Katalog

1 9 HAZİRAN1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER EskiPTT yöneticilerine dava • ANKARA (AA) - Seçim kanunlanna avkın olarak taraflı yayın yaptığı öne siirülen özel televizyon kuruluşu Starl 'e. FTTnin tiim imkânlannı kullandırarak ilgili yasaya aykın da vrandıklan gerekçesiyle, eski PTT Genel M üdür Vekili Osman Gözüm ile Genel Müdür Yardımcısı Veli Bettemir hakkında açılan davaya devam edildi. Ankara 18. AsliyeCeza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına davalılar ve sanıklargelmedi. Mahkeme başkam, Istanbul4. Asliye Ceza Mahkemesi'nden istenendosyanın gelmediğini belirterek bu dosyanın yeniden istenmesini kararlasürdı. Duruşmaileri bir larihe bırakıldı. Yargı peformu için sempozyum • İZMİR (ANKA)- Çumhurbaşkanı Turgut Özarınvetoettiği kamuoyunda "yargı reformu'" olarak bilinen yasa değışiklikleri İzmir'de yann başlayacak sempozyumda tarüşılacak. Izmir Barosu ile Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin ortaklaşa düzenlediği "yeni hukuk reformu çalışmalan" konulu sempozyum cuma günüsaat 10.00'da Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlük binasında yaptlacak. davası • İSTANBIL(AA)-SHP Edirne il binasını 30mart tarihinde işgal eden 33 kişinin yargılanmatanna. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde başlandı. ÇoğunluğuTrakya Üniversitesi öğrencilerinden oluşan sanıklardan 9'u tahliye edildi. İslanbul 1 Numaralı Deviet Güvenlik Mahkemesi'ndeki duruşmada. haklannda 30'aryıl hapiscezası istenen 33 sanıktan tutuklu olan 16'sının sorgusu yapıldı. Yeni Olke toplatıldı • tSTANBUL (ANKA) — Haftalık Yeni Ülke gazetesinin 14-20 haziran tarihli son sayısı İstanbul DGM karanyla toplatıldı. Yeni Ülke Gazetesi Yazıişleri Müdürü Yusuf Cacım yaptığı açıklamada, toplatma karannın, Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral hakkındaki bir habere dayandırıldığını belirtti. Nusret Demiral'ın, yaptığı "her hareketiyle" gazetelerde sürekli haber olduğuna işaret eden Yusuf Cacım, "Hiçbir gazete bu haberler yüzünden toplatılmamıştır" dedi. Cacım, gazetelerin haberleri yüzünden toplatılmadığı bir ülke özlemi içinde basına yönelik baskılan kınadığını ifade etti. Tutuklular saldırdı • tSTANBUL (AA) — Hücre evi operasyonlarıyla ilgili olarak yargılanan polislerin avukatlığını yapan İlhan Yelekçi, Sağmacılar Cezaevi'nde siyasi tutukluların saldırısına uğradı. İlhan Yelekçi, önceki giin Sağmalcılar Cezaevi'ne bir müvekkili ile görüşmeye gitıiğini belirterek, avukat görüş yerinde 5 kadar siyasi tutuklunun saldırısına uğradığını söyledi. Yelekçi, "Orada bulunan ve büyük ihtimalle onların avukatlığını yapan bazı meslektaşlanmın kışkırtması sonucu, bu olay olmuştur. Aksi halde bu kişilerin beni tanımalan mümkün değil" diye konuştu. Gecekondu kanunu • ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, Gecekondu Kanunu'nun, sosyal amaçlı konut yapmak amacıyla kamulaştırma öngören hükmünün iptal istemini reddetti. Yetkililerden alınan bilgiye göre Küçükçekmece Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nin, Gecekondu Kanunu'nun 40. maddesinin anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla yaptığı başvuruyu görüşen Anayasa Mahkemesi Kurulu, başvuıuyu oy çokluğuyla geri çevirdi. ANAP kulislerinde Keçeciler, Dinçerler ve Sungurlu'nun adı dolaşıyor Kıııt'ıınyerine seçimbugünANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP'ta. Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın Teşkilat Başkanlığı'na Mehmet Keçeci- ler'in atanmasını önermesi ve seçim sonuçlanndan dolayı yö- netimi eleştirmesiyie başlayan tartışmalar bugün yeni bir bo- yut kazanacak. Yılmaz'a ağır eleştiriler yönelterek genel baş- kan yardımahğı görevinden is- tifa eden Fahrettin Kurt'un yerine. bugün toplanacak olan ANAP Merkez Karar ve Yöne- tim Kurulu'nda (MKYK) se- çim yapılacak. Kurt'un Yıl- maz'dan, görevden almasını istediği İstanbul İl Başkanı ve MKYK üyesi Semra Özal'ın toplantıya katılması beklenmi- yor. Yılmaz'ın pazartesi günü istanbul milletvekilerinin ye- meğine katılacağı bu sırada İs- tanbul'da bulunacak olan Cumhur-başkanı Turgut Özal ile görüşebileceği belirtildi. Özal'ın Keçeciler ile açıkla- malan üzerine bir çıkış yapan ve yönetime eleşuriler yönelten küskün muhafazakârlann da, bugünkü toplanüda yeni bir çı- kış yapması beklenmiyor. özal'ın teşkilat başkanlığına önermesiyle, Kurt'tan boşalan sosyal işlerden sorumlu genel başkan yardımahğı için adı geçmeye başlayan Keçeciler'in şansının bulunmadığı bildırili- yor. Genel Başkan Yılmaz'ın aday göstermeyip MKYK'dan seçim yapmasını istemesi duru- munda MKYK'dan, Keçeci- ler'ı bu göreve getirecek kadar oy çıkmayacağını savunan bazı yöneticiler, Yılmaz'ın Keçeci- ler'i aday göstermesi olasılığı- nın da çok düşük olduğunu kaydediyorlar. Aynı yönetıci- ler, adı Özal tarafından ortaya atılan Keçeciler'in, çıkan tartış- malar nedeniyle yıprandığına ve 7 Haziran yerel seçimlerınde Keçeciler'in seçim bölgesi olan Konya'da iyi bir sonuç alına- madığına da dikkat çekiyorlar. Özal'ın açıklamasını işaret sayıp bu tartışmalara katılan ve parti yöneıiminde aktif olmak için kollan sıvayan muhafaza- kârlann Başkanlık Divanı için ortaya attıklan eski Teşkilat Başkanı Oltan Sungurlu ve eski bakanlardan Vehbi Dinçerler'- in adlan da ANAP kulislerinde hâlâ konuşuluyor. Ancak, ge- nel merkezde, Sungurlu'nun da fazla şanslı olmadığı belirtili- yor. Dinçerleı'in ise bu görevi alabileceği kaydediliyor. Yılmaz'ı •"Cumhurbaşkanı Özal'ın gölgesinde kalıyor. Özal'ın etrafmdaki milletvekil- lerinden korktuğu içinriskal- mıyor, cesur ve kararlı davran- mıyor" diye eleştiren Kurt, bugün yapılacak olan toplantı- da Yılmaz'ı eleştirmeyeceğini, Yılmaz'ı desteklemeyi sürdüre- ceğjni söyledi. Başkanlık Divanı üyeleri de, Yılmaz'ın kendilerine, Kurt'un yerine getirilecek kişi konusun- da herhangi bir adı bildirmedi- ğini, kendilerinden de bu konu- da görüşlerini sormadığını söylediler. Kurt'un eleştirileri üzerine son günlcrde en çok tartışılan konu haline gelen ve Semra Özal'ın başkanı olduğu İstan- bul il örgütü sorunu gündem- deki yerini korurken. Genel Başkan Yılmaz'ın Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın da bulun- duğu sırada İstanbul'a gidecek olması, partiyi yeni bir beklen- liye soktu. Çok sayıda ANAP milletvekili, Kurt'un Semra Özal'ı görevinden almasını iste- mesine karşın en iyi çözümün Yılmaz'ın Semra Özal ile bir araya gelip konuşması olduğu- nu vurguluyorlar. ANAP, istanbul il teşkilatı ve milletvekilleri, seçim başansızlığını 11 Başkanı'na bağlıyor Semra Hanımmutlaka gitmeli AVŞEVILDİRIM Yerel seçim krizini henüz at- latamayan ANAP'ta tartışma- lann bir bölümü de İstanbul İl Başkanlığı'na dönük. Zorlu ge- çen mücadeleler sonuda İstan- bul İl BaşkanlığYna seçilen Semra Özal'ın 'İstanbul teşki- latv'nı zayıflamğı' yolundaki söylentiler giderek artıyor. ANAP'm İstanbul'da yerel ara Özal'ın İl Başkanlığına bazı şeyleri "yıkarak. dökerek. zor- lamayla" geldiğini bu nedenlc şu aşamada istifasmın kolay ol- mayacağmı savunuyorlar İl teşkilatının yanı sıra ANAP İstanbul milletvekilleri- nin muhafazakar kanadı da Semra Özal' ın parti yaran için İl Başkanlığfnı bırakması ge- rektıği görüşündeler. Semra Özal'ı, ANAP'ın en güçlü olduğu İstanbul'da yerel ara seçimlerde başansız olma- sından sorumlu tutan muhafa- seçimlerdeki oy kaybı da 'adı var kendi ortada yok' İl Baş- kanı'na yoruluyor. İlçe başkan- lannın bir bölümü, 'istifa ede- zakar kanada mensup bazı mil- rek ya da kurultayda, Semra letvekilleri görüşlerini şöyle dile Özal'ın mutlaka görevden ay- getiriyorlar: nlması gerekıiği'ni belirtiyor- "İl yönetimindeki dagınıkhk lar. Buna karşın bazı ilçe baş- ilçe yönetimlerine de yansıyor. kanlan ile partililer Semra Biz Semra Özal'dan dolayh yol- lardan il başkanhğını bırakma- smı istedık ama yapmadı. Parti- nin yaran için il başkanhğını bırakması gerekir." ANAP İstanbul Teşkilatının, tartışmalı bir kongreyle İl Baş- kanı seçilen Semra Özal'ın ilk günlerden sonra ilgilenmediği il başkanlığındaki boşluktan ra- hatsızlık duyduklan ve "bir an önce ne olacaksa olsun" düşün- cesini taşıdıklan öğrenildi. Kadıköy İlçe Başkanı Rıfat Şenkardeş, Semra Özal'ın iki sı- fat ve iki kariyer taşıması nede- niyle çelişkilcr doğduğunu be- lirterek şöyle diyor: " Semra Özal'ın yerine bakan il başkan yardımcılan var ama il başkanının fonksivonunu kimse dolduramaz. Semra Özal'ın istifa etmesi gerektiğine inandığını belirten Kağıthane İlçe Başkanı Ahmev Keskin, göreve geldiği bir aylık süre içersinde il başkanı Semra Özal'ı bir kere dahi görmediğini söyledi. Teşkilatın kendisini İl Baş- kanı'na yakm hissetmek istedi- ğini ancak Semra özal ın İstan- bul'a gelemediği için bunun mümkün olmadığını veeksiklik doğduğunu ileri süren Eyüp İl- çcsi Başkan Yardıması Sabri Ekinci de şöyle dedı: "Bu nedenle ilçe yöneticileri tesirsiz hale geliyorlar. Semra hanım görevinden aynlmalı ama seçimle olmalı bu. Semra Özal'ın her zaman eleştirilere hedef olduğunu ve İstanbul Teşkilatı ile yeierince ilgilenemediğini söyleyen bir il- çe başkanı da Semra özal'ın mutlaka istifa etmesi gerektiği- ni vurguladı. Özarın veto ettiği sanab yasa, komisyondan aynen geçti Yargıreformunun çözümü Meclis'te ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Koalisyon ortaklan ara- sında sancıya yol acan, Ceza Muhakemeleri L'sulü Yasası, TBMM Adalet Komisyonu'- nda SHP'nin istekleri doğrultu- sunda değiştirilmeden kabul edildi. Komisypn. Cumhurbaş- kanı Turgut özal'ın geri gön- derme gerekçesini dikkate almayarak gözaltı sürelerini ay- nen korudu. DYP'liler, yasada genel kurul görüşmeleri sırasın- da değişiklik yapmaya hazırla- nıyor. Yargı reformu olarak nitele- nen ve Cumhurbaşkanı Özal tarafından yeniden görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderi- len yasada değişiklik yapıbnası için SHP ve DYP arasında sür- dürülen görüşmeler de bir so- nuca vanlamadı. DYP Grup Başkanvekili Bekir Sami Daçe, TBMM'de önceki akşam SHP Grup Başkanvekili Aydın Gü- ven Gürkan ile yeniden görüşe- rek terör suçlan için ayn düzen- leme yapılması isteklerini îletti. Gürkan'ın olumsuz yanıtı üze- rine sorun donduruldu. Koalis- yon açısından bir sorun yaratıl- masını istemediklerini bildiren DYP'liler, hükümette ve Milü Güvenlik Kurulu'nda yapıla- cak değerlendirmeler ışığında. düzenlemelerin genel kurula bı- rakılması karanna vardı. Adalet Bakanı Seyfı Oktay, yasa dün Adalet Komisyonu'- nda Özal'ın geri gönderme ge- rekçesiyle birlikte görüşülürken yasanın terörle mücadele açı- sından engel oluşturmadığını bildirdi. Özal'ın gerekçesinde yer alan, 4 günlük gözaltı süre- sinin terörle ilgili suçlarda ye- terli olmayacağı görüşüne İca- tılmadıklannı belirten Oktay, şöyle dedi: "Bu temel bir yasadır ve te- rörle mücadeleye yönelik değil- dir. Terörle mücadele için özel yasalar ve bu yasalarda özel hü- kümler vardır. Soruşturmanın her aşama- sında avukat bulundurma hak- kmın yürürlükteki Askeri Muhakeme ve Yargılama Ya- sası'nda da bulunduğunu belir- ten Oktay, gözaltı sürelerinin uluslararası sözleşmeler dikka- te alınarak belirlendiğini vurgu- ladı ve "Bu düzenleme demok- ratikleşme açısından kilit bir yasadır. Türkiye'de yeniden ya- pılanmanın öncülüğünü yap- maktadır. Terör ile mücadeleye engel bir yasa da değildir" diye konuştu. Öte yandan DYP Grup Baş- kanvekili Bekir Sami Daçe, ya- Sakarya Valisi Hızlan tarafından'siyasi baskı' kurmakla suçlanan DYP'li Gölhan: Siyasete atdaeağıiçînsöylüyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sakarya Valisi Envcr Hızlanın DYP milletvekilleri- ni, üzerinde siyasi baskı kur- makla suçlayıp, görevinden merkeze alınmasını istemesi farklı değerlendirmelere yolaç- tı. Valinin suçladığı DYP Sa- karya Milletvekili Mehmet Gölhan Hızlan'a. "Siyasete atılacağı için bunlan söylüyor" yanıtını verdi. Görevden alınması isteğini 10 gün önce İçişleri Bakanı İs- met Sezgin'e ileten Hızlan'ın, bir ay izin aldığı, izninin biti- minde görevinden alınarak, merkez valiliğine aetirileceği bildirildi. ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz ise, Hız- lan'ın istifa gerekçesinin bir belge niteliğinde olduğunu söyledi İçişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Hızlan'ın, ön- ceki gün düzenlediği basın top- lantısında açıkladığı, görevden alınması isteğine ilişkin gerek- çelerin de yer aldığı bir raporu, 10 gün kadar önce İçişleri Ba- kanı İsmet Sezgin'e ilettiğini söyledi. Hızlan'ın. Ankara'ya geldiğinde raporlu olduğunu. bu isieğini ilettıkten sonra da bir ay süreyle izne aynldığını kaydedcn yetkili, "Sayın Hi7- lan. valiler kararnamesi hazır- landığında, çocuklannın İs- tanbul'da olması nedcni> le. bu kcntc yakın büyük bir ile vali olmayı ısıivordu. Gönlünden de Bursa ya da Kocaeli valilik- leri geçiyordu. Ancak, bu ya- pılmadı ve yine İstanbul'a SakaryaValisi Enver Hızlan'ın suçlamalanna hedef olan DYP1i Mehmet Gölhan, "Siyasete atılacağı için bunlan söylüyor" dedi. yakın olsun diye düşünülerek. Sakarya'ya vali yapıldı. Sanı- yorum. kcndisinde bu. bir bu- rukluk yarattı" dedi. Hızlan'ın bir süredir belin- den rahatsız olduğunu. bu ne- denle dc görevden aynlmayı düşündüğünü savunan yelkiîi. "siyasi baskı vapıldığı" savının ibC ecrçceı yanMtmadıûını söy- lcdL Aynı yclkili, bir soru ü/cri- nc. Hı/lan hakkında herhangi bir soruşlurma açılmadıyıııı sövlerkcn. "Buim bakanlıkla dolaşan söylenıilerc göre. bu Sayın \ali, ANAP'lan si\asctc aülmayı düşünüyormuş. Ar- tık. belediye başkanı mı olur. milletvekili adayı mı olur. onu bilemiyoruz, ama, böyle bir is- teğinin olduğu. ANAP'ın da kcndısıne yeşil ışık >aktığı ıd- dia edıliyor" dedi. Yeıkılı. Hızlan'ın. yıllık i/ni- nin bıtimınde mcrkcze alınaca- ğını. yerine de. Iğdır ve Arda- han \alılıklcnnc yapılacak atamalarla birlikte vali auıma- sı \.ıpılacağını sövledı. ^•e^el sccımler öncesı vaıiıiı- da DYP Sakarya Mıllctvekıli Nc\/al Lrcan nlduğu h.ıldc vah\ı zıvareiegıUiğmı vc buıa- da söylediklerinin Vali Enver Hızlan tarafından çarpıtıldığı- nı dile getiren Mehmet Göl- han, şunlan dile getirdi: "Sayın \ali devletin memu- rudur, hükümet tarafından atanmıştır sözlerini ayıpladım. Bir paragrafta benden bahsei- miş. Söylediklerim doğrudur, ama çarpıtıvor. Ben kendisine iki kez giuim. ikisinde de ra- halsızdı ve İstanbul'daydı. Kendisıne devletin l980önccsi deviet olmadığını. yü/ metre boru için. köy yolunun asfall- lanm^bi için kendisinin uğraş- mamasını. rahatsızlığı nede- niyle yardımalanna vekalcı vermesinin uygun olacağını kaşdettim. Kendisi siyasete atılacağı için bunlan söylüyor. Önce müştesarlık bekledi. olmadı. KenJİM. Balıkesir'den geldi. Balıkesır Sakarya'dan daha büyük bir il. ancak çocukları İslanbul'da olduğu için Bursa Valilıği'ni istedi. o da olmayın- ca Sakarya'ya gehncc buruldu. Gerçek budur " DYP'li Sakarya Millei\ckilı Ncv/al Eaan isc. Sakana Va- lisi Hı/lan ile Gölhun'ın görü^- mcsi sırasında kendisinin dc bulunıUığunu. görü^mcde kendisınden si\ası biravrıcalık sa konusundaki tereddütlerinin ve kaygılannın sürdüğünü bil- dırerek konuyu genel kurul aşa- masında değerlendireceklerini söyledi. Daçe. DYP'nin de- mokratikleşmeye karşı olmadı- ğını, ancak ülkenin içinde bu- lunduğu durum dikkate alına- rak terör suçlan için ayn düzenlemeler getirilmesinin ka- çınılmaz olduğunu savundu. TBMM Genel Kurulu'nda 26 haziranda görüşülmesi bek- lenen yasa komisyonda yeni- den benimsenen biçimiyle. bi- reysel suçlarda gözallı süresinin 24 saat, toplu suçlarda 4 gün ol- masını öngörüvor. Toplu suç- larda bu süre hâkim karanyla 8 güne çıkanlabilecek. Sorgunun her aşamasında avukat bulun- durulabilecek, hazırlık soruş- turması 6 ayda tamamlanarak. hakkında dava açılmayan sa- nık serbest bırakılacak. Üst sı- nın 7 >ıl olan suçlarda sanık, hazırlık soruşturmasındi' geçen 6 ay dahil 2 yıldan fazla tutuklu kalmayacak. Talıkiiîi\iisası komisyondan geçtı ANAP Goncl Başk.ını Mc- sul \ ılma/. Sakarya Valisi En\cr Hı/lanın. hükıimonu baskisı nedcni\lc mcrkvvo aianmasi ıstcğini. "'>oreni h ı' da\ranıs" olarak nııelcdı ANKARA (AA) — Cumhur- başkanı Turgut Ozal tarafından bir kez daha goruşulmek uzere TBMM'ye gonderilen. "Kamu kurum \e kuruluşlarının bazıla- rının birbirlerine olan borçları- nın siünmesine dair yasa" Plan ve Bütçe Komis>onu'nda aynen benimsendi. Yasa üzerinde görüşlerini açıklayan Deviet Bakanı Tansu Çiller. kamu kururn \e karulus- lannın birbirlerine olan borçla- rının 66 ıril>on lirayı bulduğu- nu söylt'dı. Çiller. a!a«.aklarını elde edemeyen kuruiusların dı- ğer kamu kuruluşlanra icraya verdiklerini anlattı. Bundan on- ccki yıllarda Tahkim Yasası ı;ı- karılmadığına ilişkin sozierin doğru olmadığını belirten Çilleı. l%l >ılında da buna ben/er bir yasanın vikarıldığını sövledı '•tinnul ıslerd' k\ bo\!c hıı Tahkıuı kanuuu ^erckli olma- sın" dıye konuşan lanMi (, ılL'r. so>lc dedi. "Bu vasiı. bı/ım ıh u/uk-uk gundemo çeıirdığınıı/ bir ya>a- Jır. Son lo.ıilıt doııcındc ııiı'v Jana tvL'N bu tuı K>rv!ar ııeılı iiı>L- I.H11U kcsiırii ısleme/ lıak üeuriıinıstir. îıı/ bunıı ısloı iı.ı '• ,'rmenin \ollat POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Bu Yılgınlık Niye? Memurlar yürüyor... Delikanlı soruyor gözlerini açarak: ''Abi niye yürüyor memurlar?'' Şoför şöyle gözucuyla bakıp yanıt veriyor: "Ekmek parası için kardeşim.." Yanındaki yaşlı kadın söze giriyor: "Ekmek parası için de yürünür müymüş oğlum. Vallahi bunlar memleketin başına iş açacaklar, yine askerler ge- lecek..." Evet memurlar yürüyor... 52 memur sendikası yöneticisi önceki gün Gebze'ye geldiler, bugün Izmit'i geçmiş ola- caklar... Dolmuş şoförü haklıydı. Delikanlı olup bttenin ayrımında değildi, kadın korkuyordu: "Bu memurlar hep böyle yürürlerse darbe olur valla- hi..." Bir Türkiye fotoğrafı çıkıyordu ortaya dört dörtlük... DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu, yürüyüş sırasın- da bir konuşma yapmıştı. Nebioğlu, kamu çalışanlarının artık beklemeye gücü kalmadığını söylüyor ve ekliyordu: "Nasıl vergi affı ve SSK afları çıkartılırsa, ILO sözleşme- lerini de uygulasınlar. Lafla ne sizi ne bizi mücadetemiz- den vazgeçiremezler..." DİSK Genel Başkanı Nebioğlu'nun açıklamasını oku- yunca Başbakan Demirel'in sözlerini anımsadık: ' 'Memurlar elbet grevli toplusözleşmeli sendikal haklar- dan yararlanacaklardır..." Böyle konuşuyordu Demirel... Türkiye'de memurlar, öğretmenler, askerler, polisler sendikal örgüt kursalar, hükümetle pazarlığa otursalar acaba ne olurdu? Eğer polisin sendikası olsa emeginin karşılığını almak için direniş yapan işçiye nasıl davranır- dı? işçileri gözaltına alıp sorgulayabilir miydi, sendikası- nın yöneticisi buna izin verir miydi? Memurlar Ankara'ya doğru yürürken böyle sorularkafa- mıza takılıyordu... Memurlar ilk yığınsal eylemlere 1990 yılının haziran ayında başladılar. Eylemler ağustos ayı başlarında yeni- den yoğunlaştı ve 1990 yılı sonuna dek sürdü. Amaçları neydi memurların? Ücret zamları enflasyon karşısında eriyordu. 12 Eylül- den sonra yıllardır gerileyen ücretleri uçup gitmişti. Onun için sendikalaşmak istiyorlardı. Bu nedenle TBMM'de gösteriye değin pek çok eyleme giriştiler. Böylece sesleri- ni duyurabildıler Türkiye'de çalışan kesimde bir hareketlenme, kıpırdan- mavar... Çalışan kesim haklı olarak şöyle diyor: "ILO sözleşmelerine uyulsun..." Kamu sektöründe çalışan 48 bin işçi tedirgin. Toplusöz- leşmelerinin imzalanması için Başbakan Süleyman Demi- rel i bekliyorlar. Son kararı Başbakan verecek. Istanbu!, Ankara, izmir ve Adana gibi büyük kentlerde belediye işçileri greve başlayacak. 75 bin belediye işçisi adına Belediye-lş grev kararı aldı. İETT'ye bağlı 8 bin işçi önceki gün sabah işi yavaşlattı. Otobüsler ulaşıma çıkma- dı. Eğer 75 bin belediye işçisi greve giderse büyük kentler- de yaşam duracak. İstanbul'da önceki gün sabah yapılan işi yavaşlatma eylemi bunun somut örneği. # Evet memurlar yürüyor... Sendikal hak ve özgürlüklerini almak için yürüyor... Daha insanca yaşamak için yürüyor... Bunda korkulacak ne var? Tüm çalışanlarm sendikalaşması, grev ve toplusözleş- me haklarından yararlanması kadar doğal bir şey yoktur. Çalışanlarm hak ve özgürlüklerini hükümetin tanımaz inadını kırmaktan başka bir amaçları yok. Onun için çalı- şan kesimden korkmamak gerekiyor. Çalışanlarm bu ça- balarını desteklemek, çözüm getirmek, hükümetin birincil görevi. Dengesiz ücret politikası, sendikaların bir öcü' biçimine dönüştürülmesi 12 Eylül'ün getirdiği bir yöntem olmuş, aradan 12 yıl geçmesine karşın hâlâ ayakta kalmıştır. Dünya değişiyor ve Türkiye de değişmek zorundadır... Ne diyordu yaşlı kadın? "Ekmek parası için de yürünür müymüş oğlum. Vallahi bunlar memleketin başına iş açacaklar, yine askerler ge- lecek..." Bu korkaklık ve yılgınlık 12 yıldır bir türlü atılmadı kafa- lardan... Amaatılmalı! Bir yıldır çözülemedi Lojmaıı cinayeti yılaıı lıikây< BEHZATŞAHİN Onsekizinci dönemde mılle- tin \ekilıydi. 24 saat koruma altında bulunan TBMM Loj- manlan'nın ö.Sokak 23 numa- rasında oluruyordu. Gazı Üniversitesi'nde okuyan 22 yaşındaki oğlu Mustafa Gün- gör'ü de çok sc% iyordu. Bundan lanı bir yıl önce. Kurban Bayramı'nda. çok se\diği oğlu kımliği belirlene- nıcyen kişi ya da kişilerce öldü- rüldü. Acısı tarifsız. yıkılmıştı. Eski SHP İzmir Milletvekili Erol Güngör'ün acısı, geçen bir \ıla karşın azalmadı. arttı. Kalil \a da katillerin bulun- ması için binlcrcc mektup yaz- dı. binlerce kişıyle görüştü. Bir dcdektif gıbı. ipuçlan bulma>a çalışlı. \arsa\ımlan. bulguları polise aklardı. Tck ısteği. çok sevdiği oğlunu öldürülenlerin bulunup. adalcie teslim edil- mesiydı. Peki. /JM aluudakılcr kimlerdi? '"Onsekı/inci döncmdc gö- re\ yapan 439 milleuckilr. on- lann lojmanlarda kalan aılclc- ri. vakınlan \c lojmanda göre\ yapan güvenlik güçlen. Bunla- nn her>si. hâlâ zan altındadır" ılı\or Hrol Güngör Hâlâ sesi litrevcrek anlattığı olavı \c sonrası gelişmclerı. ıck lck bcl- gclcNcrek konuşu\or ()la\ın başindaıı lx-ı, sn- ıuşiıınııa\ı \uıiıicnlorlc dı\a- log ıçındc olıınya çalıştım 1 a kı. olay \erinı lespit ıçın polısın \ıdcuvckınıi \aplığmı öğrenip. bu kaseiıcn bu kopya istedı- LLIII] kasım a\ııı.ı kadar. Biıliın ba^\ urul.ınm gcrı ı,v\ rılılı So- Miındıi •si\cıiığa yapıığım \a/ılı h.i!}\ ııru sonucu bir kopya ala- hıidım OLıyl.ı ılgıh polisicılc I'irlik' lilmı ı/lcrkcu. l üzerinde bize ait olmayan bir yüzük gördüm. Cinayet Masa- sı Başkomiseri Murat Okşar da. y üzüğü ilk incclcme yaptık- lan sırada gördüğünü söyledi. Eve gıttiğimizde yüzüğün ora- da olmadığını gördük. Bu yü- zük onemlı bir ipucuydu. Ancak nasıl olduysa daha son- ra-orladan yok olmuştu. İçişle- ri Bakanltğı'na verdiğım dilek- çeye yanıt olarak Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden ge- len yazıda. cismin SHP rozeti olduğunun anlaşıldığı belırtili- yordu. Fakat bu saptama na- sıl. hangi yöntemle yapılmış. belli değildi. Ben de tckrar. SHP rozeünin halen masada bulunduğunu. o cismin ise yok olduğunu yetkililere bıldirdim. Gördüğüm o ki. araştırma ve soruşturma baştan savma ya- pılıyordu." Erol Güngör için iş artık ba- ^a düsmüştü Emniyel yetkili- lcn. dokunulmazlıklannı ge- rekçe göstcrerck millctvekillc- rini ve yakınlannı sorgulamı- yorlar. ipucu olabilccck bulgular için ö/cn göstenııi- yorîardı. Kcndı olanaklanyla i'ılnıı büyüüürüpcivnin l'otoğ- rallannı çeklirltı. Bu yüzük uılıınac.ık bir daldı onun için Hcrkoien dc bu duyarlılığı hckluordu. Lrol Güngvnaruk. "Ben. bu cıııayctı jydııılaıamadılar dc- mıvortım. aydınlatnıadılar di- yorum "dıyekoııuşuyor OLıy- daıı bir kaç ay v^nra bir cınn:- yoi aorc\lısının. lrol Güngor" iın. "Bu dnavct \nkar. l ."nnı Dıknıen'ıiKL. t/iıııı "m K.o nak'iiKİ.ı \a J.ı İsianbııl'ur Mcrıor'mdc işlcııscydı Ki\!k- mı olaoıklı" sı»ru-..ına \ordi;j. "Öylc ıilsaydı bu i^ı çoktaı ı_ö/.nuı;.tük" yaııılı. \-v kn^k". v u vloğru'jjy ı >rgıbı