Katalog

1TEMMUZ1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR Türker UNESCO'da sergi açtı • Kültür Servisi- Türkiye'nin UNESCO Daimi Temsilciliği'nde Büyükelçi Yardımcısı olarak görev yapan Engjn Türker, Paris'teki UNESCO merkezinderesimve heykellerini sergiliyor. Dün açılan İnsanlığın Oyküsü' adlı sergi 2 temmuzda sona erecek. Engin Türker'in sergisinde dörtyıldır görevli bulunduğu Paris'te gerçekleştirdiği yapıtlar yer alıyor. Ahmed İzzet Paşa'nın anıları •Kültür Servisi -1. Dünya Savaşı sonrası Osmanh devlet yönetiminin önde gelen kışilerinden Ahmed Fzzet Paşa'nın anılan yayımlaruyor. Çeşitli rütbelerde, kurmay subayı, komuian olarak Tesalya, Birinci ve İkinci Yemen Seferleri. Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı'na katılan Ahmed İzzet Paşa'nın anılannı Süheyl İzzet Furgaçgünümüz Türkçesineuyarladı. Nehir Yayınlan'nda çıkacak anılann birinci cildinde Ahmed İzzet Paşa önce Meşrutiyet'e kadarki yaşamöyküsünü anJatıyor, ardından Harb-ı Umumi'ye kadarMeşruüyet'i inceleyerek Genel Kurmay Başkanlığmı, Yemen Meselesi'ni ve Balkan Savaşı'nıelealıyor. Vîyana Akademisi 300 yaşında • Kültür Servisi - Vıyana Güzel Sanatlar Akademisi, . 300. kuruluşyıldönümünü görkemli bir programla kutladı. Viyana'run ünlü Ring Caddesi'nde 'Tayfunun Gözü' adıyla bir şenlik alayı düzenlenerek Akademi'nin yeni bir yüzyıla adım atışı simgelendi. SenJik alayı sırasında dev bir saydam küp içinde bir multimedya gösterisi de sunuldu. New York kökenli SEM grubu, Viyana'daki ilk konserinde birçok bestecinin yapıtının yanı sıra John Lennon'ın kansı Yoko Ono'nun müziklerine de yer verdi. Akademi'nin sanat galerisinde ise Rubens, Rembrandt, Bosch'un yapıtlanndan oluşan bir sergi açıldı. Robert Musil'in 50. ölöm yılı •Kültür Servisi - Yüzyılımızda James Joyce, Hermann Broch ve Franz Kafka'nın yanı sıra modern romarun yaratıcılan arasında sayılan Avusturyalı yazar Robert Musil ölümünün ellinci yılında Viyanada düzenlenen çeşiüi etkinliklerle anıhyor. Nazi işgali döneminde Avusturya'dan aynbp İsviçre'ye yerleşmek zorunda kalan Musil, Türkiye'de Kamuran Şipal'in çevirdiği 'Genç Törless'in Acılan' adlı ilk romanıylla tanınıyor. Bu ilk romanında 'göriinüşte gıttikçe uygarlaşan dünya ile bu kabuğun altındaki dünya arasındaki çelişmeyi' sergileyen Musil'in tamamlayamamasına karşın başyapıtı sayılan ve birçok dile çevrilen 'Niteliksiz Adam' adb romanı da modern romanı gerek üslup, gerek içerik açısından köklü bir değişime uğratmıştı. Yaz Gençlik Kültür Okulu •Kültür Servisi- Bakırköy Belediye Tiyatrolan tarafmdan gerçekleştirilen Yaz Gençlik Kültür Okulu, 1 temmuz 1992 çarşamba günü saat 11.00"de, Aziz Nesin sahnesinde, Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir tarafından açılacaktır. 12-16yaş grubundan öğrencilerin kaülacağı okulda, tıyatro, müzik ve çevre konulannda eğitim verilecek. 4 eylüle kadar sürecek olan Yaz Gençlik Kültür Okulu'nda,. tiyatro, müzik ve çevre kulübü öğrencileri sezon boyunca gösteri ve paneller sunacaklar. Mözik Akşamları • Kültür Servisi- Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi tarafından düzenlenen •Müzik akşamlan'nın ilki bugün saat 21,00'de gerçekleştirikcek. Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapılacak olan müzik akşamında, Ipek Gürlük, I arkan Songür (piyano) ve Denız Sargut (keman) Mozart. Chopin, Bach, Beethoven gibi sanatçılardan örnekJer verecekler. 3. Uluslararası Istanbul Bienali, 16 ekimde eski Feshane'de açılacak îstanbul, farklı kültürler keııti• 15 ülkeden sanatçı- lann katılacağı İstanbul Bienali'nin kapsayıcı te- ması, 'kültürel farklılık.' 1989'dan beri yapılma- yan Bienal'in yönetmeni Vasıf Kortun, bu yıl Bie- nale 'genç ve farklT sa- natçılann katılacağını açıkladı. Kültür Servisi - 3. Uluslarara- sı İstanbul Bienali, 16 ekim-30 kasım 1992 tarihleri arasında, Büyükşehir Belediyesi Nejat Eczacıbaşı Sanat Müzesi adını alan eski Feshane binasmda gerçekleştirilecek. Bienal bu kez tek bir çatı altında toplanacak- ve İstanbul'un öteki sergi alan- lan Bienal dışı değişik sergilenn yapılabilmesi için kullanıma açık kalacak. 19. yüzyılda bir tekstil fabri- kası olarak kurulan ve 8 bin metrekalik bir alanı kapsayan Feshane binası bundan böyle sanat üreten bir niteliğe kavu- şacak. Yapının restorasyon projesi, Musee d'Orsay ve Pompidou Sanat Merkezi'nde- ki Modern Sanat Müzesi'nin miman Gae Aulenti tarafından gerçekleştiriliyor. 3. Uluslara- rası îstanbul Bienali Yönetme- ni Vasıf Kortun'un verdiği bilgi- ye göre Feshane binasının res- torasyonu Bienal tarihine ka- dar tamamlanacak ve bina Bie- nalle birlikte Büyükşehir Bele- diyesi Nejat Eczacıbaşı Sanat Müzesi adıyla hizmetegirecek. Damşma Kurulu'nda Jale Ereen, Günsel Renda. Nilgün Özayten ve Oya EczacıbaşTrun Feshane'nin Sümerbank'a bağlı bir tekstil fabrikası olarak işietildiği 1930lardan bir görüntü. Şu sıralar restore edilen Feshane, Bienalle birlikte çağdaş sanat müzesi olarak hizmete girecek. yer aldığı 3. Uluslararası İstan- buJ Bienali'nin kapsayıa tema'- sı olarak 'kültürel farklılık' sap- tandı. Kültürel farklılıktan an- laşılan. coğrafi. etnik ve cinsel kökenler, cinsel secim ve benzer ölçütlerin aynşıklığı olduğu ka- dar, belli bir sanat yapıtının üretebildiği farklılıklar. Başka bir deyişle. kültürel farklılaş- manın ortaya çılçanlması bu serginin tek ilgi alanı değil.Bie- nal Yönetmeni Kortun, İstan- bul kentinin Bienal çerçevesin- deki konumunu şöyle açıkladı: •İstanbul, gümimüze dek ge- len tarihi örgüsüyle. farklı kül- tür ve yapılanmalara ber zaman ev sahipİiği etmişrir. Coğrafi konumuyla da Doğu ile Batı, Kuzev ile Günev arasında bir 'ara', bir 'eşik' olma konumun- dadır. Orhan Pamuk'un romanı 'Kara Kitap'uı bir bölümünde görüldüğü gibi Boğaziçi tüm bu tarihleri içen ve içeren, yok eden, ancak kapsayan derin bir tünel- dir. Dolayısıyla İstanbul, kültü- rel farklıİığın belki ber kentten önce gelen ev sahibidir.' Kortun'un verdiği bilgiye gö- re bu kez Bienal'e kaülacak sa- natçılann kültürel farklıhğı ir- delemelerinin yanı sıra günü- müzün nabzını tutmalan, mümkün olduğu kadar genç olmalan ve gelecek vaat etme- leri ön plana çıkanldı. Bienal'e resim, heykel, enstelasyon ve video sanatından işlerle 15 ülkenin sanatçılan katılacak. Küratörlüğünü Vasıf Kortun'- un üstlendiği Türkiye bölü- münde Setinı Birsel, Gülsün Karamustafa, Hakan Onur. Hale Tenger ve Canan Tolon'- un yapıtlan yer alacak. Bienal'e Türkiye'nin yanı sı- ra ABD, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Fransa, Hollanda. İngiltere, İspanya, Israil, îtal- ya, Kanada, Polonya, Roman- ya ve Rusya'dan sanatçılar katılacak. Beral Madra'nın yönetmen- liğinde gerçekleştirilen ilk iki Bieoal'in ana teması 'Gelenek- sel Yapüarda ve Geteneksel Çevrede Çağdaş Sanat' olarak belirlenmişti. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nca düzenlenen Uluslararası İstanbul Bienali'- nin üçüncüsü, Körfez krizinin yanı sıra Vakfm ve Türkiye'nin içinde bulunduğu zor koşullar. Bienal'e uygun bir mekan bu- lunamaması gibi nedenlerle bu yıla ertelenmişti. Kraliyet Filarmoni Orkestrası'nın genç solisti, kemana Tasmin Little Lıgilizlerîıı cfŞğerli Hiııt taşı• TasminXıttle'ın adı Hintçe- ı I -—^=^====^=^===^=2 en, pjnk Fi• TasminLittle'ın adı Hintçe- de değerli bir taş anlamma geli- yor. Çok iyi bir komedyen olan babası, Tasmin'e her şeyden önce gülmeyi öğretmiş. Tasmin, "Müziğin dışında başka ya- şantınız yoksa müzik dünyanız da bomboştur" diyor. EVtN tLYASOGLU Tasmin Little, Kraliyet Filarmoni Orkestrası'nın kemana solisti.. Koca- man bir kahkaha atıyor: "Öyjesine mutlu ve neşeli bir çocukJuk geçirdim ki! Babam ünlü bir aktör. Çok iyi bir komedyen. Bize her şeyden önce gül- mesini öğretti. Beni önce piyanoya baş- latülar. sonra bir keman verdiler elime. fşte, çalgım bu dedim ve öylece sanldım bu işe. Adım Hintçeden geliyor: Değerli bir taş. Bizimkiler değişik olsun diye koymuşlar. Şimdi kimseye Tasmin ol- duğumu anlatamıyorum. mutlaka Tamsin haline çeviriyorlar İngilizcede. Ama ben oldukça değişiğim"- Tasmin Little, yılda yetmişe vakın konser veriyor, plaklar yapıyor. ingil- tere'nin genç, gözde kemancılanndan biri. Bugün keman dünyasmda pek çok yetenekli bayan sanatçı olduğunu ve ge- nelde herbirinin, işe harika çocuk diye başladığını hatırlatıyoruz. "Ben hiçbir zaman harika çocuk de- ğildim. Neyse ki kimse bana harikasın, daha iyi olmahsın diye baskı yapmadı. Müzik anlayışımı zaman içinde değer- lendirme şansım oldu. Ben öyle, bir ge- cede fılan keşfedilmedim. Her şey iyi dü- zenJenmiş bir program içinde gelişti. O, birdenbire keşfedilen üstün yeteneklerin kişilik sorunlanndaki dengesizliği de yaşamadım. Her zaman sosyal ya- şantım, arkadaşlanm ve ailem ile birük- te müzik dünyamı da yürüttüm. Müzi- ğin dışında başka yaşantınız yoksa mü- zik dünyanız da bomboş demektir." Tasmin Little'ı, James Judd yöneti- mindeki İngiltere Kraliyet Filarmoni Tasmin Little, giysilerini, çalacağı yapıtın dönemine göre seçiyor. Little, İstan- bul'daBruchçalarkeı romantikbirdekolteelbisegiydi(TBRAHtMGÜNEL) çıkartü. "Giysilerimi seçerken çalmakta ol- duğum yapıtın dönemini gözetirim. Bruch çalarken giydiğim romanük de- kolte giysiyi Mozart'ta giymem söz ko- nusu değildir." Henüz çok genç olduğu- nu söylerken gençliğin müziğine ne den- li ilgi duyduğunu soruyoruz: "Yüksek sesli müzik dinleyemiyorum. Ama Que- Orkestrası eşliğinde Max Bruchun ünlü keman konçertosuyla dinledik. Gerçek biryeteneği olduğunu, kusursuz bir müzik kumaşıyla dokunduğunu kanıtladı. Belki biraz daha tutku, bu denli romantik bir yapıt için biraz daha derin tutku gerekti. Pınl pınl tonu, ter- temiz yayı ile eşlikteki orkestrayı da ege- menliğine alarak güzel bir Bruch en, Pink Floyd gibi müziğin hay- raruyım. Türk müziğini duymamıştım. Bugün Topkapı Sarayı'nda çalan o tari- hi.müziğe bayıldım. Ne kadar gizemliy- di!" Bir de çağdaş müzik üstüne fikir- lerini soruyoruz: "Birçok çağdaş beste- nin ilk çalınışıru yapüm. Aslında pek çok şey besteleniyor, ama birkaçı yanna kalacak." Tasmin Little, 1986da Gu- ildhall Müzik Okulu'nu alün madalya ile biürmiş. Daha sonra Kanada'da Lo- rand Fenyves'ninöğrencisi olmuş: "Hiç- bir zaman belli birstilin insanı olmak is- temedim. Belçika-Fransa ekolünden >ola çıkıp Amerikan (Galmian) stiline yöneldim. Tek boyutlu değil. geniş bir açıdan bakmalı stillere." Tasmin Little'ın en sevdiği olay, İn- giltere'de sokakta yürürken tanınması. Bir de, değişik ülkelerde verdiği konser- ler. Oralarda dinleyiciyi gözlemliyor. Kimi çok cıddı. kimi soüstle yaşıyor; ki- minin espri anlayışı yüksek, kimi de çok bağımlı geleneğine. Çin'den Güney Amerika'ya kadar her yeri kanş kanş biliyor artık: "Bütün yıl yalnız bir hafta tatilim vardı. İskoçya'da geçirdim. Ama bir gün bile İstanbul'da olmak bana yep- yeni boyutlar kazandırdı." Aslında çok genç duruyor. Yeni par- layan bir yıldız olarak yaşını soruyoruz: "Hiç de genç sayılmam, 27 yaşında- yım" diyor. Ya evlilik düşünceleri?.. "Plak şirketimdeki tonmeisterle ni- şanlıyım. Sanınm dengeli bir evlilik ola- cak, çünkü sanatçılann ne kadar kap- risli olduğunu biliyor." FESTİVALDE BUGÜN • Asuka Geleneksel Japon Dansları Topluluğu / Atatürk Kültür Merkezi Bü- yük Salonu, 18.30 • Roma Virtüozlan Oda Orkestrası / Aya İrini, 18.30 FESTİVALDE YARIN • Ballet du Nord / Açıkhava Tivatrosu, 21.30 Dünya Mimarlık Günü'nde MSÜ'de forum Kültüreldeğerlere sa\gıb mimarlık • Mimarlar Odası'nın düzenledigi forumun ko- nusu, 'Sürdürülebilir Kalkınma İçin Mimarbk ve Koruma Mevzuatımız.' KültürServisi-TMMOB Mi- marlar Odası İstanbul Büyük- kent Şubesi, 1 Temmuz Dünya Mimarlık Günü etkinliği ola- rak, "Sürdürülebilir Kalkınma İçin Mimarlık ve Koruma Mevzuatımız" konulu bir fo- rum düzenledi. Forum, bugün Fındıklı Mimar Sinan Univer- sitesi Oditoryumu'nda saat 13. 30-19.00 arasında gerçekJeşti- rilecek. Toplantıda sürdürülebilir kalkınma kavramı, doğal ve kültürel değerlere saygılı bir mimarlık ve kentleşme süreci açısından irdelenecek. Kültür ve Tabiat Varbklannı Koruma Yasası üzerinde düşünülen de- ğişikükler bu bağlamda ele ah- narak tartışılacak. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Oktay Ekinci, Prof.Dr.Gün- düz Gökçe ve Nurdoğan Öz- kaya'nın açış konuşması ya- pacaklan etkinükte, Kültür Bakanlığı tarafından hazırla- nan "Geçmişimiz geleceğin te- melidir" isimli multivizyon gösterisi sunulacak. Prof.Dr.Işık Aydemir'in yö- neteceği forumda; Prof.Dr. Metin Sözen, Prof.Dr.Bülent Özer ve Prof.Dr.Yıldız Sey "Korumada kalkınma ve kül- tür", Besim Çeçener, Prof.Dr. Haluk Sezgin, Ziyaeddin Bil- gin "Türkiye'de ve Dünyada Koruma", Prof.Dr.Emre Kongar, Prof.Dr.Doğan Ku- ban ve Yücel Gürsel "Koruma Politikalan", Prof.Dr.Ümit Serdaroğlu, Prof.Dr.Mehmet Çubuk ve Doç.Dr.Cengiz Eru- zun "Korumada SİT kav- ramı" ve Prof.Dr.Halet Çam- bel ile Prof.Dr.Nuşin Asgari "Taşınır Eserlerin Korunma Sorunlan" konulannda konu- şacaklar. Oktay Ekinci'nin yöneteceği tartışma bölümünde ise Kül- tür ve Tabiat Varlıklan Genel müdürü Altan Akat, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü En- gin özgen ve Prof.Dr. Mete Tapan'ın önkonuşmalanndan sonra tartışma konuşmalan yapılacak. Seslendirme sanatçüarmdan eylem TRT ve özel TVye boykot kararı Kültür Servisi-Sesiendirme sanatçılan. TRT ve özel tele- vizyon seslendirme studyola- rında ucret, odeme ve çalışma koşullannın iyileştirilmemesi halinde bugünden itibaren tüm stüdyolarda boykot yapa- caklar. Seslendirme Sanat- çılan Derneği (SES-DER)Baş- kanı Ejder Akışık ,200 imzah dilekçeyle Tiyatro Öyunculan Derneği (TO-DER) tarafın- dan başlatılan boykot eylemi- fti desteklediklerini belirtti. TO-DER Yöneum Kunılu adına açıklama yapan Ahmet Gülhan, İstanbul'da 200-250, Ankara'da 150-200 seslendir- me sanatçısının resmi ve özel TV kuruluşlannda, olağa- nüstü çabalarla yayın açığını kapatmaya çalıştıklannı belir- terek, on yıldır enflasyon hızının çok altında ücretlerle veçağdışı koşullarda seslendir- me yaptıklannı vurguladı. yüzde 200 zam orarunı aştığını vurguladı. Hak etüklen zam veçahşma koşullannı düzeltme istekleri kabul edilinceye kadar boykot yapma karan alan seslendirme sanatçılan, aynca, "sadece meslek ve şeref haysiyetini ko- rumak açısından boykot süre- since büyük çoğunluğun hilafı- na, çıkar sağlamak için seslen- dirme yapan kişileri kamuoyu- na teşhir ve meslektaşlığa ya- kışmayan bu olası tutumları nedeniyle bu kişilerle birlikte seslendirme yapmama kararı aldıklannT'açıkladılar. Seslendirme Sanatçılan Derneği(SES-DER) Başkanı Ejder Akışık, TO-DER tara- fından başlatılan "TRT'yi boykot" eyleminin yanında olduklarını, kendilerinin de bu eyleme kaülmasıyla TRT ek- ranlannm sesinin tamamen kesileceğini bildirdi. Akışık, • Seslendirme sanatçılan ücret. ödeme ve çalışma koşullannın iyileştirmesini istiyorlar.Bu durumun düzelmemesi halinde 200 imzah dilekçeyle Tiyatro Öyunculan Derneği(TO-DER) tarafından bugün başlatılacak boykot eylemini Seslendirme Sa- natçılan Derneği de (SES-DER) destekliyor. Gülhan, TO-DER Yönetim Kurulu olarak ocak ayında TRT Genel müdürü Kerim Aycün Erdem'e, önceki yıllar- daki kayıplan hesaba katma- dan, yalnızca 1990-91 yılla- rında enflasyonla eriyen mik- tann yüzde 130 olduğunu an- latarak, şubat ayında zam yapılacağı vaadi aldıklannı an- cak temmuz ayına gelinmesine karşın, TRT tarafından hiçbir zammın yapılmadığını, çalış- ma ve ödeme koşullannın iyi- Ieştirilmediğini bildirdi. Özel T.V. kanallannın da TRT'yi temel alarak. aynı biçimde davrandığma, hatta bu konu- da sanatçılann direnme eğıli- mini kırmaya çalıştıklanna dikkati çeken Gülhan, sanatçı- lann ücret artımı taleplerinin "amaamız yayını aksatmak değildir, ancak yetkilileri uzun zamandır geniş çaplı bir boy- kota gidileceği konusunda uyanyoruz. Buna rağmen, hâlâ haklarımız ödenmedi" dedi. Ejder Akışık, geniş çaplı boykota gidilmesi halinde, TRT'nin eînde seslendirilmiş program kalmayacağmı belir- terek, "TRT böyle bir ihtimale karşı şu günlerde seslendirilmiş program stoklamaya başladı." biçiminde konuştu. SES-DER Başkanı, TRT- nin seslendirme sanatçılanna olan yaklaşık 400 milyon lira borcunu ödememekte diren- mesi halinde, Ankara'da bu- lunan seslendirme sanatçıları- nın da 3 günlük bir uyarı boy- kotu yapacaklarını ifade etti. 16. yüzyılda yazılan 'Itırlı Bahçe' müstehcenlikten yargılanıyor Savcıya göre müstehcen,, bilirkişiye göre eğiticiKûltür Servisi - Tunuslu üp bilgini ve bilge Şeyh Ömer İbn-i Muammed el Nefzavi'nin 16. yüzyılda yazdığı "Uırlı Bahçe" adlı Arap Seks Elkitabını Türk- çeye çeviren Nevzat Erkmen ve yayımlayan İlhan Güngören'in cezalandınlmalan istendi. 23 haziran günü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan dunışmada Cumhuriyet Savcı- sı Hasan Hüseyin Günay, kita- bın "müstehcen" olduğuna inandığını beu'rterek "Itırlı Bahçe"yi dilimize çeviren Nev- zat Erkmen ile Yol Yayınlan'- ndan yayımlayan İlhan Gün- gören'in 30'ar milyon lira para cezasına çarptınlmalannı ve ki- tabın imha edilmesini istedi. Prof. Dr. Duygun Yarsuvat, Prof. Dr. Erol Cihan ve Prof. Dr. Köksal Bayraktar'dan olu- şan bilirkişi kurulunun daha önceverdiğivekitabın"müsteh- cen olmadığını" saptayan rapo- runa karşın sava Günay, esas hakkındaki mütalaasında ki- tabın "müstehcen" olduğunu belirterek şu istemde bulundu: "Mehmet İlhan Güngör'e ait Yol Yayınlan tarafından bastı- nlan, Hüseyin Nevzat Erk- men'in çevirisini yaptığı. "Iürlı Bahçe' kitabının 16. yüzyıl Arap seks elkitabı olarak yayı- mının yapıldığı, kitabın içeri- sinde çeşitli cinsel birleşme ör- nekleri, seks örnekleri. seks tat- min yollan gibi hususlann an- latıldığı. dolayısıyla bilirkişiler raporuna rağmen olayın müs- tehcen olduğu dosya kapsamı, kitap asb ile anlaşıldığından. sanıklann eylemlerine uyan TCK'nın 426/ılk, 427,2 ve 119. maddeleri gereğince ayn ayn cezalandınlmalanna karar ve- rilmesi kamu adına talep mü- talaa olunur." Sava Günay'ın "Itırlı Bah- çe"'nin "halkın ar ve haya duy- gulannı incittiği ve cinsi ar- zulan tahrik ettiği" yönünde görüş bildirmesine karşılık, sa- nıklann avukatı Tayfun Ak- çay, davahın gelişiminde adli hata ve yaralar olduğunu belir- terek İstanbul Basın SavcılığY- nın kitabı toplatma ısteğınin Bilirkişi Kurulu, 'Itırlı Bahçe'nin temel cinsel bilgiler veren, öğretici ve eğitici bir kitap oldu- ğunu belirtti. Cumhuri- yet savcısı, kitabın 'müs- tehcen' olduğunu söyle- yerek imhasını istedi. Duruşma 23 temmuza ertelendi. Nöbetçi Sulh Ceza Mahke- mesi'nce geri çevrildiğini, yapı- lan itiraz sonucu kitabın Nö- betçi Asliye Ceza Mahkemesi'- nce toplauldığını vurguladı. Tayfun Akçay şöyle dedi: "Gü- nümüzde müstehcenlik kav- ramı çok deği^ti. Kitabın cinsel arzulan tahrik edici nıtelikte ol- duğu görüşüne katılmıyorum. Özel TV'lerde neler gösterili- yor. 60 milyonluk Türkiye'de 3 bin baskısı olan ve Arap dün- yasını belgesel ve tarihi veriler ışığı altında anlatan bir kitabın halkın ar ve haya duygularını ayağa kaldırması imkansız." Ote yandan daha önce mah- kemeye sunulan bilirkişi rapo- runda, "Itırlı Bahçe"nin, temel cinsi bilgileri okuyuculanna ulaştıran, folklorik nitelik taşı- yan bir kitap olduğu belirtilmiş- tı: "Bugün birçok konuda ın- sanlara cinsi bilgiler verilmekte ve bu konuda okullarda bilgiler aktanlmaktadır. Malumlandır ki cinsi ilişkı- lerle ilgili toplumun moral yapısını sağlamak amacını gü- den yasal düzenlemeler çağlar içinde değişik birgörünümgös- termektedir. "Eski Batı ve Doğu toplum- lannda cinsiyet konusu hiçbir zaman tabu niteliğini almamış- tır. Sözgelimi Eski Roma ve Yunan toplumlannda cinsel konularla ilgili bir sınırlama ge- tirilmemiştir. Batı toplumunda Hıristiyan dıninin gıttikçe etkili olması sonucu 19. yüzyıldan sonra cinsi konular üzerinde bağnazbirahlak anîayışının or- taya çıkmasıyla müstehcenlik kavramı genışletılmıştir. Doğu toplumlanna baktığımızda da cinse! konulann hoşgörü ile karşılandığı görülmektedir. Ni- tekim dava konusu olan 'Itırlı Bahçe" adlı kitap. 16. yüzyılda kalcmc alınmış olduğu anlaşı- lan ve cinsi konulan kendisine esas alan biryapıttır." Prof. Dr. Duygun Yarsuvat, Prof. Dr. Erol Cihan ve Prof. Dr. Köksal Bayraktar'ın imza- lannı taşıyan bilirkişi raporun- da, "Bir eserin cinsel heyecan yaratmasının da müstehcenlik için ölçü olamayacağı, bilimsel ve öğretici, eğitici çalışmalann müstehcenlik dışında kaldığı" belirtilerek "Itırlı Bahçe"yle il- gili şu görüşe yer verildi: "Kitabın. yazılmış olduğu asnn şartlanna uygun olarak kaleme ahndığı, birtakım temel cinsel bilgiler verildiği ve folk- lordan yararlaruldığı, zamanın sosyal görüntüsünü okuyucu- ya nakletüği anlaşılmaktadır. Kitabın içeriginde cinsel ko- nulann kaba, iğrendirici ve ip- tidai bir şekilde anlatılmadığı görülmektedir.Kitabın muhte- vası eğlenceli bir üslup ile yazılmıştır. Kitap muhteva itibanyla öğ- retici ve eğitici bir niteliğe de sa- hiptir..." Duruşma. dosyanın incelen- mesi için 30 temmuza ertelendi.