25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sa Cumhuriyet- Sahibî: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Türk Anoniın Şirketı adına Berin Nadi iîstanbul Haberlen: Şenaj Kalkan. D\ş Haberler. Ergun Bakı, lş-Ekonorai: Şükran Ketend, Yurt Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. TOrkocagı Cad. Genel Yayın Yonetmenı. Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatoru: Hikmel Çetinkaya Haberleri: Metımet Saraç, Kültür Celal L'sler, Makaleler: Sami Karaoren, Spor: Abdulkadir 39/41 Cagaloglu 34334 Ist. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telot:: Yazı lşiu. Müdurlerı: Fusun Özbilgen (Sorumlu), Celal Baslangıc (Haber) • Gorsel Yucelman. Duzettme: Abdallah Yazıcı • Muessese Müdur V.: Erol Erkut • Koordinatör: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bümlar: Ankara: Z. Gekalp Blv. tnkılap S. No: Yönetmen: Ali Acar • Duıenletne- Mustafa Saglamer • Ankara Temsılcısi: Cuneyt Ahrael Korulsan • Muhasebe Bnlent Yener • tdare: Hüseyin Gorer • İşletme: ÖnderÇelik • 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telec: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lnnir: H. Ziya Blv. Arcayurek, Haber Müdurlerı: Mustafa Balbay, lşık Kansu, İzmır Temsilcı V: Strdar Kınk, Bılgi-lşlem: Nail İmıl Bılgısayar Sısienr Muruvel Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoglu 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: lnönü Adana Temsılcisı: Çetin YigeBOtElu • Reklam: Reba Işılmsn • Dış tlışkıler: Hulya Akyol Cd. 119 S. No: 1 Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVtM 14TEMMUZI992 lmsak: 3.42 Güneş- 536 ÖSe-13 14 lkındı-17 Akşam 20 43 Yatsr 22.28 Bebek hırsızı yüzleştirildi • tSTANBUL (AA) - Mert ailesinin 26 gttnlük bebeği Burcu'yu aşı yaptırmak bahanesiyle Zeynep Kâmil Hastanesi'ne getirerek çalan Alman asıllı Francisco Mandl Şahin, Izmir'de yakalandıktan sonra Istanbul'a getirilerek bebeğin ailesiyle yuzleştirildi. Izmir'de Türk ailesinin yanında yakalanan bebek hırsızı Francisco Mandl Şahin, dün polis tarafından Mert ailesinin evine getirildi. Yüzleştirme sırasında sakin görünen Burcu'nun annesi Gülsen Mert, Mandl Şahin'e çocuğunu neden kaçırdığını sorarak "Bak sen de çocuk özlemi çekiyorsun. Bu benim ilk çocuğumdu. Beni üzdün. Bunu size hiç yakıştıramadım. Hani siz Avrupalılar uygardınız, çocuk çalmak mı sizin uygarlığınız?" dedi. Mandl Şahin ise bugüne kadar yaptığı doğumlarda çocuklanmn hep ölü doğduğunu ve son doğumunda da yine ikiz bebeklerini kaybedince eşi Fatih Şahin'in kendisini boşamasından korktuğunu söyledi. Mandl Şahin ile birlikte gelen Fatih Şahin ise Burcu'yu kendi çocuğu sandığını ve kendi bebeği gibi sevdiğini söyleyerek "Neredeyse bana ait olmayan bir çocuğun babası olacaktım" dedi. Ergonomik yatak • lstanbul Haber Servisi • tnsanoğlu yüzyıllardan bu yana kullanacağı eşyalann daha gelişmiş, daha sağlıklı, daha kullanışlı ve daha rahat olanını arıyor. Günümüzde bu vazgeçilmez ihtiyaca cevap veren bir bilim dalı gelişti: Ergonomi. Ergonominin özünde, Urün ve insan iıişkisinde maksimum düzeyde uyumlu bir bütün oluşturma amacı yatıyor. Öte yandan uyumak insanın temel . fizyolojik gereksinimlerinden belki de en önemlisi. lşte bu gereksinime karşılık veren yeni bir yatak serisi Türkiye'de de Uretildi. 'Uluslararası Gençlik Kampı' • İstanbul Haber Servisi -118-T Lıons Yönetim Çevresi'nce gerçekleştirilen "Uluslararası Gençlik Kampı", 16 temmuzda Robert Lisesi tesislerinde başlayacak. ABD, Japonya. Macaristan ve Estonya'nın daaralanndabulunduğu 18 ülkeden 17-21 yaş grubundaki 39 gencin katılacağı kamp, lOgün sürecek. Gençler, bu süre içinde İstanbul'u gezecekler. Aynca, 13 kişilik bir grup Ege ve Marmara bölgelerini dolaşacak. 'Yaşımı küçüftntediırf • EDtRNE (AA) - Basında, "rektörlük seçimleri öncesi yaşını küçülttü" şeklinde yer alan iddialan yalanlayan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karadeniz, "Rektörlüğe aday olmak için yaşımı küçültmedim" dedi. Prof. Dr. Karadeniz, 2S Aralık 1925 doğumlu olduğunu ve yaş haddinden emekli olması için daha 7 ayı bulunduğunu söyledi. Kendisine çıkanlan ilk nüfus cüzdamnda gün ve ayın belirtilmediğini yalnızca yıhn kaybedildiğıni anlatan Karadeniz, nüfus cüzdanını gecen yıllar içinde kaybettiği için yeniledigirıi söyledi. Macaristan'da yeni açılması düşünülen seks merkezi artan talebe cevap verebilecek Sekste post-komünizm devıi • Budapeşte Emniyet Müdürü Bod- racska Janos, başkentin tenha semt- lerindeyenibir seks merkezi oluştur- mak gerektiğini öne sürdü. • Janos, böyle bir mahalle kurabil- mek için büyük yatınm gerektiğini ve söz konusu bayanlann hayatlannı gözle görülür biçimde değiştirmenin şart olduğunu belirtti. Janos- Otoritem sarsüabi- lir. Niye mi? Em- niyet mü- dürü bu insanlar- laoturup uzlaşma- yaçalıştı diye. MEHMET MESTÇİ BUDAPEŞTE - Macaris- tan'da yayımlanan haftalık ha- ber dergisi "168 Saat'te, dergi muhabirlerinden Palfy Istvan'- ın Budapeşte Emniyet Müdürü Bodracska Janos ile kentte açıl- ması düşünülen yeni seks mer- keziyle ilgili yaptığı röportaj şöyle: Emniyet Müdürü Bodracska Janos geçen günlerde başkentte yepyeni bir seks merkezi oluş- turmak gerektiğini ileri sürdü. Böylece hayat kadınlannın bekleşüği meşhur Rakoca Meydanı'nda oturan sakinlerin -mâhalleleriyle ilgili kafalarda ilk akla gelen müstehcen imajın silinip- rahat bir nefes alacakla- n düşünülüyor. Emniyet mü- dürüne soruyoruz: - Böyle bir merkez nerede açılabilir ve nasıl işler? - Bence böyle bir merkezi çok az yurttaşın oturduğu şehnn tenha semtlerinden birinde kur- mak mümkün. Aynca emniyet açısından polis kontroUerini bi- razcık arturmak fıkrindeyiz. Böylece belki de daha kültürlü, daha estetik ve daha dünya baş- kentlerinden birine yakışır sevi- yede bir tarz meydana getirebi- Daha estetik, daha kültüriü. liriz. Tabii her şeyden önemlisi bu konuyla ilgili artan talebe bir an önce cevap verebilme- miz. - Hangi dünya şehrini kendi- nize örnek alacaksınız? Mesela Münih'te şehrin dışına itilmiş hayat kadınlan, müşterileri arabalarda, karavanlarda ka- bul ediyorlar. Nürnberg'de eski şehır surlannın yanındaki ma- hallede kırmızı lambah evler var. Ya da gerçek hayatla iç içe geçmiş bir 'Place Pigalle' örneği de mevcut. Yalnız, Rakoczi Meydanı'nın içinde bulunduğu durumla tıpa üp benzerlik gös- terdiği için bu son örnek hoşu- nuza gitmiyor herhalde. - Birkaç hafta önce Amster- dam'ı ziyaret ettim. Meslektaş- lanm şehri gezdirirken hayat kadınlannın faaliyet gösterdığı bir mahalleye götürdüler beni. Sanki tüm gece hayatı bu ma- halledeki evlerin içinde olan bi- tene göre ayarlanmış gibiydi. Vitrindeki güzel 'kuklalar' ken- _ lilerini ziyarete gelen müştenlerinı sıcak odalanna davet edip perdeleri mdıriyor lar. Sonra ne oluyor bilemem. Alan memnun, satan memnun. - Burası Hamburg'daki meş- hur St. Pauli mahallesi gibi. An- cak orası eskiden kuruldu, çarkını döndürdü. Bizde böyle bir mahalle kurabilmek için bü- yük bir yatınm gerekir. Bu işe kim yaünm yapar? Bakın, ben polisim, yaünmcı değıl. Fakat eminim izin verildiği takdirde bu işin yatınması da bulunur. Bu tip yatınmlarda da para, sahibine süratle geri döner. Hükümet onayladığı takdirde çok ka- zançlı çıkacağına şimdiden eminim. -Belediye başkanı Demszky Gabor ne düşünüyor? - Oda işin çözümlenmesinden yana. Yalnız böyle bir yenn XIII. bölgedeki 'Nepsziget' adıyla bildiğuniz mahallede açıl- masını isteyerek işi üzerinden atmak istiyor. Çünkü bu ma- halle onun yönettiği sınırlann dışmda. - Söz konusu bayanlan vergi- ye tabi tutacak mısınız? - Neden tutmayahm? Dünya kadar paralar kazanıyorlar ve bunu her fırsatta belirtiyorlar. - Bayanlann bu yeniliklerden haberi var mı? Onlarla konuşa- cak mısınız? - Evet, şahsen konuşacağun. İnanın onlara en yakın olan bi- ziz ve hayatlannı gözle görülür biçimde değişürrnek istiyoruz. Bütün çözümleri tartışacağız. - Hepsıyle teker teker konuş- mak mümkün değil. Türnünü bir araya getirebilecek misiniz? - Keşke bunu yapabüsem. Fakat en aandan bazılannı bir araya getireceğiz. - Gene de sayılan çok. Nere- de toplanabilirsiniz? - Herhangi bir tiyatro salonu olabilir. Anlayışla karşılaya- caklannı düşünüyorum. - Bu süreç başlamadan evvel, söz konusu bayanlar sendika kursalar, sizinle anlaşmalan daha kolay olabilir değil mi? - Bu da mümkündür. İnanın aralannda çok uygar, akülı olanlarvar. - O halde Budapeşte Emniyet Müdürü Janos Bodracska, şeh- rimizde bu bayanlarla daha ön- ceden tespit edilmiş bir mekan- da oturup konuşacaksınız. Buna benzer bir şey daha önce hiç olmamıştı. Basından müthiş bir reklam bekleyebilirşiniz. Kariyerinizde yükselmeniz de uzak bir ihtimal değil. Aynca işin insanlık yönü de mevcut. - Tabii. Fakat diğer yandan otoritem sarsdabüir. Niye mi? 'Emniyet müdürü bu insanlarla oturup uzlaşmaya çalışü' diye. Ancak ben gelebilecek tepkiler- den kormuyorum. Parçalanması bekleniyordu Giotto, yine kurtuldu EDtPEMİLÖYMEN LONDRA- Evvelki gün bir kuyrukluyıldızın önünden geçerken çarparak parçalan- ması bekknen "Giotto" uy- dusu yine kurtuldu. Grigg- Skjellenıp kuynıkluyıldızmm ana kütlesıne saatte 16.S00 kilometre hızla yaklaşırken sadece 200 kilometrelik bir farkla sıyırtan uydunun, dün- yadan 214 milyon kilometre uzaktaki bu tarihi buluşması, anında gönderdiği sinyalkrle Almanya'da Darmstadt'daki "Avrupa Uzay Merkezf'nde saniyesi saniyesine izkndi. tlginç olay, BBC televizyonu tarafmdan da bir buçuk saat- lik özel bir canh yaymla mil- yonlarca izleyiciye aktanldı. Buluşma, gecen cuma günü Türkiye saatiyle 17.31'de ger- çekleşti. "Giotto" uydusu, 1986 yılında da "Halley" kuynık- luyıldızının önünden başany- la geçerek incelenmesi yülar süren dev boyutlarda bilimsel veri sağlamıştı.Evvelki gûnkü başanlı buluşma sırasında elde edilen verileri gökbilim- cilerin değerlendirmesi yine yıllar alacak. Halen yoluna devam et- mekte olan uydunun ro- tasının değiştirilerek dünyaya döndürülmesi bekleniyor. Uydu, 1999 yılında dünyaya 270binkilometrekadar "yak- laşacak". Emektar "Giotto"- nun üçüncü bir kuyruk- luyıldızla buluşup buluşma- yacağma ancak o zaman ka- rar verilecek. Experiment Kültür Derneği'nin organizasyonuyla Ingiltere'den gelen 5 zihinsel özürlü genç İstanburu gezdi Zekâengelli olmakgezmeyeeııgel değil KUBtLAY TÜNTÜL Geldiler, Türkiye'de bir hafta kaldüar ve gitüler. Aynlmadan bir gece önce verilen veda yemeğinde "Gitmek istemiyo- rum" diyosdu David, o neredeyse an- laşılmaz komışmasıyla... "Ben bura- da kalmak istiyorum." Masada bulunanlar tarafından kahkahalaria karşılanan bu sempatik istek, geziye katılanlann özel durum- lanndan ötürü ne yazık ki gerçekleşe- medi. Stuart, David, Nigel, Andrevv, Earl. Yaşlan 25 ile 35 arasında deği- şen bu gençlerden Stuart, Andrew ve Earl 13-14, David ve Nigel ise 8-9 yaşındaki bir çocuğun zekâ düzeyine sahipler. Dunyada çok az benzeri olan bu tu- rizm etkinliği, UNESCO'nun danış- manlığında faaliyet gösteren Experi- ment Kültür Derneği'nin bir organi- zasyonu. "Engelli gençlerin değişi- mi"ni esas alan programın bir özelliği de derneğjn 60 yülık tarihinde sadece Türkiye ve Ingiltere arasında gerçek- leştiriİıyor oluşu. Program cerçevesinde Türkiye'de bir hafta konuk edilen zekâ engelli bu 5 gence refakat eden Kim Haldenby ve Jacqueline Hopley, aynı zamanda gençlerin tngütere'deki gözetmenleri. Kim ve Jacqueline'in anlatüklann- dan, tngütere'deki zekâ engellilere yö- nelik programlann Türkiye'dekinden hayli değişik olduğunu fark ediyoruz. örneğjn grupta yer alan David ve Ni- gel düşük zekâ yaşlanna ve kimsesiz olmalanna rağmen bir bakımevi yeri- ne aynı evde birlikte yaşıyorlar. Gö- zetmenleri Jacqueline ise onlara, gün- lük yaşamda karşılaştıklan sorun- lann çözümünde yardımcı oluyor. Bir haftalık gezi boyunca edindiğimiz iz- lenim de kendilenne yaşamı zorlaştı- ran tüm zekâ ve davranış sorunlarına karşın, alışveriş yapma, giyinme, ça- tal-bıçakla yemek yeme gibi gündelik Yaşamak onlar için de ke>ifli...Zflıinsel özürlü S genç, bir hafta Türkiye'nin komığu oldu. gereksinimlerini karşılayacak beceriyi kazandıklannı gösteriyor. Kim'in gözetiminde yaşamlannı sürdüren Stuart, Andrew ve Earl ise durumlan calışmalannı tam anlamıy- la engellemediğjnden, yanm gün kay- nakçılık yaparak yaşamlannı sürdü- rüyorlar. Aldıklan ücret görece düşük olsa da asıl amaç "doğuştan gelen en- gelleriyle toplum içinde yaşayabitane- leri." Gençlerin yaşamlannı sürdüre- bilmesüıden, Türkiye'ye yaptıklan ge- ziye kadar tüm giderler Ingjliz hü- kümeti ve gönüllü sponsorlarca karşı- lanıyor. Grubun İstanbul'da karşılaşüğı so- nınlan cözmenin yanı su~a rehberliğini de yapan Ulvi Yaman, turprogramını oluştururken gençlerin özel durumu- nu dikkate alchklannı söylüyor. "Ge- çen yıllarda düzenlediğimiz benzer turlann verdiği deneyimle" diyor Ya- man, "gençleri sıkmayacak, hatta eğ- lenmelerini sağlayacak bir program oluşturmaya çalıştık. İlgı alanlan cer- çevesinde gezdirdiğimiz bir-iki müze- nın dışında Kapabcarşı'da alışveriş, vapurla Boğaz turu ve Adalar'da yaptığınuz piknikten sanınm hoşnut kaldılar." Gerçekten de grup üyeleri en çok vapur gezilerinden ve alışverişten hoş- lanmış görünüyorlar. Özellikle Büyü- kada'da yapılan piknik, biraz da fay- ton gezisinin etkisiyle ve oybirtiğiyle "en hoşa giden etkinlik" ilan ediliyor. Yaklaşık yanm günlerini ağır adım- larla Kapahçarşı ve çevresinde alış- veriş yaparak geçiren bu farklı ko- nuklar karşısmda Kapahçarşı esnafı belki de hiçbir zaman olmadığı kadar insafh davranarak "görülmemiş" fi- yat indirimleri yapıyorlardı. Bu davraruş birlikteliği, İstanbullu- lann o "bildik" bakışlan altında sık sık tekrarlandı. Fotoğraf makinesıni yeni taruşüğı birine gösterip beğendirmeye çahşan Andrew'i Stuart, onu da David izli- yor ve hepsinin fotoğraf makinesin- den aynı karelerin çıkması giderek kaçınılmazlaşıyordu. Bu arada "normal" insanlann bile fotoğrafa ilgısinin şüpheli olduğu ül- kemızde, bu gençlerin her fırsatta fo- toğraf çekmeleri doğrusu bizleri ijaşırtü. Gezi boyunca IstanbuTun, engelli- lere yönelık altyapı yetersizliğinden hayh etkilenen grubun karşılaştığı en büyük sorun ise tüm uyanlara karşın ıçtikleri şehir suyundan kaynaklandı. Bizlerin ashnda ne kadar "dayanıklı" olduğumuzu da sergileyen bu deney, 5 gencin "ishal"e yakalanmasıyla so- nuçlandı. Programın son gecesinde verilen veda yemeğinde Experiment Kültür Derneği'nin (The Experiment in In- ternational Living) Türkiye Direktö- rü Kâmil Toros iledernek üzerinesöy- leşme olanağı bulduk. "Yapılan tüm programlar içinde engellilere yönelik yürütülen tek program Türkiye ile Ingütere arasında" diyen Toros, programın naal başladığını ise şöyle anlatıyor: "1989 yılında İngütere, engelli gençleri Almanya'ya önerdi. önce ka- bul eden Almanya, 'Home stay' prog- ramı cerçevesinde gençlerin aile yanın- da tek başlanna kalamayacaklannı düşünerek vazgecti. Bunun üzerine bize önerilen programı, bir tur olarak ve bir hafta sürecek etkinlikler şeklin- de düzenleyebileceğimizi düşünerek kabulettik." tlk düzenlenen tur başanlı olunca bunu, her yaz bir kez gerçekleştirilen yeni turlar izlemiş ve yapılan bu orga- nizasyonla îngiltere'den Türkiye'ye bugüne dek 30 engelli genç gönderil- miş. Peki, Türkiye'den Ingiltere'ye ya da bir başka ülkeye?.. "Hayır, ne yazık ki gönderemiyo- ruz" diyor Toros. "Sonuçta prog- ramın bir maliyeti var elbette. Türki- ye'de böyle bir programa mali destek verecek kimseyi bugüne dek bula- madık." Experiment KültürDerneği Dostluğu birlikte ABD'de 1932 ydında kurulan Experiment Kültür Demeği'ne Türkiye 1959'da üye kabul edildi. Bugün40 ülkenin üye bulunduğu dernek din, dil, ırk aynmı gözetmeden, poliüka ve kar amaa gütme- den faaliyet gösteriyor. Yüda 30 bini öğrenci olmak ü^ere 40bin kişinindünya üzerindeyer değiştirdiği programlann temeli "beraber yaşayarak dostluk ve arkadaşlık ilişkilerini beraber öğrenmek" ükesine dayanıyor. UNESCO'nun danışmanhğmda faaliyet gösterendernegin, Türkiye adına gençlere yönelik kültür ve eğitim programlan organize etmesi de 1971 yıhnda Bakanlar Kurulu karanyla onaylandı. Lise 2'nci sınıfin ABD'de okunması, iş İngilizcesi, bir ailenin yanında konuk edilmeyi içeren "Home stay" programı, yaz kamplan, bisiklet tur programı ve ABD'de çocuk bakıcüığı gibi 17 farklı faaliyet alanına sahip dernegin ABD'de kendine ait birde üniversitesi var. Dernek kcngresi ise her yıl farklı bir ülkede düzenleniyor. Turizm Bakanhğı Müsteşan Korel GÖymen: Türkiye, turizmde birinci ligde BÜLENT ECEVTT ANTALYA - Dünyanın en bü- yük yelkenlisi olarak bilinen 'Qup Med 1' yaü 1993 turizm sezonunda Türkiye 1 kıyılannda olacak. Türkiye'de ilk yabancı yaünm olarak Kemer ve Kuşa- dası'nda tatil köyü acan Med Tatil Köyü işletme zinciri, yaü- nmlanna daha da devam et- mek istiyor. Turizm Bakanhğı Müsteşan Korel Göymen, Clup Med kuruluşunun Tür- kiye'de ilk turizm yatınmcısı ol- duğuna dikkat çektı. Göymen, gerçek ataklannın 1993 sezonu olduğunu beürtti ve "Bir tek turisti çekmek için ne gerekiyorsa yapılacak. Tür- kiye, dünya turizminde 1. ligde oynuyor" dedi. Kuruluşunun 25. yılını kutlayan Clup Med'in Genel Müdürü Trigano Serge, gecmişteki Türkiye ile bugünü karşılaştınrken "Yapılaşma çok fazla olmuş" dedv Getirdikleri yabancılan gez- dirmek ve Türkiye'nin tüm böl- gelerini göstermek amacında olduklannı belirten Serge, dün- yanın en büyük yelkenlisini tanıtırken, bunun yanında baş- ka yatlann da Türkiye sulann- da turistik hizmet vereceğini söyledi. Serge. gelecekte turist- lerin çok sık seyahat ederek çok daha fazla yerler görmek isteye- ceğini ve bunun için olanak- lannı hanrladıklannı dile getir- di. 'Clup Med 1' yatında 400 yatak bulunuyor. Yatın uzun- luğu 187 metre ve 55 metre yük- sekliğinde 5 yelken direği var. Yat, bir tatil köyünde bulunan her türlü aktiviteye sahip. Fit- nes Center, 2 yüzme havuzu, gazino, disko gibi merkezlerin yamnda yat, istediği yerde duruyor ve müşterilerinin deni- ze girip sörf yapmalanna bile olanak tanıyor. Yelken alanı 2500 metrekare olarak açık- lanırken, sadece yelkenleri ile 14 mil sürat yapabildiği kayde- diliyor. Bu yatı Türkiye'ye geti- rerek yeni bir turizm aktivitesi- ni gerçekleştirmekten mutluluk duyduklannı belirten Trigano Serge, Türkiye ile olan bağ- lannın hep 'ilk' ile başladığını söyledi. Türkiye'de 4 tatil köyü ve Kapadokya'da bir otellerinin bulunduğunu belirten Serge, yelkenlinin de bir tatil köyü sayılacağını ifade etti. Gelecek yıl 2 tesisin daha Clup Med ola- rak hizmete gireceğını kayde- den Serge, yelkenlinin 1993 yılında 3 ay boyunca Antalya- Rodos-Kuşadası seferi yapa- cağını anlattı. Korel Göymen. turizminde çok güzel bir gelişmenin görül- düğünü belirtti ve "Clup Med'e karşı olan vefa borcumuz nede- niyle bu fırmanm Türkiye'de yapacağı yatınmlara elimızden gelen teşviği sağlayacağız. Tu- rizm, gelecekte Türkiye'nin 3. büyük sektörü olacaktır. Tür- kiye, dünya turizminin 1. ligin- de oynuyor. Sadece Antalya değil, Karadeniz ve İç Anadolu böTgelerimızin de turizmde hareketlilik kazanması için çalı- şacağız" diye konuştu. ÇAPKINUK HERKESIN HARCI MI?.. Peki siz ne kadar çapkınsınız?.. "Kocam iş Gezisinde" adlı eğlenceli oyuna katılın... Karısı tatile, kocası iş gezisine çıkmış iki sevgiliye yardım edin, öğrenin. Nasıl mı?.. Önce 900 900'ü, sonra 969'u çevirin \ he< yetınde»» setvaSenmizm 1 dolukosı 5833 Tt dır s' 3 A daUack Aîo Bâg> P K löTo«]byo/W ALO BiLGi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle