Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1TEMMUZ1992 ÇARŞAMBA HABERLER Anayasa Komisyonu • ANKARA (ANKA) • DYP Grup Başkanveküi Bekir Sami Daçe,eylül ayından sonra anayasa konusunda referanduma gidebileceklerini belirterek, Anayasa Komisyonu'nu, Meclis'in tatilde olduğu günlerde olağanüstü toplantıya çağırabileceklerini söyledi. DYP ve SHP'nin sunduğu 10 maddelik ortak anayasa değışiklıği taslağı üzerinde genelbiranlaşma sağlanamadı. Komisyon çarşamba günü son olarak toplanacak. Bekir Sami Daçe, Meclis'in tatile girmesirun ardından anayasarun geneli üzerinde DYPile SHParasındadaha önce başlatılmış olan dcğişiklik görüşmelerinin hızlandmlacağını söyledi. Kahvetfnin annesi öktö • SAMSUN(AA)- Anavatan Partisi İstanbul MilJetvekili ve Eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci'nin annesi öldü. Ankara'da dün ölen Fatma Kahveci'nin cenazesi bugün Samsun'a getirilerek Büyük Cami'de kılınan öğle namazmdan sonra asri mezarlıkta toprağa verildi. Karayalçııfdan öğütler • ANKARA (AA) - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın belediye başkanlarının "param yok" diyerek yakınmamaları gerektiğini vurgulayarak "Parasız da iş yapmanın yolunu bulmak zorundayız" dedi. Karayalçın, SHP'nin yeni belediye başkanları için düzenlediği eğitim semineri çerçevesinde bir konferans verdi. Sosyal demokrat belediyeciliğin özünde kaynak yaratmak ve yaratılan kaynakları etken kullanmamn yattığını belirten Karayalçın, "Bütün kaynaklan harekete geçirmeli ve bu kaynakları etken kullanmalıyız" diye konuştu. Karayalçın, sosyal demokrat belediyelerin asfalt, yol, kanal gibi klasik hizmetlerde mutlaka başarılı olmak zorunda bulunduğunu belirtti. Demirel Fınlandiya yolcusu • ANKARA (AA) - Başbakan Süleyman Demirel'in Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de gerçekleştirilecek AGİK zirvesine katılmak üzere 4 günlük bir ziyaret için 8 temmuzda bu ülkeye gideceği bildirildi. Başbakan Demirel, Helsinki'de 8-M temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek AGİK zirvesi sırasında çeşitli ikili temasiarda da bulunacak. Demirel, cuma namazını da burada kılacak ve 11 temmuzda Türkiye'ye dönecek. İzat hakkında soruşturma • ANKARA (AA) - Kültttr Bakanı Fikri Sağlar tarafmdan gümrük kapılarına yazı yollanarak aranan "Kültür ve Turizm Bakanhğı Musteşar Yardımcısı" Altuğ İzat'ın yurtdışına izin tarihleri dışında 3 kez çıktığı belgelendi. Kültür Bakanhğı yetkilileri Atatürk Havalimanı giriş-çıkış verilerine göre müsteşar yardımcısının yasal iznini Tûrkiye'de geçirdikten sonra yurtdışına çıküğmın belirlendiğini söylediler. Adlitatil gelenek • ANKARA (AA)- Ankara Cumhuriyet Başsavcısı M.Fadıl Inan, adli tatilin kaldınlmasına karşı olduğunu belirterek, "Adli tatil, cumhuriyet tarihimizle yaşıt olan bir geleneğimizdir" dedi. Başsavcı İnan, adli tatilin sadece hâkim ve savcılar için değil, vatandaşlar için de gerekli olduğunu söyledi. Mahkemelerin yıl boyunca kapasitelerinin çok üzerinde çahştıklanna dikkat çeken Inan. "Adli tatil belli bir iş birikimine neden oluyor. Bu doğnı, ancak adli çalışanlann daha verimli jlabılmeleri için belli bir süre 'inlendirilmeleri gerekir" Grup toplantısmda, İzmirmilletvekili Demir, Özal'ı hizipçilikle suçladı Yılmaz: ANAPliderpaıtisi olmamalı• Yümaz'ın gruptoplanüsındapartiyi bderpartisi olmaktan kurtarma karannda olduğunuaçıklaması, Okhık Koyu'ndaki evini ANAPmiDetvekiBerineaçöğını duyuran Cumhurbaşkanı OzaTa mesaj olarak değeriendirikü. Toplantıda mflktrekülerinin, Özal'adeştirUerini diİegetirrneleridedikkatçekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, dün partisinin grup toplantısmda, kendisine ve partisine yö- neltilen eleştirileri reddederken "ANAP'ı kimsenin güdümüne sokmadım. Eskiden ol- duğu gjbi, sadece bir kişinin karar aldığı ve hepimizin onun ağzına baktığı bir parti ol- maktan kurtarmarnız lanm" dedi. Yılmaz'ın grup toplantısmda partiyi lider partisi olmaktan kurtarma karannda oldu- ğunu açıklaması, Okluk Koyu'ndaki evini ANAP milletvekillerine açtığını duyuran Cumhurbaşkanı Özal'a mesaj olarak değer- lendirildı. Yılmaz, konuşmasında aynca ken- di arkadaşlan hakkında ortaya atılan tüm yolsuzluk iddialannı da reddederek, "Ancak bu iddialardan bağımsız yargı organlan tara- fından, biri dahi hükme bağlanırsa, o arka- daşımızın benim partimde yeri yoktur" dedi. Dünkü grup toplanüsında milletvekilleri- nin, Özal'a eleştirilerini dile getirmeleri de dikkat çekti. ANAP İzmir Milletvekili Timur Demir, "milletvekillerini Okluk Koyu'nda kabul edeceğirü" duyuran Ozal'ı, parti içinde hizıp yaratmaya çalışmakla suçladı. Demir parti yöneticilerine "basiretsizlik" eleştirileri- ni yönelten Semra özal hakkında da disiplin mekanizmasımn harekete geçirilmesini iste- di. Ambulans yolsuzluğuyla suçlanan eski sağlık bakanlanndan Halil Şıvgın da. yaptığı konuşmada, partiden suçlamalara karşı ken- disine destek gelmediğini belirterek "Özal'a da sahip çıkılmıyor" dedi. Cumhurbaşkanı'- nın yalnız bırakıldığını belirten Şıvgın. "Özal'a sahip çıkalım" dediği sırada İstanbul milletvekili Temel Gündoğu oturduğu ver- den "Sen özal'ı bırak kendi pisüğini temliz- le"diyelafatü. Genel Başkan Yılmaz, ANAP grup top- lanüsınm sonunda yaptığı konuşmayla ken- disine ve parti yöneticilerine, yöneltilen eleşti- rilere yanıt verdi". Yılmaz, ANAP'ın "yolsuzluk partisi". "güdümlü parti" ve "ihülal ürünü" olmakla suçlandığını anımsatarak şöyle devam ettı. "Henüz genel başkan adayı iken ANAP ı lider partisi olmaktan kurtarmak için göreve talip oldugumu söyledkn. ANAP'ı demok- ratık bir kıtle partisi halıne getırmek ıçın go- rev istedim. Kararlan birlikte aldığımız bir güdümüne sokmadım. Sadece sizin ortak ira- dir. Bu partinin siyasi sorumluluğu hepini- parti istediğimi söyledim. Bu düşünceleri ay- denizin güdümüne ben girdim. Eğer bir tek zindir" dedi. nı sıcakhkta koruyorum. Ben görevde bulun- arkadaşım benden farkh bir tavır bekliyorsa, Yılmaz, partinin eskiden lider partisi oldu- duğum bir yıhk surede. ANAP'ı kımsenm ben onu yerine getirmem. Bu parti hepinizin- ğunu hatırlatarak " Eskiden olduğu gibi sa- p a r t i s i n i n T B M M grubu toplant.s.nda konuştu. (Foto|raf: AA) dece yukanda bir kişinin karar aldığı ve hepi- mizin onun ağzına baktığı bir parti olmaktan kurtulmamız lazım" dedi. Yılmaz, yolsuzlukla suçlandığı halde, par- tisinin kendisine sahip çıkmamasından yakı- nan Halil Şıvgın'ın sözlerini cevaplandınrken de "Benim için de yolsuzluk iddialan var. Ben partiden destek istemiyorum" dedi. Yıl- maz şöyle konuştu: '- "KEIB anlaşması Türkiye'nin öncüsü ol- duğu, çok önem verdiği, çok üst düzeyde bir katılımla imzalanmasını sağladığı bir anlaş- madır. Burada önemli olan yetki meselesi değildir. Türk devletinin bu anlaşmaya devlet olarak izafe ettiği önemdir. Eğer o anlaşmaya büyük önem atfediyorsanız Devlet Başkanı'- na imzalatırsınız. Maalesef hükümet savaşan Azerbaycan ile Ermenistan'ı ayru masanın etrafında bir araya getirmekle övünürken, kendi Cumhurbaşkanı'nı aynı masaya oturt- mamak gibi vahim bir hata işlemiştir" Yılmaz, konuşmasında, miletvekillerinden içeride konuşulanları, dışanya aktarmama ri- casında bulundu ve "Devletin imkânları kul- lanılarak kazarulan seçimleri, bizi yıpratmak için kullanmalanna müsaade etmemek lazım. Bunu parti içi hesapla değil. bütün arkadaşla- rımın parti sorumluluğu içerisinde karşılama- sı gereken bir durum ve partimize yönelik bir tehdidin karşılanması olarak görüyorum" dedi. Türkiye'deilk kezbasılacak Kürtçe Kurançalışmalarını M.Ihsan Arslan yürütüyor Kürt sorununaislamiçözüııı• Kürtçe Kuran'ın Kürt kökenli İslami kanadın Kürt sorununa artan ilgisinin bir göstergesi olduğu ve İslami kanat içerisinden tepki görebileceği belirtiliyor. Kürtçe Kuran daha önce Irak ve Suriye'de farkh lehçelerle yazılmış olmasına karşın, Türkiye'de ilk defa hazırlanıyor ve Kirmançi lehçesiyle basılacak. KEMALYURTERt din yoluyla çözüm^rayan^sî^ Kurt V'e K u r a n ' na'irlayan M. Ihsan Arslan. Zaman gaze- Kürtçe Kuran'ın sayfa görüntüsü yukandaki örnekteki gibi olaeak. mi kesim, Kürtçe Kuranı Ke- t e s i e s k i s a n i b i - Arslan, Kürtçe Kuran'ı Kürt halkına İsla- Sağ tarafa Kuran'ın Arapça aslı, sol tarafta Arap harfleri ile Kürtçe rim yayımlayarak, atağa geçi- m i görüşleri doğrultusunda hazırladıklarını söyledi. ceviri, aşağıda ise Kuran'ın Latin harfleriyle Kürtçe çevirisi yer alıyor. yor. Zaman gazetesinin eski sahibi M.Ihsan Arslan, yayım- layacağı Kürtçe Kuranı Ke- rim'in, Arapçadan Kürtçeye ceviri çalışmalanru sürdürüyor. Arslan, Kürtçe. Kuranı Ke- rim'e, özellikle İslami kesimin tepki gösterebileceğiru belirte- rek, "Islam dinini benimsemiş Kürtlere. kendi hizmet anlayışı doğrultusunda bir katkıda bu- lunmayı amaçladığını" söyledi. İslami kesimin Kürt sorunu- na olan ilgisinin değişmediği. İslami kesim içerisinde Kürt kökenlilerin oluşturduğu bir kanadın "özeleştiri" yaparak soruna olan ilgjlerini arttırdığı belirtiliyor. Kürtçe Kuran'ın, İslami görüş içerisinde yeni tar- tışmalara yol açabileceği ifade ediliyor. Kürtçe Kuran, Latin ve Arap alfabesine göre ayn ayn Kürt- çeye çevrildi. Her sayfada Latin ve Arap alfabesine göre Kura- nın. Kürtçe çevirisinin yanı sıra Arapça aslı da bulunuyor. Da- ha önce Suriye'de ve Irak'ta Süryanice lehçesi ile hazırla- nan, Türkiye'de de el yazması metinler halinde bulunmasına karşın. bugüne kadar basımı gerçekleştirilemeyen Kürtçe Kuranı Kerim, Kirmançi lehçe- sine göre hazırlandı. Türkiye'de ilk kez basılacak olan Kürçe Kuran çalışmalan- nı yürüten Zaman gazetesinin eski sahibi M. İhsan Arslan. İs- lami kesimin Kürt sorununa bakışı ile Kürtçe Kuran çalış- malanna ilişkin sorulanmızı şöyle yanıtladı: - Kuranı Kerimi neden Kürt- çeye çeviriyorsunuz? ARSLAN- Hizmet boyutu var. Bugüne kadar dili ve kültü- rü yok sayılmış ve yasaklanmış bir kitleye, bir halk kesimine kendi anadiliyle, Allah'ın ne muradettiğini götürmek ciddi bir hizmettir. Eğer böyle bir hizmeti onlara götürebilirsem. veya götürmeye vesile olursam, doğrusu görevini kısmen yap- mış bir insanın huzurunu duya- nm. Bir de Kürt halkı için yapı- lacak böylesi kültürel boyutu da olan bir çahşmadan dolayı, yanlış anlaşılma korkusunu da yenmiş oluyorum. Kürt sorunu bugünün Türkiyesi'nde çok önemli ve tek sorun olmasına rağmen, biz Müslümanlar için sorunlardan yalnızca birisi ola- rak kabul edildi. Türkiye'nin birçok sorunu var. bu da bun- lardan biriydi ve biz Müslü- manlar, birçok olaya global yaklaştık. Yani, "Eğer Tür- kiye'de kafamızda tasarladığı- ği son on yıllık süreçten dolayı süratli bir gelişim grafıği göster- di. Birçok kesimi şaşırtan bo- yutlara ulaştı. Ben olaya ilgi duyduğum anda. yani sorumlu- luğumu hissettiğim andan iti- baren İslami kimliğime zarar vermeyecek tarzda konu hak- kındaki görüş ve düşüncelerimı yayın yoluyla aktarmaya çalış- tım. - Kuran'ın Kürtçeye çevril- mesine tepki alacağınız kanısın- da mısınız? ARSLAN- İslami kesimin bana tepki göstereceğini sanı- yorum. Tepki çekme korkum. şahsıma gelecek zarardan dola- mız bir İslami anlayış iktidar yı değil. Eğer siz sahip olduğu- olacaksa; hem Türkün hem nuz. doğruluğuna emin oldu- ğunuz muhtevalan yine güzel bir üslup içinde sunmazsanız yani, üslup açısından sunarken hata ederseniz, o doğrunuzu ulaştıımak ıstediğiniz kitlenin olaya menfi tepki göstermesi- nin sorumlusu yine siz olursu- Kürdün, hem Lazın herkesin hakkı neyse kendine verilecek. böylece ülkede sorun kalmaya- cak" diye düşünüyorduk. Bu haklar nelerdir? Bunlann doğ- ru taHimını pek yapmış değil- dik. Sonra Kürt sorunu geçirdi- Genelkurmay'm açıklamasına göre uçaktan düşen bombalar vatandaşlara zarar verdi Zararınbilançosu: 2 ölü 9 yarah • Hakkâri'nin Ormancık Köyü civannda, Genelkurmay'm açıklamasına göre inisiyatif dışı düştüğü bildirilen ve iki kişinin ölümü, 9 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan "köye düşen bomba olayfnın soruşturulduğu bildirildi. beğinin öldüğünü öne sürdü. Olayı kınayan Karataş. •"Hükümetin bir yandan de- mokrasi havarisi kesildigini. bır yandan da kendi toprakla- nnı uçaklarla bombalayıp. yaylada bulunan çocuk ve ka- dınlan öldürdüğünü" öne sü- rerek "Bu anlayışın demokra- tikleşmeyle ilgisi >ok" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) - Genelkurmay Başkan- lığı. Hakkâri'nin Ormancık Köyü civannda önceki gün 2 kişinin ölümü ve 9 kişinin.,ya- ralanmasına yol açan bomba- lama olayı ile ilgili soruşturma başlattı. Genelkurmay, olaym "bölücü eşkiyaya yönelik ha- rekât sırasında, bir uçaktan pılotun inisiyatifı dışında ve teknik bir anza nedeniyle bomba düşmesi neticesinde" gerçekleştiğini bildirdi. HEP Genel Sekreteri Ahmet Kara- taş, Hakkâri'nin Şemdinh il- çesinin Ortaklar muhtarhğına bağh Ormancık (Begata) Kö- yü ile iki yaylasının 6 Türk savaş uçağı tarafmdan bom- balandığını, olayda 2 kişinin öldüğünü, 9 kişinin de yara- landığını öne sürdü. Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla İHşkiler Şu- besi'nden konuya ilişkin ola- rak şu açıklama yapıldı: "Konuyla ilgili yapılan araştırmada, 29 Haziran 1992 pazartesi günü bölücü eşkiya- ya karşı Ormancık batısında ve Irak hudutlan içerisinde yapılan silahıı keşıt esnasında. pilotun inisiyatifı dışında ve teknik bir anza nedeniyle uçaklann birinden düşen bir bombanın patlaması sonucu bölgeye yakın vatandaşlanmı- zın zarar gördüğü tespit edil- mıştir. Olayla ilgili soruştur- maya devam edilmektedir." HEP Genel Sekreteri Kara- taş da dün yaptığı yazılı açık- lamada. olayda ölen ve yarala- nanlann. yaylaya süt sağmak için gıden kadınlar. ot biçen köylüler ve çocuklar olduğu- nu savundu. Bombalanan yaylalann Sılo ve Xanesore yaylalan olduğunu da belirten Karataş, olayda. 18 yaşındaki Helal Samur ile 8 yaşındaki Gülsima Samur'un öldüğünü. Zekiye Samur (42), Zahide Samur (15). Heybet Samur (55), Mırhacı Çelik (38), Mi- kail Çelik (42), Muzaffer Çe- lik (11). Bülent Sengül (2), Zekiye Çelik (25), Fatma Sir- ken (14), Şilal Samur (6) ve Bilal Samur'un yaralandığını bildirdi. Yaralılann Van Dev- let Hastanesi'nde ledavileri- nin sürdüğünü de belirten Karataş. olayda yaraıanan vc Hakkâri Devlet Hasıanesi'n- de sezaryenle ameliyat edilen bir kadının da karnındakı be- nuz. Kamuoyunun olayı algıla- yabilme kapasitesini göz onünde bulundurmak gerekli. Örneğin" Kürt" kelimesine ba- sın, TRT yer vermiyordu. Kamuoyu Kürt kelimesiyle Kuzey lrak'tan gelen mülteci Kürtlerin sayesinde tanıştı. Ga- zetelerde bu konuda makale yazılırken Kürt kelimesinin ge- çeceği yer boş bırakıhyordu. Bugün TV'de radyoda bu keli- meler kullanılıyor. Bu zamanla oluyor. Zamanında Özal bile bu konuda istediği gibi konuşa- mıyordu. Ben Müslümanlann tepki göstermesine böyle bakı- yorum. - Kuran Kürtçeye ne ölçüde çevrilebilir? ARSLAN - Kuran'ın Türkçe- ye çevrilmesi ne ölçüde müm- künse, Kürtçeye çevrilmesi de o ölçüde mümkündür. Kürtçenin yazı dili olarak gelişmediğini kabul ediyorum. Bu noksanlık mı yoksa bir mazlumiyet mi bi- lemiyorum. Kürtleri idare edenlerin uyguladığı bir haksız- lığın bir sonucudur bu. Ama Kürtçenin yetersiz olduğu ko- nusuna katılmıyorum. Yine tekrar ediyorum. Türkçeye Ku- ran'ın meali ne ölçüde başarı- ise Kürtçeye de o ölçüde başan- lı olacaktır. Kuran'ın hiçbir dile tam çevirisi zaten mümkün de- ğildir. Bu "zaten yüzde yüz çe- viri yapılamıyor o zaman Ku- ran'ın çevirisi yapılmasın" diye söyleniyorsa o zaman. kasıtlı- dır. Allah, Kuranı gönderdiği kavmin diliyle göndermıştir. ama herkesin Arapça öğrenme zorunluluğu >oktur ve herkesin kendi anadiliyle Allahının ona neler söylediğinı. ondan neler beklediğini. onu neler yapmak- la mükellef tuttuğunu bilmeye hakkı vardır. - Diyanet İşleri Başkanlığı sizce Kürtçe Kuran'a tepki gos- terir mi? ARSLAN- Kuranın aslı üze- rinde bir çalışma olmadığı için bu konu Diyanet'in görev ala- nına girmiyor.Yani eğer Arap- ça bir Kuranı Türkiye'de ço- ğaltmaya kalksan. sanıyorum Diyanet buna müdahale edebi- lir. Meal için izne gerek olmadı- ğı kanaatindeyim. -Kuran'ın Kürtçeye çevirirken dil konusuda ne gibi sorunlarla karşılaştınız? ARSLAN- Kuranı Kürtçeye çevırme çalışmalan henüz ta- mamlanmış değildir. İşin tek- nik boyuüan uzayabilir. K.ürt- çede de Türkçedeki gibi öztürk- çe kelıme tartışması var. Bazı arkadaşlar daha çok öAürtçe kelimcler kullanarak hazırlan- masını istcdilcr. DYP milletvekillerinin yasa önerisine Demirel karşı çıktı Vatana ihanet suçu içinyeni düzenleme • DYP rnilletvekilleri Ahmet Neidim ile Mahmut Öztürk, Hıyaneti Vataniye Kanunu yerine. Vatana İhanet Yasası hazırladılar. Bugün TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülecek yasa önerisine, Başbakan Süleyman Demirel, bu konuda yasal boşluk olmadığı gerekçesiyle karşı görüş bildirdi. ANKARA (ANKA>- Doğru Yol Partisi (DYP) rnilletvekil- leri ANAP dönemiride çıkan- lan "Terörle Mücadele Ya- sasfyla yürürlükten kaldınlan "J^ıyaneti Vataniye Kanunu"- nun yerine yeni "Vatana İha- net Yasası" hazırladılar. An- cak Başbakan Süleyman Demirel, TBMM BaşkanlığY- na sunulan yasa önerisine, kar- şı görüş bildirdi. DYP mılletvekillen Ahmet Neidim ve Mahmut Öztürk ta- rafından haarlanan yasa öne- risi TBMM Adalet Komis- yonu'nda bugün ele alınacak. Yasa önerisine göre tarumla- nan vatana ihanet suçlan ise şöyle açıklanıyor: Anayasanın öngördüğü dü- zeni ortadan kaldırmak ve bu düzenin fıilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek, dev- letin topraklannın tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin eğemenliği altına koy- maya, devletin birliğini boz- maya, devletin bağımsızlığmı azaltmaya çalışmak. Vatana ihanet suçlan arasında aynca şunlar da bulunuyor: Halkı devlet güçlenne karşı silahlı bir isyana kışkırtmak, savaş halinde devlete karşı si- lah kullanmak, savaş halinde diğer devlet veya gruplann or- dusuna hizmet etmek, Türk devletini savaş tehlikesiyle kar- şı karşıya bırakacak şekilde, hükümetin onayı olmaksızın yabancı bir devlete karşı asker toplamak, bunu teşvik edecek şekilde sözlü, yazıb beyanda bulunmak, devletin güvenliği- ni veya iç ve dış yararlanna iliş- kin evrak ve belgeleri yok etmek, tahrip etmek, bunlar üzerinde sahtecilik yapmak, gjzli kalması gereken bilgileri temin etmek ve acıklamak. j DYP'li Neidim ve Öztürk'- ün yasa önerisinde bu suçlan işleyenlere 15 ile 24 yıl ağır ha- pis cezası verilmesi. yargılama- nın tutuklu olarak yapılması ve yargılama süresinin zorunlu bir neden olmadıkça 90 günü geçmemesi de isteniyor. Başbakan Süleyman Demi- rel de Adalet Komisyonu'nda görüşülecek yasa önerisine karşı görüş bildirdi. Demirel, TBMM'ye gönderdiği yazıda, Terörle Mücadele Yasası'yla getirilen hükümlerle bu öneri- de istenilen cezalann uygula- mada tereddütlere ve kanşık- lıklara yol açacağını bildirir- ken "vatana ihanet" suçlan bakımından mevzuatta bir boşluk bulunmadığını belirtti. Yasa önerisiyle tutuklamanın "tedbir" olmaktan çıkanhp ce- za haline dönüştürülmek isten- diğini kaydeden Demirel. "Bu hal anayasaya aykın düşebile- ceği gibi ceza yargılaması ve hukukun genel prensiplerine de aykın düşmektedir" diye- rek öneriye karşı çıktı. Kapatma davası 7 temmuzda Sosyalist Parti, Işçi Partisrne dönüşüyor İç Politika Senisi- SP Genel Başkanı Doğu Perinçek. Ana- yasa Mahkemesi'nce Sosyalist Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davanın 7 temmuzda sonuçlanacağını ve partinin kapatılmasının kesin olduğu- nu açıkladı. Perinçek, 400 yer- de örgütlenen ve Sosyalist Parti'den "bayrağı devrala- cak"" İşçi Partisi'nin, seçımkre katılmanın bütün yasal koşul- lannı da yerine getirdiğini söy- ledi. SP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nce açı- lan davanın iddianamesinde partiye yöneltilen suçlama şöy- le: "Clke ve milletin bölünmez bütünlüğünü bozmayı amaç- lamak sureıiyle faaliyette bu- lunmak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun dördün- cü kısım hükümlenne aykın dayranışta bulunmak." İddianamede suçlamaya de- lil olarak. SP Genel Başkanı Doğu Perinçekin 20 Ekim se- çimleri öncesinde televizyonda yayımlanan açıkoturumda Kürt sorununun çözümüne ilişkin görüşleri ile parti prog- ramı ve broşürlerde yer alan yazılar gösteriliyor. Anayasa Mahkemesi raportörü hâkim Mehmet Turhan. partinin is- nat edilen suçu işlediği yönün- deki raporunu da mahkemeye sundu. Sosyalist Parti Genel Başka- nı Doğu Perinçek, partinin kapatılmasına ilişkin olarak açılan davayı bir kontrgerilla cinayeti olarak niteleyerek, Anayasa Mahkemesi'nin Tür- kiye'nin başında bir bela oldu- ğunu, Sosyalist Parti'nin değil. asıl kapatılması gerekenin bu mahkeme olduğunu söyledi. Perinçek şöyle dedi: "Sosyalist Parti'nin kapatıl- ması işçi sırufına karşı işlenmiş bir cinayettir. SP'nin kapatıl- masına bayram öncesi karar verildi. Karar, Milli Güvenlik kurulu Sekreterliği'nde alındı. Yani bu karan Anayasa Mah- kemesi değil. Milli Güvenlik Kurulu verdi. Partinin kapatıl- masını generaller istedi. Ana- yasa Mahkemesi, MGK'nın taktikçisidir. Onlar bu kararla- nyla bızim elbiselerimizi bı- çakladılar." Perinçek. Sosyalist Parti'nin kapatılmasının ardından İşçi Partisi'nin devreye gireceğini, işçi sınıfının partisiz kalmaya- cağını söyledi. Perinçek, genel başkanhğını yapacağı İşçi Par- Visi'nin 400 merkezde örgüılen- diğıni. seçimlere katılmak için bütün yasal şartlan da yerine getirdiğini açıkladı.