25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 1 Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik Türk Anonim Şirketi adına Btrim Nadi • Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Yaytn oordınaıoru: HlknKi Çetinkıya • Yazı tjlerı Müdürleri: Fasun özbilgen (Sorumlu), Celal BaşUngıç • Yazı Işlerı MUdUr Yardımcısı: Salim Alpaslan Sa> ta Duzenı Yönetmeni: Ali Acar • Adana Temsılcısı: Çetin Y ijenoglu tç Politika: Mehmet Tezkan, Istanbul Haberleri: Şcaay Kalkaa, Dış Haberler: Ergun Bakrı. Kültur: Murşil Balabanlılar, Makaleler: Sani Kınören, Spor: AMülkadir Yücelm»n, Düzeltme: Abdullah Vazıcı • Koordınatör: Ahmel Korulsao • MaJi Işler: Erol Erkul • Muhasebe: Bulent Yener • Bütçe-Planlama: Sevgi Osmanbeşeoglo • ldare: Hıiscyin Giırer • Işletme: Önder ÇeUk • Bilgi-tşlem: Nail Inal • Personel: Sevgi Bostancıoglu Basan ve ft/aı Cumhnnya Malbaaalık vc Gantttilik TJLŞ. TBrkoagı Cad. 39/41 Ca|ak>£ıı 34334 tsl PK 246 luanbul. Tcl 512 05 05 (20 huX Teta: 22246. Fu: (1) 526 60 72 • Bamkr /utkut: Zıya GOkllp Blv Inkılap S. No 19/4, Tcl 433 11 41-47. Tclcı 42344. Fu: (4) 433 05 6] • Inrir. H Zıya Blv 1352 S. 2/3, Td- 83 12 30. Tetoı: 52359, F u (Sl) 89 53 60 • Ifl lnönO Cad 119 S. No- 1 Kal I, Tcl. 19 37 52 (4 MI). lUcc 62155, Fu: (71) 19 25 78 TAKVÎM: 19HAZİRAN 1992 tmsak: 3.23 Güneş: 5.24 öğle: 13.10 tkindi:17 10 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.37 AIDStehlikesi •TRABZON (AA) - AIDS iJe Mücadele Demcği Başkanı Prof. Dr. Melahat Okuyan, Rusya'da AIDS konusunda hastane altyapısının bulunmadığını ve büyük bir salguun beklendiğini belırterek "Rus hayat kadınlan yüzünden başta lstanbul ve Karadeniz böîgesi olmak ûzere büyûk tehjike i)e karşı karşjya bulunuyoruz"dedi. Prof. Dr. Okuyan, Rus hayat kadınlannın özellikle İstanbul ve Karadeniz bölgesi için Al DS tehJikesi yarattığmı belirtti. Prens Charies'ın sevgilisi I LONDRA (AA) - lngiliz sarayının güzel ve mutsuz prensesi Diana ile kocası Prens Charles'ın evliliklerini anlatan ve olay yaratan 'Diana: Gerçek- Hikâyesi 1 adlı kitapta, Prens Charles'ın sevgilisi Camilla Parker Bowless'in (43) Prens'in peşinden Tûrkiye'ye gitüği ve birlikte tatil yaptıkları anlatıldı. Ingiltere'de salı günü satışa çıkanlan ancak bir günde tükenen gazeteci - yazar Andrew Morton'ın "Diana: Kendi Hikâyesi" kitabında, Prens Charles'ın ilişkisini hâlâ sürdürdüğü evli ve iki yetişkin çocuk annesi sevgilisi Camilla ile nasıl tanıştığı şöyle anlatılıyor: "Charles, Camilla ile ilk kez 1972 yılında tanıştı. Charles o sıralar dononmadaydı. Camilla da Prens Charles'ın polo arkadaşı ve Hassa Alayı'nda yüzbaşı şimdi tuğgeneral olan Andrew Parker Bowles'la flört ediyordu. Prens, polo oyununu ve ava meraklı bu canlı, hareketli genç kadını görünce fena çarpıldı. Genç Radyo'dan kampanya • İstanbul Haber Servisi - 99 Genç Radyo, 17 haziranda törenleaçılan köprüye "Galaia Köprüsü Dememe" kampanyası başlattı. FM kanah 89 6 M hz'den 24 saat deneme yayını yapan Genç Radyocular. İstanbullulara. "İstanbul'da bir lane Galata Köprüsü vardır. O da yanan köprüdür. Şu anda hizmete giren köprü ıse sadece 'yeni' ve sadece "köprü'dür. Lütfen ona sadece 'Yeni Köprü' deyin" çağnsında bulundu. İshale dikkat • İZMİR(ANKA)-Sıcakyaz aylannın ıshali arttırdığı ve özellikle 0-4 yaş grubu çocuklar için önemli tehlike oluşturduğu bildirildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hemşirelik Yüksekokulu öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Ayla Bayık ile araşürma görevhsi Münevver Kılıç'ın yaptıklan araştırmada, özellikle 0-4 yaş grubundaki çocuklar için ölüm nedeni sayılan ishalı haarlayıcı nedenler olarak Türİüye'de dengesiz beslenme ile enflasyonlar gösterildi. Dinç Bilgin'in açıklaması • İSTANBUL (AA) - Sabah ve Yeni Aargazetelerinin sahibi Dinç Bilgin'in Londra'da yaşayan baldızı Güner Acartürk'ün ölümünün, intihardeği], kaza olduğu açıklandı. KKTCLondra temsilcüiğinin aileye yakın yetkililerinin AA muhabirine. 'ölüm nedeninin intihar olduğu' yolundaki açıklamasına karşın, Bilgin ailesinin yakınlannca, başta intihar zannedilen ölüm olayının kaza sonucu meydana geldiği belirtildi. Koeadövüyor,kadınöklürüyorj Çftt: Kocasının dayaklanndan ne yaptıysa FatM ÖZtienir: 20 yaşında cezaevine giren genç kadının JUMMl ÜIİYtrsttfSİ Tıp FakMtKl: Kocasını öldüren kurtulamamış. O gece kocası yine sarhoş dönmüş eve, önce kocasını öldürme nedeni ise şiddet kullanması ve kadınlann sosyo-ekonomik, kültürel ve demografik dövmüş onu, zorla cinsel ilişkide bulunmaya kalkışmış. bileziklerini satmak istemesi. Özdemir bir yıllık evlilikten özelliklerini belirlemeye yönelik bir araştırma Ardından yağda yumurta isteyince tavada yağı kızdırmış ve sonra kocasını öldürdüğünde altıayhk hamıleymiş. Kızını gerçekleştirdi. Araştırmamn birbaşka amaaisebu kadınJar kızgın yağı uyuyan adamın kuJağından içeriye dökmüş. cezaevinde doğurmuş ve orada bakıyor. "kadınlık rolleri"ne ne ölçüde bağlı kalıyorlar. BERAT GÜNÇIKAN Evlendiğinde 16 yaşındaydı. 22 yaşına gırdiğınde farkına varmadan iki çocuk annesi oluvermişti. Şimdi ise 26 yaşında. Yan yaşına yakın ev- liliğinden ona kalan. çocuklannın dışında, şiddet ve mutsuzluktu. İşsiz ve aikolik kocasının dayaklanndan ne yaptıysa kurtulamamış, "Beyaz gelinliğiyle çıktığı babaevine ancak cesediyle dönebileceği" için de sessiz kalmayı yeğJemişti. O gece kocası yine sarhoş dönmüş- tü eve. önce onu, sonra çocuklan dövmüş, bu da yetmiyormuş gibı, ters ilişkide bulunmaya kalkışmıştı. Kabul etmeyince bir kez daha dövül- müştü. Adam, bir de yağda yumurta isteyince mutfağa girip bir tavada yağı kızdırmış, tam yumurtayı kıra- cağı sırada vazgecmiş, tavayla salona dönmüştü. O arada divanın üzennde sıap ka- lan adamın kulağından içeri kızgın yağı .döküvermişu. Polisler gekliğin- de adam çoktan ölmüştü. Aynur Çelik, halen cezaevinde. İki çocuğu ise Eskişehır Çocuk Bakım Yurdu'nda banndınlıyor. Fatma özdemir, 20 yaşında cezae- vinde giren genç bir kadın. Suçu, ko- casını öldürmek. öldürme nedeni ise kocasııun şiddet kullanımı ve bilezik- lerini satmak istemesi. Özdemir, bir yıllık evlilikten sonra kocasını öldür- düğünde altı aylık hamileydı. Kızını cezaevinde doğurdu ve orada bakı- yor. Aynur ve Fatma, yaşamlannın en azından onar yüını cezaevinde geçir- melerine yolaçacak bu cinayetleri iş- lemeye yükümlü müydüler? Şiddete dayalı, mutsuz iüşkilerine nokta ko- yabilmelerinin tek yolu öldürmek miydi? Benzeri ilişkileri yaşayan ansdaş- lanndan daha mı çaresiz, ya da ce- surdular? Onlan, diğer cinsdaşlann- dan ayıran neydi? Tüm bu sorulann yanıtı kuşkusuz kocasını öldüren kadınlann yaşam- lannda gizli. Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'nca yürütülen bircalışrna ise bu gjzi ortaya çıJcarmaya yönelik. Eski- şehir. Şivas, Antalya, Kütahya ve Afyon illerinde kapaü ve açık ceza- evlerindekı eşinı öldürmüş kadınlar- la yüz yüze görüşmeye dayalı bu ça- hşma, bu kadınlann sosyo-ekono- mik, kültürel ve demografik özellik- lerini belirlemeyi amaçlıyor. Araştır- manın bir başka amaa ise bu ka- dınlar "kadınlık rolleri"ne ne ölçüde bağlı kalabiliyorlar? Söz konusu cezaevlerinde toplam 28 kadınla yapılan görüşmelere göre kadınlann kocalannı öldürme yaş- lan 18-35 arasında değişiyor. Çocuk- luklannda ailelerinin ekonomik du- rumu yüzde 93 oranında iyi olmayan bu genç kadınlar için baba fıgürü, sert kararlar alan, otoriter erkek. Anne ve babalan arasında çıkan so- runJarda, annelerine karşı sıklıkla şiddet kullanıldığına tanıkiıkla geçen çocukluklannın izleri arasında aynı şiddetin kendilerine yönelmiş olması da yer alıyor. Aileleri yüzde 43 oranında aşın dindar olmasına karşın kendüeri bu- gün dinle olan ilişkılerini "Pratikte ya da düşüncede dinle ilgim yok" diye tanımlıyorlar. Anne ve baba- lanna oranla daha yüksek olan öğre- nim durumlan ise yüzde 29 okur- yazar, yüzde 53 ilkokul, yüzde 11 'i de lise olarak değişiyor. Yüzde 89'u ev kadını, yüzde 11 'i de işçi olan bu kadınlann neredeyse tüme yakınının cinsel konularda bilgilenimi sağlıksız kaynaklardan. Evlenmek ya da bir erkekle birlik- te yaşamak için çoğunluğu 20 yaşın- dan önce ailelerinin yanından ayn- lan bu kadınlann beraberliklerinin yüzde 53'ü karşüıklı isteğe, yüzde 47'si ise ailenin zorlamasına ya da kaçınlmaya dayanıyor. Yüzde 75 oranında ilk, yüzde 25 oranında ikin- ci eşlerini öldüren kadınlar arasında daha önce suç işleyenlerin oranı ise yüzde 3'ü geçmiyor. Yüzde 64'ü resmi nikahlı, yüzde 11 'i imam nikahlı, yüzde 5Tsi ise öl- dürdülderi eşinden çocuk sahibi kadınlann ilişki süreleri ise bir ile 20 yıl arasında değişiyor. Büyük oranda eşlerine ekonomik olarak bağımh olan kadınlann yüzde 80'i eşleri ta- rafından dövülmelerine karşın sağük kurumlanna başvurmamış. İlişki başladıktan sonra yüzde 54 oranında intihara kalkışan kadınlann cinayet aletleri arasında ilk sırayı ateşli silah- lar, ikinci sırayı kesici-delici aletler, üçüncü sırayı ıse ip alıyor. Cinayet sırasında eşlerinin büyük oranda alkollü olmasına karşın ken- dileri alkol ya da bir başka uyuşturu- cu almayan kadınlar arasında işle- dikleri suçtan dolayı pişmanlık du- yanlann oranı yüzde 64'Ie sınırh kalı- yor. Yüzde 46'sı cezası bitince yeni- den evlenmeyı düşünüyor. Geri ka- lanı ise ya kararsız ya da evlenmek is- temiyor. Afaşurma kapsamında, kocasını öldüren kadınlann "kadınlık rolü- ne" ne derece uyum sağladıklannı değerlendirmek amaayla bır başka denek grubu daha belirleniyor. Bu grup ise Tıp Fakültesi, 6 . sınıf kız öğrenciler arasından seciliyor. Hem cezaevindeki kadınJara hem de üni- versite öğrencilerine yöneltilen soru- lara verilen yanıtlar farklılık göster- miyor. Araştırmayı yürüten Prof.Dr. Durmuş Tekın, bu sonucu şöyle de- ğerlendiriyon "Yapılan özel görüşmelerden de edindiğimiz izlenim, olgulann kadının toplumsal rol ve hakian ko- nusunda beklentilennın yüksek olduğudur. Aynca üniversite öğrencisi kadın- lann verdiği yanıtlar ABD'li, İngiliz ve İsrailli kadın öğrencilerle yapüan anketlerde edinilen sonuçlarla ben- zeşiyor. Kendilerinden öğrenim, sosyo- ekonomik, sosyo-kültürel açıdan ol- dukça yüksek bir grupla kadın ola- rak beklentilen açısından benzerh'k gösteren kocasını öldürmüş kadın grubunun çevreleri ve eşleriyle çatış, maya girmeleri ise beklenen bir so- nuçtur. Çatışmanın biçim ve sonuçlannı belirleyen ise bu çaDşmanın ya- şandığı sosyo-kültürel ortam ve bu ortamda yaşayan insanlann şiddetle olan ilişkileridır. Eşlerini öldüren kadınlann ye öl- dürdükleri erkeklerin trajedisi kadın-erkek iüşkilerinde egemen olan cinsiyet aynmı ve şiddete dayalı ataerkil ilişki biçimi, içinde yaşadık- lan sosyal sınıf, kültürel ortam göz önüne alınmadan anlaşılamaz. Soru- nun çözümü ise kadın-erkek arasın- daki ilişkilerin özgür, eşit iki insanın karşıhklı ilişkisine dönüşmesiy'le ola- caktır." Tatil denince aklııuza kum, deniz, güneş değfl dağ, yayla, goif ve nehir geisin. Doğayı keşfetmek istiyorsana kendinizi Karadeniz'e atabilirsiniz. Turizm Bakanlığı Doğu Karadeniz'de 20 yaylayı turizm merkezi ilan etti Dağ, yayla, macera ve spor GÜNEŞ GÜRSON ANKARA - 3950 metre yük- seklığindeki Kaçkar dağlannın yamaçlannda kamp kurmak. krater gölünde baûk tutmak, günde 4 saat patikalara tır- manmak, gecelen uyku tulu- munda uyumak.dağ yolunda çamura batan cipi itmek... Bü- tün bunlan göze alabiliyor- sanız, gelin bu yaz bir değışiklik yapın. Tatil denince aklınıza "kum, güneş, deniz" değil, "dağ, yayla, golf ve nehir"gel- sin. Biraz sessizlik, huzur, ma- cera yaşamak, spor yapmak aynı zamanda da doğayı keşfet- mek istiyorsanız, kendinizi Ka- radeniz'in yeşil kucağına atın. Bunun için çok sayıda seçe- nek var. Örneğ^n, Doğu Kara- deniz'deki 20 yayladan birine gidebilir ya da Çoruh nehrinde kano-rafting sporunu yaparak doğayı keşfedebilirsiniz. Bir başka seçenek de, dağlarda yaya yürüyüşleri ve patika tı- rmanışlannı da içeren bir foto- safariye katılmak olabilir. Turizm sezonunu 12 aya yayarak turizmi çeşitlendirme anlayışını benimseyen Turizm' Bakanlığı, bu amaçla Doğu Karadeniz'deki 20 yaylayı tu- rizm merkezi ilan etti. Sinop (Güzfındık-Bozarmut-Türkeli Kurugöl-Ayanak Akgöl yay- lalan), Ordu (Perşembe-Keyfa- lan-Çambaşı yaylalan), Gire- sun (Kümbet-Hanalanı-Melik- li Obası-Bektaş yaylalan), Trabzon (Sera Gölü-Maçka Şolma-Maçka Mavura-Kiraz- Lapazan-Maçka Çakırgöl- Çaykara Uzungöl-Karadağ- Hıdırnebi Kuruçam-Tonya Erikbeli-Kadırga-Çatma Obası-Mızraklı Su-Çıngu-aklı Kuyu-Düzköy yaylalan), Rize (Çamlıhemşin Ayder-Aşağı ve Yukan Kavran-İkizdere An- zer-İkizdere Çağırankaya yay- lalan), Artvin (Yusufeli Kaç- kar-Kafkasör-Borçka Kara- göI-Şavşat Karagöl-Ardanuç Babilan yaylalan), Gümüşhane (Zigana-Şiran Tomara Şelalesi- Aluntaşlar), Bayburt (Kop Dağı, Sultan Murat yaylalan) yaylalalanndan baalannda çim kayağı, foto-safari yaptmak ya da doğa şartlannda yaban hayatını izlemek olası. Turizm Bakanlığı, bu yayla- lan turizme kazandırmak amacıyla, valilikler ve yerel yö- netimlerin de katkısıyla önce potansiyel belirleme çalışması ve altyapı planlamasını ^aptı. Turizm Merkezi ilan edilen 20 yayladan 12'sinin 1/25 bini öl- çeğinde çevre düzeni planlan yapıldı. Yaylalardaki konakla- ma tesislerinin en çok 2 katlı ve 20 yatak kapasiteli olması, bina yapımmda yöre mimarisine ve doğaya uyumlu ahşap ve taş malzeme İcullanılması zorunlu- luğu getirilmesi planlandı. Yay- lalardaki konaklama ve kamp alanlannda da çeşme, tuvalet, çöp toplama ve imha etme üni- teleri bulunrnası zorunlu ola- cak. Bu turizm merkezlerine ulaşım olanaklannı iyüeştir- mek için bakanlık tarafından, geçen yıl 13.6 milyar lira harca- ma yapıldı. Bu yıl da 6.5 milyar 'lira ödenek aynldı. Turizm Ba- kanlığı. yayla turizmine ikinci halka olarak Akdeniz'de Muğ- la, Antalya, Mersin ve Adana illerindeki yaylalan da turizme kazandınna cabşmalanna baş- ladı. Yaya yürüyüş turizmi için Akdeniz'de Akdağlar, Beydağ- lan, Bakır Dağlan, Hadim- Ermenek yöresmde Geyik Dağlan ve Göksu nehri yöresi, Anamur'un yayla kesimi, Tar- sus ile Bolkar Dağlan arasında- ki bölge, Adana-Kurşunlu- Kozan ve Kadirü ilçelerindeki yaylalar, Ege bölgesinde Bafa Gölü ve Beşparmak Dağlan, Kazdağlan ve Bozdağlar, Mar- mara bölgesinde Kırklareli ve Istıranca Dağlan, Karadeniz bölgesinde Ilgaz ve Küre Dağ- lan, Trabzon-Uzungöl ve Şav- şat arasındaki yaylalar ve Kaç- kar Dağlan yaya yürüyüşü (trekking) tunzmi potansiyeli yüksek yerler arasında. Dağ turizmi için Hakkari'de Cilo ve Şat Dağlan, Biüis'te Süphan, Ağn ve Kars'ta Büyük Ağn Dağı, Artvin ve Rize'de Kaçkar Dağı, Erzincan'da Munzur, Niğde'de Alu Dağlan ve Kayseri'de Erciyas Dağı tu- risüerin favorileri arasında başı çekiyor. ÇEVRE BAKANLIĞI Bu yıl Çevre Şûrası düzenlenmeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye'nin-çevre so- runlannı saptamak, bu sorun- lara köklü çözüm önerileri ge- tirmek ve bunlara işlerlik ka- Andınnak amacıyla geçen yıl Çevre Bakanlığı'nca düzenle- nen " 1 . Çevre Şürası" rafa kalkü. Çevre Bakanlığı, Çevre Kirliliğini önleme Fonu'nda para kalmadığı için, geçen yıl düzenlenen şûrada yayımla- nan sonuç bıJdırgesuu kıtap olarak bastıramadı. Geçen yıl eylül ayında _ ^ _ _ ^ _ _ Oteü'n-Hilton Oteü'n- f~i de düzenlenen ^ e v r e Bakani Do- g y y şûraya yakla- ğancan Akyürek rnamışlar, 96 mil- işi ka t l yar Hra bana kaldı kurulan Çevre Kirliliğini önle- me Fonu'nda şu anda hiç para olmadığı belirtildi. Bakan Akyürek, Çevre Fonu'nu 96 milyar lira para ile devraldı- ğını, ancak bu paralann öden- mesı gereken kuruluşlara ak- tanlmamış olduğunu söyledi. Akyürek, "Benden evvelki dö- nemde o fonda 96 milyar lira bana borç bvraktılar. O fona gıren paranın yüzde 20'si, özel Çevre Koruma Kurulu'na, yüzde 10'u Fak-Fuk-Fon'a, bir kısmı da bütce- ye gider. Ama bu uygulamayı yap- yık 500 kişi ka- ı hfllraniilrra yar Hra bana kaldı. tıimıştı. Fonda geçen yu DaKanujcça F a k _ F u k . F o n ' a para olmadı- düzenlenen Şlirada bile ödememişler. ğı ve bakanlık "gereksİZ m a s r a f Ben, bütün bun- teşkilatı henüz yapıldlğini Öne SÜr- l a n ödedim- Geri- oluşmadığı için, J â •{ F r T J a _.„„ n ı ye 60-70 miryar Çevre Bakanlığı <»U. r o n a a para 01- Ura bir para kaldı.- bu yıl Çevre madlğl ve bakanlık Tam kullanacak- Şürası düzenle- teşkilatl henÜZ OİU§- ken, bütün fonlar meyecek. Çevre m a d i e i için b u yıl h " t r w ' ™fti " H i v " Fonu nun gehr- r( ,v JZ cfıraci'nın k01111 ?111 - lerini arturmak y. , *UTRSl n i n Eski Ç için, çöp ve av duzenlenmeyeceğinı kam AÜ Talip öz- tüfeklerinde, bildirdi. demir de, kendisi- ^ — ^ — _ ^ _ ^ . - ^ ^ ne yöneltilen suç- lamalan redde- çevreyi kirletme bedeli alınacak. Çevre Bakani Akyürek, geçen Doğancan y g yıl bakan- lıkça düzenlenen şûrada "ge- reksiz masraf yapıldığım ve 2 milyar 800 milyon lira har- candığını ileri sürdü. ANAP dönemındekj Çevre Bakani Aü Talip özdemir tarafından düzenlenen şûrada' 'şûra dele- gesi olmayan kişilere yediriüp, içirildiğim" iddia eden Akyü- rek, "Daha bakanlığın teş- kilâtını kurmadan, şûrada alı- nan kararlan uygulayacak bir şey yok elimizde. O parayla ben 10 tane şûra yapardırn" dedi. Bu yıl bakanlığın teşki- latlanması çalışmalannı hız- landıracaklannı ifade eden Akyürek, öncelikle 33 ilde çevre il müdürlükleri kurma karan aldıklannı söyledi. Çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için derek, "Etraflıca bir şura oldu. Ondan sonrası bakarun kendi fikridir. Kısır polemiğe girmek istemiyorum" dedi. Bu fondaki paranın, çevre kirliliğini önleyici araşürma fa- aliyeüeri, çevrenin temizlen- mesi için yapılacak faaüyetler, çevre kirüliğini önlemeye yö- nelik eğitim faaliyetleri ve per- sonel yetiştirilmesi, çevre kırh- üğini önlemek için teknoloji ve projelerin satın ahnması, proje yanşmalan düzenJenmesi, ağaçlandırma çalışmalan ve antma tesisi yapaçak kişilere kredi verilmesi gibi amaçlarla kullanılması gerekiyor. Çevre Bakanlığı, teşkilatmı oluşturma çalışmalannı sür- dürürken, Türkiye'nin hangi bölgesinde ne tür çevre kirliliği olduğunu gösteren Çevre Ha- ritası Envanteri çıkartacak. YENÎDÜNYADÜZENÎVE YENİtNSAN' Izmir'de kadınlara lıaıııaııı yasak ALO HAYDAR DUMEN İZ1VÖR (ANKA) - İzmir Ha- mamcılar Odası, kadınlara ha- mamda yıkanmayı yasakladı. Oda Yönetim Kurulu yasakla- ma karanna gerekçe olarak, kadınlann erkeklerden dört kat fazla su kullanarak yıkan- malannı gösterdi. İzmir Hamamalar Odası Başkanı Nafi Karaca, AN- KA'ya yaptığı açıklamada, İzmir'dekl 15 hamamdan sade- ce ikısinin kadınlara hızmet verdiğini, 6-7 hamamın da be- lirli günlerini kadınlara ayırdığuıı bildirdi. Ancak bu hamamlardan bazılannın hanımlann banyo sırasında fazla su kullanmala- nndan yakınarak odaya baş- vurmalan üzerine sahibi oldu- ğu Karataş Hamamı da dahil bayan müşteri kabul etmemeyi kararlaşürdıklannı belirten Oda Başkanı Karaca, "Bir i *> JJrl Çok su harcadıklan için kadınlara hamam yasaği kondn kadın erkeğin kullandığı suyun sıhhi banyolann ise su tüketi- dört kaü su ile temizleniyor. Bu da bizim aleyhimize oluyor" dedi. Karaca, bir soru üzerine minin kurnalı ve göbektaşlı Türk hamamlanndan daha fazla olduğunu, odanın harum- lar için getirdigi karann sıhhi banyolar içinde geçerliliğini hatırlatarak şöyle konuştu: "Sadece benim hamamımda iki günlük su faturası 2.5 mil- yon lira olarak geldi. Hanımlar banyo sırasıda fazla sohbet et- tikleri için musluklan açık bı- rakıyorlar, haliyle de bir erke- ğin kullandığı sudan dört kat fazla su harcıyorlar. Buna bele- diye çözüm bulmak durumun- da. Afyon ve Manisa belediye- leri hamamlardan su parası almıyor." Yaşam koşullannın ağırlaş- ması ve özellikle su fatura- lannın yüksek gelmesine karşın herhangi bir zam isteminde bu- lunmadıkiannı kaydeden Ka- raca, banyo ile hamam ücretle- ri arasında 1500-2000 liralık fark bulunduğunu, ortalama bir müşterinin banyo için 15 bin lira ödediğini kaydetti. 900 900 250 Kadında eşcinsellik 900 900 251 Çocugunuz daha akılL olabilir 900 900 252 Utangaçlık ve gençlik 900 900 253 Çocuklann cinsel egitiıni 900 900 254 Alkol bagımlılığı 900 900 255 Mutsuz kadınlar ve erkekler 900 900 256 Penis egrilikleri 900 900 258 Erkekte ergenlik 900 900 259 Kızlarda ergenlik 900 900 260 Sporcu ve seks Tüıkıye'nin her yerinden semslenmizin 1 âakûosı 5833 TLdır Onahnu sems sûresr V4 dakikadır PK.l6Tarabya/lsı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle