15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 TEMMUZ1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 United States Istanbul'da fstanbul Haber Servisi- Mil- yarlarca lira harcanarak ger- çekleştirilen restorasyondan sonra Türk karasulanna ka- zandınlan tarihi "Savarona" yatının hemen ardından, dün- yanın 3. büyük transatlantiği olma özelliğini taşıyan"United States" de önceki akşam İstan- buJ'a getirilerek, yüzer otel, yapılmak üzere Tuzla Tersa- nesi'ne çekildi. Armatör Kahraman Sadı- koğlu, 'United States' transat- lantiğinin kendisine sigorta. ulaşım ve kredi faizleriyle bır- likte toplam 4 milyon dolara mal olduğunu açıkladı.(Fotoğ- raf: MUHARREM AV D1N) Gençkızın iııtüıar girişimî ISTANBUL (AA) - Bakır- köy'de sevgilisiyle tartışan bir genç kız, 6 katlı bir apartma- nın çatısına çıkarak intihar et- mek istedi. Genç kız, ablasının ikna etmesiyle intihardan vaz- geçti. Nazire Yeşiltaş (24) adlı genç kız, sevgilisi Güray Çam iJe arası bozıtlduğu için intihar girişiminde bulundu. Olay ye- rine gelen Nazire Yeşiltaş'ın ablası Aysu ve eniştesi Tekin de kendisini ikna etmek için ça- tıya çıktılar. Yeşiltaş, ablasının konusma- ları üzerine intihardan vazgeç- tı. S u V U m U Z b o l -İstanbul'a yılda 10 milyon metreköp su saglayacak YeşUvadi regûlatörteri, tstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından hizmete açddı. Sözen, törende yapttğı konuşmada, "Aldığmıız önJemler ve Tannnın da yardımiyla şu anda barajlarda, kente 2 yıl yetecek su birikti" dedi.(Fotoğraf: REMZIGÖKDAĞ) Dişi aslamn haziıı sonu SOFYA (AA) - Bulgaris- tan'da. Gabrovo Hayvanat Bahçesi'nden kaçan dişi biras- lan. polisin başansız operasyo- nunun kurbanı oldu. Edinilen bilgilere göre Nora isimli 3 ya- şındakidişiaslan hayvanat bahçesinden çıkmayı başardı. Ormanlık birbölgede bir ko- vun surusüne saldıran, ancak çobanın müdahalesi üzerine kaçan Nora'yı hayvanat bah- çesi yetkililerinin bağlama ça- balan iki defa sonuçsuz kaldı. Hayvanat bahçesi ve güvenlik güçlcrinın uyuşturucu mermi- >c sahıp olmaması nedeniyle 2.5 saat süren bir maceradan sonra Nora gerçek mermiler kullanılarak öldürüldü. HABERLERIN DEVAMI OLAYLARIN ARDENDAKI GERÇEK • Baştarafi L Sayfada Vekili Bekir Sami Daçe, SP'nin kapatılmasına üzülüyor; SHP'nin durumu da açık... Sonuçta bir acıklı güldürü iz- leniyor; siyasal partilehn kapa- tılmasına fıerkes karşıt göriistey- ken Sosyalist Parti'nin kapatıl- ması, gözlerimizin önünde ger- çekleşiyor; demokrasi lafları ha- vada uçuşuyor ve kâğıt üzerin- de kalıyor; uygar dünyada "ya- saklar ülkesi" olarak Türkiye'- nin adı ajans haberlerine yan- sıyacak... SP'nin kapatüması, 12 Eylüt hukukunun tasfıyesinin ne ka- dar yaşamsal olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Bu huku- kun yasaları bir bir ayıklanma- lıdır, en başta Türkiye'nin 12 Ey- lül hukukunun temelini oluştu- ran 82 Anayasası'ndan kurtul- ması gerekiyor. YÖK Yasa- sı'ndan Siyasal Partiler Yasası 1 na kadar tarihin çöp sepetine atılması demokrusinin kunılma- sı için gerekli bir diz'ı kanun, toplumsal ve siyasal yaşama egemendir. Bu konuda yitirilecek her gün Türkiye'nin çağdaşlaşmasım ge- ciktiriyor. •*• • • g~*\ ••! ••! •• Guloksuz: Dar gelirliye konut ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Toplu Konut İdaresı Başkam Yiğit Gülöksüz, devle- tin daha önceki dönemlerde piyasa ölçüleri ve fiyatlannda konut ürettiğinı belirterek, dar gelirlileri dışladığını söyledi. "Yapılan, piyasadaki konutlan devletin üretmesiydi. Bu politi- kasızlıktır. Biz şu anda, pi>asa- da üretilmeyen ölçülerde ve fiyatlarda üretim yapıyoruz" diyen Gülöksüz, toplu konut yapımını Anadolu'ya da taşı- maya çalıştıklannı vurguladı. TKI Başkanı Gülöksüz, Cumhuriyet'in sorulannı yanıt- larken, piyasa koşullarında konut üretiminin dar gelirlileri hedeflemediğini kaydetti. Gü- löksüz, enflasyondan en büyük zaran gören ücretliler ile geliri ücretlilerle birlikte dalgalanan esnaf grabunu konut sahibi yapmayı amaçladıklannı söyle- di. Gülöksüz, "Kentleşmeden, kentlileşmeye diyebileceğimiz temel politika farklılığımız var. Ankara ve İstanbul dışında, be- lediyelerle işbirliği halinde top- lu konut yapımını bütün Ana- dolu'ya yaymaya çalışıyoruz" dedı. Toplu konut • Baştarafi1. Sayfada len belediye borçlannın TKİ'ye yükü, 740 milyar liraya yakla- şıyor. Geliştirme Destekleme Fonu'ndan (GDF) karşılanan bu borçlar için ayda yaklaşık 100 milyar lira ödeniyor. GDF'ye. ayda hemen hemen 120 milyar lira kaynak giriyor. Yerel yönetimlerin İller Ban: kası'na olan bu borcunun TKİ tarafından ödenmesi nedeniyle. GDF'den belediyelerin altyapı- lannı geliştirmek için aynlan 481 milyar liralık kaynak amaa doğrultusunda kullanılamadı. GDF'nin kullanımını belirle- yen fasıllardan 3-D'ye göre. :oplu konut amaçlı kamulaştır- na, arsa elde etme ve altyapı ağlamak için kredi sağlanması ;erekiyor. Bakanlar Kurulu kararlany- a TKİ'den kaynak aktanlan 'erier arasında. Bosna-Hersek, Vrnavutluk ve Türki cumhuri- etler de yer alıyor. Doğal afet- :r sırasında da TKİ'deki kay- aklara başvuruluyor. Bakan- ır Kurulu son olarak. Toplu Lonut ve Kamu Ortaklığı İda- îlerinin GAP'a 75'er milyar li- ı göndermelerini kararlaştırdı. Kİ, daha önce de GAP'a Ba- anlar Kurulu karan uyannca ıklaşık 6_ milyar lira gönder- jşti. TKİ, depremden zarar >ren Erzincan'da da lojman, jnut ve hastane yapacak. G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada "Düne kadar Kürt örgütlerini koruduk. Yanlış yapmışız. PKK ülkemizde de zararlı olmaya başladı" diyor. Türkiye'de yatırım yapmaktan, Türkiye aracılığıyla Türki cumhuriyetlere uzanmaktan söz açıyor. Bu örnek, bi- zimle çoğu zaman sıcak ilişkiler kurmaktan kaçınan Iskan- dinav ülkelerınde bile lehimize rüzgârlar estiğini gösteri- yor. Ikinci örnek, yine kuzeyden; Norveç'ten geliyor. Demi- relin tanımıyla Norveç Başbakanı Gro H. Brundtland "cıvıl cıvıl bir hanım." Bir araDemirel'e Türkiye'nin ekonomikdurumunusoru- yor. Başbakan "hamile"deyince kadın başbakanın gözle- ri açılıyor. Pek anlamıyor dokundurmayı, "Nasıl" diye soruncaDemirelaçıklıkgetiriyorsözüne; "enflasyona' d\- yor Norveç Başbakanı, Türkiye'dekı enflasyon hızmı soru- yor. Yanıt: Yüzde 71!.. Gro Brundtland yerinden fırlıyor. "olamaz"diyekarşıçıkıyor. "Bizde"diyor, "yüzde3." Demirel yanıtlıyor: "Bizde de. Ama aylık hız." Bu türden görüşmeler ülkeleri birbirine yaklaştırıyor, ama soğuk ilişkilerin sıcağa dönüşmesi isteklerinin ortaya çıkmasından sonra daha fazla onem kazanıyor. Bir başka örnek, liderler arası kili görüşmelerin önemi- ni arttırıyor. ABD, Bosna-Hersek olaytarına "herhangibir yaptırımdan" uzun süre kaçıncı. ABD birden denizden kontrol kararının NATOdan çıkmasına önayak olanların başında geliyor O dedi, bu dedi Bush'un elinde dünyanın en güçlü istihbarat organları, her gelişmeyi anında yetiştirecek "dost devlet adamlan" var. Fakat Bush'u, Helsinki'de etkıleyen Begoviç oluyor Bush'un bizim heyete söylediâ ne'göre Begoviç, Bosna- Hersek olaylarını öyle canlı anlatmış ki Bush neredeyse ağlayacak. Nitekim Hikmet Çetin'in uçağıyla Helsinki'ye gelirken uçakta hem ağlamış hem de ağlatmış! içerideki görünümlere gelince; tabii yine Allahlık! Birinin diğerini etkilemesi bir yana, anlaşmazlıklar sü- rüp gidiyor. örneğin, TBMM'nin olağanüstü toplanması... Iktidarın DYP kanadı, milletvekillerinin bir buçuk ay şöyle gönlünce dinlenmelerini, olağanüstü toplantıların 20 ağustostan sonra yapılmasmı istiyor. SHP kanadıysa, demokratikleşme yasaları çıkmadığı için içinden vurulmuş ve bozuk. Bir an önce, örneğin ağus- tosun ilk günleh Meclis'in çalışmalara başlamasını zorun- lu görüyor. Bir de muhalefetimiz var. RP'si aman diyor, gün geçir- meyelim, hemen. Necmettin Hoca'nın derdi demokratik- leşme değil. Baker'ınÇetin'eyazdığıbilinenlenyineleyen, ama yine de önemli mektubu "sorun yapmak". ANAP ise TO'nün rahatsızlık veren golgesınden kurtul- maya çalışırken Meclis olağanüstü toplansın mı toplan- masın mı düşünecek, uğraşacak halde değil. Ortaklar bir araya gelip karar vereceklermiş, ne zaman, bilinmiyor. Bir yandan da TÖ'den hükümete veto üzerine veto. Ada- let Bakanlığı'na benzer başka bir by-pass yasası çıkabilir diyenlere rastlanıyor. Ancak Inönü, dün bize "Devletin üst kademeleri arasında kavga çıkıyor, işler yürümüyor hava- sı vermek yanlıştır" diyor. DYP, demokratikleşme deyince Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası'nı ön plana alıyor. Demirel'in bir "itirazı var", dün bize şöyle diyor: "Su kanun çıkmamış değil, çıkmış. Ama ikinci kez çıkı- yor. Bu konuda bir şey söylenecekse bize değil, veto ede- ne söylemek lazım. Çıkarmadınız, yapmadınız diye dur- madan bize bir şeyler söyleyenler, ona bir şey söylemiyor. Oysa çıkardık, göreviyaptıkyahul" Dışarıdaki görünürnle içerideki benzeşmiyor. HAKKARİ Uçaktan bomba düştü: 2ölü, 17yaralı HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri'nin Şemdinlı ilcesine bağlı Koçyiğit köyünün Kırca mezrası Silo yaylasına bir Türk savaş uçağından bomba düş- mesi sonucu iki kişi öldü, 17 kişi >aralandı. Bölgede ve sınınn gerisinde PKK kamplan ile hareket ha- lındeki PKK'lılara yönelik ha- va harekâtında bulunan savaş uçaklanndan birisinden Silo şaylasına bomba düştü. Dün oğle saatlerinde meydana gelen ola>da iki kışinin yaşamını yi- urdiği ve 17 kişinin de yaralan- dığı bildirildi. Geçen günlerde de aynı nok- tada bir savaş uçağının yanlış- lıkla bomba fırlatması sırasında 3 kişi ölmüş 9 kişi de yaralan- mıştı. Koı luğun bahcesine düşen roket, camiann kınJma^ına > ol açu. (AHMET ŞIK) ABOnKonsolosLugu'na roket B f i 1 S f d Baker' Baştarafi 1. Sayfada büyük gürültüye yol acan ro- ket, konsolosluğun duvannı aşarak arka bahçeye düştü. Sal- dında ölen ya da yaralanan olmadı, bazı binalann camlan kınldı. Cağaloğlu'ndan Şişli'ye ka- dar çok geniş bir bölgeden du- yulan patlamadan sonra polis çevrede geniş önJemler aldı. Saldınnın gerçekleştirildiği Re- fık Saydam İlkokulu'nun cad- deye bakan köşesinde polis bir- roketatar ve kullanılamayan bir roket ile Dev-Sol örgütünün bayrağını buldu. Konsoloslu- ğun arka bahçesi de ışıklandın- larak inceleme yapıldı. Ancak gazetecılerin içeri girmelerine izin verilmedi. Biri kadın iki ki- şinin gerçekleştirdiği ifade edi- len saldından sonra polis, eşkâ- le uyan biri kadın çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Bir gazeteyi telefonla arayan kimligı belirsiz kişi, "12 Tem- muz jehitleri anısına ABD Konsolosluğu'nu tahrip ettik" diyerek, saldıınyı Devrimci Sol/' Silahlı Devrim Birlikleri adına üstlendiklenni söyledi. ABD Başkonsolosluğu'na yö- nelik saldından kısa süre sotım^ Sanyer'de bır ABD'linin otomo- biline yerleştirilen bomba, etkisiz hale getirildi. Alınaa bılgiye göre, Robert Koleji'nin de aralannda bulun- duğu tstanbul'daki ABD eğitim kuruluşlannın üst yönetiminde görev yapan Melvin A. Vittler'in oturduğu, Sanyer Çayırbaşı Caddesi 8 numaradaki Evrene- soğlu Yalısı'na dün gece kimliği belirsiz bir kişi girdi. Bahçede park eden 34 B 0784 plakalı VVolksvagen Passat marka kırnıı- zı renkteki otomobilin altına bomba yerleşüren saldırgan, yalı- nın bekçisi tarafından görüldü. Bunun üzerine kaçan şaldırganın bekçi tarafından polise ihbar edilmesi üzerine, bomba imha şanda olduğu, şaldırganın kaçtığı bildirildi. Izmir Çamdibi'nde dün gece Opel servis istasyonuna yapılan bombalı saldında bir kişi yara- landı, 30 kadar araç yandı. Bekâra kirası 300 bine konut EVREN DEĞER ANKARA- Artık ne ev sa- hiplerinin suratı. ne de "bizde bekâra ev yok" sözcükleri. Er- kek ya da bayan, bütün bekâr- lara müjdc! Ekim avından iti- baren Ankaralı bekârlar 36 metrekarelik bir konutu ayda 300 bin liraya kiralavabilecek- îer. Tabii 2-3 kişi olmalan ha- linde. Keçiören Belediyesi tarafın- dan "bekârlar için" yapımı sür- dürülmekte olan toplam 72 konutun tahsisine ekim ayında başlanıvor. Talep kabulüneey- lül ayından itıbaren başlanır- ken, tahsisler >a ılk başvuru ya da kura esasına göre yapıla- cak. Keçiören Belediye Başkanı Hamza Kırmızı bekârken ev bulamayanlardan. "Proje, be- nim de öğrencilik ve iş hayatım- da bekârken geçirdiğım sıkıncı- ların ürünü" diyen Kırmızfya yöneltuğımiz sorular ve yanıt- lan şö>le -Böyle bir proje nereden aklı- nıza geldi 7 KlRMLZI- Bekâr evleri proje- si her insanın yaşadığı bekârlık dönemcndeki sıkıntılan yaşa- mış otmasından kaynaklanı- yor. Ben de hem öğrencilik yıl- İanmda. hem de iş hayatımda geçirdiğım dönemde yaşadığım sıkıntılardan edindiğim izle- nimlerin yarattığı bir proje ol- du. Özellikle Türk toplumunda biraz da gençlere ve öğrencilere pek olunlu ve sıcak bakıimadı- ğı da bır gerçek. Yani gencin olumsuz bir şekillenme ile her gence a>nı bakışla bakıldığının toplumda varattığı sıkıntıya bir çözüm bulmak için, bir öneri, bir örnek proje yapmak için biz buna başladık. -Proje ne zaman başladı ve ne zaman sonuçlanacak? Toplam kaç konut olacak? Kaç kişi ya- rarlanabilecek? Devamı olacak mı? KIRMIZI- Proje 1991 tem- muz ayında başladı. Bu yıl 29 Ekim günii tahsis edilecek. Top- lam 2 blok, 72 konut var. Her konutta 2-3 kişi kalabilecek. De- vamı da olacak ama, sadece Keçi- ören olarak devamından ziyade projenin ömek oluşunun baş- kalannca da yapılmak istenme- sine bir mesajdır diye düşünü- yoruz. Proje şu anda tek. Ekim ayında biz bu evleri mobilyah olarak tahsis edeceğiz. Yani somyası. televizyonu. çamaşır makinesi, perdesi, bunlarla bir- likte tahsis edeceğiz ağırlıklı olarak üniversite gençliğine. Kız-erkek ayrımı da yapmaya- cağız. -Kiralar nasıl olacak? KIRMIZI- Çok duşük bir kira ile vereceğız. Şu anda bir bedel belirlenmedı. Günün koşullan- • Baştarafi 1. Sayfada Dışışleri kaynaklan, ABD Dışişicri Bakanı Baker'ın söz konubu mektubunun basına vansıdığı kadar "sert olmadığı- m" belTrterek, "mektuba yamt venlip verilmeyeceğine" ilişkin soru üzerine şu değerlendirmevı vapnlar: "Vcrilmez. sanmıyoruz. AÖDdevamlıgörüşülenmütte- tik bir ülke. Mektup da zaten vansıdığı şekılde değil. İki taraf- ici birbirine "aman teşvik ede- lim. Siz Savın Denktaş'ı teşvik cdin. Bir de bazı ters planlarda bukınmasın. Kıbrıs'ta Türk ta- rafını tatmin edecek bir durum \cir. Dikkatli davranalım'a yö- nclik bir mektup." na göre, çevrenin kira şartlan- nın altında olacak. Hiçbir zaman 1 milyon ürayı gecmez. 3 kişi kalınırsa kişi başına 300 bin lirayı da geçmez. -Bekâr olarak gelen kişi bir sure sonra evlenirse. konuttan aynlmak zorunda mı kalacak? KIRMIZI- Hayır. Tercihini kullanırsa. "ben küçük evde kalabilirim, küçük ev bana ye- ler" derse cıkmaz. Hatta talebe göre, "ben bekâr değilim, yeni evliyim "diyenleri de gözardı et- meyeceğiz. -Konutlar kaç metrekare? KIRMIZI- 36 metrekare. Küçük tip konutlar. kendileri- ne uygun mobilyalı. Ortak kul- lanım alanlan var. Örneğin, televizyon izleme, dinlenme, ça- maşır yıkama salonlan müşte- rek. Onun dışında bir oda. bir salon. bir mutfak, banyosu, la- vabosu ve duşu var. Birzamanlar Savarona'da • Baştarafi 1. Sayfada Atatürk'ün ölümünden son- ra da ben yatın ikinci kaptanı olarak görevime devam ettim. İsmet fnönü, ailesiyle bazen ge- lirdi ama. Erdal İnönü de var mıydı hatırlayamıyorum. Atatürk'ün ölümünden son- ra Şavarona'yla bir kez Pire'ye gittik. Yatın en uzun gezisi bu olmuştu. O zamanlar Yunanlı- larla aramız iyi değıldi ve yakın- laşmak isteni>ordu. Pire'ye git- tik ve zamanın Yunan kralı ile kraliçesine Savarona'da bir ye- mek verildi. Atina Büyükelçısi Ruşen Eşref Ünaydın idi. Eşı bizzat davetle ve yemeklerle ıl- gilenmişti. Dışişleri Bakanı Rüşdü Saracoğlu da Avrupa- dan Pire'ye gelerek yemekte evsahipliği yaptı." 1941 yılına kadar yatın ikinci kaptanlığını yapmış olan Ülge- zer, Savarona'yı ilk kez görevli olarak Almanya'da bulunduğu sırada Hamburg limanında görmüş ve hayran olmuş. "O zaman ıçıni görmek iste- dim ama mümkün değıldi. Günün birinde satın almıp Tür- kiye'ye getirileceğini hayal bile edemezdim" diyor. O günlerde Almanya'dan aldığı kaliteli bir fotoğraf makinesi, Savarona- da ikinci kaptanlık yaptığı dö- nemlerde işine yaramış. Maki- nayı otomatiğe ayarlayarak, Savarona'nın muhtelif köşele- rinde eşi Melahat Ülgezen ile birlikte kendi fotoğraflannı çekmiş. Bugün eski Savarona- nın iç mekânlanndan az bulu- nan bu görüntüler yatın onanl- ması sırasında da dikkate almmış. Yatı yeniden yaptıran Kah- raman Sadıkoğlu, Erdal İnönü'yü gezdirirken Atatürk'- ün odasının duvarlannın eskisi- ne benzediğini. yatağını ise başka bir yerden satın aldığ)nı anlatmıştı. Ülgezer çiftinin Atatürk'ün odasında, kütüp>- hanede ve şömine başındaki fotoğraflan, restorasyon sıra- sında mümkün olduğunca eskı- ye özen gösterildiğini kanıtlı- yor. Savarona'nın 29 Ekim 1938- de Bebek koyundaki bir başka fotoğrafı ise bugün apartman- dan geçilmeyen Bebek tepeleri- nin o zamanlar nasıl bomboş ve ağaçlıklı olduğunu gözler önü- ne seriyor. GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada ülkelerinin tekellerindedir. Sanayileşmiş dört Batılı ülkenin dünya silah ticaretin- deki payları, toplam silah üretim ve ticaretinin yüzde elli- sine ulaşıyor! "Üçüncü Dünya"adı verilen Asya ve Afrika ülkelerine yalnızca Birleşik Amerika tarafından satılan silahlar top- lam silah satışının yüzde kırk beşine ulaşıyor. Merkezi Isveç'ın başkenti Stockholm'de bulunan ve kı- sa adıyla SIPRI olarak bilinen "Uluslarası Banş Araştır- maları Enstitüsu " yayınlarına göre dünya silah ticaretin- de ilk sıra/ar, eski Sovyetler Birliği, ABD, Italya, Ingiltere, Almanya, Fransa ve İsveç gibi gelişmiş ülkeler tarafın- dan işgal ediliyor. 20. yuzyılda dünya silah ticaretinin yoğunlaştığı üç dö- nem var. Dünya silah ticaretinin doruk noktalara sıçradığı ilk dö- nem 1913 yılıdır. 1913 yıUndan sonra Birinci Dünya Sava- şı yaşanmış, uluslarası silah tekelleri bu savaştan büyük kazançlar elde etmişlerdi. Dünya silah ticaretinin 1913 yılından sonra sıçrama gosterdiği ikinci dönem, 1933-34 yılları ile başlıyor. 1933-34 yılları, Avrupa'da nasyonal sosyalist akımların güçlendiği döneme rastlıyor. 1933-34 yıllarındaki silah üretimi ve ticareti, İkinci Dün- ya Savaşı'nı hazırladı. İnsanlık, İkinci Dünya Savaşı'ndan büyük kayıplarla çıkarken uluslararası silah tekelleri bu dönemde en büyük kazançlarını elde ettiler. Dünya silah üretimi ve ticaretinin 1913 ve 1933-34 yılla- nndan sonra sıçrama gosterdiği üçüncü dönem, 1975 yı- lında başlıyor ve 9O'lı yılları da içine alarak yükseliyor! iran -Irak savaşı süresince her iki ülkeye de açık ya da gfzli yollarla silah satanlar kimlerdi? Sanayileşmiş Batı ülkeleri başta olmak üzere eski Sov- yetler ve Çin Halk Cumhuriyeti. Kuveyt işgalinden önce Irak'a kimlersilah satmışlardı? Yine aynı ülkeler! 1988 yılında binlerce Kürdün acımasızca öldürüldüğü "Halepçe katliamı'nda kullanılan kimyevi bombaları ve gazları Irak'a satanlar kimlerdi? Batılı kimyevi silah fabri- kaları. Bu gazlardan korunmak için gaz maskelerini kim- ler satmışlardı'' Kimler olacak, gaz bombalarını satan Batılı ülkeler! Bugün sanki bir büyük oyun oynanıyor. Sanayileşmiş Batılı ülkeler kendi aralannda bütünle- şirlerken eski Sovyetler Birliği topraklarında ya da Yu- goslavya ve Türkiye'de başgösteren etnik uyuşmazlıkla- rı kışkırtıp çatışmaları körüklüyorlar. Etnik uyuşmazlıklar savaşa dönüşüyor; bu kanlı piyasa ekonomisinde, gelişmiş sanayi ülkeleri, gizli ya da açık yollardan sattıkları silahlarla astronomik kazançlar elde ediyorlar. Bu kan seli, silah tekellerini ve uluslararası ticaret ve sanayi burjuvazisini güçlendirirken, hemen hemen her ülkede yeraltı ekonomilerinin "hot money = sıcak para" adı verilen kirli para işlerini üstlenen ve giderek siyasal etkinlik kazanan mafyaları yaratıyor. Batı bütünleşiyor; bütünleşirken, etnik ayaklanmalar aynı Batı tarafından körükleniyor; bu kargaşada Batılı si- lah tekelleri, çatışma bölgelerine gizli ya da açık yollarla sattıkları silahlarla büyük kazançlar sağlıyorlar. KARADAN ÜKYA 1.650.000.- + KDV EYLEMIORADA 1 YAŞANDI Fethiye Prenses Otel'de yarım pansiyon konaklama + yol; Kayaköy. Ölüdeniz, Xanthos, Letoon, Patara, Köyceğiz / Dalyan, Kaunos, tztuzu. Tlos, Saklıkent gezileri, herşey dahil. (Her Cuma çıkış. Pazar donüş) İTVt?TVTf>yT\T?TVT t f a r V A I M A V İ YOLCULUK. IDENIZDEN LIKYA | EVEVIZDEN AUP lEVİNİZE I BIRAKIYORU2 Kapınızın önünden alınıp, n gece 8 gün mavi yolculuğa çıkıp yine kapınıza bırakıldınız mı? Üstelik bu süre içerisinde extralar hariç elinizi cebinize hiç atmadan? 3.400.000.- + KDV KARADAN KARYAI ^ D E N t d N OKTASINDA1.450.000.- + KDVI YURl^JUNUZ MU? Orhaniye Kaptanköy Motel'de yanm pansiyon konaklama + yol; Turgut Köyu, Şelale. Piramit. Bayırköy, Bybassos, Kastobos. Hemitia Tapınağı, Hisarönü Köyü, Inbükü (Emel Sayın koyıO, Dişlice Adası, Bencik Koyu, Selimiye Balıkçı Kö>oi, Kızkumu, Knidos, Datça gezileri, heftşey dahil.(Her Cuma çıkış, Pazar dönüş) BATI KAKADENİ2 620.000.- + KDV BOŞA IHARCAMAYBy Hotel Ada konaklama, yol + tam pansiyon; Safranbolu, Bartın, Amasra ve Jnebolu'ya kadar tüm Batı Karadeniz kıyısı. Herşey dahil. (Alacağınız hediyeler hariç). "PARANIZ PAMUKBANK'TAN, TATİLİNİZ BAYBASOSTAN" KAMPANYAMIZ StJlÜYOR BAYBASÛS TURIZM İSTANBUL 338 86 61 - 338 16 51 Osmanağa mah. Nushet Efendi sok. 9'36 Kadıköy ANKARA 425 90 82-417 54 67 Şehit Adem Yavuz iok. 16/20 Kızılay Seyahat Acentası Işletme Belge no. 2149 I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle