Katalog

SAYFA CUMHURtYET 19HAZİRAN1992CUMA 8 DIŞ HABERLER Dış Tûrkler Musteşarlığı • ANKARA (AA) - Tûrk kökenli cumhuriyetler arasında sosyal, ekonomik, küJtürel ve siyasi ilişkileri geliştırmek ve yapılacak yardımlan koordineetmek amacıyla, bir 'Dış TürkJer Müsteşarlığı' kurulmasını öngören yasa teklifı verildi. DYP Manisa Milletvekili Tevfik Diker tarafindan hazırlanarak DYPGrup Başkanlığı'na sunulan yasa teküfi, Başbakanlığa bağlı olarak kurulacak müsteşarljğın, Tûrk cumhuriyetlerinin yanı sıra, dünyadaki diğerTürk unsurlannın mevcut vc olabilecck sorunJanna ortak çareler ve tedbirleri geliştirme ve uygulanmasına ilişkin hûkümler de içeriyor. Türiunenistaıfc ABD Büyökelçisi • \VASHINGTON (AA) - ABD Başkanı George Bush, dağılan SSCB'den bağımsızlığıru ilan eden Türkmenistan'a Joseph Hulings'in büyükelçi olarak atanacağınj bildirdi. 51 yaşındaki Hulings, 1990 yıhndan beri ABD'nin Moskova Büyükelçiliği'nde danışman olarak görev yapıyordu. Hulings'in atanmasının senato tarafindan onaylanması bekleniyor.ABDüe Türkmenıstan arasında 19 şubatta diplomatık ılişki kuruJmuştu. Maxwell'in oğulları tutuklandı • LONDRA (Ajanslar) — Intihannın ardından Ingiltere'nin en büyük "Sahtekârı" olduğu anlaşılan Mirror Gazetesi Sahibi Robert Maxwell'in iki oğJu Kevin ve lan Maxwell, dün sabah polisçe tutuklandı. Maxwell kardeşlerle birlikte çöken Maxwell imparatorluğunun finans işlerini yürüten Bishopsgate Investment Menagement (BIM) şirketinin müdürü Larry Trachtenberg de tutuklandı. Snowhill polis karakolunda gözaltında tutulan . Maxwelller ile Trachtenberg'in, geçen yıl kasım ayında kendisine ait yattan denize atlayarak intihar eden Robert Maxwell'in yolsuzluk ve sahtekârlıklarıyla ilgili olarak sorgulandıkları bildiriliyor. 19muhabirte1 mMyontir* • ATtNA (AA) -ABD'nin Floridaeyaletinde yayımJanan " Weeldy World News"(WWN)isimli haftalık gazete, 19 muhabir gibi kısıtb bir kadroya rağmen tirajını 1 milyonun üzerine çıkardı. ABD'nin en sevilen gazeteleri arasında yer alan WWN'nın en büyük özelliğıni. sadece inanılması güç ya da ilginç magazın haberler kullanması oluşturuyor. G.AfrH(a'da çaüşnta: 15 ölü • JOHANNESBURG (AA) - Gûney Afrika'nın Johannesburgkenti yakınlannda,lnkata Ozgürlük Partisi (IFP) taraftarlannın, Afrika Ulusal Kongresi yandaşlannın yaşadıklan bir mahalleye duzenledikleri baskında 15 kişinın öldürüldüğü bildirildi. Polis yetkilileri, Inkata Özgûrlûk Partisi yandaşlannın Boipatogn yerleşim merkezine saldırâıalanyla başlayan çatışmalara 200'den fazla kişinin katıldığını ve olayda kesici silahlann kullaruldığını bildirdiler. İPlanda: Maastnicht oylandı • Dış Haberler Servisi - Irlanda'da 2.5 milyon seçmen, Avrupa'nın parasal, ekonomik ve siyasi birliğini öngören Maastricht Anlaşması'nın onayı için dün yapılan referandumda sandık başına gitti. Sonuçlann bugün akşama kadaj bclli olması bekleniyor. Son kamuoyu yoklamalanna göre lrlandalılann %49'u 'evet', %28'ı 'hayır'derken %23'ü hâlâ kararsız. Danimarka'ntn 2 haziranda Maastricht'i reddetmesinden sonra İrlanda da 'hayır' derse Avrupa Birliği tehlikeye girecek. Rusya Devlet Başkanı, ABD Kongresi'nde komünizmi kınadı ve para istedi: Komünizmcürümemeküzereöldü• Boris Yeltsin Amerikan Kongresi'nde yaptığı ko- nuşmada "Amerika, Rusya'ya ekonomik yardım yapmazsa, gelecek yüzyıllarda Amerikan demokra- sisi tehlikeye düşebilir. Çünkü 21. yüzyılda demok- rasinin geleceği Rusya'da belirlenecektir" dedi. Dış Haberler Servisi - Rusya bilir. însanlığa korku salan, sos- Devlet Başkanı Boris Yeltsin, yal huzursuzluk, düşmanlık ve ABD ziyaretini tamamlayarak görülmemiş ölçüde şiddeti ya- dün Kanada'ya gitti. yan komünizm yıkıldı. Artık ABD Başkanı Bush ile birlikte nehir kıyısında gezintiye çıkan Boris Yeltsin kravatmı çıkanprahatladı.(Fotoğraf:AP) Yeltsin, VVashington'dan ay- nlmadan önce ABD Kongresi'n- de yapüğı konuşmada, "ko- münizmin öldüğünü, hiçbir za- man dinlmeyeceğini" söyledi ve Amerika'nın Rusya'ya eko- nomik yardım yapmasını istedi. Yeltsin, "Amerika, Rusya'ya yardım etmekle kendi kendine de yardım yapmış olacaktır. Çünkü bi/ Rusya'da demokra- si ve ekonomik refonnu sava- nuyonız" dedi. Boris Yeltsin'in önceki ak- şam, Senato ve Temsilciler Meclisi'nin ortak toplandığı Kongre'de yapüğı konuşma sık sık alkışlarla kesildi. Yeltsin şöyle dedi: "Dünya rahat bir nefes ala- hiçbir zaman dirilmeyecek. Size burada güvence veriyorum. Kendi memleketimizde komü- nizmin tekrar dinlmesine izin vermeyeceğız." Kongre'ye hitap eden ilk Rusya lideri olan Yeltsin, ABD'nin Rusya'ya ekonomik yardım yapmasııu isteyerek "Amerika, Rusya'ya yardım et- mezse, gelecek yüzyılda Ameri- kan demokrasisi de tehlikeye düşebilir. 21. yüzyılda özgürluk ve demokrasinin geleceği Rus- ya'da belirlenecektir" dedi. Boris Yeltsin, Vietnam'da esir düşen Amerikalı askerlerin bir kısmının Sovyet çalışma kamplannda tutulduklannı be- lirterek Mihail Gorbaçov da da- hil olmak üzere bütün eski Sov- Bush'la Yeltsin'in imzaladıkları silahsızlanma anlasması bugune kadar yapılan en kapsamlı anlaşma 1963 yıhndangünümüzekadarbelli başlı 10 anlaşmaimzalandı ABD Başkanı George Bush ve Rusya Cumhurbaşkanı Boris Yeltsin'in nükleer füze indiriminegidecekJeri konusunda yaptıkJan anlaşmalar, bugüne kadar yapılan tüm silahsızlanma ve nükleer füze indirimi ile ilgili anlaşmalan geride bırakıyor. 1963 yıhndan bugüne kadar imzalanan silahsızlanma anlaşmalan şunlar 5ağustosl%3 Moskova Anlasması: Atmosferde, uzayda ve su altında yapılan nükleer denemelerin kısmen durdurulmasını öngörüyor. 1 temmuz 1968: Londra, Washington ve Moskova'da imzalanan nükleer silahlanmanın yayılmasını önJemeye yönelik anlaşma. 10 nisan 1972: Biyolojik silahlann yapunı ve stoklanmasını önleme konvansiyonu. 26 mayıs 1972: Kitalararası uzun menzilli füzelerin sayısını sınırlandıran SALT-I Anlasması. 3 temmuz 1974: Yeraltı nükleer denemelerinin sınırlandınlmasmı öngören anlaşma. Konferansı ağustos 1975: Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Lonferansı'nda(AGiK), ABD, Kanada ve 3 Avrupa ülkesi Helsinki Sonuç Belgesi'ni imzaladı. 18 temmuz 1979: ABD ve Sovyetler Birliği'indeki nükleer füzelerin 1985yıhna kadar sınırlandınlmasına üişkin SALT-II Anlasması. (ABD Kongresi tarafindan onaylanmadı). 8arahk 1987: Washington'da imzalanan ABD-Sovyet orta menzilli Nükleer Füzelerin Kaldınlması Anlasması (INF). 19 kasım 1990: Paris'te NATO ve VVarşpva Paktı'na üye ülkelerin başkanlan tarafindan imzalanan Avrupa'da konvansiyonel silah indirimi anlasması. 31 temmuz 1991: Moskova'da Gorbaçov ve Bush'un imzaladığı stratejik bölgelerde silah indiriminegıdilmesini iceren START Anlasması imzalandı ve 23 mayıs 1992'de Lizbon'da imzalanan protokolle yürürlüğe girdi.Amerikan Kongresi veeski Sovyet Parlamentosu tarafindan onaylanmayan START-Anlasması, üç ile beş yıl içinde karşıhkh olarak nükleer güç indirimine gidilmesini öngörüyor. yet liderlerinin bunu bıküğini söyledi. Yeltsin, "Hepsi büiyordu, an- cak bunu gizlediler. önemli olan nokta gerceğin herkesten gizlendiğı dönemin sona ermiş olmasıdır" dedi. Ülkesinin bu konuda elinde bulunan bütün bilgüen açık- layacağını belirten Yeltsin, böy- le şeylerin bir daha tekrarlan- mayacağmı söyledi. Muhafazakarlar öfkeH Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in ABD Başkanı Ge- orge Bush'la imzaladığı ve iki ülkenin nükleer savaş başlık- lannın sayısında gelecek 11 yıl içinde ücte iki oranında indiri- me gidilmesini öngören anlaş- ma, Rusya'daki muhafazakar basın tarafindan ağır biçimde eleştiriliyor. AA'nın haberine göre SSCB döneminden beri ülkenin en tu- tucu gazetesi olan Sovetskaya Rossia'da yayımJanan bir yaa- da, Yeltsin'in ABD Başkanı'na verdiği ödünler nedeniyle si- lahsızlanmanın "artık karşıhkh değil tek yanh" bir sürece dö- nüştüğü savunuldu. Yazıda, anlaşmayla Rusya'- nın en modern silahlannı imha etmek zorunda kahnasına karşın ABD'nin gelişmiş nükle- er silahlannı korumanın yanı sıra bunlann yenilerini geliştir- me olanağına da sahip olacağı görüşü ileri sürüldü. Pravda gazetesinde ise daha yumuşak olmakla birlikte yine Yeltsin'i hedef alan bir yazıda, Rusya'nın nükleer alahlan- ndan vazgeçmesiyle artık süper devlet niteliğini kaybetmeyi ka- bul ettiği savunuldu. Aşın sağın temsilcisi Vladimir Zhirinovsky'i destekleyen Ruslann sayısı hızlaartıyor Rıısya'nuı yükselen Hitler'i •Rusya'da ekonomik kriz ağır- laştıkça Zhirinovsky'nin halk arasındaki desteği artıyor. Ki- mine göre "Rusya'nın Hitler'i" kimine göre de "Rusya'nın Le Pen'i" olan Zhirinovsky iktida- ra geldiğinde Baltık ülkeleri ile FirHandiya'yı Rusya'ya kata- cağını, Rus Çarlığı'nın görke- mini yaşatacağmı söylüyor. Dtş Haberler Servisi- Rusya'da k o münizmin çökmesinin ardından ortaya çıkan kımlik arayışı sırasında. Vladimir Zhirinovsky adında bir avukat kendin- den söz ettirirken, hızla 'Yeni Sağ'ın li- deri olma yolunda. Bazılan ona Rusya'- nın 'Le Pen'i diyor. Bazılan da Hitler'e benzetiyor. Tüm bu benzetmeleri redde- den ve haklannda dava açan Zhiri- novsky, Moskova'da Ingilizee olarak yayunlanan 'Moscow Magaane'in ken- disini "Rusya'nın yeni despotu" diye ni- telendirmesini büyük bir gurur kaynağı yapıyor. Avukat bir babanın oğlu olan Vladi- mir Wolfovich Zhirinovsky 46 yaşında ve Alma Ata doğumlu. Moskova Dev- let Üniversitesi'nde hukuk ve Asya tari- hi öğrenimi görmüş, iki yıl Sovyet Or- dusu'na hizmet ettikten sonra Mosko- va'da avukathk yapmış. Zhirinovsky, geçen yılın haziran ayı- nda yapılan ve Boris Yeltsin'in ka- zandığı başkanhk seçimlerinde sürpriz bir çıİaş yaparak, 6 milyonun üzerinde oy aldı ve secimlerden üçüncü olarak çıktı. Sokaktaki Rus'un istek ve beklen- tilerini cok iyi bihyor. Partisi Liberal Demokratik Parti'nin (LDP) sloganı 'Daha az demokrasi-Daha çok ekono- mi'. Bu konuda kendine Çin'i örnek ah- yor. 'Çin'de yönetim, öğrencilerin üzeri- ne tanklannı sürüyor, ancak bizdeki yi- yecek ve ilaç sıkmüsı yok onlarda' diyor Zhirinovsky. Baü'ya karşı duyduğu nefreti gizleme gereğini hissetmiyor. Ingiliz, Amerikah, Fransız ve özellilcle Japonlardan nefret ederken, Almanlann yalnızca aşın sağcılanna yakınhk duyuyor. Hiüer ve Stalin'in başaramadığını gercekleştir- mek isteyenlere sempatisı var. Rusya Devlet Başkam secildiğinde ilk olarak Rus parlamentosunu feshedece- ğini ve Çarhk Rusyası'nın bir parçası olan Finlandiya'yı ve aynca Baltık üUce- lerini sınırlan içine alacağını söylüyor. Aslında bu konuda ünlü muhalif yazar Alexander Solzhenitsin'in görüşleri de Zhirinovsky'ye pek uzak değil. Solzhe- nitsin de Kazakistan'ın bir bölümü ile Ukrayna, Rusya ve Beyaz Rusya'yı bir- leştirmek istiyor. Zhirinovsky aynca îran'ı ve komşu ülkelerini, eski Sovyet cumhuriyetlerinde islamahğı yayma- malan konusunda uyarmış. Zhirinovsky'nin duygu ve düşüncele- rine ilişkin verdiği izlenim her türlü ince- likten yoksun. 'Rus milliyetçiliği, makul bir ölçüde paranoyayla kanşık, saf ve Vladimir Woifovich Zhirinovsky'nin kimliği: Dogum: 1946 Alma Ata, Kazakistan. (ig Rus anne-babaıun çocuğu. Eğitimi: Moskova Devlet ÜniveratesTnde hukukveAsya tarihi öğrenimi yapmış. Türkçe, Ingflizce, Abnanca veFransızca bihyor. Sovyet ordusunaikiyıl hizmet ettikten soora Moskova'da avukatlık yapmış. Poiitik kariyeri: 1990'dakiRusya Başkanhk secimterinde üçüncü oldu. Liberal Demokratik Parti'nİB(LDP) genel başkam. yahn bir milliyetçiliktir. Kahrolsun ko- münizm, kahrolsun demokratlar, kah- rolsun Batı ve Rus halkırun yıllarca çile çekmesine neden olan herkes' diyor aşın milliyetçi Rus Zhirinovsky. Eğer kendisine, Yeltsin'e karşı dürüst bir mücadele şansı tanuımazsa, bunun yalnızca Rusya için değil, tüm komşula- n için tehlikeli bir durum yaratacağıaı söylüyor. Liberal Demokratik Parti'nin avukat lideri, kimlik arayışındaki Rus halkma kimliklerini bulma konusunda yol göstereceğe benziyor. WASHEVGTON UFUK GÜLDEMIR ElleııLaipson'uhatırladınızıııı? VVASHINGTON - Ellen Laipson'u hatırladmız mı? Hani birkaç hafta önce sizlere tanıttığımız CIA analizcisi... Bu gjzli ziyaret böylesine açığa çıkınca ne olmuş biliyor musunuz? Merkez, Laip- son'a, ziyareti uzatmayıp geri dönmesi talimatım yollamış. Laipson Ankara'ya geldiğinde Baş- bakan Pemirel ile yaklaşık 1 saat görüş- müştü. Bu görüşmede Orta Asya üze- rinde de durulmuş. CIA neden Orta Asya ile ilgileniyor, anlataüm: Her şeyden önce klasik bir impara- torluk yapısı taşıyan SSCB'nin gerçek çöküşünün henüz tam manasıyla ya- şanmadığına, bugüne kadar akan ka- nın, bundan sonra akacak olanın mil- yonda bıri olduğuna inanıhyor. Eski SSCB topraklannda ve hegemonyasm- daki Doğu Avrupa'da nereye bakılsa patlamaya hazır bir sorun var. Örnegin iki gün önce eski Milli Savunma Bakanı Safa Giray'a, ABD askeri istihbarat teş- kilatınca (DIA) verilen bir brifıngde eski SSCB üzerindeki kara bulutlann daha da yoğunlaşmasının kaçınılmaz olduğu anlatıldı. Böyle bir coğrafya elbette ki ABD'- nin resmi istihbarat teşkilatımn dikkati- ni cezbediyor ve Ankara gibı, bu coğraf- ja üzerinde iyi kötü etkili olabilecek bir başkent, uzmanlann, ısühbaratçılann akınına uğruyor. Dolayısıyla, "Orta Asya'ya ilgisi artan Türkiye'nin Batı ile ilişkileri bundan nasıl etkilenir" sorusu, Demirel ile görüşmede bulunan ikinci önemü CIA'ci Roger George'un mutla- ka kafasını meşgul ediyor olmalı. Her ne kadar Türk diplomasisi bunu telaffuzdan haklı olarak kacınıyorsa da Türkiye'nin son 60 yıkhr "suyu Batı'da arayan ülke" ohnası süreci artık kapa- nıyor. ATye tam üyelik, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Abramowitz'in yö- netimindeki Camegie Endovvment'in önde gelen bölge uzmanlanndan Jenen VValker'in geçenlerde bir konferansta ifade ettiği gibi 'artık hayal'. Gerçi, SSCB yıkıldı, Azeriler ortaya çıktı diye Türklerin Baü'ya dönüklüğü son bula- cak değil. Türkler elbette ki Batı'yı ilk defa 1923'te keşfetmedi. Değerh bilim adamımız Prof. Şerif Mardin'in İleüşım Yayınlan tarafindan basılan toplu eser- lerinde bu arayışm kökeninin 17. yüzyı- la kadar uzandığı vurgulanıyor. Ancak Baü'ya dönüklükte 'Kemalist boyut'un etkisini yitirme sürecine girdiğimiz de bir.olgu. Bu iyi mi kötü mü? Ne iyi ne kötü. Lenin, Marks gibi yüzyıla damga- sını vurmuş ideologlar yıkılırken etkisi daha mevzii ohnuş Atatürk'ün tartışılır hale gelmesi doğal değil mi? Hem hangi ideoloji sonsuza kadar yaşıyor ki? İkinci ilginç nokta şu: Bu çevreler Tür- kiye'yi Orta Asya kapsamında nasıl alguıyor ki, ondan medet umuyor? Bi- zim konuştuğumuz anaüzciler, bu kap- samda yerine göre Türk ve İslam bağı- nın' değil de "Stratejik konumun' daha önemli olabileceğini söylüyor. Yani Tarihi ve kültürel bağlar', bir grup ana- lizci için Türkiye'nin o bölgeye yönelik elverişli bir sıçrama tahtası olduğu 'ger- çeğinden' daha fazla önem taşımıyor. Önümüzdeki hafta Carnegie Endow- ment'ta, Dışişleri Bakanlığı'ndan Can- dan Azer'in de Ankara'dan gelerek katılacağı bir Karabağ toplantısı var. Bu platform kuşkusuz Amerika'nın ba- kışını daha iyi anlamamıza yardımcı olacak. Üçüncü önemb nokta şu: Hani, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ma- nevi bağlar, bazı Amerikan stratejistleri için Türkiye'nin o bölgede önemli bir 'posta' ohnasından daha fazla önem ta- şımıyor diyoruz ya işte bu aşamada, ABD'nin Ortadoğu'ya bakışı ile Orta Asya'ya bakışında bazı paraiellıkier devreye giriyor. ABD'nin 1970'lerdedi- line doladığ] bir bölgesel mihver vardı: Ortadoğu'da İsraıl, Suudi Arabistan, Mısır ve Türkiye iıtifakından söz edilir- di. İşte, adı konmamış. gayri resmi, ama doğal bu ittifak son zamanlarda Orta Asya açısından da öne çıktı. ABD, Orta Asya'da da Israil, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın işbirliğini teşvik ediyor. Buna birkaç örnek verelim: Avrupa ve Kanada'dan sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardıması Tho- mas Niles, iki ay önce Temsilciler Mecli- si Avrupa ve Ortadoğu Alt Komitesi'- nde üye Lantos tarafindan yöneltilen bir soru üzerine, "Suudi Arabistan ve Türkiye'yi Orta Asya'da işbirliği yap- maya, bir arada hareket etmeye teşvik ettiklerini" açıkladı.Senato Dış Yardım ve Tahsisatlar Alt Komitesi ile Tanm Komitesi'nin eski SSCB'ye yardım ko- nusunda yaptığı ve Dışişleri yetkilile- rinin de izlediği bir oturumda ABD'nin Türkiye ve Israil'in Orta Asya'da aynı menfaatler doğrultusunda işbirliği yap- ması yönünde çalıştığı, İsrail'in Özbe- kistan ve Kazakistan'daki varlığmın bunu kolaylaştıracağı" ifade edildi. Görüldüğü gibi CIA'nin hem Orta- doğu hem de Avrupa'dan sorumlu iki önemli analizcisinin Türkiye'ye gelip günlerce dolaşması için hayli neden var. Hele ki Kemalizmin sayfasının çevrildi- ğıni koklamaya başladıklan bu dönem- de. ÇEKOSLOVAKYA Paıçalaıuııa engellenemiyor • Slovakya'nın egemen bir cumhuriyet olması için mücadele eden Meciar ile Çek lider Vaclav Kiaus arasında dün yapılan görüşme de sonuçsuz kaldı. 'KJaus, kendisine verilen federal başbakanJık görevini geri çevirerek yainızca Çek- ler'in başbakanı olmayı tercih etti. Dış Haberier Servisi - Çe- sağeğilimli Maliye Bakanı, ül- koslovakya'da, sağa Vaclav kenin hızlı biçimde piyasa eko- Klaus, Cumhurbaşkanı Vac- nomisine geçmesi gereküğine lav Havel tarafindan kendisine inanıyor. Bu amaçla "şok te- verilen Federal Başbakanlık davisini" savunuyor. görevini geri çevirdı. Böylece Vladimir Meciar ise hızlı pi- ulke bölünmeye bir adım daha yasaya gecme modelinin Slo- yaklaşmış oldu. vakya ekonomisini yıkacaği- Ajanslann haberlerine göre na, ülkede işsiz sayısını artüra- aynlıkçı Slovak lider Vladimir cagina inanıyor. Meciar'la dün sabah görüştük- Meciar, Slovakya'da eko- ten sonra gazetecilere açıkla- nomik reform paketinin yu- ma yapan KJaus, Federal muşatıbnasını, ekonomik re- Başbakan olmak istemediğini, formlar konusunda Slovakyah ' ~ " yetkililerin karar vermesini is- üyor. Slovakya'da halen işsiz- lik oranı, Çeklerin yaşadığı olmayı'Çekler'in başbakanı tercih etüğini* söyledi. Gözlemciler, Klaus'un bu açıklamasından Çekoslovak- bölgeye oranla dört misli fazla. ya'nın bölünmesinin artık ke- Sloyaklar, piyasa ekonomisine sinleşmiş sayılabileceği sonu- geçildiği takdirde, komünist cunu çıkanyorlar. Vaclav Kla- rejimden kalan hantal fabrika- us, Vladimir Meciar'la yaptığı lann kapatılacağını düşünü- görüşmede 'Çekoslovakya'nın yorlar. gelecekte alacağı şekil konu- Ancak Çekler ile Slovaklar sunda bir anlaşmaya varama- arasındaki asıl sorun, Slo- dık' dedi. sorun, vaklann aynlarak bağunsız Vaclav Klaus, Çekoslavak- devlet kurrnak istemeleri. Bu ya'da piyasa ekonimisinin mi- acıdan bakınca, sorun milliyet- man olarak tanınıyor. Merkez çilikte düğümleniyor. BAB, Ankara'ya karşı Âtina'yı kollamayacak BRÜKSEL (AA) - BAB Genel Sekreteri VViUem Van Eekelea, "Batı Avrupa Birliği'nin (BAB), bir kriz dunımunda, Türkiye'ye karşı V unanistan'ın yanında yer alma\ acağmı" açıkladı. Yunanlılann, ATden sonra BAB'a da tam üye olunca bu ör- gürü Türkiye'ye karşı "savun- ma kalkanı" olarak kullanmak niyetinde oldukları çeşiUi du- rumlarda ortaya çıkmtjtı. Av- rupa Parlamentosu Dış İlişküer Güvenlik Alt Komisyoıtu önün- de bugün ilginç açıklamalar yapan BAB Genel Sekreteri, "NATO ve BAB sözleşmeleri- nin, üyelerinin sa>unmasıyla il- gili S. maddelerinin, karşıhkh olarak her iki örgütün üyelerine karşı işJetilemeveceğini'" kesin bir dillc ifade etti. Bu konunun ilk aşamada Türk-Yunan an- laşmazlığını akla getirdiğini kaydeden Van Eekelen, gerçek- te bunun genel prensip meselesi olarak algılandığını sözlerine ekledi. Van Eekelen'in Avrupalı par- lementeıier onünde yaptığı açıklamalara göre BAB üyele- ri, Türkiye'ye vermeyi karar- laştırdıklan "ortak üyelik" staıusünün ne anlama geldiği- ni dc açıklığa kav uşturdular. Buna göre Türkiye. BAB'ın bütün faahycılerinc tam ola- rak katılabilecek Buçerçevede Türkiye'nin bakanlar konseyi ve daimi konsey toplantılan- nın yanı sıra çalışma gruplan- na da katılması öngörülüyor. Türkiye ısterse BAB tarafin- dan kararlaştınlacak askeri harekâtlara da asker yollaya- rak katılabilecek. BAB Genel Sekreteri Van Eekelen, daha sonra BAB söz- leşmesinin ünlü 5. maddesinin "ortak üyelere" karşı da işletil- meyeceğini Avrupalı pariamen- terİere bildirdi. Bu husus, alt komisyon top- lanhsına katılan Yunanlı millet- vekillerinin, genel sekreteri "hayali bir Türk saldırısı" ko- nusunda soru yağmuruna tut- malanna yol açtı. Van Eekelen. bu sorulan ce- vaplandınrken Türk-Yunan anlaşmazlığı konusunu her iki tarafın da kabul edebileceği bir çerçevede çözebileceklerini kaydetti, ancak aynntıya gir- medı. C569245 nolu pasaportumu ve silah ruhsatımı kaybettim Gcçersi/dır BuUnlann575 1463. 556 14 43 nolu telefona haber vcrmelen nca olunur. S1RRIH4SBAL Pdsjportldnmıa kaybettık. Geçersızdır. MLHTEBERHASBAL ELMASHASBAL