor OSMAN KARAKAŞ CUELLAR ÇÖZEMEMİŞTİ - Birleşmiş MiHefler'in eski genel şekreteri Perez de Cuellar'ın en fazla önem verdiği konulardan biri de Kıb- ns'tı. Ancak eski genel sekreter tüm çabalarına karşın sorunu çözememiş, iki taraf arasındau/laşmasağla\amamışn.Fotoğrafta. Perez de Cuellar 1990'da Kıbns Rum lideri Yorgo Vasiliu ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile New V ork'ta vaptığı toplantıda görülüvor. YORK - Kıbns sorununa çözüm bulunabılmesi amaayla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Butros Gali'nin, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbns Rum Yönetımi lideri Yorgo Vasiliu ile başlattığı görüşmeleıin ikinci turu yann yapılıyor. BM Güvenlik Konseyi'nin Kıbns konu- sunda yayımladığı 750 sayılı karann ışığı altında Genel Sekreter Gali tarafından ha- zırlanan ve 8 ana bölümden oluşan 'fikirler demeti' üzerinde yapılan görüşmelerin ilk turu sonrası taraflann memnun görünme- leri. sorunun çözümü yolunda umut ver- miştı. Ancak görüşmelere verilen ara sıra- sında iki liderin yapmış olduğu açıklama- lar, basına sızdınlan istek paketleri, bu isteklere karşı verilen ret cevaplan ve son olarak ABD Dışişleri Bakanı James Ba- ker'ın. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'e gönderdiği Denktaş'ı suçlayıcı mesaj, gö- rüşmelerin ikinci turunun gergin geçeceği- nin göstergeleri olarak kabul ediüyor. Neleroldu? İlk turda Butros Gali ile ayn ayn görü- şen ve son günde bir araya gelerek birbirle- rine hal hatır soran iki lider, 1- Genel he- defler. 2- Yön gösterici ilkeler, 3- Ortak anayasa. 4- Güvenlik ve garantiler, 5- İç özgürlükler ve yer değıştirilmiş kişiler, 6- Toprak ayarlaması, 7- Ekonomik konular. 8- Geçış dönemi düzenlemesi başlığı altın- da toplanan 8 ana konuda görüşlerini açık- lamışlardı. iki liderin 18 haziranda başlayan ilk tur görüşmelerinin ardından Nevv York'tan aynlmalanndan sonra Yu- nan basınında toprak, Türk basınmda da cumhurbaşkanlığının dönüşümlü olarak yapılması konusunda çıkan haberler iki ta- rafı rahataz etti. KKTC lideri Denktaş, "Gah'nin kendilerine bir harita sunmadığı- nı". buna göre toprak verilmesi konusunu kabul ettiklerine dair bir görüş belirtme- diklerini ve Rum yönetimi lideri Vasiliu'- nun başkanlığın dönüşümlü olarak yapıl- ması konusunun masaya geürilmesine bir itirazmm bulunmadıgırun Butros Gali ta- rafından kendilerine iletildigini belirtmesi- ne karşılık olarak Türk ve Yunan basının- da, "Türkler toprak vermeyi kabul etti", "Türkler. Rumlann sunduğu haritayı ka- bullendi" ve "Vasiliu, cumhurbaşkanlığı- nın dönüşümlü olarak yapılmasını kabul etti" şeklinde yayımlanan haberler nede- niyle hava gerginleşti. Son olarak ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'e gönderdiği mesajın da Kıbns sorununun çözüme kavuşturula- mamasının tek sorumlusu olarak Denk- taş'ı göstermesi ve soruna bir çözüm bulu- nabilmesı amaayla Türkiye'nin Denktaş'ı etkilemesi gerektiği şeklindeki mesaj Türk tarafını oldukça sinirlendirdi. Yann başlayacak görüşmeler ıçin Vasi- liu dün Nevv York'a gelirken Denktaş'ın ise bugün Nevv York'a gelmesi bekleniyor. BM Genel Sekreteri Gali'nin ilk turda ol- duğu gibi yine tek tek görüşeceği liderler, ilk turda masaya getirilen konular üzerin- deki kesin görüşlerini ortaya koyacaklar. ıı 19TEMMUZ OZELÇEKILIŞI 53.YILIMIZDA Otomobil111 Tam biletlere Mazda 626 Sedan 2.0İ Düz Vites Full Aksesuar Fiat Croma • Renault-21 Concorde Tempra SXAK • Renault-21 Manager 1/2 Yarım biletlere 18adet 6 Adet Ford Taunus 2.0 GTS 6 Adet Renault-9 Broadway • 6AdetDoğanSL 1 / 5 Bestebir biletlere 30 adet 10 Adet Renault-12 TX Toros • 10 Adet Şahin 10 Adet Ford Taunus 1.6 GT MÎLLİ PİyANGO9 Tenunuz 1992 ıkranuye Ustesı arVasında yayınknan otomobil dağümu yukandakı şekilde duzelülnuşto. ATÎNA 2. tur için temkinli iyimserlik STELYO BERBERAKİS ATTNA - Kıbns sorununa çö- züm bulmak ıçin taraflar arasın- da Nevv York'ta 15 temmuzda başlayacak olan ikinci tur görüş- meleri Atina'da ihüyatlı bir iyımserlik havaa estiriyor. Atina'daki bu ihtiyath iyimser- Kk havası. Yunanistan Başba- kanı Konstanun Mitsotakis'in Başbakan Süleyman Demirel ile son üç hafta içinde üç kez görüş- mesinden sonra esmeye başladı. Bırinci tur görüşmelerinden so- mut bir sonuç alınmamasına karşın ikinci tur görüşmelerin olumlu sonuçlanabüeceğini sık sık dile getiren Mitsotakis, bu- nun ancak Kıbns Türk tarafının ve Ankara'nın göstereceği iyi ni- yete bağlı olduğunu da belirt- mekten kaçınmıvor. BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin bririnci tur görüşmeler sırasında taraflara sunduğu ha- ritanın (non map) KKTC gaze- teleri tarafından açıklanması, Rum ve Yunan liderlerinin her ne kadar tepkisine yol açtıysa da, terazinin Rum tarafında ağırlık kazanmaya başladığını gösterdi. Bu noktadan hareket eden Yunan ve Rum basını. söz konusu haritanın, KKTC lideri Rauf Denktaş'ın "işine gelmedı- ği" gerekçesiyle "yayın ambar- gosunu kasıtü olarak dekliği ve basına açıkladıejru" öne surdü. • Atina'da Kıbns gö- rüşmelerinin ikinci turu için temkinli iyimserlik havası, Yunanistan Baş- bakanı Konstantin Mit- sotakis'in son üç hafta içinde Başbakan Demi- rel ile üç kez görüşmesin- den sonra esmeye başla- dı. ABD Dışişleri Bakanı Baker'ın Hikmet Çetin'e gönderdiği mektup da Atina'yı cesaretlendırdi. Atina ve Rum tarafı yine de Denktaş'ın uzlaşma- nın önünde engel olduğu görüşünü taşıyor. Aynı anda AGİK toplanüa çer- çevesinde Başbakan Demirel'in. ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın. Türk Dışişlen Bakanı Hikmet Çetin'e Denktaş'ın tu- tumu ile ilgilı bir mektup ilettiği yolunda çıkan haberleri teyit et- mesi de Kıbns Rum kesimini ve Auna'yı cesarettendirdi. Demi- rel'in Helsmki'de Kıbns ile ılgıli yapüğı açıklamalar. Kıbns Rum lideri Yorgo Vasiliu tara- fından "çok olumlu ve ümıt \e- ncı" olarak rutelendirildi. Vasi- liu. Helsmkı'den aynlırken "Bu gebşmelerden sonra Nevv York'a daha güclü gidiyorum" MİTSOTAKİS-Umırtlu jfadesini kullandı. Demirel'in, Helsinki'de Kıbns sorununun çözümü konusunda "iyimser ol- duğunu" açıklaması, Vasiliu'- nun bu "iyimserlik havasına" katılması. Mitsotakis'in ise "iyimser ya da kötümser değil de. ümitli olduğunu" dile getir- mesi. Kıbns sorununun kritik bir aşamada bulunduğunu gös- tenyor. Âtina ve Rum tarafında. Kıb- ns sonmuna Dcnktaş'm engel olduğu karusı hakım. ABD Baş- kanı George Bush ile Dışişleri fiakanı .laınes. Baker'ın, "bu so- nın çözülürbe şımdı çözülsün" yolundaki uyanlan da "Denk- taş'a yönelik uyan mesajlan" olarak algûanıyor. Öte yandan toprak ve göcmenler konusunda bir iterteme kaydedilirse, Rum tarafinın rotasyon başkanlık sis- teminde baa geri adırnlar atabi- leceğinden söz edihyor. Bu yön- de çıkan söylenülerin Vasiliu tarafından kesinlikle reddedü- memesi ise gerek Yunan gerekse Rum muhalefet partilerinin şid- detli tepkiler göstermesine yol açıyor. İsadamlanndan basla Bu arada Lefkoşa'dan Atina'- ya ulaşan haberlere göre Kıbns Rum keâmi ekonomisinin kal- kınmasınd£rönemli rol oynayan işadamlan, Kıbns sorununa ya- kın bir gelecekte çözüm buluna- cağına inanıyor. Bu inanç dog- rultusunda hareket eden Rum işadamlannın, Vasiliu'ya, Kıb^ ns sorununun çözümü ile ilgili anlaşmanın ekim ayından önce imzalanmaması için baskı yap- uklanndan söz ediliyor. Bu ge- ciktirmenin. 1993 yıhrun ilk aylannda yapılacak başkanhk seçimleriyle bağlannh olduğu belirüliyor. Bu durumda eğer Vasiliu, Kıbns Rum halkının onaylayacagı olası bir anlaşma- yı ekimden sonra imzaîarsa 1993 başkanlık seçirrüerini de garanti altina abruş olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle