Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 HA2İRAN1992 CUM/
16 HABERLEREV DEVAMI
BLOKNOT
YAĞMUK ATSIZ
Si Vis Pacem, Para Bellum!
PLAYA DELINGLES - Yani "eğer barışı istiyorsan (ister-
sen) savaşı hazırla!" (Türkçesi 'savaşa hazır ol'). Çok da-
ha öncesinden beri geçerli olmasına rağmen bu veciz
biçimiyle ancak Romalıların formüle ettiği bu politik pren-
sip, Ziya Paşa tarafından da (feilâtün - feilâtün - feilâtün -
feilün vezninde) mısraya dökülmüş ve şu biçimi almıştır:
"Hazır ol cenge, eğer ister isen sulh ü salâh!"
Böylece bugünkü tarih ve edebiyat sohbetimizin sonuna
varmış bulunuyoruz. Şimdi geçelim asıl konumuza:
"Barış istersen savaşa hazırlan" ilkesi, ta günümüze
kadar geçerliğini korumuştur. Burtun en son biçimi, hatır-
lanacağı üzere, "nükleer dehşet dengesi" adı altında ve
Doğu Bloku ile Batı Bloku arasında uygulanmıştı.
Tabii bu ilkeyi benimsediniz mi onun zaruri uzanımı da
şu oluyor: Başka devletlerin zararına olan her şey benim
yararımadır... Oysa git gide belirginleşen bir dizi gelişme
ve güçlenen kurumlar sayesinde artık bu iki kuralın yürür-
lükten kalkmaya başladığını görüyoruz. Sayalım: Sovyet-
ler Birliği'nin ve Doğu Bloku'nun dağılması, AGİK'in ge-
nişleyip (yetkileri de arttjrılarak) 33 üye devletten 52 üye
devletçıkması, 1990 kasımında kabul edilen Paris Kartası,
NATO Kooperasyon Konseyi'nin kurulması ve altı ayda üç
kere toplanarak bazıları çok önemli kararlar alınması, AT-
nin bütün aksaklıklarına rağmen, üyelerini girift bir ilişkiler
yumağı içinde harman edişi vs...
Bugün artık menfaatferi en sert biçimde çelişse dahi,
mesela bir Almanya ile bir Ingiltere'nin, yahut Fransa'nın
birbirleriyle askeri bir çatışma içine girebileceğini tasav-
vur edebilir misiniz?
Ben de edemem!
Çünkü artık siyasi ve iktisadi çıkarlan askeri önlemlerle
maksimalize etmek (azami hadde çıkarmak) imkânı kal-
mamıştır. Günümüzün meydan muharebeleri artık Çaldı-
ran ve Kosova sahralarında değil ekonomi alanlarında
kazanılıp kaybediliyor.
Peki o zaman Latin Amerika'nın, Afrika'nın, Güneydoğu
Asya'nın bazı kesimlerinde cereyan eden, bizim açımız-
dan daha fecisi Balkanlarda ve Kafkasya'da cereyan eden
ve en geç beş yıl içinde Çin Imparatorluğu ile Iran Impara-
torluğu'nda patlak verecek olan kanlı olaylar neyin nesi?
Bunlara, arbk kapanan bir çağın son debelenmeleri, can
çekişmesi olarak bakabiliriz. Bilirsiniz ki tarihte hiçbir çağ
sanki elektrik lambası söner veya yanar gibi bitip başla-
maz. Bu bakımdan eğer vakit sinyallerini doğru algılayabi-
liyorsak, o eski Roma özdeyişini değiştirmemiz gerekir:
"Eğer barışı istersen barışa hazırlan!" (Si vis pacem, para
pacem!)...
Elbette ki ne Balkanlarda ve Kafkaslarda ve ne de başka
yerlerde hiçbir zorbanın zorbalığı yanına kâr kalmamalı-
dır ve kalmayacaktır da... Fakat "ihkak-ı hak" yoluna gidi-
lirken hem Türkiye'nin hem de "medeni" sıfatına layık
öbür devletlerin, bu görevi biraz da tiksinerek yerine getir-
mesi gerekir.
Ispanya'da bulunurken güya bir Ispanya konusunu ele
alacaktım Kısmet değilmiş. Ispanya'yı da artık ingiltere'-
de bulunduğum bir sırada yazarım.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
İpek Film işe başlıyor
19HAZİRAN1932
'Jpekçi Kardeşler'in
teşebbüslerile vücude
getirilen 'îpek Film' stüdyo
ve atölyesi Nişantaşf nda eski
ekmek fabrikasında tesis
edildi. Binanın alt katı sanat
ve idare adamlanna mahsus
odalarla asıl filmlerin
çekileceği stüdyoya tahsis
olunmuştur. Stüdyoya
aynlan yer büyükçe bir
salondur. Duvarlara
dışardan içeriye yabancı ses
gelmesin ve içeriden dışanya
ses sızmasın diye seloteks
kaplanmıştır. Hertarafta
muhtelif makineler, büyük
küçük lambalarnazan
dikkate çarpıyor. Üst katta
artist odalan, montaj daireleri \e otomobil film devvolepe
etmeye mahsus daireler var. İpek Film stüdyosunda ilk
manivele bugün birinci film çevrilmek üzeredir.Bunun
ismi 'Kanm Beni AJdatırsa..'dır. Operet nevinden bir
kordele olacaktır. Bundan sonra İstiklal mücadelesine ve
Anafartalarmuharebesine ait iki film yapılacak, ilmi,
fenni kordeleler vücude getirilecek, memleketimizin güzel
ve tarihi kıymeti haiz olan yerleri, sanat eserleri tesbit
edilerek terbiyevi bir metod dahilinde halkımıza
gösterilecektir. Fakat bütün bu filmlerden vilayet
merkezlerimiz, büyük kasabalanmız halkının istifade
edebilmesi için oralardaki salonlann sesli film gösteren
makinelerle teçhiz edilmiş olmalan lazımdır. Vakıa bu
makinelerin tedariki hususundaki mali müşkülat kısmen
izale edilmiştir. {ki bin beş yüz, üç bin liraya alınan
cihazlar da aşağı yukan yirmi, yirmi beş bin liralık
makinelere yakın iş görmektedir.
AL' ETO1LE
Hovagirnyan Bıraderier
UC'UJ! caıUe-;
flutun ıian\ıdı
C L A V E R IE
DE P A R İ S
ın jotecrdc*! M ı\
»«tDtrlen L
\ 1! X "t
kcrse'cnru «nvn
AYDA
230J000Ayrıntılı Bilgi
Ahnız.
•HMISTANBUL0M
KENT
ENCLISH
Bahariye Caddesi
(Reks Sineması Karşısı)
KADIKÖY
Tel: 347 27 91 - 92
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing'in kardeşi:
'Tiirkiye, Avrupa standardına yaklaşmak'
ATİLLÂ DORSAY
Bir dönemın Fransız cum-
hurbaşkanı, Fransız siyaset
sahnesinin hâlâ çok etkili ismi
Valery Giscard d'Estaing"in
kardeşi Olivier Giscard d'Esta-
ing. Nejat Eczacıbaşf na İstan-
bul Festivali'ne katkısı nede-
niyle UNESCO adına bir ödül
vermek üzere İstanbul'a geldi.
Ülkemizde sadece 24 saat kalan
bu ilginç kişilikle, oteline adım
atar atmaz konuştuk:
-Sayın d'Estaing, agabeyinize
çok benziyorsunuz. Sizi o san-
mak kolayca mümkün. Politik
açıdan da öyle misiniz?
D'ESTAİNG - Evet. Birbiri-
mize hep çok yakın olduk. O
maliye bakaruyken ben de mil-
letvekiliydim. Ancak o başkan
seçilince. ben siyasal yaşamı bı-
raktım. Daha çok uluslararası
ilişkilerde uzmanlaşan kurum-
larda çalıştım. Birçok kurumda
görevüyim: Ekonomik İşbirliği
Için Avrupa Birliği Genel Baş-
kanı, Avrupa Para Birliği Baş-
kan Yardımcısı. Avrupa Eği-
tim İçin Yönetim Enstitüsü
Başkanlığj, Tanıtım ve Saygın-
lık (Promosyon ve Prestij Ensti-
lüsii) Başkanlığı vs. Ashnda bu
son kuruluş adına buradayun.
Bir ONG (Organisation-Non-
Gouvernemantale = Hükü-
metlerdışı Kuruluş) bu. Bağım-
sız, ancak UNESCO ile yakın-
dan ilişkide.
- Ne gibi etkinlikleri destekli-
vorsunuz?
D'ESTAİNG - Ekonomik ve
kültürel. uluslararası büyük bir
olay oluşturan, ışınlanru tüm
dünyaya saçan olaylan ve ça-
balan destekliyoruz. Uluslar,
kültürler, ekonomiler arasında
yakınlaşma sağlayan olaylar.
- İstanbul Fesrivali bu kapsa-
ma giriyor demek ki?
D'ESTAİNG - Kesinlikle,
Sanat, müzik, bale, vs. alanla-
nnda İstanbul Festivali, dünya
çapında isimleri çeken önemli
bir olay, bir merkez. İstanbul'-
da birkaç kez bulundum, ancak
festivale denk düşmedi. Ancak
duyduklanm nedeniyle bu
önemli olayı mutlmaka izlemek
istiyorum.
- Festivalin 20. ydına ulaşmış
olması, bu seçimiıüzde etken ol-
dumu?
D'ESTAİNG - Kuşkusuz.
Yıldönümlen arasında yaşıyo- tandaşı olma kavramını, bir
ruz zaten: Amerika'nın keşfınin Avrupa ortak ekonomısi içinde
500. yılı, Yahudilenn Osmanlı ortak çıkarlar doğrultusunda
İmparatorluğu'na göçlerinin çalışma düşüncesini iyice yer-
yıldönümü, 'Avrupa Birliği'nin leştirmeye aday bir olay. Avru-
yıldönümü. Yıldönümlen çok
önemli, çünkü böyle anlarda
olayın hem güncelliğin ön pla-
nında olduğu, hem de artı bir
gelenek oluşturduğu anlaşılabi-
liyor.
- Fransız politik sahnesini şu
anda nasıl görüyorsunuz?
palılık artık kaçınılmaz biçimde
gerçekleşmek üzere olan bir
olay.
- Ancak ağabeyini/in lideri ol-
duğu UPF (Union Pour la Fran-
ce) adlı birliğin 2 partisinden biri
olan de Gaulleci paıtide (ki lide-
ri Jacques Chirac), bu anlaşma-
Sırplara İslam uyarısı
• Baştarafi 1. Sayfada
soruya ıse Çetin,
"Hayır, o şekildc bir ifade ol-
madı" karşılığını verdi.
İKÖ Dışişleri Bakanlan Ola-
ğanüstü Toplantısfnda kabul
edilen Bosna-Herşek'teki duru-
ma ilişkin karar metni açıklan-
dı. Karann giriş bölümünde.
uluslararası toplumun tüm üye-
lerinin bir başka ülkenin ba-
ğımsızlığını, egemenliğini. top-
rak bütünlüğünü tehdit edici
davranış ve eylemlerden kaçın-
züm bulunabilmesı için gerekli
çabalann harcanması. bu çerçe-
vede Ermeni birliklerinin işgal
eitıkleri Azeri topraklanndan ce-
kilmejeri gerektiği belirtildi.
İKÖ toplantısında bildirinin
okunmasının ardından Asya, Af-
nka ve Arap gruplanmn temsilci-
len birer kapanış konuşması
yapiılar. Toplantı. Dönem Baş-
kanı Dışişlen Bakanı Hikmet
Çetın'ın konuşması ve Kuran'-
dan sureler okunmasıyla sonuç-
landı.
Oliver Giscard d'Estaing, yazarıntız Atillâ Dorsay'a, "Avrupa
ile bütünleşmeniz şimdilik mümkün değil" dedi.
(Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL)
D'ESTAİNG - Seçim öncesi ya karşı sesler yükseliyor?
tablosu var. Yani pek hoş değil.
Marksizmin goçmesı sonucu,
insanlann beklentileri artık
ideolojik beklentiler değil. İkti-
darlar yıpranıyor, herkes yeni
bir şeyler bekliyor. Fransızlar
da öyle. Ancak ne bekledikleri-
ni pek bilmiyorlar. Politikacı-
nın görevi. çok iyi belirlenme-
miş isteklere karşılık verebil-
mek günümüzde... Öte yan-
dan Maastricht Anlaşması çok
önemli. Bu artık bir Avrupa va-
D'ESTAING - Bugün artık
Fransa'da komünistlerin dışın-
da ortak Avrupa fikrine karşı
çıkan yok. Muhalefetten de
böyle bir eğilim yok. Sorun, bu
ortaklığın biçimlendirilmesi.
aynntılan. Bu konuda kuşku-
suz farklı görüşler var.
- Ağabeyinizin hâlâ politik bir
hırsı var mı sizce?
D'ESTAİNG - Onun adına
konuşmak istemem. Bence
onun Fransız politikası üzerin-
de önemli bir etkisi oldu. Bu
etki hâlâ sürüyor. Zamanı gel-
diğinde, o bu etkiyi politik bir
çabaya dönüşlürecektir. Bence
1993'teki seçimlerde başkanlığa
soyunması da çok mümkün-
dür.
- Avnıpa'nın bugünkü sorun-
larını nasıl karşılıyorsunuz?
D'ESTAİNG -Avrupa birli-
ği düşüncesi, ilk çıkış noktası
olan Roma Anlaşması'na kı-
yasla büyük ölçüde değişmek
zorunda. Artık 2 vitesli bir Av-
rupa düşünmek zorundayız:
Kalkmmış iilkeler ve onlara
çok yakın olup yakın aday
olanlann birliği. Bir de yeni ku-
rulan ülkelerin, bağımsızlığa
yeni kavuşan ve kavuşacak
halklann Avrupası. Bu ikinci-
siyle çok yakın ilişkiler içinde
olmak ve onlarla bütünleşmeyi
zaman içinde çözümleyecek bir
politika gerekiyor.
- Türkiye'nin bu panorama
icindeki rolü nedir sizce?
D'ESTAİNG - Türkiye son
10 yılda ekonomi açısından bü-
yük yol aldı. Bunu görmemek
olanaksız. Fransa ile de ekono-
mi açısından büyük bir yakın-
laşma var. Orta Avrupa ile
Türk kökenli Asya cumhuri-
yetleri arasındaki durumunuz
benzcrsiz. Avrupa ile tam anla-
mıyla ekonomik bütünleşmeise
hemen gerçekleşecek şey değil.
Gerçekleşmemesi sizin için iyi.
Doğu Almanya, Batı ile bütün-
leşmeden sonra eğer Batı Al-
manya'nın muazzam desteği-
ni arkasında bulmasaydı,
mahvolmuştu. Türkiye'nin
ekonomik verilerini, enflasyon,
ücretler, vergi reformu vb alan-
larda Avrupa standartianna
daha çok yaklaştırmaya çaba
harcaması gerekiyor.
gereği hatırlatıldı, Bosna-Her-
sek Cumhuriyeu'nın BM'ye
üye olmasından duyulan mem-
nuniyet ifade edildi, kuvvet yo-
luyla toprak kazanılmasının
kabul edilmczliği ve Bosna-
Hersek'in sınırlannın dokunul-
mazlığı vurgulandı ve BM Gü-
vcnlik Konseyi'nin başta 757 ve
758 sayılılar olmak üzere
Bosna-Hersek konusunda aldı-
ğı kararlara desıek verildiği ifa-
de edildi.
Kararda. Bosna-Hersek'teki
şiddet eylemlerinden dolayı
Yugoslav Milli Ordusu ile Sırp
para-militer kuvvetleri sert bir
şekilde kınandı. İKÖ Dışişleri
Bakanlan, aldıklan kararda,
bu birliklerin Bosna-Hersek
topraklanndan dcrhal çekilme-
lerini veya doğrudan Bosna-
Hersek hükümeli emrine gir-
melerinı yahut uiuslararası gö-
zetım altında silahlanndan
anndınlarak dağıtılmalannı ta-
lepetti.
Kararda, Sırbistan-Kara-
dağ'a yönelik olarak BM Gü-
venlik Konseyi'nin ilan ettiği
yaptınmlara destek verildiği
ifade edildi. Aynca bu yaptı-
nmlann sonuç vermemesi ha-
linde. BM Anayasası'nın 7.
bölümü 42. maddesinin yürür-
lüğe konması için Güvenlik
Konseyf ne çağnda bulunuldu.
Bılındiği gibi bu madde ulusla-
rarası banş ve güvenliğin tesisi
için hava, kara ve deniz kuvvet-
lerinin ortak harekete geçiril-
mesini öngörüyor. Kararda.
Bosna-Hersek'teki şiddet ve in-
san haklannı ihlal eylemlerin-
den Belgrad ve Bosna-Hersek'-
teki Sırp yönetimlerinin doğru-
dan sorumlu olduğu da belirti-
lerek kendilerine bu savaş
suçlanndan dolayı sorumlu tu-
tulacaklannın anımsatılması
gerektiği de yer aldı.
Dışişjen Bakanlığı kaynakla-
n. İKO karannın BM Güven-
lik Konseyfne Bosna-Hersek
sorununun çözümü konusunda
destek olmak amacına ulaştığı-
nı belirttiler.
İKÖ Dışişleri Bakanlan Ola-
ğanüstü Toplantısı sonuç bildirisi
dün gcce saat 21.00 civannda
açıklandı. Kararmetninin kapsa-
mının avnntılı bir şekildc vurgu-
landığı bildiride. Kıbns, Azer-
baycan ve Afganistan ile ilgili
böîümler yer aldı. Bildiride
İKÖ'nün. Kıbns Türklerinin
haklı davasıyla dayanışma içinde
olduğu vurgulandı. Kıbns soru-
nunun çözümünde BM Genel
Sekreterı'nin çabalanna destek
olunduğu ifade edildi. Bildiride
Azerbaycan konusunda ise Er-
menistan'ın saldırgan tutumu
kınanarak soruna banşçı bir çö-
Azerbaycan Dışişleri Bakaru Tevfik Kasımov:
6
Birkarış toprak vermeyeceğiz'
EVREN DEĞER
ANKARA- Azerbaycan Dı-
şişleri Bakanı Tevfik Kasımov,
"tek bir kanş toprak için bile ta-
viz vermeyeceklerini" belirte-
rek "Eğer sorun banşçı yollarla
çözülmezse silah yoluyla halle-
deceğiz"dedi.
ler?
Kasımov- Yeni cumhurbaş-
kanı seçımlerinden önce Erme-
niler bizden birçok bölgeye
saldırdı. Kazak bölgesine. Se-
derek bölgesine saldırdı. Laçin
dehlizi açıldıktan sonra Erme-
nistan tarafı Yukan Karabağ'-
daki askerlerinin sayısını 10
binden 20 bine çıkardı. O gün-
lerde Ermeni tarafı azami hü-Konuk Dışişleri Bakanı Ka-
sımov, İKÖ toplantısı ıçin gel- cum yapmak fikrindeydi. Eğer
diği İstanbul'da Cumhuriyet'in bu hücum neticesinde Kazak
son gelişmelere ilişkin sorulan-
nı yanıtladı. Kasımov'a yönelti-y
len sorular ve yanıtlan şöyle:
-Azeri birlikler son dönemde
kendi topraklannı geri almak
için Ermeni milislere saldırma-
ya başladılar. Azeriler bu mü-
cadelede nereye kadar gidecek-
bölgesi işgal edilseydi, ondan
sonra yüzbinlerle sığınmalar
başlayacaktı ve o zaman da ye-
ni cumhurbaşkanının devrilme-
si tehlikesi vardı. Onun için
Ermenilerin yerleştiğı noktala-
ra baskınlar yapıldı. .Azeriler
yalnızca Azeri topraklan içinde
kaldılar. Azerbaycan neferleri-
nin birinin ayağı Ermeni arazi-
sine kaymamıştır. Biz Azcrbay-
can'ın bir kanş toprağını
Ermenilere vermeyeceğiz.
- Azerbaycan tarafı sorunun
banşcı yoldan çözümü konu-
sunda umudunu muhafaza edi-
yor mu?
Kasımov- Biz Azerbaycan
hükümeu olarak bu problemin
diplomatik yoldan çözülmesini
istiyoruz. Ama bu demek değil
ki, bu yolla halledilmezse harp
yolunu kapatmıyoruz. Eğer ba-
nşçı yolla olmazsa silah yoluyla
halledeceğiz. Eninde sonunda
da bu topraklar bizim olacak.
- Ermenıler eğer Azeriler sal-
dınlanna devam ederse burası
bir Vietnam olur diyorlar. Siz
ne diyorsunuz?
Kasunov- İster Vietnam ol-
sun, ister başka yer olsun, adını
ne koyarsanız koyun. Ama
Azerbaycan öz arazisinin bir
kanşını Ermeniye vermeyecek.
-Türk subaylannın Azeri bir-
liklerine danışmanlık yaptığı
yolunda iddialar var?
Kasımov- Şu anda ne askeri
daiıışman ne de askeri birlik
var. Ama milli ordunun teşki-
linde Türkiye'nin yardımına
ihtiyaamız var.
- Türkiye'den size silah yardı-
mı oldu mu?
Kasımov- Bugüne kadar ol-
mamıştır. benim bildığim yok.
Ama gelecekte isterim ki olsun.
- Azeri milisler arasında Tür-
kiye'den gönüllü sivil var mı?
Kasımov- Şu anda yok. Ola-
bilsin ki gelecekte olsun. ama şu
anda yok.
OzaFa
4
Nereden buldun?'
Orman kimliğimi, sigorta
kartımı, nüfus cüzdanımı ve
surucu belgemi kaybetüm.
Hükümsüzdür.
MUHARREM AKGUS
Baştarafi 1. Sayfada runlulu-
ğunun getirileceğini söyledi. İş
çevrelerinin yoğun eleştirisine
neden olan iş eüvencesi yasa
taslağı, 6 bakandan oluşan alt
komisyona havale edildi. Gö-
nen'in, bu yasama döneminde
çıkanlacak tasan ve teklıfler
arasında saymadığı iş güvencesi
yasası gelecek yasama dönemi-
ne kaldı. Bakanlar Kurulu,
2547 sayıh YÖK Yasası'nda
değışıklik yaparak, rektörlerin
üniversite öğretim üyelerinin
katıldığı bir seçimle işbaşına
gelmesini öngören yasa taslağı-
nı kabul etti.
Bakanlar Kurulu, dün Baş-
bakan Süleyman Demirel baş-
kanhğında yaklaşık 3,5 saat
süren bir toplantı yaptı. Top-
lantıya Devlet Bakanı Tansu
Çılier ve Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanı Ersin Faralyalı
ile birlikte gelen Demirerin ger-
gin olduğu dikkat çekti. Devlet
Bakanı ve Hükümet Sözcüsü
Akın Gönen, toplanüda hükü-
metin 200 gününün ele alındığı-
nı, çalışmalann. "7 haziran se-
çim sonuçlarının da gösterdiği
gibi" başanlı bulunduğunu
söyledi.
Gönen. ANAP döneminde
çıkanlan ve kamuoyunda "Ne-
reden Buldun Yasası" olarak
bilinen 3628 sayıh Mal Bildiri-
minde Bulunma, Rüşvet, Suiis-
timal ve Yolsuzlukla Mücadele
Yasası'nda yapılacak değişik-
likler çerçevesinde, cumhurbaş-
kanının TBMM Başkanhğı'na
mal bildiriminde bulunması zo-
runluluğunun getirildiğini bil-
dirdi. Bütün kamu çahşanlan
ile seçimle işbaşına gelen görcv-
lilerin yasa kapsamına alındığı-
nı kaydeden Gönen. şunlan
söyledi:
"Bu yasanın kapsamı değişti-
rilirken, bazı alanlarda genişlet-
me. bazı alanlarda daraltma
yapıldj. Bildiğiniz gibi bu ka-
nunda. odalarda ve ceşitli mes-
lek kuruluşlannda görev ya-
panlann mal bildiriminde
bulunma esası vardı. Katılımcı.
demokratik kuruluşlann yöne-
timine geleceklenn. mal beya-
nında bulunma zorunluluğu
sebebiyle, o göreve gelmede ıs-
teksiz olduklan görüldüğü içiri
daraltmaya gidildi. Gazete sa-
hibi gerçek kişilerin. gazete şir-
ketlerinin denetim ve yönetim
kurulu üyeleri, sorumlu mü-
dürleri, başyazarları, fıkra ya-
zarlan, meslek kuruluşlannda
görevli olanlar. Türk Hava Ku-
rumu, Türkkuşu ve Kızılay
yöneficileri kapsam dışına çıka-
nldı. Kanun kapsamı, sadece
seçimle işbaşına gelenler ve ka-
mu kuruluşlannda çalışanlarla
sınırü tutularak daraltıldı. De-
ğişiklikle, cumhurbaşkanmın
mal bildirimini TBMM Baş-
kanhğı'na sunması kuralı geti-
rilmekte. seçimle gelenlerin mal
bildirimlerini kamuoyuna ken-
dilerinin açıklaması ilkesine yer
verilmekte. konu kapsamına gi-
ren suçlarda 3500 sayıh kanu-
nun uygulanması. yani sürat
sağlanması ilkesi benimsen-
mektedir."
Güneydoğu ve terör olayla-
nyla ilgili çalışma yapan komis-
yonun. olağanüstü hal uygula-
masına devam edilmesi veya
uygulamaya son verilmesi ha-
linde önerilecek yeni sistemle
ilgili hazırhklannın son aşama-
sma geldiğini bildiren Gönen.
konunun gelecek Bakanlar Ku-
rulu toplantısında clc alınacağı-
nı kaydetti. Akın Gönen. hükü-
metin parlamento tatile gimıe-
den çıkarmaya çalışacağı yasa
tasan ve tekliflerini şöyle sırala-
dı:
"Yeşil Kart uygulaması, yeni
üniversitelenn kurulması, Ceza
Muhakemeleri Usul Kanunu
değişikliği. "by-pass" olarak bili-
nen Adalet Bakanlığı Teşkilat
Yasası, Tahkim Yasası (bu 3 ya-
sa Cumhurbaşkanı özal tara-
fından veto edilmişti), vergi
yasalannda değişiklik öngören
tasan, TÖYÖK'ün kurulması-
na ilişkin yasa, özel radyo ve
televizyon yayınıyla ilgili dü-
zenlemeler, İhale Yasası deği-
şiklikleri, ILO'nun 87 ve 151
sayıh anlaşmalan ile Çocuk
Hakları Sözleşmesi ve çocuk
mahkemelerinin düzenlenmesi
ile ilgili yasalann onaylanması,
yeni büyukşehir belediyeleri
kurulması hakkında kanun, in-
san haklan bakanhğının kurul-
masına ilişkin kanun, Bağ-Kur
ve Erzincan yasalan, YÖK Ya-
sası'nda değişiklik yaparak rek-
törlerin seçimle işbaşına gelme-
sini sağlayan yasa. 3628 sayıh
Mal Bildiriminde Bulunma
Rüşvet, Suiistimal ve Yolsuz-
lukla Mücadele Yasası değişik-
likleri."
Akın Gönen, Türkiye'nin
ilk kez bu yıl, "ILO'da hesap
verecek ülkeler listesinde" bu-
lunmadığını. ILO toplantısına
katılan Moğultayın. çocukla-
nn çalışma şartlanni düzenle-
ycn sözleşmeyi imzaladığını
söyledi. Hükümet. 2547 sayıh
YÖK Yasası'nın rektör seçim-
lcriyle ilgili 13. maddesinde de-
ğişiklik yapan yasa tasansını
kabul etti. Buna göre, üniversi-
te öğretim üyelerinin katıldığı
HAVA DURUMU TURKIYEDE DUNYA'DA
Uevlet Bakanlığı Meteorotojı
Genel Müdûriüğü'nden afınan
bilgrye göre yurdun kuzey ve
doğusu çok bulutkj, Marmara,
Karadenız, Iç Anadolu'nun ku-
26yi. Oofiu Anadolu'nun kuzey
ve doğusu ile Güneydoğu Ana-
dolu'nun doğusu yer yer sağa-
nak ve gök gürûrrûlû sagâ..ak
yafltşlı. ötekı yerler parçalı bu-
lutlu geçecek Hava sıcaMıjı
yağış alan yerlerde değışmeyecek, ötekı yerlerde btraz artacak. Rûzgar, batı ve gjney-
batıdan orta, yağış anında kuvvetlıce esecek Denizlenmizde rü2gâr Akdenızde gün-
batıst ve lodos, ötekı denıztenmi2de kıble ve todostan 3-5 Batı Karademz, Marmara
ve Kuzey Ege'de 6 kuvveünde saatte 10-21 denız mıli hız!a esecek Van Gölü'nde hava Samsun
çok buludu ve yağışlı geçeeek ¥*""?.
Zooguloak
y
Bursa
ÇanaMale
Dıyarbakır
Edıme
Er2urum
Eskışehır
ümır
Kars
Konya
Mersm
Ö- 1 ac* B-b-j'uft. G ıjunesi K ka--. •«
seçimle belirlenecek üç aday-
dan birisi Cumhurbaşkanı'nca
atanacak. Devlet Bakanı Tür-
kân Akyol'un hazırladığı tas-
lakta bir değişikliğe gidilmezse.
görev süreleri 5 yıl olarak belir-
lenen rektörler. tekrar seçilebi-
lecek. Akın Gönen, yeni kuru-
lacak iiniversitelerde görev
yapacak rektörlerin, örgütlen-
melerini henüz tamamlamadık-
lan gerekçesiyle, eski yönteme
göre atamayla işbaşına gelecek-
lerini bildirdi. Milli Eğitim Ba-
kanı Köksal Toptan da, yasa-
nın önümüzdeki hafta TBMM
gündemine gelebiieceğini ifade
etti.
Akın Gönen. artan grev ka-
rarlanyia ilgili hükümetin bir
karan olup olmadığı sorusunu
yanıtlarken. grev hakkının ana-
yasadan kaynaklandığını. hü-
kümetin anayasal haklann kul-
lanılabilmesini teminat altına
almakia görevli olduğunu vur-
guladı.
Gönen. bir gazetecınin
ANAP lideri Mesut Yılmaz'-
ın. "Başbakan çevre temizliğine
önce kendi etrafından başlasın"
şeklindeki sözlerini anımsatma-
sı üzerine, "Herkes kendi çevre-
sine baksın. Bizim çevremizde.
ifade ettikleri tarzda kimse bu-
lunduğunu sanmıyorum. Kim-
se kimseye. elle tutulur. bclgesi
bilgisi olmayan tarzda ithamda
bulunmasın, yakışık almaz. hoş
değildir. Biz herkesi. aksi sabit
olana kadar pırıl pınl biliyo-
ruz" dedi. Çekiç Güç'ürt süresi-
nin uzatılması ve olağanüstü
hal uygulamasının da toplantı-
da değerlendirildiğini kaydedeı.
Gönen. "Çekiç Güç konusun-
da hükümetin eğilimi nedir"
sorusuna, "Günü gcldiğindc
hükümet fikrinı açıklar" karşı-
lığını vermekle yetindi.
Gonen. Maliye Bakanlığı'n-
ca yapnan \ergi mevzuatı de-
ğişikliğinc ilişkin ilgili bakan-
lardan oluşun bir alt komisyon
kurulduğunu sözlcrinc ekledi.
Maliye ve Gümrük Bakanı Sü-
mer Oral da. Bakanlar Ku-
rulu'ndan çıkarken, bir soru
u/erine memur maşalarına u\-
guianacak yeni katsayının gun-
deme gelmediğini belirterek.
"Daha vakti var. üündeme gel-
medi. Onu illa Bakanlar Kuru-
lu'nun mutat toplantısında gu
rı;>nıeve gerek yok. O her /u-
nıan goru«.ulebılır" dı\c ^ıM)^ı^
Yuııaıı savaş
M Baştarafi 1. Sayfada
edildiğini tespit ettiler ve Türk
uçaklannı püskürtmek için ha-
rekete geçtiler. Türk ve Yunan
savaş uçaklan daha avantajlı
duruma geçmek amacıyla bir-
birlerinin arkasına geçmek
(dog fıght) için manevralar yap-
tılar. Türk uçaklanndan biri
300 feet kadar alçalınca Yunan
savaş uçaklanndan biri de 300
feete alçaldı. Ancak o anda Yu-
nan pilot uçağın kontrolünü
kaybetti ve uçak denizedüşerek
pilotucan verdi."
Yunan uçağmm pilotu üsteğ-
men Nikolaos Sialmas yaşamı-
nı yitirdi. Yunan savaş uçağının
enkazını ve pilotun cesedini
aramak için bir C-130 tipi Her-
cules uçağı ile bir askeri heli-
kopter ve savaş gemileri sefer-
ber edildi.
Yunan Hava Kuvvetleri,
uçağın Türk pilotlan tarafın-
dan düşürülmediğini, çok alça-
lan pilotun uçağın kontrolünü
yitirmiş olabileceğini açıkladı.'
Fransız Haber Ajansı AFP,
"iyi haber alan bir Yunan aske-
ri kaynağına" dayanarak geçti-
ği haberde, Yunan uçağının
engelleme girişimi sırasında
"yanlış manevra" sonucu derü-
ze düştüğünü kaydetti.
Atina: Ilişkimizi
etkilemez
Yunan savaş uçağının düşmesi
ve Yunanlı pilotun yaşamını yi-
tirmesi Atina'da büyük yankı
uyandırdı. Yunanistan hükümet
sözcüsü Vasilis Mangınas, kaza-
nın hafta sonunda İstanbulda
gerçekleşecek Mitsotakis- Demi-
rel göriişmesine gölge düşürme-
yeceğini vurguladı. Mangınas,
"Gereken her şeyi yapacağız.
Ancak, Türk-Yunan ilişkileri-
nin düzelmesine çaiışıldığı bir sı-
rada elden geldiğince dikkatli
olmak eerekir" dedi.
Bu arada Yunan Savunma Ba-
kanı Yanis Varviçiotis, olaydan
sonra Napoli'deki NATO karar-
gâhı ile İzmir'deki 6. ATAFTürk
karargâhına "sert" protesto giri-
şiminde bulunuldu. Yunan rad-
yo ve TV bültenlerinde birinci
haber olarak verilen olay, ana
muhalefetteki sosyalist PASOK
lideri Andreas Papandreu'nun da
Türkiye'ye ve Yunanistan başba-
kanına yönelik ağır suçlamalarda
bulunmasına yol açtı. Pa-
pandreu Türkiye'nin Yunanis-
tan'ı tehdit ve tahrik edici siyase-
tini ısrarla sürdürdüğünü, uçak
kazasımn bunun en canlı örneği-
ni oluşturduğunu savundu. Tür-
kiye'nin Yunan egemenlik hakla-
nna saygı gösteımediğini öne
süren Papandreu, Mitsotakis'in
bu ortamda Türkiye ile dostluk
anlaşması imzalamak için göster-
diği faaliyetleri "saflık" olarak
niteledi.
Başbakan Süleyman Demirel,,
Yunan savaş uçağının düşmesi-.
nin Türkiye ile bir ilgisinın bu-
lunmadığını belirterek. "Bizim
kusurumuz yok. Kendi kusurla-
ndır" dedi.
Başbakan Demirel. Bakanlar
Kurulu toplantısından sonra ga-
zetecilerin sorulannı yanıtlarken,
Ege'de söz konusu uçuşlann sü- •
rekb yapıldığını. Yunanistan'ın •
da tatbikat sırasında "karşı uçak
uçurduğunu" hatırlattı. Düşen'
uçağın bunlardan biri olduğunu
kaydeden Demirel. Genelkur-
may Başkanı Orgeneral Doğan
Gii'reş'in kendisini Bakanlar
Kurulu toplantısı sırasında ara-
yarak bilgi verdiğini söyledi.
Taksimlde
• Baştarafi 1. Sayfada
KıbnsTürk Cumhuriyeti Kül-
tür Bakanı Eşber Serakıncı
bulundular. Aynca Avni Ak-
yol. İlhan Evliyaoğlu. Müker-
rem Taşçıoğlu ve Ahmet Ta-
ner Kışlalı 20. Uluslararası
İstanbul Festivali'nin konuk-
lan arasındaydı.
Festivalin açış konuşmasını
yapan Prof. Dr. Nejat Eczacı-
başı. bugüne kadar İstanbul
festivallerinde 1050 ayn prog-
ramda 35 bin yerli ve yabancı
sanatçının yer aldığını aktardı.
Eczacıbaşı şöyle devam etti:
"Bir kültür adamımızın dediği
gibi "Mozart'tan tat almak. ay-
nı zamanda Dede Efendi'yi
anlamak ya da Goethe'yi. Pi-
casso'yu sevmek demektir'.
Sinan'ı özümlemek. ınsana do-
ğarken verilen bir yetenek de-
ğil. sonradan elde edilen ve .
geliştırilenbiryetenektır. :
Açılış konuşmalannın ar-
dından İDSO ve Frankfurt
Akadcmi Korosu şef Alexan-
der Schvvinck'iü yönetimindc
Becthoven'in 9. Senfonisi'ni
seslendirdi. Konser sonrası
Taksim Meydanı'nda gerçek-
lcştirilen ses ve iıavai fışek gös-
ıcrısi mcydanı dol- duran kala-
Kılık bir kııle tarafından izlen-
dı. f'aksim'deki havai tîşck
gösıerilcn kentin diğer semtle-
rındc oturan vatandaşlar ara-
sında hevecana neden oldu.
FESTIVAl DE
BUGÜN
İstanbul Devlet Tarihi Türk
Muzigi Toplııluğu ve Ahmel
Özhan / Atatürk Kultur
Merke/i Konser Salonu.
18.30.
İslanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası Frankfurt Akademi
korosu / Aya Irinı 18.30
>ınielüna-Polon>a (a/ Top-
lııluğu \cıki',ı\.ı rıvatro-
MI :ı M<