20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyrt Matbaacıhk ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Bcria Nadi • Genel Yayın Yönetmenı: Özgea Acar • Genel Yayın Koordınalörü Hikmel Çttinkıya • Yazı Işlerı Mıldürleri: Füsun OzbUgn (Sorumlu), Cdal Başlangıç • Yazı tşleri Müdür Yardıması: Sattm Alpaslın • Sayfa OUzenı Yönetmenı: Ali Aear • Adana Temsılcısı: lç Politika: Mebme» Tezkan. tstanbul Haberleri: Şenay Kalkan, Dış Haberler Ergun Balcı, Kültür: Mörşit Balabanblar, MakaJeler: Sami Karaören, Spor: Abdölkadir Yücelman, Düzeltme: Abdullah Yancı • Koordınatör: Ahmet Koralsan • Malı lşler: Erol Erkul • Muhasebe: Bölcat Yener • Bütçe-Planlama: Sevgi Osmanbeşeoglu • Idare: Huscyin Güfcr • Işletme: Önder Çclik • Bilgi-lşlem: Nail lnal • Personel: Sevgi Bostaneıoglu Bıcam vr Yaym: Cumhuriyd Mubuobk vt Gazctecilık TA-Ş. TUrkoojı Cad. J9/41 Cıfalojlu 34334 Isc PK- 246 Isunbul. T<± 312 03 03 (20 lul). Tda: 22246, Fu: (I) 526 60 72 • Barotar Alkın: Zıy» GSkalp Blv lnblap S No. 19/4,TO:433 11 41-47, TOOL: 42344, Fu: (4) 133 03 65 • Umlr. H Zıy> Blv. 1332 & 2/3. Tei; 13 12 3u, Tcta: 52339, Fu: (51) 19 53 60 • M « E InönO Cad 119 S. No- 1 Kıt 1, Td 19 37 52 (4 hM), TMou 62155, Fu: (71) 19 25 7» TAKVİM: 1 HAZİRAN1992 îmsak:3.32 Güneş: 5.27 öğle: 13.06 İkindi: 17.05 Akşam: 20.35 Yatsı: 22.22 Adamo İstanbul'da • Istanbul Haber Servis - Galatasaray Lisesı'nin düzenledığı "Adamo İstanbul'da" konseri önceki gece Hilton Göstcri Merkezi'nde gerçekleşti. Galatasaray Lisesi'nin Ortaköy bölümünûn onanmı için gereken parayı sağlamak amacıyla düzenlenen konser büyük ilgi gördü. Adamo'nun, nakaratlanru Türkçe seslendirdiği "Karlar Dûşer" Ue tamamını Türkçe söylediği "Her Yerde Kar Var" en çok alkış alan şarkılar oldu. Kültür Bakanı Fikri Sağların da kauldığı gecenin fınalinde, Adamo, "Her Yerde Kar Var" adİJ şarkısını Ajda Pekkan, Sezen Cumhur Onal, Akrep Nalan ve Banş Manço'yla birlikte seslendırdı. 26 yıl sonra yenıden İstanbul'a gelen Adamo, sahnede kaldığı iki saat boyunca geceye katılanlara nostaljik saatler yaşattı.{Fotoğraf: MUHARREMAYDIN) Tupizm güzeli Amerikalı Love • ANTALYA (AA) - Side'de yapılan Uluslararası Turizm Güzellik Yanşması'nda birinciliği ABD'li güzel Renee Love kazandı. Dünyarun çeşitli ülkelerinde 23 yıldır düzenlenen ve bu yıl Türkiye'de ilk kez yapılan Uluslararası Turizm Gûzellik Yanşması'nda ikincilik kazanan Finlandiyah Petra Von Hellens, aynı zamanda 'yılın güzeh" olurken üçüncü olan Ftalya güzeli Rafaella Esposito da bunun yanı sıra 'mankenlermankeni' seçildi. 108.yıl • tstanbul Haber Servisi - İstanbul Erkek Lisesi'nin 108. kuruluş.yılı, eski ve yeni mezunlann katıldığı • geleneksel" Aşure Günü" ile kutlandı. İstanbul Lisesi olarak adı değiştirilen İstanbul Erkek Lisesi'nin kuruluş yılı kutlamalannda, okulun 1954-55 öğretim yıh mezunlanndan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen bir konuşma yapü. İ LHOTun ve yabancı halkoyunlan ekiplerinin gösterileri, Kent Orkestrası'nın konserinin ardından "Yağmalanan Anadolu Uygarhklan" fotoğraf sergisı veTürk Halk Giysılen sergisi açıldı. İstanbul Lisesi'nin 108. kuruluş yılı etkinlikleri 5 hazirana dek sürecek. İstanbul'da 144 AIDS'li vap •İSTANBUL (AA)- Istanbul'da bu yılbaşına kadar belirlenen AIDS'li hasta sayısının 144 olduğu bildirildi.ÇapaTıp Fakültesi'nde, eliza testi uygulanan 17 bin 415 kişjden 144 tanesinde A1DS virüsü bulunduğu, bunlardan bir kısmının geçen zaman içinde öldüğü, yaşayan hastalann büyük bir bölümünün de kontrol altında tutulduğu öğrenildi. Mimar Sinan'a yaraşır amt-kitapKültür Servisi - Fotoğraf sa- natçısı Ara Güler'in "Mimar Sinan" adlı kitabı Arthaud Ya- yınevi'nden Fransa'da yayım- landı. Kitapta Ara Güler'in çektiğı Mimar Sinan'ın çeşitli yapıtlannın fotoğraflan, John Freely'nin yazdığı metin ve Agusto Romano Burelli'nin çi- zimleriyle yer alıyor. Ara Güler, yıllardır Mimar Sinan'ın yapıüannı çektiğini ama kitap haline dönüştürmeyi düşünmediğini, bu kitap için de 4 yıl çalışarak, on bine yakın dia çektiğini söylüyor. Mimar Si- nan kitabı dolayısıyla Kültür Bakanı Fikri Sağlar ve bakan- lık yetkililerinin isteği üzerine, büyük boyutlarda bastınlan fo- toğraflarla İspanya'nın Sevilla kentinde gerçekleştirilen Expo 92 Fuan'nda bir sergi açıldı. Amacının bir gösteri nitelı- ğinde sergi açmak olduğunu belirten Ara Güler, tasarladığı gibi bir sergi açmak için öneri getireceğine değinip projesini şöyle açıkbyor "Ben, asıl gösteri niteliginde bir sergi açmak istiyorum. öne- ri getireceğim, yaparlarsa çok güzel olur. Çünkü Mimar Si- nan'ı bir yere toplayıp da sıkış- tıramazsın. Mimar Sinan kendi espasının içinde olmahdır. Ta- biatın içinde varolan bir şeydir mimari. Sergının adı 'Sinan Si- nan İçinde' olmalı. Yalnız, her fotoğraf 5m x 8m olmak kay- dıyla bir sergi hazırlayacaksın. Bunu Sinan'ın içinde, Süleyma- rüye'nin içinde açacaksın. Bir de o devrin müziğıni yazan bir kompozıtör bunun fon müziği- ni yapacak. Aydınlatması da özel olmalı. İnsanlar hangi tab- lonun önüne gelirse, o tablo aydınlanacak, sen hep karanb- ğın içinde gezeceksin. öyle olur sergi. Ben bir Renoir seyretmek istersem, bir tek Renoir seyret- mek isterim. Onu görmem için de yüz metre yürümem gerek karanlıkta. Bir atmosferin için- de olmabdır sergi. Bir anlam taşımah. Dört tane çerçeveye fotoğraf koyup asınca sergi ol- maz. Zavallı zavallı galeriler açıbyor; bu tür galeriler 1900'- lerin sonunda bitti. Benim ser- gim öyle sergi obnaz. Bu yüz- den hiç fotoğraf sergisi açma- Ara Güler, ustanın aşkınagökkuşağındangeçti Ara Gûler. Dünya, Sinan'ı bu kitapla tanıyacak dım. Hep başkalan benim sergimı açtı. Sergi, bir dünya yaratmak ışidir; onun için sergj salonlan değişmelidir Türkiye'- de." "Bu kitapla dünya Mimar Si- nan'ı tanıyacak" diyen Ara Güler, "Şimdi, kitlelere böyle- ükle vanbr" görüşüyle ekbyor: "Bir cami, bir ev, bir tramvay yapılıyorsa, halk için yapılır. Halkın bunu bibnesi gerek. Halk o kitabın farkına varma- mışsa, mühim olmaz, dağıtımı gerçekleşmez. Bu kitabın şansı ondan ileri geüyor. Büyük bir vayınevi, beş dilde basacak. Once Fransızca, bir ay sonra da Ingiltere'de lngilizce. Ingilizce basılması ABD, Ingiltere, Ja- ponya, Hindistan, Yeni Zelan- da, Avustralya; o kadar yere dağıbr demek. Şimdi biz bir ki- tap basarsak, 20 kişi bakıyor, birbirimize gösteriyoruz. Hiç- bir şey olmuyor. Halbuki, kitle- lere inmeb. Türkiye bundan dolayı tanınmamıştır. Kitap ol- sun, şarkı olsun, fîlm olsun uluslararası üslûbu obnayınca kitlelere erişemez." ABtDtNDİNO PARİS - Az mı çekildi Süley- maniye'nin içten, dıştan fotoğ- raflan! Bir zamanlar (1939'larda ol- malı), İlhan Arakon'la birlikte o sevdaya kapıldık, uğraşıp durduk. Gel gör ki, koca cami, gününe, saatine, saniyesine gö- re baştan aşağı kılık değiştiri- yor, hele kimi gün alcaktan geçen bulutlann hızı ile başını alıp gidiyordu başka taraflara... Işık sorunu. Ara Güler'in nasıl fotoğraf çektiğini bibr misiniz? Kendin- den geçer, anlaşıhnaz birtakım sözcükler homurdanır, yerin- den fırlar, koşar, derken dona- kalır, tüm dikkat kesilir, cami- nin kubbesinde iki üç saniyelik bir pınltıyı kaçırmamak için sa- atlarce -belki günlerce- kamera elde nöbet tutar. Aslında, her büyük fotoğraf- çı bir avadır. düşlediği imgeyi yakalamak uğnına pusu kurup tetikte bekler. Koskoca güzebm Süleyma- niye'yı küçücük bir kutuya sığ- dırmaya kalkışmak, fotoğraf kâğıdına yatırmak olacak şey mi? Değil, ama Ara Güler'in Si- nan kitabı bunun imkânsız olmadığını kanıtbyor. Ara Güler'in hüneri, -bana kalırsa- Sinan'ın taş ürünlerini canlı yaraüklar olarak görmesi ve yansıtması. Sevgi ve saygı ile dolu bir bakış. Kitabın koca sayfalannı çevirdikçe, gizli ka- pılardan geçip birdenbire bilin- medik bir Sinan'la karşı karşıya kalıyoruz, bambaşka bir Si- nan'la. Fotoğraftan fotoğrafa Ara Güler'in aradığı şey, saru- nm taş duvarlann, kemerlerin, kubbelerin ötesinde, Sinan de- nen mucizenin özünü bulmak. Bu konuda az mı yazıldı cızil- di? Sonu gebnez bir araştırma ve tarüşma konusudur bu. Ba- na kalırsa, Sinan, Balkanlar'- dan Arabistan'a, Karadeniz'- den Akdeniz'e yayılan Osmanb Ortak Pazan'nın seferber ettiği güçlerle birlikte, yeni mimari çözümlere, yeni yapısal kav- ramlara erişen bir deha. mesi. Bambaşka duygu ve düşüncelerle yüklü yapılar... Siyasal yayıbşın gereği obna- b, korkusuzca dışa açıbşla bir- likte artık cesur ve yabn bir olgunluğa erişmişti Türk mi- marisi. Ta Bursa'da başlayan bir arayış, Sinan tarafından tekrar tekrar ele abnmış, çeşitli dene- melerle sonuçlandınhruş, hele Sebmiye Camii'nde eşsiz bir ol- gunluğa eriştirilmişti. İlk Os- manb kubbecıklerinden Selimi- ye kubbesine kadar -yoklaya yoklaya, düşüne düşüne- bulu- nan kubbe, yanm kubbe, vb. çözümleri, hani nerdeyse biyo- lojik hücrelerin basitten karma- şıklığa ulaşması gibi bir şey... Kuşaktan kuşağa bir arayış, bir bilmecenin çözümü. Bu konuda Doğan Kuban'- ın, Metin Sözen'in kitaplan çok ilgınç düşünceler taşıyor, Si- nan'ı anlamada önemli adımlar atıbyor son yıllarda. Sinan kitabına döneoek olur- sak, Ara Güler'in fotoğraflan- na eşbk eden iki yaaya değın- mek isü'yorum kısaca: John w _i __ ^ ^ m ^ ^ m m m m ^ ^ ^ ^ — ^ — m m — ^ m . ^ Freely'nin önsöz niteliğinde, Hbette ki tek başına başarmamıştı bunu Sinan. İmecesine taş ustalan başta, ber kokian hüner d e r b t ° pl }L y l az f l] ^ a ^ b e n c e , b i - ~* _ ^ r _-* "~* -*—' iın e n dogrularla bıbnen yanbş- lan ıçeriyor. Kitabın son bölü- münde ise İtalyan araştırmaası Augusto Romano Burelb'nin çok ilgjnç düşünceleri ve plan- lan yer alıyor. Belb kı, Burelb, Sinan'ı gerçekten anlama ve yo- rumlama coşkusu içinde, Os- manb mimarisinın teknik öz- günlüğünü, farklılığmı kavra- mış bir kişi. Bununla beraber, paylaştığım ve paylaşmadığım varsayımlara başka bir yazıda değınmek isterim fırsat düşer- se... Ara Güler, renkli fotoğraf çekmeyi hiç sevmez. Sinan uğ- runa renge girmeye razı oldu bu sefer ve böylece, sözcüklerin ötesinde bir güçle Sinan'ı can- landırmış bulundu bu kitapta. Ara, renk ustasıyrruş meğer. Başta Ara'yı, aynı zamanda yayıncı Didier Millet ile Art- haud'yu kutlamak lazım, Si- nan'a yaraşır koca bir arut- kitap veriyorlar bize... sahipleri katıbnıştı. Bu seferberliğe girişenlerin kimliği, Sinan'ınkinden farksız. Savaşla banşın karmaşası içinde -fırsat bu fırsat- Anadolu insanının, ustalannın ışığa ve yeni dengelere hasretini somut- laştınyordu Sinan. Umut dün- yası! Elbette ki, tek başına ba- Şarmamıştı bunu. Sinan'ın imecesine taş ustalan başta, her koldan hüner sahiplen katıl- mıştı. Bu seferberbğe ginşenle- nn kimliği, Sinan'ın kimlığın- den farksız: İstanbul'da ya da Edirne'de doruğa erişen teknik bulgulann kökeni Anadolu halkında, imparatorluğun çe- şitli bölgelerinden gelme usta- larda. Şu zavalb 20. yüzyılda bile, öyle köylü evleri gördüm kı Orta Anadolu'da, Venedik saraylan kadar şaşırücı incebk- lerle donatılmış. Nasıl olmasın ki! Bu bölge, yüzyıllardan beri taş sanatıru sürdürenlerin yatağı. Taş şairle- ri. 1940'larda, Ağırnas köyün- de, (Nıyazi Ağırnasb ile) geçir- diğim birkaç gün, unutulmaz bir ders obnuştur benim ıçın. Mimar Sinan'ın köyünde anla- dım ki, ekmekçi ustasına ha- mur neyse, taşçı ustasına taş, öylesine uysal bir nesne! Sinan'ı yetiştiren Ağırnas kö- yünde tanıdığım insanlar, (bu arada Sinan'ın ailesmden ol- duklannı söyleyenler), ufak te- fek işlerle uğraşıp gecinıyorlar- dı. Oysa, 16. yüzyılda bambaş- ka rüzgarlatesmişti Ağırnasta, Kayseri'de, tüm memlekette. O devrin gaddariıklannı, bitmez tükenmez savaşlannı, reayaya çekürilen eziyeti göz ardı etmi- yorum, ama imparatorluğun sınıfsal devingenliği içinde sa- natçı ile çağ arasında verimli ve anlamlı bir bağ kurulabilmişti. Sorulması gerek: Kanuni mi Sinan'dan faydalanmış, haşme- tine hızmet ettırmışti, yoksa Sinan mı padişahın haşmetin- den faydalanıp düşlediği ışığı getirmişti yapı sanatına? Aslın- da, ikisi birden mi? Amaçla sonuç arasında çebş- kiler, şaşırtmacalar bunca bol ki sanat tarihinde! Evet, Süley- maniye'nin yamacına kendi mezannı kondumıakla. eserine imzasını atmış bulundu Sinan. Olacak şey değil ya, Süleyma- niye"ye Sinanıye adını veımek yersiz olmazdı aslında! Hem Sinan'a: "Ser mimaranı cihan ve mühendisaru devran" unvanını yakıştırmak, padişa- hın iznı olmadan düşünülebilir mi? Sinan'ın getirdiği yenilik ne? Her şeyden önce Selçuk ve Bi- zans estetiğinden kopup yeni bir çağ yaratması, Ortaçağ'ı tam olarak aşması, kendi içine dönük kapalı bir mimariden dünyaya açık bir mimariye geç- Avrupa 9 da afet boyutunda kurakhk • Batı Avrupa görülme- miş bir kuraklık geçiri- yor. Ingiltere'de 1745'ten bu yana bu kadar şiddet- li kuraklık yaşanmamış. Fransa'da su tasarrufu çağnsı yapılıyor. EDİPEMtLÖYMEN LONDRA - Veüaht Prens Charles tam "Susuzluk, meteo- rolojik faktörler kadar insan- lann mevcut su kaynaklannı gelişi güzel kullanmasından da kaynaklanmaktadır" derken gök gürledi ve yağmur yağma- ya başladı. Konuşmasını açı- khavada büyük bir çadırda ya- pan Prens Charles'ın yüzün- den, "Şu işe bak" gibilerden bir tebessüm geçti. Konuşmasına devam etti: "Çevre-insan ilişki- sinin iyi kurulması ve işlemesı. doğal kaynaklann israf ediune- mesıne bağlıdır" derken bir gök gürlemesi daha... Prens Char les, gözlerini şöyle bir yukan kaldınp, her zamanki esprisi ile "Bu yağmurda da kurakbktan söz etmek bayağı tuhaf' diye söylendi. Batı Avrupa'nın baü kuşağı, görülmemiş bir kuraklık geçiri- yor. Kurakhğa ek olarak, bir de su kaynaklannın dibinin gö- rünmesi de ayn bir korku nede- ni. Meteorologlara göre bu gi- dişle, kuraklığın sonbahara ka- dar "afet" boyutuna ulaşması kaçınılmaz. Ingiltere'nin gü- neydoğu bölgeleri, Fransa'nın Sualtı turizmi foklan korkutuyor HAKANKARA Ingiltere Veliaht Prensi Charles, nehirierden aşuı su kullanıklığını, suyun har vurup harman savrulduğunu söyledi. (Independent) kuzeybaü, merkez ve Akdeniz kıyılan, İspanya'nın hemen he- men her tarafı, ama en çok da merkezdeki yayla bölgeleri ku- rakhk bölgeleri. İngiltere'de meteoroloji kayıtlannın tutul- maya başlandığı 1745'ten bu yana bu kadar şiddette ku- rakhk yaşanmamış. Konu, basının abartmaşına gerek ol- maksızın ciddi. İngiltere Veli- ahtı Prens Charles bile bu ko- nuda görüş belirtmek gereğini duydu. Çevre koruma ve doğa- insan dengesinin gözetibnemesi nedeniyle, nehirierden aşın su kullanıldığını, suyun har vu- rulup harman savnılduğunu şöyledi Prens Charles. önerisi, İsrail'in Necev Çölü'nü yeşer- tirken başvurduğu, "damla su- lama" ile suyun idareh' harcan- ması. Bu sistemde su, uzun bir su borusundan belb aralıklarla açılan deliklerden, ayarlanabi- lir hız ve miktarda toprağa sızıyor. îngiltere'de kuraklığın en çok etkılediği bölgeler, nüfus yo- ğunluğunun en yüksek olduğu yöreler aynı zamanda. Nüfusu seyrek Iskoçya yöresinde su- suzluk çekilmezken, Avrupa'- nın nüfus yoğunluğu en fazla yörelerinden lngiltere'nin gü- neydoğu ve güney bölgelerinde 25 milyon kişi etkileniyor. Fransa'da kuraklık daha şid- detb. Ancak nüfus yoğunluğu az kırsal kesimde etkili. Dört yıldır yetersiz yağış alan Fran- sa'da "Ljbraüon" gazetesi, "Su tasarrufu yapın" başbkb 66 şayfabk bir ek yayımladı. İspanya'da durum daha da kötü. Hükümet, bahçe sula- mayı ve hortumla araba yıka- mayıyasakladı. İZMİR - "Akdeniz foku"- nun korunması için Dünya Do- ğayı Koruma Vakfı'ndan (WWF) destek geldi. Foklann korunması için pilot bölge ilan edilen Foça'da gerçekleştirile- cek çabşmalara WWF yılda 350 milyon hra yardım yapa- cak. Ancak çevreciler, Foça'da sağlanan olumlu geüşmelere karşın Türkiye genebnde "pa- rasal kaynaklann yetersizliği nedeniyle" foklann korunması için somut gelişmeler kaydedi- lemediğini vurguluyorlar. Yeni turizm sezonunda foklar için en büyük tehlike "sualtı turizmi." ODTÜ Sualü Topluluğu, fok mağaralanna dalış yapılmama- sı için harekete geçti. Türkiye'de Akdeniz fokunun korunması konusunda 1990 yı- lında yoğunlaşan ginşımler gü- nümüzde sürüypr. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Yük- sek Okulu tarafından Türkiye kıyılannda Akdeniz fokunun yaşam alanlan konusunda bi- limsel bir araşürma gerçekleşti- ribrken, pilot bölge ilan edilen Foça'da foklann korunması konusunda sıkı önlemler abn- maya başlandı. Yerel ve Ulusal Fok Komitesi'nin girişimiyle, Foça'da uzatma ağlan dışında her tür araçla bahk avcıüğı ya- saklandı. Aynca foklann yaşa- dıklan mağaralara dabş yap- mak da yasak. Foklann korunması için bu- güne dek yoğun çaba harcadık- lannı bebrten Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim, "Bizim temel amacımız, burada babk- çıyla foku banşürmakü. Bunda bellı ölçüde başan da sağladık, ancak ne yazık ki bakanlıklar- dan gereklı desteği alamıyoruz. WWF parası da, proje sorum- lusu bulunamadığı için henüz yöreye aktanlamadı" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bibmleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nden Doç. Dr. Şük- ran Cirik de, Foça'da deniz di- binin troüerden korunabilmesi için tek başına yasaklamalann etkib' olmayacağına dikkat çek- ti. Cirik, yörede "resif' uygula- ması başlatılabileceğini açıkla- dı. Japonya'da "resif konu- sunda başanlı uygulamalar ger- çekleştirildiğine dikkat çeken Cirik, "Japonlarresifmalzeme- si olarak beton kullanıyorlar. Belb biçimdeki beton bloklann deniz dibine bırakılmasıyla bu yörede deniz dibinin korun- ması sağlanabibr. Bu, orada balık varbğının korunması an- lamına da gelir. Asıl sorun fok- lann yaşam alanlannı koru- maktır. Yani denizi." görüşünü dile getirdi. Akdeniz fokunun korunması için yoğun çaba harcayan OD- TÜ Sualtı Topluluğu üyeleri ise yeni turizm sezonu başlarken mağara dabşlan konusunda mutlaka önlem abnması gerek- tiğini vurguluyorlar. Şiddeti aşmak için kampanya FİGEN ATALAY "Şiddet vardır...Savunulacak yanı yok- tur", "Şiddete karşı obnak şiddetin neden- lerini ortadan kaldırmaya yönebnektir", "Kızını döven, yalnız ölür", "Şiddetle kalkan, bir daha zor oturur", "Öğretme- nin vurduğu yerde insanlık biter." Bu sloganlar, gençbği ve geleceği Tür- kiye'nin gündemine getirmek amacıyla çabşmalar yapan bir gençlik oluşumunun, Demokrasi için Gençbk Platformu (Dİ- GEP) üyelerinin başlattıklan "Şiddeti Aş- mak İçin" adb kampanyada kullanıhyor. Amaçlanndan biri, gençleri "potansiyel suçlu" imajından kurtarmak olan Digep üyeleri, şiddet için şöyle diyor: "Biz, Digep'liler, şiddeti yöntem olarak benimsemiyoruz. Bu kadarla da kalmı- yor, şiddet ortamının gelişimimize engel olduğunu düşünüyoruz. Evde, okulda, so- kakta, işyerinde, ülkede, insanlann oldu- ğu her yerde karşılaştığımız açık ya da gizli şiddetin varlığından kurtubnak için ne- denleri üzerine yoğunlaşmak istiyoruz." Digep üyeleri, "şiddetin nedenleri üzeri- ne yoğunlaşmak" amacıyla açık hava et- kinlikleri düzenleyerek, bu konuda söyle- şiler yapıyorlar. Gençüği ilgilendiren sorunlar karşısın- da demokratik koaüsyonlar oluşturmak, çeyrelerine ve yaşadıklan sorunlara genç- bği ilgilendiren yönkriyle bakabilmek, yani "genç bakış"ı yakalayabilmek gibi hedefleri olan Digep'in başlattığı tek kam- panya, "Şiddeti Aşmak İçin" değil. Birkaç ay önce kurulan Digep'in Boğa- ziçi Üniversitesi'ndekı üyeleri, kısa süre önce üniversitedeki kütüphanenin saat 23. OO'e kadar açık kalması ve yeni kitap alı- nmasına yönebk olarak başlattıklan kam- panyada başanlı olmuşlar. 50 aktif üyesi, Mimar Sinan Üniversite- si dışındaki tüm üniversitelerde de grupla- n ve sempatizanlan bulunan Digep'in va- roluş nedeni, gelecekte daha cağdaş ve de- mokratik bir Türkiye'de yaşamak istiyor obnak. Haziran ayı sonunda demek statüsü ka- zanmak için başvuracak olan Digep'in Beşiktaş, Darphane'deki merkezinde her cumartesi, değişik konularda söyleşiler düzenleniyor ve bu toplantılar, üniversite öğrencisi olsun obnasm tüm gençlere açık. Digep'in yürütme kurulu üyeleri, Boğa- ziçi Üniversitesi öğrencileri Serin Erengez- gin ve Ayhan Çitil, kısa ve uzun vadede hedeflerini şöyle anlatıyorlar: "Öncebkle gençliğin platformu olmak, sorunlara çözüm üretmek, baskı grubu oluşturabilmek, bir sorunu gençüği ilgi- lendiren yönüyle ele almak, gençlen po- tansiyel suçlu durumundan kurtarmak, gençbk gruplan arasında koordinasyonu sağlamak, iletişim kurmak, sorunlar kar- şısında demokrasiyi yaşayarak oluştur- mak, bulunduğumuz ortamlarda, bizimle ilgili konularda "bizim de sözümüz var' di- yebilmek, üniversitelerde yönetime kaül- mak, uzun vadede Gençlik Parlamentosu oluşturmak. " Artık telefonda da heyecanlı, solu kesen oyunlar oynayabilirsiniz! 900 900 671 YILDIZ SAVAŞÇISI TRON'A YARDİMG OLUN 900 900 672 VAMPİR AVCISI SEVGİÜNİZ KONT DRAKULANIN EÜNDE... Türkiye'nin her yerinden servislerimizın 1 dakikosı 5833 TL'dır. Ortalama servb süresi 3-4 dakikodır. Alo Bilgi P.K. 16 îorabya/lst.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle