Katalog

I9HLAZİRAN1992CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 2 yeni bolümANTCARA (ANKA) - Açık öğretim Fakültesi'nde (AÖF) 'Ev Idaresi" ve "Sosyal Bilim- er" adı alünda iki yeni bölüm ıçıldi- İki yıllık önlisans prog- •amı verecek olan bölümlere, 3SS sonucuna göre 100 bin Dğrenci alınacak. 30 bin kişilik tontenjanı olan Ev Jdaresi Bö- ümü'ne öncelikli olarak ba- yan öğrenciler alınacak. Bö- ümde, yabancı dil, Türk dili, jratik ev yönetimi, Atatürk il- celeri ve inkılap tarihi dersle- ineyerverilecek. Kamyon, çocuk ezdiJJrenı tutmayan kam- y , 7 yaşında bir çocu- ğu ezince Balatlı yurttaşlar kamyon şoföriinü lînç etmek iste- diler. Balat Atik Mustafapaşa Mahalksi Sinan Çeştne Sokak'ta kömür boşaltan kamyon, freni tutmayınca 8 vaşın- daki Hilal Ballıtoprak'ı ezerek ölümüne neden oldu. Yaşasıntatil İZMİR (AA) - Uzun ve yo- rucu geçen bır öğretim yılının ardından yaklaşık 2.5 aylık bir tatile giren öğrenciler yorgun- luk atarken, uzmanlar velile- re, "Tatilde, özelhkle sınıfını geçen öğrenciye ders çalıştır- mayın, ancak başıboş da bı- rakmayın" uyansında bulunu- yorlar. Dokuz Eylûl Üniversitesi Buca Fakültesi Eğitim Bilimle- ri Bölüm Başkanı Prof.Dr. İhsan Turgut, AA muhabiri- nin sorulannı cevaplandınrken, "Öğrencilere tatil boyunca bil- gi ve görgülerini arttıncı kitap- lar okutulmalıdır. Hatta aile fertlerinin de aynı görüntü içinde bulunmalannın ço- cuğun gelişımı açısından bü- yük faydası vardır" dedi. O r t a y a ç ü c a n "P a d i $ a h tapusu"yla topraklan elte- r ^ d e n ^ ^ ^ •^tenen l z m i r ' i n Mor doğan ilçesi köv lüleri dün yürüyüş yaptı. 800'ü aşkın köylü eUerinde "Padişahlık yıkıldı. Tapusu geldi", "Pa- dişahtan önce biz \ardık, bugûn de varız" pankartlanyla Karaburun kavşağından Mordoğan iskelesine dek yühidüler. Mordoğanlı köylüleri yüriiyüşe sûriikleyen olaylar 1985 yılında ortaya çıkanlan 2. Abdülhamit'e ait tapuyla başladı. Boğaz Köprüsü'nde tamirat İstanbul Haber Servisi - Kara- >ollan 17. Bölge Müdürlüğû tarafından yapılacak yenileme çalışmalan nedeniyle Boğaz Köprüsü'nün altı şeridinden ikisi 21 haziran pazar günü tra- fiğe kapatılacak. Yetkililer bir- kaç gün sürecek çahşmalar sırasında, trafık yoğunluğu ya- şanmaması için, sürücülerin Fatih Sultan Mehmet Köp- rüsü'nü kullanmalannı istedi- ler. tstanbul Valihği'nden ya- pılan açıklamada, yapılacak genleşme derzi çalışmalan ne- deniyle köprünün dört şeridi- nin iki gidiş, iki geliş olarak kullanılacağı belirtildi. HABERLERIN DEVAMI eve saldırdıHaber Merkezi - Diyarbakır- ın Silvan ve Gaziantep'in Isla- hiye iKelerinde PKK militan- lannca iki eve düzenlenen saldınk.rda 2 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Silvan'ın Feridun Mahallesi Ofıs Sakak'taki 6 numaralı eve, önceki gece saat 00.30 sı- ralanmla bombalı saldın dü- zenlendi. Saldında evde bulu- nanlardan Abdullah Gazanır ve Veysi Yenikapı öldü. Yara- lanan Aydın Aıtavus hastane- ye kaldınldı. Gaziantep Valiliği'nden yapı- lan açıklamaya göre İslahiye'- nin Hisar köyü Tandırlı mez- rasında oturan Mehmet Uzun'un evine, 7-8 kişilik bir grup tarafından roketatar ve Kalaşnikof marka uzun nam- lulu otomatik silahlarla ateş acıldı. Erzincan'ın Kemah ilçesinde hükümet konagı ve yakınında bulunan jandarma karakolu- na PKK militanlannca ateş acıldı. Güvenlik kuvvetleriyle 2 saat catışan teröristler, daha sonra kaçtılar. Türkiye'de U Baştarafi 1. Sayfada bilim adamımız tarafından araştınlmıyor. Bu nedenle eli- mizde somut bilimsel veriler yok. Ancak NASA haritalan- na göre Türkiye ozonun de- linmesinden bu yıl etkilenmi- yor. Bu nedenle ozon deliğı tehlikesinden korkmadan öz- gürce güneşlenebıliriz. Gecen aylarda Kuzey Kut- bu ve Avrupa üzennde yapı- lan NASA araşürmalan so- nucu ozon tabakasında incel- meye ışaret eden klormonok- sit yoğunluğu saptandı. Buna göre klormonoksıt >oğunlu- nun en fazla olduğu, daha az olduğu ve en az olduğu bölge- ler saptandı. Türkiye ve Av- rupa'daki bütün Akdeniz ülkeleri. klormonoksit yoğun- luğunun en az olduğu bölge ıçensinde. Bılım adamlan bu durumu, Türkiye üzenndeki ozon tabakasının, ülkemızde- ki bütün canlı yaşamı zararh ultraviyole-B ışınlanndan ko- ruyacak yoğunlukta olduğu- nun işareti olarak kabul edi- yor. Ancak güneşlenirken yine de dikkat. Aşın güneş yanık- lannın deri kanserine dönüş- me riski, yine de var. Yaşlılar özellikle güneşe çıkmadan bir sağlık muayenesinden geçme- liler. G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada hatta en düşük memur ücretinin iki milyonun üzerine çıkması olanağı araştırılacaktı. Inönü'nün bu açıklamayı yaptığı günlerde, örneğın Mali- ye Bakanı Oral, zaman açısından olaya başka gözle bakı- yordu. Memur katsayısıyla ilgili çeşitli seçeneklerin sap- tanmaya başlanmasını içeren talimatı bakanlık ılgilılerine ancak geçen salı günü verdi. inönü'nün seçenekleri hazır olmasına hazırdı ama bakanlık daha işin başındaydı. Tamtakır kuru bakır, nakit sıkıntısı çeken Hazine'ye ba- karak önce seçenekler saptanacak, sonra bakanlıkta, da- ha sonra iç kabinede tartışıldıktan sonra katsayı sorunu Bakanlar Kurulu'na getirilecek. Ne var ki, bu örnek kımi çağrışımlar yapıyor. Uyum içinde çalıştığı söylenen koalisyon ortakları ara- sında, hele 7 hazirandan sonra, "hizmetteyarış" başladı- ğını duyumsatan kıpırdamşlar gözleniyor. Örnek, ortada Memur katsayısını hükümetin verebile- ceğinden daha yükseklerde tutan rapor, Inönü aracılığıyla Bakanlar Kurulu'na geliyor, üstelik Maliye'nin karşısına dikiliyor. Kurban Memur konusunun erteleneceği ortaya çıkınca gazete- cinin dikkati, başka bir olasılığa çevrıliyor. Hükümette "özeleştiri çalışmalarına" geçilebileceğini varsayıyor. Hakkı da yok değil. İki kanıt var önünde. îlki, Bakanlar Kurulu'na gelen bakanların çoğunda kalın dos- yalar var. İkincisi, daha önemli. Başbakan geçen salı gün- kü geceyarısı konuşmasında yeni bir icraat rotası çizdi. Hükümetin altı ayda yaptıklarıyla yapamadıklarını ilk Ba- kanlar Kurulu'nda araştıracaklardı. Dün sabah bu beyan doğrultusunda olasılıkları güçlen- diren bir başka manzara daha geldı, geçtı Başbakan Demirel, toplantıya Tansu Çiller ve Ersın Faralyalı ıle bır- likte gelmişti. Ve... Başbakanın yüzünden düşen bin parçaydı Tansu hanım mı? Devlet Bakanımızın gülen yuzüne ba- karak gerçekçi bir anlam çıkarmak zordur. Ne olursa ol- sun koşullar, "gu/"demişlerekrana, gülüyor. Arada sırada ya da Tansu hanımın işine elverdiği gün- lerde gerçekleştirdiği telefon muhabbetlerinde kulağına bilgilerle haberler fisıldadığı serbest pazarcı yazarlardan Osman Ulagay, onca aydan, onca yakın görüşmeden son- ra maşallahı var, nihayet dün Tansu hanımı tanımlamayı başardı. Geç olmuş, olsun. Çiller'i yakından tanıyan ve tanımla- yan kaynak önemli. Çiller'in Demirel'i sollayarak ekono- miyi tek elden yürütmeye olan merakını kesin ifadelı cüm- lelerle doğruladıktan sonra, Ulagay dün, "iddıaları ve ihtirasları pek mütevazı olmayan Sayın Çiller'in bunun ötesinde ne gibi hevesleri var, bilmiyorum, ama ekonomi- nin tek patronu haline gelip bildiğini okumaya çok ısteklı olduğu açık. Tansu hanımın kafasma koyduğu bir şeyi yap- mak için her yolu denediğini bilenler bu guçlü isteğin ne- reye varacağını da merakla bekiiyor" diye yazıyor. Hele dünkü gazetelerdeki Çiller antetli demecleri oku- yunca, Demirel'in özeleştiri uygulamalarına öncelikle kendine bağlı bakanlardan -örnegin Tansu hanımdan- başlamış olması güçlü bir olasılık. Daha genel özeleştirilere gelince, sonunda hükümetin "kısa zamanda büyük işler başardığı" ilan edileceğine gö- re, yapılanlar herhalde ruh tazelemeye, belki yeni bir ivme kazanmaya yarayacak. Bunlara gerek yok ya; 7 haziran karnesi, bu hükümeti kasımdaki yeni seçimlere değin ıdare eder. YeşUKart • Baştarafi 1. Sayfada lıler dün bu tutumlanndan \uzgeçtıler. DYP Kastamonu Milletve- kılı \e Demirel'in eski Sağlık Bakanlanndan Münıf İslamoğ- lu." 179 bin lira sınınnın" kaldı- nlması için kendi partısıne karşı muhalefel yaparken, Aktuna"- nın kızdırdığı dığer DYP'liler, Ye^ıl Kart yasa tasansına "kır- raızı kart" gösterdiler. Kendi partılennden İslamoğlu'nun eleştınlen ve muhalefet partılen ANAP ve RP'nin tüm engelle- melenne karşın, yasa tasansına tam destek veren DYP grubu, bu tutumunu Aktuna'nın, otu- ruma katılan mılletvekıllenni tehdıt etmesi üzenne değiştırdi. Saat 23.15'e gelındığınde, en- gellemeler nedeniyle tasannın >alnızca üç maddesinı geçırebı- len Aktuna. dördüncü madde üzenne oylama >apılacağı sıra- da ANAP'lılann karar yeter sayısı ıstemelen üzerine sinır- lendı. DYP'lı TBMM Başkan- vekıli Yıldınm Avcı. karar ye- ter sayısı olmadığı için oturuma 15 dakıka ara \erdiğinde Aktu- na. mikrofondan milletvekille- nne. "Sabaha kadar evlerinize gıdemezsiniz" diye bağırdı. Bu- nun üzerine, oturum yeniden başladığında DYP milletvekil- Basın lerinden önemli bölümü top- lantıya katılmadı. Ava, DYP'- lılerin lepkisi nedeniyle karar yeter sayısı sağlanamadığından oturumu kapattı. Yasa dün Meclis'te yeniden gündeme geldi ve kısa sürede kabul edildı. Benimsenen yasa- ya göre Yeşil Kart'ı, aylık geliri veya aile içındeki gelir payı as- gari ücretin vergi ve sosyal sl- gorta primi dışindakı miktan- nın üçte birinden az olan ve Türkiye'de ikamet eden Türk \atandaşlan alacak. Bakanlar Kurulu bu mıktan üç katına kadar arttırabilecek. Yasa. Yeşil Kart alacaklann Türkıye"dekı yataklı tedavı ku- rumlarında >atarak görecekleri tedavı hızmetleri ve masraflan ıle bu hizmetlen verecek ku- rum, kuruluşlan kapsı>or. Her- hangı bır sağlık güvencesı altın- da olanlar, bağımlı olarak sağ- lık hizmetlerinden yararlanma- sı gerekenler. sılah altında bulunanlar ve sağlık güvencesı olan yükseköğretim öğrencılen >asa kapsamı dışında tutulu- vor. Özel kanunlarla sağlık hiz- metlerinden ücretsiz yararlan- ması öngörülen vatandaşlara istemelen durumunda hiçbır soruşturma ve araştırmaya ge- rek kalmaksızın Yeşil Kart ve- rilecek, ancak aylık geliri asgari üçte birini geçenlenn Yeşil Kar- tı geri alınacak. Yeşil Kart. gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra, "Sağhk Güvencesi Tespit ve Değerlendirme Kurulu"nun karan üzerine valilık veya kay- makamlıklarca hak sahiplenne \erilecek. Sağlanacak sağlık hızmetlerinin bedelini karşıla- mak üzere. Sağlık Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konu- lacak. Bu yıl için bu tür harca- malar, bakanlık bütçesinin transfer harcamalanndan kar- şılanacak. Ycşıl Kart almaması gerekir- ken. yanlış be>anlarla bu kartı alarak ücretsiz tedaviden yarar- lanan \eva vararlandıranlar hakkında vararlanılan ücretin ıkı katı cezai >aptınm uvgula- nacak. Bu kanun kapsamına gırecek durumda olanlara ge- rckli belgeleri kasten vermediğı anlaşılan >etkıliler. bu tutumla- n genel hükümlere göre daha ağır bır cezayı gerektirmedığı lakdirde 1 ile 5 milyon arasında para cezasına çarpıınlacak. Ye- şil Kart uygulamasına, Doğu ve Güne>doğu Anadolu bölge- leri ile geri kalmış bölgelerde öncelikle başlanılacak. • Baştarafi 1. Sayfada man Demirel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve sıyası partı liderlerinin de davetli olacağı kurultay bu- gün başlıyor. Ikı gün surecek olan kurultay. Milli Kütüpha- ne salonlarında gerçekleştirile- cek. Kurultaya, 100'e yakın meslek örgütü temsilcisi, sendi- ka temsilcileri, 42 gazetenin temsilcileri, ajans. TRT. özel tv kuruluşu yetkilileri, basın ya- yın yüksekokulu öğretim gö- revlileri ve 4 gazete dağıtım şirketinin yetkilileri katılacak. Kurultayda basın meslek ör- gütleri her 100 üye için bir dele- ge, unıversıte ve yüksekokullar, gazete \e dergıler. gazete dağı- tım şırketlen ıle sivası partiler birer temsilci ile katılacaklar. Basın Kurulta>ı ÇGD Başkanı Mustafa Ekmekçfnin konuş- masıvla açılacak. Kurultavın bugünkü ıkıncı olurumunda. konusu "basında knz"olarak belırlenen bir panel düzenlene- cek. Panele konuşmacı olarak. Gazetecı Hıfzı Topuz. Emın Çölaşan, Abdurrahman Dili- pak, Haluk Şahın, Şükran Ke- tena, Haluk Gerger ve Zeynep Alemdar katılacak. Kurultayın ıkınci gününde basının sorunla- n daha a>nntılı olarak ele alı- nacak. Irak: Üçlü sınır güvenliği anlaşmasına hazırız KÜRŞAT AKYOL Irak, ülkenin kuzeyindeki ya- bancı güçler bölgede kaldığj sü- rece sınır güvenliği sorununun sureceğini belirterek Türkiye, Suriye ve Irak arasında üçlü sı- nır güvenliği anlaşması imzalan- masına hazır olduğunu bildirdi. Irak, Çekiç Güç bölgede kaldı- ğı surece PKK ile ilgili sorula- rın muhatabırun Irak yönetimi olmadığını kaydetti. Su kaynak- lanrun paylaşımı konusunda da Türkiye, Irak ve Suriye arasın- da üçlü anlaşma imzalanabile- ceğini belirtti. fKÖ dışişleri bakanlan olağa- nustü toplantısında ülkesini temsil etmek üzere Istanbul'da bulunan Irak'ın Ankara Büyü- kelçisi Micvel El Tıkriti, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara'- nın önceki gün Cumhuriyet mu- habirine söylediği "üçlü sınır güvenliği anlaşması imzalanma- sı gerektiği" yolundaki görüşü- ne katıldığını söyledi. Tıkriti, dün Cumhuriyet muhabirine verdiği demecte, kendilerine bu konuda bir öneri gelmediğini, ancak sınır güvenliği anlaşması için hükümetinin hazır olduğu- nu söyledi. Tıkriti, "Bu konu- yu üç Ulke bir araya gelip ele alabilir ve üçlü bir anlaşma oluşturulabilir" dedi. GOZLEM UĞUR MUMCU Kıbrıs • Baştarafi 1. Sayfada "BM masasında" ele alınır- ken, her iki liderin Gali ıle görüşmelerinın olumlu sonuç- lanması halinde bir araya gel- meleri bekleniyor. Vasiliu, Gali ile görüşmesi konusunda BM Genel Sekre- teri'nin görüşmelerin iceriği konusunda basına açıklama yapılmasını ıstememesı üzen- ne bilgi vennedi. Gali ile >ak- laşık 45 dakikalık bir görüşme yapan Yorgo Vasiliu yaptığı açıklamada New York'a iler- leme ka>detmek ıçın gcldığını belirterek. "geçmişte yaşanan deneyımlenn yaşanmaması- nı" umduğunu bildirdi. Gali ile bir araya gelmeden önce ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbns Özel Koordinatörü Nelson Ledsky ıle yaklaşık bır saat görüşen KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş da >aptığı açıklamada basına ko- nulan ambargo nedeniyle gö- rüşmenin ıçenği konusunda konuşamayacağını belirtti. • Baştarafi I. Sayfada Avusturya-Macaristan orduları, Sırbistan'a girdiler. Rus Çarlığı, Sırbistan'dan yana tavır aldı. Almanya, Fransa ile; ingiltere. Almanya ile savaşa tutuştu. iktidardaki Tttihat ve Terakkı yönetimi de Alman Impa- ratorluğu'nun yanında savaşa girdi. O yıllar, milliyetçi akımların canlandığı yıllardır. Al- manya'da bütün Almanların birleşmesini isteyen "Pan- Germenist" akımlar güç kazanmış, 30'lu yıllarda Alman Nazizmi iledoruknoktasınaulaşacak "üstünırk"kuramı- nın tohumları atılmıştı. Aynı dönemde, Rusya'da "Pan-lslavist" akımlar da ya- yılıyordu. Rusların, Balkanlar ile ilgilenmeleri, bu akımı daha da güçlendirmişti. Moskova'da bir "Slav Birliği" kongresi de toplandı. Aynı milliyetçi ve şoven akımlar, Fransa ve Italya'da başgösterdi. Aynı yıllarda Ittihat ve Terakki yönetimi "Pan-Türkist" siyaset izleyerek bütün Türkleri birleştirmeyi amaçlayan "Turan düşleri" kurmaya başladı. Bu milliyetçi akımlara, Osmanlı Imparatorluğu içinde üç milliyetçi akım daha eklendi Kürt, Ermeni ve Arap milliyetçilikleri.. Kürt milliyetçileri, 1908 yılında istanbul'da "Osmanlı Kürt ittihat ve Terakki Cemiyeti" ile "Kürt Teavün ve Te- rakki Cemiyeti"r\\ kurdular. Hürriyet ve Itilaf Partisi kuru- cusu ve Şûrayı Devlet Başkanı Seyit Abdülkadir, Kürt milliyetçiliğinin doğal lideriydi. Ermeni milliyetçilerinin liderideBoğosPaşaydı. Arap milliyetçiliği de kendisine bir lider bulmuştu: Mekke Şeyhi Şerif Hüseyin. Bu üç mılliyetçilik akımı da başta ingiltere olmak üzere emperyalıst Batı devletleri tarafından desteklendi. Ame- rika, Büyük Ermenistan için para ve silah desteği de sağ- ladı. Bu destek, Lozan Barış Antlaşması toplantılarında da sürdü. Ittihat veTerakkinin "Pan-Türkist" siyaseti, Alman im- paratorluğu'nca da desteklendi. Osmanlılar, bu Turancı siyasetin faturasını Mondros Mütarekesi ile ödediler. Turancı siyaset, Ikinci Dünya Savaşı yıllarında da hort- latıldı. Bu siyaset Almanlarca desteklendi. Bu desteğin amacı beliydi: Kafkas petrolleri! Ikinci Dünya Savaşı, Nazi Almanyası'nın yenilgisiyle sonuçlanınca Turancılık, bu kez de "Soğuk Savaş" yılla- rında yeniden hortlatıldı Bu kez Turancı siyaset, ABD- Sovyet çatışma ve çekişmesinin de konularından biri ol- du. ikinci Dünya Savaşı yıllarında Alman siyasetini savu- nan Turancılar, bu kez de "Amerikancı"oldular! Sırp milliyetçiliği, Birinci Dünya Savaşı'nı başlatan kı- vılcım oldu. Aslında savaş, emperyalist paylaşım siyase- tinin sonucuydu. 20. yüzyılın başında Avrupa'da esen milliyetçilik ve mi- litarizm rüzgârları dünyada silah sanayiini de güçlendir- mişti. 20. yüzyılın son yıllarında yeniden yüzyılın basına dc- nülüyor Uluslararası silah ticareti, 1913 ve 1933 yıllarından son- ra yeniden büyük bir tırmanış gösterirken, dağılan eski sosyalist devletler ile Ortadoğu'da yeniden milliyetçilik akımları körükleniyor. Bu etnik kaynaşma ve silahlı ayaklanmaları yine Batı destekliyor. Emperyalist siyaset, yeni maskelerle yine dünyayı kana buluyor. t t MAC SEYREDERKEN HANGISI? PUsen PUsen. Püsen ÖQC RESMISPON nınsu gibi Efes EFES PILSEN