23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1TEMMUZ1990 ÇABŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Muttalibov'un tadesi istendi • MOSKOVA (AA)- \_zerbaycan Içişleri Bakanı kkender Hamidov, devrik Oevlet Başkanı Ayaz Vf uttalıbov 'un yargılanmak izere halen sürgünde k ld Vloskovadan Bakü'yegeri götürülmesi ıçın Azerbaycan parlamentosu başkanlık drvanına başvurdu. 14 ınayısta gerçekleştirnıe)e çalıştığı darbegirişiminin \anı sıra ülke dışındaki hanka hesaplannda milyonlarca dolar saklamak suçundan da mahkemeye vermek istiyor. Ancak Rusya üe? Azerbaycan arasında bir adli işbırlığı anlaşması bulunmadığından. Vluttalibov'un Azerbaycan'a iadesınin nasıl saglanacağı bilinmiyor. Rusya: İlk reaktöp kapandı • MOSKOVA (AA) - Eski SŞCB'nın nükleer silahlar için plütonyum üreten ilk rcaktörü dün kapatıldı. Rusya basınında yer alan haberleregöre Sibirya'run güneyindeki Krasnoyarek bölgesinde, yerin 250 metre alunda inşa edilmış olan 7 nıilyon metreküp hacimli tesisteki reaktör. 30yıldan uzun bir süredir çabşıyordu. Tesis, 1950'liyıllann başında, hüküm giymiş çalîşma kampı işcıleri tarafından inşa edilmişti. Pravdagazetesi.bu reaktörün 1995yılında kapatılması planlanmış olduğu halde, faahyetinın dün sona erdirilmesi ıçın talimat verildiğini açıkladı. El-Fetih liderine suikast•SAYDA(AA)-Filistin lCurtuluş örgütü'nün en önemli kollanndan biriolan El Fetih örgütü'nün komutaru AJbay Enver Madi, Lübnan'ın Sayda kentinde bir suikast sonucu dün öldürüldü. Polis yetkihleri. sayılan belirlenemeyen saldırganlann. TSİ 10.10 sıralannda, arabasıyla gitmekteolan Madi'ye otomatik silahlarla ateş açtıklannı söylediler. Yetkililer. saldın sırasında başından, göğsünden ve lcarnından yaralanan 43 yaşındaki El Fetih Komutaru Madi'nin kaldınldığı hastanede öldüğünü belirtiler. Polis, Madi'nin 3 korumasının da saldında yaralandıâru kaydetti. Kınm Ukrayna'nın • MOSKOVA (AA) - Rusya ıle Ukrayna arasında lartışma konusu olan Kınm Yanmadası. Ukrayna Parlamentesu'nda dün kabul edılen biryasayla kesın olarak Ukrayna'nın bir parçası halinegeldi. Kınm'ın statüsüne ilişkin olarak dün benimsenen yasa. Kınm'ın özerklik statüsünün Ukrayna devletinin güvencesi altına alınması karşıbğında, tüm Kınm vatandaşlannın aynı zamanda Ukrayna vatandaşı olduğunu ve Kınm Anayasasf nın Ukrayna Anayasası'na aykın olamayacağını hükme bağlıyor. 'Rusya'da darbe tehNkesi var' • MOSKOVA (AA) - Rusya Dışışleri Bakanı Andrei Kozyrev, ülkedeki muhafazakârlann Boris Yeltsin'i devirme girişiminde bulunmalannın gerçek bir olasılık olduğunu söyledi. Kozyrev, lzvestia gazetesine vcrdiği demeçte, Rusya'da bugünküdurumun 1933 yılındakı Almanya'ya benzediğini, o zaman da Almanya'dakı demokratik kuvvetlcrin bir bölümünün milliyetçi güçlerle ittifaka girmişolduklannı söyledi. Komünist vefaşistaşın eğilımlere atıfta bulunarak, Rusya'da da bugün aydınlann "vatanscverlik" kisvesiyle, "kırmızı vc kahverengi güçlerin"etkisi altına gırdiğıni bildircn Kozyrev. bu dönemde herkesin "vatan haini" suçiamasma karşı duyarlı olduğunu söyledi. Hükümet, Budiafsuikastından sorumlu olanlann ortaya çıkanlacağına ilişkin halka güvence verdi Cezayirşoku atlatmavaçahşıyor• Cezayir radyosunun suikasttan hemen sonra verdiği haberin aksine, Muhammed Budiafın katilinin öldürülmediği ve sağ olarak ele geçi- rildiği açıklandı. Hükümet, suikastınardında bir örgütünbulunduğun- dan kuşkulanıyor. Ülkede durumun sakin olduğu bildirildi. Dış Haberier Servisi - Cezayir'de Devlet devlet dairelerinin de normal mesailerini Başkanı Muhammed Budiafın önceki gün yapılan bir suikast sonucu öldürülmesinden sonra ülkede durumun sakin olduğu bildiril- di. Cezayir televizyonu. Cezayir radyosunun suikasttan hemen sonra verdiği, katilin oldu- rüldüğü yolundaki haberinin aksine, önceki gece katilin yakalandığını duyurdu.Televiz- yonda katilin konuşturulup, suikastın ardın- daki örgütün ortaya çıkanlacağına ilişkin hükümeün acıklamasına yer verildi. Ajanslar. Budiafın öldürüldüğü, aşın din- cilerin kalesi sayılan Annaba kentinde ya- şamın normal olduğunu ve sokaklarda gü- venlik güçlerine rastlanmadığını bildirdiler. Kentte okullar ve dükkânlann açık olduğu. sürdürdüğünü belirttiler. Başkent Cezayir'de de önceki gecenin ol- dukça sakin geçtıği. dün sabah sokaklarda işsiz gençlerden başka kimsenin göriilmediği bildirildi. Başkentte dincilerin ağırlıkh ola- rak yaşadıklan semtlerde de herhangi bir olay çıkmadı. Ancak bazı duvarlara "Budiaf bir şeytandı". "Kutsal adalet yerini buldu" ve "Allah büyüktür. Zaferimiz yakın" şek- linde sloganlar yazıldığı görüldü. Ajanslar, ülkenin batısındakı diğer büyük kentlerde de durumun sakin olduğunu bildirdiler. Cezayir televizyonu, Cezayir radyosunun Budiafın katilinin öldürüldüğü haberinin aksme önceki gece katilinin öldürülmediği- ni, korumalar tarafından yakalandığını du- yurdu. Cezayir Yüksek E)evlet Komitesi adına televizyondan okunan bildiride, halka uyanık ve sakin olma çağnsı yapıldı. Bildiri- de, Cezayir yönetiminin, Devlet Başkanı Bu- diara düzenlenen suikastın ardındaki örgu- tü ortaya çıkarmaya kararlı olduğu. belirtil- di. Cezayir radyosu, suikasttan hemen sonra resmi kaynaklara dayanarak verdiği haber- de, Budiafın bir kişi tarafmdan vurularak öldürüldüğünü ve saldırganm da Devlet Başkanı'run korurnalan tarafından öldürül- düğünü bildırmişti. Bu arada Devlet Başkanı Budiaf a düzen- lenen suikastın kaç kişi tarafından yapıldığı tartışmalannın başladığı bildirildi. Cezayir resmi kaynaklannın suikastın bir kişi tarafın- dan gerçekleştirildiği yolundaki açıklama- lanna rağmen Annaba kentindeki görgü taruklan dün suikastı yapanlann iki kişi ola- bileceğini belirttiler. Aralannda gazetecile- rin dt bulunduğu görgü taruklan, suikastın çok iyi hazırlanmış olduğu ve tek bir fanati- ğin işi olamayacağı görüşünde birleşiyorlar. Cezayir Devlet Başkanı Budiaf, bugün yapılacak törenle toprağa verilecek. Siyasi gözlemcijer, Budiafın öldürülme- sini Cezayir yönetiminin güvenilirliğine cid- di bir darbe olarak nitelerken bütün Magrip ülkelerinin bu olaydan etkilenebileoeğini be- lirttiler. İngiliz Times gazetesinde yer alan bir yo- rumda Budiafın İslamcılann iktidara gel- mesini engelleyen rejime saygınlık kazandı- rabilmek için 27 yıllık sürgünden sonra ülke- sine geri getirildiği kaydedildi.Yonımda, Cezayir'de meydana gelen suikastın benzer sorunlann yaşandığı Tunus, Fas gibi diğer Magrip ülkelerini de sarsabileceği belirtile- rek "Köktenci Jslamcılar, bütün Ortadoğu'- da cesaretlenip daha da radikalleşecekler" denildi. Financial Times gazetesinde yer alan bir başka yorumda da Devlet Başkanı Budiafın halkın da kaüldığı bir toplantı sı- rasında öldüriilmesinin, Cezayir yöneti- minin düzeni sağlama gücünü sorgulanır hale getirdiği kaydedildi ve "Budiafın öl- dürülmesi, rejimin güvenilirliğine ciddi bir darbe vurdu" denildi. Magrip ülkelerinden Libya lideri Mu- ammer Kaddafi, Budiafın öldürülmesinden sonra ülkesinin Cezayir'in yarunda yer ak- cağını söyledi. Libya haber ajansı Jana, Kaddafi'nin önceki gece Cezayir Başbakanı Sid Ahmed Gazali'yi arayarak Libya ve Ce- zayir arasındaki yakınlığj vurguladığını bil- dirdi. Mısır ve Venezüella'da Budiafın öldürül- mesi nedeniyle üç günlük resmi yas ilan edi- lirken Senegal'in başkenti Dakar'da AJfrika kıtasının liderlerini bir araya getiren Afrika Birliği Örgütü toplantısı, Budiaf a saygı du- ruşuyla başladı. Lordlar Kamarası'nda göreve başlayan Thatcher, 'Demokrasiye Selam' adıyla kasetdoldurdu DemirLeydi şimdi de Barones olduLpNDRA(Cumhuriyet) Eski Ingiltere Başbakanı Mar- garet Thatcher, siyasal yaşamı- nı bundan böyle Lordlar Ka- marası'nda "Barones" sıfatıyla sürdürmeye hazırlanırken, İca- set ve CD'leri vitrinleri süslü- yor. "Demokrasiye Selam" adlı kasetinde Thatcher, Amerikan başkanlanndan Abraham Lin- coln'ün ünlü bir söylevini "dra- matik bir eda" ile okuyor. Ken- dı adını taşıyan vakfına gelir sağlamak amacıyla piyasaya çı- kartılan kaset ve CDHerin ka- setçi dükkânlannı "adeta istila ettiğini" yazan Daily Mirror gazetesi. "satışın iyi gitmediği- ni" belirtti. BaşbakanJığı döneminde, parlamentonun senatosu sayı- lan LordlarKamarası'nı"emek- liler kulübü" diye küçümseyen Thatcher, ideolojisini sulandı- rarak kendisine "ihanet eden" mirasçısı Başbakan John Ma- jor'ın "Birleşik Avrupa" yö- nünde attığı adımlan bundan böyle Lordlar Kamarası'nda eleştirecek. Hatta, Maastricht Anlaşması'nın sonbaharda gö- rüşülmesı sırasında aleyhte oy vereceği bile öne sürülüyor. Thatcher ile birlikte LordJar Kamarası'na, görüşlerine önem verdiği kadar. hiç ısına- madığı eski bazı bakanlan da alındı. Hükümetin önerisi ve Kraüçe'nin onayı ile eski baş- bakanlar, bazı önemli eski ba- kanların. Lordlar Kamarası'na "terfi ettirilerek" siyasal dene- yimfcrinden yararlanılması bir gelenek. Barones Thatcher, EMI şir- keti ile anlaşarak "Demokrasi- ye Selam" adlı bir kaset ve CD kaydı yaptı. Thatcher, demok- rasi konusunda tarihi bir soyle- vi, dramatik bir ses tonu ve rad- yo tiyatrosu edası ile okuyor. Söylev. ABD Başkanı Ab- raham Lincoln'ün 1863 yıhnda, Amerikan iç savaşının sonucu- nu saptayan en kanlı çarpışma- lara sahne olan Gettysburg kentinde yaptığı konuşma. Abraham Lincoln'ün kentte iç savaş ölülerinin gömüldüğü mezarlıkta yaptığı ve "Gettys- burg Söylevi" diye bilinen ko- nuşması, demokrasinin üstün- lüğünü sa\Tinan bölümleri ile söylev tarihinin baş yapıtlann- dan. Söylevde, "Demokrasi, halkın halk tarafından ve halk için yöneülmesidir" cümJesi, demokrasinin şimdiye kadarki en uygun tanırnlanndan sayılır. Oğlu Mark Thatcher'ın giri- şimi ile kurulan Thatcher Vakfı'na gelir sağlamayı amaç- layan kaset ve CD'lerin ne hız- da saulacağı merak konusu. Erivan'dan ikîkoşul • Ermenistan, Minsk Konfe- ransı'na hazırhk niteliğinde Roma'da yapılan Karabağ top- lantısında, görüşmelerin devamı için Karabağ'ın bağımsız temsi- lini ve "Azeri saldınlannın dur- masını" şart koştu. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Roma'da sürmekte olan Karabağ acil durum toplantılannın üçüncüsünde de, Ermenistan sonın çıkardı. Karabağ'daki Ermenilerin temsilcileri toplantılara ka- tılmıyor. Karabağ sorununa siyasi bir çözüm bulunması için toplanması öngö- rülen Minsk Konferansı'na hazırhk nite- liğinde olan Roma toplantısında Erme- nistan'ın. iki şart öne sürdüğü bildiriliyor. Önceki gün başlayan üçüncü tur Roma toplantılan konusunda Ankara'daki yet- kililerden alınan bilgiye göre, Ermenistan toplantılara oldukça "geç geldi." Toplan- tıya geç gelmenin siyasi bir taktik olduğu- nu belirten dışişleri kaynaklan, Ermenis- tan'ın toplantıya girer girmez iki "ön şart" koyduğunu bildiriyorlar. Bunlardan binncisi. toplantılara "Ka- rabağ bölgesindeki Ermenilerin temsilci- si" statüsüyle katılan Ermenilerin, bu statü sürdüğü sürece acil durum toplantı- lanna katılmayacaklan oldu. Ermenis- tan, Karabağ'ın bağımsız olarak temsil edilmesini istiyor. Azerbaycan ve diğer ülkeler, Karabağ'da iki halkın yaşadığmı söyleyerek. çatışan taraflann temsilciler yoluyia katılmasını savunuyor. Ermenistan'm ikinci önkoşulu ise, "Karabağ'daki Azerbaycan sa'dınlan sürdükçe görüşmeye oturmayacaklannı" söylemeleri olduğu belirtiliyor. Azerbay- can'ın. Ermenilerin işgal ettiği Karabağ ' topraklannı geri almak için savaştığına dikkat çeken kaynaklar. çatışma bolge- sinde Azerbaycan lehine gelişmeler son- rasında böyle bir talebin olmasını "hay- retle" karşılıyorlar. AGİK çerçevesınde. Beyaz Rusya'nın Minsk kentinde 23 haziranda Karabağ Konferansı toplanması öngöriilmüştü. Ancak, Karabağ'da yaşanan gelişmeler ve acil durum toplantılannın sonuçlan- maması üzerine, bu tarihte konferans toplanamadı. OĞIJLA GÖZYAŞI-\foldova'da aynlıkçı Ruslaria hükümet güçieri arasındaki çatışmalar hızından birşey yitirmeden süriiyor. Çattşmalar. Rusya ile Roman\a arasındaki iüşkilerin gerginleşmesine yol açıyor. Moskova. Rotnanya'yı Moldova hükümetine askeri yardım yapmakla suçlarken. Romanya da Rusya'vı ayrüıkçı Ruslara siJah göndermekk suçluyor.ÇatJşmaJar ve karşılıklı suçlamalar sürerken anaların yapabilecekleri tek şey çatışmalarda ölen oğullannın ardından gözyaşı dökmek.(REUTER) Dışişleri Bakanhğı, Türkiye için taşıdığı önemi dikkate alarak Rusya için senaryolar hazırladı Ankara, Moskova'yı 6 yakıntakibe 9 aldı • Soğuk savaş sonrasında ortaya çıkan ortamın, Türkiye-Rusya ilişkile- rinin olumlu gelişmesine fırsat vermeye başladığını belirten Dışişleri çev- releri, bu ülkedeki gelişmelerin Türkiye'yi dış politikası açısından çok yakından ilgilendirdiğini söylüyorlar. lişmesine fırsat vermeye başladığını belirten Dışişleri çevreleri, bu ülkedeki gelişmelerin Turkiye'>i dış politikası açısından çok ya- kından ilgilendırdiğinı söylüyorlar. Hazırlanan senaryolardan binncisi, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Bons Yeltsin'in önerdiği reformlann, gözden geçirilip yenıle- nerek uygulanacağını öngörüyor. Bu senar- yoya göre demokrasi ve serbest pazar ekono- misine yavaş yavaş, ama düzenli olarak geçi- lecek. Dışişleri çevreleri, Türkiye'nin dileği- nin bu senaryonun gerçekleşmesi olduğunu belirterek Ankara'nın bu doğrultuda, Rusya ile ilişkilerini geliştirmeyi amaçladığı bildirili- yor. Kaynaklar, Başbakan Süleyman Demı- rel'in son Moskova gezisı sırasında anlaşma- ANKARA(Cumburiyet Burosu) - Dışişle- n Bakanlığı, Türkiye'nin dış politikasında Rusya'nın oynadığı rolü göz önüne alarak bu ülkeye ilişkin senaryolar hazırladı. Türkiye'nin dış politikasının "esneklik ala- nının", Rusya ile olan ilişkilerindeki olumlu havayla arttığına dikkat çekilerek Rusya'nın "yakın takipte" olduğu belirtiliyor. Kaynak- lar, Türkiye ile Rusya arasındaki iüşkilerin olumlu olduğu 1920-1940 dönemiyle, soğuk savaş sırasındaki olumsuz ilişkiler göz önüne alındığında, Ankara'nın 1920-1940 arasında dış politika açısından daha fazla manevra alanına sahip olduğuna dikkat çckiyorlar. Soğuk savaş sonrasında ortaya çıkan orta- mın, Türkiye-Rusya ilişkilerinin olumlu ge- ya vanlan, askeri teknoloji transferi ve bu te- sislerin sivüleştirilmesi konusunda işbirliği ile doğalgaz anlaşmasının önemli olduğunu vur- guluyorlar. Türkiye. hazırlanan diğer senaryolann ger- çekleşmesinı ıstemiyor. İkinci senaryoya göre Yeltsin'e karşı olan komünist güçlerin, eko- nomik refonmlar sonucu doğabilecek ekono- mik sıkıntılan bahane ederek Gorbaçov'a hazırladıklan türden bir darbeyi gerçekleşti- receği varsayılıyor. Böyle bir durumda, ikti- dan alan komunist guçler, Rus Ortodoks Kilisesi'ndeki bazı tutucu unsurlarla birlikte "Rus milliyetçiliğini" korukleyecekler, Rus- ya'nın clindcki nükleer silahlan şantaj olarak kullanarak Batı ülkelerinden daha fazla maddi yardım aimayı hedefleyecekler. Bu durumda da iktidardaki güçler, serbest piya- sa ekonomisiylc ilgili reformlara devam ede- ceklerini açıklayacaklar, ancak bunun ya- pılabilmesi için "bir süre" demokrasiyi askı- ya alacaklar. Bu senaryo gerçekleşirse, Tür- kiye'nin bölgede banşçıl girişimlerini sürdür- meşi son derece güçleşecek. Üçüncü senaryoya göre bugünkü "ikmal şebekesinin" yarattığı sorunlar nedeniyle do- ğabilecek olan kanşıklıklar. ülkenin çeşitli bölgelerinde yoğun "grev ve gösteri" dalgala- nna yol açacak. Rusya, 1918-1921 yıllan ara- sında yaşanan benzer şekilde bir "çalkantı" ortamma düşebilecek. Bu durumda, ülkenin çeşitli yerlerinde. derebeylere benzer şekilde, "savaş yöneticileri" (vvarlord) ortaya çıka- cak. Yeltsin ve daha önceki dönemlerdeki konvansiyonel ve nükleer silahlarla ilgili uluslararası düzenlemeler "boşlukta" kala- cak. Bu arada çeşitli kaynaklar, son dönemde İran'ın içinde çeşitli kitlesel harckctlerin baş- gösterdiğı ve bu hareketlerin ancak "devlet terörü" kullanılarak bastırıldığını bildiriyor- lar. Kaynaklar. bu lıarckctlcı ın, İran'ın bu- yuk kentlerinde ortaya ı;ıktıâım ->oyle>erek ay- rıntılann alınamadığmı bıldiri>urlar. PARİS Fraıısıziş çevreleri kaygılı • Cezayir'deki olaylar, bir yan- dan siyasal çevrelerde dikkatle izlenirken öte yandan Fransız ekonomi ve iş çevrelerinde de büyük bir kaygıya yol açtı. MİŞEL PERLMAN PARİS - Tarihi bağlar sonucu, Fran- sanın Kuzey Afrika'daki "nüfuz alanı" içine giren Cezayir'deki olaylar, bir yan- dan siyasal çevrelerde dikkatle izlenirken öte yandan Fransız ekonomi ve iş çevre- lerinde de büyük bir kaygıya yol açtı. Söz konusu iş çevreleri, Cezayir ile çalı- şan Fransız fırmalanrun, uzun süredir, ekonomi alanında "açılma" ve "liberali- zasyon" beklediklerini, fakat bu konuda şimdiye kadar tatminkar bir gelişmenin gerçekleşemediğini öne sürüyor. Avnı iş çevreleri, aynca Devlet Başkanı Muhammed Budiaf'ın öldürülüşüyle,- Cezayir'de "siyasal bir istikrarsızlık" dö- nemine yeniden dönulmesinden tedirgin olduklannı gizlemiyor. Ekonomik alanda, "açılma"ya engel olan etkenlerin başında "idari blokaj"ın bulunduğunu kaydeden çevreler, aynca Cezayir'de alacakJı olanJann, şimdilerde "son derece kaygılı saatler" yaşadıklanna da isaret ediyor. Örneğin, Cezayir'in orta ve uzun vadeli dış borçlanrun tutannın, 1991 yılı sonun- da, 6 milyan banka kredisi olmak üzere, toplam 26.1 milyar dolar düzeyine vardı- ğı vurgulanıyor. Bu borç içinde, Fransız bankalannın alacağı ise 6 milyar Fransız Frangı dolayında. Japon bankalannın ise 3 milyar dolann üstünde alacağı bulun- duğu hesaplandı. Bununla birlikte, Cezayir yine de Fran- sa'nın devlet olarak alacaklı olduğu ülke- ler arasında "bir numaralı" yeri tutuyor. Borçlular sıralamasında 2. ve 3. yerleri de sırası ile Çin Halk Cumhuriyeti ile Mısır tutuyor. Bu arada, yeni rejimin "sıkıntı çekmemesi için" Paris'in 1992 başında Cezayir'e yeni krediler açüğına da dikkat çekiliyor. AT-TÜRKİYE ~ Istanbul toplantısı başarılı geçtî İSTANBLL (AA) - Türkiye-AT Kar- ma Parlamento Komisyonu Esbaşkanı DYP Milletvekili Tunç Bilget, iki gündür İstanbul'da çalışmalannı sürdüren komis- yon toplantılannın çok başanlı geçtiğini söyledi. Bilget, Türkiye hakkında hazırla- nan raporlarda yer alan yaşamsal nitelikli konularda taviz vermeyeceklerini belirtti. Av rupa kanadı Eşbaşkanı Belçikalı Marc Galle de " AT için demokratikleşme süreci öncelikli ilkedir" dedi. Bilget ve Galle. KPK toplantılannın ya- pıldığı Hilton Oteli'nde dün bir basın top- lantısı düzenlediler. KPK'nın her iki ka- nadınm da yeni üyelerden oluşmasına rağmen, toplantılann "çok başanlı" geçti- ğini söyleyen Bilget. komisyonun iki gün süren toplantılar boyunca, faaliyel alaru- nın yasakladığı siyasi bir konuyu günde- me aldığını belirterek şunlan söyledi: "Bu AT'ye bir jesttir. Bunu büyük bir zevkle yaptık. İlk defa ben Avrupa Parla- mentosu'nun Güneydoğu meselesiyle ilgi- li raporunu değerlendirdim ve eleştirdim. Buna komisyonun her iki tarafının da alış- ması lazım. Hiçbir eziklik içinde degiliz. Bcn Kürt meselesiyle ilgili şeyin içeriğine \c diline itiraz ediyorum. Söylediklerim doğrudur. Konuşmamda sert bir şey söy- lemcdım, ancak alışılmamış birTürk inisi- yatifı var." Strasbourg'da 7 temmuzda toplanacak Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'na sunulacak Türkiye ile ilgili "Dury ra- poru"na da değinen Bilget, "Dün (önceki gün) yapüğım konuşma da aynı zamanda Dury raporuyla ve gelcceklc ilgilidir. Ra- porun çok güzel taraflan var. Siyasi kısım- da bizım katılmayacağımız taraflar var. Burada her şcyi görüşebilmeliyiz. Ben bu- na karşı çıkmadım" dedi. /
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle